18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2013 PAZAR 4 HABERLER Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP liderlerinin çözüm sürecindeki tutumlarını eleştirdi İyi Şeyler Yazalım! Sevgili, Biliyorsun çifte kavrulmuş Galatasaraylıyım. Çifte kavrulmuşluk hem ilkokuldan beri Galatasaray Liseli olmamdan, hem de Cimbom’un maçlarını yarım yüzyıldan fazladır her hafta izlememden kaynaklanıyor. Aslında taraftarlığın mantıki açıklaması olmaz ama ben doğru ya da yanlış, kendime göre öyle bir gerekçe de buldum. Okulumun 12 edebiyat sınıfında, abilerim tarafından kurulmuş olan Galatasaray’ın paylaştığım değerlere de bağlı olduğunu varsayarım. Kimi değerlere bağlı olmak, Galatasaray’a özgü değil, diğer takımlar için de geçerli. Aslında bu değerlere bağlılığın ne kadar gerçek olduğu da çok fark etmiyor, taraftar onu varsaydığı sürece, öyle kabul edilir. Ben de bir gün Galatasaray’ın çok önemsediğim, değerlerden koptuğu veya onlara ters düştüğü takdirde taraftarlığından bile vazgeçeceğimi düşünüyorum. Bu yüzdendir ki, bundan yıllar önce, hayatında fazla kutsalı olmayan birinin, insanın vatanından, eşinden, hatta düşüncelerinden bile vazgeçtiği halde taraftarı olduğu takımı bırakmayacağını ileri süren yazısını okuduğumda çok yadırgamıştım. ??? 1980’li, 90’lı yıllarda da spor sayfalarında futbol kiritikleri yazdığımdan Galatasaray’ın yurt içi ve dışı deplasmanlarını da izledim. Sanırım, ne kadar Galatasaraylı olduğumu, artık daha fazla vurgulamama gerek yok. Yalnız bir tek noktayı daha belirtmekle yetineyim: Galatasaraylılığım, hiçbir zaman Fenerbahçe düşmanlığına dönüşmedi; Kadıköy’de doğmuş, 27 yaşına kadar orada yaşamış biri olarak, biraz Fenerbahçe aşinalığım da var. Bu yüzden Fenerbahçe’nin bizimle aynı kulvarda yarışmadığı zamanlarda kazandığı zaferlere üzülmem, hatta sevinir ve kendilerini içtenlikle de kutlarım. Bunun nedeni, iletişimin ve ilişkilerin bunca geliştiği, girift bir hal aldığı, takımlardaki yerli oyuncu sayısının yabancıların çok altında kaldığı bir dönemde artık anlam taşımayan milliyetçi duygular değil. Uluslararası arenada takımlarımızın herhangi birinin kazancının ülke puanını, dolayısıyla diğerlerini etkilediği olgusu yabana atılamaz. Ama daha da önemlisi, bileşik kaplar kuralı dolayısıyla toplumdaki takımlardan birinin şu ya da bu alandaki başarısının tüm toplumun ortalamasının yukarı çekilmesinde etkili olacağını düşünmemdir. ??? Nitekim öyle de oluyor. Neredeyse yetmiş yıl önceki tahta tribünlü halini bildiğim Fenerbahçe Stadı’nın yenilenmesi, çağın en güzel tesislerinden biri haline gelmesi üzerine, “Fener fark attı, artık Galatasaray bu alanda onu yakalayamaz” denmişti. Ne oldu? Bir süre sonra, Galatasaray Ali Sami Yen Spor Kompleksi Arena ile farkı kapattı, belki de öne geçti. 2000’de Galatasaray, Arsenal karşısında UEFA kupasını kazandığında, birçok sarı kırmızılı taraftar, Fenerbahçe’nin, uluslararası alanda bir daha kendileriyle kıyaslanamayacağını düşünmekteydi, esefle aynı görüşü paylaşan kimi Fenerliler de yok değildi. Oysa bu toplumun bir takımı UEFA kupasını alıp, ülke standartları içine sokmuştu ya, ondan sonra tekrarlanabilirdi. Galatasaray ülkenin düzeyini yükseltmişti, sonra da Fener aynı başarıyı tekrarlardı. Önemli olan toplumsal düzeyin bir kez yükselmesiydi. Nitekim perşembe günü Şükrü Saracoğlu’nda Benfica karşısında çok güzel oyunuyla UEFA finali kapısını aralayan Fener bu gerçeği kanıtladı. Evet henüz şampiyon olmadı ama geliş şekli ve maçlarda yükselen grafiği, büyük zaferin de olası olduğunu gösteriyor. Onun için ben daha şimdiden Fener’i içtenlikle kutluyorum. Kutlarım derken de, unutmayın bu kapıyı biz açmıştık, diye hatırlatmıyorum. Orası zaten malum. Bak görüyorsun Sevgili, insan kendini zorlayınca yazacak iyi şeyler de buluyor. ‘Aynı yolun yolcuları’ ? Çözüm sürecine ilişkin Bahçeli’nin her şeyi bildiğini söylediğini, Kılıçdaroğlu’nun ise hiçbir şey bilmediğini söylediğini belirten Erdoğan, ‘’Bilen bilmeyene anlatsın’’ dedi. İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin CHP ve MHP liderlerini sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, dün Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 22. Olağan Genel Kurulu’nun açılışında konuştu. Çözüm sürecine muhalefetin de dahil olması için kapılarını ardına kadar açtıklarını söyleyen Erdoğan “CHP ve MHP bu işin karşısında olmayı tercih etti. CHP Genel Başkanı ‘hiçbir şey bilmiyoruz, anlamıyoruz’ diyor. Türkiye’de herkesin gördüğünü, anladığını maalesef CHP Genel Başkanı duymuyor, görmüyor anlamıyor” diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti: “MHP Genel Başkanı bu süreci biliyor. Bu sürecin işine gelmediğini de biliyor. Bir zahmet, MHP Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı’na olup biteni anlatsın. Zaten ikisi de aynı yolun Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de ilaçla kısırlaştırma yöntemleri kullanıldı” açıklaması hekimlerin kafasında soru işaretleri oluşturdu. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, Erdoğan’ın daha önce de Kürt bölgesi için benzer bir açıklamada bulunduğunu anımsatarak, “Biz hekimler olarak böyle bir tedavi uygulamadık. Ama Başbakan nerede, kime yönelik kullanıldıysa ayrıntılı olarak açıklaması lazım. İlaç derken ne demek istedi? Çünkü kısırlaştırmanın hap ile olması mümkün değil. Cinsel suçların önlenmesine ilişkin tartışmalarda hadım etmek konusu gündeme gelmişti. O daha başka bir yöntem” açıklamasını yaptı. Pedafoli (sübyancılık) hastaları ve cinsel suçlarda hadımla kısırlaştırmayı ilk olarak geçen yasama döneminde AKP’li milletvekilleri gündeme getirmişti. TTB: Türkiye’de Rakamlar bu yöntem yok Erdoğan’ı MELTEM YILMAZ ALKOLSUÇ İLİŞKİSİ yalanlıyor yolcusu, aynı trenin katarı, tek yumurtanın ikizleri. Bilen bilmeyene anlatsın” dedi. Erdoğan, akil insanlar heyetinin, gittikleri şehirlerde CHP ve İşçi Partililerden oluşan grupların ortamı terörize ederek konuşmacıları susturmaya çalıştığını, MHP’lilerin de bu gösterilere dahil olduğunu anlatarak “İşçi Partisi şu anda sağ eliyle MHP’yi, sol eliyle CHP’yi adeta parmağında oynatıyor” dedi. Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin sempozyumunda al kol konusunda yaptığı açıklamaları tekrarlayan Erdoğan, “Bana dedem milli içki olarak ayranı önerdi. Birileri de votka içecekmiş, bira içecekmiş, varsın o da birasını, votkasını içsin ama biz anayasanın 58. maddesi gereği ne ise devlet olarak, bir Başbakan olarak bunu yapmak zorundayız’’ diye konuştu. Üniversite kampuslarından içki satışını da eleştiren Erdoğan, “Oraya aydınlanmaya gelen genç kafayı bularak evine gidiyor. Ondan sonra eline bilgisayarı alacak, yerde bakıyorsunuz ki döner bıçağıyla beraber oradaki genç arkadaşına saldırıyor, kafa kıyak çünkü” dedi. İlaçla kısırlaştırma Çok çocuk konusundaki tavsiyesini de tekrarlayan Erdoğan, “Bu ülkede malesef ilaçlarla kısırlaştırma süreci başladı. Buna karşı siz bayrak açtığınız zaman hemen laik karşıtı dediler. Ben milletimin çoğalmasını istiyorum” dedi. BAHÇELİ, ERDOĞAN’IN MHP’YE YÖNELİK SÖZLERİNE SERT TEPKİ GÖSTERDİ ‘Başbakan PKK’nin kuyruğunda’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MÜSİAD Genel Kurulu’nda MHP ve CHP’ye yönelik sözlerini sert dille eleştirerek “Partimizi kandan beslenmekle, şehit cenazelerinin gelmesini arzu etmekle utanmaksızın itham eden Başbakan Erdoğan’ın, akan her kandan, toprak olan her şehidimizden, bir uzvunu yitiren her gazimizden sorumlu olduğunu iyi bilmesi gerekmektedir” ifadesini kullandı. Erdoğan’ın, İmralı ile yaptığı pazarlıkların, verdiği tavizlerin sonucunda “kontrolden çıkarak dengeyi kaybettiğini, vicdanını kararttığını” ileri süren Bahçeli “MHP’yi başka parti ya da oluşumlarla yan yana gösterebilecek kadar doğruluktan ve dürüstlükten uzaklaşan Erdoğan, asıl kendisinin PKK’nin stepnesi, yedeği ve kuyruğu olduğunu bir an olsun unutmaması en samimi tavsiyemiz olacaktır.” dedi. Alkol başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye’nin en yetkili ağızları tarafından her geçen gün “suç unsuru” olarak gösterilerek yasaklanma yoluna gidilse de resmi rakamlar alkol tüketimi ile suç oranları arasında herhangi bir ilişki olmadığını ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) “Mevcut gelire göre alkol tüketimi araştırması” ile valilikler yoluyla elde edilen suç oranı verileri karşılaştırıldığında, Türkiye’de en fazla alkol tüketen illerin, “sabıka” sıralamasında yer almadığı ortaya çıkıyor. TÜİK’in son olarak 2010’da yayımladığı istatistik, Türkiye’de alkole ayrılan payı illere göre ortaya koymuştu. Buna göre aylık gelir içinde alkole en büyük payı ayıran iller yüzde 6.4 ile Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan çıkmıştı. Balıkesir ve Çanakkale ikinci sırada; Şanlıurfa ve Diyarbakır ise üçüncü sırada yer bulmuştu. Kayseri, Sivas ve Yozgat’ı, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir takip etmişti. Aynı yıl, Türkiye’deki 81 ilin valilikleri yoluyla elde edilen suç oranı verileri de kamuoyuyla paylaşılmıştı. Buna göre Türkiye’de en çok suç işlenen şehir Çorum olmuştu. İkinci sırayı Ağrı alsa da üçüncü sırada Mardin, dördüncü sırada Şırnak, beşinci sırada Siirt en fazla suç işlenen iller olmuştu. Ancak alkolün adım adım yasaklandığı bugün itibarıyla her iki tablo karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonuç, Türkiye’de en fazla alkol tüketen 10 ilin arasında en çok suç işleyen sıralamasına yalnızca 1 ilin, Ağrı’nın girmesi oldu. Konuyu yorumlayan A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür, trafik suçları dışında, alkolle suç oranları arasında doğrudan bir ilişki olmadığını belirterek “Eğer alkol ile suç arasında bir bağlantı olsaydı bugün AB ülkelerinde suçtan geçilmemesi gerekirdi. Kaldı ki alkolle suç arasında bir ilişki olsaydı bile bunu yasakçı tavırlarla çözmek mümkün değil” dedi. ULUSALCIYENİLİKÇİ GERİLİMİ CHP’de ‘disiplin’ tartışması büyüyor lı açıklamayla “CHP ilkelerini, değerlerini savunmak, bu değerlere ANKARA CHP içindeki “ulu aykırı davranan kişileri sorgulamak salcı” olarak adlandırılan kanat ile ye suç olarak nitelendiriliyor ise ben nilikçiler arasındaki gerginlik, “di bu suçu işlemeye devam edecesiplin restleşmesi”ne gidiyor. Genel ğim” şeklindeki sözlerinin yanı sıra Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrı Tanrıkulu konusundaki görüşlerinkulu’na “CIA ajanı” dediği gerek den geri adım atmaması, yenilikçi kaçesiyle, CHP Grup Disiplin Kurulu’na natta rahatsızlık yarattı. Yılmaz’ın sevk edilen Dilek Akagün Yılmaz’ın açıklamasındaki ifadelerin de disipdisipline sevk kararına tepkisini dile linlik suç olduğunu savunan yenilikgetirdiği açıklamalarınçi kanat, Yılmaz’ın bu sözdan rahatsız olan yeni ? Yenilikçiler, Uşak leri parlamento dışında söylikçiler, 4 Mayıs’ta toplemesi nedeniyle yüksek lanacak Parti Meclisi’ne Milletvekili Yılmaz’ın disiplin kuruluna sevk edilkonuyu taşımaya hazırgrup disiplinine mesi gerektiğini savunuyor. lanıyor. Yılmaz’a dessevkinden tatmin Bu kapsamda yenilikçilerin tek veren ulusalcı ka4 Mayıs’ta toplanacak Parnadın da başta Tanrı olmadı. Ulusalcı kanat ti Meclisi’nde konuyu günkulu olmak üzere yeni ise Yılmaz’a ağır bir deme getirip disiplin istelikçi kanattan bazı isim ceza verilmesi halinde, minde bulunacağı konuler hakkında disiplin isşuluyor. teminde bulunmayı Tanrıkulu, Aygün ve Ulusalcı kanatta yer alan Faik Tunay hakkında Antalya Milletvekili Gürplanladığı öğrenildi. CHP’de özellikle “disiplin istemi”nde kut Acar’ın başkanlığını Kürt sorunu ve yeni ana bulunmayı planlıyor. yaptığı grup disiplin kuyasa konusunda görüş rulunun ne zaman toplaayrılığının cepheleştirnacağı netleşmezken, “gediği iki grup arasındaki tartışmanın çici ihraç” talebiyle disipline sevk CHP PM’ye de yansıması bekleniyor. edilmesine karşın kulislerde en fazYenilikçi kanattan Gülseren la “uyarma” ya da “kınama” veriOnanç’ın Kürt sorunu konusunda leceği beklentisi dile getiriliyor. Anpartiye ait olmayan bir kamuouyu an cak, CHP lideri Kemal Kılıçdaketini açıkladığı ve Kılıçdaroğlu’nun roğlu’nun Meclis’teki 23 Nisan reuyarılarına karşın bir televizyon prog sepsiyonunda “Parti kurallarına ramına katıldığı gerekçesiyle genel uymayan bedelini öder” açıklabaşkan yardımcılığından istifa etme masını dikkate alan ulusalcı milletsinin ardından, Tanrıkulu’na “CIA vekilleri, daha ağır bir ceza çıkmaajanı” dediği gerekçesiyle Uşak Mil sı durumunda, Tanrıkulu’nun yanı sıletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın ra Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygrup disiplin kuruluna sevk edilmesi, gün ve İstanbul Milletvekili Faik Tuiki kanat arasındaki gerginliği daha da nay hakkında da daha önce yaptıkartırdı. Yılmaz’ın grup disiplin kuru ları açıklamalar nedeniyle “disiplin” luna sevkinin ardından, yaptığı yazı isteminde bulunmayı planlıyor. AYŞE SAYIN ARINÇ’TAN BÜYÜKANIT’A AĞIR ELEŞTİRİ: Bu ayıbı yıllar boyu taşıyacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kızılcahamam’da düzenlenen AKP Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı’nda konuştu. Arınç, konuşmasının büyük bölümünü 27 Nisan bildirisine ayırdı. İsim vermeden emekli Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ı eleştiren Arınç, “Kaleme kendisinin aldığını itiraf ettiğine göre sonuçlarına da katlanacaktır. Sonuçları hukuki mi olur, siyasi mi olur, toplumsal mı olur onu bilmem ama bu bildiriyi ben yazdım ve ben koydum diyen insan bu ayıbı yıllar boyu yüzünde taşıyacaktır” dedi. TBMM Başkanlığı döneminde eşinin başörtülü olması dolayısıyla resepsiyona gelmeyenler bulunduğunu anlatan Arınç, “Dünyayı başımıza yıkanların haline geçen 23 Nisan resepsiyonunda baktım. Eşim başörtülü diye resepsiyona gelmeyenler şimdi eşi başörtülü bir Meclis başkanının önünde iki büklüm olup selam veriyorlar” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle