18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 17 66. Cannes Film Festivali’nde erotizmle pornografi arasındaki sınır cesaretle sorgulanıyor Şiddetin vahşetine övgü u ‘Yalnız Tanrılar Bağışlar’ın şiddeti kabul edilir kılan soğuk görüntüleri, şiddetin vahşetini yüceltmekten başka bir işe yaramıyor. ‘Adele’in Yaşamı’na ise herkes mutlaka Altın Palmiye’yi alır gözüyle bakıyor. MEHMET BASUTÇU Sahte PSY Cannes’da Kültür Servisi “Gangnam Style” şarkısı ve dansıyla hızlı bir şekilde dünya çapında üne kavuşan Güney Koreli şarkıcı PSY’ı taklit eden bir kişi, Cannes Film Festivali’nde ortaya çıktı. Sahte PSY, yarın son bulacak olan Cannes Film Festivali’ndeki özel galalara ve partilere katılıp ünlü oyuncuları kandırarak fotoğraf çektirdi. Partilere katılan birçok sanatçı da sahte PSY’le fotoğraf çektirerek sosyal medyada paylaştı. Ünlü sanatçıların paylaştığı tweet’ler dikkatini çeken PSY ise “Görünen o ki Cannes’da bir tane daha PSY var. Selam söyleyin” tweet’ini paylaşarak Singapur’da olduğunu belirtti. CANNES Şiddet ve seksi estetik kaygıları ön plana alarak görüntüleyen yönetmenler, erotizmle pornografi arasındaki sınırları cesaretle sorgulamaktalar. Değişik seçkilerde izlenen, biçimsel açıdan ciddi bir dönüşümün belki de kırılma noktasının göstergesi olan bu filmler, özellikle şiddeti yüceltme riski içerdiklerinde, ciddi etik soruları da gündeme getiriyor. Danimarka sinemasının yeni umudu Nicolas Winding Refn (1970) iki yıl önce Cannes’da Mizansen Ödülü kazandığı “Drive” ile göz doldurmuştu. Bu kez, “Yalnız Tanrı Bağışlar” (Only God Forgives) ile gerçek bir mizansen ustası olduğunu, büyüleyici bir estetik bütünlük yarat maktaki hünerini bir basamak daha öteye taşımayı başarıyor. Ancak yaşam soluğundan yoksun, duygularını çelik zırhlar gerisine hapsetmiş karakterlerin kan ve intikam kokan mekanik devinimleri gerisindeki yüzeysel içerik, şiddeti kabul edilir kılan soğuk görüntüler senfonisine dönüşüyor ve o şiddetin vahşetini yüceltmekten başka bir işe yaramıyor. Tam da Fransa’da eşcinsellere evlenme özgürlüğü tanıyan yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından onaylandığı ve bir dizi ‘direnişçi’ gösterilerin sürdüğü günlerde eşcinsel ilişkileri gözünü kırpmadan perdeye taşıyan filmler dikkati çekiyor. Belirli Bir Bakış seçkisinde, eşcinsellerin eş aradıkları çıplaklar plajında birbirlerine nasıl yaklaştıklarını, nasıl seviştikleri, küçük kıskançlıklarını, varoluşçu bunalımlarını polisiye bir öykü içinde anlatan Alain Giraudie, “Göldeki Yabancı”da (L’Inconnu du lac) içtenlikli bir yaklaşımla, estetik kaygılarda boğulmayan yalın bir mizansen sergiliyor. Süssüz bir şiirsellikle çiz diği sağlam karakterlerden oluşan bu insan manzaraları, özellikle eşcinsel olmayan seyirciyi farklı bir seçimin dünyasını tanımaya davet ediyor. Altın Palmiye belli oldu mu? Fransız sinemasının en “Yeni Dalga”cı adlarından Abdellatif Kechiche’in (1960) “Adèle’in Yaşamı”, coşkuyla alkışlanan, herkesin mutlaka Altın Palmiye alacak dediği sıcak tepkilerle karşılanıyor. Tunus kökenli Fransız yönetmenin önceki filmlerinin, özellikle “Le Grain et le mulet”nin 2007’de Venedik’te yarattı ğı heyecanı anımsayınca, tutkulu insan portreleri çizmekte olağanüstü başarılı olan yönetmenin bu kez iki genç kız arasındaki eşcinsel tutkuyu 3 saat boyunca anlatırken Robert Bresson’la François Truffaut karışımı, çok daha ustalıklı bir mizansen imzala mış olmasına şaşırmıyorum. Léa Seydoux ile filme adını veren daha da genç oyuncu Adèle Exarchopoulos’un, inandırıcılığın ötesinde olağanüstü başarılı bulunan yorumlarıyla kadın oyuncu ödülünü paylaşa caklarına da kesin gözüyle bakanlar, filmde 10 dakika süren sıcak sevişme sahnesini Louvre Müzesi’ni gezer gibi izlediklerini söylüyorlar. ‘Adele’in Yaşamı’nın oyuncuları Léa Seydoux ve Adèle Exarchopoulos, yönetmen Abdellatif Kechiche ile. Kültür Servisi Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) sezonun son konserini önceki akşam Lütfi Kırdar UKSS’de Sascha Goetzel yönetiminde verdi. Wagner Tannhäuser Uvertürü ile başlayan konserde ünlü bariton Thomas Hampson, Mahler, Verdi, Massenet, Gounod’un eserlerini seslendirdi. Hampson, konseri dev opera bestecilerinin ardından bis parçası olarak bir Cole Porter bestesi “Begin the Beguine” söyleyerek noktaladı. BİFO sezonu Thomas Hampson ile kapattı Gümüşlük’te edebiyat buluşması Kültür Servisi Gümüşlük Akademisi Vakfı Edebiyatevi, genç yazarlar ve bağımsız eleştirmenleri bir araya getiriyor. İlk olma özelliği taşıyan buluşmanın hedefi, hem edebiyat alanındaki yaratım ve eleştiri süreçlerini farklı perspektiflerden değerlendirmeyi sağlamak hem de yayın dünyasının belli başlı sorunlarını tartışmaya açmak. Dün başlayan ve yarın sona erecek buluşmada katılımcılarca yanıt aranacak sorulardan bazıları şunlar: Bağımsız, özgürlükçü, verimli bir edebiyat ortamı nasıl yaratılır? Edebiyatı besleyen bir eleştiri olanaklı mı? Kitabın metalaştırılması sürecinde yazarın “çoksatar bir kahraman” olarak yeniden inşası ve bunun edebiyata etkisi nelerdir? Edebiyatevi’nde ayrıca ekitap, yabancı fuarlarda temsil sorunu ve yayıncılıkta dağıtım sorunu gibi konular da irdelenecek. Aralarında Irmak Zileli, Oylum Yılmaz ve Pelin Özer’in yer aldığı yazarlarla Bülent Usta, Hande Öğüt gibi eleştirmenlerin de bir araya geleceği Gümüşlük’teki buluşmaya, ayrıca deneyimlerini aktarmak üzere Amy Spangler (anatolialit), Gülenay Börekçi (egoistokur) ve Elif Bereketli (sabitfikir) katılıyor. Çeviker ‘Kıyı’da Kültür Servisi 1961 yılından bu yana Trabzon’da yayınını sürdüren iki aylık kültür sanat dergisi “Kıyı”, MayısHaziran sayısının ‘özel dosya’ bölümünü karikatür tarihçisi, araştırmacı, yazar Turgut Çeviker’e ayırdı. Derginin “Atardamar” adı verilen bölümünün bu sayıdaki editörlüğünü Semih Poroy üstlendi. Çeviker dosyasına yazı ve çizimleriyle Tan Oral, Enis Batur, Semih Gümüş, İrfan Yalçın, Ahmet Say, İzel Rozental, Gültekin Emre, Ohannes Şaşkal, Ali Nesin, Sait Munzur, Eray Özbek, Semih Poroy, gibi isimler katıldılar. Dosyada, Çeviker’in fotoğrafları, yayımladığı, yayın hazırlığına katıldığı kitaplarla ilgili bilgiler ve kendisiyle yapılmış bir söyleşi de yer alıyor. “Kıyı” Ankara ve İstanbul’daMephisto kitabevlerinde bulunabilir. Dönem çalgılarıyla barok EGEMEN BERKÖZ Aura Musicale Budapest topluluğu İstanbul’daydı Birkaç yıldan beri NotreDame de Sion Lisesi (NDS) konser salonunda güzel konserler izliyoruz. 21 Mayıs akşamı da NDS – Mehmet Mestçi (Artisan) işbirliğiyle ülkemize gelen Aura Musicale Budapest topluluğunu dinledik. Dünyanın önde gelen barok orkestralarında çalan, barok çello çalıcısı Balazs Mate’nin öncülüğü ve sanat yönetmenliğinde 1995’te kurulan topluluğun kadrosu, çalınacak izlenceye göre üçle yedi arasında değişiyor. Genç barok çalıcılardan oluşan topluluk İstanbul’a, Mate ile birlikte, iki barok kemancı Laszlo Paulik ve Eva Posvanecz, Güney Afrikalı org ve klavsen çalıcısı Jeremy Joseph ve Alman bas bariton Dominik Wörner’den oluşan 5 kişilik bir kadroyla gelmiş.Topluluğun en önemli özelliği barok dönem çalgılarını kullanması ve yapıtları o dönemde çalındıkları biçemde seslendirmesi. Bas bariton Wörner’in de sesini aynı biçemde kullandığını söylemeye ise sanırım gerek yok. Konserin ilk bölümü Henry Purcell’in iki yapıtıyla başladı. Bestecinin Do Majör Üçlü Sonat’ı ile iki şarkısının ardından Haendel’in Re Majör Dörtlü Konçertosu’nu ve Bach’ın “Amore traditore” adlı kantatını dinledik. İkinci bölüm yine Purcell’in tüm topluluğun seslendirdiği Mi Bemol Majör Üçlü Sonat’ıyla başladı. Wörner’in klavsen–çello eşliğinde söylediği Haendel’in “Spande ancor” kantatının ve Vivaldi’nin Si Bemol Majör Çello Sonatı’nın ardından tüm topluluğun eşliğinde Wörner’den Haendel’in “Apollo ve Defne” kantatından “La terra e liberata” sahnesini dinledik. Barok dönem ruhunu duyumsatan bir konserdi. Salonun sıcaklığına karşın keyifle izledim. Çalgıların akortlarının bozulmaması için klimanın çalıştırılmamasını da elbette anlayışla karşılıyorum. Ancak bir de eleştirim var bu güzel konserin düzenleyicilerine: Konser öncesi tüm dinleyicilere yetecek sayıda bilgilik yoktu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle