28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 4 Kasım 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ECE KURTULUŞ araştırma kuruluşu sahibi Adil Gür, “Başkanlık sistemine sadece muhalefetin değil AKP seçmeninin önemli bölümü de karşı. Referandumdan başkanlık çıkmaz. Başkanlık bölünme olarak algılandığı için Kürt sorunu çözülmeden başkanlığa geçilemez” dedi. Adil Gür, AKP’den gelen başkanlık sistemi sinyalini ve seçimlerdeki başarının nedenlerini Erdem Cumhuriyet’e Gül değerlendirdi: Erdoğan karşıtlığı: Yüzde 49 oy otomatikman başkanlık için de destek anlamına gelmez. Çünkü benim geriye doğru da yaptığım tüm anket ve araştırmalarda başkanlık sistemi halktan yeterli destek bulmuyor. Muhalefet partilerinin CHP, MHP ve HDP’nin seç 1 Kasım’da en yakın tahmini yapan Adil Gür, başkanlık için AKP’ye umut vermedi Kasım seçimlerinde yüzde rüyor. Bu nedenle tehlikeli bulu49’luk oranı en yakın tahyor ve destek vermiyor. 1 KASIM’I NASIL BİLDİ? Sandıktan çıkmaz: Bu tabloda gimin eden isim olan A.G. AKP’ye oy verenler başkanlığa soğuk r: l Gü ürt i d A eK Önc runu li so lme ü çöz haber 5 Kandil havuza su taşıdı... Haziran seçimleri, çatışmacı, toplumu ötekileştiren bir siyaset anlayışı, toplumun demokratik değerlerini bir çırpıda çiğneyip geçmişti... Türkiye 1 Kasım’da yeniden seçime gidiyordu... O süreçte yaşananları, tek yanlı, buyrukçu, tepeden inme bir siyaset sarmalını, terörü, ölenleri, şehit düşenleri, memlekete feda edilen evlatları yaz boyunca yazıp çizdik. Eli kanlı terör örgütü PKK yeniden gündeme gelmiş, can alıyordu... AKP’nin amacı MHP ve HDP’yi 1 Kasım’da yapılacak erken seçimde yıpratıp, yüzde 10 barajının altına çekip eski günlere dönmekti... Hiçbirimiz, AKP’nin 1 Kasım’a giden süreçte, oy kazanacağı, hem MHP’nin hem de HDP’nin milliyetçi oylarını alacağını tahmin etmiyorduk. 29 Ağustos 2015’te köşemde, Türkiye’nin içine düştüğü kan gölüne, Kandil’in aymazlığına, giderek azgınlaşan PKK terörüne ilişkin bir yazı yazdım. Yazımın başlığı şuydu: “PKK kimin havuzuna su pompalıyor?” HDP, Türkiye’nin partisi olma yolunda önemli bir adım atmış, yüzde13.2’yle Meclis’e girmişti... Tam çözüm arama koşulları ortaya çıkmışken, PKK’nin, KCK’nin terör eylemlerini yeniden başlatmasının nedenini soruyordum... Şaka değil, HDP beklenmedik bir oy oranıyla Meclis’e giriyordu. 6 milyon seçmen oy vermişti HDP’ye. Oylarını altı milyona çıkarmasında Selahattin Demirtaş’ın payı büyüktü... hhh 29 Ağustos’ta çıkan yazımın son bölümü şöyleydi: “HDP altı milyon oy alıyor, Kandil bu gerçeği görmüyor. HDP’nin Türkiye’nin partisi olmasını istemiyor. Daha açıkçası AKP’nin havuzuna su taşıyor. Duran Kalkan HDP’yi ve Demirtaş’ı neden eleştiriyor?” Yazımda, PKK’nin 90’lı yıllardan bugüne değin egemen güçlerin, emperyalizmin ekmeğine yağ sürdüğünü; böylece asit kuyularını, faili meçhul cinayetleri, NATO gladyosunu 7 Haziran seçimlerinden sonra yaptığı kanlı eylemlerle unutturduğu 1 7 Adil Gür Türkiye’de artık partililik futbol taraftarlığı gibi açıkça ifade edilen bir kimlik haline geldi. Bunun nedeni de toplumun yaşadığı büyük kamplaşma ve kutuplaşma. O yüzden seçmenin hangi partilere oy vereceğini çok kolay bulabiliyorsunuz. Normalde HDP seçmeninin tercihini ifade etmesinin zor olacağını düşünmek mümkün. Ama öyle olmadı. HDP’nin anketlerdeki oranı seçimde aldığı orandan daha yüksekti. Örneğin CHP’nin kalesi konumundaki İzmir’de AKP’lilerin, AKP’nin kalesi konumundaki Konya’da ise CHP’lilerin kimliklerini ifadeleri mahalle baskısı nedeniyle zor gibi görünebilir ama kutuplaşma nedeniyle anketlerle partili tercihini saptamak kolaylaştı. meni ağırlıkla Erdoğan karşıtlığı nedeniyle başkanlığa karşılar. Karşı oluşlarında başka nedenler elbetteki var ama asıl muhalefet seçmeninin karşıtlığında asıl ve ortak etken Erdoğan karşıtlığı. Erdoğan’ın tek adam yönetimi olarak gördükleri için bir başkanlık oylamasında bu partilerin seçmenleri oy vermeyecektir. Başkanlık bölünme getirir: Başkanlık sistemi AKP seçmeninden de yeterli oyu alamaz. Çünkü AKP seçmeninin önemli bir bölümü de başkanlığa karşı. AKP seçmeninin başkanlığa karşı oluşu muhalefet seçmeniyle farklı nedenlere dayanıyor. AKP seçmeni tabi ki Erdoğan’ı her koşulda destekliyor ama başkanlığı tehlikeli buluyor. Çünkü başkanlıkla ilgili bölünme kaygısı taşıyor. AKP seçmeninin başkanlığa karşı olan kesimi MHP seçmeniyle aynı düşünce içinde. Başkanlık eşittir federasyon, federasyon eşittir bölünme olarak gö dilecek bir referandumda başkanlık sandıktan çıkmayacaktır. Başkanlığın önündeki engel Kürt sorununun çözülmeyişidir. Kürt sorunu çözülmeden başkanlığı geçirmek çok zor olur. Anketler ve seçmen eğilimleri araştırmaları, bugünkü tabloda Kürt sorunu çözülmeden başkanlık için halktan destek alınamayacağını gösteriyor. Yüzde 49’da Erdoğan damgası: Rakamlar ve bulgular gösteriyor ki AKP’nin aldığı yüzde 49’luk oyun büyük bölümü Erdoğan için veriliyor. Cumhurbaşkanlığından bağımsız olarak Erdoğan’ın şahsına oy veriliyor. AKP’nin oylarında Erdoğan’ın kesin olarak büyük etkinliği var. Davutoğlu’nun yüzde 49’daki payı ise Erdoğan’a göre daha düşük. Bir polemik başlatmamak için bunun oranları hakkında bir şey söylemek istemem ama rakamlar üzerinde çalışıyoruz, bunu önümüzdeki günlerde açıklayacağız. l ANKARA Küçükler daha da küçüldü Oy sayısı Oy oranı sım aziran 1 Ka 1 Kasım 7 H n ra zi a H Partiler 7 949.936 6 0 10 2. 9 5. 32 SP+BBP 0.68 262.723 SP 0.55 .591 161.626 119 BBP 5 .2 0 5 .3 0 .044 86.585 32 VP 7 .0 0 0.19 rı girdi. DSP P, 1 Kasım’a ayrı ay k giren SP ve BB ra pa ya k ifa itt ndığa * 7 Haziran’da sa Vatan Partisi (VP), Saadet Partisi (SP), Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Demokratik Sol Parti (DSP) 1 Kasım seçimlerinde büyük oranda oy kaybı yaşadı. enel seçimlerde barajı geçemeyen partiler son 3 seçimde daha da küçüldü. Barajın altındaki partilerin oyları 2011 ve 7 Haziran seçimlerine göre büyük oranda azaldı. En büyük düşüşü ise DSP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi yaşadı. Son 3 seçimde barajın altında kalan partilerin oyları son seçimde büyük oranda eridi. 7 Haziran’da 161 bin 626 oy alan Vatan Partisi’nin oyları 1 Kasım’da ciddi bir düşüş yaşayarak 119 bin 591’e geriledi. 2011 genel seçimlerinde 535 bin 599 oy alarak yüzde 1.25 oranında oy alan Saadet Partisi 1 Kasım seçimlerinde ciddi bir düşüş yaşayarak ancak 325 bin 910 oy alabildi. 2011 seçimlerinde Demokratik Sol Parti (DSP) ise 106 bin 345 oy almıştı. 7 Haziran seçimlerinde oyları 86 bin 585 düşen DSP 1 Kasım’da hüsran yaşayarak oylarını 32 bin 44 oy aldı. 2011 Genel seçimlerinde 315 bin alan Büyük Birlik Partisi de 1 Kasım seçimlerinde oyu 262 bine düşürdü. Saadet Partise ile Büyük Birlik Partisi 7 Haziran seçimine ittifak yaparak girmişti. 7 Haziran’da 949 bin 336 oy alan ittifağın oy oranı da yüzde 2.06 olmuştu. 7 Haziran’a ayrı ayrı giren iki partinin toplam oy sayısı ise 588 bin 633’e geriledi. Demokrat Parti ise 2011 Genel seçimlerinde 280 bin, 7 Haziran seçimlerinde 75 bin, 1 Kasım seçimlerinde daha da oyunu düşürerek 69 bin oy alabildi. 2011 seçimlerinde 122 bin oy alan Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) ise 1 Kasım seçimlerinde oylarını 20 bin azalttı. l İSTANBUL \ Cumhuriyet G nu anlatmıştım. Varılan nokta ölüm, kan, gözyaşı, acıydı! Bizim insanlarımız, çocuklarımız, gençlerimiz öldürülüyor, şehit düşüyordu... İnsanca yaşamak bu coğrafyada yaşayan herkesin hakkıydı çünkü. Önemli olan Türklerin, Kürtlerin, farklı etnik kimliklerin, dinlerin, inançların, dillerin, barış ve kardeşlik duygularını pekiştirerek yaşamalarıydı. Bunlar ancak uygar toplumlarda olurdu... Ne yazık ki biz bunu beceremedik! Bugün AKP oylarını beklenmedik bir biçimde artırıp tek başına iktidar olmuşsa, hem HDP’ye hem de PKK’ye teşekkür etmeli... Çünkü MHP ve HDP’nin 7 Haziran’da aldığı oyun önemli bir bölümü CHP’ye değil AKP’ye gitmiştir. PKK, kanlı eylemlerini durdurmadığı sürece AKP iktidarı dört yıl sonra yapılacak seçimlerde düşmeyecek belki de yüzde 50’yi aşacaktır. hhh Zorunlu olarak yapılan 1 Kasım seçimleri herkesi şaşırttı. Özellikle HDP ve MHP’yi, biraz da CHP’yi... MHP’yi yazmak bile istemiyorum... Devlet Bahçeli, siyaseti bilmiyor, halka umut değil korku salıyor... Bir siyasetçi her şeye “hayır” der mi? Onun için MHP’yi geçiyorum... CHP’ye gelince... Oyları çok az arttı o kadar! CHP’de bir kesim var ki seçmen ne söylüyor, ne bekliyor bunun ayrımında değil... Kemal Kılıçdaroğlu iyi insan, hoş insan, okuyan insan tamam! Peki, CHP niçin bırakın yüzde 30’u aşmayı yüzde 28 bile olamıyor... Neden, niçin? CHP sosyolojik analizler yapmalı... CHP’nin aldığı oy oranı AKP’nin yarısı... CHP hem gelecek kuşakları düşünmeli, hem de gelecek seçimleri. Kendisini çok iyi sorgulamalı! Seçmen 7 Haziran seçimlerini niçin tersine çevirdi? Sorunun yanıtı, yazımın içinde var sanırım... hazır Nazlıaka, yeni döneme S eçim sonuçlarını değerlendiren CHP’li Aylin Nazlıaka’nın Instagram hesabından paylaştığı ayakkabı fotoğrafı yankı yarattı. Nazlıaka, metal renginde, çivili ve yüksek metal topuklu ayakkabısının fotoğrafını “Çok çalıştık ama iktidar olamadık. Üzgünüm ama üzüntüyle kaybedecek zaman yok... Yeni dönem için hazırlanmaya başladım bile” mesajıyla paylaştı. Tepkiler üzerine fotoğrafı bir arkadaşının espri amacıyla çekip kendisine gönderdiğini belirten Nazlıaka “Ayakkabı benim değil, Türkiye’de var mı bilmiyorum. Fiyatını ve markasını yorumlardan öğrendim. Amacım güldürerek düşündürmek” dedi. Nazlıaka, geçen yıl Meclis’te tartıştığı AKP’li milletvekillerine “Şeytan diyor ki şu ayakkabıyı çıkar, fırlat. Bir ayakkabıma bakıyorum, bir size bakıyorum ama değmez” diyerek tepki göstermişti. Başkanlıkla kapımızın önünden geçmesinler HP Genel Sekreteri su değildir” dedi. Tekin, Gürsel Tekin, BaşAkdoğan’ın başkanlık bakan Yardımcısı Yalsistemiyle ilgili sözlerinin anımsatılması üzeçın Akdoğan’ın başkanrine, “Bu konuda salık sisteminin yeni anadece bizim değil, yurtyasanın bir unsuru olataşlarımızın önemli bir bileceği yönündeki sözkısmının böyle bir şeleri için “Başkanlık için Gürsel Tekin yi kabul etmesi söz kohiç kapımızın önünden nusu değldir. Evrensel geçmesinler” dedi. kurallar, Batı standartları içinGazetecilerin sorularını yade bir anayasa yapmak istiyornıtlayan Tekin, seçim sonuçlalarsa sonuna kadar varız. Burının ardından CHP lideri Kenu zehirlemek için buraya bir mal Kılıçdaroğlu’nun istifa edebaşkanlık maddesi eklerlerse bileceği yönündeki tartışmalahiç kapımızın önünden geçmerın anımsatılması üzerine “Gesinler” ifadelerini kullandı. nel Başkanımızın istifasını gel ANKARA / Cumhuriyet rektirecek bir sorun söz konu C İttifak bozulunca CHP’de kulisler ısındı Ocak ayında kurultay kararı alınan partide ilk çıkışı Balbay yaptı. MYK’de ‘Örgütlenme dahil her şeyi baştan ele almalıyız’ denildi FIRAT KOZOK Komünist Parti’de rekor oy artışı üçük partilerde oyunu büyük oranda arttırabilen tek parti Komünist Parti (KP) oldu. 7 Haziran seçimlerinde 13 bin olan oyunu 53 bine yükseltti. Halkın Kurtuluş Partisi ise 7 Haziran seçimlerinde aldığı 60 bin oyu 85 bine yükseltti. Sosyal medyada dikkati çeken ise Liberal Demokrat Parti, oyunu ancak 26 binden 27 bine çıkarabildi. K HP MYK’de 1 Kasım’la ilgili “AKP, kendi yarattığı terörü, seçim endeksli olarak yürüttü” değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda aralık sonuna kadar il ve ilçe kongrelerinin tamamlanması ve ocak ayında olağan kurultayın yapılması karara bağlandı. Seçim sonuçları CHP kulislerini hareketlendirdi. Olağanüstü kurultay toplanma olasılığı mümkün görünmezken ilk çıkış İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’dan geldi. Kurultay sürecini şans olarak değerlendiren Balbay, bir radyo programında genel başkanlığa aday olup olmayacağı yönündeki soruya “Bu tür yerlere aday olunmaz. Genel süreç bakarsınız bizi taşır. Niçin olmasın” diye yanıt verdi. C CHP’de 1 Kasım’la ilgili en kapsamlı değerlendirme dünkü MYK’de yapıldı. Bir toplantı da bugün gerçekleştirilecek. Kılıçdaroğlu, tüm MYK üyelerine önümüzdeki süreçte şehir dışına çıkmama talimatını verdi. Dünkü toplantıda, “AKP ile PKK süreci birlikte yönetti. Kendi yarattıkları terörü, kendileri yönetti. Bölgede bazı kentlerde ilan edilen özyönetim ve YDGH’nin eylemleri de bu sürecin bir parçası olarak görülmeli” görüşü öne çıktı. Özellikle Diyarbakır’da iki trafik polisinin şehit edilmesi olayı başta olmak üzere bazı şehit olaylarının istihbarat yetkililerinin bilgisi dahilinde olduğu değerlendirmesi de toplantıda gündeme geldi. Terörü yönettiler Öte yandan, toplantıda yeni bir örgütlenme anlayışının gerekli olduğu vurgulanarak, “Başarılı değiliz, örgütlenme anlayışımız dahil, her şeyi baştan ele almalıyız” ifadesi kullanıldı. Bir MYK üyesinin, “2010’da yenilenme talepleri yerine, pragmatik ve sağ kökenli aday tercihleri ‘CHP umut olacak’ algısında aşınma yarattı” ifadesini kullandığı ifade edildi. Seçim sonuçlarını değerlendiren CHP’li Balbay, CHP’nin olağan kurultay sürecini ‘şans’ olarak nitelendirerek, “Bunu sadece parti yöneticilerinin seçildiği bir kurultay olarak değerlendirmemek, partinin daha çok oy almasını sağlayacak bir yön, yöntem belirleme süreci olarak bakmak gerekiyor” dedi. S Meclis hazırlanıyor 1 Kasım seçimlerinin ardından TBMM de yeni yasama döneminin hazırlıklarına başladı. TBMM’ye girmeye hak kazanan milletvekillerinin işlemleri için kayıt masaları oluşturuldu. Yeni milletvekillerinin takacağı rozetler de masalardaki yerlerini aldı. İbrahim Tatlıses’e 100 oy çıktı Balbay: Kurultay şans eçimlerde Şanlıurfa’dan bağımsız milletvekili adayı olan İbrahim Tatlıses, eski bakan ve AKP Şanlıurfa adayı Faruk Çelik ile görüştükten sonra adaylıktan çekildiğini açıklamıştı. Oy pusulası önce basıldığı için listede bağımsız milletvekili adayı olarak görünen Tatlıses’e memleketinden 100 oy çıktı. Tatlıses, seçim öncesi de sosyal medya üzerinden “Oy pusulalarında ismimi görüp sakın basmayın, bana oy vermeyin” diye uyarıda bulunmuştu. l Yurt Haberleri C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle