Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada etmese, ağzına aklına gelen hakareti içeren konuşmalarıyla CHP Genel Başkanı’na öyle bir gün de değil, yıllardır her gün saldırmasa... ... Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu adama benzeri biçimde konuşmalar yapmayacağını bilmeyen yok! Başbakan RTE, sürekli ana muhalefet ve liderine karşı toplumu, bireyleri tahrik etti Saldırganın verdiği ifadedeki sözleri bu olguya örnek, kanıt olacak değerde: “Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini beğenmediğini, Başbakan ve hükümet aleyhindeki açıklamaları ülke menfaatlarına ters düşündüğü için bu eylemi gerçekleştirdiğini” söylüyor. Orhan Övet adındaki akıl fukarası, Kılıçdaroğlu’na maazallah yumruk değil de iki kurşun sıksaydı, bireyleri bu çılgınlığa itecek ölçülerdeki konuşma, davranış ve sözleriyle tahrik eden RTE acaba ne yapardı? Bu olay, bu iktidarın her alanda ne denli döküldüğüne son örnek. HHH Meclis Başkanı Cemil Çiçek, olacağı buydu, yıllardır parti yöneticilerini salıları ziyaret akınına meydan vermeyin diye uyarıyorum ama dinletemiyorum diyor. Galiba dün parti yöneticileriyle Meclis güvenliğini sağlayacak önlemleri görüşecekti. Salıları parti grup toplantılarını meydan mitinglerine ilk kez dönüştüren hangi partiydi? AKP! Milletvekillerinin arkasındaki locaları tıka basa partizanlarla doldurdular. Genel başkanlarının içeri girmesiyle başlayan tezahürat... Bir saat süren konuşma boyunca sık sık alkışlarla kesildi. RTE de bu alkışları, “En büyük RTE, başka büyük yok!” diye binayı sarsan haykırışları mutlulukla, neredeyse ağzı kulaklarında izledi. Diğer partiler de lidere her hafta moral aşılayan bu gösterileri örnek aldı. Şimdi partilerin uyarılarını dinlemediğinden yakınan Meclis Başkanı, ilk başlarda partisine salı günleri taraftarları grup toplantılarına yığmamaları için acaba hiç değilse ricada bulundu mu? Bulundu ama dinletemedi diyorlarsa kusura bakmasınlar ama bir Meclis Başkanı’nın kendi partisine de sözü geçmiyorsa, diğer partileri eleştirmeye hakkı olabilir mi? HHH Demokrasiye yumruk olayının bir de ters açıdan gerçekleştiğini varsayalım. İki yumruk onca güvenlik çemberini aşarak RTE’nin suratında patlasaydı. İktidar sözcüleri, yalaka yandaş basın, hatta RTE bir sapığın yumruğunu nelere ve kimlere bağlarlardı hiç düşünebiliyor musunuz? Başta MİT, güvenlik güçleri asıl faili aramak için seferber olur. Adamın kimliğini, her günkü yaşamını didik didik eder ve fakat bu araştırmalardan çıkacak sonucu beklemeden veya hemen sonra... ... Bu eylemin 17 Aralık’tan beri RTE’yi ve hükümetini devirme girişimlerinin sonuncusu olduğunu, şükürler olsun ki başarıya ulaşamadığını ilan ederlerdi. Bu görevi öncelikle partiye ve hükümete eleştirileri saptırarak başarıyla savunan parti sözcüsü Hüseyin Çelik üstlenirdi. Ama nihayet söz RTE’ye gelir... Darbe masallarını bu olayla bir kez daha yineleyen Başbakan... ... Hiç kuşkunuz olmasın yine gerçekleri söyleyeceğinden başlayarak. ... Yumruk atanı Pensilvanya’nın, içeride CHPMHP’nin katılımıyla tezgâhladığını kulakları artık rahatsız etmeye başlayan sesiyle açıklayabilirdi. Aman Allah, ya hele yumruk atanın CHP’nin kayıtlı üyesi olduğu ortaya çıkarsa... RTE’yi tutana aşk olsun! HHH Olayın ilginç yanlarından birine yine yargı imza attı. TV’lerdeki tartışma programlarında tek tük söyleyene rastlanıyor ama yankı uyandırmıyor. Oracıkta kalıyor. Meclis’te pankart açan gençler aylardır ya içeride ya da mahkeme koridorlarında sürünüyorlar. Muhalefet liderine yumruk atanı ise yargıç serbest bırakıp evine gönderiyor. Saldırgan daha önceki suçlarından dolayı 9 ay hapse gönderilmese basit bir suç işleyen muamelesi görecek! *** Acaba RTE bu olaydan ders çıkaracak, bireyleri de etkileyen toplumsal ve siyasal gerginlikten vazgeçebilecek mi? Vazgeçer mi? Umut işte! Sağa sola yıllardır ağız dolusu küfür ve hakaretin neden olduğu gerginliği siyasal rant konusu yapan Başbakan için... ... Zor dostum zor! Hatta olanaksız! HABERLER Mumcu, Üçok, Aksoy ve Kışlalı suikastlarını da kapsayan davada 8 sanığa verilen hapis cezaları kesinleşti Umut davasında cezalar onandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, gazetemiz yazarları Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı’nın katledilmesi olaylarını da kapsayan “Umut Davası”nda 8 sanığa “yasadışı TevhidSelam ve Kudüs Ordusu” örgütü üyeliği suçlarından verilen hapis cezalarını onadı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Umut davası, 17 Ocak 2013 tarihinde karar bağlanmıştı. Mahkeme, 3 sanığı “yasadışı TevhidSelam ve Kudüs Ordusu” örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan 12 yıl 6’şar ay, 5 sanığı ise aynı örgüte üyelikten 6 yıl 3’er ay hapse mahkum etmişti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Kararda, “Tevhid Selam ve Kudüs Ordusu Örgütü”nün Aksoy, Üçok, Mumcu ve Kışlalı’nın öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 18 ayrı saldırıyı gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı ifade edildi. “İslami Hareket Örgütü”nün ise Çetin Emeç ve Turan Dursun’un öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 5 olayı gerçekleştirdiğinin tespit edildiği belirtildi. Kararda, “Tevhid Selam ve Kudüs Ordusu”nun ve “İslami Hareket Örgütü”nün, silahlı terör örgütü niteliklerinin, Yargıtay’ca 2002’de kabul edildiği hatırlatıldı. Örgütlerin silahlı terör örgütü niteliğinde olduğu ifade edilen kararda, sanıkların terör örgütlerinin üyesi ve yöneticisi oldukları, İran’da Kudüs Ordusu ve İran gizli servisi Sawama ile bağlantıya geçip örgütsel görüşmeler yaptıkları, İran’da örgütün amaçları doğrultusunda siyasi ve askeri eğitim aldıkları, istihbarat çalışmaları yaptıkları, silah ve patlayıcı madde temin etmek gibi faaliyetlerde bulundukları yönündeki kabul ve uygulamada isabetsizlik görülmediği belirtildi. ‘İRAN’IN BAĞLANTISI KESİNLEŞTİ’ SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Mumcu ailesinin avukatı Halil Sevinç, Umut Davası’nda sanıklara verilen cezaların onanmasını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Davanın cinayetler yönünden daha önce kesinleştiğini belirten Sevinç, “Örgüt davası yönünden devam ediyordu. Bu kararla Tevhid Selam’ın yasadışı bir örgüt olduğu kesinleşmiş oldu. Cinayetlerde İran bağlantısının olduğu da kesinleşti. İran artık bu cinayetlerden aklanamaz” değerlendirmesini yaptı. Yargıtay’ın daha önce verdiği bir karar ile Mumcu ailesinin davaya müdahilliğinin düştüğünü belirten Sevinç, “Yargıtay, ‘siz sadece cinayete müdahil olabilirsiniz’ dedi. Dosyanın bu kısmı cinayetle ilgili değil ama İran bağlantısı açısından bizi ilgilendiriyordu. Yargıtay’ın orada yaptığı sakat yorum, bizim davadan kopmamıza neden oldu” dedi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB emekten yana olan herkesi 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırdı Fotoğraf: DHA Emekçiler kararlı İstanbul Haber Servisi Emek ve meslek örgütleri 1 Mayıs’ı, 1977 katliamının faillerinin bulunacağı güne kadar Taksim Meydanı’nda kutlamakta kararlı olduklarını belirttiler. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, emekten yana olan tüm kesimleri Taksim’e çağırdıklarını, polisin saldırısı olmadığı sürece hiçbir sorunun yaşanmayacağını söyledi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs programına ilişkin kararlarını açıklamak için dün DİSK Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Emek ve meslek örgütleri adına ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Başkanı Kani Beko’ya KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan da eşlik etti. Taksim’in kendileri için önemli olduğunu belirten Beko, “Biz hem burada şehit olmuş işçi arkadaşlarımızı Taksim’de anmak ve bu arkadaşlarımızın 1 Mayıs’ta katledilen kardeşlerimizin katillerinin bulunup yargıya teslim edilinceye kadar, kesinlikle 1 Mayıs Birlik Dayanışma Mücadele Günü’nün Taksim’de kutlanılmasından yanayız” dedi. Mustafa Kemal’in polisiyiz İzmir’de Türk Polis Teşkilatı’nın 169’uncu kuruluş yıldönümü kutlamalarının ardından, bu kez polis eşleri sokağa çıktı ve yürüyüş yaptı. Polis eşleri, “Mustafa Kemal’in polisleriyiz”, “Polise uzanan eller kırılsın”, “Polis laiktir, laik kalacak” sloganları attı. Grup İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması okudu. Yürüyüşe, son operasyonlar sonrasında görev yeri değişen polislerin yakınlarının da destek verdiği ileri sürüldü. Ancak yürüyüşü yapan polis eşleri, aralarında onlardan kimsenin bulunmadığını, böyle bir ayrımlarının da olmadığını dile getirdi. Basın Konseyi’nden kınama Manisa İlkeli Demokratik Çağdaş Avukatlar Grubu duruşma sonrası açıklama yaptı. Gezicilere beraat METE KIZIK MANİSA Manisa’da Gezi Direnişi eylemlerine katıldıkları için haklarında dava açılan 187 kişi beraat etti. Aralarında CHP, İşçi Partisi, TKP, ÖDP, EMEP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi il başkanlarının yanı sıra, Eğitimİş, EğitimSen, ADD, Alevi Kültür Derneği ve çeşitli sendika başkanlarının olduğu 187 kişinin yargılanmasına, Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Haklarında 3 yıla kadar hapis istenen zanlılar, savunmalarında anayasal haklarını kullandıklarını belirttiler. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının müdahil olma taleplerini reddeden mahkeme başkanı, suç unsurlarının bulunmamasını gerekçe göstererek, tüm zanlılar hakkında beraat kararı verdi. Bu arada Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi 21 yaşındaki Hüseyin Tavas hakkında, Başbakan Erdoğan’ın 28 Aralık’taki Manisa mitingi öncesi çantasından çıkan “Dikkat Manisa’da hırsız var” yazılı pankart nedeniyle 2 yıla kadar hapis istemiyle açılan davaya dün devam edildi. Hâkim, konusu Başbakan’ın adı geçmediği için Tavas’ın beraatına karar verdi. Haber Merkezi Basın Konseyi, geçtiğimiz hafta sonu bazı gazetelerin genel yönetmenleriyle Başbakan Tayyip Erdoğan arasında geçen görüşmeyi kınayan açıklama yayımladı. Dünya basınında ilk kez yaşanan olayın büyük bir ayrımcılık olduğu belirtilerek, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bu tavrını, demokratik bir ülke basınının kabul etmesi olanaksızdır” denildi. Basın Konseyi’nde yapılan açıklamada, “Basına kapalı gerçekleştirildiği ,‘çok gizli’ toplantı hakkında ivedi şekilde basının ve kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verildi. Tüm emekten yana olan kesimleri Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamaya çağırdıklarını kaydeden Beko, polisin ve devletin saldırısı olmadığı sürece Taksim kutlamalarında hiçbir sorunun yaşanmayacağını söyledi. Konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kani Beko, geçen yıl inşaat çalışmaları öne sürülerek Taksim’de kutlama yapılmasına izin verilmemesinin anımsatılması üzerine “Şu an bana göre hem hükümetin hem İçişleri Bakanlığı’nın, valinin ve Başbakan’ın bu konuda kesinlikle bir bahanesi yok. Taksim herkese açık, işçilere de Taksim’in, halka da Taksim’in açık olmasını istiyoruz” dedi. Valilikten izin alınıp alınmadığının sorulması üzerine ise Beko, “Valiliğe müracaatımızı yaptık. Ancak şu ana kadar bir dönüş yapılmadı” diye yanıt verdi. ‘E mekten yana olanlar Taksim’e’ Tavas’a da beraat Türbanı Facebook’tan duyurdu Haber Merkezi Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’ın türban takmış fotoğrafını sosyal paylaşım sitesi, Twitter ve Facebook sayfalarından paylaşarak, duyurdu. Eyigün yaptığı açıklamada, “Sayın rektörümüz böyle bir karar aldı. Kendisine hayırlı olsun diyoruz” dedi. Feyzioğlu’ndan İmret’e ziyaret ÖĞRETMENLERE GEZİ İNCELEMESİ ANTALYA (DHA) Antalya’da 3.5 yıl önce düzenledikleri piknikte mangal yapıp rakı içen ve Yeni Akit gazetesinin “Lisede Ahlaksızlık” başlığıyla haber yaptığı öğretmenlere, bu kez üzerinden 10 ay geçtikten sonra Gezi olaylarına katıldıkları ve öğrencileri teşvik ettikleri suçlamasıyla inceleme başlatıldı. İl Milli Eğitim Müfettişleri tarafından Antalya Lisesi Müdürü N.Ö. ile öğretmenler M.K., S.E, C.Ö, D.Ö, T.Ç., Ö.Ü. ve M.B.Ö. hakkında yürütülen incelemede, öğrencilerini Gezi eylemlerine katılmaya yönlendirdikleri, AKP il binasını taşlamaya teşvik ettikleri, bu süre zarfında okula gelmeyen öğrencilerin devamsızlıklarını izne çevirerek sorun olmaktan çıkardıkları suçlamaları yöneltildi. ŞIRNAK(Cumhuriyet) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi’nin davetlisi olarak geldiği Şırnak’ta Cizre ilçesini de ziyaret etti. Belediyeye giden Feyzioğlu, yeni seçilen Belediye Başkanı Leyla İmret’i kutladı. Feyzioğlu, Türkiye’nin ve bölgenin en büyük sorunun insan hakları ve demokrasi olduğunu söyledi. Öcalan iddiasına yalanlama Gelişmeler kaygı verici Dış Haberler Servisi Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Brüksel’de gerçekleşen TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) 74. toplantısında yaptığı konuşmada hukuk üstünlüğü ve temel haklar konusunda daha çok işbirliği isterken “Genişleme komiseri olarak son üç aydaki gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa değerler ve standartlarına bağlılığına ilişkin kuşku yarattığını kabul etmeliyim” dedi. ABHaber’e göre Füle, üç yılı aşkın bir aradan sonra bölgesel politikalara ilişkin 22. başlığın açıldığını, adalet ve içişleri alanlarında “önemli gelişmelerin olduğunu”, vize serbestliği diyaloğunun başlatıldığını, Geri Kabul Anlaşması’nın onaylanmasının önemli olduğunu kaydetti. Daha sonra konuşmasında “Aynı zamanda katılım müzakerelerinde kaygı ve hayal kırıklığı yaratan gelişmelere de tanık olundu” diyen Füle, ilk olarak yargı üzerinde durdu. HSYK ile ilgili yeni yasal düzenleme için “Bu gelişme, daha önce AB ve Avrupa Konseyi ile istişare edilerek hazırlanan önceki reformdan geri bir adım oluşturuyor. Değişiklikler, Türkiye’deki yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile kuvvetler ayrılığına ilişkin ciddi kaygıları yaratıyor” dedi. Füle, usulsüzlük iddialarının şeffaf ve tarafsız şekilde ele alınmasının sağlanması için gerekenin yapılmak zorunda olduğuna dikkat çekti. İfade özgürlüğüne de işaret eden Füle, “İnternet konusundaki yeni yasa telekomünikasyon otoritesine keyfi yetki verdiği için üzgünüm” görüşünü dile getirdi ve sosyal medyaya getirilen yasakların kaygıları haklı çıkarttığını söyledi. Füle şöyle devam etti: “İfade özgürlüğünün, kamu otoritesinin orantısız müdahalesi olmadan kamu yararına bilgi ve fikirleri alma ve iletme özgürlüğünü de kapsadığını söylemeliyim. Herhangi bir sınırlama, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin belirlediği limitlerle orantılı olmalı.” Stefan Füle, TürkiyeAB ilişkilerinde gelinen noktayı yorumladı: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHADFED) Genel Başkanı ve çözüm süreci için kurulan Akil İnsanlar Komisyonu Doğu Anadolu üyesi Zübeyde Teker, BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna ve Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumunu öğrenmek ve ziyaret taleplerini iletmek için Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştü. Görüşmenin ardından konuşan Teker, Öcalan’ın “kanser ve ameliyat oldu” iddialarının yalanlandığını bildirdi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ‘Kandil’deki yöneticiler Başbakan’a çok öfkeli’ DİYARBAKIR (DHA) Kandil Dağı’nda KCK yöneticileriyle görüşen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, örgütün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Çözüm süreci için yasal çerçeve uygun değil” sözüne çok öfkeli olduklarını ve acilen müzakere yasal çerçevesi çıkarılmasını istediklerini söyledi. Kandil Dağı’nda KCK (PKK) yöneticileri ile 6 saat süren bir görüşme yapan BDP’li Buldan ve İdris Balüken dün Türkiye’ye döndü. Buldan, görüşmenin ana çerçevesinin seçim sonuçları, sürecin gelmiş olduğu nokta, Başbakan’ın çözüm süreci ile ilgili açıklaması ve Kandil’in Abdullah Öcalan’a hitaben yazmış olduğu 5 sayfalık bir mektup olduğunu söyledi. Buldan, KCK yöneticilerinin Ağrı, Ceylanpınar, Urfa, Hasankeyf gibi yerlerde belediyeleri BDP’nin kazanmasına rağmen hile ile oyların alınmasını eleştirdiğini belirtti. Buldan, KCK yöneticilerinin Başbakan’ın çözüm süreci ile ilgili olarak söylediği, “Yasal çerçeve uygun değil” söylemine çok öfkeli olduklarını ifade ederek “Bir an önce bu konuda bir düzenlemenin yapılmasını artık pratik, somut adımların bir an önce atılmasını ifade ettiler” dedi. Toplantıda ‘Gülen’ gerilimi Bu arada KPK toplantısı, İngiliz üye Andrew Duff ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun arasındaki gerginliğe sahne oldu. Duff paylaştığı tweet’te “Türk AB Bakanı Çavuşoğlu beni Gülen tarafından satın alınmakla suçladı. Şüphesiz bunu daha sonra kanıtlayabilir” yazdı. Bu tweet’i Füle’yi de dahil ederek paylaşan Duff, Çavuşoğlu’nun kendisinden özür dilemesini ya da bir açıklamada bulunmasını istedi. Toplantıda konuşan Çavuşoğlu ise Duff’ın tweet’ine cevaben şunları söyledi: “Andrew Duff, size bunu böyle iletenler yalan söylemişler. Paralel yapı ile gerginlik devam ediyor, müzakereleri olumsuz etkiler mi? Duff’un böyle bir düşüncesi olabilir. Sizin paralel yapıyla ilgili olduğunuzu da söylemedim. Maalesef size söyleyenler yalan ve yanlış aktarmışlar.” Çavuşoğlu ayrıca, HSYK düzenlemesini Avrupa’daki en iyi uygulamalarla kıyaslamaya hazır olduklarını belirterek “Avrupa’daki bakanlar yetkisini kötüye kullanmaz ama Türkiye’dekiler kullanabilir” anlayışını kabul etmeyeceklerini söyledi. ŞIRNAK (AA) KCK’ye yönelik operasyonda yakalanarak haklarında dava açılan 38 tutuklu sanığın yargılanmasına Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sanıkların tahliye talebini değerlendiren mahkeme, aralarında Şırnak eski Belediye Başkanı Ramazan Uysal’ın da bulunduğu 14 sanığı tahliye etti. KCK davasında 14 tahliye BDP’den Kıbrıs telefonu ‘Yasak’ vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu’nu telefonla arayarak Kıbrıs’taki Kürt öğrencilere yönelik saldırı ve gözaltı iddialarına yönelik bilgi aldı. Çavuşoğlu ‘O’ Türk’e 18 yıl 6 ay hapis! Dış Haberler Servisi İspanya’nın başkenti Madrid’e bağlı Ciudad Lineal semtinde yaşayan Özgür Doğan (36) adlı bir Türk vatandaşı iki yıl önce evli olduğu İspanyol eşinin kendisinden boşanmak istemesi üzerine Kolombiyalı bir kişiyi kiralayarak, yüzüne kezzap attırdı. Doğan’ın yargılandığı dava dün sonuçlandı. İspanya mahkemesi, Doğan’a 18 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Süper Loto devretti Duff ANKARA (AA) Süper Loto çekilişinde kazanan numaralar “19, 24, 34, 43, 45 ve 52” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 412 bin 483 lira devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 595 lira, 4 bilenler 88.55 lira, 3 bilenler 7.35 lira alacak.