28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2013 PAZAR 10 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada kurşunlayan erkekler sorununu günübirlik haberlerle idare eden medyamızın çoook değerli kimi gazeteleri… …CHP milletvekili Kamer Genç’i, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Bayan Fatma Şahin’e yöneltiği soru ve söylemler nedeniyle, üstelik tek taraflı manşetler ve haberlerle, bir iki gündür ipe çekiyor. Kamer Genç’e yargısız infaz uyguluyorlar. Olaya yataklık eden tartışmada önce ne demiş Kamer Genç ve Genç’in söylediklerini hakaret diye yorumlayarak 100 bin liralık tazminat davası açan bayan bakan Şahin, nasıl karşılık vermiş, ona bakalım. 18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle hazırladığı belgeselde, zaferin kazanılmasında değerli komutanların hizmetlerinden söz ederken Atatürk’ü anmamış. Meclis’in Doğrucu Davut’u sıfatına hak kazanan Kamer Genç; Atatürk ve kurucusu olduğu laik Cumhuriyet konularında, belki genel başkanı Kılıçdaroğlu’ndan da daha ötede. Çok duyarlı. Bayan Fatma Şahin’e sormuş: “Atatürk bu Cumhuriyeti kurmasaydı siz hangi devletin vatandaşı olacaktınız?” Ne var bu soruda? Atatürk olmasaydı, kadını çarşafın karanlığından, dört duvar arasından çıkarmasaydı Fatma Şahin’ler şeriatın kölesi bireyler olmayacaklar mıydı? Ama bu gerçeği değil söylemek; kadını erkeğin tutsağı olmaktan kurtaran Atatürk’ten bir vesile söz etmek, Atatürk’e düşmanlığından uydurma betimlemelerle hemen saldırıya geçen RTE gibi konuşmak, davranmak zorunda olanların cesaret gösterecekleri bir tavır değil! ??? İlk sorunun ardından, bu soruyu tamamlayan, günlerdir fırtınalar yaratan şu soruları yöneltiyor Bakan Şahin’e: “Hangi tarikat mensubu kitlenin bilmem kaçıncı hanımı durumuna düşerdiniz? Atatürk’ün getirdiği nimetleri inkâr etmeyin. (Çanakkale belgeselini kast ederek) Ama Atatürk kelimesini ağzınıza almıyorsunuz. Atatürk kelimesini anmak sizi çok mu rahatsız ediyor?” İlk cümle ile bu cümleleri birlikte değerlendirmek gerekiyor. Atatürk Cumhuriyeti kurmasaydı, kadın, dört eşli kocanın; biri elini yüzünü, diğer biri göbeğini, bir diğeri ayaklarını yıkayan, adamın cinsel arzularını tatmin etmek, çocuk doğurmak için sıra bekleyen dört kadından biri olacaktı. Genel ve gerçek anlamda Genç’in söylemek istediği bu. ??? Fatma Şahin olayındaki madalyonun öteki yüzüne bakalım. Bayan Bakan, Genç’in bu cümleleriyle kendisine hakaret ettiğini öne sürerek tazminat davası açıyor. Pekâlâ, hakkıdır ve de ancak hukuk herkese lazım ise Fatma Şahin’in Meclis’te Genç’e yanıt verirken ve daha sonra gazetecilere söylediklerine göz atalım. TBMM Genel Kurulu’nda: “Ben onu milletvekili olarak da kabul etmiyorum. Bir kadına, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin Aile ve Sosyal Politikalardan sorumlu bir bakanına, seçilmiş bir kadına, bir Anadolu kadınına… …bunu söylemesi.. onun (Genç’in) ne kadar seviyesiz ve ahlaksız olduğunu gösteriyor” diyor. Meclis dışında: Gazeteciye dava açtığını söylerken TV’lerin canlı yayınlarında izledik Kamer Genç’e yine ahlaksız, seviyesiz gibi sözcüklerle söylemediğini bırakmıyor. Ortaya çıkan gerçek sonuca göre Genç, Bakan Bayan’a hakaret etmiş ise, hakarete uğradığını söyleyen Bayan Bakan da Genç’e bulunduğu görevin seviyesini çok aşan ağır hakaretlerde bulunuyor. CHP’deki arkadaşları da bu gerçekleri göz önünde tutarak bakana karşı savunacakları yerde, Kamer Genç’e kınama cezası verilmesine kuliste ortak, genel kurulda sessiz kalıyorlar. ??? Sözünü etmeden geçemeyeceğimiz bir başka olay... RTE, şimdi de bira ilanlarını yasaklayacağını ve milli içkimizin ayran olduğunu ilan etti. Ayranı milli içki diye halka yutturmak için her derde çare bulduğunu söylediği Kuran’a sarılacak yine. Kanıt mı? Ömer Hayyam’ın yüzlerce yıl önce yazdığı dörtlükte: “Benden Muhammet Mustafa’ya saygı selam Deyin ki, hoş görürse, bir şey soracak Hayyam Neden Yüce efendimizin buyruklarında Ekşi ayran helal da güzelim şarap haram?” HABERLER Çokeşlilik krizi Çiçek, Kamer Genç’i Kılıçdaroğlu’na şikâyet etti. Arınç mağduru CHP’li Nazlıaka AKP’lilere ateş püskürdü: ne kişiliğe ne de tarafsız şahsiyete sahip” diyen Genç, ANKARA (Cumhuriyet Bü“Kendisi Tayyip’in gözüne rosu) TBMM Başkanı Cemil Çigirmek için Genel BaşkanıCHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise Çiçek, Aile ve Sosyal Politikalar mız Kılıçdaroğlu’na bana çek’in mektubunu sosyal medyadan öğrendikleriBakanı Fatma Şahin’e “Atatürk ceza versin diye yalvarıyor. ni, henüz Kılıçdaroğlu’na gelen bir yazı olmadığını olmasaydı, hangi tarikat men ifade etti. Çiçek’in Genç’le ilgili girişiminin “bir ilk” Ona yalvaracağına bana olduğunu belirten Hamzaçebi, “ironik” bir dille Çisubunun, bilmem kaçıncı hanıyalvarsın. Belki gidip genel mı olurdunuz?” sözleri nedeniy çek’i eleştirerek, “Sayın Meclis Başkanı’nı öncelikbaşkanımızın elini öperse, le bu tutumu nedeniyle kutlamak (!!!) gerekir” ifale, CHP’li TBMM Başkanvekili ben de onun hatırına, veridesini kullandı. Geçmişte, Genç’e “fiili saldırı”da Güldal Mumcu’nun talebiyle gelen her türlü cezaya razı bulunan AKP’li İdare Amiri Salim Uslu’ya kınama nel kurulda verilen “kınama ceolurum. Ben Çiçek’in cecezası verilmesinin AKP oylarıyla engellendiğini zası”nın ardından bir ilke imza atamaziyülevvelini biliyorum. anımsatan Hamzaçebi, “AKP’liler yapınca sessiz rak, Kamer Genç’i mektupla CHP kalıp sineye çeken bir Meclis Başkanı vardır” dedi. Çocuğunu, gelinini hangi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da Hamzaçebi, bir siyasi parti grubuna mensup milletişlere koyduğunu, Meclis vekili hakkında “gereğini yapın” demenin Meclis şikâyet etti. Genç, Çiçek’in girişiihalelerindeki alım satımBaşkanı’nın yetkisinde olmadığını belirterek, “Bu mini “Meclis Başkanlığı seçimi larda neler olduğunu bilikraldan çok kralcılıktır” görüşünü dile getirdi. yaklaşırken, Erdoğan’ın gözüne yorum. Hem Çiçek, hem de girmek için genel başkanımıza Şahin’le ilgili ciddi şeyler yalvarıyor” sözleriyle tepki gösKamer Genç’i CHP lideri Kemal Kı açıklayacağım” dedi. terirken, geçen yılki bütçe görüşmelerinde lıçdaroğlu’na mektupla şikâyet etti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “vajina bekçiliği” sözleri nedeniyle Mektuba Genç’in Şahin’e yönelik söz ağır sözlü tacizine maruz kalan CHP AnBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın lerini içeren tutanakların yer aldığı kla kara Milletvekili Aylin Nazlıaka ise Baağır sözlü saldırısına maruz kalan CHP sörü de ekleyen Çiçek, Kılıçdaroğlu’ndan kan Şahin ve Çiçek’in tavrını ikiyüzlü bulAnkara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “gereğini yapmasını” isterken, Genç’in duğunu ifade etti. Bülent Arınç’ın doğ“Arınç bana saldırdığında Çiçek de Şa kaba, çirkin, yaralayıcı ifadeler kullan rudan kendi kişiliğini hedef aldığını, hin de hiçbir şey yapmadı, AKP’li mayı alışkanlık haline getirdiği, bu ifa “organ” ifadesini kullanacak kadar da kadın milletvekilleri ise iştahla Arınç’ı deleri kim kullanırsa kullansın “kınan olayı kişiselleştirdiğine dikkat çeken alkışlıyordu. Çiçek’in de Şahin’in de bu ması” gerektiğini belirtti. Nazlıaka, “Kamer Bey ise Cumhuritavrını son derece tutarsız ve ikiyüzlü Kamer Genç ise Cumhuriyet’e yaptı yetin kazanımları olmasaydı, ne olabuluyorum” sözleriyle isyan etti. ğı değerlendirmede Çiçek’i, “yeniden cağını ifade ederken maksadını aşan TBMM Başkanı Çiçek, TBMM Genel Meclis Başkanı seçilmek için Tayyip bir beyanda bulunmuş. Ama bana yaKurulu’nda, Aile ve Sosyal Politikalar Ba Erdoğan’ın gözüne girmeye çalış pılan direkt şahsıma yapılmış bir sözkanı Şahin’e yönelik “Atatürk olma makla” suçladı. “Cemil Çiçek, parla lü saldırıydı. AKP’li kadın milletvesaydı hangi tarikat mensubunun bil mentoda yaptığım konuşamanın an killeri, büyük bir iştahla Arınç’ı almem kaçıncı hanımı olurdunuz” diyen lamını kavrayacak ne kültüre bilgiye, kışladılar” dedi. AYŞE SAYIN GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada Bazen bir asır öncesi daha dün gibi akıldadır. O gün başarılanlar bugün de canlılığını korur. Bazen birkaç yıl öncesi tarihin sayfaları arasında kaybolup gitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş günlerinin kilometre taşları bunun en canlı örneğini oluşturuyor. Ulusal bayramlar ne kadar unutturulmaya, içi boşaltılmaya çalışılırsa çalışılsın, halkın belleğindeki tazeliğini koruyor. İktidarın ilk yıllarında ulusal bayramlara ilişkin söylem şuydu: Efendim bu bayramlar kuru bir devlet töreni olarak kutlanıyor. Halk katılmıyor. Bunu değiştirelim. Buna ilişkin kamuoyu oluşturulunca devlet törenleri adım adım küçültüldü. Ancak bunun yerine halkın katılımını artıracak, bayramın halkla kutlanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmadı. ??? Toplumun duyarlı kesimleri ulusal bayramların adım adım unutturulmaya çalışıldığını görünce, geçen yıl başlayan “çelenk yasağıyla” birlikte daha farklı, daha anlamlı kutlamalar gerçekleştirdiler. Bu tür girişimler zaman zaman tepkisel kalıyor, o an gösterilen refleks uzun ömürlü olmuyor. Ancak bu genelleme ulusal bayramlarımız için geçerli değil. İşte 23 Nisan. TBMM’nin açılışının 93. yılı birkaç dakikalık devlet törenlerine inat Türkiye’nin pek çok yerinde, özü korunarak ama üzerine güncel anlamlar yüklenerek kutlandı. Toplum günlük siyasi tartışmalarla ulusal bayramların unutturulmaya çalışılması arasındaki bağlantıları kurdu. Bu, İzmir Çeşme’den Anıtkabir’e kadar her yerde hissediliyordu. Mademki ulusal bayramları unutturmaya, içini boşaltmaya girişmek siyasal bir amaca dayalı, buna karşı çıkışlar da aynı temeldedir. Bir başka deyimle ulusal bayramlarda gösterilen duruş, aynı zamanda siyasal duruştur. 23 Nisan günü Ankara Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir araya gelen binlerce kişi, milyonlarca insanın söylemek istediklerini haykırmıştır. Bu birliktelik, net bir hedef ortaklığıyla yola çıkılması halinde, 23 Nisan’ın ruhuna yakışan bir Türkiye’nin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Yazının başında vurguladık; toplumun belleğinde zaman kavramı çok farklıdır. Atatürk, 23 Nisan 1920’de Meclis’i açmadan önce, yüreği vatan toprağı için çarpan tüm kesimleri bir araya getirdi. İstanbul’daki Meclis’in aynı duyguları paylaşan üyelerini de aynı çatı altında olmaya çağırdı. Başarı da sağladı. Atatürk’te birleşmek bu anlamda son derece güncel ve 21. yüzyıl değerleriyle örtüşen bir çağrıdır. ??? Geçen yılın toplumsal yükselişine 1 Mayıs ve 19 Mayıs damgasını vurmuştu. Bu yıl da benzer bir iklim var. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine yönelik hassasiyetler için buluşanlar “emek” kavramını da kapsama alanlarına katıyorlar. Emeğin mücadelesiyle yurtseverliğin mücadelesini birleştirmekten çok büyük bir enerji doğar. Dileyelim ve hedefleyelim ki 1 Mayıs’tan 19 Mayıs’a mücadele, umut, coşku dolu günler olsun. Milyonlarca yurtsever yalnız olmadığını hissetsin, birlik olmanın gücünü yaşasın. İktidar da hesabını ona göre yapsın. ‘Kraldan çok kralcı’ Cumhuriyet, Vatan ve Emek Birlikteliği’nden tüm yurttaşlara çağrı 19 Mayıs’ta Tandoğan’a ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği, tüm yurttaşları 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda Tandoğan’a davet etti. 29 Ekim 2012’de kitleleri Ulus Meydanı’na toplayarak Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını örgütleyen Vatan, Cumhuriyet ve Emek Birlikteliği, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda tüm yurttaşları Tandoğan Meydanı’na çağırdı. Birliktelikten yapılan açıklamada, “Devrim karşıtları bugün çabalarını TC Anayasası’nın değişmez maddelerini hiçe sayarak, ‘yeni bir anayasa kurgusu’ etrafında yürütmektedir. Anayasanın devlet yapısına ilişkin hükümlerini ortadan kaldırmak, bölgesel özerklik yaratmak, demokratik çözüm getirmek yerine parçalanmanın önünü açacaktır. Sonuç olarak, vatanımız, Cumhuriyetimiz ve ulusumuzun birliği tehlikededir. Halkımız bu tehlikeyi görmekte ve önleme kararlılığını göstermektedir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Vatanımızı bölecek, ulusumuzu birbirine düşürecek ‘yeni anayasa’ oyununa dur demek, tam bağımsızlık meşalesini yeniden yakmak, Cumhuriyetimize sahip çıkmak, Atamızı anmak ve bayramımızı kutlamak için halkımızı, 19 Mayıs 2013 günü Ankara’da buluşmaya çağırıyoruz” denildi. KOCASAKAL’DAN ERGİN’E TEPKİ: Akillere iki kentte tepki Avukatlar Yurt Haberleri Servisi Kütahya’da çeşitli görüşmeler ve ziyaretlerde bulunan Akil İnsanlar Ege ve Marmara heyetleri Kütahya ile Bandırmada ülkücü ve TGB’lilerin saldırısına uğradı. Kütahya’da MHP İl Teşkilatları ve Ülkü Ocakları İl Başkanlığı’nca düzenlenen yürüyüşe katılan grup, sloganlar atarak Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti’nin kaldığı otelin önüne gelip üyelerle görüşmek istediklerini belirtti. Gruptan bazı kişiler, toplulukla görüşmek isteyen heyet üyesi Avni Özgürel’e saldırmak istedi. Polis Özgürel’i otelin içerisine götürdü. Heyete Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi bir grup da tepki gösterdi. TGB’li gruba araç trafiğine engel oldukları gerekçesiyle polis müdahale etti. Akil İnsanlar Marmara Grubu ise Bandırma’da sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının yapıldığı tesisin önüne gelen Ülkü Ocakları ve TGB üyesi bir grup slogan atarak salona girmek istedi. Polis grubu içeri almayınca kısa süreli arbede yaşandı. Almanya’da da çıkarılıyor mu? İstanbul Haber Servisi Adalet Bakanı Sadullah Ergin, katıldığı bir toplantıda Balyoz davasındaki açıklaması nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılmasına ilişkin soru üzerine dava açılmasına neden olan görüntülerin izlenerek “Almanya’daki bir yargılamada benzer bir uygulama yapılıp yapılamayacağını muhakeme edilmesini” istedi. Aynı toplantıya katılan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, gazetecilere “Acaba Almanya’da, Avrupa’da bir avukat söz hakkını kullanıyor diye ya da söz istiyor diye salondan çıkarılıyor mu?” şeklinde açıklama yaptı. Ergin, Avrupa Ceza Baroları Birliği’nce düzenlenen Ceza Muhakemesinde İnsan Hakları ve Adil Yargılanma Toplantısı’nın açılışına katıldı. Ergin, bir gazetecinin, “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın insan hakları raporunda, Türkiye, özellikle uzun tutukluluk süreleri açısından eleştirildi” sözleri üzerine Türkiye’deki uzun tutukluluk değerlendirmelerinin veriler değil, algılar üzerinden yapıldığını savundu. Ergin, “Şu anda Türkiye, tutuklu oranları açısından AB ortalamasının 2 puan altına inmiştir. Bu açıdan bu eleştirileri haklı bulmadığımı ifade ediyorum” diye konuştu. 1 Mayıs Tertip Komitesi, Başbakan’dan randevu istedi BORNOVA VE GÜNDOĞDU’DA Taksim kararı siyasi İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs Tertip Komitesi, Taksim Meydanı’nda süren inşaata karşın alınacak önlemlerle miting yapmanın fiziki olarak mümkün olduğuna dikkat çekerek bu konuda Türkİş, Hakİş, DİSK, KESK ve TTB genel başkanlarının Başbakan ile görüşmek için randevu talebinde bulunduğunu açıkladı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “İnşaat çalışmaları bir handikap ama kutlamaya engel değil. Yasaklama kararı siyasi” dedi. Tertip Komitesi Taksim Hill Otel’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. DİSK Başkanı Beko, 1 Mayıs sabahına kadar diplomatik anlamda tüm girişimlerde bulunacaklarını söyledi. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de “Hâlâ zaman var. Umarım hükümet inadından vazgeçer” diye seslendi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Kutlamalar bölündü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu’yla Birleşik Kamuİş Sendikası, 1 Mayıs Emek Bayramı’nı, Bornova’da kutlayacaklarını belirttiler. “Ülkemize, Bayrağımıza ve Emeğimize Sahip Çıkıyoruz” temasıyla 1 Mayıs günü saat 14.00’te Bornova Meydanı’nda olacaklarını açıklayan güçbirliği üyeleri, “Toplantımız, emperyalizme ve onun bölgemizdeki kirli oyunlarına karşı duruşun adresi olacaktır” dediler. DİSK, Türkİş, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı İzmir’de, Gündoğdu Alanı’nda kutlayacaklarını açıklamıştı. Birleşik Kamuİş İzmir İl Temsilcisi ve Cumhuriyet Güçbirliği Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Ömer Lütfi Değirmenci ise üyelerinin, aynı gün Bornova’da olacağını bildirdi. ITUC Genel Sekreteri geliyor Taksim’deki 1 Mayıs kutlamalarına katılacağını açıklayan Uluslararası Sendikalar Konfererasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow da Başbakan’a bir mektup göndererek “Mitinge bizzat katılarak uluslararası sendikal hareketin gözünün Türkiye’nin üzerinde olduğunu göstermek istiyorum. Kutlama sırasında polis baskısına tanık olmak beni büyük hayal kırıklığına uğratacaktır” diye seslendi. 1 Mayıs alanı olarak tescillendi. Karara 3 aylık itiraz süresi vardı. Hükümet bu sürede karara itiraz etmedi. Taksim’de miting yapılmasını engellemeye çalışan siyasi ve kamu otoriteleri AİHM kararlarını uygulamayarak suç işliyor” diye konuştu. KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da yürüyüş kollarının önemli bir kısmının Beşiktaş ve Dolmabahçe’den olacağını, Şişli’den bir kortej oluşturulacağını Tarlabaşı için ise değerlendirmelerinin sürdüğünü açıkladı. ‘Tek sıra’ düzenlemesi Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 1 Mayıs İşçi Bayramı’na sayılı günler kala Taksim Meydanı’nda bulunan yollara demir barikatlar yerleştirdi. Polis, barikatlar arasında yurttaşların ancak “tek sıra halinde” yürümelerine izin veren küçük aralar bıraktı. ‘Dava politik’ İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal da soruları yanıtladı. Haklarında açılan ve 17 Mayıs’ta Silivri’de görülecek davanın “politik” olduğunu ifade eden Kocasakal, “Bu mesleği, hukukun üstünlüğünü korumak için bir bedel ödememiz gerekiyorsa, biz bu bedeli ödemeye hazırız. 17 Mayıs’ta yargı bizimle ilgili değil kendisiyle ilgili bir karar verecek” diye konuştu. Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı da, “Taksim, süren usulsüz inşaata rağmen tümmeydanlardan daha büyük. Yetkililer yasaklamak yerine önlem almalı” dedi. Avukat Arzu Becerik ise, “Taksim,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle