29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM [email protected] 9 17 Aralık’tan beri kendisini eleştiren herkese, CHP liderine, Gezi eylemcisine, Gülen cemaatine, TÜSİAD Başkanı’na, kendisine soru soran muhabire, eleştiren köşe yazarına, medyaya, “vatan haini” yaftasını takmaktan çekinmeyen Başbakan, yükselen gerilimin olduğu kadar, Meclis’e sızan şiddetin de birinci dereceden sorumlusudur. Ülke menfaatı için acilen sakinleştirilmelidir. HHH Gezi Direnişi, bu toprakların gördüğü en kitlesel sivil itaatsizlik eylemiydi. Başbakan, bu barışçıl direnişi şiddetle kırmayı seçti. Dönemin telefon kayıtlarından da ortaya çıktı: İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi’nin ilk günlerinde, “direnişçiler”in parkta bir basın açıklaması yapıp dağılmak üzre kendisinden izin istediğini söylüyor ve Başbakan’la konuşmasını şöyle özetliyordu: “Yalvardım, yakardım. Nuh diyor, peygamber demiyor.” Böyle olduğunu cumhurbaşkanı da, İstanbul valisi de biliyor. Gezi’yi ateşe veren de, yeni açıklanan İçişleri Bakanlığı raporundaki gibi zabıta filan değil, bizzat Başbakan’dır. Tahammülsüzlüğü, inadı, hışmıyla, ülkeyi ateşe verme pahasına yangına körükle gitmiştir. Gençleri kurşunlayarak öldüren polis için “Destan yazdılar” diyerek şiddete paye vermiştir. Polis kurşunuyla ölen çocuğun babasını, “Oğlunun mezarına bilye atarak neyin mesajını veriyorsun” diye suçlayabilmiştir. “Dik durduk, diklenmedik” diye diye diklenmenin siyasi getirisini gördükçe, her konuşmasını bir meydan okumaya çevirmiştir. HHH Öfke kontrolü uzmanları, kliniğe gelenlere, “Her sözü kişisel almayın, her eleştiriyi kötü niyete bağlamayın. İş yükünüzü hafifletin, farklı şeylere zaman ayırın” tavsiyesinde bulunuyorlar. Cumhurbaşkanlığı, o “farklı şeyler”den biri değil. Orada itfaiyeciye ihtiyaç var, Neron’a değil. FATİH Projesi’nin başarısı eğitim ve içeriğe odaklanılmasına bağlı Başarı için kaliteli içerik Figen ATALAY Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi’nin (FATİH) başarılı olabilmesi için projenin, öğretmen ve öğrenci deneyimlerinden sürekli beslenmesi, geri bildirimlere açık olması, şeffaf yönetişim, bağımsız izleme ve değerlendirme çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiği belirtildi. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve uluslararası bir araştırma kuruluşu olan Research Triangle Institute International (RTI) tarafından hazırlanan “FATİH Projesi Eğitimde Dönüşüm İçin Bir Fırsat Ola bilir mi? Politika Analizi ve Önerileri” başlıklı rapor, dün düzenlenen toplantıda sunuldu. Toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, açılış konuşmasında “Gençlerimiz, ülkemizin en önemli doğal kaynağı olan sosyal sermayemizdir. Gençlerimizin, geleceğin en değişken ve dinamik teknolojik ve düşünce kalıplarına hapsolmasına izin veremeyiz. Her dönem, yaratıcılığa açık bir eğitim sistemine onları emanet etmemiz gerekiyor” dedi. ERG Direktörü Batuhan Aydagül, FATİH Projesi’nin, istenen et kiyi yaratabilmesi için STK’ler, üniversiteler ve özel sektörün içerik geliştirme, öğretmen eğitimi, izleme ve değerlendirme gibi konularda katkı sunabilmesinin önünün açılması, teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Aydagül, “Projede saydam yönetişimi ilke olarak benimsemek, ilerleyen süreçlerde projenin paydaşların katkısına açık olması ve bunun için gerekli yasal düzenlemelerin tamamlanması FATİH Projesi’nin başarısının tetikleyicisi olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın katılımcı politika yapım süreçlerini daha da yaygınlaştırmasını bekliyoruz” diye konuştu... Fatih Projesi politika raporunun yazarlarından ERG Politika Analisti Yaprak Sarıışık da FATİH’te artık eğitimin ön plana alınması gerektiğini, içerik geliştirme ve öğretmenlerin mesleki gelişimi adına yapılacak etkinliklerin, FATİH’in başarısının anahtarı olacağını söyledi. Raporda, projenin insan sağlığı üzerine olası etkilerinin izlenmesi, gerek donanımdan gerekse donanımın kullanım biçiminden ve uygulamalardan kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin en düşük düzeyde tutulması gerektiği de vurgulanıyor. ‘Bay Öfke’ Köşk’e çıkarsa... Bahçeli’ye katılıyorum: “Herkesten cumhurbaşkanı olur, Erdoğan’dan olmaz.” Çünkü o post için gereken ilk özellik, kucaklayıcı olmaktır. Erdoğan’ın CV’sindeki en büyük eksiklik bu... HHH Kılıçdaroğlu’nun yumruklandığı gün Başbakan’ın grupta yaptığı konuşmaya bakın; orada beher cümleye nakşolmuş öfkeyi, nefreti, kindarlığı, ötekileştirmeyi göreceksiniz: Erdoğan, seçim zaferini hazmedip yeni bir balkon konuşmasıyla ülkedeki gerilimi düşürmesini bekleyenlere “Aklınızı kendinize saklayın” dedi ve o konuşmada, adeta dağarcığındaki sövgülerin toplu dağıtım törenini yaptı: “Vatan hainleri, ajanlar, casuslar, alçaklar, işbirlikçiler, ağzından salyalar akanlar, utanmazlar, ahlaksızlar, edepsizler...” Bir hiddet tsunamisinde bütün muhalif partilere, medyaya, köşe yazarlarına, cemaate, Anayasa Mahkemesi’ne teker teker giydirdikten sonra konuşmasının sonunu, (başka birinin metninden karıştığı intibaı veren) şu cümlelerle bağladı: “77 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birine samimiyetle sesleniyorum: Biz ayrıştırıcı olmadık, olmayacağız. Nefretin, kutuplaşmanın dilini asla kullanmadık. Bundan sonra da kullanmayacağız. Türkiye’yi bir olarak, beraber olarak kucaklamaya devam edeceğiz.” Şaka gibi değil mi? HHH Bu işlerin şakaya gelmediği, gazap seansından yarım saat sonra anlaşıldı. Meclis tarihinde ilk kez bir parti lideri Meclis’te yumruklandı ve yumruklayan, “Vatan hainiydi, ondan vurdum” dedi. Burada cezayı hak eden, oyuncudan çok, suflörüdür. Çünkü memleket, taarruz emrine kulak kabartmış meczuplarla doludur. Sağlığa etkisi Bu modelle iyi öğretmen yetiştirilmesi amaçlanıyor ‘Okulda Üniversite’ Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tarafından hayata geçirilen “Okulda Üniversite” eğitim modeli, “1. Ulusal Okulda Üniversite Sempozyumu”nda ele alındı, Halkalı Bahçeşehir Koleji’nde düzenlenen sempozyuma katılan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, öğretmen adaylarının en önemli sorununun staj olduğunu söyledi. Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, “Eğitim sistemimizde önemli olan iyi öğretmen yetiştirmektir. BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi’nin hayata geçirdiği bu model ile 21. yüzyıl En beğenilen gazete Cumhuriyet İstanbul Arel Üniversitesi Medya ve İletişim Kulübü öğrencileri tarafından düzenlenen “Yılın İletişimcileri 2013” anketinde, gazetemiz Cumhuriyet, “En Beğenilen Gazete”’ seçildi. Yılın en iyi iletişimcilerinin belirlendiği anketin ödül töreni, 17 Nisan’da, üniversitenin Tepekent Yerleşkesi’nde yapılacak. NDS Anaokulu Bienal’de becerilerine sahip, demokrasiye inanan, çevreye karşı duyarlı öğretmenler ve eğitim yöneticileri değiştireceğiz” dedi. Bu modelle BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi öğrencileri ilk iki yıl alınan temel eğitimin ardından üçüncü ve dördüncü sınıflarda “aday öğretmen” unvanıyla anlaşmalı okullarda yarı dönemli çalışmaya başlıyor. Bu dönem süresince aday öğretmenlere uzman bir öğretmen eşlik ediyor ve derslere katılıyor. Özel Neslin Değişen Sesi Anaokulu, bu yıl “Küçük Olan İyidir” temalı 3. İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienali’ne bir projeyle katılmayı hak kazandı. Anaokulunun Fransızca Sanat Kulübü’nün hazırladığı proje, Türkçe ve Fransızca olarak iki kültür tarafından paylaşılan üç geleneksel öyküye odaklanıyor. Bu amaçla çocuk klasiklerinden Andersen’in “Küçük Deniz Kızı”, “Prenses ve Bezelye Tanesi” ile Charles Perrault’nun “Parmak Çocuk” adlı masalları seçildi. Tamamen öğrencilerin hayal gücüne bırakılan projede yer alan eserler, 15 Mayıs15 Haziran tarihleri arasında İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienali’nde sergilenecek. İşte ‘Benim Dünyam’ ALKEV Özel Okulları’nın düzenlediği Özgün Düşünce Kompozisyon Yarışması, bu sene 5 ve 6. sınıflar düzeyinde “Benim Dünyam”, 7 ve 8. sınıflar düzeyinde “Düşlemek ve Düşünmek” olmak üzere iki ayrı konuda gerçekleştirildi. Yarışmada derece alanlara ödülleri, Zülfü Livaneli’nin de katıldığı törenle verildi. 5 ve 6. sınıflar düzeyinde Özel Neslin Değişen Sesi Ortaokulu’ndan Irmak Peker birincilik, İELEV Ortaokulu’ndan İdil Varınca ikincilik, ALKEV Özel Ortaokulu’ndan Ekin Kaya üçüncülük ödüllerini kazandı. Halkalı Güneş Ortaokulu’ndan Esmanur Kaya da Nazan Moroğlu Mansiyon Ödülü’ne layık bulundu. 7 ve 8. sınıflar düzeyinde ise ALKEV Özel Ortaokulu’ndan Berfu Ege Söbe birinci, Özel Irmak Ortaokulu’ndan Gözde Emin ikinci,Özel Darüşşafaka Eğitim Kurumları’ndan Doğa Eyin üçüncü oldular. Özel ALEV Ortaokulu’ndan Nil Ayday da Ayşe Füsun Arıbaş Mansiyon Ödülü’nü aldı. ‘Meslek Tanıtım Günü’ Fen Bilimleri Dershanesi’nin düzenleyeceği “Üniversite ve Meslek Tanıtım Günü” etkinliğine 30 üniversite katılıyor. 13 Nisan Pazar günü Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde saat 10.00’dan 16.30’a kadar devam edecek toplantıda, akademisyenler, öğrencilere meslek tanıtımları yapacak ve öğrencilerin sorularını yanıtlayacak. Kitaplar dile geldi! Özel Uğur Anadolu Lisesi öğrencileri Edirne Çöpköy İlköğretim Okulu’nda bir kütüphane kurdu. Uğur’lu gençler, “Bir Kütüphane Kur Kitaplar Dile Gelsin” kampanyası başlatarak kısa sürede iki bine yakın kitap topladılar. Kütüphane, kısa süre önce trafik kazasında ölen lise son sınıf öğrencisi Sertan Köymen’in anısına kuruldu. Koruncuk’lara destek Kâmil Koç, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (Koruncuk) ile ortak bir proje gerçekleştiriyor. “Hayata İz Bırak” adlı projeyle www.kamilkoc.com.tr adresli web sitesi üzerinden bilet alırken çocukların yararına bağışta bulunmak mümkün olacak. Bu projeyle bir yıl içinde 1 milyon TL’lik bir bağış hedefleniyor. Kâmil Koç Genel Müdürü Kemal Erdoğan, “Hayata İz Bırak projesiyle vakfın Bolluca Çocukköyü’nde kalan çocukların geleceği için büyük bir özveri ile yapılan çalışmalara destek vermeyi, bu sürecin bir parçası olmayı hedefliyoruz. Yolcularımızın Koruncuklar için web sitemiz üzerinden yapacakları her 1 TL bağış, yıl sonunda hayata bırakılmış kocaman bir iz olacak ve bu bağışlar çocuklarımızın geleceğe daha güvenle bakabilmelerine katkı yapacak” dedi. Liseliler Polat için eylemde İstanbul Haber Servisi Dershane parasını kazanmak amacıyla geldiği İstanbul’da Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen Stadı yerine yapılan rezidans projesi inşaatında çalışırken iş cinayetine kurban giden Erdoğan Polat (19) için LiseDer üyesi bir grup protesto gösterisi yaptı. Torun Center önünde toplanan liseliler “AKP’nin zulmüne karşı direnişlerimizde Erdoğan Polat kardeşimizin hesabını soracağız” dedi. Grup adına açıklama yapan Burak Kiper, “Parasını emeğinden çıkaran Erdoğan Polat Başbakan’ın ‘Bu inşaat hemen bitirilsin’ dediği dev rezidans projesinde ihmal sonucu yaşamını yitirdi. AKP’den hesap soracağız” diye konuştu. Emek Gençliği adlı grup ise günde 3 işçinin öldüğünü, sermaye ve onların temsilcisi AKP hükümetinin gençlere biçtiği rolün ölüm olduğunu belirterek “İşçi cinayetlerinin son bulması ve parasız eğitim için tüm gençliği müacadeleye çağırıyoruz” dedi. Okullarda afetlere hazırlık AKUT Çocuk Akademisi, okullarda “Gelecek Nesil AKUT’la afetlere hazırlanıyor” projesini yürütüyor. 916 yaş arasındaki çocuklara yönelik olan projenin temel hedefi, çocuklara birlikte yaşama kültürünü ve değerlerini benimsetmek. Notre Dame de Sion Lisesi Eğitim Vakfı aracılığıyla 158 yıllık Notre Dame de Sion geleneğini sürdüren Neslin Değişen Sesi Okulları À B I E N T Ô T n Pazar 13 Nisa BÜMED Okullar l e z Ö . 9 Eğitim ndayız ’ ı r a u F www.anaokul.nds.k12.tr www.ilkokul.nds.k12.tr (90 212)233 00 40 (90 212)210 4358
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle