05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 KASIM 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 Rus lider 2018’de aday olup olmayacağına içindeki sesi dinleyerek karar verecek Putin 2024’e göz kırptı Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeniden aday olabileceğini söyleyerek en az 2024’e dek iktidarda kalabileceğinin işaretini verdi. Gerçekleşirse, iktidarda çeyrek asır anlamına gelecek. 1999’da başbakanlığa getirilen, 20002008 arası devlet başkanlığı, anayasa en fazla 2 kez üste başkanlığa izin verdiğinden 20082012 arası başbakanlık ve 2012’den itibaren tekrar devlet başkanlığı koltuğunda oturan Putin’in işlerini kolaylaştırmak için Eylül 2011’de başkanlık süresi 6 yıla uzatılmıştı. Dün Putin, TASS ajansının 2018’de tekrar aday olup olmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: “Evet böyle bir ihtimal var. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini henüz bilmiyorum.” “Anayasanın bir kez daha 2 dönem başkanlık yapmasına izin vermesinin illa bu yönde karar alacağı anlamına gelmediğini” söyleyen Putin, “Genel bağlama, içimdeki hisse, ruh haUkrayna’da AB ile ortaklık anlaşması için gösteriler tam bir yıl önce başlamıştı. Sonucunda Rus yanlısı yönetimin devrilmesine Putin’in yaptığı misillemeler, Batı’nın yaptırımlarını beraberinde getirdi. “Demir Perde” inşa ederek kendini tecrit edip etmediği sorusunu şöyle yanıtladı: “Böyle bir şey yapmıyoruz ve yapmayacağız. ‘Demir Perde’nin bizim için feci sonuçlarını anlıyoruz. Kimsenin de etrafımıza duvar örmesine izin vermeyeceğiz. Bu imkânsız. Her ülke dünya ile arasına duvar ördüğü dönemler için çok ağır bedel ödemiştir.” Kutuplaşma ve Çözülmeler Türkiye son 10 yılda yoğun bir kutuplaşma içine girdi. Yaşam tarzından mezheplere ve ırklara kadar “yapay bir biçimde yaygınlaştırılıyor.” Kutuplaşmalar doğası gereği “ayrışmayı” da beraberinde getirir. Benim mezhebim, benim teröristim, benim hırsızım, benim medyam “ayrıştırmanın araçları” haline gelir. Olay, “ya taraf ya da bertaraf olursun” noktasına ulaşır. Bu durum, kendi iç dinamikleri ile dışsallıklarını yaratmaya başlar. Sorunlar yumağının katlanarak büyümesi ülkeyi, “ayrışmaya programlanmış bir bilgisayar” durumuna sokar. Akıl, bilim, sağduyu kaybolur; “ahlak dışı, hukuk dışı, insanlık dışı gelişmeler olağan gibi karşılanır”. Ve bunun uzun dönemde kazananı yoktur, herkes kaybeder; işi körükleyenler, bu yolla iktidarda kalmayı planlayanlar da batan Titanik’in içinde yer alacaklardır. Sorunun gerisinde iki temel neden bulunmaktadır: 1 Toplumsal yapı ve iç dinamiklerde demokrasiden uzaklaştıran faktörlerin egemen olmaları; dinci ve “ağacı” yapılanmadan ahlak çöküntüsüne kadar güdüler söz konusudur. 2 Türkiye’nin Doğu ve Batı arasında sıkışıklığı son iki yüzyıldır su yüzüne çıkarken buna, “bölgede hesapları olan küresel güçlerin negatif etkileri eklendi”. Demokrasiden ve çağdaş dünyadan uzaklaşan bir Türkiye. Kutuplaşan ve ayrışan bir ülke. İnsanlarla tek tek konuştuğumuz zaman yukarıda özetlenen durumdan büyük çoğunluk şikâyet etmektedir. Ancak ne var ki, “makro olarak, ulusal olarak, bu bireysel güdüler birleşememektedir.” Titanik batarken herkes keman çalmaya veya sağa sola koşuşturup birbirlerine çullanmaya devam etmektedir. Meclis’te salı günleri partilerin gruplarında yaptıkları konuşmalara baktığımız zaman ben şahsen, Titanik içindeki kemancıları anımsıyorum. Birbirleri ile konuşup çözüm arama yerine kavga ediyorlar. Türkiye’de de herkes, kendi filikasını ayarlama peşinde. Oysa çok büyük bir çoğunluk sonuçta zarar görecek. Tarih boyunca kendi ulusal çıkarlarını uygar ve demokratik bir biçimde ayakta tutan toplumlar varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Bu gerçek bugün Türkiye’de her zamankinden daha fazla geçerlidir. Gerçeklere bu kadar gözü kapalı kalamayız. Aptalı oynama oyununu daha ne kadar sürdüreceğiz? Batılı liderler umrunda değil lime bakarak karar vereceğim” dedi. Rus lider, Orta Asya’da sık rastlandığı gibi “ömür boyu devlet başkanı” olmaya niyetlenmediğini öne sürdü: “Hayır, bu, ülke için yanlış olur, zarar verir ve benim de buna ihtiyacım yok.” Putin, 2008’de anayasal limit dolunca, Başbakan Dimitri Medvedev’i devlet başkanı seçtirmiş, kendi de kolayca başbakan seçilmiş ve dört yıl sonra tekrar koltukları değişmişlerdi. Bu dönem “tandemokrasi” diye istihzayla anılıyor. 62 yaşındaki Putin, 2024’te 72 yaşında olacak. Sovyet liderlerinden Stalin 74, Brejnev 75 yaşında görevdeyken ölmüştü. Ukrayna üzerinden Batı ile Soğuk Savaş yaşayan Putin, Rusya’nın yeni bir “Rusya’nın Batı ile rekabet etmeye ihtiyacı olmadığını, kendi gündemini barışçı biçimde hayata geçirmesinin yeterli olduğunu” ileri süren Putin, G20 zirvesinde dünya liderleri tarafından tecrit edilmesini de dert etmediğini savundu. “Rusya’nın pozisyonunu hesaba katmadıkları müddetçe dünya liderlerinin umurunda olmadığını” söyleyen Putin, bu şartlarda “Birbirimizin sırtına şaplak atma, birbirimize ‘dostum’ diye hitap edip ziyarete gitme, G8’de görüşme meraklısı değilim” dedi. Demir Perde’yi reddetti Sorunun arkası Somali’nin Eşşebbap örgütünün Kenya’da bir otobüse saldırıp Müslüman olmayan 28 kişiyi katletmesinin ardından, bu kez Nijerya’nın Boko Haram örgütü Çad sınırında balıkçı kasabası Doron Baga’ya saldırıp 48 kişiyi katletti. Dün gündüz vakti NijeryaÇad yolunu kapatan militanlar, Çad Gölü’nden çıkarılan balıkları almaya giden 48 tüccarın araçlarını durdurdu. Konvoydakilerden bir kısmını kafalarını keserek, bir kısmını da ellerini ayaklarını bağlayıp gölde boğarak öldürdü. Boko Haram, yüzlerce kız öğrenciyi kaçırıp seks kölesi olarak kullanmasıyla da tanınıyor. Boko Haram bu kez balıkçıları doğradı, boğdu Maçta katliam Afganistan’da meclisin ABD ve NATO birliklerinin gelecek yıl da ülkede kalmasıyla ilgili anlaşmayı onaylamasına koşut, feci bir intihar saldırısı düzenlendi. Doğuda, Pakistan sınırındaki Paktika eyaletinde voleybol turnuvası sırasında maç izleyen kalabalığın arasına motorsıkletiyle karışan intihar eylemcisi üzerindeki bombayı patlattı: En az 50 kişi öldü, bazısı ağır 60 kişi yaralandı. Aralarında eyalet yetkilileri ve polis şegleri de var. Öncesinde Afgan meclisi, bu yıl sonunda görev süresi dolacak 12 bin yabancı askerin, yapılan anlaşmalar uyarınca ve artan Taliban saldırıları gözönünde bulundurularak gelecek yıl da ülkede kalmasına onay verdi. Yeni Devlet Başkanı Eşref Gani ilk iş olarak ABD ve NATO ile söz konusu anlaşmayı imzalamıştı. Sonuçlar mı? Hintli çay işçileri maaş vermeyen patronu linç etti Hindistan’da çay üreticisi işçiler, ücretlerini geciktiren patronu linç etti. Batı Bengal eyaletinin Jalpayguri bölgesinde ikiüç aydır ücret alamayan işçiler, kavgaya tutuştukları 45 yaşındaki patron Rajeş Jhunjhunwala’yı döverek ve bıçaklayarak öldürdü. Hindistan’da sosyal güvenceden yoksun çay işçileri genellikle düşük ücret alıyor ve kötü koşullarda barındırılıyor. Geçen yıl da Assam eyaletinde çay işçileri yine ücret tartışması nedeniyle patron ve eşini öldürüp etrafı ateşe vermişti. Tunus’un tarihi seçimi Dış Haberler Servisi Arap isyanlarının beşiği Tunus’ta 2011’de Zeynel Abidin Bin Ali iktidarını deviren halk ayaklanmasından beri ilk kez cumhurbaşkanlığı seçimi düzenlendi. Dünkü seçimin favorisi, geçen ay genel seçimleri kazanan laiksolcu çatı partisi Nida Tunus ‘un (Tunus’un Çağrısı) 87 yaşındaki lideri Beji Caid Essebsi‘ydi. Eski başbakanlardan Essebsi, oy kullanırken “Çok yaşa Tunus” sloganı attı. Bin Ali sonrası iktidara gelen ancak son seçimi ikinci tamamlayan İslamcı parti En Nahda ise hiçbir adaya destek açıklamayıp taraftarlarına “Demokrasiyi güvence altına alacak bir cumhurbaşkanı seçin” çağrısı yaptı. Diğer adaylar arasında, mevcut geçici Cumhurbaşkanı Moncef Marzuki ve solcu Hamma Hammami öne çıktı. Bin Ali iktidarından bakanlar ve bir kadın yargıcın da olduğu 27 adaydan hiçbiri mutlak çoğunluğu sağlayamazsa aralık ayında ikinci tura gidilecek. 1956’da Fransa’dan bağımsızlığın kazanılmasının lideri Habib Burgiba ve Ben Ali’den başka cumhurbaşkanı olmamış Tunus açısından, bu, ilk demokratik cumhurbaşkanlığı seçimi. Geçmişteki deneyimler ışığında yeni anayasayla Cumhurbaşkanlığı yetkileri sınırlandırılarak, icra yetkileri Başbakan’a devredildi. “Prestijli devlet” sloganıyla kampanya yürüten Essebsi’nin İslamcılarla mücadeleye odakanması bekleniyor. Marzuki kendini halk ayaklanmasının kazanımlarını koruyabilecek tek aday olarak sunuyor. 5.3 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede İslamcı militanların seçimleri engelleme ihtimaline karşı on binlerce polis ve asker görevlendirildi. Silahlı grupların aktif olduğu Cezayir sınırına yakın 50 seçim bölgesinde oy kullanma süresi 5 saatle sınırlandırıldı. ‘Yahudi ulus devletinden’ Filistinlilere yeni cezalar “Ortadoğu’nun tek demokrasisi” olmakla övünen İsrail’de dün bakanlar kurulu “İsrail Yahudi halkının ulusal devletidir” ifadesinin anayasaya girmesini kabul etti. “Irkçı” eleştirisi yöneltilen ve 14’e karşı 6 hayır oyu alan tasarı çarşamba parlamentoya sunulacak. Başbakan Binyamin Netanyahu, “şiddet olaylarına” karışan Filistinlilerle akrabalarının ikamet ve sosyal haklarını ellerinden almaya da hazırlanıyor. Bakanlar kurulunda konuşan Netanyahu, taş ve molotofkokteyli atma da dahil “şiddet” eylemlerine katılan ya da eylemleri teşvik edenlerin haklarının ellerinden alınacağını söyledi. “Şiddete karışanların ailelerinin evlerini yıkma politikasının tamamlanacağını” sözlerine ekledi. bıden bartholomeos’la görüştü ‘İşte gerçekten iyi bir adam’ DUYGU GÜVENÇ Bahreyn’de katılım tartışması Arap isyanları coğrafyasının bir diğer ülkesi Bahreyn’de, 2011 protestoları sonrası düzenlenen ilk genel seçim yeni kavga çıkardı. Önceki günkü seçimi nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiilerin boykot etmesine karşın yüzde 52 katılım açıklanması büyük tepki çekti. Şii muhalefet partileri, gerçek katılımın sadece yüzde 30 olduğunu söyleyip seçim kurulu açıklamasını “maskaralık” diye niteledi. Suudi destekli Sünni kraliyet ailesinin Şiilerin gerçek anayasal monarşi taleplerini demir yumrukla bastırdığı Bahreyn, ABD’nin 5. Filosuna evsahipliği yapıyor. Halep’e her şeye rağmen gece hayatı geri dönüyor Suriye’de isyancılarla hükümet güçleri arasındaki çatışmalara rağmen Halep kenti eski ışıltısını bir nebze geri kazandı. Savaştan önce eğlence mekanlarıyla tanınan Halep’te hükümet kontrolünün artmasıyla kafeler ve gece kulüpleri dirildi. Batı kesimindeki Mogambo ve Aziziye semtlerinde şık giyimli kadınlar cep telefonlarından mesaj ve fotoğraf paylaşırken, kemancılardan yükselen sesler sohbetleri bastırıyor. İnsanlar barış zamanından daha çok dışarı çıkıyor, zira elektrik kesintisi yüzünden evde karanlıkta oturmaktansa, jeneratörlü mekanlarda vakit geçirmeyi tercih ediyorlar. Elektrik şirketinde çalışan Dibeh, başta korktuklarını, keskin nişançılar ve bomba seslerinin kendilerini felce uğrattığını, ama artık patlamalardan etkilenmediklerini söylüyor. 6 ay önce açılan Feyruz Kafe’nin sahibi, isyancı tarafında da mekanlar açıldığını, ama sadece kahve nargile içilebildiğini anlatıyor. Şahba el Şam’daki eski Meridien Oteli’nde her gece açık disko var. Lazer ışıklı yüksek volümlü diskonun hafta arası onlarca olan müşteri sayısı hafta sonunda yüzlerceyi buluyor. Sanatçıların gelip şarkı ya da şiir okudukları Kelebeğin Dokunuşu bir diğer gözde mekan. Muhaliflerin elindeki doğu kesimi ise muhafazakâr. Mekanlara kadınlar sadece kocalarıyla gidebiliyor ya da haremselamlık uygulanıyor. Essebsi İran: Bugün nükleer anlaşma olmazsa, bir yıl daha müzakere edelim ‘Uzlaşamazsak uzatalım’ Dış Haberler Servisi BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi artı Almanya (5+1) ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde geçici anlaşmaya varılmasından bir yıl sonra, nihai anlaşma vakti geldi çattı. Bugün mühletinin dolması öncesi, Viyana’daki müzakerelerin son 36 saatinde hummalı pazarlıklar yaşandı. İran heyeti, müzakerelerin bir yıl daha uzatılmasına yeşil ışık yaktı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile özür krizini aştığı, demokrasi mesajını ise sivil toplum kuruluşlarıyla kapalı toplantıda verdiği İstanbul ziyaretini Fener Rum Patriği Bartholomeos ile noktaladı. Eşi Jill ile birlikte Fener Rum Patrikhanesi’ne giden Biden, Ankara’nın tanımadığı “Ekümenik” sıfatıyla ziyaret ettiği Bartholomeos’u kameralara göstererek “Bu gerçekten iyi bir adam” dedi. Patrikle 1 saat 40 dakika görüşen Biden, daha önce, en saygı duyduğu iki kişinin Bartholomeos ve Nelson Mandela olduğunu söylemişti. Burada Aya Yorgi Kilisesi’ni de ziyaret eden Biden çifti, programda olmamasına rağmen Süleymaniye Camii’ne de gitti. Jill Biden, başını örttü. Biden’ın ziyaretinde Suriye anlaşmazlığı çözülemedi. Üst düzey bir ABD’li yetkili, ilerleme açıklaması yapılmamasının, başarısızlık olmadığını, iki tarafın birbirinin pozisyonunu giderek daha iyi anladığını savundu. “IŞİD’in yenilmesi gerektiğinde hemfikiriz” diyen yetkili, İncirlik’in kullanılması dahil askeri işbirliğinde senkronize olmak gerektiğini belirtti. Ankara’nın tek somut katkısı olan peşmergenin Kobani’ye geçişine izin vermesiyle ilgili “Kobani, birlikte çalışıp çalışmayacağımızın sınandığı yer. Operasyonel güveni artırdı” ifadesini kullandı. Ankara’nın Suriye’de tampon bölge ve Esad’ın devrilmesi talepleri ni de geçiş tirdi: “İler leme kaydedildi, görüş alışverişleri evrildi ve dinamikleşti”. ‘Kobani sınav yeri’ Suudi bakan Viyana’da sal uçağa atlayıp Viyana’ya gitti ve havaalanında Kerry’den bilgi aldı. Kerry, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu da telefonda bilgilendirdi. Anlaşmazlık şu konularda yoğunlaştı: Batı İran’ın uranyum zenginleştirmeyi azaltmasınını, İran 20 kat artırmayı istiyor. İran en az 10 bin santrifüj çalıştırmayı, Batı bu sayının en az yarıya inmesini istiyor. İran Batı’nın yaptırımları hemen kaldırmasını, Batı ise bekleyip görmeyi istiyor. Batı İran’ın nükleer silah denemesi şüphesi uyandıran patlayıcı testi gibi faaliyetlere açıklama getirmesini istiyor. ABD resmen kayda geçmemiş tesislerde nükleer silah üretilmesini önleyecek şekilde çok sıkı denetlemede ısrarlı. İran ise Parçin askeri tesisinin denetlenmesini reddediyor. Dün Tahran Araştırma Reaktörü önünde muhafazakar kanattan 200 öğrenci, ödün verilerek nükleer anlaşma yapılmasını protesto etti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin tarafların pozisyonları arasında “büyük uçurum” olduğunu söylemesine koşut, İranlı kaynaklar “Pazartesi itibarıyla anlaşma imkânsız, anlaşmaya varılamazsa, çare olarak müzakerelerin uzatılmasını değerlendiriyoruz. Bu altı aybir yıllık bir süre olabilir” dedi. Kerry ile İranlı muadili Cevat Zarif arasındaki görüşmelere dün akşam 5+1’in tamamı yetişirken, İran’ın yeminli düşmanları kusur kalmadı. Suudi Dışişleri Bakanı Suud el Fay Tahran’da protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle