02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2014 SALI 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Çarpıcı örneklerden biri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan, İzmir Başsavcısı’na Adalet Bakanı Müsteşarı’nın bir yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcının elinden dosyanın mutlaka alınması için açtığı gece yarısı telefonlarının başsavcı tarafından tutanağa bağlanarak HSYK’ye gönderilmesi ve ne var ki... ... Bu tutanak üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın müsteşarı görevinden alacağı yerde… ... Başsavcıyı İzmir’den Samsun’a göndermesi ve bununla da yetinmeyerek müsteşarının başsavcıdan soruşturma hakkında hukuksal bilgi isteyerek, tutanakta yazıldığı gibi dosyanın savcının elinden alınması gibi baskıda bulunmadığını açıklaması... ... müsteşarı himaye altına aldığını kamuoyuna, CHP Genel Başkanı’na göstermek ve belge melge vız diyerek bir toplantıya müsteşarını da yanına alarak gitmesi... HHH Fakat bu ve benzeri örnek olayları bilen AB, Başbakan’ın Brüksel’de hukukun üstünlüğü, erkler arasındaki dengenin korunacağı içeriğinde verdiği sözleri kanıtlarmış gibi, HSYK yasasını dondurduğunu açıklamasını yeterli bulmuyor. Bu nedenle Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, HSYK ile ilgili tartışmaların askıya alınmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıklıyor, ama “yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının nasıl güvence altına alınacağını düşünme zamanıdır” diyor. Bu konularda “AB ile de istişare edilmesini” isteyen Füle, çağrısına RTE’nin olumlu yanıt vermeyeceğini tahmin edemiyor mu acaba?.. Zira Başbakan, AB gibi düşünmediğini, yargının bağımsız ve tarafsızlığına dokunmadığına inandığını şu sözüyle açığa vuruyor zaten: “Bizim mücadelemiz yargıya değil, işte bu tehlikeli örgütleredir.” HHH Çete diyordu, şimdi de örgüt... Tabii çetenin, örgütün adına söylemiyor. Ağzını her açısında hakaretler sıraladığı, uzun zaman saygılarını sunduğu örgüt dediği çetenin, cemaat ve lideri F. Gülen olduğunu bilmeyen kalmadı artık. Ancak hükümet, cemaatten, darbeden komplodan sorumlu tek bir kişi yakalayıp yargıya teslim edemedi!.. Ne var ki bakanlardan biri, siyasete atılmadan mesleği galiba hâkimlik olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yolsuzluk operasyonu sonrası gündeme gelen paralel devlet iddiasını “çok gerçekçi bulmadığını” söylüyor. Kimi kişilerin paralel uygulamalara girdiklerini söyleyenler olduğunu ifade eden Yazısı “Bu iddiaların somut biçimde ispat edilmesi gerektiğini” vurguluyor. HHH Fakat Başbakan’ın böyle derdi, amacı yok! Poyrazköy ve Balyoz davalarında ordunun saygıdeğer generallerinin, subaylarının ağır hapis cezalarına çarptırılmasına neden olan 5 No’lu harddiskte tarihlerle oynandığını TÜBİTAK verdiği yeni raporlarla saptıyor... Dava sırasında harddiskle oynandığı hem uzmanlar hem avukatlar hem de sanıklar tarafından ifade edildi. Bu konularda o zaman sessiz kalan, özel mahkemelere, hâkimlerine övgüler yağdıran, cemaate toz kondurmayan Başbakan ile… ... cemaatin hâkimleri de etkileyerek Balyoz ve diğer davalarda masum insanların haksız yere hüküm giymelerini sağladığını söyleyen başbakan, aynı başbakandır! Bu iktidardan ve liderinden, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını evrensel hukuk kurallarının koşutluğu yönünde bir anlayış ve uygulama beklemek... ... akıntıya kürek çekmek demek! HABERLER Kritik karara 3 gün kala, Fransızİtalyan ortaklığının şansı yükseldi Çin füzesinde DUYGU GÜVENÇ n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY geri adım sinyali ANKARA Yüksek irtifa orta menzilli füze projesinde ilk tercihini fiyat, teknoloji transferi ve ortak üretim nedeniyle Çin’den yana kullanan hükümet, NATO ve ABD’den gelen tepkiler üzerine yön değişikliği eğilimine girdi. Kritik karara 3 gün kala, yenilenen teklifler ışığında Fransızİtalyan ortaklığı ile Eurosam SampT firmasının şansının arttığı öğrenildi. Savunma Sanayii İcra Komitesi, 3 gün sonra ya tercihini açıklayacak ya da teklif süresini bir kez daha uzatacak. Çin firması ile görüşmelerin devam etmesine karşın, teklifinin artık kabul edilmesi beklenmiyor. Türkiye’nin kritik kararı öncesinde Ankara’yı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın heyetinde Savunma Bakanı JeanYves Le u Türkiye’nin alacağı füze savunma sisteminde Çin’i tercih etmesinin ardından, NATO ve ABD’den gelen tepkiler üzerine Savunma Sanayii Müsteşarlığı, görüşmeye kalan 3 firma için teklif sürelerini 31 Ocak’a uzatmıştı. Kritik karara 3 gün kala, yenilenen teklifler ışığında Fransızİtalyan ortaklığının şansının arttığı öğrenildi. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın da Türkiye’ye Savunma Bakanı’yla gelmesi dikkat çekti. Drian da yer alması dikkat çekti. Türkiye, soykırım iddialarının ardından Fransa’ya yönelik askeri ihaleleri askıya almıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bugün yapacağı İtalya ziyaretinde Fransızİtalyan teklifinin ele alınması bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında eylül ayında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK), ihaleyi 3.4 milyar dolar teklif veren Çinli CPMIEC firmasına vermişti. Fransaİtalya ortaklığının ilk teklifi, 4.4 milyar dolar, ABD’ninki ise 4.5 milyar dolardı. NATO sistemine entegre edilmeyeceği net olarak belli olan ve ABD’nin, Kuzey Kore ve Suriye’ye Silahların Yayılmasını Engelleme Anlaşması’nı ihlal ettiği gerekçesiyle kara listesinde bulunan CPMIEC firması ile görüşmelerin ise hâlâ sürdüğü öğrenildi. ihalesi Nükleer verilebilir Türkiye’nin kritik kararı ile ilgili üst düzey bir yetkili, Cumhuriyet’e, “Çin’in önerisinin NATO’ya entegre olmayacağı kesin. ABD’nin tercihi ise Kongre onayı nedeniyle olanaksız. ABD de İtalyanFransız ortaklığıyla beraber teklif yeniledi ama Kongre’nin teknoloji transferi ve ortak üretim konusunda onay vermesi gerekir, ki bu onayın da Kongre’den çıkmasını kimse beklemiyor. Ya da teklif süresini bir kez daha uzatabilir” dedi. Yetkili, dünyada silah pazarında küçülme yaşandığına ve bunun da firmaları tekliflerini gözden geçirmeye zorladığına işaret ederken Türkiye’nin Pekin’i küstürmemek için açılacak olan nükleer santral gibi yeni bir ihaleyi Çin firmasına verebileceğini belirtti. Teslim süresinin de önemli bir kriter olduğuna dikkat çeken yetkili, Türkiye’nin üçüncü defa NATO’dan Patriot istediğine işaret ederek özellikle komşularından gelebilecek tehditler nedeniyle bu alımdan vazgeçemeyeceğini savundu. Yetkili, Çinli yetkililerin yanı sıra ABD ve Fransızİtalyan ortaklığının da Ankara’da görüşmelerinin halen devam ettiğini belirtti. ‘Fasıllar açılırsa Türkiye değişir’ Türkiye’nin AB üyeliği konusunda fikir değiştirmediğini söyleyen Hollande, 17 Aralık’tan sonra yargıda yaşanan depreme işaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 yıl aradan sonra yapılan ilk resmi ziyarette, Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, Türkiye’nin AB üyeliğinin bir ‘hipotez’ olduğunu belirterek “Fasıllar açılmalı ki Türkiye’de bazı şeyler değişsin” dedi. Hollande, sözde soykırımın inkârını suç sayan Fransız tasarı konusunda ise geri adım atmadı ve AB kararına işaret ederek “Hukukun da uygulanması gerek” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuğu olarak Türkiye’ye gelen Hollande’ın ziyareti sırasında dışişleri, enerji, tarım, ulaştırma, hazine, bilim alanında 6 imza atıldı. Hollande, Türkiye ile savunma alanında da işbirliğini artırmak istediğini vurguladı. Hollande, Başbakan Tayyip Erdoğan ile de görüştü. İmza töreninin ardından basın toplantısında ise gündemi Fransa’nın AB üyeliğinde Türkiye karşıtı tutumu oluşturdu. Hollande, Türkiye’nin AB sürecine destek konusunda, “Fikrimi değiştirmedim” derken, 17 Aralık’tan sonra Türkiye’de hukukta yaşanan depreme işaret etti: “Bütün fasıllar tamamlanınca halkların kararına göre bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Ben sürecin sürmesi gerektiğine inanıyorum, yoksa hiçbir işe yaramamış olur. Açılacak fasıllar da, bugün Türkiye’de konuşulan konuları da ilgilendiren fasıllar; örneğin erklerin ayrılığı konusu var, temel haklar var, hukuk devleti, adalet, yargı gibi konular var. İşte bu süreç Türkiye’de bazı şeylerin değişmesine destek olacaktır.” Tunuslu çocuklar birleştirdi Fransa’dan Suriye’ye gitmeye çalışırken Türkiye’de yakalanan iki çocuk da ülkelerin istihbarat örgütleri arasında yeni bir fırsat sundu. Hollande, özellikle radikal gruplara katılmak üzere Türkiye üzerinden Suriye’ye giden Avrupalılar konusunda işbirliği isterken, Gül, Türkiye’ye her yıl 37 milyon turist geldiğine işaret ederek, “Aralarında terörist potansiyeli olanlar varsa bunların bildirilmesi gerekiyor. İstihbarat işbirliğini görüştük.” HATAY (Cumhuriyet) Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa beldesinde 20 Ocak’ta askeri yasak bölgede Suriye tarafından Türkiye’ye yürüyerek geçmeye çalışırken yakalanan Rus asıllı iki kişi hakkında jandarma tarafından yapılan araştırma tamamlanarak savcıya teslim edildi. Haklarında yeterli bilgi olmadığı için gözaltı süreleri uzatılan ve Hatay Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan şüpheliler hakkında herhangi bir suç unsuru bulunamadığı öğrenildi. Bunun üzerine cumhuriyet savcısının talimatı üzerine A.T. ile R.S. isimli Ruslar sınır dışı edildi. Yakalandıklarında üzerlerinde bulunan ve Suriye’deki iç savaşa ait fotoğrafların yer aldığı mikro hafıza kartları ve taşınabilir bellek ile cep telefonlarının da iade edildiği Rusların hangi ülkeye gönderildiği açıklanmadı. Sınırda yakalanan Ruslar sınır dışı edildi Hollande, Anıtkabir’de Atatürk’ün mozolesinin yanı sıra 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kabrini de ziyaret etti. Mozoleye çelenk koyduktan sonra Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Hollande, deftere “Büyük acılar sonrası modern Türkiye’yi kurmayı ve Fransa ile dostluğu tekrar canlandırmayı başaran devlet adamına” diye yazdı. Modern Türkiye vurgusu Kılıçdaroğlu ile görüştü Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Hollande, Kılıçdaroğlu ile Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nde görüştü. Basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü. Cumhurbaşkanı Gül de Hollande’ın onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi. Heyette sürpriz Güncel sorun, deyim yerindeyse, bu cenazenin nasıl kaldırılacağı... En son Balyoz davasındaki en kritik delillerin de sahte ve oynanmış olduğunun TÜBİTAK raporuyla da ortaya çıkarılmasıyla birlikte kamuoyunun da temel beklentisinin altını bir kez daha çizelim: Önce özgürlük! Toplum vicdanında zemin bulmamış, delilleri tartışmalı, adil yargılamanın bütün ilkelerinin çiğnendiği davalar nedeniyle hapiste bulunan herkesin serbest bırakılması gerekiyor. Yeniden yargılama elbette tartışılabilir. Böyle bir yargılamada sanıkların kimler olacağı da adım adım ortaya çıkıyor. Ne var ki böyle bir sürecin nasıl başlayacağına ilişkin ortak bir bakış oluşamadı. Bu nedenle özgürlüğü böylesi tartışmaların dışında tutmak gerekiyor. İzmir’deki Askeri Casusluk davasında tutuklu yargılananların önemli bir bölümünün serbest bırakılması özgürlüklerin tek tek değil daha geniş bir yelpazede gelebileceği olasılığını güçlendiriyor. Bu davalarda karar verecek olan yargıçların siyasi dalgalanmaların dışında kalarak toplumun beklentilerine duyarsız kalmamaları gerekiyor. HHH Silivri yargılamalarındaki hukuksuzlukları toplum katında biraz daha netleştirmek için birkaç örnek paylaşalım. Davalardaki klasörlerin büyük bir bölümü olan dijital verilerin delil kabul edilemeyeceği mahkeme heyetine uygulamalı olarak anlatıldı. Avukat Hüseyin Ersöz, bir duruşmada dijital verilerdeki tarihlerin çok kolay değiştirilebileceğini söyledikten sonra, mahkeme heyetinden izin alarak salondaki bir bilgisayarı açtı. Üzerinde tarih olan belgelerden birinin yılını ve gününü değiştirdi. Orada yazılı isimlerden de birkaçını değiştirerek salondaki bazı kişilerin adlarını yazdı. Kaydedip kapattı. Daha sonra tekrar açtığında mahkeme heyetine şunları söyledi: “Sayın heyet, şu anda sizin önünüzde yeniden açtığım bu belgelerin tarihini birkaç yıl geriye götürdüm ve bu değişikliğin en son yapıldığı tarihi aynı gün olarak kaydettim. İşte verilerin tümü böylesine güvensizdir.” Avukat Ersöz, uygulamalı olarak gösterdiği bu örnekle birlikte heyetin bir ölçüde ikna olduğunu düşünmüştü ama, mahkeme heyeti şu kararı verdi: “Hüseyin Ersöz hakkında soruşturma açılmasına!” HHH Silivri davalarının en hukuk dışı uygulamalarından biri gizli tanıklardı. Bu yöntemin uygulandığı ülkelerde işleyiş şöyle: Tanık, açık kimliğiyle mahkeme salonuna gelerek ifadesini veriyor. Sanık kendisini kimin, neyle suçladığını salonda görüyor. Tanığın ifadesi bittikten sonra gizleme işlemi başlatılıyor. Kimliği değiştiriliyor, gerekirse yüzü değiştiriliyor. Türkiye’de ise tam tersi bir uygulama söz konusu. Gizli tanık adı üstünde baştan gizli tutuluyor. Sanıklar kendisini suçlayanı bilmiyor. Silivri yargılamalarında bir gizli tanık yine kapalı bir odada sesi metalikleştirilerek, görüntüsü kamerada buzlanarak ifade vermeye geldiğinde, önce yemin ettirildi. Yemin metni şöyle: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum üzerine yemin ederim.” Bu yemini ederek duruşma salonundaki onlarca kişiyi belgesiz delilsiz suçlayan gizli tanık, başka bir suçtan tutuklu olduğu için cezaevinden getirilmişti. Hüküm giydiği suçlardan biri de şuydu: “Yalan beyanda bulunmak.” Bu gizli tanığın ifadesine itibar eden mahkeme, sanıkların gösterdiği pek çok tanığı da dinlememe kararı aldı. Sanıklar, tanıklarını duruşma salonuna getirterek ısrarla dinlenmesini istediği halde mahkeme reddetti. İşte böylesi suçlamalarla hapiste tutulan insanların feryadına başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye’nin artık karşılık vermesi gerekiyor. Özgürlük, bir an önce özgürlük... Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Polislere ateş eden 2 kişi gözaltına alındı Gül: Bizim acelemiz yok Cumhurbaşkanı Gül de Türkiye’nin ne zaman AB üyesi olabileceği sorusuna ise “Bizim üyelik konusunda bir acelemiz yok. Ama acelemiz şu konuda; müzakereler sürerken siyasi engeller çıkarılmasın. Ümit ederim ki herkes bu konuda verdiği söze sadakat gösterir” yanıtını verdi. ŞIRNAK (AA) Cizre’de akşam saatlerinde İdil Caddesi’nde toplanan bir grup YDGH üyesi, yolu trafiğe kapatarak geçen araçlarda kimlik kontrolü yapmak istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerine uzun namlulu silahlarla ateş eden göstericiler, daha sonra ara sokaklara kaçtı. Ara sokaklardaki kovalamaca sonunda polis, 2 kişiyi yakalayarak gözaltına aldı. Göstericilerin üzerinde, 1 Kalaşnikof uzun namlulu silah ve 10 el yapımı patlayıcı ele geçirildi. Fransa’nın Sofya Başkonsolosluğu görevini üstlenen Mehmet Meydan resmi görüşmelerde Hollande’a eşlik etti. Hollande, gezisinin İstanbul ayağında hem Boğaz gezisi yapacak hem de katledilen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ile bir araya gelecek. Galatasaray Üniversitesi’nde öğrencilere hitap edecek olan Hollande, ayrıca Candan Erçetin’e ‘Kültür ve Sanat Nişanı’ takacak. ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Ankara’da Cohen: İran ile ticaret için gün bugün değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 17 Aralık Operasyonu’nda Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın tutuklanmasının hemen ardından İstanbul’a yaptığı ziyaret sırasında hükümetin hedefi haline gelen ABD Hazine Müsteşarı David Cohen, bu defa İran ile P5+1 arasında varılan mutabakatı anlatmak için Türkiye’ye geldi. İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasının bu aşamada “kısıtlı” olduğuna işaret eden Cohen, “İran ile ticaret için gün bugün değil” dedi. Cohen, Halk Bankası’nın İran ile ticarette oynadığı rolü de ele aldıklarını belirterek, Türkiye ile “iyi iletişim” kurmayı hedeflediğini söyledi. Cohen, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşmesinin ardından, İran’a bankacılık, enerji sektörü, deniz taşımacılığıyla ilgili yaptırımların hâlâ yürürlükte olduğunu belirtirken, yaptırımların kısıtlı olarak kaldırılacağına işaret etti. Cohen,“İran’a yönelik yaptırımlardaki rahatlama gerçek, ancak çok kısıtlı. İran ile iş yapmakla ilgilenenler bir süre beklemeli. İran ile ticaret için gün gelecek, ancak o gün bugün değil” dedi. İran’a yaptırımların paralel adımlarla kalkacağını belirten Cohen, “Halkbank bir süredir İran’dan Türkiye’ye yapılan petrol ithalatının ödemelerini yürütüyor, bunun devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu. Cohen, 17 Aralık operasyonunun ardından kendisinin ve ABD’li diplomatların hedef alınmasını Dışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu ile ele almadıklarını söyledi. Cohen, “Benim ilgilendiğim Türk hükümeti ile iyi iletişim kurmak” dedi. ‘S oykırım’dan geri adım atmadı ‘HSYK’de AB etkili oldu’ BRÜKSEL (AA) Avrupa Konseyi’nin anayasal konularda danışma organı olan Venedik Komisyonu’nun Başkanı Gianni Buquicchio, HSYK yasa teklifinin dondurulmasıyla “acil tehlikenin önlendiğini” söyledi. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu münferit krizi aşacağı konusunda iyimser konuşan Buquicchio, “en iyi plan vaziyeti kurtarıp birkaç geri adım atmak olabilir” dedi. Buquicchio, Türkiye’deki son siyasi olaylarda Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin erkler ayrılığı ve hukukun üstünlüğüne yönelik girişimlerinin etkili olduğu ‘Eşsiz’ geldi Dış Haberler Servisi Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Türkiye’ye, sevgilisi Valerie Trierweiler’siz geldi. Cumhurbaşkanı’nın Türkiye gezisinin hazırlıklarına büyük katkısı olduğu belirtilen ve Holande’ın söz konusu ziyaretten bir gün önce ayrıldıklarını duyurduğu Trierweiler de dün açlıkla mücadele kampanyası çerçevesinde “sıradan vatandaş” sıfatıyla Hindistan’a gitti. Öte yandan Paris’te toplanan Ermeni dernekleri, Hollande’ın, Türkiye ziyareti öncesinde, Türkiye’nin AB üyelik sürecini protesto etti. Çukurca’da AKP ilçe başkanının aracı yakıldı HAKKÂRİ (AA) Çukurca Cumhuriyet Mahallesi’ndeki evinin önünde park halinde bulunan AKP İlçe Başkanı Zeki Ertunç’un aracının camı, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce kırıldı. Daha sonra içine molotofkokteyli atılan araç, ateşe verildi. Çevredeki vatandaşların yardımıyla söndürülen araç, kullanılamaz hale geldi. Ertunç, “Evde oturuyorduk. Çocuğum bir anda ‘Baba araban yanıyor’ dedi. Koşarak çıktım. Baktım araba yanıyordu. Zaten arabanın ön camını kırıp içine molotofkokteyli atmışlar. Bunu ancak zayıf insanlar yapar” diye konuştu. Hollande’a, sözde soykırımın inkârını suç sayan tasarıyı tekrar gündeme getirme sözü verdiği de anımsatıldı. Hollande, geri adım atmadı: “Tarihle ilgili çalışmalar bazen acılı olabilir. Ama olması gereken barışmayı anlaşmayı sağlamaktır. Bana ne yapacağımı soruyorsunuz. Doğru olanı, hakkı, hukuku yapacağız ve herkesin doğru olanı anlamasını sağlamaya çalışacağız. ” Cumhurbaşkanı Gül ise 100 yıl önce yaşanan olayların geçmişte bırakılmasını ve gelecek nesillere aktarılmaması istedi. nu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bu bağlamda önemli rol oynadığını dile getirdi. AB Komisyonu Aday Ülkeler Direktörü Alexandra Cas Granje ise Genişleme Komiseri Stefan Füle’nin Türk hükümetine üç mektup gönderdiğini belirterek AB Komisyonu’nun HSYK düzenlemesiyle yargının adalet bakanının kontrolü altına bırakıldığı görüşünde olduğunu ifade etti. Granje, düzenlemenin “hukukun üstünlüğünü hiçe saydığını, güçler ayrımını çiğnediğini” ve bu yolla yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını ihlal ettiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle