22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Altimo’daki hisseleri kurtarmaya çalışan Karamehmet’in Murat Ülker’le müzakereleri sürüyor GSM’de büyük pazarlık Yıldız Holding iştiraki Gözde Girişim’in CEO’su Cem Karakaş, bu konuda görüşmeleri sürdürdüklerini ancak telekom sektörüne girmeyi düşünmediklerini söyledi. Gözde Girişim 1.6 milyar dolarlık finansman sağlarsa Altimo’daki yüzde 13.8’lik Turkcell hissesini elinde tutmaya başlayacak. Ekonomi Servisi Turkcell’in ortağı Rus Altimo’dan yüzde 13.8’lik hissesini geri alma olanağı doğan Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet’in Murat Ülker’in yönetim kurulu başkanı olduğu Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı ile pazarlığı devam ediyor. Habere ilk olarak duyuran Reuters, dün de Yıldız Holding iştiraki Gözde Girişim’in CEO’su Cem Karakaş’ın bu konudaki açıklamalarına yer verdi. Karakaş Reuters’a yaptığı açıklamada, “şirketin yatırım politikası paralelinde finansal veya operasyonel yapılandırma ihtiyacı olan fırsatları devamlı araştırdıklarını” belirterek bu konuda görüşmeler yaptıklarını, ancak şu anda telekom sektörüne ortak olmak suretiyle yatırım yapma planlarının bulunmadığını söyledi. Bilindiği gibi karmaşık bir hisse yapısı bulunan Turkcell’in ortakları Çukurova Gurubu ile TeliaSonera ve Rus Altimo arasında yaklaşık dokuz yıldır hisse anlaşmazlığı sürüyor. Hisselerin yüzde 13.8’i Altimo’da rehin bulunuyor. Davaya bakan İngiltere Yüksek Mahkemesi, Çukurova’nın Altimo’ya 1.6 milyar dolar ödemesi karşılığında hisseleri geri alabileceğini belirtmiş ve süre vermişti. Çukurova, Gözde Girişim’den finansman sağlayabilirse hisseleri Altimo’dan kurtaracak, şirkette yeniden büyük hissedar olacak, rehinli hisseler de bu kez Gözde Girişim’in elinde tutulmaya başlanacak. Bu takdirde Gözde Girişim, dolayısıyla da Murat Ülker’in başında bulunduğu Yıldız Holding, ortak olmasa da olayın yeni aktörü olarak oyunun içinde yer almaya başlayacak. Dün Reuters’a telekom sektörüne yatırım yapma niyetleri olmadığını açıklayan Gözde Girişim’in, perakende alanında Şok Marketler ve Ziylan Mağazacılık, madencilik alanında Kümaş, katılım bankacılığı alanında Türkiye Finans ve hızlı tüketim alanında Azmüsebat Çelik şirketlerinde hisseleri bulunuyor. Adı Gibi Bataklık... Irak savaş ganimetleri üzerinden, yanlarında olmayanlara pay vermeyeceklerine ilişkin atıp tutuğu günlerde, Bush’un sandıktan uğurlandığı, tam tersine politikalara geçiş için Obama’nın başkanlığa getirildiği günlerdi... ABD’nin düşünce kuruluşlarından birinin yetkin yöneticisi, sadece iktidardaki partinin değil, her anlamda zıt kimlikli vitrinde bir lider değişikliğiyle, ABD’nin çıkarları adına amaçlananın “ABD’nin 12 Eylül travmasının ardından, kamuoyuna benimsetilmiş; terörle ülkesinde savaş, askeri müdahaleler stratejisinden vazgeçmek...” olduğunu belirtiyordu. Irak işgalinin, Ortadoğu petrollerinin en verimli üretim bölgelerinin denetiminin ele geçirilişi sonrası ortaya çıkan iç savaş, kaos, ırkmezhep çatışmaları eksenli Irak bataklığında, ele geçirilmiş petrolün maliyeti, öngörülemeyen, zengin Kuzey dünyasını krize sürükleyen yükselişini durdurmak gerekiyordu. ABD’nin işgalci ortakları ile birlikte IrakAfganistan başta bölgedeki işgalci güçlerini geriye çekme projesi, yeni müjdeli siyasi strateji olarak dünyaya ilan ediliyordu... İnsanlık, dünya tarihi için hiç de uzun olmayan bir zaman dilimi içinde, Arap Baharları, daha önce destek verilmiş radikal İslamın zayıflatılarak, ılımlı İslam projelerine, siyasi hareketlerine, iktidarlarına, Türkiye başta örnek, rol model, stratejik ortak olarak destek verilmesi, İslam dünyası, Ortadoğu’da denetimin kimileri hâlâ otoriter diktatörlükler olsa da, desteklenen dost siyasi iktidarlar eliyle sürdürülmesi projeleri uygulamaya sokuldu... Türkiye’nin Atatürk devrimleri, Cumhuriyet kazanımları, laiklik sayesinde demokrasiye geçiş yapan tek İslam ülkesi olması gerçeği neredeyse yok sayılarak, iç ve dış odaklı Atatürk devrimleriCumhuriyet rejimi karalaması kampanyaları gündeme girdi. Büyük umutlar bağlanan ılımlı İslam projeleri adına, Türkiye’nin laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, ulusal bağımsızlıkçı değerleriyle yürüyüşü, biçilen rol model kavramına uygun düşmediği için de; rejim, yol haritası saptırması, çarpıtılması, çağdaş uygarlıkhukuk devleti düzeni, demokrasi kazanımlarının geriye çekilmesi yeğlendi... HHH Tek kutuplu dünyanın, çokuluslu şirketlerin, zengin Kuzey dünyasının çıkarlarının kollanması önceliğinde; emperyal piyasalar düzenini ayakta tutma adına; dünya çapında yoksullaşma, yoksunlaşma, sosyal damping... Evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasilerde, sistem için zorunlu görülen ölçeklerde, derinlikte sapmalar kaçınılmaz yaşanacaktı... Zengin Kuzey dünyasındaki düzenin sürdürülebilirliği uğruna, yoksul Güney dünyasında insanlıktan çıkma halleri, ırklar ve mezhepler üzerinden iç savaşlar, bataklıklarda, bölgesel tutulmaya çalışılacaktı... Geldiğimiz noktada, bugünün tarihi ile yaşananları, yoksul Güney dünyasındaki insanlığın çöküşüne seyirci kalınması olarak tanımlamak çok mu haksızlık, abartı olur? Doğa yasaları acımasız, bir o kadar da öğretici... Kanser hücreleriyle savaşı, hücrelerin yoğun görüldüğü bölgelerle sınırlı tuttuğunuzda, önceleri bedenin sağlam, güçlü bölgelerini koruyor gibi olsanız da, hangi yöntemlerle olursa olsun hasta bölgede püskürttüğünüz kanser hücreleri yaşıyorlarsa, bağışıklık, direnç kazanmış olarak yeniden atağa geçiyorlar. Özetle siz insanları ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler, çağdışı inançlar, insan hakları, hukuk dışı kriterler üzerinden ezilecekler yaşatılacaklar, sağlıklı yaşamayı hak edenler sağlıksız yok edilmeleri gerekenler olarak ayırıp savaşmaya kalkıştığınızda, elbet yanlış, sonuç vermeyen kanser tedavilerinde görüldüğünden çok acımasız, insanlık dışı bir yolu seçiyorsunuz... Hasta hücrelere saldırırken sağlamları da öldürmeniz, üstelik saldırı karşısında direnç kazanan kanser hücreleri üretmeniz sonucu gibi... Acımasız bir doğa yasası düzeni geçerli oluyor... Biliyorum insanlık adına çok vicdansız, uygunsuz bir benzetme oldu... Ama barış, insanca, birlikte, uygarca yaşayabilme koşulları adına, çok kötü bir gidişin çıkmazındayız. Hele de ülkemiz için tehditler çok yakın ve çok ağır... Ilımlı İslam liderliği sarhoşluğunda İktidarlarımızın dış politika gaflarının hesabı yok... Bataklığın hemen yanında içine çekilmek için kurulu, olası tuzaklar sayılamayacak kadar çok... ABD iktidarları, Obama yönetimi, çok güçlü ve çok uzakta iken bile tehdidin baskısı altında, Irak’a demokrasi ihraç etme adına Irak’ta yol açtıkları bataklıktan, askeri işgallerinin sonrasında yol açtıkları ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler savaşlarında, yüzyıllarca kanlı geriye gidişin, katlanan ölümler, yoksullaşma, yoksunlaşma, çaresizliğin kaosun sorumluluğunda zorlanıyorlar... Kurtarma projeleriyle batırdıkları Pakistan, Afganistan, Libya, Suriye’den daha ürkütücü, kendilerini de aşağı çekecek, petrol şirketleri, zengin Kuzey dünyası piyasaları, ekonomilerini daha bir derinden sallayacak, terörü yeniden ülkelerine de taşıyacak bir büyük tehdit bu... Sözün özü, kendi gücümüz, özdeğerlerimiz, tarihi birikimlerimizle kurtuluşun dışında bir çıkış yolumuz yok... Ham petrol Ekonomi Servisi Ham petrol fiyatları Irak’ta tırmanan iç savaşın etkisiyle son dokuz ayın en yüksek seviyesini gördü. Musul’da yaşanan gelişmelere paralel olarak dün sabah saatleri itibarıyla Amerikan ham petrolünün varil fiyatı da Eylül 2013’ten beri en yüksek seviye olan 106.71 doları gördü. Dalgalanan fiyatlarının 108 doları kırması halinde daha da yükselebileceği belirtiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Dr. Fatih Birol 34 dolar artan petrol fiyatlarının piyasaların durumu dikkat ve kaygıyla izlediğini gösterdiğini ancak piyasada herhangi bir panik olmadığını belirterek fiyatların çok fazla yükseleceğini tahmin etmediğini söyledi. Birol’a göre fiyatların da Ham petrol fiyatları son 9 ayın en yüksek noktasını gördü. Uzmanlara göre son fiyat dalgalanması piyasalardaki endişeyi gösteriyor ama panik yok. Hem kura hem petrol fiyatına bağlı benzin fiyatlarında 24 kuruşluk artış söz konusu. fiyatı zirvede ha da tırmanabilmesi için mevcut durumda köklü bir değişiklik gerekiyor. Turcas Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy’a göre ise kontrolsüz bir ordunun Bağdat’ı ele geçirmesi halinde petrol fiyatları 125 dolara kadar çıkabilir ama bu olasılık uzak görünü yor. Aksoy’a göre petrol fiyatlarında 24 dolarlık yükselme olabilecek. Türkiye’de hem kurlara hem petrole bağlı olarak değişen benzin fiyatlarında bunun yansıması ise 24 kuruş civarında olacak. Öte yandan Enerji Bakanı Taner Yıldız, IŞİD'in kontrolündeki boru hattından üç aydır sevkiyat yapılmadığını belirterek Türkiye’nin petrol arz güvenliğini etkileyecek bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. 1000 engellinin düşleri gerçek olacak ŞEHRİBAN KIRAÇ 50 yıl ilkokul, 20 yıldır da ahır olarak kullanılan bina, Akademi Kaş’a dönüştürülerek 12 ay boyunca açık kalması sağlanacak. Burada organik tarla, sanat galerisi, at çiftliği gibi alanlar da olacak. KAŞ Vodafone, Türkiye Vodafone Vakfı ile engelli bireylerin hayata katılımını artırmak ve hayallerini gerçekleştirmelerine destek olmak amacıyla kurduğu Düşler Akademisi’ni Kaş’a taşıdı. İstanbul’da kurulan ve bugüne kadar 1750 engelliyi mezun eden merkez şimdi de yıllık 1000 engelli kapasiteli Düşler Akademisi Kaş Merkezi’ni açtı. Kaş’ta 50 yıl ilkokul ve son 20 yıldır da ahır olarak kullanılan binayı 630 bin TL yatırımla dö nüştüren Türkiye Vodafone Vakfı, Düşler Akademisi’ne bugüne kadar 3 milyon TL yatırım yaptı. Akademi Kaş’ta, eğitim, sanat, spor ve rekreasyon alanlarında hizmet verilecek. Düşler Akademisi Kaş, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt, Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) Başkanı Ercan Tutal ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İstanbul Ofisi Yöneticisi Hansın Doğan’ın katılımlarıyla açıldı. 20 dönümden oluşan Düşler Akademisi Kaş Merkezi’nde eğitim gören engelli bireylerin kullandığı saat olarak takılan akıllı telefonlar sayesinde öğrencilerin konumu haritadan takip edilerek lokasyonları belirleniyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt, “Toplumsal gelişim için hayata geçirdiğimiz sosyal yatırımlarımız, şüphesiz bizim için en anlamlı değere sahip. Bu yatırımlarımız sayesinde insan hayatına değiyor, yaşam biçimlerini iyileştiriyor ve ihtiyaç sahibi kesimlerle buluşuyoruz” dedi. Başçı: Son kararı biz veririz! Ekonomi Servisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, TCMB’nin tamamen şeffaf, hukuken ve fiilen bağımsız bir kurum olduğunu söyledi. “New York’tan İstanbul’a Sürdürülebilir Mega Şehirler ve Finansal Merkezler Konferansı’nda” katıldığı oturumda bir soru üzerine Başçı, “Gazetecilerin, bankacıların, politikacıların, herkesin para politikalarını eleştirme hakkı vardır. Biz herkesin görüşünü alarak yedi üye ile karar alırız. TCMB hem hukuken, hem de fiilen bağımsızdır ” açıklamasında bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğan, son dönemde Merkez Bankası’nın faiz politikasına yönelik eleştirilerde bulunmuş, önceki gün ise beş üst düzey yönetici görevden alınmıştı. TCMB’nin para politikasına yönelik kararları aldığı Para Politikası Kurulu Başçı da dahil olmak üzere yedi üyeden oluşuyor. Anel Azerbaycan’da sözleşme imzaladı Ekonomi Servisi Anel Elektrik, Azerbaycan’ın başkenti Baku’daki Ganjlik Mall projesinin elektrik ve mekanik işlerinin yapılması için 26.37 milyon dolar büyüklüğünde sözleşme imzaladı. Şirketin KAP açıklamasına göre, sözleşme proje ana yüklenicisi Pasha Constraction ile yapılan görüşmeler sonucunda imzalanırken, 119,000 metrekare büyüklüğündeki alışveriş merkezinin 2015 yılı içinde tamamlanması planlanıyor. İmzalanan sözleşme şirketin 2013 yılı toplam satış gelirlerinin yüzde 5.74’ünü oluşturuyor. Yatağan işçisi ÖZCAN ÖZGÜR/MUSTFA ÇAKIR özelleştirmeye direniyor MUĞLA/ANKARA Yatağan Termik Santralı’yla buraya kömür sağlayan ocakların önceki gün gerçekleştirilen ihaleyle satışının ardından işçiler özelleştirme karşıtı mücadeleye devam edeceklerini vurguladılar. Madenİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, santralın daha önce Güney Ege Enerji’ye satıldığını ama alanların santrala giremediklerini anımsatarak “Kimse heveslenmesin, 2000 yılında ne oldu ise o olur. O zaman geldikleri gibi gittiler” dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda önceki gün yapılan ihalede 1 milyar 91 milyon dolarlık en yüksek teklifi, Elsan Elektrik Şirketi vermişti. İhalenin yapılmasının ardından Türkİş Başkanlar Kurulu özelleştirmeye karşı mücadelenin devam edeceği mesajını verdi. Alınan kararlar arasında 15 Haziran Pazartesi günü sadece Madenİş ve Tesİş’in örgütlülüğü olduğu işyerlerinde bir gün iş bırakma eylemi, 16 Haziran’da Türk İş’in örgütlü olduğu ülke genelindeki iş yerlerinde 2 saat iş bırakma eylemi bulunuyor. Ayrıca 17 Haziran Çarşamba AKP il, Hükümetin maliyetine satmayı planladığı termik santralın satışını durdurmak için protesto gösterileri düzenleyen ilçe yöneticileri ile maden işçileri, 2000’deki görüşecek. Bunun mücadelelerini yanında 22 Haziran anımsatarak “Geldikleri saat 13’te de tüm maden işçilerinin Soma’da gibi gidecekler” bir araya gelecekleri öğdedi. renildi. Süleyman Girgin, ihalenin yapılmış olmasının santralın ve maden ocaklarının satılmış olduğu anlamına gelmediğini belirterek şunları söyledi: “Santralı ve maden ocaklarını 1 milyar dolara verdiler. Bu rakam santralın sadece kuruluş maliyeti. Bu bir peşkeştir. Ayrıca yine Yatağan’ın en güzel yerinde 600 lojman var. GELİ’nin makine parkı da, Ege’nin en büyüğü.” 2000 yılında gerçekleştirilen ihaleyi kazanan Güney Ege Enerji Şirketi’nin santrallara ve kömür ocaklarına giremediklerini de anımsatan Girgin, “Barikatlarımızı aşamadılar. Biz 10 kişi Ankara’da Türk İş Nöbeti’ne ÖYK’nin kararına kadar devam edeceğiz. İhale onaylanırsa Yatağan’da arkadaşlarımızın barikatlarındayız. Dün olduğu gibi bugün de yarın da işyerlerimize kimseyi sokmayız” dedi. Yılın yöneticisi Airbus’ın CEO’su Ekonomi Servisi Dünya gazetesi ev sahipliğinde İstanbul Finans Merkezi’nin destekleriyle düzenlenen Avrupa Ekonomi Basını Birliği (EBP) yıllık olağan toplantısı Avrupa Yılın Yöneticisi ödül töreni, haftaiçi İstanbul’da yapıldı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Avrupa ülkelerinden ve Türkiye’den ekonomi gazetecilerinin katıldığı ödül töreninde Avrupa Yılın Yöneticisi ödülünün sahibi Airbus Group Üst Yöneticisi (CEO) Tom Enders oldu. Ödülü, Enders adına Airbus Group’tan Rainer Ohler aldı. Törende EBP Başkanı Gabriello Capolino tarafından Babacan’a ise şükran plaketi takdim edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle