05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2014 CUMA [email protected] 14 KÜLTÜR ‘ÖZGÜRLÜK DANSI’ 12 ARALIK’TA GÖSTERİME GİRECEK ‘Dünyamızın gerçek kahramanları’ ASLI SELÇUK 2014 Cannes Film Festivali’nde Ken Loach’un yapımcısı Rebecca O’Brien, Jimmy’s Hall’un (Özgürlük Dansı/2014) ustanın son filmi olduğu açıklamasını yaptı. “Bu açıklamayı üzerimde büyük bir baskı varken yaptım. Film çekmek için enerji gerek. Sabahın beş buçuğunda kalkıp 16 saat ayakta kalmak benim için güçleşti” diyen 77 yaşındaki yönetmen Ken Loach 1960’larda girdiği sinemada savaşımını sürdürmekte. Karışıklığı, düzensizliği, güvensizlikleri gidermek için film yaptığını belirten Loach bugüne dek politik görüşünden, bakışından hiç ödün vermedi, daima işçi sınıfının, ezilenlerin, sömürülenlerin yanında oldu. Denizci, asker, liman ve maden işçisi İrlandalı komünist lider, po’un litik aktigören Ken Loach e rd e çl n e g u d u vist James u Tek um insancıl, duyarlı ” sı n a D k ü Gralton’un rl ü son filmi “Özg gerçek yave yaşam dolu. şamından esinlenerek çektiği filminde Gralton’un 10 yıllık işçiliğinin ardından 1932’de ABD’den İrlanda’ya dönüşünü anlatıyor. Ülke iç savaştan çıkmış, yeni hükümet çiftçilere, işçilere, gençlere umut kaynağı olmuştur. New York’tan lik kilisesince aforoz edilmiş, yasalarla istenmeyen kişi ilan Lietrim kasabasına yaşlı öğedilmiş, 1933’te sürgüne gönretmen annesi Alice’in (Aiderilmiş ilk İrlandalıdır. leen Henry) yanına dönen Carla’s Song’dan Jimmy (Barry Ward) genç(Carla’nın Şarkısı/1995) belerin işsiz olduklarını, amaçri Loach’un senaryolarını yasızca dolaştıklarını görür. zan Paul Laverty politikaOnların istekleriyse özgüryı, aşkı, dramı, mizahı bace dans edilen, müzik, sanat, edebiyatla uğraşılan eski halk şarıyla harmanlıyor. James Gralton’un gerçek öyküsünsalonunun yeniden açılmasıden çok etkilenen: “Onun dır. James Connolly ve Padöyküsü günümüz uygarlıraic Pearse’in kültür salonu ğını anlamak için gereken kapatılmıştır, Jimmy’nin estüm temaları içeriyor. Kaki nişanlısı Oonagh (Simone dınların, erkeklerin dans Kirby) ise yeni bir aile kuredebildikleri, birbirlerinmuştur. Eski düşmanları Kaden bir şeyler öğrendikletolik kilisesi ve toprak sari, politika hakkında kohipleriyle karşılaşan Jimmy nuştukları, evlerinden atıldostlarının yardımıyla onlara dıklarında dayanıştıkları karşı koyar. bir özgürlük ortamı bulmaSalon açılır, müzik, dans, sı çok önemli. Yaşamımda resim, boks, jimnastik, şiir, Jimmy gibi savaşımları uğedebiyatla ilgili dersler başlar. Jimmy ve halk salonu pa runa özel yaşamlarını feda eden çok sayıda politik mipazların, toprak sahiplerinin litan gördüm. Onlar dünhedefi olurlar. Peder Sheriyamızın gerçek kahramandan (Jim Norton) vaazında larıdır” diyen Ken Loach cazın şehveti ateşleyen ritimparanın desteğindeki kiliselerle dolu olduğunu söyler, nin sermaye ile ittifakını gözcemaatinden salona gidenler önüne seriyor. lerin adlarını okur, Jimmy Tek umudu gençlerde göve arkadaşlarını din düşmaren Ken Loach’un insancıl, nı ilan eder. Pederle baş başa duyarlı, yaşam dolu Jimmy’s yaptığı konuşmada Jimmy, Hall’u (Özgürlük Dansı) 12 dostlarına, sınıfına inandığıAralık’ta gösterimde. nı, yaşamlarını anlamak için çaba harcadıklarını, kendi içlerinde yalıtıldıklarını, yok olup gittiklerini, salonun onların içindeki en iyi şeyleri ortaya çıkardığını vurgular. Zamanla salonun işlevide değişir, toprak sahiplerince evlerinden çıkarılan ailelere yardım eder. 1920’lerin New York’unu, vahşi fırsatçılığı, herkesi saran açgözlülüğü, bolluk ülkesinin nasıl sefalete sürüklendiğini gören Jimmy, “Yaşamlarımızın denetimini ele almalıyız, yaşamalı ve bundan onur duymalıyız” der. Gralton, kilise ve varsıllarca çok tehlikeli bulunduğu için yasadışı yabancı olarak tutuklanır, Amerika’ya geri gönderilir. 29 Aralık 1945’te yaşamını yitiren Jimmy ömrünün sonuna dek New York’ta yaşar, İrlanda devletince yurduna dönmesi yasaklanır. James Gralton, Kato Türk yönetmenin yüzleşmesi Osmanlı’nın “sadık tebası”nın Büyük Felaket’i yaşadığı 1915’te, Mardin’de başlıyor Fatih Akın’ın merakla beklenen son filmi “The CutKesik.” Karısı Rakel (Hindi Zahra) ve küçük ikiz kızlarıyla yaşayan demirci ustası Nazaret (Tahar Rahim), bir gece vakti evini basan Osmanlı askerlerince apar topar yatağından alınıp götürülüyor, kentteki 15 yaşından büyük bütün Ermeni erkekleri gibi ve zorla, kayalık arazideki yol inşaatında çalıştırılıyor. Arkadaşlarının öldürülmelerine tanık olarak aç susuz, köleden farksız, her an zulüm, şiddet, hakaret ve sövgülere maruz kalarak hayatta kalıyor. 1916’da hurmalar saçarak çıkagelen Diyarbakır valisi temsilcisinin (Önder Çakar), Müslüman olanların derhal serbest bırakılacakları vaadini çoğu Ermeni tutsak gibi reddeden Nazaret, İslamiyeti kabullenmeyenlerin, kurşun harcanmaması gerekçesiyle boyunlarının kesildiği o dehşet verici kıyımdan, sesini kaybederek sadece delinmiş boğazındaki bir kesikle kurtuluyor, onu kurtarıp kaçıran, özünde iyi bir Türk olan celladı Memet (Bartu Küçükçağlayan) sayesinde. Kadınlara tecavüz eden Kürt eşkıyalarla, asker kaçaklarıyla, tehcir kurbanlarıyla dolu yollardan, ceset dolu kuyulardan, ölüm kamplarından geçip yürüyerek Ayn elArab’a (Kobani’ye) varan Nazaret, ölü zannettiği ailesinden iki kızının da hayatta olduğunu, eski çırağı Levon’dan öğrenince 1915’ten 1923’e dek, yaklaşık on yıl boyunca, inatla, ısrarla ikizlerinin izini sürüyor; Halep’ten Fatih Akın’ın, prömiyeri Venedik Festivali’nde yapılan ‘Kesik’ filmi bugünden başlayarak sinemalarda Lübnan’a, Küba’dan Amerika’lara değin. cı Ermeni demiryolu işçileri gibi yan karakterleKariyerinin en iddialı tasarısına soyunup bir ri, Martin Scorsese’nin senaristi Mardik MarTürk yönetmen olarak Ermeni sorunu ve sonuçtin imzalı senaryosu, başarılı görselliği (kameralarıyla yüzleşmeyi göze alan F. Akın’ın büyük man Rainer Klausman) ve yönetmenin demirbir bütçe ve uluslararası bir kadroyla üç kıtada baş müzikçisi olagelen, 1980’lerin Einstürzençektiği, AlmanTürkKanadaİtalya ortak üstünde Neubauten grubundan tanıdığımız Alexanyapımı “Kesik”, konuşamayan Nazaret’in doder Hacke’nin hüzünlü melodileriyle sonuçta ğudan batıya süren, yaklaşık 2.5 saate yayılmış, gönül tellerimizi titreterek bizi 100 yıl kadar önzorlu, uzun yolculuğunu onun gözünden, bölüm cesine götüren bu yol filmine ilgisiz kalmak ne bölüm, sinemaskop western formatında ve arka mümkün? planda dönemin tarihsel bir panoramasını da çiYalnız Cezayir kökenli genç, sempatik oyuncu zerek anlatan bir “yol filmi” kısacası. Tahar Rahim’in, Nazaret Manukyan rolü için iyi Kabaca 2 bölümde seyreden “Kesik”in kanbir seçim olmasına rağmen onca acı, eziyet, melı Ortadoğu coğrafyasında geçen ilk bölümünşakkat çektiği on yıl süresince hiç yaşlanmayışı de, dehşet, vahşet, kıyım, ölüm biraz göze battı doğrusu. kampları, vs. gırla. Ermenilerin kendi dillerinin u Açık ve samimi yaklaşımı, yanı sıra İngilizce konuştuğu Sonra kızlarının peşine düşmüş babanın arayış yolculuğufilmde Türkçe, Kürtçe, Arapsinemasal yanları kadar na dalıyoruz doludizgin. Büyük ça, İspanyolca da eksik değil tagenel hümanist bakışıyla da bii ki. Felaket’le yol açtığı sorunların da haleti ruhiyesine dahil edildiÖzetle açık ve samimi yakbizi etkileyen, ‘Duvara Karşı’ laşımı, ği, Nazaret’in destansı hikâyesi, sinemasal yanları kadar ile “Yaşamın Kıyısında”nın tarihimizin Ermeni tehciri sogenel hümanist bakışıyla da bizi runsalına insancıl ve yer yer taetkileyen, “Duvara Karşı”yla yönetmenine yakışan bir bu kırıcı bir tavırla yaklaşıyor. “Yaşamın Kıyısında”nın yöSeyircinin, ikizlerini aranetmenine yakışan bir epik epik ‘Kesik’ kanımca. yış yolculuğuna çıkmış babay“Kesik” kanımca. Travmatik geçmişimizle yüzla ister istemez empati kurduleşebilmek için bunca yıldır hâlâ azınlıklarığu “Kesik”, Amerikan sinemasına özgü, klasik mızla ilişkilerimizi yoluna koyamadığımız şu tarihsel dramları andırsa da western’vari anlatı2015’in eşiğinde, böylesi akıcı, dokunaklı ve mıyla öne çıkıyor. sürükleyici bir uluslararası filmi beceriyle koDönemin özenle, ince ince ayrıntılandırıldıtarmış Fatih Akın’ı tabii ki bundan böyle de izğı, mekândekorlarından montajına, giysilerinden sanat yönetimine ve karakterlerine dek birin lemeye devam! Vaktiyle Elia Kazan’ın tam deci sınıf bir iş çıkmış ortaya. Nazaret’in yoluna çı ğeri verilmemiş başyapıtı “America America” kan, o Halep’teki şeytan icadı bir açıkhava sine tadında ya da çok bilinen bir David Lean klasimasında Şarlo’nun “Yumurcak”ını seyrederken ği “Arabistanlı Lawrence” çizgisinde sürerek seyirciyi 135 dakika boyunca perdeye bağlayan, kerhanenin yolunu tutan kankası Krikor (Simon üstünde epeyce uğraşılmış, emek verilmiş bu Abkarian), Havana’daki her derde deva berber ana akım sinema ürünü “Kesik”, kuşkusuz seyAgop (Kevork Malikyan), iyi kalpli sabun imare değer bir üstünyapım bence. latçısı Arap ve Kuzey Dakota’daki dayanışma YARIN TATAVLA SAHNE’DE Fatih Akın’dan 7 korumalı gala Kültür Servisi Fatih Akın’ın “The Cut” filminin galasına ve partisine 7 kişilik bir koruma ekibiyle katılması dikkat çekti. Galaya Meltem Cumbul, Güven Kıraç, Rıza Kocaoğlu, Lale Mansur, Nejat İşler, Şevval Sam, Can Dündar ve Ara Güler de katıldı. Galada konuşan Akın, filmle ilgili tepkilere “Filme gelen tepkiler fena değil. Daha doğrusu karışık. Filmi sevenler de var sevmeyenler de” şeklinde yanıt verdi. U ŞİİR ÖDÜLÜ S N A K F U T A N U CEYH 45 yıl sonra ‘Cadı Kazanı’ Kültür Servisi Cüneyt Gökçer rejisiyle 45 yıl önce tiyatroseverlerle buluşan “Cadı Kazanı”, yarın akşam saat 20.30’da Tatavla Sahne’de sahnelenecek. Geçen yüzyılın en önemli Amerikalı dram yazarlarından biri olarak kabul edilen Arthur Miller’ın yazdığı ve Tiyatro Tatavla’nın sergilediği oyun, toplum değerlerini ve ahlak anlayışını tartışmaya açıyor. Eraslan Sağlam’ın yönettiği oyunda Aysan Sümercan ve Ersan Uysal’a Erhan Tuna, İrem Erkaya, Ömer Akgüllü, Kaan Songün, Tuba Zehra Sağlam, Yasemin Yeşilgöz, Hürol Balakoğlu, Şebnem Usanmaz, Erhan Özkoç, Gülnara Golovina, Hande Elaman, Yeşim Gül ve Elif Öztürk eşlik ediyor. Son başvuru 1 Şubat Kültür Servisi 1986’dan bu yana verilen Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nün 2015 yılı için katılma koşulları açıklandı. Kansu’nun ailesi tarafından verilen ödüle aday olan yapıtlarda, Kansu’nun şiir anlayışı göz önüne alınarak, çağdaş bir dünya görüşü ve dil bilinci temel ölçütü aranıyor. 1 Şubat 2014 1 Şubat 2015 tarihleri arasında yayımlanan şiir kitaplarının katılabileceği yarışmanın seçici kurulu Adnan Binyazar, Müslim Çelik, Refik Durbaş, Şükrü Erbaş, Emin Özdemir, Sevgi Özel ve Kansu’nun ailesi adına Bahar Gökler’den oluşuyor. Yarışmaya kitap halinde basılmamış, ancak kitap bütünlüğü taşıyan şiirlerle de başvurulabilecek. 1 Şubat’a kadar başvurulabilecek yarışmada ödül kazanan yapıt, Ceyhun Atuf Kansu’nun ölüm yıldönümü olan 17 Mart 2015 tarihinde açıklanacak. Ödül tek bir yapıta verilecek. Ödüle aday olacak şairler, adı, açık adresi ve kısa yaşamöyküsüyle birlikte 7 adet kitap ya da 7 kopya dosyayla “Işık Kansu, Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya/Ankara” adresine başvurabilir. Şiir ödülünün ilkini 1993 yılında Sivas’ta yitirdiğimiz Behçet Aysan “Eylül” yapıtıyla kazanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle