19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Çatı adayı İhsanoğlu, Gazze için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gidilmesi gerektiğini söyledi O Osmanlı’ya Kurban Olsun! Başkent takımlarından Ankaraspor, artık Osmanlıspor oluyor. Yılların takımının “Osmanlıspor”a dönüşmesine karar verilirken, takımın yeni logosunu da tamamladığı, yeni logoda dinsel motiflerin de yer alacağı dünkü Hürriyet’te bildiriliyor. Olayla uzaktan ilgisi olanlar bile yukarıdaki haberi doğru okuyacak verilere sahiptirler ve Ankaraspor yönetiminin Melih Gökçek demek olduğunu iyi bilirler. Gökçek, Ankaraspor’un önce içini boşaltmış, sonra oğlunun oyuncağı haline sokmuş, bir ara ligden çekmiş, velhasıl yapmadığını bırakmamıştır. Her türlü siyasi ayak oyununun içine din bezirgânlığını da katan Melih Gökçek’in bu yeni girişimi, aynı zamanda Osmanlı muhipliğini de açığa vuruyor. Osmanlı’yı kalkan ederek Cumhuriyete ve çağdaşlaşmaya karşı çıkmak ile son iki yüzyılını gerçekten çok güç koşullarda ve güçsüz geçirmiş Osmanlı’da geçmiş bir görkem, arama tutkusu, AKP ile yandaşlarında saplantıya dönüşmüştür. Bu hamakat dolu, tarihi gerçeklere de ters düşen zorlamalar da kimilerinde, Osmanlı’ya karşı, yersiz bir tepki doğurmuş bulunmaktadır. HHH Osmanlı bizim geçmişimizdir. Onun için her şeyi yerli yerine oturtmak, onu olduğu gibi görüp, ham ervaha kızarak ona haksız tepki yöneltmekten kaçınmak zorundayız. Osmanlı’ya sığınarak Cumhuriyete vurmaya çalışmak acınası bir gaflettir. Cumhuriyet, Osmanlı’nın son iki yüz yılında filizlenmiş olan, iktidarın sarayın elinden çıkması sürecinin, bunun halka intikaliyle doruğuna varmış olan sonucudur. O süreç, bağımsızlık hareketini de, Cumhuriyeti de gerçekleştiren kadroları yetiştirmiştir. Osmanlı’nın son dönem sınırlarına öykünmek, o günlerin gerçekte İstanbul’da bile tam anlamıyla hüküm sürmeyen Osmanlı egemenliğini özlemeye kalkmak, akılsız bir tutkudan başka bir şey değildir. Unutmayalım, despotluğuyla nam salmış Abdülhamit bile, İstanbul’da kendi hayatına kasteden ve bir başka zaman da Osmanlı Bankası’nı basıp adam öldüren çetecileri bile affetmek zorunda kalmıştır. İmparatorluk, kendi toprakları üzerinde faaliyet gösterirken, varlığına ve egemenliğine karşı hasmane eylemler içinde olan yabancı elçileri bile topraklarından göndermekten acizdi. Japonya’daki Meiji reformlarını gıpta ile izleyen, “Ben de böylesini yapmak isterim ama hiç fırsat vermiyorlar ki” diyen Abdühamit’in hilafet politikası ise İngiltere’ye karşı elinde bir koz bulundurmak isteyen pragmatik tutumun ürünüydü ve sultan bunun sınırlarını çok iyi biliyordu, Mehmet Reşat’ın cihat ilan etmesini de hata olarak nitelemişti. HHH Osmanlı’nın sarayda doğan son şehzadesi Ertuğrul Osman Bey’in belirttiği gibi, ulema ile saray sık sık karşı karşıya gelmekteydi. Çünkü daha ziyade bürokrasinin öncülüğünde yürütülmüş olsa da, hanedan da modernleşmenin karşısında değildi. Osmanlı, hanedanıyla, bürokrasisiyle son döneminde, bugünkü tarih cahili Osmanlı muhiplerinden çok daha ilerideydi. Nitekim, şu haftalarda yüzüncü yılını kutladığımız Darülbedayi (Konservatuvar ve Tiyatro) Osmanlı’nın son dönem eseri olarak başlamış, Şehir Tiyatroları adıyla sürmüştür... Bugünkü cahil Osmanlı muhipleri, heykelleri ucube olarak niteler, onlara çaput giydirirken, Osmanlı yüz yıl önce devlet resim heykel sergileri açmaktaydı. Son Halife Abdülmecid Efendi ressamdı. Osmanlı’nın evladının Cumhuriyete bakışını ise Güneri Civaoğlu, Ertuğrul Osman’ın ağzından şöyle anlatıyor: “...Ben dahil bütün Türkler Atatürk’e borçluyuz. Vatanı o kurtardı. Cumhuriyeti kurmakla iyi etti. O olmasaydı Allah bilir ne olurdu. Gençler laikliğe ve vatanın bütünlüğüne sahip çıksınlar. Padişahlık, monarşi, hilafet, şeriat geride kalmıştır, artık olmaz.” (Güneri Civaoğlu, 23 Eylül 2006, Milliyet) Bütün bunları gördükten sonra, cahil ve kalın kafalı Osmanlı muhibbi için söylenecek tek söz var: O çıkarcı ve kalın kafa, o Osmanlı’ya kurban olsun! ‘Acil devreye girilmeli’ TÜREY KÖSE KONYA CHP ile MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında gelinen noktayı değerlendirirken “Devlet terörünü telin etmek yetmez. Netice alacağımız tek yer var, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götürülmeli. Acil olarak komşu devletlerle anlaşarak insani yardım da göndermek gerekir” dedi. İhsanoğlu dün Konya’ya geldiğinde yoğun programı öncesinde otobüste kısa bir süre sohbet etme olanağı bulduk. İhsanoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: İsrail’in Gazze’ye kara harekâtı başladı. Dehşet verici görüntüler geliyor... Bu vahşi saldırı ilk değil ki. Bu acı filmi çok gördük ve göreceğiz. Çünkü uluslararası camia “dur” diyemiyor, eli kolu bağlı. Bu noktada siz yönetimde olsanız ne yapardınız? İktidar ne yapmalı? Benim gördüğüm tek yol Uluslararası Ceza Mahkemesi. Bu saldırı daha önce de birkaç defa yapıldı. 2008, 2009, 2012’de. 2008, 2009’da ben görevdeydim. Oradan çıkış yolu olarak şunu yaptık. Çünkü biliyoruz, Güvenlik Konseyi kilitlidir. Bizim uluslararası sistemde netice alacağımız tek yer var, o da Uluslararası İnsan Hakları Komisyonu, BM’ye bağlı. Bizim İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri orada büyük sayıda yeri var. Rusya, Çin ve başka dost ülkelerle beraber orada istediğimiz kararı geçirebiliyorduk. Oradan yeni bir karar çıkartmak lazım. Gerçekleri Tespit Komisyonu, bu yapılan suçları tespit etme AKP’NİN KALESİ KONYA’DAYDI Sulh mesajları İhsanoğlu’nun Konya gezisinde Mustafa Sarıgül de vardı. TÜREY KÖSE BARIŞ YAMAN İSRAİL’E VETOYU AKP HÜKÜMETİ KALDIRDI İhsanoğlu, Konya’da önceki akşam yaptığı “İsrail 1961’den beri Türkiye’nin vetosu yüzünden OECD’ye üye olamıyordu. Vetoyu 2010’da AKP kaldırdı. Hem de Mavi Marmara olayından sonra” açıklaması ile ilgili sorulara “Numan Kurtulmuş’un HAS Parti genel başkanı iken yaptığı açıklamalar her şeyi gösteriyor” yanıtını verdi. 28 Ocak 2011 tarihinde, Güneş gazetesinde yayımanan söyleşisinde Kurtulmuş, “1967’den bu yana üye olduğumuz OECD’ye İsrail’in üye yapılması Türkiye tarafından hep veto edilmişti. Bu hükümet; İsrail’in üyeliğinin önünü Mayıs 2010 yılında açmıştır. Marifet, otel lobilerinde ‘One minute!’ demek değil, Birleşmiş Milletler Salonu’nda ‘One minute’ diyebilmektir” açıklamasını yapmıştı. li. Sivil insanlara yapılan insan hakları ihlalleri, aykırılıklar tespit edilmeli. Ondan sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (ICC) götürülmeli. Biz 2012’de Filistin’in BM’ye gözlemci üye olması hakkını tanıdık ve üye oldu. Böylece bu mahkemeye müracaat etme hakkı doğdu. Yapılacak yol budur. Aksi takdirde sırf bu vahşi tasarrufları telin etmek, devlet terörünü telin etmek doğrudur, bunu yapma mız lazım, fakat onunla yetinmek mümkün değil. Başka ne tür adımlar atılabilir? Acil olarak insani yardım göndermek lazım. Komşu devletlerle anlaşarak göndermek lazım. Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye gitmemesi çok eleştiriliyor. ABD istemediği için gidemediği yorumları yapılıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İkinci turda Kürt seçmenin Erdoğan’a yöneleceği beklentisi çok yaygın. Kürt seçmen neden size oy vermeli? Kendileri takdir eder tabii. Kimseye bana oy vereceksin diyemeyiz. Ama böyle basit bir argüman olacağını zannetmiyorum. Kimin daha çok hürriyetlerden yana, kimin daha çok insan haklarından yana olduğu önemli. Bu hakları, hürriyetleri bir siyasi araç olarak kullanmak isteyen var, istemeyen var. Ben şahsen bunları bir araç olarak kullanmayı doğru bulmuyorum. Bu hakların bütün vatandaşlarımıza eşit olarak verilmesi taraftarıyım. Bu müzmin hastalığın bir an evvel giderilmesi ve Türkiye’nin enerjisinin birbiriyle kavga ederek değil, sinerji yaratarak ilerlemesi gerekir. Kürtlerin oyu O tarihe mal olmuş bir konu... Kılıçdaroğlu, ‘Mahalle kabadayısı tavrıyla sorunlar çözülemez’ dedi Kılıçdaroğlu, önceki akşam Beylikdüzü Belediyesi tarafından Gürpınar Sahili’nde düzenlenen etkinliğe katıldı. Sloganlar eşliğinde sahneye çıkan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Devletin sigortası atarsa faturayı vatandaş öder. O nedenle oyumuzu kullanırken dikkatli kullanacağız” dedi. (Fotoğraflar: KAYHAN AYHAN) ‘Çare İhsanoğlu!’ HAKAN DİRİK İZMİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , Ortadoğu’ya barışın gelmesi için Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin büyük önem taşıdığını dile getirerek “Mahalle kabadayısı tavrıyla sorunlar çözülemez. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığından çıkması için, Ortadoğu’ya da güven veren bir lider Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmalıdır” dedi. İzmir’de katıldığı etkinliklerde konuşan Kılıçdaroğlu, İsrail’in Gazze’ye “orantısız güç” kullandığını vurgulayarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yaşanan drama el koyması gerektiğini söyledi. İlk olarak ateşkesin sağlanması, ardından da Filistin halkına yardım kanallarının bir an önce açılması gerektiğini vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikayı iç politikaya alet ettiğini kaydederek “Dışişleri Bakanı ve Başbakanlık koltuğunda oturan kişi, dış politikada Türkiye’yi ciddi bir açmaza sokmuştur. Üzülerek söylüyorum, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihi boyunca KONYA AKP ile CHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsa noğlu, AKP’nin oy depolarından Konya’da “Ben de varım” dedi. CHP ve MHP milletvekillerinin yanı sıra, CHP’nin son seçimlerde İstanbul adayı olan Mustafa Sarıgül de kendisine eşlik etti. Mevlana’nın kentinde “sulh” mesajları veren İhsanoğlu, adıyla ilgili takılmalara da “sitem” etti. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun AKP’nin kalelerinden, son yerel seçimlerde yüzde 65 dolayında oy aldığı Konya’da kalabalık bir araç konvoyu tarafından karşılanması dikkati çekti. “Ekmek için Ekmeleddin” sloganının yer aldığı otobüste pek alışık olmadığımız bir manzara vardı. CHP’li Atilla Kart ile Engin Özkoç, MHP’li Faruk Bal ile Ruhsar Demirel, eski milletvekilleri Gürcan Dağdaş ve Metin Işık yan yanaydı. İhsanoğlu’nun hemen arkasında CHP ve MHP il başkanları da yan yana duruyordu. Geçen hafta da İhsanoğlu’na destek için Konya’ya gelen Mustafa Sarıgül de havaalanında karşılayanlar arasındaydı ve herkesin elini sıktı, kucaklaştı. Konya’ya bir cuma günü gelen İhsanoğlu’nun Kapu Camii’nde cuma namazı kılması öngörülüyordu, ancak il başkanları bu camide Gazze’ye saldırı nedeniyle İsrail’e protesto eylemleri olabileceği uyarısında bulununca vazgeçildi. Cuma namazı Hacı Veyiszade Camii’nde kılındı. İhsanoğlu, daha sonra Mevlana Müzesi’ni ziyaret ederken, Mevlana’nın 21. kuşak torunları tarafından karşılandı. Bazı yurttaşlar kendisini alkışladı, turistler de yoğun ilgi gösterdi. İhsanoğlu, daha sonra müzenin karşısında kurulan platformda kısa bir açıklama yaptı. “Mevlana’nın huzurunda” Mevlana’nın sözleriyle Konyalılara seslenen İhsanoğlu, “Burası hak âşıklarının yeri” dedi. İhsanoğlu’nun adının hikâyesinin de buradan, Mevlana’nın çağdaşı “Doktor Ekmeleddin”den geldiğini anlatttı. Adıyla ilgili bazı yorumlara da “Tabip Ekmeleddin’den geliyor adım. Bu tuhaf ad değil, bilmeyenler tuhaflık yapıyor” diye sitem etti. Üslup uyarısı Tarık Akan’ın okuluna ziyaret Kılıçdaroğlu, dün sabah saat 11.00 sıralarında sinema sanatçısı Tarık Akan’ın kurucusu olduğu İstanbul Bakırköy’deki Özel Taş İlköğretim Okulu’nu ziyaret etti. Tarık Akan ve öğretmenlerle okulun girişindeki merdivende toplu fotoğraf çektiren Kılıçdaroğlu, daha sonra binayı gezdi. İstanbul Barosu’ndan kanun teklifine tepki İstanbul Haber Servisi Avukatların soruşturma dosyasını inceleme ya da belge örneği alma yetkisini kısıtlayan yasa teklifinin TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesi nedeniyle İstanbul Barosu Başkanlığı “TBMM’nin iradesini, anayasada ifadesini bulan hukuk devleti ilkelerine uygun tavır takınmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu. Barodan yapılan açıklamada “Bu teklif, siyasi iktidarın hukuku, kendi emelleri doğrultusunda araç olarak kullandığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Siyasi iktidar tarafından 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan soruşturmaların, ‘paralel yargı darbesi’ olarak değerlendirilmiş olması ve bu konuda sürdürülen hesaplaşma, iktidar partisini bu türden bir ‘hukuk dışı uygulamaya’ itmiştir” denildi. Ortadoğu’da yarattığı imajı büyük ölçüde yara almıştır. Dost olacaktık, bugün komşumuz kalmadı” diye konuştu. Şu anda Türkiye’nin Kahire, Tel Aviv ve Şam’da büyükelçisinin bulunmadığını anımsatan Kılıçdaroğlu, yurttaşların bu dış politikayı sandığa giderken sorgulamasını istedi. Türkiye’nin Ortadoğu’da yeniden söz ve güç sahibi olabilmesinin kilidinin Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “mahalle kabadayısı” tavrıyla sorunların çözülemeyeceğini belirterek “Kim dinliyor ki Erdoğan’ı? Sözünün itibarı yok ki. Dünyada yok. Liderler, Erdoğan’la aynı fotoğraf karesine bile girmek istemiyor” dedi. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı olması durumunda sürecin Türkiye ve Ortadoğu lehine işleyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Sayın İhsanoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda 57 ülkeyi yöneten saygıdeğer bir insandır. Filistin’de taraflar arasındaki kavgayı sonlandıran kişidir. Kendisine Filistin’de barışı sağladığı için Kudüs Yıldızı ödülü verilen tek Türk’tür. Türkiye Ortadoğu’da yeniden barışı sağlayan, huzuru sağlayan bir ülke konumu na gelmelidir” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “ağız dalaşına” rağmen İsrail’le Türkiye arasında ciddi pazarlıklar yapıldığını dile getirerek “İsrail, OECD’ye girmek istiyordu. Erdoğan hükümetine kadar buna hiçbir hükümet izin vermedi. Samimi değil” dedi. Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaretinin ardından Alsancak’ta tam otomatik otoparkı hizmete açtı. Ardından Karşıyaka çarşısındaki “yeryüzü iftarına” katıldı. Bostanlı Rekreasyon Alanı’nda yurttaşlarla buluştu. Kılıçdarolu, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP grubunda yaptığı konuşmada da “Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. Adayı belirlerken ‘bu ismi nereden buldunuz’ diyeceğinizi biliyordum. Kendisi dürüst, namuslu, kadın erkek ilişkilerine önem veren, bilim adamı kimliği ile ödüller almış bir kişi. Tanıtın, destek verin” dedi. CHP lideri, partililerinden seçim çalışmalarında esnaf ve ev ziyaretlerini yapmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, Alsancak’ta tam otomatik otoparkın açılışına katıldı. İhsanoğlu, “Sevgi, saygı, dirlik, birlik ekme” mesajları verirken devletin en tepesi için yürütülen yarışla ilgili üslup uyarısında da bulundu. Bu yarışın da sevgi, saygı içinde olması gerektiğini vurguladı. İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın boynumda iki şal var. Biri namazdan çıkarken Filistin için taktıkları. Öbürü de Mevlana’nın ahfadından çelebilerin verdikleri. Mevlana’da âşıkların kâbesi olan bu mekânda sulh başlasın. Bu sulh Ortadoğu’ya, Filistin’e gitsin. İsrail zulmü bitsin. İsrail’i suçlamak, ‘katil, cani’ demek yetmez. Uluslararası gücümüzü kullanmalıyız.” Alanda sohbet ettiğimiz CHP Konya Milletvekili Atila Kart, AKP’nin kalesinde İhsanoğlu’nun gördüğü ilgiden memnundu. “İki türbanlı kadın kendi aralarında konuşuyorlardı, ‘Bu defa Ekmel Bey’e oy verelim’ dediklerini duydum biraz önce. Başbakan’ın uzlaşmaz, saldırgan üslubu partisi içinde de rahatsızlık yaratıyor. Konya’da da bunun yansıması var” sözleriyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Konya’dan da beklentileri olduğunun altını çizdi. Kart ilgiden memnun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle