06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada bahşeden iltifatla sesleniyorlar: “Millet seni seviyor!” Hayda!.. Millet dedikleri sanki yalnız RTE’ye oy veren yüzde 45! Hatta yüzde 43!.. Geride kalan yüzde 5557... Iska!. CNNTürk’ün Dört Bir Taraf (DBT) programında gerçeklekleri söyleyen bir iki gazeteciye karşı Başbakan Beyefendi Hazretleri memnun olsun.. …iktidara övgüleriyle, savunularıyla denge getirsin diye TV yönetiminin ithal ettiği yandaş yalakalardan Yeni Şafak’ın Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, yinelemekten pek hoşlandığı sözcükle, “millet” diyor da başka bir şey demiyor. Ezcümle yüzde 45 demek, muhtereme göre, millet demek! Tabii söylemese de arkasından RTE’ye ilanı aşk eden seni seviyor sloganının geleceğini bilerek… Eh yalakalığın, yandaşlığın gırla gittiği, olanı olmayanı son seçim sonuçlarıyla o çevre insanlarının hurra RTE’ye yakıştırdığı, övdüğü bir dönemdeyiz ama.. …neyse ki bu ülkede Milliyet yazarı Kadri Gürsel gibi AKP iktidarından ve liderinden sözünü, düşüncelerini ve gerçekleri esirgemeyen gazeteciler de var. Önceki gece DBT’de Yeni Şafak’ın temsilcisine AKP oylarının milletin tümünü bağlamayacağını Kadri Gürsel, nazik üslubuyla “anımsattı”: “Millet, Türk ulusunun yüzde 45’i değildir. Ulusun yüzde 100’üne millet denir” dedi. Ama DBT’deki gibi “Alo Nagehan”lar, Selvi’ler oldukça ne söylesen nafile! HHH 1950’den bu yana seçimleri izliyorum. 30 Mart’taki yerel seçimlere kadar hiçbir seçimde oylara hile hurda katıldığına, bu denli yüksek oranda yapıldığına.. ...açıklanan kimi sonuçların bu kadar kuşkulu içerik taşıdığına inanan insanların sokaklara döküldüğüne de hiç ama hiç tanık olmadım. Örneğin Ankara seçimlerinden sonraki manzaraya bakın. Başkentte insanların ben, çevremdeki çok kişi gibi pek çoğunun bir beş yıl daha belediye başkanı olarak artık yüzünü TV’lerde görmek, sesini işitmek istemediği Melih Gökçek, her zamanki gibi elindeki karaları yine, bu kez de koltuğunu sallayan oy alan CHP adayı nedeniyle CHP’ye bulaştırmaya çalışıyor. Binlerce insanın Yüksek Seçim Kurulu önünde Ankara seçimlerinde adalet isteklerini haykırmasına tahammül edemiyor. Bu kalabalığı CHP’nin kışkırttığını ve seçimi provoke etmek istediğini ve tabii patronu gibi bu olayı da CHP ile birlikte cemaatin düzenlediğini hiç sıkılmadan TV’lerde açıklıyor. Bir yanda Gökçek ve benzerlerinin açıklamaları ve diğer yanda da güldürü sanatına bir sayfa ekleleyen Enerji Bakanı Taner Yıldız. Bir trafo merkezine giren kedinin kısa devre yaptığını açıklayarak 30 Mart seçimlerinin unutulmazları arasına adını yazdırdı. Böylece ulusumuzun tam da sandıkların açıldığı ve oy sayımına geçileceği sırada kimi yerlerde elektriklerin birden kesilmesini başka nedenlere bağlanmasını önlemek amacıyla, hani kimi olaylarda suçlu bir keçi aranır ya, o hesap; bu kez elektriklerin birden, tam o sırada gitmesini bir kedinin azizliğine bağladı. Hemen her yerde kesintiyi kedilerin trafoya girmesine bağlamadı. Kimi yerlerde sert hava koşullarının elektrik direklerini devirdiğini mazeret olarak söyleyiverdi. HHH Bugün konuşurken; demokrasiye ilk adımın atıldığı sırada yapılan 1946 seçimlerinde elektrik kesintileriyle yaşanan kimi sandık olayları anımsanmıyor. Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil’den dinledim. O tarihte Yozgat’ta vali. Cumhurbaşkanı İnönü yurt gezisine çıkmış, gittiği yerlerde olası seçim sonuçlarını yetkililere soruyor. Çağlangil, “burada” demiş, “Demokrat Parti önde görünüyor”. Paşa çevresindekilere dönmüş “yahu sizler bana hep CHP’in önde gittiğini söylüyorsunuz, ama bak vali ne diyor!”   Çağlayangil’e “Herhalde o ilde 1946’da DP kazandı” dedim. Hayır dedi, “CHP kazandı!” Nasıl olur dememe fırsat vermedi. Nedeni ve sonucu açıkladı, gülerek. “O gece tam oyların tasnifine geçilecek.. birden elektrikler kesildi. Karanlıkta kalındı ve.. elektrikler gelince görüldü ki sandıktan beklenenin, bilinenin aksine DP değil, bütünüyle CHP oyları çıktı.” Oracıkta sandıkta bir okus pokus olayı yaşanmıştı anlaşılan! HHH Ha, bugün böyle olaylar mı oldu, kediler elektriklerin kesilmesine neden olunca? Yok canım. Artık çok daha çağdaş yöntemler uygulanıyor. İstanbul’da örneğin bir sandıktan Sarıgül’e 176 oy çıkmış, mazbataya 76 diye yazılmış!..   Yeni Türkiye’de olacak böyle vakalar! HABERLER ‘Yasak hak ihlali’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi (AYM), Twitter’a erişimin tümden engellenmesini ifade özgürlüğü ihlali olarak değerlendirerek yasağın kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, gereğinin derhal yapılması için kararı, TİB ve Ulaştırma Bakanlığı’na gönderdi. Mahkeme, Twitter’ın tümden yasaklanmasına ilişkin ise “Sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluştur Anayasa Mahkemesi, Twitter’a yasağının kaldırılmasına karar verdi GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY TWITTER KARARDAN MEMNUN Sosyal paylaşım sitesi Twitter, Anayasa Mahkemesi’nin kararından memnuniyet duyduğunu açıkladı. Twitter’dan yapılan açıklamada, “Anayasa Mahkemesi kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Twitter’ın Türkiye’de bir an önce erişime açılmasını umuyoruz” denildi. duğu açıktır” dedi. Karara karşın Twitter’a koyulan erişim engeli kaldırılmadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık operasyonu sonrası yapılan yayınlar nedeniyle “kökünü kazıyacağız” diyerek hedef aldığı Twitter’ın TİB tarafından tümden erişime engellenmesi yar gıdan ders gibi bir karar gelmesine neden oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak’ın Twitter’ın tümden yasaklanması kararına karşı yaptığı bireysel başvuruları dün görüşen yüksek mahkeme, Twitter’ın tümden yasaklanmasıyla başvurucula Sansüre ‘Atatürk’ kılıfı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnternete düşen Suriye’ye karşı savaş planı yapıldığına ilişkin toplantının dinleme kayıtlarının yayınlanmasının ardından YouTube’a gelen yasağın, “Atatürk aleyhine suç” gerekçesine dayandığı ortaya çıktı. Oysa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ses kayıtlarının yayınlanması ile “ulusal güvenliğin tehdit edildiğini” açıklamıştı. Suriye kayıtlarının yayınlandığı popüler video paylaşım sitesi YouTube.com’a erişim, TİB’in talebi üzerine alınan mahkeme kararı ile engellenmişti. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, yasağı, ses kayıtları ile “ulusal güvenliğin tehdit edildiği” yönündeki açıklaması ile savunmuştu. Ancak TİB’in engelleme işlemine dayanak oluşturan Ankara Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararı, Davutoğlu’nun açıklaması ile ters düştü. TİB’in internet sitesinde yayınlanan kararda, “Bu internet sitesi (youtube.com) hakkında Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2014 tarih ve 2014/358 sayılı kararına istinaden ve 5651 sayılı kanunun 8. madde 1/b bendi uyarınca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ‘koruma tedbiri’ uygulanmaktadır” ifadesi kullanıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Ulusal güvenlik’ dediği YouTube yasağına TİB, farklı bir gerekçe buldu rın anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Gereğinin derhal yapılması için kararı, TİB ve Ulaştırma Bakanlığı’na gönderen mahkeme, gerekçesinde AİHM içtihatlarına dikkati çekti. TİB’in Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararını uygulamamasını eleştiren yüksek mahkeme, gerekçeli kararında şunları kaydetti: “Hukuk devletinde yargı kararının uygulanması, yalnızca şeklen bir yerine getirmeyi değil, objektif koşullar altında, olabilecek en kısa süre içinde, tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesini gerektirir. Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin bu kişilerin demokratik toplumun temellerinden olan ifade özgürlüğünü sınırlayıcı etkisi dikkate alındığında, bu tür sınırlamaların hukuka uygunluğunun acilen denetlenmesi ve hukuka aykırılık tespiti halinde sınırlamanın hemen kaldırılması demokratik hukuk devleti ilkesinden kaynaklanan bir zorunluluktur.” Ülkenin tüm çocukları onun ismiyle anılacak İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı biber gazının başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Halk Cephesi üyesi 5 kişinin Antalya’dan başlattığı “Adalet Yürüyüşü” 25. gününde, Elvan’ın Feriköy’deki mezarı başında sona erdi. Elvan’ın mezarı başında düzenlenen törende konuşan Mehmet Ali Uğurlu, “Başbakan Berkin’in annesini alçakça yuhalatıyor. Sizin ananız babanız yok mu?” diye konuştu. Yürüyüş sırasında bazı yerlerde polisin baskısıyla karşılaştıklarını da kaydeden Uğurlu, özetle şunları söyledi: “Bundan sonra doğan çocuklarımızın hepsi Berkin olacak. Kendisine suçlandığı bilyeleri getirdik. Bu ülkede sapanla oynamayan kim var. Sapan, fular ve bilye suçsa biz bunları elimizden hiç bırakmayacağız.” Grup üyeleri, Berkin Elvan’ın ailesini de ziyaret etti. (Fotoğraf: DİLAN KARAMANOĞLU) Anayasa Mahkemesi, kararında “Somut olayda, erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı görülmektedir. TİB’in kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararlarını aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan bir sosyal medya ağı olan twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini öngören işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı ve bu sosyal paylaşım sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızın ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu açıktır” ifadeleri kullanıldı. Karara ilişkin AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “Mahkeme kararı uygulanır” diyerek Twitter’ın erişime açılacağının sinyalini verdi. Şentop, “Hukukçu olarak kararı doğru bulmadım. Mahkeme, ‘genel bir yasaklama değil de URL bazlı bir yasaklama yapılmalıdır’ diyor. Twitter’da bu yapılamadığı için böyle bir yola gidildi” ifadelerini kullandı. Ancak mahkeme kararının ardından ABD Büyükelçisi Francis Ricciardione, ev sahipliği yaptığı bilimsel bir toplantıda “Anayasa Mahkemesi’nin kararı mükemmel, bu çok iyi haber” dedi. Yasal dayanak yok AKP doğru bulmadı kesintilerini “doğal durum” olarak anlatmaya çalışan Enerji Bakanı’nın trafoya kedi girmesini de gerekçeler arasında sayması gelinen noktanın ciddi bir tarifiydi. Seçimle seçmenin arasına bir kara kedinin girdiği belliydi ama nereden girdiği tam anlaşılamamıştı. Meğer trafodan girmiş. Ancak sermayeyi kediye yükler gibi bütün suçu kediye yüklemek de çok gerçekçi görünmüyor. Zira bakanın açıklamalarıyla, kedi kardeşlerimizin davranış biçimleri tam örtüşmüyor. Yıllar önce ben de kedilerle birlikte yaşadım ama, kendi bilgilerime güvenmek yerine halen evini 5 kediyle paylaşan Cumhuriyet’in parlamento muhabiri Mahmut Lıcalı’yla konuştuk. Kedilerin 2 metreden daha yükseğe atlamaları zor. Tırmanma yetenekleri daha çok ağaç zeminlerde işe yarıyor. Tel örgülerle çevrili bir trafoya tırmanmaları olanaksız. Açıklamayı bakan yaptığına göre, demek ki elektrik sistemimizin sigortası sağlam değil... HHH Kedilerin mart ayı boyunca daha aktif olduğu bilinir. “Mart kedileri gibi” deyimi de bakanın açıklamalarına ters düşüyor. Belki trafoyu dam gibi görmüş ve damda gezmeye gidiyoruz diye yüksekçe yerlerde kurulu trafoları tercih etmiş olabilirler. Ancak özgürlüğüne düşkün hayvanlar olarak bilinen kedilerin trafo gibi tel örgülü bir yeri tercih etmeleri de zor görünüyor. Kedilerin soğuk kış gecelerinde ne pahasına olursa olsun sıcak bir yer bulmaya meraklı oldukları da bilinen bir gerçektir. Bu nedenle araç egzozlarının hemen arkasına ya da sıcak tekerleklerin dibine yattıklarında kazaya da uğrayabiliyorlar. Tarihte ilk Mısırlıların evcilleştirip aile içine kattıkları bilinen kedilerin yaşamı insanların kendilerini ifade etmeleri için başvurdukları yöntemlerden biridir. Kedinin ciğere baktığı gibi bakmak... Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş... Kedinin gürlüğü samanlığa kadardır... Kedi gibi dört ayak üstüne düşmek... Bunlar kediler üzerine ilk aklımıza gelen deyimler... Demek ki kediler bundan böyle siyasete de girecek... HHH Sandıklarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak... Trafoyu kediye emanet etmek... Tartışmalı kesintiler karşısında süt dökmüş kedi gibi olmak... Bunlar da 30 Mart seçimlerine damgasını vuran elektrik kesintilerinin kediler üzerinden anlatımı... Bunca gerilimli ortamda mutlak bir “yüksek gerilim hattı” sorunu olacağı belliydi. Ak kedilerin karşısına kara kedilerin çıkmasını da olağan karşılamak gerekiyor. Bütün bunlar iktidarın gücünü ortaya koymaya yetiyor. Düşünün ki gerektiğinde hayatını feda etmeyi göze almış kediler de var. Demek ki onları bir nevi “intihar komandosu” olarak yetiştirdiler... Bunca şüpheye bir trafoya sıkışmış kedi açıklaması ayrıca gerekliydi. Durumu özetlemek gerekirse 30 Mart’ta ne olmuş? Bir grup kedi bir olmuş, seçim gecesini sabote etme kararı almış, bu kararlarını gözlerini kırpmadan yerine getirmişler. Önümüzdeki dönemin seçim yasaklarına kedileri de eklemek gerekecek. Ahh şu özgürlüğüne düşkün kediler... İstedikleri yere oturmayı bilirler, şimdi de tuttular gündemin baş köşesine oturdular... TİB kararında gönderme yapılan maddenin Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da yer alan suçlarla ilgili olduğu belirtildi. Uzmanlar, mevzuata göre iç güvenlik gerekçesiyle internet sitesi kapatılamayacağı, bu nedenle videoların başka bir yasaya dayandırılarak karar alındığı değerlendirmesini yaptı. ‘Güvenlik gerekçe olmaz’ Cumhuriyet’e saldırı sürüyor Haber Merkezi 30 Mart seçimleri öncesi farklı haberleri ve korkusuz yaklaşımıyla okuyucu sayısını her geçen gün artıran gazetemiz internet sitesi cumhuriyet.com.tr’ye yapılan “siber saldırılar” artarak sürüyor. “Seçim kazanmak için Suriye’ye savaş çıkarma” planlarının ortaya çıkması üzerine ses kayıtlarını yayımlayan cumhuriyet.com.tr adresine başlatılan siber saldırılar seçimlerin ardından sürmeye devam ediyor. Çeşitli programlarla milyonlarca kullanıcı aynı anda siteye giriyormuş gibi sürekli saldırı düzenleyen hackerlar, seçim gecesinde Cihan Haber Ajansı’na düzenledikleri saldırıların ardından, cumhuriyet.com.tr’ye saldırılarını sürdürüyor. Hacker saldırısını gerekçe gösteren Telekom yetkililerin de, cumhuriyet.com.tr’nin kullanıcılarını “kara liste”ye aldığı, yapılan itiraz üzerine bir kısım kullanıcının kara listeden çıkarıldığı belirtildi. Yurtdışından erişim yapan okuyuculara servis sağlayan aynı zamanda dünyanın en büyük servis sağlayıcılarından biri olan Telia şirketinin de, cumhuriyet.com.tr’nin IP adresini bloke ettiğini kaydedildi. cumhuriyet.com.tr’den Telia şirketine gönderilen yazıya verilen yanıtta ise, “DDOS saldırılarında çok fazla trafik üzerinden geçtiği için kapattığını. İki gün içinde açılacağı” ifadesi dikkat çekti. Twitter ve Youtube yasağıyla birlikte tüm DNS’lerle oynayan Telekom’un uygulaması da özellikle sosyal medyadan (Facebook ve Twitter) gelişlerde büyük sıkıntı yaratırken, çok sayıda okuyucu, telefon ve eposta ile sitemize giremediğini belirtti. Gezi Direnişi’nden bu yana bazı sıfatlarla dernek kurulamadığı ortaya çıktı İmralı görüşmesi hafta sonu n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDPHDP heyeti, çözüm süreci kapsamında İmralı’da bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. BDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder’den oluşan BDPHDP heyetinin yerel seçimlerin ardından bu hafta sonu İmralı’da Öcalan ile görüşmesi bekleniyor. İstanbul Haber Servisi Geçen yıl 27 Mayıs’ta başlayan Gezi Direnişi’nin ardından “platform”, “konsey” gibi isimlerle dernek kurulmasının yasaklandığı ortaya çıktı. Yasağın gerekçesi olarak da “farklı hukuki kişileri çağrıştırması ve derneğin ismine amacını aşan anlamlar yüklenmesi” gösterildi. Haziran ayından sonra bu isimleri kullanarak dernek kurmak isteyenler İl Dernekler Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. Başvuruşa Vali Yardımcısı Günay Özdemir imzasıyla verilen yanıtta “platform” isminin kullanılamayacağı belirtil ‘Platform’ engeli Haziran ayından sonra “platform”, “konsey” isimleri kullanarak dernek kurmak isteyenler İl Dernekler Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. Başvuruya Vali Yardımcısı Günay Özdemir imzasıyla verilen yanıtta “platform” isminin kullanılamayacağı belirtildi. ne sebep olacak (akademi, enstitü, oda, kurum, platform, konsey vb.) kelimelerin kullanılmaması öngörülmüştür. Bu kapsamda kanunlarla kurulması öngörülen çeşitli tüzelkişiliklerin hukuki statüleri ile dernek tüzelkişiliğinin hukuki statüsünün birbirine karışmaması, toplumda bu şekilde oluşmuş veya oluşacak olan anlam ve algı karmaşasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır” di. Açıklamada “5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 4. maddesi (a) bendinde derneğin adı ve merkezinin tüzüğünde belirtilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Uygulama yeni olmayıp, Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın 29.07.2013 tarihli yazıları ile dernek isimlerinin dernek tüzelkişiliği dışında farklı hukuki kişileri çağrıştıracak ve derneğin ismine amacını aşan anlamlar yüklenmesiifadeleri kullanıldı. “Platform”, “Konsey”, “Merkez”, “Akademi” gibi kelimelerin kullanımına yasak getiren resmi yazı İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanıp tüm illere gönderildi. Söz konusu yazının imza altına alındığı 29 Temmuz 2013’te Gezi olayları Türkiye genelinde devam ediyordu. Gezi Parkı eylemleri, Türkiye geneline yayılan bir direnişe dönüştüğünde, “Gezi Platformu”, “Taksim Platformu” adıyla sosyal medyada açılan hesaplar etkin rol oynamıştı. Söz konusu yasağın da eylemler sürerken getirilmesi dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle