13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 HİNT SİNEMASININ EFSANE İSİMLERİNDENDİ Ara Güler’in tedavisi devam ediyor İstanbul Haber Servisi Kronik böbrek yetmezliği şikâyetleri ile Şişli Memorial Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırılan ve tedavisi devam eden foto muhabiri Ara Güler’in durumunun iyiye gittiği, şuurunun da açık olduğu belirtildi. Güler’in diyaliz tedavisine yoğun bakım servisinde devam edildiği kaydedildi. 14 Ocak Salı gününden bu yana Memorial Şişli Hastanesi’nde tedavi altında olan ünlü foto muhabiri Ara Güler’in sağlık durumu ile ilgili Memorial Şişli Hastanesi Genel Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Çelebi yazılı bir açıklama yaptı. Doç. Dr. Çelebi, Güler’in genel sağlık durumunun iyi ve şuurunun açık olduğunu belirterek, “Nefroloji doktoru tarafından serviste takip edilirken tansiyonunun düşük olduğu görülüp, diyalizin daha kontrollü bir şekilde yapılması gerektiğine karar verildi” dedi. Güler’in önceki gün ilk defa yoğun bakımda diyaliz desteği aldığını anımsatan Çelebi, “Hastamız şu anda genel bir checkup’tan geçiriliyor. Tüm değerleri olumlu olduğu takdirde yeniden servis takibine alınıp diyaliz tedavisine devam edilecektir” değerlendirmesini yaptı. Suchitra Sen yaşamını yitirdi Kültür Servisi Hint sinemasının efsanevi isimlerinden Suchitra Sen, 82 yaşında hayatını kaybetti. Oyuncunun kızı Moon Moon Sen, annesinin Batı Bengal eyaletinin başkenti Kalküta’daki bir hastanede geçirdiği kalp krizinin ardından öldüğünü açıkladı. Oyunculuk kariyerine 1952 yılında başlayan Sen, 1955’te Hint sinemasının en önemli isimlerinden Dilip Kumar ile oynadığı “Devdas” filmi ile En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştı. Sen, 60’tan fazla filmde rol almıştı. Sohbetini şimdiden özlüyorum Kemal Bekir, ‘Unutmamak’ adlı kitabıyla okurları ‘unutmamaya’ çağırmıştı ERAY CANBERK ‘Darülbedayi’den Şehir Tiyatrosuna 100. Yıl’ Kültür Servisi Türk Gençliğine Hizmet Vakfı’nın düzenlediği “Darülbedayi’den Şehir Tiyatrosuna 100. Yıl” başlıklı söyleşi 22 Ocak saat 17.00’de Inn Pera Taksim’de gerçekleşecek. T.G.H.V. Başkanı Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu’nun yöneteceği söyleşiye konuşmacı olarak eski Devlet Tiyatrosu sanatçısı Can Gürzap ve eski İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçısı Mazlum Kiper katılacak. Saat 19.00’a kadar devam edecek söyleşide ayrıca, İstanbul Şehir Tiyatrosu tarihi ile ilgili slayt gösterisi de gerçekleşecek. Tiyatro adamı ve roman, öykü, oyun yazarı Kemal Bekir’in 1924’te Denizli’nin ilçesi Çivril’de başlayan yaşamı 14 Ocak 2014’te İzmir’de noktalandı. İzmir, 80 yıllık ömrünün bir bölümünün, daha doğrusu ortaokul ve lise yıllarının geçtiği, ilk şiirlerini yazdığı, tiyatro merakının filizlendiği şehirdir. Tiyatro alanındaki etkinlikleriyle ve edebiyat alanındaki verimleriyle tanınan Kemal Bekir’in yaşam hikâyesi ise son yıllarında kaleme aldığı ve Kasım 2013’te yayımlanan “Unutmamak” (Remzi Kitabevi) adlı anı kitabından öğrenilebilir. Kitabın başlığının altında “Bir Dönemin Edebiyat ve Tiyatro Dünyasından Anılar, Gözlemler, Değinmeler” ibaresi yer alıyor. Kitap, ismiyle müsemma; Kemal Bekir unutmadıklarını, daha doğrusu unutamadıklarını yazmış ve okuru da “unutmamaya” çağırıyor. “Unutmamak”ta, yalnızca tiyatro ve edebiyat dünyamız söz konusu değil; 1930’lardan 2000’lerin ilk yıllarına kadarki toplumsal ve siyasal yaşamımız da söz konusu. Kemal Bekir kitabında 1946’dan sonraki demokrasiye geçiş ve Demokrat Parti yıllarında sol görüşlülerin, “komünist” diye damgalananların çileli yaşamını bir kez daha anımsatıyor ve bellek tazelememize yol açıyor. Kemal Bekir de bu dönemden nasibini almış ve işsiz bırakılınca sanatını icra Acılı kuşağın, daha doğrusu bir dönemin acılı kuşağının son tanıklarından birini daha yitirdik. Ne iyi etmiş de “Unutmamak”ı kaleme almış ve bize böyle bir belge bırakmış. Kemal Bekir, her şey bir yana, sohbetini şimdiden özlediğim unutulmaz bir dost olarak kalacak. ederek değil, bir süre muhasebecilik yaparak hayatını kazanmak zorunda kalmış. Ancak 1960’tan sonraki görece özgürlük döneminde yeniden tiyatro dünyasına dönebilmiş. Bu yeni döneminde oyunculuğunun yanı sıra yönetmenlik de yaparak oyunlar sahneye koymuş. En önemlisi hikâyeci ve romancı Nahit Sırrı Örik’in eserlerini radyo için oyunlaştırarak gündeme getirmiş, unutulmaktan kurtarmış. Örik’in romanlarından birini “Düşüş” adıyla oyunlaştırıp sahneye koymuş. Bu emeği Sanat Sevenler Derneği tarafından ödüllendirilmiş (1976). Ben Kemal Bekir’i 1960’lı yılların başlarında Babıâli Yokuşu’ndaki Remzi Kitabevi’nin camekânında görüp aldığım “Kaçaklar” (1961) romanıyla tanı dım. Tiyatro serüvenini sonradan öğrendim. Tanışmamız ise 1975’te yayımlanan “Bayrama Yakın” adlı öykü kitabının basıma hazırlık günlerine rastlar. Kitabı yayımlayacak olan Bülent Habora’nın yayınevinde karşılaşmıştık ve Habora bizi tanıştırmıştı. Demek ki o günden bugüne neredeyse 40 yıl geçmiş aradan. Kendisiyle pek sık görüşemezdik ama her karşılaşmamızda sıkı bir dost gibi içten gelen bir yakınlık gösterirdi. Aramızdaki yaş farkına karşılık Kemal Bekir yaşıtım bir arkadaş gibiydi. Bu onun bedence ve gönülce genç kalmayı başarmasından kaynaklanıyordu sanıyorum. Yaradılış olarak alçakgönüllü insanlar vardır; Kemal Bekir onlardan biriydi. Bilgisini, birikimini, yaşam deneyimini hep gösterişten kaçınarak, incelikle aktarırdı. Biz genç dostlarına hep saygılı davranır, düşüncelerimize içtenlikle önem verirdi. Öte yandan tartışması, eleştirmesi gerektiğinde kendi adına bir yanılma payı bıraktığını da alttan alta belli eden bir hoşgörüye sahipti. Acılı kuşağın, daha doğrusu bir dönemin acılı kuşağının son tanıklarından birini daha yitirdik. Ne iyi etmiş de “Unutmamak”ı kaleme almış ve bize böyle bir belge bırakmış. Yaşarken yeterince değerlendirebildik mi Kemal Bekir’i? Sanmıyorum. Yine de, son yıllarda Pencere Yayınları ilgi göstererek bütün eserlerini tekrar bastı. Bunu da unutmamak gerek. Tiyatro alanındaki etkinliklerini bir yana bırakalım; “edebiyatımızın sessiz emektarlarından” biri olarak yaşadı. Benim için ise Kemal Bekir, her şey bir yana, sohbetini şimdiden özlediğim unutulmaz bir dost, vefalı bir arkadaş olarak kalacak. Serhad Raşa’nın albümü çıktı 13. !F İSTANbuL bAğIMSIz FİLMLER FESTİvALİ İlham veren yönetmen aranıyor Kültür Servisi Dünya sinemasının dikkat çekici genç yeteneklerini İstanbul’da buluşturan !f İstanbul’da yarışacak filmler belli oldu. Oyuncu Mehmet Günsür, yapımcı Michael Hausman, sinema yazarı ve film küratörü Dennis Lim, yönetmen Philippe Falardeau ve Berlinale’nin yenilikçi filmleri öne çıkardığı Forum bölümünün direktörü Christoph Terhechte’ten oluşan jüri Uluslararası Keş!f Yarışması’nda 2014’ün ilham veren yönetmenini seçecek. İlk ya da ikinci filmini çekmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı “Keş!f” bölümünde toplam 9 film yarışacak. Keş!f bölümündeki filmler ayrıca, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak. Burçin Yalçın, Cem Altınsaray ve Müge Turan’dan oluşan jüri, seçecekleri bir filme SİYAD Ödülü’nü verecek. İstanbul’da 1323 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek 13. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin Keş!f Uluslararası Yarışma bölümünde yarışacak filmler ise şöyle: “Before Snowfall / Kar Yağmadan Önce”, “Bloody Beans / Kahrolası Fasulyeler”, “Fish & Cat / Balık ve Kedi”, “Manakamana”, “Mavi Dalga”, “Salvation Army / Kurtuluş Ordusu”, “The Disobedient / Haylaz”, “The Selfish Giant / Bencil Dev”, “The Strange Little Cat / Tuhaf Kedicik” Kültür Servisi Serhad Raşa’nın 3. solo albümü “Yakasız İstanbul” müzikseverlerle buluştu. Albümde yer alan 14 şarkının söz ve müzikleri Tunay Bozyiğit’e ait. Bozyiğit ile Raşa’nın uzun yıllara dayanan dostluğunun ürünü de olan albümde “Aşk” ve “İsyanın” iç içe geçtiği şarkılar ağırlıkta. “Güvercin” adlı şarkı suikast sonucu yaşamını yitiren gazeteci Hrant Dink için yazıldı. “Bexrevan” isimli şarkı ise Van kentine adandı. Sanatçının Anadolu Rock tarzındaki bu son albümü, Lal Prodüksiyon etiketiyle çıktı. Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde doğan Raşa, 1989 yılında Ankara’da Kemal Eroğlu Müzik Eğitim Merkezi piyano bölümünü bitirdi. Şair Yusuf Hayaloğlu ve Selda Bağcan ile birçok konserde birlikte olan Raşa’nın daha önce yayınladığı “Merhaba” ve “Sen Gibi” isimli iki solo albümü de bulunuyor. ‘Mavi Dalga’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle