28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2015 SALI CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA KÜLTÜR 15 UYKUSUZLUK Mine SÖĞÜT minesogut@gmail.com Sahi, Tanrı Kötülüğe Neden Müsaade Ediyor? Filipinler’de 12 yaşındaki kimsesiz bir kız çocuğu Papa’ya, inançlı olsun olmasın herkesin aklının bir köşesinde hep duran o en önemli soruyu sordu: “Bir sürü çocuk uyuşturucuya bulaşıyor, seks işçisi olarak çalışıyor. Tanrı neden bizlerin başına bunların gelmesine göz yumuyor?” İslami inancın hassasiyetleriyle hızla empati kurup, Charlie Hebdo katliamını tereddütsüz bir şekilde mantıklı bulan dini lider, küçük kızın bu sorusu karşısında tereddüt etti ve “Yanıtı olmayan soru” dedi. Oysa bu sorunun yanıtı var ama Papa için vermek mümkün değil. Çünkü dünyayı bu sorudan değil, bu sorunun yanıtından incinen insanların hassasiyetlerine sırtını dayamış kirli para yönetiyor. O yüzden iktidar ortağı dini otoriteler, çocukların açlıktan ya da uyuşturucudan ölmesine; seks ticareti için alınıp satılmasına göz yumuyorlar. O yüzden bu soru binlerce yıldır farklı coğrafyalarda soruluyor ve hep yanıtsız kalıyor. “Neden” zaten başlı başına tehlikeli bir soru. İnancın düşmanı, felsefenin temel meselesi. Neden’le başlayan soruların cevabını hazır cümlelerle veremezsiniz; her cevap bir başka “Neden” sorusuyla geçersiz kılınır. İnanç için en yakın cevaba hızla varmak; felsefe içinse o uzun yolu ağır ağır almak önemlidir. İnanç, o yüzden “Neden” sorusunu hiç sevmez, onun yerine “Nasıl”ı tercih eder. İnsan nasıl yaratıldı? Nasıl ibadet edilecek? Günah ve sevap nasıl işlenecek? Bunların cevapları kitaplarda hazırdır. Aynı soruları bir de “Neden”le sorun; yanıt bulamazsınız. Onun yerine “Nasıl”a cevap veren bir sürü alengirli hikâye dinlersiniz. Eğer hikâyeler arasında bir bağ kurmaya kalkışırsanız da hiçbir yere varamazsınız. “Neden”, cevaptan mantık talep eden bir sorudur. Ama inancın mantıkla işi olmaz; sorgusuz sualsiz kabulden beslenir. İnanç mitolojilerinde o yüzden “Neden”e yer yoktur ama mitolojilerin varlığının bir nedeni ve hatta bir sürü de sonucu vardır. Papa o küçük kızın “Neden”le başlayan sorusuna “Yanıtı olmayan soru” dedikten sonra konuşmasına şöyle devam ediyor: “Buradaki herkesi, kendisine şu soruları sormaya davet ediyorum: ‘Aç bir çocuk gördüğümde, sokakta uyuşturucu kullanan bir çocuk gördüğümde; evsiz bir çocuk, terk edilmiş bir çocuk, istismara uğramış bir çocuk, toplumda köle olarak kullanılan bir çocuk gördüğümde, nasıl ağlamam gerektiğini öğrendim mi?’” Neticede, sağ gösterip sol vuran politik liderlikle dini liderliğin akrabalığı her zaman ve her yerde göz yaşartıcı. Bertrand Russell, “Bu dünyanın sorunu, akıllılar şüphelerle doluyken, aptalların özgüvenle dolu olmasıdır” der. Papa sana söylüyorum, baba sen anla... George Orwell’ın ‘Hayvan Çiftliği’ Emrah Eren yönetiminde Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda sahneleniyor Totaliter sisteme taşlama 17 yıldır düzenlenen Antalya Altın Portakal Şiir Ödülü ve Sempozyumu bu yıl yapılmayacak Belediyeden şiire destek yok ASLI ULUŞAHİN Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nca (AKSAV), Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, 17 yıldır aralıksız devam eden Altın Portakal Şiir Ödülü bu yıl verilmeyecek. Etkinliğin iptal edilmesinin nedeni, AKSAV’ın içinde bulunduğu kriz ve belediyenin, yıllardır verdiği desteği, yeni AKP’li belediye başkanı Menderes Türel’in döneminde geri çekmesi. 1995 yılında kurulan, Altın Portakal Film Festivali’yle birlikte, kentte birçok kültürel etkinlik düzenleyen AKSAV’ın, Nisan 2014’te yapılan olağan genel kurulunda, belediye aday listesi sunmadığı için yönetim atanamamış; mayıs ayındaki olağanüstü genel kurulda vakıf yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atanmıştı. Ayrıca vakıf çalışanlarının işine son veu 2013’te ödüle rilmişti. değer görülen Şükrü Vakfın borçErbaş, ‘17 yıllık çok larının ödenmesi, alacaklarının değerli bir gelenek, tahsili için husiyasi iktidarın kuki süreç deyerel iktidarıyla vam ederken, yok edilmiştir’ dedi. AKSAV’ın yürüttüğü etkinlikGeçen yılın ödül ler süreç bitesahibi Şeref Bilsel ne kadar askıya de, bu durumun AKP alındı. iktidarının kültüre, Buna karşın, Altın Porsanata yaklaşımıyla takal Film Fesparalellik gösterdiğini tivali ve Antalsöyledi. ya Piyano Festivali, büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirildi. Belediye, bugüne dek Cevat Çapan, Lale Müldür, Gülten Akın, Haydar Ergülen gibi şairlere değer görülen Altın Portakal Şiir Ödülü ise bu yıl destek vermedi. Her yıl, ödülle birlikte, son ödül alan şair hakkında mart ayında bir sempozyum düzenleniyor. Geçen yıl ödüle değer görülen Şeref Bilsel, şiir ödülünün, sempozyum nedeniyle önem taşıdığına dikkat çekerek, “Bugüne dek verilen 17 ödül etrafında sempozyum düzenlendi. Sempozyum metinleri kitaplaştırıldı. Şahsıma verilen 18. ödül vesilesiyle, sempozyum için şu ana dek benimle bağlantıya geçen hiç kimse olmadı. Bu durumun, özellikle son dönemde, AKP iktidarının kültüre, sanata yaklaşımıyla paralellik gösterdiğini, beni şaşırtmadığını da söylemek isterim” dedi. Ödülün seçici kurulunda bulunan, 2013 yılında da Altın Portakal Şiir Ödülü’ne değer görülen Şükrü Erbaş ise “17 yıllık çok değerli bir gelenek, siyasi iktidarın yerel iktidarıyla yok edilmiştir. Aslında bu bir hınç alma operasyonudur” diye konuştu. George Orwell’ın “Hayvan Çiftliği” 1945’te II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği, Soğuk Savaş’ın kendini gösterdiği günlerde yayımlanmış bir totalitarizm eleştirisi. Kitap, Türkçeye ilk kez 1954 yılında Halide Edip Adıvar tarafından çevrilmiş. Günümüzde ise Celâl Üster çevirisiyle çok satan kitaplar arasında yer alıyor ve tanınıyor. “Hayvan Çiftliği”ni 1984 yılında Royal Shakespeare Company için sahneye ilk kez Kraliyet Ulusal Tiyatrosu’nun başkanlığını da yapmış olan Peter Hall uyarlamış. “Hayvan Çiftliği” şimdilerde Özge Kayakutlu çevirisiyle Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda sahneleniyor. Oyunun yönetmenliğini Emrah Eren üstleniyor. Eren, Peter Hall uyarlamasını temel almış. Hall’un kullandığı göstermeci anlatım ve metnin ritmi seyirciyi zinde tutuyor. Bir müzikal olarak metin ve şarkı kurgusu dikkat çekici. Hiç bitmeyen, tekrara düşmeyen bir hareket mevcut. Oyunun içerdiği göstermeci anlatım, bir anlatıcı yaratma fikrini doğurmuş. George Orwell’ın anı ve denemelerini içeren eserlerinden anlatıcı metinleri seçmiş Eren... Anlatıcı da zamanla Orwell’a dönüşmüş. “Anlatıcı metinlerini seçkilemek benim açımdan işin en zor kısmıydı. Hem metin taraması, hem uygun metnin doğru noktaya yerleştirilmesi, hem de asıl metinle organik bağın kurulabilmesi için oldukça titiz bir En alt katmandakiler çalışma yürüttük. ‘Hayvan Çift yok.. Oyunda ranza diyebileceğimiz bir araç var. Ayaktakımının oluşturduliği’ özünde yoğun bir totalitağu “getto”ya, bu fikri çok yakıştırmış rizm eleştirisi barındırıyor” diEren... Ranza hacimli ve üç boyutlu. yor Eren. Yerleştirildiği açıya ve konumlamasıYapıtı bir sahne yapıtına döna göre sayısız kombinasyon oluşuyor. nüştürürken “hayvan”lık haliOyunda beş adet ranza ve iki adet tekli ni geride bırakmış insanı ön playatak sahnede oyuncuların değiştirilmena çıkarmış Eren, “Artık toplusiyle on iki farklı mekâna dönüşüyor. mun en alt katmanında yaşaYani anlayacağınız dinamik ve hareketmını sürdürenler, kâğıt toplali bir dekor oluşturulmuş oyunda. yıcıları, madenciler, lağımcılar, soKostümlerin görseli ikili okumalakak kadınları, bulaşıkçılar... evra uygun olarak hazırlanmış. Hem “incil hayvanlar kadar bile görünür desan” hem de “hayvan” olağil hayatımızda. O görünrak okunabilecek tek kosmez ‘insan’lardan masını tümle bu işi başarmış tasaa rl ya u ll kurulu bir gettoa H er et uP nun, ‘Hayvan Çift“Hayvan rımcı Sadık Kızılağaç... temel alan Eren, ğun Oyunun anlatım sahneleliği’ masalını oynaÇiftliği özünde yo si ri ve masal sahneleri ışıkma halini izlemenin eştiri el zm ri a lit taki renk kullanımıyla biroyunu daha da katta to ir b . or iy d birinden ayrılmış. Bestele” manlandıracağını or ıy ır d barın en ri Richard Peaslee’ye ait düşündük. Böylelikle en el n h sa Müzikal olarak 23 şarkı seslendiriliyor. boynuz/toynak gera l’ el Orw Kıymet Berrak’ın çalışçekliğinden sıyrılabiloyunda anlatıcı, ş. ü lm rü ü masıyla 23 şarkı gün yümiş olduk. Bu da işişt ü ön d züne çıkmış. Faruk Üsmizi çok kolaylaştırdı tün, hece hece çalışaaçıkçası” diyor. rak özgün müziği Türkçe sözlerine çeorkunç bir peri masalı virmiş. Peaslee’nin partisyonu ÇağlaOrwell’ın totaliter rejimleri eleştiren yan Çetin ve Kıymet Berrak tarafıneseri, hayvanların yönetimi insanlardan 11 kişilik orkestra için yeniden düdan ele geçirdikleri bir çiftlikte geçizenlenmiş. yor. Hayvanlar, inançla kurmaya çabaDansların ağırlıkta olduğu oyunladıkları bu yeni sistemin gün geçtikçe da koreografiyi Cihan Yöntem üstlekurbanı haline geliyorlar. niyor. Oyunda, Levent Tülek, Alican Celal Üster’in “Hayvan Çiftliği”nin Yücesoy, Esra Ruşan, Cihan İnan önsözünde söylediği gibi, “Hayvan Bekar, Ali Aziz Çölok, Esra PamukÇiftliği, korkunç sonla biten bir ‘peçu, Sercan Yener ve Gözde Ayar rol ri masalı’dır.” alıyor. Oyunun dekorunu Barış Dinçel üst(Oyun, 23, 24 ve 30 Ocak saat leniyor. Dekorda ilk akla gelen çiflik 20.30’da Müşfik Kenter Sahnesi’nde.) K Saygın Alman gazetesi TAZ’a konuşan küratör ve sanat eleştirmeni Beral Madra: yaratıcı insanların devlet, hükümetler ve özel Kültür Servisi Sanat eleştirmeni ve kürasektör tarafından yeterince desteklenmediğini de tör Beral Madra, kısaca TAZ olarak bilinen vurgulayan Madra, “Kamu fonları Külsaygın Alman gazetesi Die Tageszeitung’da 10 tür Bakanlığı’nın elinde; külOcak’ta yayımlanan söyleşisinde Türkiye’nin tür politikası hem siiçinde bulunduğu politik ortamı değerlendiriryasallaştırılıken, kültür politikalarında yaşanan gelişmeleri yor hem de de yorumladı. Ingo Arend’in sorularını yanıtlagenelde tuyan Madra, siyasal İslamın yükselişinden rizm odaklı. söz ederek, AKP hükümetinin İsÖte yandan Osmanlamı bir araç olarak görlı mirasının yeniden candüğünü belirtti. landırılması gündemde. AslınAKP’nin da Osmanlıyı canlandırma konusundayükselişi, inki bakış açılarının doğruluğundan sanların bu duda emin değilim. Osmanlı kültür rum karşısında değerlerinin örnekleri de yok edilialdığı konumu ve u Türkiye’de hükümetin yor. Bizans ve Helen mirası ise tüTürkiye’deki poOsmanlı mirasını müyle göz ardı ediliyor” dedi. litik havayı aktaran Madra, canlandırmayı yeniden Genel iklime bakıldığında ise, kültükültür politikalarıyla ilgili gündeme getirdiğini rün tümüyle özelleştirildiğini, sanatçıgörüşlerini de bildirdi. Türların kamusal parasal desteği olmadığıkiye’deki çağdaş sanat orbelirten Madra, bu nı, sponsorlar, işadamları, koleksiyontamına atfedilen çekiciliğin konudaki bakış açılarının cular ve özel galerilere bağımlı olduve büyümenin yanıltıcı oldoğruluğundan kuşkulu ğunu hatırlatan Madra, “Sanat ve fikir duğunu, çağdaş sanatın topolduğunu, Osmanlı kültür özgürlüğü de tehdit altında. Muhalif luma sunulmasının yalnızca İstanbul’da gerçekleştideğerlerinin örneklerinin de sanatçıların kendilerini tanıtma olanağı da çok kısıtlı” dedi. ğini söyleyen Madra, 20 yıyok edildiğini vurguladı. Madra, sanat ortamının genel olarak lı geride bırakan İstanbul iki kampa bölündüğünü; bir grubun Bienali’ne de değindi: “İssanat piyasası ve koleksiyoncu olduğu varsayıtanbul Bienali’ne, ücretsiz olduğu için, 350 lan zengin kesim yararına ürettiğini ya da çabin kişi katıldı. 15 milyonluk şehirde en azınlıştığını, diğer grubun ise Türkiye’nin toplumdan yüzde 10’luk kesimin katılması önemsal ve siyasal gidişatı ile uğraştığını ve sanat li bir katılım olduğu anlamına gelirdi. Ancak yapıtı satın alamayan toplum kesimlerini mukatılım daha fazla olmalı.” hatap aldığını belirtti. Türkiye’de sanat ve tasarım alanında genç ve ‘Sanat ve fikir özgürlüğü tehdit altında’ ‘BIRDMAN’ VE ‘TOPRAĞIN TUZU’ SİNEMASEVERLERLE BULUŞACAK İstanbul’da Oscar adayları Kültür Servisi Uluslaraguya/Prenses Kaguya Masalı” da rası bağımsız filmler festivaTürkiye’de ilk kez gösterilecek. li !f İstanbul’da 2015 Akademi Alejandro González Ödülleri’nde toplam 9 dalda adayIñárritu’nun merakla beklenen yelık alarak Oscar’ın ni filmi “Birdman”in en güçlü adaylarınilk gösterimi geçen dan biri olan “Birdağustosta Venedik man” sinemaseverFilm Festivali’nde yalerle buluşacak. İstanpılmıştı. Film starbul Kültür Sanat Vaklık sistemini kıyasıya fı tarafından bu yıl eleştirerek süper kah34’üncüsü düzenleraman hikâyelerini necek İstanbul Film tersyüz ediyor. !f İstanbul bu yıl Festivali’nde ise bu 1222 Şubat tarihleri yılki Oscar ödüllerin ‘Toprağın Tuzu’ arasında İstanbul’da, de iyi belgesel dalında 26 Şubat1 Mart tarihleri arasınaday olan “The Salt of the Earth / da ise Ankara ve İzmir’de gerToprağın Tuzu” gösterilecek. !f İstanbul’da ayrıca Oscar ödülle çekleştirilecek. 34. İstanbul Film Festivali ise 419 Nisan tarihleri rinde animasyon dalının tek animearasında yapılacak. si olan “The Tale Princess of Ka C M Y B “Birdman”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle