28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Ekim 2015 KULTUR Ataman henüz çekmediği filmiyle ödül topluyor Kutluğ Ataman’ın ‘28 Şubat’ sürecini anlatacağı yeni filmi ‘Hilal, Feza ve Diğer Gezegenler’, henüz çekilmeden Roma Film Festivali’nde ödül kazandı. Ataman’ın yazdığı ve yöneteceği yeni filmi ‘Eurimages Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ataman, ödülü kaEDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ bul ederken, “Bu ödül sayesinde, bu çok önemli hikâyenin anlatılmasına bir adım daha yaklaşmış olduk. 28 Şubat’ta mağdur olmuş bütün Türkiyeliler adına, Avrupalı dostlarımıza teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. l AA Yeşilçam, ustasını alkışlarla uğurladı Bugün Bodrum’da toprağa verilecek yönetmen Memduh Ün, dün İstanbul’daki törenle uğurlandı. Dört gün önce Bodrum’da tedavi gördüğü hastanede vefat eden usta yönetmen Memduh Ün (95) için, dün İstanbul’daki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi’nde bir tören düzenlendi. Törende Ün’ün Türk bayrağına sarılı tabutu önünde, sevenleri saygı nöbeti tuttu. Ün’ün 56 yıllık hayat arkadaşı Fatma Girik, taziyeleri kabul etti. Konuşmakta güçlük çeken Girik, 12 aydır hastanede olduklarını söyleyerek, “Hastane sürecinde onu çok teselli etmeye çalıştım. Ama hiçbiri ona yâr olmadı” dedi. Prof. Dr. Sami Şekeroğlu, Ün’ün Türk sinemasına önemli emeği olduğunu vurgularken sanatçı Hülya Koçyiğit ise Memduh Ün’ün saygın, dürüst, hak yemeyen biri olduğunu dile getirdi. Cüneyt Arkın, Memduh Ün’ü Türk sinemasını var eden bir kuşağın temsilcisi olarak niteledi. Daha sonra salondan alınan Ün’ün tabutu, cenaze aracına konuldu. Memduh Ün’ün cenazesi, bugün Bodrum Merkez Adliye Camii’inde öğle vakti kılınacak namazın ardından toprağa verilecek. l CİHAN 17 Fatma Girik, Türkan Şoray. CAN EROK ‘Ana Yurdu’ yine ödüllü Dünya sanatçıları onu ‘başkan’ yaptı! Dört yıllığına Dünya Sanat Birlikleri Başkanı seçilen sanatçı, siyasetçi ve yazar Bedri Baykam, sanat ortamı üzerine tespitlerde bulundu Yayınevleri Ankara için dayanışmada Ankara katliamı sonrası yayınevleri de güçlerini birleştirme yoluna gidiyor. Bugün 11.30’da İstanbul’daki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılacak basın toplantısında, toplam 30 yayınevi ortak bir bildiriye ses verecek. Bildirisini Can Yayınları sahibi Can Öz’ün okuyacağı protestonun sebebi, çağrı metninde şöyle açıklanıyor: “10 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilen ve 102 insanımızı kaybetmemize neden olan katliamı protesto etmek, bundan sonraki tüm süreçlerin takipçisi olacağımızı ve ortak tepkilerimizi göstereceğimizi beyan etmek.” Bildiride şu yayınevlerinin imzası var: Agora, Alef, Aram, Aykırı, Ayrıntı, Belge, Bulut, Can, Cem, Ceylan, Dipnot, Ege, Encore, Epos, Habitus, Islık, İthaki, Kalkedon, Metis, Notos, Pencere, Peri, Say, Sel, Sözcükler, Su, Tekin, Verita, Versus, Yordam. Katılımcılardan Yordam Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, “Ankara katliamı aslında bile bile gelen, Suruç’la Diyarbakır’la yolu döşenmiş bir katliam. Bizler toplumu aydınlatmak isteyen yayınevleri, aralarında okuyucularımızın da olduğu kardeşlerimizin ölümü karşısında protesto sesimizi yükseltiyor, ülkemizdeki barış ve özgürlük mücadelesine ortak olduğumuzu gösteriyoruz. Bu bir ilk adım. Devamında bir arada çok çeşitli tanıtımlar, katliamı belleklere kazayacak, unutturmayacak, çeşitli etkinlikler, duyurular yapmayı planlıyoruz. Bu etkinliklerin gerçekleşeceği ilk alan da 7 Kasım’da başlayacak İstanbul Kitap Fuarı olacak. Okuyucularımıza bu katliamı unutmadık, unutmayın ve unutturmayalım mesajı vermek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyor. l EZGİ ATABİLEN ‘Ana Yurdu’ Dünya prömiyerini Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yapan ve Adana Altın Koza Film Festivali’nde 5 ödül birden alan ‘Ana Yurdu’, Avrupa’nın en prestijli film festivallerinden 31. Varşova Film Festivali’nde FIPRESCI (Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu) Ödülü’nü kazanırken, NETPAC (Asya Filmleri Teşvik Ağı) jürisi tarafından ‘En İyi Asya Filmi’ seçildi. FIPRESCI jürisi, Ana Yurdu’nu “geleneksellikle modernite arasındaki mevcut yerini bulmaya çalışan bir kadının keskin çatışmasını basit ama etkili bir biçimde anlatan, yoğun ve merak uyandırıcı bir film olmasından dolayı” ödüle layık gördüğünü açıkladı. Film, geçen haftalarda da ‘Asya’nın Oscarları’ olarak kabul edilen 9. Asya Pasifik Film Ödülleri’nde (APSA) UNESCO Ödülü’ne aday gösterilmişti. ‘Ana Yurdu’, festival yolculuğuna 615 Kasım tarihlerinde düzenlenecek 56. Selanik Uluslararası Film Festivali ile devam edecek. Yönetmenliğini Senem Tüzen’in yaptığı, Esra Bezen Bilgin ve Nihal Koldaş’ın başrollerini paylaştığı ‘Ana Yurdu’, romanını bitirmek için anneannesinden kalan köy evine giden Nesrin’le, beklenmedik bir şekilde ziyaretine gelen annesi Halise’nin gerilimi git gide yükselen hikâyesini anlatıyor. l Kültür Servisi ‘Avignonlu Kadınlar’ın gizli hikâyesi Modern, daha ilk yılındaydı. Gittim, Avignon’lu Kadınlar ve Picasso’nun 100. yılıyla ilgili bir proje önerdim. Sevgili Oya Eczacıbaşı bayıldı projeye. O zaman müzenin başındaki Roza Martinez projeyi yaptırmadı. Sakıp Sabancı Müzesi’ne gittim. Sevgili Nazan Ölçer Hanım; “Bedri Bey harika proje. Ama biz canlı sanatçı sergilemiyoruz.” dedi. Ben de, “Açılışta bi makineli tüfekle tararım hepsi ölmüş sanatçı olur bir kurşun da kendime sıkarım” dedim. Pera Müzesi ise ithal, risk almayan sergilerin ana noktası. Projeyi önce kabul etti. Açılışa 11 ay kala, yönetimden gelen bir SMS ile (!) bütçeyi gerekçe gösterip, iptal etti. Çünkü böyle iddialı serginin Türkiye’den çıkmasını hazmedecek özgüven yok. Aradan yedi yıl geçti, Picasso Müzesi’nde geçen yıl bununla ilgili bir sergi yapıldı, 4D Mademoiselle d’Avignon işimle ben de katıldım. Küratörü Michael Fitzgerald, “serginin anafikri bir Türk sanatçının, Bedri Baykam’ın vs.” dedi. Bu küratörün tek farkı ise sergiyi genel olarak Picasso üzerinden açmasıydı.” l “İstanbul İlk adres kitap fuarı Bedri Baykam ‘Sanata kaçak saray müdahalesi’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kültür Sanat Platformu Başkanı Ercan Karakaş, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülleri Yönetmeliği’nde yapılan ve Cumhurbaşkanı’nı ödüllerde her türlü yetkili kılan değişikliği, “Sanat insanını Kaçak Saray belirleyecek” sözleriyle eleştirdi. Eski yönetmelikte adayların kurumlarca belirlenip, değerlendirme kuruluna sunulduğunu, bu sayede Ara Güler, Yaşar Kemal, Nuri Bilge Ceylan, Ömer Lütfi Akad, Halil İnalcık, Turhan Selçuk, Oktay Akbal gibi isimlere ödül verildiğini belirten Karakaş, yeni yönetmelikle böyle isimlerin ödül listesinde görülemeyeceğini kaydetti. Karakaş açıklamasında, “Sarayın yandaş kültür sanat insanları dışında kalan bağımsızlara tahammülü yok” dedi. l ANKARA KSV imzalı 14. Uluslararası İstanbul Bienali’nin sonu yaklaşıp da, 10. Contemporary Istanbul’a doğru geldiğimiz günlerdeyiz. Hal böyle iken, Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği (UPSD) Türkiye Başkanı, sanatçı ve yazar EVRİM Bedri Baykam ALTUĞ ile Piramid Sanat Merkezi’nde geçen günlerde bir araya geldik. Baykam ayrıca önceki gün, Çek Cumhuriyeti’nin Pilsen kentinde 1418 Ekim arasında yapılan UNESCOIAA/AIAP Dünya Sanat Birlikleri (International Association of Art) 18. Genel Kurulu’nda, dört yıl için UNESCOIAA/AIAP Dünya Başkanı seçildi! Seçimden sonra Baykam başkanlığında devam eden genel kurula, sanatçı haklarını ve sanatçının yaşam koşullarını savunan beş önerge sunuldu ve kabul edildi. Bunların en ilginçlerinden biri ise kamuya açık alanda sergilenen sanat eserlerinin teşhirinden, görsel sanatçıların da aynen eserleri radyoda çalınan müzisyenler gibi bir maddi karşılık almalarını öngören sunum oldu. Geoges Braque, Joan Miro, Hans Hartung, Andre Masson, Henry Moore ve Cesar gibi sanatçıların üyesi olup destek verdikleri IAA/AIAP, kurulduğu yıldan itibaren UNESCO’nun ortağı. Baykam, UPSD’nin 198990’da kuruluşunu gerçekleştiren ilk yönetim kurulunda yer aldıktan sonra, 2006’da UPSD İ Başkanlığı’na seçilmişti ve o tarihten beri de bu görevini sürdürmekte. l “Türkiye’de ‘Trendsetter’ olan kimi koleksiyoncular, son yıllarda ‘’Biz artık Türk sanatından çıktık, biz çağdaş Türk sanatçısı artık almıyoruz satıyoruz, müzayedelere veriyoruz. Biz Kiefer, Botero, Warhol, Baselitz alıyoruz. Siz hâlâ Türk sanatı mı alıyorsunuz?” demekteler. Bunun ‘gurur’unu yaşıyor, Türk sanatını küçümseyip aşağılıyorlar.” l “Mesela Can Elgiz, Bülent Eczacıbaşı, Cengiz Çetindoğan, Sarp Evliyagil, Ahmet Kocabıyık, Emre Dökmeci, Murat Ülker... Bunlar yabancı sanatçı da alıyor. Ama Türk sanatçısının önemi ve değerini unutmadan!” l “Bugün beş ülke; Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Amerika müzelerinde birbirini döndürüyor. Sonra diyorsun ki, en önemli sanatçılar hep Batı pasaportu taşıyor. Bu son 10 yılda, bienaller ve fuarlardaki daha uluslararası yapıyla, biz de biraz kimyon, kekik olarak kullanıldık.” l “Türkiye’de borsacılık alanında ticaretten men edilmiş biri sanat piyasasına girip aynı manipülasyonları yapmaya çalışabiliyor. Alımlar, satımlar, müzayedeler, spekülasyonlar... Kendi gözüne güvenmeyen koleksiyonerler de, göz göre göre içine düşürüldükleri spekülatif ortamlardaki sahte artışlardan ve düşüşlerden etkilenerek, kendilerini kime teslim olacaklarını bilmedikleri bir de Çok sert mesajlar nizin ortasında buluyorlar.” l “Maalesef ülke yozlaştığı için ‘Yine mi Atatürk’ten bahsediyorsun?’ derler. Evet bahsederim, çünkü en büyük kültür değerimizdir. Senin bugün buraya gelmeni sağlayan kişidir. Senin Dubai’deki, Riyad’daki ya da Irak’taki adamdan farkını sağlayan adamdır. Senin bütün bu Adnan Çoker’lerinin Zeki Faik İzer’lerinin, Abidin Dino’larının olmasını sağlayan insandır.” l “Bir koleksiyoner olarak, kendi duyarlılığın, sanat algın veya ne sevip sevmediğine bakacağına, önüne konulan CV’ye, dedikodulara, fiyata bakıyorsun. Ya da o anda seni ikna etmeye çalışan galericinin aslında kimin arkadaşı olduğuna bakıyorsun...” İşte yeni Star Wars’un afişi Türklerin sanatı Düsseldorf’ta Baykam’ın (solda) çalışmaları 8 Kasım’a dek Almanya’daki Kunstverein für die Rheinlande und Westfalen’da ‘Türklerin Sanatı: Kurmaca Olarak Modernleşme’ başlığı altındaki grup sergisinde izleniyor. Türk sanatının yaşadığı çelişkiler ve değişimleri merkeze alan sergi, Abdullah Fréres (Kardeşler) ve Osman Hamdi Bey’le başlıyor ve birçoğu 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış yabancı sanatçılar ile, çağdaş isimleri bir araya taşıyor. ‘Star Wars: Güç Uyanıyor’ filminin Türkiye’de daha önce duyurulan 17 Aralık Perşembe tarihinden bir gün önce vizyona gireceği açıklandı. Biletleri yarın satışa girecek olan yapımın imzacısı Lucasfilm filmin yeni posterini yayımlarken, The Walt Disney Company Türkiye ise bugün tüm dünyada merakla beklenen yeni fragmanın yayımlanacağını duyurdu. l Kültür Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle