29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2014 PAZAR 14 KÜLTÜR Turner ödüllü İngiliz heykeltıraş Richard Deacon yaratım sürecinde doğan güzelliği tanımladı: Evsiz ama kimsesiz değil u Şubat ayında Tate Britain’de retrospektifi sergilenecek olan Richard Deacon, Sabancı Müzesi’nde bir konferans verdi ve bir atölye çalışması yaptı. EVRİM ALTUĞ Anish Kapoor’un, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) 15 Ocak’a kadar izlenen eserlerinden birini de kendisine adadığı 1987 Turner Ödülü sahibi İngiliz heykeltıraş ve sanat tarihçi Richard Deacon, British Council katkılarıyla İstanbul’dan geçti. Leeds’deki Henry Moore Enstitüsü Heykel Çalışmaları Şefi Lisa Le Feuvre ile SSM’de bir konferans veren, ertesi gün de bir atölye çalışması yapan Deacon, yoğun katılımının gözlendiği konferansında, samimi açıklamalarda bulundu. Yapıtlarının üretim anında, bir sanatçı olarak geçirdiği değişken ruh halinin önemli bir belirleyici haline geldiğinden söz eden Deacon, heykel yapmanın dansı öğrenmeye benzediğini ve asıl meselenin, sanatçının kullandığı malzemeye verdiği tepki ile ilgili olduğunu söyledi. Eserlerinde seramikten çeliğe, plastikten demire, deriden ahşaba ve atık malzeme Fold, 2012 lere kadar pek çok unsuru değerlendiren, ilk kişisel sergisini 1978’de açan ve 1998’den bugüne Kraliyet Sanat Akademisi üyesi olan sanatçı, konferansında 1980 ile 2012 arası işlerinden örnekler de verdi. İzleyicilerine, zaman geçtikçe, bir şeyi ne zaman bitirdiğini anlamanın kendisi için daha kolay olduğunu belirten Deacon, “Bir şeyleri tamamlamayı seviyorum, seramik de içerdiği sınırlı üretim zamanıyla bana bunu sağlıyor. Geri dönüşü yok. Ne zaman durmanız gerektiğini öğreniyorsunuz” dedi. “… kişi, yaptığı eserlerin üzerini boyayla örtmekle onu geçmi na da atıfta bulundu. “Bu logo örneğinde gramofon heykel oluyor, oradan müzik sesi geliyor” diyen Deacon, bu yönüyle izleyici ve yapıt arasında her daim ikili ve geçişli bir ilişki bulunduğundan, heykellerinin de birer geçiş noktası olduğundan söz etti. Konferansında heykel yapımına kendisini sevk eden ilk duygunun merak duygusu, en çok keyif aldığı zamanların ise “hiçbir şey yapmadığı, ama bir şeyler yapması gerektiği” anlar olduğunu anlatan Deacon ayrıca, The Lisson Gallery’deki son kişisel sergisinde yer alan ‘Kurum/Association’ adlı bir soyut heykeli üzerinden, toplumdaki birbirinden bağımsız pek çok sosyal yapıya atıfta bulunarak, şu ifadeyi kullandı: “Bu eserimle sosyal yapıların dünyayı bilişimiz üzerindeki etkilerini incelemek istedim. Güzellik, dünyada Richard evsiz, ama kimsesiz Deacon de değil.” Deacon’un, sanatseverlere bir diğer alternatif mesajı ise Lisa Le şu yönde oldu: “BaFeuvre zen bir yapıtı bitirmeden durmayı bilmek de gerekir. Çalışmalarım belSahibinin Sesi plak firması li bir muğlaklık üzerine kuHMV’nin gramofon yanında rulu, bu yüzden bitirmeden duran köpek imgeli logosudurmak da bitirmektir.” şinden de kopartmış oluyor. Bu yüzden eserlerimin üzerini boyamayı çok sevmiyorum. Eserin, taşıdığı zamanı da yansıtması gerekiyor.” Gelecek yılın şubat ayında, Londra’da büyük bir tadilattan geçerek yenilenen Tate Britain Müzesi’nde kariyerinin ikinci retrospektifini açacak olan Deacon, heykel ile izleyici arasındaki ilişkiye değinirken, ‘Yaşam Tarzıma Dokunma’ Yeni yılın ilk günlerinde Bodrum’dayım… Yağmur da yağsa, sel de götürse, Bodrum ve Bodrumlu sokakta yaşıyor. Her yağmurdan sonra pırıl pırıl bir güneş, insanın gözünü ve yüreğini ısıtıyor… Bodrum esnafının yüzü gülüyor. Yılbaşında doluluk oranı yüzde 80 yakalanmış. Sokaklar, kafeler, barlar, lokantalar cıvıl cıvıl… Yılbaşı gecesi tek asayiş olayı çıkmamış… Hükümetin AKP’li olmayan tüm belediyelere karşı sürdürdüğü “hayatı zehir etme politikası” elbet burada da sürüyor. Ancak Bodrumlular bunun da bilincindeler. Bodrum’un genç ve dinamik Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’la ne zamandır görüşmemiştik. Malum yaz aylarında 3 ay hapis… (“Hiçbir başarı cezasız kalmaz” denir ya, o hesap!) O kötü günler geride kalmış, şimdi her zamankinden daha da formunda görünüyor. Kendisine gösterilen sevgi yumağı hâlâ çok yoğun. Hem kendi adı, hem CHP’ye katılmış olması, çevresindeki desteği daha da artırmış… Sohbetimiz sırasında Büyükşehir Yasası’nın belediye ile vatandaşı birbirine düşürdüğünden yakınıyor. Büyükşehir Yasası’na göre köyler “mahalle” oluyor. Ve mahallelerdeki tüm ahırların ve kümeslerin ivedi olarak kaldırılarak yerleşim alanı dışına taşınması gerekiyor… Şimdi bunu belki sanayi kentlerinde uygulayabilirsiniz de, gelin Bodrum ve çevresinde uygulatın! Zor iş! Kocadon “Biz her ne kadar turizm bölgesi olsak da bizim tarım ve hayvancılık sektörüyle geçinen büyük bir kesimimiz var” diyor. “Turizmin olmazsa olmazı, gıda ve hayvancılık sektörü de bu bölgelerimizde yaygın. Köylerimizi, köylülerimizi korumamız, geliştirmemiz lazım” diyor. “Vatandaşımızın yaşam tarzına dokunmayın” diyor. Bugüne dek şu son tümceyi farklı cephelerden duymuşluğum vardı ama kırsal alandaki vatandaş adına söylendiğine galiba ilk kez tanıklık ediyordum. Miro Vakfı’ndan açıklaMa iş Sanat’ta anılaCak Sabahattin Ali’nin hikâyeleri hayat buluyor Kültür Servisi Öykücü, şair Sabahattin Ali, “Gece Kapladı Her Yeri” isimli dinletiyle İş Sanat’ta anılıyor. Atilla ve Mehmet Birkiye’nin düzenlemesiyle sahnelenecek dinletide, Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek, usta yazarın “Hanende Melek”, “Gramofon Avrat” ve “Hasan Boğuldu” adlı öykülerini seslendirecek. Serdar Yalçın’ın besteleri eşliğinde ve eski bir radyo kayıt stüdyosunun canlandırıldığı sahne düzeninde gerçekleşecek dinleti, 13 Ocak Pazartesi akşamı saat 20.00’de İş Sanat’ta. Hazır Bodrum’dayım, Mehmet Kocadon’a kulak veriyorum: Meclis’teki yasa yapıcılarına seslenişi şöyle: “Bu yasadaki bu maddenin tekrar Meclis’te görüşülmesini ve üreten vatandaşla biz seçilmişlerin karşı karşıya getirilmemesini rica ediyoruz. Bu ileride telafisi olmayan sonuçlar verecektir. Bugün siz geçimini atalarından geldiği gibi böyle sağlamış bir köylümüzü bir anda yok sayıyorsunuz ve bu insanları mutsuzluğa itiyorsunuz. Buradan sesleniyoruz; Sayın seçilmişler, Sayın Ankara’daki milletvekilleri, acele kararlar alarak lütfen halkımızla biz yerel yöneticileri karşı karşıya getirmeyin. Bunları iyice inceleyip hep beraber ortak bir karar alınmasını istiyoruz. Bir kez daha söylüyorum, biz turizm bölgesi olsak da turizm bölgesini besleyen damarları kesemezsiniz. Bunu bir an önce düzeltin, daha doğrusu yaşam tarzı olmuş köy halkının yaşamını engellemeyin.” ANKARA’YA SESLENİŞ: ‘İmzalar orijinal değil’ Kültür Servisi Tophanei Ami duğunu belirten elektronik posre Kültür ve Sanat Merkezi’nde ta üzerine, Joan Miro Sergisi’ne açılan ve 20 Aralık 2013 tarihin20 Aralık 2013 tarihinden itibade eserlerin sahte olduğu gerekren ziyaretçi girişi durdurulmuşçesiyle kapatılan Joan Miro Sergi tur. Koleksiyonun sahibi AREsi’ndeki eserleri incelemeye alan TE Sanat Galerisi ile Miro VakMiro Vakfı’ndan bir fı arasındaki bu uzman, teknik raanlaşmazlık çeru Joan Miro sergisini porda eser imzalaçevesinde 23 rının orijinal olmaAralık 2013’te incelemek üzere Miro dığını bildirdi. Miro Vakfı’ndan Vakfı’ndan İstanbul’a gelen konu hakkınSerginin organizasyonunu üstleda yetkili uzman uzman, hazırladığı teknik nen KÜLT, süreİstanbul’a gelip raporda eser imzalarının ce ilişkin dün yapsergide inceletığı yazılı açıklaorijinal olmadığını belirtti. melerde bulunmada ziyaretçiler muş; inceleme Sergi düzenleyicisi KÜLT, ve mekân sponsonucunda 3 sorluğunu üstOcak 2014 tarikonuyu hukuki boyuta lenen Mimar Sihinde tarafımıza taşıdıklarını bildirdi. nan Güzel Sanatgönderilen teklar Üniversitesi’ne nik raporda eser üzüntülerini bildirdi. KÜLT’ün imzalarının orijinal olmadığı öne yaptığı açıklamada şöyle denilsürülmüştür. Konuyu hukuki di: “20 Kasım 2013 tarihinde boyuta intikal ettirdiğimizden, Tophanei Amire Kültür ve Sagerekli yasal başvurları yaptığınat Merkezi’nde açılan Joan Mi mızdan dolayı, Türk mahkemero Sergisi’ne dair İspanya’da lerince atanacak bilirkişi incelebulunan Miro Vakfı’ndan gönmesinin ardından detaylı bir inderilen ve sergilenen eserlerin celeme için Miro Vakfı’nın da tabazılarının üzerindeki imzalalebi üzerine eserler İspanya’ya rın orijinalliğinden şüphe duyul gönderilecektir.” Ödüllü karikatürler Adana’da SAVAŞ KÜRKLÜ Bodrum’da caz var Kültür Servisi Bodrum’da yeni açılan Pannonica Jazz Bistro Lounge, caz müzisyenlerini konuk etmeyi sürdürüyor. 9, 10 ve 11 Ocak’ta piyanoda Uğur Güneş, kontrbasta Volkan Hürsever, 23, 24 ve 25 Ocak’ta piyanoda Ali Perret, vokalde Sibel Köse, 30 Ocak’ta solo piyanoda Tuluğ Tırpan, 31 Ocak ve 1 Şubat günlerinde “Sessiz Diyaloglar” adlı çalışmada piyanoda Tuluğ Tırpan ve kontrbasta Volkan Hürsever’i ağırlayacak. ADANA Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen, “Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması”nda dereceye giren eserler bugün Adana’da, 75. Yıl Sanat Galerisi’nde sergilenecek. Tüm dünyada, “Karikatürün Oskarları” olarak bilinen ve bu yıl 30. kez düzenlenen yarışmaya 77 ülkeden 842 sanatçı 2 bin 544 karikatür ile katıldı. Ön seçiciler kurulunun, 43 ülkeden 199 sanatçının 234 karikatürünü seçtiği yarışmada jüri, Polonya’dan Krzysztof Grzonoziel’in karikatürünü birinci, Türkiye’den Asuman Küçükkantarcılar’ın karikatürünü ikinci ve Lüksemburg’dan Pol Leurs’un karikatürü de üçüncü olarak ödüle değer görmüştü. Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nda dereceye giren ve sergilenmeye değer bulunan eserler bugün saat 15.00’te 75 Yıl Sanat Galerisi’nde düzenlenecek kokteylin ardından sergilenecek. Sergi, 13 Ocak tarihine dek ziyarete açık. (0 322 455 38 87) Ne diyeyim, masa başında köyleri “mahalleye” çevirmek kolay. Ama hayat masa başından yönetilmiyor… Belki de bu nedenle Bodrum’da “Gezi ruhu” bugün dahi sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sürmekte… Phil Everly yaşamını yitirdi Kültür Servisi 1950’li yıllarda popüler olan ABD’li müzisyen Phil Everly hayatını kaybetti. 74 yaşındaki müzisyen, ağabeyiyle birlikte kurduğu “Everly Brothers” adlı grupla dünya çapında ün kazanmıştı. Topluluk “Wake Up Little Suzie”, “Cathy’s Clown”, “Bye Bye Love” ve “All I Have To Do Is Dream” şarkılarıyla tanınıyordu. Kültür Servisi 50 Cent’in kurduğu hip hop grubu GUnit’in eski üyelerinden “Mazaradi Fox” sahne adıyla tanınan Jamal Green, New York’ta uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Green ve üç arkadaşının bulunduğu aracın, silahlı bir kişi tarafından kurşun yağmuruna tutulduğu belirtilirken, saldırıda yaralanan bir kişinin durumunun kritik olduğu, diğer iki kişinin yaralandığı ancak hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi. Ünlü rap’çi silahlı saldırıda öldürüldü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle