29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 lehine öğeler içeren popülist sapmalara son verdi. Temel bölüşüm ilişkileri sermayenin lehine dönüştü. (...) Neoliberal programların emeksermaye ilişkilerinin ötesine giden bir boyutu da siyasi iktidarlarla iş çevreleri arasındaki bağlantıları ‘tarafsız’ kılmayı hedeflemesidir. AKP iktidarı bunu sistematik olarak ihlal etti, üstkurulları yetkisizleştirdi, siyasi iktidara bağladı. (...) Sermayenin genel çıkarlarının ödünsüz gözetilmesi, Türkiye burjuvazisinin geleneksel öğelerini AKP iktidarı ile bir süre barışık kılmıştı. Bu dönem son buluyor. Yeni arayışlar gündeme gelecektir. (...) Ancak burjuvazinin ‘muhalif’ öğeleri için dahi, bu sınıfiçi çekişmede öncelik, Türkiye’nin demokratikleşmesi değil. Zira kapsamlı bir demokratikleşme, 2000’den bu yana emekçi sınıfların karşı karşıya kaldığı kayıpların telafisini içermek zorundadır. Sermayenin herhangi bir katmanı bunu algılamıyor. (...) Bu nedenle, 2014 başında Türkiye’nin temel sorunlarının başında, emeğin gündemini, burjuvazinin gündeminden ayrıştırmak yer alıyor.” HHH Bu analizin siyasetteki anlamını, neler olup bittiğini ve bundan sonra bizleri nelerin beklediğini, nasıl keskin bir dönemeçte olduğumuzu merak ediyor, dönemeci sağlıkla dönebilmek istiyorsanız ve halk sınıflarının çıkarlarının memleketin çıkarlarıyla bağdaştığı bir çıkış yolu ise derdiniz, emeğin gündemini burjuvazinin gündeminden ayrıştırmaya özen göstereceksiniz. O zaman siyaset sahnesinde “kurtuluş” gibi gelen ve öyle olmadıkları bir iki gün içinde ortaya çıkıveren “çözümler”i de serinkanlı bir şekilde gözden geçirebilirsiniz. Alacakaranlık sabaha da çıkabilir gecenin zulmetine de. Bu geçiş, bu bekleyiş evet, uzun sürer ama öylesine beklemek ve geceye teslim olmak da var; somut durumun tahlilinden yola çıkarak eylemli bir çabayla sabaha doğru yürümenin erdeminden nasiplenmek, en önemlisi pek parlak, ışığı bir adım ötede gösteren sahte ikilemlere, “başka çare yok abi” masallarına kapılmamak da. Seçim sizin... MİT ve Genelkurmay Başkanlığı, mahkemeye Tolon’un kurduğu ve yönettiği iddia edilen TUSHAD diye bir yapılanma olmadığını bildirdi ‘Hukuksuz tutukluluk’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon da latya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne vasından 11 Mart’ta tahliyesine karar veri yaptığı başvuru, savcılığın kabul yölen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral nündeki görüşüne karşın oy çokHurşit Tolon, Malatya’da görülen Zirve Ya luğuyla reddedildi. Mahkeme Başkanı Burhan Avşar, yınevi katliamı davasından tutuklu bulunması nedeniyle cezaevinden çıkamadı. Tolon’un karara “Gizli tanık beyanlarının avukatı İlkay Sezer, davada aynı zamanda başlı başına delil teşkil etmeyeaçık tanık ve sanık olan Deniz Uygar takma ceği” gerekçesiyle muhalefet şeradlı gizli tanığın iftiralarıyla müvekkilinin hi koydu. Avukat Sezer’in tahliye isteminin reddisuçlandığını belirne itirazı ise Malatya terek “Yönlendi1. Ağır Ceza Mahrilmiş bir müftekemesi tarafından rinin asılsız iddiaoy birliğiyle redları ile menfur cidedildi. nayetler hakkınAvukat Sezer, Gizli Tanık Deniz Uygar’ın birbirinden farklı ve Sezer, cinayet da yürütülen soruşturmaya da çelişkilerle dolu 14 ifadesi bulun günü Tolon’un hil edilen ve hak duğunu belirterek gizli tanığın id İnönü Ünidialardının gerçeği yansıtmadığıversitesi’nde kında iddianame nın Milli Savunma Bakanlığı, Geolmasının tanzim edilen Tonelkurmay Başkanlığı, KKK ve da suçla lon, mahkemenin SGK’nin resmi yazıları ile ortaya konulduğunu söyledi. maya ne haksız ve hukukSezer, “Tolon’un TSK içinde den oldu suz bir kararı ile Ulusal Stratejiler ve Hareğunu belirte18 Ocak 2013 tari Türkiye ket Dairesini kurduğu, Zirve cinarek, tanık olarak dinlenen hinden beri tutukyetinin talimatını Ergenekon teErgenekon davası sanığı lu olarak yargılarör örgütü adına verdiği” şeklindönemin İnönü Üniversinıyor” dedi. deki suçlamaları, resmi kurumlardan gönderilen “böyle bir yatesi Rektörü Prof.Fatih Ergenekon daHilmioğlu’nun “Konfevasında İstan pılanma olmadığı” yazılarıyla çürüttüklerini vurguladı. Sezer, Deransın tarihi konusunda bul 13. Ağır Ceza niz Uygar’ın “TSK’den atılmadığı” Mahkemesi’nin iddiasının ve “Askeri cezaevinde Tolon ile cinayetten 56 müebbet hapis ce kalmadığı” beyanının da yalan ol hafta önce telefonla göduğunu resmi kurumların belgerüştüklerini” söylediğini zasına çarptırdığı leriyle kanıtladıklarını söyledi. anlattı. Sezer, 2 Temmuz Hurşit Tolon, özel 2011 tarihinde Savcı Cihan yetkili mahkemeleKansız’ın “Tolon’un suçun rin kapatılmasının ardından, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi azmettiricisi olduğuna dair delil eltarafından tahliye edildi. Tolon’un avukatı de edilemediği” gerekçesiyle dosyayı İlkay Sezer’in, 11 Mart günü, Zirve Yayı Malatla Cumhuriyet Savcılığı’na gönnevi cinayeti davasına bakan Nöbetçi Ma derdiğine de dikkat çekti. SÖZDE CASUSLUK DAVASI Korkut Boratav’ın Anlattıkları İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nin her yıl düzenlediği İktisat Haftası’nda önemli, geride iz bırakan konuşmalar, sunumlar yapılır. İFMC daha sonra bu konuşmaları, tebliğleri topluca aylık dergisinde yayımlar. Bu hafta yapılan toplantılardaki konuşmaları, sunumları da umarım kısa sürede dergide göreceğiz. Pek karışık günlerden geçiyoruz. Siyasetin kırk tilkilik zamanlarında, belki de Türkiye tarihinde bir dönemeç sayılabilecek, alacakaranlığın sabaha mı gecenin zulmetine doğru mu evrildiğini tam çıkaramadığımız, tam seçemediğimiz günlerindeyiz. Ben alacakaranlıktan hep umut dolu sabah beklerim. Gerçekçiliğin de, kaba determinist tuzaklara düşmeden “somut durumun tahliline” sıkı sıkı bağlı, öfkenin ve heyecanın da tahlilin en doğal, en insani uzantısı olduğunu öğrenmiştim bir zamanlar. Somut durumun tahlili karmaşık iştir ve en iyisi de, o işi iyi yapanlardan, erbabından duymak, dinlemektir. İFMC’nin İktisat Haftası’nda işte böyle bir sunumu yılların hocası Korkut Boratav yaptı. Boratav’ın konuşmasının tamamını daha sonra okuruz ama bir özeti bile bize yol gösterecektir. İşte size Boratav’ın çok önemli ve “Demokrasi bölüşümün dolaysız yansımasıdır” diye başladığı sunumundan satırbaşları: HHH “2014 yılında Türkiye’nin temel sorunlarının başında, emeğin gündemini burjuvazinin gündeminden ayrıştırmak yer alıyor; AKP’li ‘karanlık yıllar’ aşılacaksa, bunun önkoşulu, bu farklı gündemin Türkiye’nin halk sınıflarına taşınabilmesi olacaktır. (...) AKP iktidarının iktisat politikaları, sermayenin dünya çapında uyguladığı neoliberal modele büyük ölçüde uyum gösterdi. On bir yıllık tek parti yönetimi, emek l‘14 farklı ifadesi var’ Savcıdan tahliye istemi HAKAN DİRİK İZMİR Kamuoyuna “casusluk davası” olarak yansıtılan davanın İzmir ayağında sona geliniyor. Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında cumhuriyet savcısı Fatih Genç, tüm tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti. Savcı, asker sanıkların askeri mahkemelerde yargılanması gerektiği, bu nedenle yargılamanın yapıldığı mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğu talepleri ile yurtdışına çıkış yasaklarının kaldırılması taleplerinin ise reddini istedi. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 10’u muvazzaf asker olmak üzere 15’i tutuklu 357 sanıklı “askeri gizli bilgi ve belge bulundurma davası”nın dünkü duruşmasında tutuklu sanıklara söz hakkı verildi. Muvazzaf askerlerden Sunay Akkaya, haklarında yüzlerce sene ceza istenen siyasilerin ve işadamlarının, iddianame bile hazırlanmadan 2 ay gibi sürede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını anımsattı. Kendisinin tutukluluğunun üzerinden 20 ay geçtiğini ancak henüz serbest bırakılmadığını belirten Akkaya, suçsuz olduğunu belirterek tahliyesini talep etti Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Fatih Genç, delillerin dijital olması, sanıkların tutuklu kaldıkları süreler, kaçmalarına dair her hangi somut olguların olmaması, delillerin büyük ölçüde toplanması, duruşmadaki iyi halleri gerekçe göstererek tutuklu tüm sanıkların tahliyesini istedi. Görev ve yetkisizlik talepleriyle ilgili daha önce mahkemece değerlendirme yapılıp karar verilmesi, aynı davada sivil sanıkların yargılanıyor olması nedeniyle görevsizlik taleplerinin reddini istedi. Mütalaada, yurtdışına çıkış yasağı taleplerinin tümünün reddine karar verilmesi de talep edildi. Tahliye talepleri bugün görüşülecek. Genelkurmay Başkanlığı’nın, davada, asker sanıkların askeri mahkemede yargılanması yönünde görüş bildirdiği ortaya çıkmış, gözler mahkemenin vereceği karar çevrilmişti. ACI KAYBIMIZ Hacer Derbent ve merhum Mehmet Feyzullah Derbent’in oğlu, Nihal Derbent’in biricik kardeşi, Nilüfer ve Başak’ın sevgili babaları, Aysel Uysal Derbent’in sevgili eşi Değerli İnsan Prof. Dr. MURAT DERBENT 10.04.2014 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. 12.04.2014 Cumartesi günü Adana’da son yolculuğuna uğurlanacaktır. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. Acımız Sonsuzdur DERBENT AİLESİ Bir çocuk daha okusun diye... 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02 0212.213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle