06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Son 10 yılda biranın vergisi 11 kez artırıldı. Yeni yasal düzenlemelerle üreticiler kepenk indiriyor Keyifler kaçtı AKP hükümetinin son yıllarda alkollü içecekleri yasaklamak için ardı ardına çıkardığı düzenlemeler ve fahiş vergi artışları nedeniyle satışlarda ciddi anlamda düşüşler oldu. Türkiye’nin en büyük bira üreticisi olan Anadolu Efes pazardaki daralma nedeniyle Lüleburgaz’daki fabrikasını kapattı. ŞEHRİBAN KIRAÇ Erdoğan’a Özal’ın Yol Haritası Uyar mı? AKP’nin 2 milyonu aşan oy kaybına karşın partinin üstünde tek lider Başbakan Erdoğan üzerinden yürütülen seçim kampanyasının sonucu medyatik algılamayla “zafer” olarak pazarlandıktan sonra, partinin etkin isimleri ile yandaş yorumcular korosu ataktalar... Seçmenin Erdoğan’ın önünü açtığını, isterse Köşk’e gitmek, isterse başbakan olarak kalmak seçeneklerine kendisinin karar vereceğini bilinçlere kazımaya yönelik açıklamalar yapıp duruyorlar... Hızını alamayanlar Cumhurbaşkanlığı’na aday olması halinde ilk turda yüzde elliyi kolayca aşacağını, isterse başkanlık sistemini de getirebileceğini söylüyorlar... Bağışlasınlar ama birçoğunun kurt siyasetçiler olarak, çok sevdikleri, sınırsız otoritesine biat etmiş gibi göründükleri Başbakan Erdoğan’a, nedense siyasi tuzak kurma heveslisi oldukları, bir tür çelme attıkları duygusuna kapılıyorum. Erdoğan hükümetlerinin gerçekten Türkiye’de dünyadan önce, özel yaşanmış büyük bankalar eksenli piyasalar krizinin bedelini Ecevit koalisyon hükümeti ve partilerinin ödemelerinin üzerine gelen anlamlı toparlanmanın getirilerinden pay aldığını biliyoruz... Yine partilerinin kuruluşu, iktidara getirilişinde, ABD’nin Irak işgali projesine baştan Ecevit’in “hayır”, Erdoğan’ın “evet” demesiyle gelen, iç ve dış odaklı büyük destekler, kırmızı halılı karşılanmalar simge, “stratejik ortaklığa” sıçramalar.. hafife alınabilir mi? Uzun soluklu iktidarda büyüme süreçlerinde, piyasalar düzeni üzerinden yaşanan büyümenin, yine dönemsel zengin kuzey dünyasındaki krizin gelişmekte olan ülkelere kaynak akışını sağlıyor olması, Türkiye’nin aslında benzer konumdaki ülkeler Brezilya, Arjantin.. örneklerinden dönem boyunca daha az pay aldığı gerçeği yok sayılabilir mi? Bölgenin sıcaksoğuk savaş ganimetlerinden aldığı paylar, aslında çok büyük gelir dağılımı çarpıklığını da katlayan yolsuzluk, rüşvet, kara para aklamalarının dönem için getiri, şimdilerde götürüye dönüşmeye başlayan sonuçları cabası... Uzatmadan, Özal dönemi analizlerine ayrıntılı girmeden, 24 Ocak, 12 Eylül sayesinde yaratılmış büyük birikimden pay almış Özal iktidarlarının yine ortalama 10 yıllık bir balayı sürecinden sonra ekonomik sıkışıklığa, geriye gidişe sürüklenişinin çok farklı boyutları, nedenleri olsa da aynı eksende, gündeme girmiş olduğu çarpıcı gerçeğini anımsatmak gerek. Özal Cumhurbaşkanlığı’na kaçarak kişisel siyasal çöküşü yaşamaktan biçimsel olarak sıyırmış ama benzer piyasacı kimlikteki ANAP, sonunda tarihe gömülmüştü. Unutmayalım... HHH Başbakan Erdoğan’ın Özal’a vitrinde çok özenen ancak çöküşünden ders almış olarak Köşk’ten partisini denetleyemeyeceğini çok iyi gördüğü ortada. Başkanlık sistemi ile bugünün parlamenter düzene dayalı başbakanhükümet sistemini ortadan kaldırmak istemesi bundan... Yapamadı, önce Köşk’e atlayıp sonra başkanlık sistemini getirebileceği varsayımı da olamayacak kadar Erdoğan’ın kimliği için kendi yandaşlarının tuzağı olabilir... Gerçi cumhurbaşkanının halkın çoğunluk oyu ile seçilmesi düzenlemesi, İktidarlarının her konuda yaptıkları üzere günün sıkışıklığına çözüm arayışında önü arkası düşünülmemiş, dünyada örneği olmayan bir sonuç. Kimi başkanlık sisteminde olmayan sorumsuzlukla, kimi demokrasilerde akla gelemeyecek yetkileri içinde barındıran bir garip umacı sorumsuz iktidar gücüyle, sivil diktatoryal icraat eğilimlerini alışkanlık haline getirmiş Erdoğan kimliğinde, nasıl şekillenebileceğini düşünmek bile insan hakları, demokratik hukuk devleti düzeni arayışları içinde olanlar için ürkütücü... Erdoğan kimliği için bir çıkış yolu görülebilir... Son iki seçimde ortaya çıkan oy kaybı ile bu seçimlerde ilan edilmemiş AKPBDP seçim ittifakına dayalı bir seçilme umudunu göze alabilir mi? Alırsa sandıkta kolayca tasfiyesi yolu açılmış olur mu? Çok daha ürkütücüsü, tüm çevresi ile birlikte Yüce Divan yolu açılmış olur mu? Sadece Başbakan Erdoğan, Yüce Divan’a gitmeye aday AKP’li kadrolar, yolun açılması ile yargıda hesap vermeleri kaçınılmaz oğullar, yandaş iş dünyasının işin içinde tarafları.. için kumar oynama anlamındaki bu seçeneğin AKP’yi ANAP gibi dağıtma, alternatif liberal başka partileri öne çıkarma olasılığı da çok yüksek. Hepsi için geçerli daha az riskli seçenek, seçim öncesi de altı çizildiği üzere AKP’nin ünlü sınırlı dönem seçilme ilkesinden şık bir gerekçeyle vazgeçmek... Erdoğan’ın istediği kadroları tutarak başbakanlıkta kalması... Sorumsuz, çok yetkili ancak yetkilerini hiç kullanmamış, Erdoğan hükümetlerinin onay makamı olarak çalışmış Cumhurbaşkanlığı kimliğinde Gül’den ya da aynı derecede yandaş bir aday isimden vazgeçemeyeceklerdir... Cepheleşmiş seçmen tablosuyla seçtirebilmeleri ise olanaksız gibi... Erdoğan aynı iddialı kimlikle başbakan koltuğunda kalsa da, muhalefetten gelen bir cumhurbaşkanıyla, kamu yararıhukuka uygunluk denetimleri, gerçek Cumhurbaşkanlığı işlevininin ucundan bile olsa gündeme girmesiyle; başları fena halde belaya girecek... Sözün özü, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinin ayaklar altında olduğu bu düzen böyle sürüp gidemeyecek... Tuncay Özilhan Alkol düzenlemeleri nedeniyle 2013’te yüzde 9 düşen bira tüketimi nedeniyle Anadolu Efes, Lüleburgaz fabrikasında üretimi durdurma kararı aldı. Üretimi durdurma kararından sonra Anadolu Efes, üretimi İstanbul, İzmir, Ankara ve Adana’daki bira, Afyon ve Konya/Çumra’daki malt fabrikaları ile Bilecik/Pazaryeri’ndeki şerbetçiotu işleme tesislerinde sürdürecek. Lüleburgaz’daki fabrikada çalışan 150 işçi de istemeleri halinde bu fabrikalarda görevlendirilecek. Rusya’daki operasyonlarında zorlanan Anadolu Efes, kasım ayında Moskova’da, ardından da Rostov’daki iki üretim fabrikasını kapatma kararı almıştı. WSJ’ye açıklama yapan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, yeni pazarlar konusunda arayışta olduklarını, kapatılan fabrikanın Türkiye için toplam üretimin yüzde 8’ini oluşturduğunu söyledi. Türkiye’de biranın ÖTV oranı son 10 yıllık AKP hükümeti döneminde 11 kez artırıldı ve artış oranları çoğu kez enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleşti. Ocak 2010 ve Aralık 2012 arasında ÖTV dört kez artırıldı. 2012’nin sonundaki ÖTV oranı 2010 başındaki orandan yaklaşık yüzde 77.15 daha yüksek. Türkiye, son vergi artışlarıyla Avrupa’da biranın en yüksek oranda vergilendirildiği ülkeler arasına girdi. Alkollü içki ve tütün mamullerine uygulanan ÖTV, Ocak 2013’ten itibaren, ocak ve temmuz aylarında üretici fiyat endeksindeki altı aylık değişim oranında, başka bir işleme gerek kalmaksızın artırılıyor. Yani vergiler fiyat endeksindeki değişim paralelinde sürekli olarak artmaya devam edecek. Türkiye bira sektörü 2013’te ayrıca perakende bira satışı ve sunumuna getirilen yeni engellere de maruz kaldı. Saat 22.00’den sonra alkolü içkilerin satışlarına yasak kondu. Bira ve Malt Üreticileri Derneği adına Ernst Young Türkiye’nin raporuna göre birayla bağlantılı KDV, ÖTV, sosyal güvenlik katkı payı ve kurumlar vergisi hasılatlarını kapsayan devlet gelirleri 2011’de 1.68 milyar Avro, 2012’de ise yüzde 30’luk artışla 2.06 milyar Avro olarak gerçekleşti. Bu artışın yüzde 90’a yakını (419 milyon Avro) son iki yıllık dönemde artmış olan ÖTV hasılatından kaynaklanıyor. Şu anda Efes’in Lüleburgaz fabrikasının dışında Türkiye’de 10 bira fabrikasında 37 markanın üretimi yapılıyor. Pazarın yüzde 99’unu Anadolu Efes ve Türk Tuborg elinde bulunduruyor. İşsizlik sigortasına ilgi artıyor Ekonomi Servisi Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik, işsizlik sigortasına olan ilgiyi artırdı. İnsan kaynakları portalı Kariyer.net üzerinden 6716 kişi tarafından yanıtlanan işsizlik sigortası ile ilgili ankette soruları yanıtlayanların yüzde 39’u işsizlik sigortası yaptırmayı düşündüğünü; yüzde 12’si ise zaten işsizlik sigortasının olduğunu belirtti. İş piyasasında koşulların zorlaştığı nı vurgulayan Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, “En önemli sorunlarından biri işsizlik olan ülkemizde, çalışanların 22 yılda 1 kere işsiz kalma durumu oldukça yüksek” dedi. Ekonomi Servisi Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, gelir eşitsizliğinin siyasi faturasının ağır olacağına dikkat çekti. Pekin’de konuşan Columbia Üniversitesi Profesörü, Çin’in 30 yıldır yoksulluğu azaltmak konusunda başarılı adımlar attığını ama bundan sonra da önceliğinin büyüme değil, istihdam yaratmak olması gerektiğini belirtti. Stiglitz, ABD’de varlığın yüzde Stiglitz, 2025’lik bölümünün nüfusun yüzgelir de 1’inin kontrolünde olduğuna eşitsizliğinin işaret etti. “Her 40 ABD’li çocuktan biri yoksulluk içinde faturasının yaşıyor” diyen ekonomist, orağır olacağını talama gelirin de 25 yıl önceöngördü. sine kıyasla yerinde saydığıÇare olarak na dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Kalkınbüyüme değil ma Programı’nın 2014 raporuna istihdam göre, en zengin yüzde 1’lik keönerdi. simin toplam gelirin yüzde 40’ını, en alt yüzde 50’lik kesim toplam gelirin yüzde 1’ini alıyor. Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde gelir dağılımı eşitsizliği 1990’dan 2010 yılına kadar yüzde 11 arttı. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. Eşitsizliğinin yüksek olmasının büyümeye, demokratik kültüre ve sosyal dokuya zarar verebileceği vurgulanıyor. Eşitsizlik bitirecek En önemli sorun fakirlik Dünya Bankası Başkanı Jim Yongkim, “Hedefimiz 2030 yılında dünya üzerindeki fakirliği yenmek” dedi. Jim Yongkim, Washington’daki Dış Politika Konseyi’nde yaptığı konuşmada, eşitsizliğin hâkim olduğu dünyada zengin ile fakir arasındaki farkın çok açık olduğunu vurguladı. Jim, yoksul ve kırılgan kitlelerin ekonomik fırsatların dışında yaşamasına gözlerini kapatamayacaklarını söyledi. Jim Yongkim, “yoksulluğu sonlandırmak için küresel hareket” adını verdikleri programla başarıya ulaşacaklarına inandığını dile getirdi. Bu amaç doğrultusunda tüm kurumlarla işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Rahmi Koç: Cari açık ülkeyi Ekonomi Servisi Koç Holding 50. Olağan Genel Kurulu açılışında konuşan holdingin şeref başkanı Rahmi Koç, çari açığı bir türlü kalıcı çözüm bulunamayışından şikâyet ederken, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da geçmişten aldıkları güç ve tüm iş ortaklarıyla yarını inşa ettiklerini, uzun soluklu hedefleri yatırımlarla devam ettirdiklerini dile getirdi. Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Turgay Durak, holdingin konsolide cirosunun 66.2 milyar lira olarak gerçekleştiği, azınlık payı sonrası net dönem kârının yüzde 15 artışla 2.7 milyar liraya yükseldiği bilgisini verdi. Nakkaştepe’de düzenlenen genel kurulun açılış konuşmasını yapan Koç, topluluğun 88 yıldır başarılı çizgisini sürdürdüğünü belirterek, tarihin en büyük organik yatırım döneminden geçilirken ülke için çalışmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Rahmi Koç, genel kurulda okunan mesa riskli kategorisine sokuyor jında, küresel politik dengelerdeki hareketlenmeye dikkati çekerek, geçmişte sadece finansal hareketler ya da ekonomik rasyolar uluslararası dengeleri etkilerken ülkelerin iç ve dış politikalarının da önemli rol oynamaya başladığının görüldüğünü hatırlattı. Türkiye’nin 2013’te komşu ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlık ve gergin ortamdan olumsuz etkilendiğini hatırlatan Koç, şunları kaydetti: “Bir yandan birçok sorunlu ülke ile ilişkimizi sürdürme durumundayız. Diğer yandan ise global finans çevrelerindeki çalkantılardan ve Avrupa’daki ekonomik gelişmelerden hem finans sistemimiz hem de reel ekonomimiz etkilenmekte. En kırılgan noktamız cari açığa bir türlü kalıcı çözüm bulunamaması ülkemizi riskli kategoriye sokuyor. Bütün bunların üzerine bir de önümüzde arka arkaya üç seçim devresi olması risk algısını daha da artırıyor. Koç Holding genel kuruluna Rahmi Koç da katıldı. Ekonomi Servisi Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, teknolojik gelişmeleri takip ederek ken i kred fın esna dini geliştirmek isteyen ye ulaşamadığını söyledi ve esnafın des ula vurg u ğun oldu nlu zoru in teklenmesin için ı alar dı. ArGe ve inovasyon uygulam esnafın sermayesinin yeterli olmadığını rbu yüzden mali destek gerektiğini beli ni bite cu bor lar nka “Ba , ken ten Palandö lden Sici . kara listeden bilerek silmiyor silmek bir ay sürer biz size kredi veri verdi kre den faiz sek riz diyerek yük l meye çalışıyorlar. Eskiden esnaf kefi Kre or. aranırken şimdi kabul edilmiy i. ded eli” diye kolaylık getirilm Esnaf krediye ulaşamıyor Süleyman Aslan Ziraat Bankası’nda Ekonomi Servisi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda 56 gün tutuklu kalan Halkbank’ın Yönetim Kurulu Üyesi ve eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu’na atandığı belirtildi. Aslan, 31 Mart’ta yapılan Halkbank Genel Kurul toplantısında kabul edilen teklifle yeni yönetim kurulunda yer almamıştı. Aslan, 17 Aralık’ta başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından, 7 Şubat’ta bankanın genel müdürlüğünden alınmıştı. 14 Şubat’ta tahliye edilen Aslan’ın bankadaki yönetim kurulu üyeliğini de hafta ba şında sona ermişti. Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası Yöne tim Kurulu’na atandığı öğrenildi. Aslan’ın Halk Bankası yönetiminden Ziraat Bankası’na geçirilmesi sosyal medya ortamı ve halen yasaklı olan Twitter’da oldukça tepki çekti. VitrA Rimex ile zamandan tasarruf Ekonomi Servisi VitrA, banyo temizliği süresini kısaltan yeni inovatif ürünü Rimex’i piyasaya sundu. Rimex, haftada ortalama 3.5 kez yapılan ve her seferinde 28 dakika süren banyo temizliğinden 20 dakika kazandırıyor. Klozetin içine yerleştirilen ve suyun dağılmasını sağlayan seramik bir aparat olan Rimex ile yıllık toplam 85 saat olan banyo temizliği süresi 24.2 saate kadar düşüyor. Rimex kanalsız yapısı ile klasik klozetlerin iç kısmındaki girintili alanların tam olarak temizlenememesi sorununu ortadan kaldıyor ve sağlığa zararlı organizmaların üremesine ortam yaratan kanallı standart klozetlere oranla yüzde 95 daha hijyenik bir ortam sunuyor. Akaryakıtta tavan düştü Ekonomi Servisi Döviz kurlarındaki gerileme akaryakıtta indirim getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EBDK), 24 Nisan tarihlerinde, 4 Nisan da dahil olmak üzere, uygulanacak akaryakıt tavan fiyatında 45 kuruş indirim yaptı. Buna göre, İstanbul Avrupa yakasında 24 Nisan arasında benzinin tavan satış fiyatı 5 lira, motorinin tavan satış fiyatı 4.34 lira olarak belirlendi. Bu fiyatlar, 29 Mart1 Nisan 2014 arasında benzinde 5.05 lira, motorinde 4.38 lira olarak belirlenmişti. Söz konusu tarihlerde Ankara’da benzinin litresi 5.01, motorin litresi 4.35 liradan; İzmir’de benzinin litresi 5.02, motorinin litresi 4.33 liradan satılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle