06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Arjantin’in iflası gözleri Türkiye’nin de aralarında olduğu ‘kırılgan beşli’ye çevirdi Domino korkusu CHP’li Oran, temel makroekonomik göstergelere bakıldığında Türkiye’nin Arjantin’den daha sıkıntılı bir tablo ortaya koyduğuna işaret etti. Buna göre, Arjantin’de yüzde 28 olan toplam dış borcun milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 47’ye ulaşıyor. Ekonomi Servisi Vadesi gelen dış borcunu ödeyemediği için Standard and Poor’s tarafından iflası ilan edilen Arjantin’in durumu, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen ekonomiler için yeni bir krizin habercisi niteliğinde. ABD Merkez Bankası’nın geçen yıl para musluklarını kısmasının ardından siyasette ortaya çıkan çalkantıların da etkisiyle ülke riski en fazla artan ekonomilerden biri olan Türkiye; Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Güney Afrika ile birlikte en kırılgan 5 ülke arasında sayılırken, sıralamada Arjantin bu “kırılgan 5’li”den sonra geliyordu. CHP milletvekili Umut Oran , makroekonomik göstergelerden yola çıkarak TürkiyeArjantin karşılaştırması yaptı. Oran şunlara dikkat çekti: * Türkiye’nin borçluluk düzeyi de cari açığı da Siyasal Yalanlar Dillere yerleşmiş, sık yinelenen başlıca siyasal yalanları, Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde özetlemeye çalışayım. l Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Kâğıt üzerinde yazılı, resmi bir hukuk düzeni olmasına karşın, uygulaması yok. Son olayların da ortaya koyduğu, ülkede silahlı güçleri olduğu da anlaşılan mafya türü örgütlerin çatışması, savaşımı var. Hukuk yok, güç kullanımı var. Yargı güçlünün denetiminde, çoğu kez yazılı, resmi hukuka şekli uygunluk bile sağlanmadan, keyfi uygulamalar yapılıyor. Yargıya güven yok. Yalnız sözde kalmak, bazı çevrelere hoş görünmek üzere “yargıya güveniyoruz” takıyyesi yaygın. l Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Gerçeği yansıtmayan slogan. Uygulama; egemenlik fiilen toplumun iradesi alalaması ile patrona aittir ve patron tarafından isteğince (keyfi) biçimde kullanılır. Resmi düzen kâğıt üstünde kalırken gayri resmi hiyerarşi geçerlidir. Sözlü buyruklar uygulamada yasaların yerini alıyor. Ulusal iradeyi temsil ettiği ileri sürülen patron etrafında, çıkar ilişkisiyle veya beklentisiyle ilkesiz, programsız bir klik çevre, yandaş grubu oluşmuş durumda... Patronla bu grup arasında karşılıklı sürekli alışveriş var. Topluluğa ise ileride geri alınmak üzere seçimler sırasında ulufe dağıtılıyor. l Halkımızın değerleri. Sık sık halkımızın değerlerine yollama yapılır. Halkımızın değerlerine saygılı olmaktan söz edilir. Bazı savlar, beklentiler, uygulamalar halkımızın değerlerine dayandırılır. Yeri geldikçe, halkımızın değerlerinden dem vurularak halk dalkavukluğu da yapılır. Yıllardır kamu sektöründe, özel kesimde, akademik yaşamda, çok kıyısında da kalsa yazılı medyada çeşitli görevler yapmaya çalıştım. Yaşantım halktan tümüyle kopmuş değil, fildişi kulede de yaşamıyorum. Halkın değerlerini bir türlü öğrenemedim. Gerçi bende anlayış yavaşlığı, algılama özürü var, ama halkımızın değerlerini bilen, özümseyen, uygulayan birileri yazsalar, açıklasalar da, ben ve benim gibiler de öğrense, uymaya çalışsa, rehber olarak benimsese yararlı olur. l Liyakat esası. Terfilerde, atamalarda, övgülerde, liyakat esasından söz edilir. Uygulamada ise tersine ayrım, negatif seleksiyon, kötünün iyiyi dışlaması söz konusudur. Yeteneksizler, güçlü gördüklerine hulul ederek, siftinerek, hizmet sunarak hukuk, hatta etik dışı isteklere alet olarak belirli makamlara gelirler. Ülkenin tüm sorunları da bu tür ilkesiz, kişiliksiz davranışlardan, niteliksizliklerden kaynaklanır. Liyakat yerine belli bir kliğe mensup olma, yandaşlık, tabasbus, yaltaklanma, övgü düzme, kraldan ziyade kralcı olma uygulamada geçerli tercih nedenleridir. Dikkat edilirse bürokraside de, politikada da, akademik yaşamda da hatta özel sektörde de liyakat değil, yukarıdaki ölçüler geçerli ve tercih nedenleridir. Bu tür tercihler başarısızlığın, kargaşanın da ana kaynağıdır. l Yakıştırılan övünç sıfatları. Toplumda kişiler kendilerine belli sıfatları uygun görüyor, yakıştırıyor, bu sıfatla statü kazanmaya yöneliyorlar. Milliyetçi, muhafazakâr, mütedeyyin, alperen, mücahit, demokrat, solcu, komünist, Atatürkçü, Kemalist sık kullanılan nitelemeler. Kuşkusuz her içten, samimi inanca, içeriğine, anlamına uygun davranışa saygı duymak gerekir. Ancak bu sıfatlar yanıltıcı bir etiket olarak kalmamalı, davranışlar da bu sıfatların gereğine, uygun ve tutarlı olmalıdır. Ziya Paşa’nın özlü deyişini sık sık anımsatmak zorunda kalıyoruz: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” Aldatmaksa maksat aldanan yok nafile, alabildiğince doğruları, gerçeği söylemeye, yazmaya çalışalım. Can yakacak Arjantin’in kat kat üzerinde bulunuyor. Arjantin’de yüzde 28 olan toplam dış borcun milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 47’ye ulaşıyor. * Geçen yıl Arjantin’de milli gelirin sadece yüzde 0.9’u düzeyinde bulunan cari açık, Türkiye’de yüzde 8’e yaklaştı. * Arjantin, büyümesinin yüzde 55’ini özel tüketimle sağlarken bu oran Türkiye’de yüzde 7075 aralığında seyrediyor. Bu da ulusal tasarruflara yansıyor. Arjantin’de yüzde 22’lerde bulunan tasarrufların milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 13 dolayında kalıyor. * Enflasyonda ve faizde de Arjantin’le benzer durumda olan Türkiye’nin bu ülkeye göre belki de tek avantajı, uluslararası rezervleri. Arjantin’de 30 milyar doları bulmayan rezervler Türkiye’de 110 milyar doların üzerinde bulunuyor. “Finansal gelir için borç vergisi ödemeyeceğiz” Arjantin’de borçların ödenmesi için vergi artışına gitmesi beklenen hükümete halk duvar yazılarıyla tepki gösteriyor. Arjantinli yetkililer ülkenin iflas ettiğini kabul etmiyor. Arjantin Ekonomi Bakanı Axel Kicillof “Bu durum tahvil kontratlarını öngörmüyor. Arjantin, bunun bir iflas olmadığını ispatlamak için tüm yasal başvurularda bulundu” dedi. Mahkeme tarafından atanan ve görüşmelere aracılık eden Daniel Pollack ise Arjantin’in temerrüde düşmesinin ülke insanlarının “canını yakacağını” belirtti. ‘Saadet zinciri her an kopabilir’ Gözlerin gelişen ülkelere çevrildiği yeni süreçte kırılgan ekonomilerin başında gelen Türkiye’de dış sermaye girişindeki kıtlaşma döviz pahalılığını da beraberinde getirebilir. Umut Oran, Türkiye’nin Arjantin’den gelen iflas haberine kayıtsız kalmaması gerektiğini vurgulayarak “Özellikle 2008 sonrasında dünyada yaşanan likidite bolluğunda hovardaca borçlanan gelişen ülkeler, şimdi Fed’in likiditeyi kısması ile sıkıntılı bir döneme girdi. Bu ülkelerin başında gelen Türkiye için de saadet zinciri her an kopabilir” dedi. Oran şöyle devam etti: 4 Şimdi, tehlike çanlarının çaldığı bu ülkelere yönelik yatırım iştahı gerileyecek, küresel kreditörler ülke tahvillerine daha ihtiyatlı yaklaşacak, risk puanları yükselecek, bu ülkelerin borçlanma imkânları zorlaşacak. Bu sürecin en hafif maliyeti bile gelişen ülkelerin borçlanma maliyetlerinde aşırı yükselme olacak. 4 Kırılgan ekonomilerin başında gelen Türkiye’de bankalar ve gösterge faizi üzerinde baskı oluşacak. İyimser senaryoda Türkiye dış borçlarını çevirmeye devam etse bile faizleri daha da yükseltmek zorunda kalacak, dış sermaye girişindeki kıtlaşma nedeniyle döviz daha da pahalanacaktır. 4 Bu da maalesef ekonomide yavaşlama, piyasalarda daralma, reel sektörde ve bankacılık kesimi üzerinde sıkıntıların artması, şirketlerin mali yapılarının bozulması, iflaslar ve işsizlikte patlama demektir. Bankalar borçları 1 yıl erteleyeceklerini açıklarken bunu 3 aya kadar indiren var İşçiyi yine unuttular! Çelik ihracatına darbe Ekonomi Servisi Türkiye’nin çelik ihracatı ocaktemmuz döneminde değer bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.1 azalışla 8.07 milyar dolara, miktar bazında ise yüzde 6.7’lik düşüşle 10.6 milyon tona geriledi. Çelik İhracatçıları Birliği’nin (ÇİB) açıklamasına göre, Irak özelinde Ortadoğu’da yaşanan ihracat düşüşü nedeniyle sektörün 18.5 milyon ton olan yıl sonu hedefi 17.5 milyon tona çekildi. Ortadoğu’ya ihracat ilk yedi ayda yüzde 21.4 düştü. Hükümet, Soma ve Kırkağaç’ta esnafın kredi borçlarını 1 yıl süreyle erteledi. Bankalara kredi borcu olan binlerce işçiyle ilgili ise adım atılmadı. İşçi bankalarla baş başa kaldı. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümet, maden faciasının yaşandığı Soma ve Kırkağaç’ta esnafın kredi borçlarını 1 yıl erteledi. Faciadan doğrudan etkilenen işçilerin bankalara olan kredi borçları ile ilgili ise bir adım atılmadı. Özel bankaların işçilere önce kredi borçlarını 1 yıl erteleyeceklerini açıkladıkları ancak sonradan Ekonomi Servisi İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) göre temmuzda kentte perakende fiyatı en fazla artan harcama kalemi yüzde 31.05 ile sivri biber oldu. İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nde yer alan 242 harcama kaleminin 88’inin perakende fiyatı artarken, 62’sinin fiyatı düştü, 92 ürünün fiyatı değişmedi. Fiyatı en çok artan ikinci harcama kalemi yüzde 17.36 ile limon. Bunu yüzde 13.81 ile erik takip etti. Etek ise yüzde 30.07 ile fiyatı en fazla azalan harcama kalemi oldu. Sivri biber uçtu bu süreyi 3 aya kadar düşürdükleri de ortaya çıktı. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, “İşçiler bankaların insafına bırakılmamalı. Esnafa yapılan iyileştirme, bütün işçileri de kapsamalı” dedi. Özel, esnaf ve sanatkârların borçlarının ertelenmesi konusunda da kendilerinin “torba tasarının” Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında yasa teklifi verdiklerini ancak AKP’nin reddettiğini anımsattı. Soma ve Kırkağaç’tan göç başladığına dikkat çeken Özel, “Cenazesini alıp giden ve dönmeyen aileler var. Artık madende çalışmayı düşünmeyerek Soma’yı terk edenler var. Ayrıca insanlar 1.5 ay maaş alamayınca alışveriş de yapamadılar. Bütün bunları düşünerek yasa teklifi vermiştik” dedi. Bu arada Soma’da hükümet tarafından “acele kamulaştırma” yapılan alanların da zeytinlik olduğu ortaya çıktı. Oysa mevcut yasaya göre zeytinliklerde maden araması yapılamıyor. AKP bunu değiştirmek için yasa tasarısı hazırladı. Ancak bu tasarı daha Meclis’ten çıkmamıştı. Yani AKP yasa çıkmadan uygulamaya başlamış oldu. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören kamulaştırılacak 93 bin 858 metrekarelik toplam 9 adet parselin tamamının zeytinlik olduğunu söyledi. Ören, “Zeytin alanlarını talan edecek olan yasa Meclis’te kabul edilip yasalaşmadan Bakanlar Kurulu’nun kanunsuz kararı zeytin alanlarının hükümet eliyle talanı anlamına gelmektedir” dedi. Yasa çıkmadan talan başladı! Bankalar yasa tanımıyor Ekonomi Servisi TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bankaların değişik isimler adı altında aldıkları yaklaşık 60 çeşit kesintinin mutlaka sona ermesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (BDDK) göreve çağırdi. Palandöken, “Yeni Tüketici Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ve bankaların tüketicilerden aldıkları ücretlere sınırlama getirilmesine rağmen hâlâ bazı bankaların bu tahsilatlara devam etmeleri oldukça yanlış. Bu yanlışın düzeltilmesi ve vatandaşların mağduriyetinin önlenmesi için acilen BDDK harekete geçmeli” dedi. Yasal boşlukların acilen giderilmesi gerektiğine işaret eden Palandöken, “BDDK’nin yeni Tüketici Kanunu kapsamında belirlemesi gereken, bankaların alacağı komisyon, aidat ve masraflar. Buna yönelik gerekli çalışmalar yapılarak kamuoyuna açıklanmalı ve vatandaşların mağduriyeti giderilmeli” diye konuştu. Palandöken, aidatsız kartların da bir an önce hayata geçirilmesini istedi. T.C. ANKARA 22. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2010/3002 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Ankara İli, Altındağ İlçesi, Ali Ersoy Mahallesi, 8. Sokak ile 55. sokak kesişiminde imarın 23330 Ada, 9 parselini teşkil eden, 564,82m2 yüzölçümünde arsa vasıflı taşınmaz üzerinde, 53 Kapı No’lu 470m2’1ik alanda zemin + 2 katlı işyeri bulunmaktadır. Borçlulara ait hisseli taşınmaz ve müştemilatı bir borçtan dolayı satılarak paraya çevrilecektir. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Adresi : Ali Ersoy Mah. 8. Sokak NO: 53 Altındağ/Ankara Yüzölçümü : 564,82m2 Arsa Payı : 1/2 Borçlulara ait hisse İmar Durumu : Küçük Sanayi alanı olarak ayrıldığı yapılaşma koşullarının İnşaat Tarzı: Blok Nizam, Saçak seviyesi : 10.50m olduğu tespit edilmiştir. Kıymeti : 260.000,00TL KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydındaki gibidir. 1. Satış Günü : 09/09/2014 günü 09:45 09:55 arası 2. Satış Günü : 10/10/2014 günü 09:45 09:55 arası Satış Yeri : Ankara Adliyesi 2 No’lu mezat salonu Sıhhiye/Ankara Satış şartları 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin % 50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/3002 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 02/07/2014 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 49451) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle