03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2014 CUMARTESİ 12 HABERLER GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Berkin için yapılan gösterilere müdahale eden Emniyet güçleri çok sayıda kişiyi gözaltına aldı n Baştarafı 1. Sayfada Toplumdaki gerilimin bir yerde kopacağı korkusu giderek yaygınlaşıyor. Bu ülkede demokrasi arayışlarına destek olacağı yerde durmadan köstekleyen kim acaba? Hemen her konuşmasında “onlarbiz” diye toplumu ikiye ayıran kim? Kılıçdaroğlu mu, Bahçeli mi ve hatta sürekli ülkeyi bölmeye uğraş veriyorlar diye suçlanan BDP eşbaşkanları mı? Yok, hiçbiri değil. Demokrasiyi onaracağım diyerek iktidara gelen… … Bir zaman sonra milli irade şımarıklığı ile her konuşması, davranışı benden büyük yok bu ülkede diye bangır bangır bağıran RTE’dir. Toplumu sürekli bölünmelere tahrik eden, muhalefete tahammül edemeyen karakteri ve kimliğiyle ülkeyi patlamaya hazır bir dinamit yığınına dönüştüren 12 yıllık Başbakan’dır tek sorumlu. Seçim propagandasının başlamasından önceki yıllarda da her gün bir vesile bularak veya yaratarak ya CHP’yi ya da MHP’yi olan bitenlerin tek suçlusu gösterme ahlakından vazgeçmedi. Aynı tondaki konuşmalarını daha da ağırlaştırarak 30 Mart’tan önce de meydanlara taşıdı. Ülkede barışı ve huzuru sağlamak ve korumakla sorumlu olduğunu bir yana atarak ağır suçlamalarla muhalefete saldırmaktan vazgeçemedi bir türlü. Tabii hak ettiği yanıtları da aynı gün almakta gecikmedi. HHH Toplumsal hareketle ve özgürlüklere olan düşman bakışı Gezi eylemleri sırasında bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Ya Berkin’in ölmesinden sonra hemen bütün illerde başlayan tepki eylemlerini toplumsal bilincinin gereği olara göremeyişi, İstanbul Okmeydanı’nda ve civarında Berkin sonsuzluğa uğurlanırken toplanan, mezarlığa kadar beş saat tabutun arkasında yürüyen yüz binler hareketinin de toplumsal değil, bireysel olduğunu söylemesi yok mu? Neresinden baksan yavan! HHH Bu içerikte meydan konuşmalarında sorumluluğun hiçbir zaman kendisinde olmadığına inananlara özgü bir anlayış sergiledi. İktidar gazetelerine dün manşet olan hayret verici ifadelerle son toplumsal olayların sorumluluğunu yine muhalefete, siyasetçilere, medyaya, hatta işadamlarına yükledi. “Şimdi de sokağı karıştırıyorlar” başlığıyla çıkan iktidar yandaşı Sabah’ın dünkü manşet haberini aynen alıyorum: Ülkenin barış ve esenliğinin baş sorumlusu Başbakan RTE konuşuyor. “Şimdi de sokakları tahrik ederek, terörize ederek sandığı gölgelemek istiyorlar.” Kim? Seçimi kazanma umudunu yitiren, ancak bu yollardan ülke yönetimine gelmeyi düşleyen, 17 Aralık’tan beri aklına taktığı Pensilvanya ile birlik olan muhalefet partileri!.. Şimdi sorumluluğunu bilen bir hükümetin görevi nedir? Ülkeyi sokak hareketleriyle terörize ettiğini söylediği muhalefetle, siyasetçilerle ilgili demek ki elinde bilgiden de öteye belgeler var: Öyleyse? Sokakları terörize eden muhalefet partileri siyasetçileri, tabii önce CHP’yi yargıya derhal teslim etmesi gerekmez mi? Yok! Ne münasebet! Başbakan onlar dediği muhalefeti ağır biçimde suçlayacak ve sanki gerçekleri söylüyormuş gibi bu ülkede çıt çıkmayacak! Yahu bu nasıl hukuk devleti, demokrasi kültürü ve anlayışı?.. Yine elinde belge varmış gibi suçlamalara devam ediyor. Sabah’tan okuyalım: “İşadamları (tabii hangisi söylemiyor) sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrik içindeler” ve “… Siyasetçiler, seçime sadece 17 gün kala sokakları terörize ediyorlar” diyor. Hani neredeyse on parmağında on kara. Partisinden, kendisinden başka ak yok! HHH 17 Aralık’ta yalanlanmayan telefon görüşmeleriyle halka sunulan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarını da Pensilvanya’nın direktifleriyle muhalefetin uydurduğunu durmadan her gittiği ilde meydanı dolduran halka söylüyor. Tam bu sırada rüşvet aldıkları telefon görüşmeleriyle belgelenen 4 AKP bakanı hakkında savcıların hazırladığı fezlekeler seçim tatiline girdiği gün Meclis’e geldi. Meclis Başkanı önceleri fezlekeleri vekillerin okumasına olumlu bakıyordu ama bu kanısı kimbilir kimlerle yaptığı bilinmeyen konuşmalardan sonra değişti. CHP’nin fezlekeler için Meclis’i toplantıya çağırması kesinleşince şimdi diyor ki Meclis Başkanı: “Fezleke metinleri okunmaz, Meclis’te sadece kimden geldiğini içeren yazı okunur!” Tut ki aksini savunan CHP yanılıyor. C. Çiçek haklı. İyi ama dört bakanına kumpas kurularak rüşvet aldıkları yalanıyla hükümete darbe yapılmak istendiğini iddia eden Başbakan RTE’nin söylemlerini ne yapacağız? Başbakan, şayet bakanlarının rüşvet almadığına inanıyorsa, savcının aksini belgelerle kanıtladığı söylenen fezlekelerin Meclis’te okunup tartışmaya açılmasından neden korkuyor? Bağırarak kendinden başka “onlar” dediği ve bölücülüğün, ayrımcılığın daniskasını yaptığı konuşmalarla her alanda hükümetini köşeye sıkıştıran gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor ve … … İnandırıcı olduğunu sanıyor!.. Polis şiddeti durmuyor Haber Merkezi Berkin Elvan’ın ölümünün ardından başlayan protesto eylemleri dün de çeşitli kentlerde sürerken polis gösterilere müdahale ederek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Elvan’ın cenazesi sonrası Taksim’de çıkan olaylarda elektrik direğinin devrilmesi sonucu ağır yaralanan İbrahim Yaman’ın (65) durumunun ciddiyetini koruduğu, gaz fişeği ile yaralanan İsa Karaman (20) ve Cengiz Çolak’ın da tedavilerinin Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sürdüğü belirtildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), hastalar hakkında bilgi almak için hastaneye giden avukatlarının engellenmeye çalışıldığını açıkladı. İstanbul’da Okmeydanı Anadolu Kahvesi’nde dün akşam barikat kurup ateşe veren gruba polis TOMA ve biber gazıyla müdahale etti. Eylemciler de polise molotofkokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi. Olaylar geç saatlere kadar devam etti. Şark Kahvesi çevresinde önceki gece 22.30 sıralarında toplanan gruplar kurdukları barikatlarda ateş yakarak Berkin’i anmak için eylem yaptı. Polis eylemcilere tazyikli su ve biber gazı sıkarak müdahale etti. Ara sokaklarda eylem yapan gruplar ile polis arasındaki gerginlik gece saatlerinde sona erdi. Sancaktepe’de bir grup da Demokrasi Caddesi’ni trafiğe kapattı. Polis gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Eylemciler de havai fişek atarak karşılık verdi. Bu sırada bir çevik kuvvet komiseri hafif yaralandı. Alibeyköy ve Gazi Mahallesi’nde de yüzlerce kişiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Esenkent’teki Halil Akkanat Lisesi öğrencileri de yürüyüş yaparak “Berkin Elvan 15’inde bir fidan”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları attı. Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği 11 Mart günü Kadıköy Kartal metrosunda ESKİŞEHİR Berkin’e küfür eden polis uzaklaştırıldı İstanbul Haber Servisi Polisin attığı gaz kapsülü ile kafasından vurularak komaya giren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın hayatını kaybettiği gün izni iptal edildiği için sosyal medyada Berkin’e ve ailesine küfredip “Seni vuran çeviğin ellerinden öperim” diye yazan polis görevinden uzaklaştırıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Sosyal bir paylaşım sitesinde Emniyet mensubuna yakışmayacak şekilde yazı yazarak paylaşımda bulunan personel, tarafımızdan hiçbir şekilde tasvip edilmeyen ve kesinlikle kabul edilemez bu davranışı nedeniyle, il valimizin de talimatları doğrultusunda derhal görevden uzaklaştırılmış ve hakkında soruşturma başlatılmıştır” denildi. MERSİN Her yer Berkin... Berkin Elvan için Ankara’da Kuğulu Park’ta toplanan eylemciler, Tunalı Hilmi Caddesi’ne yürüyüşe geçti. 50 kişilik eylemci grubun dağılmaları yönünde uyaran polis, 10 dakika bekledikten sonra 2 TOMA’yla plastik mermi ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Polis amiri, kısa sürede dağılan eylemcileri gördükten sonra telsizle “Güzel eylem oldu” ifadesini kullandı. Antakya’da Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan grup hükümet aleyhine sloganlar atarak yürüdü. Polisin basınçlı su ve biber gazı ile müdahale ettiği eylemciler de polise taş ve havai fişek atarak karşılık verdi. Çatışmalar gece boyu sürdü. Eskişehir’de yaklaşık 300 kişi meşaleler yakıp “Berkin Elvan ölümsüzdür” yazılı pankart açarak İsmet İnönü Caddesi’ne yürüdü ve oturma eylemi başlattı. Bu sırada başka bir grup “Şehitler ölmez vatan bölünmez” yazılı pankart ile Türk bayrağı taşıyarak yürüyüşe geçti. 50 kişilik grup bozkurt selamı verdi. Adana’da Atatürk Parkı’nda yapılan eyleme polis tazyikli su ile müdahale etti. Gaziantep’de de HDP öncülüğünde toplanan yüzlerce kişi, Berkin ve Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nin Hevsel Bahçeleri’ndeki ağaçları kesilmesini protesto etti. Mersin’de de avukatlar Berkin için yürüdü. Programında Berkin’i İstanbul Haber Servisi Best FM’de 21 yıldır “İnleyen Nağmeler” programını yapan Arzu Çağan’ın işine Berkin Elvan’ın ölümünün ardından yaptığı yayınlar gerekçe gösterilerek son verildi. Çağan yaptığı açıklamada, “Ben şu an yaşanan durumu, ağlayan anneleri, sokaklarda gaza maruz kalarak hayatını kaybedenleri anlatmaktan mutlu değilim. Keşke kimseler ölmese biz de yayında daha güzel şeyler anlatsak, var olan durumları anlatıp dinleyicimin en doğal olan haber alma hakkını sağladım. Bu nedenle kovuluyor olmaktan da gurur duyuyorum. Doğruyu söylemekten dolayı kovulmak, yanlış söyleyip insanları yanıltmaktan ve sessiz kalmaktan yeğdir” dedi. andı işinden oldu Metroda kavga Berkin Elvan için slogan atan grup ile bu gruba küfür ederek bıçak çeken iki kişi arasında çıkan kavganın da görüntüleri ortaya çıktı. KadıköyKartal metrosu Kozyatağı istasyonunda “Tek vatan, tek millet, tek Türkiye” diye bağıran ve küfür ederek bıçak çeken iki kişi, kalabalık tarafından darp edildi. Bir yolcunun cep telefonuyla görüntülediği olayda, şahıslardan birinin kavga esnasında silah olduğu düşünülen parlak bir cisim çektiği de görülüyor. Ataşehir Polis Merkezi’ne götürülen S.R. ve beraberindeki kişi nöbetçi savcının karşısına çıkartıldı. Nöbetçi savcı iki kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. İki şüpheli hakkında basit yaralama ve silahla tehdit suçlarından soruşturma başlatıldı. Babalardan anlamlı yanıt Berkin’in babası, Burak Can’ın babasını arayarak başsağlığı diledi. İki baba ‘Acımızı siyasete alet edip nefret ortamı oluşturulmasına izin vermeyiz’ dedi Karamanoğlu’nun cenazesi şehitlikte toprağa verildi. Haber Merkezi Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Okmeydanı’nda silahlı kav gada öldürülen Burak Can Karamanoğlu’nun babası Halil Karamanoğlu’nu telefonla arayarak, başsağlığı diledi. İki babanın “Evlat acısının kıyaslaması olmaz, acılarımızı siyasete alet edip nefret ortamı oluşturmalarına biz aileler olarak müsade etmeyeceğiz” dedikleri belirtildi. Erdoğan’ın dün Gaziantep mitinginde, Elvan için ‘terörist” demesi üzerine Berkin’in babası Sami Elvan katıldığı artı 1 TV’de Can Dündar’ın ‘Canlı Gaste’ programında yanıt verdi. Elvan, “İnsanları birbirine kırdırmak için elinden geleni yapıyorlar. İstanbul’a dönünce Burak Can’ın babasıyla kol kola girip onu utandıracağız. Başka bir şey demiyorum. Çocuğum misket oynayacak yaştaydı. Misket oynayacağına toprağa verdik. Onun için, misket oynasın diye bilye koyduk mezarına. Kimse galeyana gelmesin diye çocuklarıma yapılan tacizleri paylaşmadık. Biz helal paralarla çocuklarımızı büyütüyoruz. Ne Burak Can’ın babası, ne ben, ülkeyi kana bulamak isteyenlerin oyununa gelmeyeceğiz. Biz hiçbir gücün arkasında değiliz” dedi. Baba Halil Karamanoğlu da “Türkiye’de barışa ihtiyacı var. İnsanların kaynaşmaya, birbirini sevmeye ihtiyacı var” dedi. Gezi eylemine katılan ‘Onu utandıracağız’ öğretmene ceza SİBEL BAHÇETEPE Gözyaşlarıyla uğurlandı Yurt Haberleri Servisi Okmeydanı’nda çıkan silahlı çatışmada öldürülen 22 yaşındaki Burak Can Karamanoğlu’nun Türk bayrağına sarılı cenazesi dün Giresun’da şehitlikte toprağa verildi. Alucra ilçesinde Ulu Cami’deki cenaze törenine annesi Huriye ve babası Halil Karamanoğlu, dayısı AKP Alucra Belediye Başkan Adayı Asım Kaymakçı, AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP Beyoğlu Belediye Başkanı Adayı Aylin Kotil ile çok sayıda vatandaş katıldı. Daha sonra Karamanoğlu’nun naaşının önünde yürüyen grup tekbir getirdi. Burak Can’ın cenazesi Alucra şehitliğinde toprağa verildi. Baba Karamanoğlu, “Türkiye’de yaşayan insanların hepsi bizim kardeşimiz, biz kimseyi ayırt etmiyoruz. Alevisi de insan, Türk, Sünnisi de Türk. Biz kimseyi ayrı gözle görmüyoruz ama dışarıdan gelen provokasyonlar Türkiye’yi karıştırmak için ellerinden gelen her türlü gayreti yapıyorlar. Yazık günah değil mi bu gençlere?” dedi. Rusya’nın Sesi radyosuna da önceki gece konuşan baba Karamanoğlu, “Berkin ya da benim oğlum. Benim için farkı yoktur. Sağ ya da sol fark etmez, herkes bizim evladımız” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burak Can’ın babası Halil Karamanoğlu’nu arayarak başsağlığı diledi. CHP lideri, baba Karamanoğlu’na “Oğlunuz bizim oğlumuz, acınız bizim acımızdır” dedi. Kılıçdaroğlu aradı Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Küçükçekmece Atakent İMKB Teknik Endüstri Meslek Lisesi’nde teknik öğretmen ve EğitimSen üyesi Ersan Karababa, okuldan uzaklaştırma cezası aldı. Karababa, karara itiraz edeceklerini belirterek “Verilen karar muhalif kesimlere gözdağı verme ve korkutma amacı taşımaktadır” dedi. Karababa hakkında Gezi eylemleri sürecinde 4 ayrı soruşturma açılmıştı. Soruşturma devam ederken, geçen günlerde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Karababa hakkında “Soruşturma tamamlanıncaya dek Karababa’nın görevden uzaklaştırılmasına ve aylık gelirinin üçte ikisinin kendisine ödenmesine” yönünde karar aldı. Karababa’nın açığa alınması dün okul önünde EğitimSen’li öğretmenler, öğrenci ve velilerin katıldığı eylem protesto edildi. İstanbul Haber Servisi Ergenekon’da tutuklu bulunan Okan İşgör, İsmail Sağır, Ulaş Özel ve Mahmut Güzel tahliye edildi. Şimdiye kadar dava kapsamında 53 sanık tahliye edildi. Tahliye taleplerini değerlendiren mahkemeler, Anayasa Mahkemesi’nin İlker Başbuğ hakkındaki kararını emsal göstererek sanıkların tahliyesine karar verdi. Sanıklar için yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Ergenekon’da 4 tahliye daha Cumhuriyet gazetesi mahkemeye verdiği dilekçede ‘kamu vicdanı yaralanır’ dedi Şiddet uygulayana ‘göstermelik’ cezası HAKAN DİRİK Aslan’ın tahliyesine itiraz İstanbul Haber Servisi Gazetemize 3 kez bomba atılması ve Danıştay cinayeti nedeniyle yargılandığı Ergenekon davasında birden çok ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Alparslan Arslan için verilen tahliye kararına Cumhuriyet gazetesi itiraz etti. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olan sanığın tahliyesinin kamu vicdanında derin ve onarılması olanaksız bir yara açacağına dikkat çekildi. Tutukluluk süresini 5 yılla sınırlandıran yasal düzenlemenin istisnasız tüm sanıklar için uygulanması gerektiği ancak Anayasa Mahkemesi ve Ceza Genel Kurulu ile bazı yerel mahkeme kararlarında farklı bir yoruma da yer verildiği anımsatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin son bir yıl içerisinde bireysel başvurular nedeniyle verdiği muhtelif kararlar ve Ceza Genel Kurulu’nun içtihadına göre yerel mahkemece mahkumiyet kararı verildikten sonra sanığın durumunun bir suç isnadına bağlı tutukluluk olmaktan çıktığına dikkat çekildi. Hakkında yerel mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmuş bir sanığın artık tutuklu olarak değerlendirilmeyip hükümözlü (hüküm giymiş ama kararı kesinleşmemiş) sayılması gerektiğinin belirtildiğine vurgu yapıldı. Sanık hakkında hiç olmazsa “konutunu terk etmemek”, “elektronik cihazların kullanılması suretiyle takip” şeklinde daha sıkı koşullara tabi bir adli kontrol kararı verilmesi talep edildi. Dilekçenin sonuç ve talep bölümünde sanık hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kaçma şüphesini ortaya koyan somut bir olgu olarak görülmesi gerekeceği kaydedildi. BEDAŞ: Kesinti arıza kaynaklı İstanbul Haber Servisi Burak Can Karamanoğlu’nun ölümüyle sonuçlanan silahlı kavga sırasında Okmeydanı’nda elektriklerin kesildiği iddiası üzerine BEDAŞ açıklama yaparak kesintinin arızadan kaynaklandığını savundu. Mahalle sakinleri ise evlerde elektriğin kesilmediğini, olayın meydana geldiği yerdeki sokak lambalarının söndürüldüğünü söylemişti. İZMİR Gezi protestolarında yurttaşlara uyguladıkları aşırı şiddetle dikkat çeken 4 polise, 16 ay kademe ilerlemesini durdurma cezası verildi. Polis şiddetiyle ilgili İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler’e, “itiraf” niteliğinde yanıt verildi. Emniyet yazısında, “4 personelin, kimliği tespit edilemeyen vatandaşlara karşı zor kullanma şartlarının oluşmadığı halde gereksiz ve orantısız güç kullanarak darp ettikleri anlaşılmıştır. Yasalara uygun hareket etmedikleri, resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçunu işlediklerinden 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziyelerine karar verilmiştir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle