Katalog

7 EKİM 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 17/25 Aralık 2013 bombası patlayınca, dönemin başbakanı Erdoğan, o ağır yükün altından çıkmayı başardı. 27 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri... Bugün Ramazan Akyürek dışarıda, Ali Fuat Yılmazer içeride... Yasadışı dinleme, suç örgütü kurma savıyla tutuklu yargılanıyor... 10 yıl içinde neleri yaşadık, gördük! Emniyet’ten yargıya, TSK’den Milli Eğitim’e dek neredeyse 40 yıldır örgütlü olan yapıyı destekleyen, gelmiş geçmiş “ulusalsolcu, milliyetçi, muhafazakâr” iktidarlar değil mi? Fethullahçılar ya da Cemaat sanki gökten zembille indi! AKP iktidarı 12. yılını doldurdu, iktidar koltuğuna dün oturmadı... Resmi belgede sahtekârlık, konut dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, casusluk, sahte kanıt... Şimdi yargıçlar, bu elemanları saydığım suçlarla yargılayacak! Bir kara mizah! Acı! Hayatlarından en az beş yıl çalınanlar ne yapsın? Bunları hazırlayanlar yüce devletimizin el üstünde tuttuğu kahramanlar değil mi? Oğulların kasaları bir güzel aklandı, şimdi sıra cemaate geldi... Elbet bu arada Rahip Santoro cinayeti sanığı 14 yaşında çocuk var, şimdi büyümüştür. 20 bin lira değerindeki o silahı çocuğun eline kim vermişti? Bilse bilse Ramazan Bey bilir! HHH İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 22 yıl önce hazırladığı, “çok gizli” kaydıyla 10 Mart 1992’de “Teftiş Kurulu Başkanlığı”na gönderilen (400/17992) yazı, cemaatin polis örgütünde nasıl yapılandıklarını açık açık anlatır... Süleyman Demirel’den Turgut Özal’a, Tansu Çiller’den Bülent Ecevit’e dek tüm hükümetler, DYPSHP iktidarı, Fethullahçıların devletin önemli birimlerinde kadrolaştığını bilir! Hazırlanan raporlarda kimi zaman “hizipçilik”, kimi zaman “yasadışı örgütlenme” dense de devletimiz tarafından korunup kollanmışlardır. AKP iktidarı, ayrıkotu olarak gördüğü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni cemaate temizletmiş; sonunda Fethullahçılara istedikleri verilmeyince 17/25 Aralık bombası patlamıştır... Gerçek olan budur! Ne poliste, ne TSK’de, ne eğitimde, ne de bir başka kurumda köklerini kazımak o denli kolay! Çünkü devletin polisi, savcısı, yargıcı, askeri, öğretmeni bunlar! Sınava giriyorlar, sorular önceden veriliyor, görmezden geliniyor falan... İşinize gelmezse “terör örgütü” nasıl olur? 22 yıl önceki raporu görmediniz mi? ‘IŞİD’e karşı direneceğiz’ diyen Öcalan çözüm için sabırlarının kalmadığını söyledi Yeni tarih 15 Ekim BURSA (Cumhuriyet) PKK lideri Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla İmralı’dan gönderdiği mesajda IŞİD’e taviz verilmeyeceğini belirterek “Sonuna kadar direneceğiz” dedi. Öcalan çözüm süreciyle ilgili ise “Çözüm için 15 Ekim’e kadar bekleriz. Çözüm diye, müzakere diye bir şey de yok. Artık buna dayanmıyoruz, yapacak bir şeyimiz de kalmamıştır” ifadesini kullandı. Kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı’da görüşen PKK lideri Abdullah Öcalan, IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları ve çözüm süreciyle ilgili mesajlar gönderdi. Öcalan’ın “Kobani’deki insanlarımız sonuna kadar direnecekler. IŞİD’in olduğu yerde ve Kürtlerin yaşadığı bölgede nerede bir IŞİD varsa sonuna kadar direnilecek. Sonuna kadar direneceğiz. IŞİD’e hiçbir taviz verilmeyecek. IŞİD yapay bir örgüttür. Hangi ülke IŞİD’i destekliyorsa en büyük zararı o ülkeye verecek. Halkımız direnmek zorundadır” dediği belirtildi. ABLASI HAVVA KESER’İ YİTİREN ÖCALAN ‘NEREYE GÖMÜLECEĞİNE AİLESİ KARAR VERSİN’ DEDİ Cemaat Poliste Nasıl Örgütlendi?.. Ne de hızlı geçiyor yıllar... Daha 56 yıl önce hepsinin yıldızı parlak, kimi kahraman, kimi efsane, kimi istihbarat elemanı, kimi gizli tanıktı... Evlerin kapılarını gün ışımadan çalıyor, polis, asker, gazeteci, bilim insanı, hepsini toplayıp götürüyorlardı... Bavulcular vardı, bavul bavul sahte belge dosyalarını özel yetkili savcılara götürürken bir tabur haberci, kameraman peşinde... Olmamış bir darbe! Üç kuvvet komutanı içeride, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı dışarıda... Herhalde darbeyi, havacılar, denizciler, jandarma yapacaktı... Emniyet’te yıldızı parlatılan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek... 20062009... Her yer toz duman içinde, ortalık karışık... Göz gözü görmüyor! İki taraflı atış... Hem cemaat medyası hem de havuz medyası... Canciğer kuzu sarması! Kasetler, tapeler, belden aşağı vurmalar! Kurban Bayramı’ndan önce eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, İstanbul Cumhuriyet Savcısı’na Hrant Dink cinayetiyle ilgili “şüpheli” sıfatıyla ifade verdi... Önce şunu belirteyim... Akyürek, sicilli cemaatçi, Fethullahçı, F tipi polis müdürüdür ve yıldızı böyle parlamıştır. 2003’ten 2006’ya dek Trabzon Emniyet Müdürü olarak görev yapmıştır. Akyürek, 2006 yılında ise İstihbarat Daire Başkanlığı’na getirilmiştir. Hrant Dink, 2007 yılında öldürüldü... Şimdi bir soru: Cinayetten yedi yıl sonra Akyürek’in “şüpheli” sıfatıyla ifade vermesi neyi değiştirecektir? Eski istihbaratçı polis müdürü, savcının sorularının çoğuna “hatırlamıyorum, bilmiyorum” gibi yanıtlar veriyor; dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, Emniyet Müdürü Reşat Altay’a, Jandarma Komutanı Ali Öz’e istihbarat bilgisi vermediğini söylüyor... Sorumluluğu, cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Emniyet C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in üzerine atıyor. Yılmazer şu anda zaten “haşhaşi” suçlamasıyla içeride... Demek ki polis içindeki “cemaatFethullahçı” yapılanması, iş zora gelince parçalanmış... HHH Kahraman polisler, efsane savcılar, yargıçlar darmadağın oldular... Haklarını yemeyeyim, direnenler var, ama o eski güçleri kalmadı, aynı tencereden nohutlu pilavı kaşıkladıkları o güzel günler bitti... ‘Cenazeye katılma talebi yok’ ADANA/ANKARA Terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın ablası 75 yaşındaki Havva Keser dün yaşamını yitirdi. PKK lideri Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı’da yaptığı görüşmede ablası Keser’in cenazesinin ailesi ve çocukları nerede isterse orada gömülmesini istedi. Mehmet Öcalan, Öcalan’ın herhangi bir talepte bulunmadığını ifade etti. Ailenin Keser’i Adana’da defnetmeye karar verdi. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Yakapınar Mahallesi’nde yaşayan Havva Keser, yüksek tansiyon, şeker ve beyin kanaması teşhisiyle yaklaşık bir ay önce Özel Adana Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yoğun tedaviye alınan Keser dün sabah yaşamını yitirdi. Keser için Yakapınar Mahallesi’ndeki evinin önüne taziye çadırı kuruldu. Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı’da yaptığı görüşmede Adana’da vefat eden ablası Havva Keser’in cenazesinin ailesi ve çocukları nerede isterse orada gömülmesini istedi. Öcalan’ın “Havva eskiden beri mücadelemize katkı sunmuştur. Arkadaşlarımızı evinde barındırmıştır. Çocukları nerede isterse orada defnedilecektir. Ona bizim karışmaya hakkımız yoktur” dediği belirtildi. Öcalan’ın cenazeye katılma talebi olacak mı sorusuna, “Hayır, normal bir cenazedir, 70 yaşındaki ablamızdır, emeği olan bir insandır” dediğini söyleyen Mehmet Öcalan, Öcalan’ın herhangi bir talepte bulunmadığını ifade etti. Keser için Yakapınar Mezarlığı’ndaki aile mezarlığında da mezar kazıldı. Keser’in yaşamını yitirmesi nedeniyle HDP Merkez Yönetim Kurulu’ndan taziye açıklaması yapıldı. apacak bir şey kalmamıştır! Öcalan, çözüm süreciyle ilgili ise sert mesajlar verdi. “Oyalama Y taktiğiyle bu işler çözülmez” diyen Öcalan’ın şu ifadeleri kullandığı belirtildi: “Devlet kendi çıkarttığı yasaların gereğini yapması gerekir. Çözüm süreci deniliyor. Avukatlar, kaç seneden beri yanımıza gönderilmiyor. İstanbul’un kurtuluşu törenle kutlandı n İstanbul Haber Servisi İstanbul’un kurtuluşunun 91. yıl dönümü dolayısıyla Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı önünde tören düzenlendi. Törene, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Ayhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet, gaziler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve öğrenciler katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet tören defterine yazdığı mesajında, iki bayramı bir arada yaşamanın mutluluğunu hissettiklerini belirtti. AKP’ye ‘hac’ torpili MAHMUT LICALI Hem hukuksal hem uluslararası mahkemelerde AİHM’de davalarımız vardır. Bunun için neden avukatlar gelemiyor. Böyle bir çözüm yürüyebilir mi yani? Çözüm için 15 Ekim’e kadar bekleriz. Gelen heyetlere aktarı rız. Ondan sonra da yapacak bir şeyimiz kalmaz. Çözüm diye de bir şey yok yani. Müzakere diyorlar, müzakere diye bir şey de yok. Yapay bir yapıdır, Artık buna dayanmıyoruz, yapacak bir şeyimiz de kalmamıştır. ” AKP’li milletvekilleri özel kontenjanlarla hacca gidiyor. CHP’li Özkes 7 yıldır, HDP’li Tan 2 yıldır sıra bekliyor ANKARA Hacca gitmek için milyonlarca vatandaş yıllardır sırada beklerken, Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye verdiği özel kontenjan kapsamında hacca gitmek isteyen milletvekilleri torpil aramaya başladı. 50’ye yakın AKP’li vekil özel kontenjanla VIP hacca giderken, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “Defalarca müracaat ettik. Hacca giderken de torpil, ayrımcılık var” dedi. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes de VIP hac kontenjanını doğru bulmadığını kaydetti. Türkiye’de bir milyonun üzerinde vatandaş hacca gitmek için sırada beklerken, milletvekilleri Suudi Arabistan’ın hükümete ayırdığı özel kontenjan kapsamında “VIP hac” olarak tanımlanan organizasyonla sıra beklemeden hac ziyaretini rahatlıkla yapıyordu. Ancak son yıllarda milletvekillerinden de yoğun talep gelince VIP hac için de milletvekilleri özel rica ve özel tanıdıkları araya sokmaya başladı. Bu yıl yaklaşık 50 AKP’li milletvekili hacca VIP kontenjanından yararlanarak giderken, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan iki yıldır söz konusu kontenjana başvurmasına karşın hacca gidemedi. Genelkurmay: Rum petrol gemisini izliyoruz n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Kıbrıs’ın güneyindeki petroldoğalgaz arama ve ruhsat sahalarında sondaj çalışmaları yakından takip edildiğini açıkladı. Reuters ise, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye’nin Kıbrıs adasının güneyindeki gaz arama çalışmalarını izlemeyi sürdürmesi halinde barış görüşmelerinin yara alacağını bildirdiğini duyurdu. Rum hükümeti bölgede arama yapmak için uluslararası şirketlerle lisans anlaşmasına gitmiş bulunuyor. Şu an İtalyan ENI şirketinin alanda bir adet doğalgaz çıkartma platformu bulunuyor. Bayramlaşmada taş ve tokat Bartın ve Van’da AKP’li milletvekillerinin bayramlaşma töreni kavgayla sonlandı. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Kurucaşile İlçe Başkanı Necati Erkal ve partililerle Kurucaşile ilçesinde bayram ziyaretlerinde bulundu. Tunç, Tekkeönü köyündeki kahvede vatandaşlarla tokalaşıp bayramlarını kutladı. Milletvekili Tunç bu sırada Demir Gülle’nin de elini sıkmak istedi ama Gülle, “Benim elim sakat, size elimi veremem” dedi. “Geçmiş olsun, yapabileceğimiz bir şey var mı” diye soran Milletvekili Tunç, Gülle’nin, “Size gerek yok” diye cevap vermesi üzerine de “Süpersin valla, senin evine kimse gelmez mi?” dedi. Gülle ise “Süperim tabii. Hemen başka bir konuya geçiyorsunuz. Çöp konteynırı ile ilgilenmiyorsunuz. Ben Başbakanlık’a yazı yazdım, öyle geldi. Başbakanlık’a yazmasaydım gelmezdi” diye konuştu. Tunç’un yanında oturan eski İl Genel Meclisi Üyesi AKP’li Ayhan Özçelik araya girerek, “Demir Bey, sizin inşaatınıza elektrik bağlatmak için yardımcı olduk” dedi. Bunun üzerine sinirlenen Gülle, Özçelik’e tokat atı. Gülle, daha sonra oğlu tarafından eve götürüldü. Van Milletvekili Burhan Kayatürk ve İl Başkanı Zahir Soğan’a, Van’ın Çaldıran ilçesini ziyareti sırasında bir grup tarafından, “AKP Kobani için neden müdahalede bulunmuyor?” diyerek taş atıldı. n ANTALYA (AA) Yasa dışı dinlemelerle ilgili soruşturma kapsamında Antalya, Mersin, Hatay, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da 29 Eylül’de 13 polis gözaltına alınmış, 7 polis “suç örgütü kurmak, yönetmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, resmi belgede sahtecilik” suçlarından tutuklanmıştı. Avukatları, tutuklama şartlarının oluşmadığı ve yeterli somut delil bulunamadığı gerekçesiyle mahkeme kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren mahkeme polislerin tutuksuz yargılanmasına karar verdi. 7 polis tahliye edildi. Yasadışı dinlemelerde 7 polise tahliye ‘Erdoğan’a özel kontenjan var’ Tan, hacca gitme talebini geçen yıl doğrudan söz konusu dönemde Başbakan Yardımcısı olan Bekir Bozdağ’a ilettiğini kaydetti. Tan, Erdoğan’a özel olarak yaklaşık 40 kontenjan ayrıldığını belirterek, “Defalarca yaptığımız telefonla müracaatlar ‘size döne ceğiz’ diyerek geçiştirildi. Hacca giderken de torpil, ayrımcılık ve çifte standart var” diye tepki gösterdi. CHP ‘li Özkes de milletvekillerine özel kontenjandan yararlanmasını doğru bulmadığını belirtti. Bir milyonu aşkın vatandaşın sırada beklediğini söyleyen Özkes, “Ben müftü olarak görevliyken 6 yıl sonra görevli olarak hacca gittim. Ancak sıradan normal bir vatandaş olarak 7 yıldır da sırada bekliyorum. Bana kura çıkmadı. Vatandaşın yıllarca uğraşmasına karşın gidemediği hacca vekilin istediği zaman gitmesi uygun değil. Bir de milletin vekili oluyor. Böyle şey olabilir mi? Bizim milletten ne ayrımız var?” diye konuştu. Balyoz bitti, adli sicil kaldı İZMİR (DHA) Türkiye’nin tartışmalı yargılamalarından “Balyoz Davası”nda yargılanan askerlerin, Anayasa Mahkemesi’nin, “hak ihlali yapıldığı” kararıyla tahliye edilmesini ardından, tahliye edilen Koramiral Kadir Sağdıç, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih İlğar, Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşa ve Albay Turgay Yamaç’ın, resmi kayıtlarda yer alan “sabıkalı” ibaresinin çıkartılması için avukatlarının yaptığı başvuruyu, mahkeme reddetti. Balyoz Davası’nın başlamasıyla birlikte TSK’de uzun yıllar komutanlık yapmış muvazzaf ve emekli 230 asker hakkında tutuklama kararı verildi. Uzun süre cezaevinde kalan askerler, Anayasa Mahkemesi’nin geçen haziran ayında, hak ihlaline uğradıklarına yönelik karar vermesinin ardından tahliye edildi. Ardından da Balyoz zanlılarının, yeniden yargılanmaları için karar verildi. Tahliye olan askerler, tüm resmi işlemlerde kendilerinden istenen adli sicil kayıtlarındaki ‘sabıkalıdır’ ibaresinin çıkartılması için de hukuki yollara başvurdu. Bunun için Koramiral Kadir Sağdıç, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih İlğar, Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşa ve Albay Turgay Yamaç’ın avukatı Murat Ergün, yargılamanın yapılacağı Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Avukat Murat Ergün, günlük ve askeri yaşamlarının hemen her anında kendilerinden adli sicil kayıtları istenen müvekkilleri için, kayıtlarda yer alan “sabıkalıdır” yazısının kaldırılmasını talep etti. Ancak asker olan müvekilleri için Ergün’ün yaptığı başvuruyu, mahkeme reddetti. Karakaş: Farklılık, zenginliğimizdir PARTİLİLERLE BAYRAMLAŞAN MHP LİDERİ BAHÇELİ’DEN ‘PKKIŞİD’ ELEŞTİRİSİ: n ÇANAKKALE (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Belediye Başkan Vekili Celal Karakaş ve bir grup partiliyle Çanakkale’deki cemevini ziyaret etti. Karakaş Çanakkale’de bir cemevinin açılmasının, bu kültürün yaşatılmasının zenginlik olduğuna işaret ederek, “Biz CHP olarak şunu söylüyoruz, farklı kültürler, kimlikler, düşünceler bir ülkenin zenginliğidir. O ülkenin kültürünün gelişmesine çok katkıda bulunur. Eskiden Türkiye maalesef zaman zaman bunları bir zaaf olarak, güvenlik meselesi olarak görüyordu. Ama öyle değil, öyle olmaması gerekir” diye konuştu. Erdoğan ikili oynuyor İstanbul Haber Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ikili oynadığını belirterek “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bizim için IŞİD neyse, PKK da odur’ demektedir. Erdoğan ikili oynamaktadır, bir dediği diğerini tutmamaktadır. Çünkü inandırıcılığı kalmamıştır. Erdoğan’ın IŞİD ile PKK’yi aynı kefeye koyarken, el altından PYD’ye destek sağlaması kapatılamayacak bir çelişkidir” dedi. Bahçeli, dün partisinin Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen bayramlaşma töreninde konuştu. Devlet Bahçeli, Suriye’de yaşananlara değinerek “Sahnelenen acıdır, gösterime giren vahşettir, ısrarla gündemde tutulan parçalanma ve bölünme projesidir. 4 parçalı Kürdistan ihalesi yapılmış, küresel ve bölgesel terör işletmecileri faaliyete konmuştur” diye konuştu.