06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 2014 PAZAR CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 15 sakıp sabancı müzesi Prada Vakfı’nın Venedik’teki ‘Sanat ya da Ses’ sergisi 180 obje ve yapıtı bir araya getiriyor Sesin sanatı, sanatın sesi EVRİM ALTUĞ VENEDİK İtalya’nın Venedik kentinde kasım ayına kadar Hollandalı mimar ve akademisyen Rem Koolhaas küratörlüğünde süren 14. Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali ekseninde açılan çok önemli sergilerden birini, Patrizio Bertelli ve Miuccia Prada tarafından yaklaşık 10 yıl önce güncel sanat ve kültürü desteklemek adına kurulan Fondazione Prada / Prada Vakfı üstlendi. Kurum 2015 baharında Milano’da da, yine Koolhaas’ın imzaladığı yeni sergi mekânıyla gündemi belirleyecek gibi. Ancak vakfın Venedik’te 2010 yılına değin bienal arşivine ev sahipliği yapmış ve daha sonraki yıl taşınılan tarihsel yapıya konuşlandırdığı son etkinliği de o zamana kadar ilgi çekeceğe benziyor. 172428 arasında Venedik’teki Büyük Kanal’a hâkim saray yapılarından birinde, Ca’ Corner della Regina’da açılan “Art or Sound” / “Sanat ya da Ses” başlıklı bu tematik serginin küratörlüğünü Germano Celant üstlenirken temeli 152030 yıllarında Bartolomeo Veneto ile Nicola Giolfino’nun yaptığı müziksel temalı yağlıboya resimlere kadar inen bu etkinlik, ses ve sanatın tarihsel ve güncel ilham ve üretim ilişkisini, 16. yüzyıldan günümüze ulaşan özgün kültürel ve estetik örneklerle bir araya getiriyor. u Güncel sanatı desteklemek adına kurulan Prada Vakfı’nın Venedik’te açtığı sergi, sesin tarih boyunca sanat tarihi ve popüler kültüre nasıl yansıdığını objeler, çalgılar, tasarımlar ve yapıtlarla gözler önüne seriyor. Dünyadaki farklı koleksiyonlardan işleri ve disiplinleri, yine dünya çapında imzalarla buluşturan tematik sergide, Vehbi Koç Vakfı Koleksiyonu’nda yer alan Joseph Beuys imzalı bir yerleştirme de var. Aitken, John Cage, Arman, Gunther Uecker, Bruce Nauman, Jannis Kounellis ve Ken Butler’ı da bir araya taşıyan sergide, Butler ya da Tarek Atoui gibi kimi çağdaş sanatçılar da müzedeki sergiye getirdikleri yapıtları izleyicilere sunuyor veya yapıtlar türlü performanslara esin verebiliyor. Öte yandan, bu kapsamlı, disiplinlerarası serginin şu günlerde İstanbul Modern’de Levent Çalıkoğlu ve Çelenk Bafra imzalarıyla açılan “Çok Sesli” başlıklı, Türkiye odaklı çağdaş sanat ve müzik temalı sergiyle eşzamanlı biçimde izleniyor olması da, gerçekten hoş bir tesadüf yaratıyor. Bilgi: www.fondazioneprada.org Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Kültür Servisi Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), kapsamlı resim koleksiyonunu, Tanzimat’tan Cumhuriyete Türk Resmi başlığıyla, yeniden ziyaretçilerle buluşturuyor. Osmanlı devletinden Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan resim sanatının gelişip serpilme sürecinin başlangıç evresine dair önemli ipuçları veren koleksiyon Osman Hamdi Bey, Fikret Muallâ, Halil Paşa, Şehzade Abdülmecid Efendi ve İzzet Ziya gibi Türk resim sanatının önemli sanatçılarının eserlerini içeriyor. Türkiye’de görsel imge üretimindeki dönüşümü, sanat ve sanatçı kavramlarının değişen anlamlarını gözler önüne sererek modernleşme sürecini yansıtan eserler arasında Şevket Dağ’a ait Ayasofya tablosu, Halil Paşa’nın 1889 Paris Fuarı’nda sergilenen ve bronz madalya ile ödüllendirilen “Madam X” adlı eseri ve orjinal ödül belgesi, Osman Hamdi Bey imzalı Naile Hanım portresi ve Nazmi Ziya Güran imzalı Taksim Meydanı bulunuyor. Sergide, Arman’ın 1997 tarihli ‘Yamaha’nın Ruhu’ adlı işi de yer alıyor. Toplamda 180 kadar obje ve sanat eserini barındıran kapsamlı sergi, saatler, müzik kutuları, otomatik ses makineleri, heykeller, nota kâğıtları, elbette eski ve yeni enstrümanlarıyla olduğu kadar, yerleştirme ve heykelleriyle de izleyicilerin gözü ve kulağına alabildiğince sesleniyor. İlk katı görece eski tarihli, üst katı ise modern ve güncel sanat eserleri ile deneysel ürünlere ayrılan sergi farklı kişi ve koleksiyonların birikimlerinin bir harmanı olma özelliğini taşırken, etkin likte Vehbi Koç Vakfı Sanat Koleksiyonu’na Melih Fereli ve Rene Block’un katkılarıyla dahil edilmiş, ünlü Alman çağdaş sanatçı Joseph Beuys imzalı, “Klavier Oxygen” isimli, 1985 tarihli bir yapıt da yer alıyor. Christian Marclay’dan Marcel Duchamp’a, Man Ray’den Salvador Dali’ye, Robert Rauschenberg’den Takako Saito’ya uzanan bir zenginlik taşıyan ve sessizliğiyle bilinen müzeleri kışkırtan bir ruha sahip olan bu sergi üzerine kaleme aldığı me tinde, küratör Germano Celant şunların altını çiziyor: “… Bugünkü müze alanları, artık klinik, aseptik ve steril alanlar, görsel kültürün dondurulmuş bedenleriyle ilişkiye girdiğimiz unsurlar olarak alınmamaktalar. Tam tersine müzeler bugün, kokularıyla olsun, gürültü ve sesleriyle olsun, çeşitlilikleri ve keyif verebilirlikleriyle olsun, yaşamla senkronize biçimdeler…” Bu anlamda Nam June Paik, Martin Creed, Haroon Mirza, Anri Sala, Doug YAZAR VE ÇEVİRMEN King Robbo 45 yaşında yaşama veda etti Ünlü İspanyol oyuncu Penelope Cruz Beki Bardavid yaşama veda etti Kültür Servisi Yazar ve çevirmen Beki Bardavid yaşamını yitirdi. Bardavid, dün Nakkaştepe Musevi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi mezunu olan Beki Bardavid, daha sonra 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans ve yüksek lisans öğrenimini tamamladı. Bardavid 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünde ikinci lisans ve yüksek lisans eğitimini yaptı. 1936 İstanbul doğumlu olan Bardavid, iki ciltten oluşan İspanyolca deyim ve atasözleri kitabı “Trezoro Sefaradi” ile tarihteki renkli kişilikleri irdelediği “Ağzımda Kül” kitaplarını yazdı. Grafitinin babasıydı Kültür Servisi 1980’lerde Londra’da ünlenen grafiti sanatçısı King Robbo 45 yaşında yaşama veda etti. Bir başka ünlü grafiti sanatçısı olan Banksy ile tartışmalarıyla da tanınan King Robbo, 2011’de merdivenlerden düşerek başından yaralanmıştı ve o zamandan bu yana bitkisel yaşamdaydı. King Robbo, 1980’lerde Londra’da trenlere yaptığı resimlerle tanınmıştı. İsrail tiyatrosunun oyunu iptal Kültür Servisi Edinburgh Fringe festivalinde bir İsrail tiyatro topluluğunun gösterisi, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı düzenlenen protesto eylemleri üzerine iptal edildi. Öte yandan, aralarında oyun yazarı David Greig ve İskoçya’nın ulusal şairi Liz Lockhead’in de bulunduğu pek çok İskoç sanatçı ve yazar, festivale İsrail’den katılan Incubator Theatre’ın gösterilerine izin verilmemesi için çağrıda bulunan bir açık mektuba imza attı. İskoç sanatçı ve yazarlar çağrılarının gerekçesi olarak, topluluğun İsrail hükümetinden destek almakta olduğunu gösterdi. Incubator Theatre’ın sanat yönetmeni Arik Eshet ise İsrail hükümetinin sanata politik nedenlerle destek vermediğini belirterek “Hükümetimiz sanatı sanat için destekliyor. Hükümete karşı da olsak sansürle karşılaşmıyoruz” dedi. Edinburgh Festivali’nde Filistin yanlısı gösteri ‘Tek isteğim barış’ Kültür Servisi Ünlü İspanyol oyuncu Javier Bardem’in, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını “soykırım” olarak nitelemesi üzerine “Yahudi düşmanlığı”yla suçlanmasını yanıtlamasının ardından, aynı açık mektuba imza atan Bardem’in eşi ünlü oyuncu Penelope Cruz da benzer suçlamalara yanıt verdi. Cruz, tek isteğinin barışın sağlanması olduğunu belirterek “Bu önemli konuda yanlış anlaşılmak istemiyorum. Konunun uzmanı değilim ve karmaşıklığının farkındayım. Açık mektubu imzalamaktaki tek isteğim, barışın sağlanması umududur” dedi. Cruz, açıklamasında şunları söyledi: “Tarafların ateşkeste anlaşabilecekleri ve sınırın iki yanında da daha fazla masum kurban verilmeyeceği konusunda umutluyum. Birlik ve barıştan yanayım. İnsanların yan yana yaşayabildikleri bir dünyayı gerçekleştirme cesaretini taşıyan bir uygarlığın var olabileceğine inanıyorum.” ‘Demir Mike’ beyazperdede Kültür Servisi “Demir Mike” lakaplı ünlü boksör Mike Tyson’ın hayatı beyazperdeye uyarlanıyor. Filmin senaryosunu “Boardwalk Empire”, “The Sopranos” gibi dizilerin senaryolarını yazan ve geçen yıl “Para Avcısı” filminin senaryosunu kaleme alan Terence Winter yazacak. Biyografik filmde Mike Tyson’ı “Kazanma Hırsı”, “Ali”, “Ray”, “Zincirsiz” ve “İnanılmaz Örümcek Adam 2” filmlerinde yer alan oyuncu Jamie Foxx canlandıracak. Mozaik ‘Külliyat 1983 – 1995’ (Ada Müzik) Tarihin akışının bıçakla kesildiği kasvetli günlerde, kaset formatında dört albüm vardı, elden ele çoğaltılarak paylaşılan, ortalarına kalem sokularak ha bire geri sarılan dört Mozaik albümü… “Ölümden Önce Bir Hayat Vardır”, “Ardından”, “Çook Alametler Belirdi” ve “Plastik Aşk”. 12 Eylül askeri faşizminin çizmeleri altında ezilen insancıkların, küstürülmüş ruhların, kırılmış hayallerin tutundukları daldı; bir onlar bir de Ezginin Günlüğü, Yeni Türkü ve Bulutsuzluk Özlemi… Bu dört Mozaik albümü şimdi paketin içinde, bir de güzel bir kitapçık; “Külliyat 1983 – 1995”. Uzun süre hasretlik yaşayanlara iki CD hediye; prova çalışmaları, ev ve konser kayıtlarından oluşan “Yayımlanmamış Besteler” ve “Yayımlanmamış Yorumlar”. Caz doğaçlamaları, poprock melodileri ve otantik duygular arasında salınan deneyleriyle gerçek bir progresif proje toplu luğuydu Mozaik. İnsan onurunu ayakta tutan albümlerinin (ve fazlasının) yeniden basılması, kuşaklararası devamlılığı tamir etmek için büyük bir şans. Onları yıllar sonra dinlemek, umutsuzluk ve yenilgi günlerinde, yaşama tutunabilmek için Georges Politzer’in kırmızı kapaklı kitabı Felsefenin Temel İlkeleri’ni gazete kâğıdıyla kaplayarak okumaya başlamak gibi… Mike LeDonne ‘I Love Music’ (Savant) Karşınızdaki adam bir caz piyanisti olarak nam salmış olsa da, Amerikalı Hammond B3 org kahramanı, adı Mike LeDonne. Saksofoncu Eric Alexander, gitarcı Peter Bernstein ve davulcu Joe Farnsworth’ten oluşan topluluğu The Groover Quartet’in adı ise, müziklerini deşifre etmeniz açısından kâfi. Onlar 14 yıldır birlikte çalışan sıkı arkadaşlar. “I Love Music”, LeDonne’nin çalgısı üzerindeki ustalığını öne çıkaran bir albüm. Eski moda sesleri seven, kıymetini bilen, onların halen en iyi kayıtlar olduğundan emin olanlar için. Bu nedenle repertuvardaki iki Stevie Wonder yorumu tesadüf değil. Gitar tabanlı yapının üzerinde yükselen Jimmy Smith’i anımsatan girift doğaçlamalarıyla, geleneksel blues hatlarını ustaca kullanan ve modern müzik kimyası öne çıkan bir çalışma. Sıcak tonlarla, ritim ve melodi arasında denge yürüyüşü yapan sağlam gitar, önünde dizilen mü zisyenleri ses skalasında tamamlayan davul, zengin bir palet üzerinden soloları boyayan saksofon; işte bunla rın tahtında orkestra uyumu kusursuz. Kimliğini altmışlı yılların iki çalgı arasında geçen dostluk muhabbetlerine yapılan göndermeler oluşturuyor. Bir Mike LeDonne albümüne niyetliyseniz, tarih kitaplarının kapağını aralamak zorundasınız. Kültür Servisi “Bir arada Tandem Orkestrası” projesi kapsamında Sulukule Gençlik Orkestrası ile Macar M&M müzik ve dans grubu, Macaristan, Slovakya ve Türkiye’de birlikte sahnede olacak. 4 Ağustos’ta Macaristan’ın Budapeşte kentindeki A38’de bir konser verecek olan Tandem Orkestrası, 7 Ağustos’ta Slovakya’da düzenlenen Roman Festivali’nin açılışını yapacak. Orkestra, 9 Ağustos’ta da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde izleyicilerle buluşacak. ‘Bir arada’ konseri İstanbul Animasyon Festivali’ne başvurular sürüyor Kültür Servisi Bu yıl 1823 Kasım tarihlerinde 9.’su gerçekleşecek olan İstanbul Animasyon Festivali’ne başvurular devam ediyor. Başvurular 5 Eylül’e kadar İstanbul Animasyon Festivali’nin web sitesinden ücretsiz olarak yapılabilir. Uzun Metraj, Türk Kısa Filmi, Öğrenci Filmi, İlk Film ve Müzik Klibi dallarında yarışacak filmlerin 1 Ocak 2011’den sonra tamamlanmış olması gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle