04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2014 PAZARTESİ 6 HABERLER 49 polisten 7’sinin sorgusu biterken gözaltı ibaresinin ‘muhafaza’ olarak değiştirilmesi dikkat çekti YILMAZER’İN SAVUNMASI Sorguya Aborjinler girdi CHP’Lİ TANAL’DAN ‘İSMAİL’ AÇIKLAMASI: CANAN COŞKUN u Savcılık kaçan kişinin terörle mücadele şubesinde görevli bir polis olduğunu açıkladı. CHP’li Tanal ise “Eğer legal bir durumsa İsmail neden adliyeden kaçar? Demek ki burada legal olmayan bir durum söz konusu ki bu İsmail kaçıyor” dedi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyeti’ne yapılan operasyon sonunda adliyeye sevk edilen polisleri sorgulayan hâkim İslam Çiçek’in MİT mensubu olduğu düşünülen bir kişiyle görüştüğü iddiaları üzerine savcılık, kaçan kişinin terörle mücadele şubesinde görevli bir polis olduğunu açıkladı. CHP’li Tanal ise “Eğer legal bir durumsa İsmail neden adliyede kaçar? Demek ki burada gizli, ayıplı, kimsenin öğrenmesini istemedikleri ve legal olmayan bir durum söz konusu ki bu İsmail kaçıyor” dedi. Soruşturma şüphelisi polislerin önceki akşam saatlerinde mahkemeye çıkarılmayı bekledikleri sırada CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve bazı avukatlar, sorgu hâkiminin odasındaki kişinin kim olduğunu sorduklarında hâkimin “Kaç İsmail” dediğini belirterek tutanak hazırlamışlardı. Olayın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gece saat 01.30 sıralarında Anadolu Ajansı’na açıklama yaptı. Savcılık açıklamasında “Sorgu hâkiminin güvenlik sağlanması yönündeki yazılı talebini aldığı sırada, koridorda bekleyen şüpheli avukatlarının şahsı MİT görevlisi olarak lanse edip üzerine hücum ettikleri, sorgu hâkimine herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır” denildi. Açıklamada SelamTevhid adlı örgütle ilgili soruşturma işlemini yapan Emniyet görevlileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında “casusluk” suçundan tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 49 kişinin sorgusunun gece yarısı 27 Temmuz saat 24.00 civarında başladığı belirtildi. Açıklamada, “CMK’ye göre çok sayıda şüphelinin işlediği suçlarda gözaltı süresinin 4 gün olduğu, bu süreye şüphelileri sorgu hâkimine sevk etmek için gerekli yol süresinin dahil olmadığı” belirtildi. Savcılık açıklamasına ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, yargıcın sorgusunu yarım bırakıp Emniyet mensuplarıyla görüşmesinin hukuk camiasında doğru karşılanan bir durum olmadığını savundu. Tanal, “Sanki yargıcın davayla ilgili birilerince yönlendirildiği, ‘birileriyle görüşüp buna göre karar veriyor’ gibi bir algı oluşuyor” dedi. Yargıç Çiçek’in geçmişte sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarıyla rengini ve siyasi düşüncesini belli ettiğini kaydeden Tanal, “Diğer yargıç sorguya girerek işini bitirdi. Bu yargıç dün ısrarla görevini yapmadı. Bu gidişle bayramı bu insanlar burada geçirecek” diye konuştu. Kanunda mahkeme sorgusunun gözaltı süresinden sayılmadığına yönelik bir hüküm olmadığının altını çizen Tanal, “Hukuku eğip bükerseniz her yere gidebilir” dedi. Tanal, gözaltında bulunan 49 kişi için mahkeme sorgusunun eziyete dönüştüğünü söyledi. Hâkim İslam Çiçek, önceki gece saat 03.30 sıralarında “sahur ve yorgunluk” gerekçesiyle dün saat 09.00’a kadar sorguya ara verdi. Sorguya dün saat 12.00 sıralarında yeniden başlandı. Aralarında Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 39 kişiden 20’si önceki gün tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 8 kişi savcılıktan serbest kalırken, 11 kişi de mahkeme sorgularının ardından serbest kalmıştı. ‘Yorgunum’ dedi Hem polislerin tutuklama kararını imzaladı hem ‘dinleme kararını verdim’ dedi O hâkimden tuhaf itiraf orgun değil yoğun dedim’ Yılmazer Yasadışı bir durum olduğu için kaçtı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün başta İstihbarat Şube Müdürlüğü olmak üzere çeşitli kademelerine “casusluk ve usulsüz dinleme” iddiaları ile yapılan ve cemaate yakın isimleri hedef aldığı savunulan operasyon kapsamında adliyeye sevk edilen 49 polis şefi, saatlerce sorgu hâkimliğine alınmayı bekledi. Ancak 15 şüpheli polisin sorgu işlemi tamamlanabildi. İstanbul TEM Şube Müdür Yardımcısı Osman Öztürk’ün Emniyet’te kendisine yöneltilen soruya verdiği cevap, ifadeyi alan polisleri de şaşırttı. Öztürk’e, Selam dosyasının şüphelilerinden Kâmile Yazıcıoğlu’na ait görüntülerin YouTube üzerinden yayımlanması soruldu. Öztürk, soruya “Avustralya’daki aborjinlerin cinsel yaşamını bana sormanız ne kadar alakasız ise bu sorguyu tarafıma sormanız da o kadar alakasızdır” diye yanıt verdi. Alınan bilgiye göre Öztürk’ün cevabı tutanağa geçirilmek istenmedi. Öztürk ısrar edince cevap tutanağa yansıdı. Yardımcısı Osman Öztürk, Kâmile Yazıcıoğlu’na ait görüntülerle ilgili soruya “Avustralya’daki aborjinlerin cinsel yaşamını sormanız ne kadar alakasız ise bu sorguyu tarafıma sormanız da o kadar alakasızdır” yanıtını verdi. Yanıt tutanağa girdi. Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün sorgusunun bugün yapılması bekleniyor. Yurt Atayün’ün “Avukat görüşme tutanağı”nda ise Atayün’ün gözaltında değil muhafaza altında olduğu yazıldı. Atayün’ün avukatı Burak Kemal Tanrısever ile dün saat 15.30’daki görüşmesine ilişkin düzenlenen tutanakta “gözaltı” kelimesinin üstü çizilerek “muhafaza” olarak değiştirildi. Tutanak TEM Şube’de görevli iki polis tarafından imzalandı. 22 Temmuz operasyonunun ardından Emniyet’ten adliyeye getirilen şüpheli polisler, 26 Temmuz’un 27 Temmuz’a l İstanbul TEM Şube Müdür bağlayan gece saat 02.05’te nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildiler. Şüpheli polislerin adliyedeki bekleyişleri şöyle gelişti: Mahkeme sorgusunu saatlerce bekleyen polisler önceki gün adliyede “gözaltı süresi dolduğu” gerekçesiyle eylem düzenlediler. Nöbetçi 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nce önceki gün saat 22.00 sıralarında şüphelilerin sorgusuna yeniden başlandı. Şüphelilerin avukatları, dilekçede gözaltı süresinin bittiğini savunarak müvekkillerini serbest bırakmayan hâkim İslam Çiçek hakkında reddi hâkim isteminde bulundular. Talep reddedilerek sorguya devam edildi. Usulsüz dinlemeler TİB’den geçmiş! CANAN COŞKUN İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün de aralarında olduğu çok sayıda kademesindeki cemaate yakın isimleri hedef aldığı öne sürülen operasyon kapsamında “örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla tutuklanan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, mahkeme sorgusunda yanlış ve eksik kimlik bilgileri ile alındığı anlaşılan dinleme kararlarını uzatmadıklarını söyledi. Yılmazer, savunmasında, usulsüz dinleme yapan personeli soruşturarak görev yerini değiştirdiğini ifade etti. Yılmazer, önceki gün 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nde yaptığı savunmasında, usulsüz olduğu iddia edilen dinlemelerin hâkim kararından ve TİB denetiminden geçtiğini belirtti. Yılmazer, çalıştığı dönemde İstihbarat Şubesi’ne yeni eleman almadığını kaydederek, “Hatta 165 kişi azaltılmıştır” dedi. 20072009 döneminin Türkiye’de operasyonların en yoğun yaşandığı dönem olduğunu ifade ederek, “23 canlı bomba yakalanmış, DHKPC, PKK, Devrimci Karargâh ve Ergenekon gibi etkili operasyonlar icra edilmiştir. Bu hususta Sayın Başbakan’ın takdirleri tarafımıza sunulmuştur. Aldığım takdirnamelerin sayısını ben bile bilmiyorum” diye konuştu. Çalıştığı dönem içerisinde 30 binden fazla karar alındığını kaydeden Yılmazer, usulsüz dinleme yapan personel hakkında soruşturma yaparak bu personelin görev yerini değiştirdiğini anlattı. Eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Erol Demirhan ise hâkim kararı ile dinleme yaptıklarını aktararak, “Amaç suçun önlenmesidir. Suç öncesi harekettir. Suç unsuruna rastlandığı takdirde adli birimlere durum bildirilir ve gereken yapılır” dedi. Özel bilgilerin depolanması ve evrakta sahtecilik suçundan tutuklanan ve sosyal paylaşım sitesinde kelepçeli fotoğrafıyla ünlenen Bilişim Suçları ve Sistemleri eski Şube Müdürü Hayati Başdağ ise 5 gündür uykusuz olduğunu söyledi. Başdağ, “Gerek şahsım gerek arkadaşlarıma bu soruşturmaya yöneltilmesi vallahi, tillahi, billahi zulümdür. Kanunsuz, mesnetsiz, usulsüz bir soruşturma, bir dosya görmedim” diye konuştu. Başdağ ile aynı suçtan tutuklanan şüpheli Hasan Hüseyin Danacı da “Sistem müdahale etmemize ve kayıt yapmamıza imkân vermemektedir. Bu bilgileri paylaşmak zorunluluğumuz vardır. Tapeler ülkenin güvenliği açısından önleyici hizmet olarak ilgili alanlarla paylaşılır ve yasal süre sonunda kayıtlar yok edilir” dedi. 30 binden fazla karar İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyeti’ne “casusluk” ve “yasadışı dinleme” suçlamasıyla düzenlenen “paralel yapı” operasyonuna gerekçe gösterilen “SelamTevhid Örgütü” soruşturmasında, dinleme kararlarını 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun’un imzaladığı ortaya çıktı. Bekir Altun, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in ve diğer bazı polislerin tutuklama kararına da imza atan hâkim. Mesnetsiz dosya ‘Y ‘Kalorifer yaktılar’ iddiası İstanbul Haber Servisi Adliyede mahkeme sorgusu bekleyen İstanbul Emniyeti’nde “Paralel Yapı” şüphelisi polislerin aileleri, Çağlayan’daki İstanbul Adliye Sarayı önünde haber almak ve destek için bekledi. Polislerin yakınları Adalet Sarayı önünde büyük boyutlarda Türk bayrağı açtı. Polislerin avukatları, müvekkillerinin tutulduğu nezarethanede kalorifer yakıldığını söyledi. Yakıcı güneşten dev bayrağın gölgesi altına sığınarak korunan aileler, zaman zaman “Türkiye uyuma, polisine sahip çık”, “Hırsızlar içeri, polisler dışarı” şeklinde sloganlar attı. Adliye önünde dün de çevik kuvvet ekipleri nöbet tutarken toplumsal müdahale araçları (TOMA) hazır bekletildi. Bazı polislerin avukatı Ömer Turanlı önceki gece sabaha karşı yaptığı açıklamada, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hâkimliğe sevk edilen 49 kişinin sorgularının bayramın ilk gününe kadar sarkacağını, müvekkillerinin ve kendilerinin bayramı adliyede geçireceklerini söyledi. Turanlı dün öğleden sonra 15.00 sıralarnda yaptığı açıklamada ise gözaltı sürelerinin 2 gün önce dolduğunu savunarak “Gözaltı süreleri doldu, gözaltında değiller, tutuklanmıyorlar da, adeta rehin tutuluyorlar. Ağustos ayında nezarethanenin kaloriferlerini açtılar. Sahur ve iftar saatlerinde yetersiz besin veriyorlar” diye konuştu. Avukat Bilal Çalışır “Adliyede şaibeli kara insanlar, karabasanlar var. Bir tanesini ‘kaç İsmail kaç’ diye tespit ettik. Adaletin üzerinden bu kara çarşaf çekilmeli” dedi. (Fotoğraf: SEDA KARATABANOĞLU) 22 Temmuz’da başlatılan operasyonda gözaltına alınan SelamTevhit Örgütü soruşturmasını yürüten Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli polislerin dosyası savcılık tarafından 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmişti. Ancak 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun dosyayı kabul etmemişti. Hâkim Altun, “Yorgunum” diyerek dosyayı kabul etmediği iddialarına ilişkin Radikal’e yaptığı açıklamada, “Yorgunum demedim, yoğunum dedim. Hak kaybı olmasın diye bir başka hâkimin bakmasını talep ettim. Bilgi kirliliği var” dedi. Selam dosyasında bulunan 150’ye yakın telefon dinleme ve takip kararında imzası olduğuna ilişkin soru üzerine ise hâkim Bekir Altun, “Kabul ediyorum. Ben Selam soruşturmasında dinleme kararı verdim” yanıtını verdi. Savcı öz, gül’ü ELEŞTİRDİ: Polislere hassasiyet göstermediniz İstanbul Haber Servisi Ergenekon operasyonlarının savcısı Zekeriya Öz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, 21 Haziran 2010’da kaybettiğimiz başyazarımız İlhan Selçuk için gösterdiği hassasiyeti, cemaat örgütlenmesi yaptığı iddia edilen gözaltındaki polislere göstermemekle eleştirdi. Ergenekon soruşturmalarında yıldızı parlayan ancak 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından Bolu’ya sürülen savcı Öz, Twitter’da “Sayın Cumhurbaşkanı, İlhan Selçuk için gösterdiğiniz hassasiyeti iftiraya maruz kalmış polisler için de göstermeniz gerekmez miydi” diye mesaj attı. Savcı Öz’ün talimatıyla İlhan Selçuk, 21 Mart 2008’de şafak vakti evi basılarak gözaltına alınmıştı. Gül, o dönem gazetemizin Ankara temsilcisi olan Mustafa Balbay’ın “İlhan Selçuk ile ilgili bilgi alınamadığına” ilişkin başvurusu üzerine dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’den bilgi verilmesini istemişti. 17 Aralık’TAN SONRA devlet kadroları içinde başlayan ‘değişim’ sürüyor Tasfiye bitmek bilmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından AKP hükümetinin, devlet kadroları içinde başlattığı tasfiye tüm hızıyla devam ediyor. Başbakanlık ve 13 bakanlığa bağlı kadrolara yeni atamalar yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararlarına göre Başbakanlık Müşavirliği’ne AKP’de danışmanlık yapan Ayşe Hilal Sayan Koytak atandı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen’in görevinden alınmasına ilişkin karar da bu kapsamda yayımlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağ lı müdürlere görevlerinden el çektirilirken, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda da atamalar yaşandı. Atama rüzgârı Dışişleri Bakanlığı’na da ulaştı. Merkezi ve Orta Avrupa Genel Müdür Yardımcılığı’na, Protokol Genel Müdür Yardımcılığı’na, Dış Politika Danışma Kurulu Üyeliği’ne yeni isimler getirildi. Ekonomi Bakanlığı’na 4 farklı isim atanırken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcılığı görevi de değişti. Gençlik ve Spor Bakanlığı Müşavirliği’ne, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı müdürlüklere de yeni isimler getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle