Katalog

SAYFA CUMHURİYET kultur 14 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ @cumhuriyet.com.tr 20 KÜLTÜR Soma’nın gülen çocukları... u Çocukların gülümsemelerine bakılırsa, 432 çocuğu yetim bırakan facia onlara uğramamış sanki. Oysa işin aslı öyle değil. Çok geçmeden travmanın derinlerde yattığı anlaşılıyor. ASLI ULUŞAHİN TYB ve Türk Kütüphaneciler Derneği’nce düzenlenen ‘Karne Hediye Günü’ ziyaretinden izlenimler Kültür sanat hizmetleri kolundaki yetkiyi MemurSen’e bağlı Kültür MemurSen aldı ‘Yandaş sendika’ şoku bağlı Kültür SanatSen’e değil, iktidara yakınlığı ile bilinen Kültür MemurSen’e anANKARA Sağlık ve eğitim hizmetleri latmak zorunda. Ancak sanatçılar, söz konusu sendikal nin ardından kültür ve sanat hizmetleri kolundaki yetkiyi de iktidara yakınlığı ile bi yapılanmanın kendi sorunlarını anlayabilinen MemurSen’e bağlı Kültür Memur leceği kanısını taşımıyor. Kültür MemurSen aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Sen’in 4 bin 516 üyeye sahip olmasının da hazırlanan ve Devlet Tiyatroları (DT), Dev özünde taşra teşkilatlarındaki yapılanmadan kaynaklandığı belirtiliyor. Öte let Opera ve Balesi (DOB) ile Güzel Kültür yandan Kültür SanatSen’in son Sanatlar Genel Müdürlüğü gibi yıllarda sanatçıların sorunlarıkültür alanında faaliyet gösteve sanat alanı na daha fazla eğilemediği geren birimleri yeni oluşturulapek çok sorunla rekçesiyle üye kaybettiği de cak Türkiye Sanat Kurulu’na (TÜSAK) bağlayan tasarı ha boğuşurken yetkiyi iktidara dile getiriliyor. Sanat hizmet kolunun bir zırlığı gündemdeyken yetkiyakınlığıyla bilinen Kültür diğer sorunu ise DT, DOB yi sanatçıların en fazla örMemurSen’in alması, ve orkestralarda görev alan gütlü olduğu KESK’e bağsanatçılarda şok etkisi yevmiyeli sanatçıların durulı Kültür SanatSen’in alamu. Söz konusu yevmiyeli samaması sanatçılarda şok etkisi yarattı. natçılar yıllardan bu yana kurumyarattı. Sanatçıların özlük haklalara kadrolu girebilmek için mücarıyla ilgili sorunlarda da artık masadele ediyor ancak kurumlar en fazla 5 yılya Kültür MemurSen oturacak. AKP iktidarıyla birlikte kültür sanat ala da bir kadro sınavı açabiliyor. TÜSAK yasa tasarısı taslağında da kadnı da sorunlarla boğuşuyor. Kültür ve sanat alanının en birincil sorunu ise Başbakan rolu sanatkâr istihdamından çok “sözleşTayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda meli sanatçı” anlayışı gözetiliyor. Kültür yıllardan bu yana hazırlanan ve geçen gün SanatSen’in üzerinde durduğu en önemli lerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın res konulardan biri olan ve bakanlıkla görüşmi internet sitesinde de kamuoyunun bilgi melerde en fazla gündeme gelen “yevmiyeli sanatkârların” durumuyla ilgili olasine sunulan TÜSAK yasa tasarısı taslağı. Sanatçılar taslağın Meclis’e gelmesinin eli rak da artık bundan böyle Kültür Memurkulağında olduğunu belirtirken sorunlarını Sen muhatap haline geldi. Sanatçılar bu koşimdi de en fazla örgütlü oldukları KESK’e nuda da tedirgin. SELDA GÜNEYSU MANİSA/SOMA Türkiye Yayıncılar Birliği ve Türk Kütüphaneciler Derneği’nin düzenlediği “Karne Hediye Günü” kampanyasıyla, kitap armağan etmek için Soma’daki ilkokulları ziyaret ettiğimizde, bizi güler yüzlü çocuklar karşılıyor. Yanımızda yazarlar, tiyatro sanatçıları var ve onlar çocuklarla bir araya geldiğinde, yüzlerdeki gülümseme çoğalıyor. Çocuklar oyunlara katılmaya hevesli. Sanki, Soma’da 432 çocuğun yetim kalmasına neden olan facia onlara uğramamış... Facianın ardından ilçeye gelen pek çok ziyaretçiden biri olarak, gördüklerimizden içimiz rahatlamış halde evimize döneceğiz neredeyse, eğer hikâye bundan ibaret olsa... İşçilerin yoğun yaşadığı Zafer Mahallesi’ndeki Namık Kemal İlköğretim Okulu’nun müdür yardımcısı Mustafa Cura çocukların olanları henüz kavrayamadığını vurgulamadan edemiyor. Cura, bir yetim öğrencisinin “Annem hep dışarıda, evde hep misafir var, herkes babam yokmuş gibi davranıyor” dediğini aktarıyor. “Çocuklar her zamanki gibi gülüp oynuyorlar, ancak arkadaşlarından biri ‘Senin baban öldü’ dediğinde ağlamaya başlıyorlar.” Okulları ziyaret etmeden önce, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikici de çocuklarla faciayı konuşmamamız gerektiği konusunda bizi uyarıyor. Ne ki, yaşananların üzeri örtüleceğe benzemiyor. Merkezdeki Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nun bahçesinde, öğrencilere nereli olduklarını sorarken, 9 yaşındaki Ayşegül, “Ben Bartın’ı sevmiyorum” diye çıkışıyor. Nedenini merak ettiğimizde, yanıtı “Çünkü orada bir kişi öldüğünde bile çok dırdır ediyorlar!” oluyor. Acaba Ayşegül, Bartın’da da madenlerin olduğunu biliyor mu? Ben, çocuk zihninin aslında ne ‘Hepsi de doğal afet’ Namık Kemal İlköğretim Okulu’ndaki panolarda, facianın ardından yapılmış, Soma’yı anlatan resimler var. Çocuklar, dağlarla çevrili ilçelerini, kat kat madenleri ve vinçler içinde madene inmeyi bekleyen madencileri çizmiş. Panoları süsleyenlerin hepsi, kelebeklerin, kuşların etrafta uçuştuğu, insanların gülümsediği aydınlık resimler. Minik ayrıntılar dışında, resimlerde faciaya ilişkin hiçbir şey yok. Hemen yan panoda ise, bir 4. sınıf öğrencisinin yazdığı şiir düşündürücü: “Sel, deprem, çığ/ Hepsi birer doğal afet/ Hepsi de bereket/ Allah yaratır hepsini/ hepsi de doğal afet!..” ye tepki duyduğunu düşünedurayım, o faciada eniştesini kaybettiğini anlatmaya başlıyor. Yeğeni Berat yetim kalmış, teyzesi hep ağlıyormuş. “Berat’a baban nerede diye sorunca hemen toprağı gösteriyor”muş. Ayşegül anlatmayı sürdürürken sınıf arkadaşı atılıyor: “O da bir şey mi, bizim mahalleden tam 30 cenaze çıktı!” Ardından tüm çocuklar, tuhaf bir olağanlıkla, yarışırcasına, yakınlarının ölüm hikâyelerini uç uca ekliyorlar. Dinleyeni soluksuz bırakan, çocukların kısa geçmişinde yer etmiş bir ölüm gerçeği çıkıyor ortaya. Okullarında ise babalarını yitirmiş 22 arkadaşları var. Ancak onlar suskun. Belki de duygularını ziyaretçilerin yanında değil, yarın “kutlanacak” Babalar Günü’nde dışa vuracaklar. Konuştukça anlıyoruz ki travma derin, ama öğrendiğimize göre psikolojik destek aradan geçen zamana karşın çocuklara ulaşmamış. İlçedeki onlarca okuldan çok azında rehber öğretmen var. Bilgi aldığımız veliler ise erişilebilir bir pedagojik hizmetin olmadığını söylüyorlar. Psikolojik destek yok, buna karşılık Soma’ya vakıf ve kuruluşlardan yardım yağıyor. Dini eğilimli vakıfların yetim kalanlara eğitim bursu vermek için yarıştığı söyleniyor. Bazı yardım çabaları da “böylesi olmasın” dedirtecek türden. Bir eğitimci, babasını kaybedenlere arkadaşlarının yanında bisikletler, pahalı hediyeler verilmesi karşısında, diğer çocukların isyanını aktarıyor: “Yeter artık ya, keşke benim de babam ölseydi!” İstanbul ile Amsterdam arasında dostluk köprüsü Kültür Servisi Niko Guido tarafından kurulan Fotoğraf Gezginleri üyesi 13 Türk fotoğrafçının, İstanbul ile Amsterdam arasında dostluk köprüsü kurarak önce İstanbul’da sonra da Amsterdam’da çektiği sokak fotoğrafları, Amsterdam’da “From İstanbul to Amsterdam” başlıklı bir sergiye dönüştü. Sergi, 17 Haziran’a kadar Archipelago’da açık kalacak. DENİZE SIFIR OTEL ve APART DOĞA CENNETİ TURUNÇ MARMARİS MUĞLA DİPLOMAT Gökgücü en iyi yönetmen Sanat Kurumu Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu Son başvuru 1Ağustos Özel Plaj, Yüzme Havuzu, Geniş Bahçe, Oto Park, WiFi İnternet Tüm Odalarda Geniş Balkon, Telefon, Klima, MiniBar, Çift ÇanakDijital ReceiverUydu TV GENİŞ BİLGİ, FİYAT ve REZERVASYON 252476 7145 veya 537825 7979 www.diplomathotel.com.tr Kültür Servisi Sanat Kurumu’nun 20132014 sezonu tiyatro ödülleri belirlendi. “En İyi Yönetmen Ödülü”nü Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sahnelediği “Vanya Dayı” oyunuyla Erhan Gökgücü alırken “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne Mehtap Öztepe değer görüldü. “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü ise Ozan Şenozan ile Özgür Öztürk paylaştı. Sanat Kurumu’nun Atila Sav, Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Gülşen Karakadıoğlu, Doç. Dr. Türel Ezici, Doç. Dr. Filiz Elmas, Prof. Dr. Deniz Bozer, H. İlker Çetin, Şenol Tiryaki, Mehmet Nurkut İlhan’dan oluşan seçici kurulunun 20132014 sezonu “En İyi Çeviri” ödülü ise bu sezon oynanan “Vanya Dayı”, “Martı”, “Üç Kız Kardeş” ve “Vişne Bahçesi” oyunlarının çevirmeni Ataol Behramoğlu’na değer görüldü. Sanat Kurumu’nun açıklamasına göre Gülşen Karakadıoğlu “En İyi Oyun Yazarı” ödülü alırken Karakadıoğlu’na seçici kurul üyesi olması sebebiyle ödülü verilmedi. Kazananlara ödülleri, önümüzdeki sezon düzenlenecek törenle verilecek. Diğer ödül alanlar ise şöyle: “Övgüye Değer Kadın Oyuncu” Sinem Şahin; “Övgüye Değer Erkek Oyuncu” Cebrail Esen; “Övgüye Değer Oyun Yazarı” Hüseyin Alp Tahmaz, “En İyi Sahne Tasarımı” Emre Satı; “En İyi Işık Tasarımı” H. İbrahim Karahan, “En İyi Kostüm Tasarımı” Şirin Dağtekin Yenen, “En İyi Müzik” Oktay Köseoğlu ve Ali Eren; “En İyi Hareket” Sibel Erdenk. Ayrıca Çetin Atay ve Münir Canar’a da hizmet ödülü verilecek. Altın Koza heyecanı başlıyor Kültür Servisi Adana Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 21. Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenecek “Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması”, “Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması” ve “Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması” için başvurular başladı. Bu yıl 1521 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılacak 21. Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında gerçekleştirilecek yarışmaların yönetmelikleri açıklandı. Buna göre “Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması” kapsamında “En İyi Film” seçilen eser 350 bin TL para ödülü alacak. Yarışmada ayrıca “En İyi Yönetmen”, “En İyi Oyuncu”, “En İyi Sanat Yönetmeni” ve “En İyi Kurgu” dallarında da ödüller verilecek. Yarışmaların son başvuru tarihi 1 Ağustos 2014 olarak belirlendi. Festivalde ayrıca her yıl olduğu gibi Dünya Sineması Seçkisi, Akdeniz Ülkeleri Film Seçkisi, özel gösterim bölümleri, belgesel gösterimleri, söyleşiler, atölye çalışmaları ve sergiler sinemaseverlerle buluşacak. Yarışma yönetmeliklerine ve başvuru formlarına www.adanabld.gov.tr ve www.altinkozafestivali.org.tr adreslerinden ulaşılabilir.