04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2014 CUMA 12 Setur Marina’da yardımcı olarak katkıda bulunmuştur.” Dünyada denizaltı arkeolojisini ilk kez Türkiye kıyılarında başlatan Amerikalı arkeolog Prof. Dr. George Bass’ın Teksas Üniversitesi’nde kurduğu “Denizaltı Arkeoloji Enstitüsü’nün” bazı üyeleri de Vakıf’ta bulunuyor. 1583’te batan “St. Paul” teknesi Venedik’ten İstanbul Topkapı Sarayı’na alınan çeşitli çinileri taşımaktaydı ve Hırvatistan’da Zagreb Üniversitesi’nce bunlar su üstüne çıkarıldı. Vakıf, buluntuları İstanbul’da sergileyecek. Zadar Sualtı Arkeoloji Merkezi, Osijek’teki Sultan Süleyman’ın Köprüsü’nün ahşap yapılarını ortaya çıkarıp koruma altına aldı. Vakıf, Hırvatistan Yüksek Bilimler Akademisi’nin yayınının basılmasını sağladı. Bakar kentinde onarılan eski bir yapı “Türk Evi” adıyla, devamlı olarak Piri Reis Sergisi’ne ev sahipliği yapacak. DIŞ HABERLER [email protected] IŞİD elindeki 32 Türk şoförü bıraktı, konsolosluk çalışanlarından ise haber yok Denizaltı Vakfı… “36. Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı” doğrultusunda “denizaltı arkeolojisi” konusunu sürdürüyorum. Türkiye’de de işadamlarının, arkeoloji alanına katkıları gün geçtikçe artıyor. Kuşkusuz bu destekler henüz istenen düzeye çıkamadı. Üstelik bu alanda katkı yapacaklar, yardımlarını vergiden düşme olanağına sahipler. 1999’da bir grup aydın “Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı’nı” kurdu. Vakıf Başkanı Oğuz Aydemir, çalışmalar hakkında şunları söylüyor: “Vakfımız, yazınızda (27 Haziran) belirttiğiniz Urla’da Mustafa Vehbi Koç Deniz Arkeolojisi Merkezi projesini aracı kurum olarak, Kemer Antalya’da UNESCO Unitvin Merkezi binası yapımına ve Selçuk1 gemisinin bakımına 23 gün sonra serbestler DUYGU GÜVENÇ ANKARA IŞİD’in 10 Haziran’da rehin aldığı 32 TIR şoförü 23 gün sonra Irak Başbakanı Nuri el Maliki’ye bağlı güçler ile IŞİD arasında çıkan çatışma sonrasında serbest bırakıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şoförlerin MİT’in çalışmaları sonucunda serbest bırakıldığını iddia etti. Davutoğlu, IŞİD’in şoförleri serbest bıraktığına ilişkin haberlerin ardından düzenlediği basın toplantısında, şoförlerin serbest bırakılacağına yönelik haberin önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan ile yedikleri yemek sırasında aldıklarını söyledi. Davutoğlu, 32 şoförün Erbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnam tarafından, “teslim alındığını” açıkladı. Basın toplantısında “Dün gece uykusuz bir şekilde bekledik. Gece boyu gelişmeleri takip ettik” diyen Davutoğlu, 49 konsolosluk mensubu için de “Onları da geri getirmek için çalışıyoruz, getireceğiz” dedi ve Türkiye’nin bugüne kadar yaklaşık 200 vatandaşını kurtardığını söyledi. Geyara Termik Santralı’na mazot taşıyan TIR şoförlerinin esir alınmasının ardından Diyala’daki eski Amerikan Hava Üssü’nde tutulduklarını söyleyen şirketin sorumlusu Mehmet Kızıl gelişmeleri şöyle anlattı: “Şoförlerin bulunduğu bölgenin yakınına 1 Temmuz gecesi, Irak’ın saldırıları sonucu bomba düşünce onları şehrin içine daha güvenli bir bölgeye götürdüler, nereye tam bilmiyoruz. Dün (önceki gün) akşam da konuşmamızda, şoförler, ‘Bizi serbest bırakacaklar ama araçlarımıza el koyacaklarmış’ bilgisi Irak’ta Sünni cihatçılar tarafından kaçırılan 32 şoförün dün gelen özgürlük haberi, başta aileleri olmak üzere bütün ülkede sevinçle karşılandı. (Fotoğraflar: AA / DHA) ni aktardı. Bunun üzerine devlet ile temasa geçtik.” Kızıl, ‘Şoförler neden şimdi serbest bırakıldı’ sorusuna “Çünkü ellerinde zaten konsolosluk mensupları var. Şoförlerin güvenliğini artık sağlamak IŞİD için de zor hale gelmişti. Ölmelerini istemiyordu. Ramazan olduğu için de bunu fırsat bildi” yorumunu yaptı. Şoförlerin TIR’larına ise IŞİD tarafından el konuldu. Şoförlerin zararlarının da şimdi devlet tarafından karşılanması bekleniyor. Türk şoförlerin çalıştıkları firma yetkilileri örgütün atadığı Musul Valisi’nin araç başına 50 bin dolar fidye istediğini belirtmişti. Şoförlerin dün tutuldukları yerden yürüyerek geldikleri Mahmur’da Türk yetkililerce karşılandığı ve buradan da Erbil’e gittiği bildirildi. Serbest bırakılan şoförlerin Mahmur’dan Erbil’e götürülmesi için Kürdistan Bölgesel Yönetimi’yle Türk Başkonsolosluğu’nun anlaşmaya vardığı belirtildi. THY şoförleri almak için Erbil’e bir uçak gönderdi. Şoförlerin çoğunlukla Şanlıurfa ve Mardin’de bulunan yakınlarının da serbest bırakılma haberinin ardından Habur sınır kapısına hareket etti. Şoför, Mustafa Tezdöner, “Hepimizin çok sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz” derken şoförlerden birinin Erbil’de tedaviye alındığını söyledi. Bakan Davutoğlu’nun Erbil’den Ankara’ya getireceklerini açıkladığı 32 TIR şoförünü almaya giden uçağın rotası Zindan Müzeye… Kentin ilk yerleşmesi bir adacık olan “Zefiryon (rüzgârlıda)”, 14061522 yılları arasında “Aziz Jean (Yuhannes) Şövalyelerince” yapılan kale, Bodrum’u taçlandırır. Dönemin papası “Her kim bu kalenin yapımına katkıda bulunursa cennete gidecektir” vaadiyle bu kaleyi yaptırır. Osmanlı 1523’te kaleyi ele geçirdi. 1895’te “hapishane” oldu. 1915’te Fransız ve İngiliz savaş gemilerince bombalandı. Hapishane olgusu yakın zamanlara kadar değişik boyutta sürdü. Bodrum’u Türklere ve dünyaya tanıtan Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) bir yazısı nedeniyle 1925’te “kalebent” olarak buraya sürüldü. HHH 1961’de kalenin müze olmasına karar verildi. Haluk Elbe müdür oldu. Prof. Bass, Gelidonya batığı buluntularını su üstüne çıkarınca İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hakkı Gültekin, kalenin “sualtı arkeoloji müzesi” olmasını önerdi. Süngercilerin getirdikleri çeşitli yapıtlara da yer verildi. Elbe, kalenin yıkık duvarlarını ve camiye dönüştürülen Haçlıların kilisesini onardı. Prof. Dr. Yusuf Boysan’ın Müskebi de bulduğu “Miken seramikleri” ile önemli adımlar atıldı. Prof. Bass’ın kazılarında 1962’de denizaltı arkeolojisine başlayan Oğuz Alpözen 1978’de müzeye müdür olarak atandı. İlk işi “Bodrum Müzesini Sevenler Derneğini” kurmak oldu. Üyeler beni de başkan seçtiler. Oğuz telefon eder: “Burası müze değil hâlâ hapishane görünümlü kale, burayı yeşillendirelim!” Yeşillendirme bitince, ziyaretçiler ortalıkta dolaşan tavuskuşlarını hayranlıkla izlediler. Oğuz telefon eder, “İngiliz kulesi bomboş, dökülüyor. Buraya Haçlılar dönemini canlandıracak bir şeyler yapalım” derdi. Ankara’ya gelir büyükelçiliklerden dönemin bayraklarının resimlerini alırdım, Oğuz da resimlerden bayraklar yaratır, bekçileri de Haçlı giysileri ile dolaştırırdı. Oğuz telefon eder: “Kalenin girişindeki yapı boş duruyor. Bodrum’da hiç resim galerisi yok. Burayı galeriye çevirsek de Türk ressamlar sergi düzenleseler!” Dediğini yaptı ve galeriye Haluk Elbe adını verdi. Oğuz telefon eder: “Müzenin dışında, kalenin içindeki araya sıralar koyup konserler düzenleyelim!” ya da “Ziyaretçiler gezerken yoruluyor, bir kafe açıp müzeye de gelir sağlayalım...” Dediklerini yaptı. Bodrum’da Mavzolos’un kız kardeşi Prenses Ada’nın mezar buluntularını sergiledi. Prensesin kafatasını etlendirme çalışması ile tümletti. Kalenin “zindanını” elden geçirerek o günleri yansıtan canlandırmalara yer verdi. Serçe Limanı batığındaki cam buluntuları sergilerken bunların nasıl yapıldığını yansıtan canlandırma ve ışık düzenlemesiyle ziyaretçiyi etkiledi. Kuşkusuz en önemli gelişme Prof. Bass ve sonrasında yardımcısı Doç. Dr. Cemal Pulak’ın buluntuları ile dünyanın ilk ve en güzel denizaltı müzesine dönüştürüldü. Oğuz başarılı çalışmalarından dolayı hakkında açılan yirmiyi aşkın davayla yıllarca uğraşıp aklandı. Yabancı turistler müzeyi hayranlıkla gezerlerken gazetelerimizin magazin sayfalarında üstsüz güneşlenen Türkler her nedense kaleye adım bile atmıyorlar! TIR’lar fidye oldu Uçağın rotası değişti sonradan değiştirildi. Uçağın şoförlerin birçoğunun memleketi olan Şanlıurfa’ya inmesine karar verildi. Uçak akşam saatlerinde Şanlıurfa’ya indi. Şoförleri Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ve İl Emniyet Müdürü Faruk Pınarbaşı aralarında bulunduğu grup karşıladı. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da IŞİD’in Türk yurttaşlarını kaçırmasıyla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında, serbest bırakılan TIR şoförlerinin tanık olarak ifadesine başvuracak. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Sadık Bayındır’ın, TIR şoförlerinin isim ve adreslerinin tespiti ve tanık olarak ifadelerinin alınması için Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden talepte bulunacağı öğrenildi. rak güvenlik güçleri, Şii lider El Şarki taraftarlarıyla yaşanan çatışmaların ardından, çok sayıda milisi tutukladı. (Fotoğraf: AP) I ABD: Tehdit olursa Irak’ta eyleme geçeriz Dış Haberler Servisi ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, ABD ordusunun Irak’taki misyonunun açık uçlu olup olmadığı ve süresine ilişkin, “2003 ya da 2006 yılında değiliz. (Şu anki misyon) Geçmişte yaptığımızdan çok farklı bir yaklaşımı içeriyor. Değerlendirmek, tavsiyelerde bulunmak ve imkanlar sağlamak, saldırmak, yenilgiye uğratmak ve dağıtmaktan çok farklı kelimeler. Eğer ulusal çıkarlarımız bizi oraya sürükler, IŞİD anavatana bir tehdit haline gelir de ABD Başkanı bizim tavsiyemizle doğrudan eyleme geçmemiz gerektiğine karar getirirse, o noktaya gelebiliriz. Ancak henüz o noktada değiliz” diye konuştu. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel da Erbil’de ikinci bir ortak operasyon merkezi açtıklarını söyledi. Barzani takvim istedi Dış Haberler Servisi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, bölgesel parlamentodan bağımsızlık referandumun tarihinin belirlenmesini istedi. Barzani, Kürt parlamentosunda yapılan kapalı oturumda “kendi kaderini tayin hakkı konusunda referanduma gidilmesi için hazırlıklara başlaması” gerektiğini söyledi. “Bağımsızlık için uluslararası desteğe sahibiz ve bizi desteklemeyenler de bize karşı değil” ifadelerini kullandığı belirtilen Barzani, 111 vekile hitaben yaptığı konuşmada Kürt Bölgesel Yönetimi seçim komisyonunun ilgili yasayı olabildiğince çabuk çıkarması gerektiğini sözlerine ekledi. IŞİD saldırılarından sonra Kürt bölgesinin topraklarını yaklaşık yüzde 40 oranında genişlettiği belirtiliyor. Tartışmalı bölgelerden feragat etme gibi bir planlarının olmadığını dile getiren Barzani, “bağımsızlık Kürdistan halkının doğal hakkıdır” diye konuştu. Kürt Bölgesel Yönetimi Dış İlişkiler Sözcüsü Falah Mustafa Bakır ise Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada ABD’nin istememesi durumunda bile referandumda bağımsızlık kararının çıkması sonucunda bunu uygulayacaklarını ve diğer devletlerin de buna saygı göstermeleri gerektiğini belirtti. Bakır, aynı zamanda bağımsız Kürt devletinin kurulmasının Türkiye’yi rahatsız etmeyeceğini sözerine ekledi. Riyad, sınıra 30 bin asker yolladı Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan, Irak askerlerinin Suudi Arabistan sınırından çekilmesinin ardından bölgeye 30 bin asker konuşlandırdı. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, olası terör saldırılarına karşı gerekli tüm önlemlerin alınması talimatı vermişti. Irak ile dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri olan Suudi Arabistan’ın yaklaşık 800 kilometrelik sınırına yakın yerler cihatçıların eline geçmiş durumda. Irak ise sınırın kendi kontrollerinde olduğunu iddia ediyor. Beyaz Saray tarafından dün yapılan açıklamada Amerikan Başkanı Barack Obama ile Suudi Kralı Abdullah’ın Irak ve Sünni isyancıların artan şiddetini telefonda görüştükleri kaydedildi. İki liderin, Irak’ta birlik hükümeti çağrısı yaptığı vurgulandı. Irak’a BM aracılığı ile 500 milyon dolar bağış yapacak olan Suudi Arabistan ile Bağdat arasında ise gerilim sürüyor. Yayınlar… Adı: Denizler Altında Arkeoloji Yazan: George Bass Yayımlayan: Boyut Yayınevi Sayfa: 312 Ayrıca İngilizce olarak da yayımlanan kitabın yazarı, ömrünü bu konuya adayan arkeolog, yaşadığı maceraları, su altındaki yaşamsal tehlikeleri, denizden gelen olağanüstü buluntuların öykülerini çeşitli görseller ile okura sunuyor. Adı: Uluburun Gemisi Yayına hazırlayanlar: C. Pulak, S. Rainer, Ü. Yalçın Yayımlayan: Bergbau Müzesi Sayfa: 679 Almanya’nın Bochum Müzesi’nde düzenlenen serginin görkemli kataloğu. Uluburun’da bulunan batıktan hareketle 3000 yıl önce dünya ticareti 47 bilimsel yazıda çeşitli görseller ile anlatılıyor. Almancası da yayımlandı. Adı: Eski Testi Doktorunun Anıları Yazan: Turgut Oğuz Alpözen Yayımlayan: Ege Sayfa: 96 Hapishane kaleyi, denizaltı arkeoloji müzesine dönüştüren yazar, anılarını paylaşıyor. Adı: TINA Denizcilik Arkeolojisi Dergisi Yayımlayan: Türkiye Sualtı Arkeoloji Vakfı Sayfa: 96 Vakfın, ilk sayısını mayıs ayında okurlara “www.tinaturk. org/dergi/ TINADergi” adresinden sunduğu yayında Anadolu kıyıları ile dünyada gerçekleştirilen “denizcilik arkeolojisi” çalışmalarına yer veriliyor. ‘TÜRKİYE’DEN GELEN SİLAHLAR TÜRKİYE’DE SATILDI’ Dış Haberler Servisi Suriye Ulusal Koalisyonu’nun önde gelen isimlerinden Mişel Kilo’nun, Türkiye’den Suriye’ye gelen silahların Türkiye’de satıldığını söylediği iddia edildi. Kilo, El Kuds el Arabi gazetesine “Suriye’ye yaklaşık 500 milyon dolarlık silah geldi, ama ortaya çıkan ihtilaflar ve hercümerç içerisinde bu silahlar kayboldu” şeklinde konuştu. Kilo, “Silahlar komşu ülkelerde satıldı. Özellikle Türkiye’den gelen silahlar, Türkiye’ye geri döndü ve orada satıldı. Irak’tan gelen silahlar da Irak’ta satıldı” dedi. ‘ABD istemese bile...’ İsrail vurmaya devam ediyor Dış Haberler Servisi Gazze’yi bombalamaya devam eden İsrail’in hava saldırılarında çoğu ağır en az on bir kişinin yaralandığı bildirildi. İsrail ordusu, Hamas’ın İsrail’in güney bölgelerine önceki gece yarısından itibaren füze attığını bildirdi. Filistin hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el Kudret, Gazze Şeridi ve Beyt Lahiye’ye yönelik hava saldırılarında yaralananlar arasında 68 yaşında bir kadının, 17 yaşında bir çocuğun ve 19 yaşında bir genç kızın da bulunduğunu kaydetti. 12 Haziran’da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin ölü bulunmasının ardından bölgede tansiyon yükselmişti. Cesetlerin bulunmasının ardından sokaklara dökülen Yahudi yerleşimciler de önceki gün namaz için evden çıkan 16 yaşındaki Muhammed Ebu Hudayr’ı öldürmüştü. İsrail polisinin olayın cinayet olduğu konusunda kesin veri olmadığı iddiası Hudayr’ın ailesi tarafından yalanlandı. Ailenin avukatı otopsi için morga götürülen cesedin tanınmaz hale gelecek kadar yanmış olduğunu belirtti. (Fotoğraf: AFP) uveyt’in başkenti Kuveyt’te, K yaklaşık 10 gündür yüksek yargı konseyi ve başkanına hakaret Kuveyt’te muhalefete biber gazı ettiği iddiasıyla tutuklu bulunan eski muhalif milletvekili Musallam el Barrak’ın serbest bırakılması talebiyle eylem düzenleyen binlerce kişiye polis biber gazı ve ses bombaları ile müdahale etti. Eylemciler El Barrak’ın tutuklu bulunduğu hapishaneye yaklaştığında polisin müdahalesinin başladığı ifade edilirken herhangi bir can kaybının olmadığı bildirildi. Beytüllahim’de, Filistinli kadınlar da İsrail gözcü kulesine atmak üzere taş topladı. (Fotoğraf: AFP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle