18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2013 CUMA 10 EKONOMİ [email protected] Bir arpa boyu gidilmedi İstanbul Haber Servisi TMMOB İnşaat Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, 2011 Van depremi ve 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden ders alınmadığını vurgulayarak 1999 depremini yaşamış olan yapıların varlığını sürdürdüğünü, bu yapıların yüzde 1’inin bile güçlendirilmediğini söyledi. “17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde neler yaptık, neler yapmadık ve neler yapılmalı?” konulu toplantıda konuşan Gökçe, 1900’lü yılların başından bugüne yaşanılan depremlerde 100 binden fazla insanın yaşamını yitirdiğini, 700 bin kadar yapı stokumuz önemli ölçüde hasar gördüğünü, yıkıldığını anımsatarak TOKİ başta olmak üzere merkezden yapılan ve yönlendirilen imar hareketlerinin kentleri yaşanmaz kıldığını, yeni afetlerin habercisi olduğunu dile getirdi. Gökçe, “Olası bir deprem durumunda İstanbul’da 5070 bin arası bina, Türkiye’de ise 140 bin bina ağır hasar görecek ve yıkılacak. 600 hastane binasının da 370’i son derece riskli. 14 yıl geçti yalnızca 3’ü yeniden yapıldı” dedi. Yapılardaki denetimsizlikten yakınan Gökçe, mühendislerin, mimarların ve kent plancılarının, planlama ve yapılaşma süreçlerinde daha çok, daha bilgili, daha etkili yer almaları gerektiğini ifade etti. Yapısal yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle sahte veya imzacı mühendislerin çoğaldığını, sürecin denetimsizliğe mahkum edildiğini vurgulayan Gökçe, 1999 depreminden sonra İstanbul’da çadır kurulacak 470 noktanın olduğunu ancak günümüzde boş alanların üzerinde alışveriş merkezleri, gökdelenler ve lüks konutların yükseldiğini, Türkiye’nin trajediye doğru gittiğini ifade etti. Öte yandan Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Başkanı Ferdi Erdoğan da su yalıtımına sahip olmayan bir binanın, yapımından sonraki 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybettiğini vurgulayarak Türkiye genelindeki 19 milyon konuttan 6.5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde olduğunu söyledi. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 14 yıl geçti. Ancak başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de yapı stoklarının taşıdığı riskler giderilmedi. Olası bir deprem durumunda İstanbul’da 70 bin, Türkiye’de 140 bine yakın bina ağır hasar görecek veya yerle bir olacak. Çok sayıda bina da hasar görecek. Yerel Seçimler ve Türkiye’nin Geleceği Yerel seçimlerin siyasal sonuçları genellikle küçümsenir. Yerel seçimler diye geçiştirilir. 2014 ilkbaharında ülkemizde yapılması öngörülen yerel seçim ise farklı. Seçimin önemli siyasal sonuçları olması, Türkiye’nin geleceğini etkilemesi beklenmektedir. Türkiye’nin siyasal düzeni, anayasal yapısı, cumhurbaşkanlığı seçimi hatta Balyoz, Ergenekon ve benzer davaların sonuçları, yerel seçimlerle belirlenecektir. Olayı yerel seçim olarak değil, Türkiye’nin geleceğinin oylanması, kapsamlı bir referandum olarak düşünmek gerekir. Yerel seçimlere AKP damga vurursa, başkanlık sistemi, TC’nin bir tür federasyona dönüşmesi, TC’nin kuruluş ilkelerinin yok sayılması, izleyen cumhurbaşkanlığı seçimini AKP adayı olacak Sayın RTE’nin ya da Sayın Gül’ün kazanması, laiklik yerine ılımlı İslam yaşamının ağırlık kazanması güçlenecek, hatta Balyoz, Ergenekon davaları kararlarının onaylanması olasılığı artacaktır. Yerel seçimlerde CHP ve MHP başarısı ise, başkanlık sistemini, federatif bir düzene geçiş planını rafa kaldıracak, emperyal güçlerin Türkiye’yi yönlendirmesi olasılığını azaltacak, cumhurbaşkanlığı seçimini ulusalcı, laik, sosyal devletten yana bir adayın kazanmasını hemen hemen garantileyecek, TC’nin kuruluş ilkelerini güçlendirecek, BalyozErgenekon davalarının kararları değişecektir. Bu nedenle seçim, Türkiye için yaşamsal sonuçlar doğuracağından, görev sadece muhalif partilere değil, tüm vatandaşlara, özellikle TC’yi içselleştirmiş, gerçek demokrasiden ve Türkiye’nin bağımsızlığından yana vatandaşlara da önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Muhalefetin özellikle CHP’nin etkili olamadığı, en azından belli çevrelerin kanısıdır ve medyada da sık sık vurgulanmaktadır. CHP yönetiminin etkili olmaması, örgütünün yeterli çabayı göstermemesi günümüze özgü bir olay değildir. CHP, 1980 askeri yönetimi kararıyla kapatılması sonrası yeniden yaşama dönse de, darbe öncesi etkinliğini gösterememiş, 1980 öncesi oy oranlarına ulaşamamıştır. Kanımca CHP Ecevit sonrasında üst yönetiminin etkinliği ve örgütünün çabası ile oy alan bir parti değildir. Parti, TC’nin kuruluş ilkelerini benimsemiş, ulusalcı, Atatürkçü kişilerin oy desteği ile siyasal yaşamını sürdürmektedir. Önümüzdeki seçimlerde oy oranının artışı, AKP’nin her alandaki başarısızlığının, demokrasiyi rafa kaldırma girişimlerinin otoriter tek adam yönetimine yönelişinin sonucu olacaktır. Sayın RTE’nin oy yitirmesi arttıkça CHP’nin oy oranı da yükselecektir. Buna sınırlı ölçüde de olsa, yaşam şekline müdahale edilen bireylerin BalyozErgenekon davalarına duyulan tepkilerin de katkısı olacaktır. Her ne kadar sandık ve siyasetin adaletten ayrı olarak düşünülmesi gerekirse de, ne yazık ki ülkemizde adalet de, yargı da, sandığın, siyasetin etkisi altında kalmaktadır. Yerel seçimlerde TC’yi benimsemiş, laik, sosyal hukuk devletten yana, demokrasiyi içselleştirmiş vatandaşlara önemli görevler düşmesi siyasal partileri, bazı görev ve işleri yerine getirmek yükümlülüğünden kurtarmaz. Bu görevler birkaç noktada toplanabilir: (i) Seçim sandığı güveninin, atılan oyla sayılan oy arasında uyumun sağlanması; (ii) Aday seçiminde titiz davranılması, özellikle CHP’nin gerçek tabanının eğiliminin göz önünde tutulması; örgütten, genel merkezden, sivil toplum örgütlerinden gelebilecek bazı ayartılara, yanlış önerilere kapılınmaması, (iii) Yörede seçim şansı olmayan partilerin seçim kazanmaya en yakın görünen muhalefet partisi adayını desteklemeleri... Yerel seçim diye küçümsememek gerekir. Unutmamak gerekir ki ANAP’ın Özal döneminin sonu, 1989 yerel seçimleriyle gelmiştir. AKP yerel seçimlerde başarılı olmak için her yolu, aracı kullanacaktır. Laftan çok, olası oyunlara karşı stratejiler geliştirilmelidir. Symbol Kocaeli görücüye çıktı Kavanlar İnşaat’ın Symbol Kocaeli projesine Odeabank 105 milyon dolar finansman sağlayacak. Projenin toplam maliyetinin 200 milyon doları bulması bekleniyor. Odeabank, Marmara Bölgesi’nin önemli ticaret merkezlerin den Kocaeli’nin en büyük karma kompleksi olarak nitelenen ‘Symbol Kocaeli’ nin finansmanı konusunda Kavanlar İnşaat ile özel bir kredi anlaşmasına imza attı. Çoklu bir yapıda inşa edilecek olan Symbol Kocaeli, birçok mağaza ve restoranın bulunduğu AVM’nin yanı sıra, otel, hastane ve ilin ilk kongre merkezini tek çatı altında buluşturmayı öngörüyor. Kavanlar İnşaat Üst Yöneticisi Cengiz Kavan “185 bin metrekare inşaat alanına sahip Symbol Kocaeli’nin 62 bin metrekaresinde Turkmall tarafından adımıza işletilecek olan alışveriş merkezi, 43 bin metrekaresinde Medicalpark Kocaeli Hastanesi, 12 bin metrekaresinde Hampton by Hilton Oteli, 5 bin metrekaresinde ise 3 salondan oluşan bin 650 kişilik kongre merkezi yer alacak” dedi. SEKTÖRDEN * Gelişmekte olan piyasalarda faaliyet gösteren yatırımcı The Abraaj Group, BLG Capital’e ait Ortaköy ve Büyükçekmece’de konumlanan öğrenci yaşam alanı Republika Academic Aparts’ın azınlık hissesine ortak oldu. * 216 Yapı tarafından Çekmeköy’de hayata geçirilen 216 Koru Çekmeköy’de kalan son 14 daire satışa sunuldu. 1+1 dairelerin fiyatının 156 bin liradan başladığı 216 Koru Çekmeköy’de evlerin sahiplerine yıl sonunda teslim edilmesi planlanıyor. * Halk GYO, turizm sektöründeki ilk yatırımı olan ve 10 yıllığına Dedeman Hotels & Resorts International’a kiralanarak business otel konsepti ile inşa edilen “Dedeman Park Levent” projesi için ‘Haldız İnşaat Otomotiv ve Ticaret Limited Şirketi’ ile anlaştı. Projenin tüm teknik, altyapısal ve mimari süreçleri firma tarafından takip edilecek. Emlak Konut GYO kârını katladı Emlak Konut GYO, 2013’ün ilkyarısında 539 milyon 442 bin TL net kâr elde etti. Geçen yılın aynı dönemde net kârı 102 milyon 735 bin TL seviyesinde olan şirketin, bu yılın ilkyarısındaki hasılatı ise 1 milyar 65 milyon 400 bin TL’yi buldu. Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, hasılat ve kârlılığını artıran şirketin bu yolla yatırımcısına da kazandırdığını söyledi. Hisse başına kazancın Haziran 2012 tarihindeki 0.0004 TL’den Haziran 2013 tarihinde 0.0022 TL seviyesine çıktığını anlatan Kurum, şirket kârının önemli bir kısmının faaliyetlerden geldiğini söyledi. Kurum, “Şirket olarak bir yandan Türkiye’nin sağlıklı kentleşmesine katkıda bulunurken bir yandan da hasılat paylaşımı modeliyle gerçekleştirdiğimiz projelerimiz sayesinde karlılığımızı artırıyoruz” dedi. 17 milyon konutun yüzde 34’ü sigortalı Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de deprem sigortası yaptırma oranları istenilen düzeyin altında kalarak yüzde 34 olarak gerçekleşti. Şu anda İstanbul’da sigortalılık oranı yüzde 45. Türkiye’de deprem sigortası kapsamına girmesi muhtemel 17 milyon konuttan sadece 5 milyon 836 bini bu güvenceye sahip. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, her 3 evden sadece 1’inin sigortalı olduğunu söyledi. Yazıcı, DASK’ın 13 yıldır faaliyette bulunduğunu hatırlatarak “415 depremde hasar ödemesi gerçekleştirdik. Bu süre içinde Van’daki en büyük deprem oldu. Bu deprem bölgelerinde, sigortalılık oranı yüksek olmadığından büyük ödemeler yapamadık. Bugüne kadar ödeme yapılan kişi sayısı 20 bin 570, ödenen rakam da 155 milyon TL. Bunun 121 miyon TL’si Van’da gerçekleştirildi” dedi. Murat Kurum T.C. ANKARA 14. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/69 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara ili, Keçiören ilçe, 5744 Ada No, 1 Parsel No, Kalaba Mahalle/Mevkii, Taşınmaz Ankara ili, Keçiören ilçesi, Kalaba Mah., Beyzade sok., 1 numarada bulunmaktadır. 845,00 m2 üzerine inşa edilmiş arsa üzerine zemin + 3 kat olarak yapı müsadelidir. Ayrıntılı bilgi dosyamızda bulunan bilirkişi raporunda bulunmaktadır. Adresi: Ankara ili, Keçiören ilçesi, Kalaba Mah., Beyzade sok., 1 numara Yüzölçümü: 845 m2 (65 m2) Arsa Payı: 40/1346 İmar Durumu: İmarlı Kıymeti: 65.000,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: İhtiyati Haciz Ankara 16 İcra Md., 2012/14771 1. Satış Günü: 18/09/2013 günü 14.22 14.32 arası 2. Satış Günü: 22/10/2013 günü 14.22 14.32 arası Satış Yeri: Ankara Adliyesi 3 No’lu Mezat Salonu Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve iflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale, bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/69 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 05.08.2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 49453)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle