Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2013 CUMA 8 HABERLER 1512’de Alevileri katletti... Yıl 2013... İstanbul’un kuzeyi ranta açıldı, kentin akciğerleri olan ormanlık geniş bir bölge talan edilecek... Elbet Yavuz Sultan Selim adının verilmesi Alevi yurttaşlarımız arasında tedirginliğe yol açtı. Haklılar! Benim aklıma önce Sivas, Çorum, Kahramanmaraş katliamları geldi. Bir de Yavuz Sultan Selim’in şeyhülislamı olan Müftü El Hamza’nın Alevilere ilişkin şu fetvası: “Bu topluluğun durumu kâfirlerin halinden daha kötüdür. İslamın sultanının onlara ait kasabalardaki bütün insanları öldürüp, mallarını, miraslarını, evlatlarını alma hakkı vardır.” 40 bin Alevi katledildi fetvanın ardından... Bu sayı, katliamda en büyük payı olan İdrisi Bitlisi’nin “Selimname” kitabında dile getirildi. Yaşanan ve yaşayacaklarımız... Katliamlar salt doğayla sınırlı değil! Nice kıyımlar ve katliamlar yaşadık... Silindir gibi geçtiler toplumun üzerinden. Talan edildi tüm yeşil evrenimiz. Kin, nefret ve intikam tohumları filizlendi bu topraklarda. Denizimizi çaldılar, akarsularımızı... Türkiye’de çevre eylemleri giderek yayılıyor, çevreciler tutuklanıyor, gazlanıyor. Gidip bakın Tunceli Ovacık’a, Erzurum’a, Kaçkarlar’a, Göndes’e, Eşme’ye, Erzincan İliç’e... Bergama Kozak Yaylası’na çıkın, çamfıstığı ağaçları nasıl kesildi “çokuluslu altın avcıları” tarafından... Sularımız nasıl zehirlendi siyanürle... Kütahya’ya bakın, Toroslar’a... Vahşi kapitalizm bunun adı! Küreselleşme bir masal... İnanmayın! Ezilen ve ezen karşınızda... Benim yurdum insanı derin bir uykuda... HHH Bir gün uyanacak elbet benim halkım... Uyandıracak birilerini bulursa. Sol kısır çekişmelerle uğraşıyor, yaşananları görmüyor, iç hesaplaşmayla oyalanıyor! Bitmeyen bir kavga... Siz 30 yıldır deyin, ben 40 yıl diyeyim. Ne fark eder? Çözüm sürecinde gözlerin çevrildiği hükümet ‘destek’ sorunu yaşıyor Adım sırası AKP’de ERDEM GÜL TBB Başkanlığı’na seçilen Feyzioğlu ve yönetim kurulu üyeleri, dün Anıtkabir’i ziyaret etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Metin Feyzioğlu: Dini referansa karşıyız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, iktidarın getirdiği alkol yasağını eleştirirken “Laik sistemde dini refarans alarak hareket edilmesini kabul etmeyiz. Hukuk birliğinin yok edilmesiyle bireylerin temel hakları, hukuki güvenceleri ellerinden alınır” dedi. Geçen hafta sonu TBB Başkanlığı’na seçilen Feyzioğlu ve yönetim kurulu üyeleri, dün Anıtkabir’i ziyaret etti. Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakan ve saygı duruşunda bulunan heyet, Anıtkabir Özel Defteri’ne özetle; “Cumhuriyetimizin üniter yapısına kararlılıkla sahip çıkacak, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin yılmaz savunucuları olacağız. Görev belgemiz, Gençliğe Hitabeniz” mesajını yazdı. Feyzioğlu, daha sonra düzenlediği basın toplantısında, hukuk devletinde, hak ve özgürlüklere uygulama alanı açmak amacıyla devlet otoritesinin sınırlandırılması gerektiğini belirterek bunun koşulunun kuvvetler ayrılığı olduğunu vurguladı. Feyzioğlu, “Bugün üniversitelerin sustuğu, demokratik kitle örgütlerinin ve sendikaların susturulmaya çalışıldığı, gazetecilerin zindana atıldığı, masum öğrenci protestolarının şiddetle bastırılmaya çalışıldığı, Taksim Gezi Parkı’nın ele geçirilmesi gereken bir savaş alanına çevrildiği, Cumhuriyet tarihinin en çok avukatının, hatta çağdaş dünya tarihinde görülmemiş sayıda avukatın zindana atıldığı bir süreçten geçiyoruz. Türkiye’de milyonlarca insanın umut bağladığı avukatlar ve barolar susturulmak isteniyor” dedi. Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Feyzioğlu, Danıştay’ın avukatların türbanla duruşmalara girmesine olanak veren kararını eleştirirken “Kararın gerekçesi okunduğunda avukatlık mesleğinin kamu hizmeti niteliğinin inkâr edildiği, adeta bir süpermanket işletmeciliğiyle bir tutulmak istendiği görülmektedir. Bunu anlamamız, kabul etmemiz mümkün değildir” dedi. Alkol kullanım ve satışına yeni sınırlamalar getiren yasaya ilişkin soru üzerine Feyzioğlu, hukukun üstünlüğünü ilgilendiren herhangi bir olay karşısında sessiz kalmalarının mümkün olmadığını vurguladı. Başbakan Erdoğan’ın düzenlemeyle ilgili “dinin gereği” açıklamasına atıf yapan Feyzioğlu, “Bir demokraside, bir hukuk devletinde yaşadığımız iddiasındaysak laik bir devlet düzeninde dini referanslarla hareket edilmesini kabul etmek mümkün değil. Çünkü bir kez dini referanslarla hareket etmeye başlandı mı, hangi dini referansla ve hangi dinin, hangi mezhebin, tarikatın referansıyla hareket edileceği sorunu ortaya çıkar ki bu ülkede hukuk birliğini yok eder” dedi. “Çözüm sürecine ilişkin” bir soruya yanıt verirken gerçek çözümün Türkiye’nin her köşesinde eksiksiz, şartsız ve koşulsuz demokrasinin ve insan haklarının tesis edilmesiyle olacağını belirten Feyzioğlu, şöyle konuştu: “Gerçek çözüm süreci, gazetecilerin özgürlüklerine kavuşturulmasıdır. Milletin temsilcisi milletvekillerinin derhal tahliye edilmesidir. Avukatların savundukları sanıklar nedeniyle zindanlarda çürütülmesine son verilmesidir. Sahte dijital delillerle mahkum edilen askerlerin bir an önce özgürlüklerine kavuşturulmasıdır. Bunu diğerinden ayırt etmem mümkün değil. Ergenekon ve Balyoz davalarında hangi hukuksuzluklar yaşanıyorsa, KCK’de de aynı adil yargılanma hakkı ihlalleri yaşanıyor. Mahkemelerin taraflı ve bağımlı olduğu, demokrasinin fiilen askıya alındığı dönemlerde davaları hukuk kuralları değil, siyasi süreçler yönlendirir. Bu üç davanın yönlendiricisi de siyasettir.” ANKARA PKK’lilerin Türkiye dışına çekilmesiyle girilen çözüm sürecinin ikinci aşamasında AKP’de anketlerde yeterince destek çıkmaması nedeniyle iki kritik erteleme kararı alındı. İkinci aşamada atılacak “siyasi” karar gerektiren anayasalyasal adımlar çekilme sonrasına bırakılırken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çözüm sürecinin en önemli ziyareti olacak Diyarbakır’a gidişi ertelendi. PKK’lilerin 8 Mayıs’ta çekilmeye başlamalarıyla birlikte BDP’den gelen, “çekilmeyle birlikte siyasi adımlar da atılmalı” açıklamalarına karşın, AKP’de çözüm süreci konusunda düğmeye basma konusunda zamanlama sıkıntısı yaşanıyor. Edinilen bilgilere göre, vatandaşlık tanımının yapılacağı yeni anayasa başta olmak üzere, Kürt sorunu odaklı demokratikleşme yasa ve düzenlemelerle ilgili AKP’nin bu aşamada harekete geçmemesi, yaptırılan anket sonuçlarının umut verici olmamasından kaynaklandı. AKP’nin yaptırdığı anketlerde çözüm sürecine destek genel olarak bazı bölgeler dışında yüksek çıkarken, aynı anketlerde AKP ile BDP’nin birlikte yapacakları anayasa ve çözüm süreci yasalarına ise destek çok düşük oranlarda kaldı. Anket sonuçlarının etkisi ilk olarak kendisini yeni anayasa konusunda gösterdi. Bu aşamada BDP ile açık ya da kapalı bir işbirliğiyle yapılacak anayasaya yeterli destek bulunamayacağının görülmesi üzerine TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalış Kuzey Irak’a keşif uçuşu Haber Merkezi TSK’ye ait uçakların, çekilme sürecinin başlamasının ardından ilk kez, Kuzey Irak’a keşif uçuşu gerçekleştirdiği öğrenildi. Bir ay önce keşif yapılan koordinatlarda gerçekleştirilen harekâtın, bölgede oluşan farklılıkların değerlendirilebilmesi amacıyla yapıldığı belirtiliyor. Çekilmeyle birlikte PKK’nin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, yeni bir yapılanma, yeni bir bina, barınak ya da cephaneliğin var olup olmadığı belirlenecek. Toprak Ana Ağlıyor!.. Taksim Gezi Parkı’nda yorgun düşen polisler ağaçların altında dinleniyor... Devlet “ezin geçin” demiş, onlar ezip geçmiş, çadırları yakmış. Çevreciler direniyor, yakılan çadırlarına inat direnmeyi sürdürüyor. Son durağa geldik! Çocukları, aydınları, öğrencileri, emekçileri, gazetecileri, kurulu düzene karşı çıkan, demokrasi ve özgürlük isteyen herkesi ezip geçen devlet, ağaçları toprak anadan söküp alıyor. İnsana, doğaya, ağaca, çiçeğe, kuşa sahip çıkan bireyi ise biber gazıyla püskürtüp “egemen güç benim” diyor. Devlet ezip geçer... Nasıl ezdiğini dün anlatmaya çalıştım... Dağlarını, ovalarını, akarsularını, kıyıları, denizlerini, koylarını, büklerini talan eden, yok pahasına satan egemen güce karşı koymayacaksın! Hele hele sermayeemek çelişkisinden, vahşi kapitalizmden, halkların Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da birbirini boğazlamasından hiç söz etmeyeceksin! Eğer edersen damgalanır, “terörist” yaftasıyla zindanı boylarsın. Hele göz göre göre Taksim’de kurulan çadırları polisler yakarken, işinden olmamak için patronunun buyruğunu yerine getireceksin, görüntüleri yayımlamayacaksın... Ne yapalım ekmek parası... Çünkü senin haberci olarak sendikan falan yok... Kapı önüne bırakılırsın! Sen şunu söyleyeceksin: “Çadırları polis değil eylemciler yaktı!” Bunu yüzün kızarmadan söyle! Halkımız yutar! Sen de kovulmazsın! Nasıl olsa ileri demokrasiye geçtik! Keyfimiz yerinde! Üçüncü köprünün temelini attık, adını Yavuz Sultan Selim koyduk. Şimdilik binlerce ağaç kestik ilk aşamada... Yollara dizdik kütükleri! Cumhuriyet’in dün manşeti neydi: “Katliam köprüsü...” HHH Peki, neden adını Mimar Sinan, Yunus Emre değil de Yavuz Sultan Selim koydular? ma süresi uzatılırken, yeni anayasa yapımının 2014’e de bırakılabileceği görüşleri seslendirilmeye başlandı. Başkanlık sistemine de aynı şekilde destek olmaması ve BDP ile “başkanlık karşılığı anayasa yapılıyor” algılamalarından duyulan kaygı da yeni anayasa sürecinde acele edilmemesi eğilimini güçlendirdi. Anayasanın yanı sıra BDP’den, PKK’lilerin çekilmesine paralel, çözüm sürecini de güçlendirecek yasal ve idari adımların da atılmasını talep eden açıklamalar gelmeye devam ediyor. Ancak AKP, “karşılıklılık” olarak görülmemesi için bu aşamada yasal ve idari adamları beklemeye aldı. AKP’de, “siyasi karar” anlamına gelecek ve büyük çoğunluğu Meclis’ten yasa olarak geçecek bu tür adımların atılması için çözüm sürecine halk desteğinin daha da yükselmesi gerektiği değerlendirmesinden hareket ediliyor. Bunun için ilk olarak PKK’lilerin çekilmesinin tamamlanması, tüm PKK’lilerin Türkiye’den çıkmalarının beklenmesi, bunun ardından adımların atılabileceği görüşleri Meclis tatili de sürece ayarlı öne çıkıyor. AKP’nin Meclis’e yazın mesai yaptırıp yaptırmayacağı da doğrudan çözüm süreciyle bağlantılı duruma geldi. AKP’de, TBMM Başkanı seçiminin yapılacağı haziran sonunun ardından temmuz ayının ilk haftası Meclis’in tatile girmesi, eylül ayında bir ay erken açılıp yeni anayasa ve siyasi adımlar için yoğun mesai yürütülmesi görüşleri seslendiriliyor. AKP’de sürece ilişkin “zamanlama” sıkıntısı, Erdoğan’ın en önemli ziyareti olan Diyarbakır gezisini de etkiledi. PKK’lilerin çekilmesinin başlaması aşamasında Erdoğan’ın mayıs sonunda Diyarbakır’ı ziyareti gündeme geldi. Tarih olarak da Diyarbakır’ın İslam orduları tarafından fethinin yıldönümü olan 28 Mayıs tarihi kulislerde dile getirildi. Ancak daha sonra ziyaret ertelendi. Bu ziyaretin haziranda yapılacağı belirtiliyor. Ancak Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti için çekilmenin sonuçlarının hissedileceği bir zamanlamayı planladığı, bu nedenle ziyanetin daha da gecikebileceği ifade ediliyor. Ziyarete de erteleme K. IRAK ZİYARETİ Baydemir merkezi hükümete yüklendi MAHMUT ORAL İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Laiklik mesajı DİYARBAKIR Kuzey Irak ziyaretini sürdüren Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yi ziyaret etti. Yurtdışı yasağının kaldırılmasının ardından Kuzey Irak’ı ziyaret eden Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Hero Talabani’yi ziyaretinin ardından Molla Mustafa Barzani’nin ve Saddam rejimininde Enfal katliamı sırasında öldürülen Kürtlerin mezarlarıyla Mahmur Kampı’nı ziyaret etti. Baydemir daha sonra Selahattin kentinde Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yi ziyaret etti. Baydemir’e BDP Erbil Temsilcisi Mehmet Ali Aydın ile DTK Erbil Temsilcisi Cemal Coşkun da eşlik etti. Baydemir, yasağın kalkmasıyla birlikte kendisini daha önce telefonla arayan Mahmurlu bir anneye verdiği sözü yerine getirerek Mahmur Kampı’nı ziyaret ettiğini söyledi. Irak hükümetinin sorumluluğunun gereğini yerine getirmediğini, kampta görevli öğretmenlere maaşlarını vermediğini anlattı. Baydemir, Erbil’de gelecek hafta yapılacak konferansın Kürtlerin birliği ve özgürlüğünün altyapısı olduğunu söyledi. Kürdistan TV’ye konuşan Baydemir, “Umudumuz ittifaktır. İttifakla Ortadoğu özgürlüğü yaşayacaktır. Kürt halkının özgür olması durumunda Ortadoğu’ya barış ve demokrasi gelecektir” dedi. [email protected] TBMM BAŞKANVEKİLLİĞİ İÇİN 4 ADAY var Türk’ten ABD’ye: Aktör CHP’de ‘koltuk savaşı’ kızışıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü “kulis faaliyeti” ise TBMM Başrosu) CHP’de haziran sonun kanvekilliği için yürütülüyor. Hada yapılacak grup başkanvekilli len Güldal Mumcu’nun yürüttüği ve TBMM Başkanvekilliği ya ğü bu görevin taliplisinin de olrışı hızlandı. dukça yüksek olması dikkat çekiTBMM Başkanlığı seçimine koşut yor. Mumcu’nun, Kılıçdaroğlu’nun olarak CHP grubunda 25 Haziran’da özellikle başka birini işaret etmegrup başkanvekilliği seçiminin yanı mesi durumunda yeniden bu göreve sıra TBMM Başkanveaday olması bekleniyor. killiği için de adaylar yaAncak Kılıçdaroğlu’nun u CHP’de grup yakın çevresine, “Gruprışacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başkanvekillikleri ta herkese eşit mesafede grupta yapılacak seçimolacağım, adaylar kenve TBMM lere müdahil olmayacagücüne göre yarışBaşkanvekilliği di ğı belirtilirken grup başsın” dediği belirtiliyor. için kulisler Bunun üzerine daha kanvekillerinden Akif önce adaylığını açıkHamzaçebi’yi koruyoğunlaşırken layan Kırklareli Milyacağı, Muharrem Genel Başkan letvekili Mehmet İnce’nin de “kendi güKılıçdaroğlu’nun Kesimoğlu’nun yanı cüyle” gruptan çıkabileceği değerlendirme herhangi bir adayı sıra İzmir Milletvekili si yapılırken asıl yarı işaret etmeyeceği Erdal Aksünger, İstanbul Milletvekili Oktay şın “3. grup başkanvebelirtiliyor. Ekşi’nin de adı Meclis killiği” için olacağına Başkanvekilliği’ne aday dikkat çekiliyor. CHP kulislerinde, Grup Başkanvekili isimler arasında geçiyor. Emine Ülker Tarhan’ın yeniden KP Genç’i istemiyor aday olmayabileceği de konuşuHükümete yönetik sert eleştirleri luyor. Grup başkanvekilliği için, Sinop Milletvekili Engin Altay, nedeniyle, küfürlere maruz kalan Kocaeli Milletvekili Hurşit Gü ve fiili saldırıya da uğrayan Tunceneş, Mersin Milletvekili Ali Rı li Milletvekili Kamer Genç’in de za Öztürk, Manisa Milletvekili TBMM Başkanvekilliği’ne hazırÖzgür Özel ile İstanbul Millet landığı, ancak “AKP vetosu” nevekili Mahmut Tanal yarışacak. deniyle grup tarafından aday gösCHP grubunda bir başka yoğun terilmesinin zor olduğu belirtiliyor. olma ama katkı sun Yurt Haberleri Servisi olmayacağını, Kürtler tatmin olWashington’da temaslarda bulumadan Ortadoğu’ya demokrasinan Mardin bağımsız milletvekinin gelmeyeceğinin fark edilmeli ve Demokratik Toplum Kongsidir” diye konuştu. resi Başkanı Ahmet Türk, ABD Kürt sorununun artık sadece ziyaretinin ardınTürkiye ile sınırlı olmadan Amerika’nın Sedığını, Suriye’deki Kürtsi Türkçe Bölümü’nün lerin baskı altında tusorularını yanıtlatulması, kimliksel, küldı. ABD’nin batürel isteklerinin görış sürecindeki rolüzardı edilmesi halinnün çok önemli oldude huzursuzluğun yarın ğunu belirten Türk, Türkiye’ye de yansıya“Ortadoğu’da etkin bileceğini, Türkiye’derolü olan bir devleki sürecin sekteye uğratin de bir katkı yaması durumunda bunun pabileceğine inanıyo ABD’nin barış Suriye, Irak, İran’a yanruz. Katkı sunmak sürecindeki rolünün sıyacağını söyledi. Hakve çözümün aktörleözgürlükler konusunda ri ayrı şeylerdir. Ben çok önemli olduğunu her ilerici adımı destekce çözümün aktörle savunan Ahmet Türk, leyeceklerini, sistem olari, içerdeki dinamik “Katkı sunmak ve rak başkanlığı destekleler, içerdeki güçler, diklerini anlatan Türk, çözümün aktörleri “Ama başkanlık sisteKürtler ve Türkler olmalı” dedi. ABD’ye ayrı şeylerdir” dedi. mi sadece başkan olacak kişinin yetkileri3. kez geldiğini, Ameni artırıyorsa, biz bunu bir derikalı yetkililerin bu ziyaretlerinmokratik durum olarak değerde kendilerini daha dikkatli dinlelendiremeyiz ve buna destek diğini belirterek “Bu da gerçekveremeyiz” diye konuştu. ten artık Kürt’süz bir Ortadoğu A