18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2013 PAZAR 4 HABERLER ‘Elbette barıştan yanayız’ diyen Kılıçdaroğlu, sürecin işleyişine yönelik kaygıları olduğunu söyledi Kimliğini Kaybeden... Sevgili, Çamlıca Tepesi’ne kondurulacak cami için hafriyat başlamış, tabii Cihangir’den bakınca belli olan bir şey henüz yok. Yakında camii de yükselmeye başlar. Kimileri bu caminin Çamlıca Tepesi’nin siluetini bozacağını söyleyince gülüyorum. Hangi Çamlıca silueti, Çamlıca silueti mi kaldı ortada? Babaannemin Tophane’deki vakıf evinin büyük odasından da şimdi yanmış olan ilkokulumun pencerelerinden ve rıhtımından da Çamlıca göründüğünden, 65 yıldan bu yana belleğime kazılmış olan o siluetin, önce beton ve çelik anten altında ezildiğini, son bir yıldır da gökdelenlerle çizildiğini söyleyebilecek yetkinlikteyim. Kentin ve de ülkenin yeni egemenlerinin de öyle tarihi semtlerin, mekânların siluetine falan aldırdıkları yok zaten, geçmişten kalan bütün anılar ve değerler, akıl almaz bir rant hırsı, emsali görülmemiş bir görgüsüzlük, tüyler ürpertici bir vahşetle yıkılıyor, bozuluyor, siliniyor, yok ediliyor. Mart ayında Paris’teydim. O kente ilk gidişimin üzerinden 49 yıl geçmişti. Tabii ki oradaki yaşam biçimi de ona bağlı olarak kent de değişiyordu. Başka türlüsü olamazdı, olmasını beklemek ve istemek de ahmaklık olurdu. Ama dikkat ettim, yarım yüzyıl önceki mekânlar ve siluet, kimi yeni ilavelerle büyük ölçüde duruyordu. HHH Ya İstanbul?.. Yetmiş yıllık bir İstanbullunun kentin tarihi yarımadasındaki o eşsiz siluet dahil tasallut edilmiş, bir silet, bir mekân, anıları canlandıracak bir anıt, bir meydan, bir park bulması mümkün değil. Zaten arayan da var mı pek de emin değilim ya! Tabii ki, yaşayan bir kent sürekli eskinin arandığı bir arkeolojik kazı alanı değil. Tabii ki, orada yaşam ve onun değişmezi, her şeyin değişirliği egemen olacak. Ama yine de eskinin değerlerini günümüze taşıyarak, anımsatacak binalar, restoranlar, kafeler, sokaklar, ağaçlar, heykeller, dükkânlar, kamu binaları, sinema salonları, tiyatro binaları da olacak. Çağdaş bir kent günlük gereksinimlerimizle birlikte, geçmişimizden kalanları da barındırır ve sunar bize. Çağdaş bir kent barınma gereksinimimize yanıt verir. Çağdaş bir kent ulaşımımızı sağlar. Çağdaş bir kent kültürel ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışır. Çağdaş bir kent sağlıklı yaşamın gereklerine göre oluşur. Çağdaş bir kent aynı zamanda, belleğimize hitap eder, geçmişimizden günümüze uzananlara tanıklık edenleri gözlerimizin önüne serer, korur onları. HHH Bir kenti oluşturan öğelerin en önemlilerinden biri de o kentin sakinleridir. Paris’i o kadar çecikici kılan aynı zamanda Parislilerdir. Kent, kendi kentlilerini oluşturur, kentliler de özlemleri, özenleri, kültürleri, kurallarına, geçmişine, anılarına saygılarıyla kentlerini oluştururlar. Kimi zaman kentlerin bazı önemli günleri kendi sınırlarını aşar, ülkeye taşar o ülkenin anıları hatta, benliğinde unutulmaz bir yer kapar. 11 Eylül 2001 yalnız New Yorkluların değil, tüm Amerikalıların anılarında, kimliklerinde önemli bir yer tutar. Emek Sineması’nı Beyoğlu’nun ortasında bir zamanlar var olan bir sinema salonu olmanın üstüne çıkaranların bu duyarlıklarına, bu bilinçlerine şapka çıkarıyorum. Çünkü bir kentin içindeki anılarımız yalnız bizi bizim kimliğimizi değil, aynı zamanda toplumsal kimliği de oluşturur. Galiba işin can alıcı noktası da burası. Toplum kimliğine ne kadar sahip çıkıyorsa, anılarına, kültürel değerlerine de o kadar sahip çıkacaktır. Bugün tabelalardan TC’nin çıkarılışına sessiz kalanlar yarın aynı şeyin kendi kimlik belgelerinden, sonra benliklerinden çıkarılmasına da tepki vermeyecekler, kendi kimliklerinin kişiliklerinin silinmesi durumuyla karşı karşıya kalacaklardır. Tabii onların kentin, ülkenin ortak anıları karşısında duyarlık göstermeleri beklenemez. Kimliğini kaybeden anısını, belleğini haydi haydi kaybeder. Koşulları bilen yok İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tüm ülkede barışın hâkim olmasını istediklerini belirterek “Aklı başında olan birisi barışa karşı çıkar mı? Çocuklarımızın adını barış, özgür koyduk biz. Neden barışa karşı çıkalım? Ülkede elbette barış olsun” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu önceki akşam Şebinkarahisar CHP ilçe örgütünün düzenlediği ve ev sahipliğini Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in yaptığı “Dayanışma Gecesi”ne katıldı. Geceye CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da aralarında bulunduğu birçok isim katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, son günlerde gündemde olan Türkiye Cumhuriyeti (TC) ibaresinin tabelalardan kaldırılmasıyla ilgili, “Eğer Türkiye Cumhuriyeti adını kullanmaktan kaçınan bir siyasi anlayış varsa ona hesap sormak benim kadar bu ülkede yaşayan herkesin görevidir” dedi. Barış süreciyle ilgili kendilerine “Siz barışa karşı mısınız?” diye sorular geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Aklı başında olan birisi barışa karşı çıkar mı? Çocuklarımızın adını barış, özgür koyduk biz. Neden barışa karşı çıkalım. Ülkede elbette barış olsun” diye konuştu. Barışın ne şekilde getirileceği konusunda bilgi verilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bilen var mı hayır. Milletvekilleri bilmiyor, bakanların bir kısmı bilmiyor. Vatandaş zaten bilmiyor. Akil olan insanlar bilmiyor. O zaman akil olmayan bir insan bulmamaz lazım herhalde bize biraz ipuçu versin diye” ifadelerini kullandı. CHP’nin barışa karşı olduğu yönünde bir kampanya başlatıldığını da sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, “Niye CHP’yi suçluyorsunuz? CHP ülkenin birliği ve bütünlüğü, üniter yapısı, barışı ve huzuru için hiçbir zaman hiçbir ortamda farklı bir düşünceye sahip olmamıştır” diye konuştu. CHP’ye karşı kampanya Bahçeli, İzmir mitinginde, iktidarı sert sözlerle eleştirirken İmralı görüşmelerini değerlendirdi ‘Milleti kandırmaya çalışıyorlar’ u MHP lideri Bahçeli, İzmir Bayrak mitinginin yapıldığı Gündoğan Meydanı’ndaki kürsüye çıkarkan kalabalık “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı attı. OZAN YAYMAN / MAHMUT LICALI Miting alanı tamamen dolarken kalabalık alana açılan ara yollara da taştı. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) ‘Ne çektin be Tayyip’ l Vatandaşların, “T.C.” yazılı şapkaların mitinge katılmaları dikkat çekti. l Çok sayıda kadının da katılması dikkat çekti. Kadınlara miting alanının önünde yer ayrıldı. l Bursa’da atılan ve tartışmalara neden olan “Vur de vuralım öl de ölelim” sloganını yine atıldı. l Başbakan Erdoğan’ın Pinokyo gibi çizildiği karikatür üzerinde “Ne çektin be Tayyip! Apo’yla yaptığın pazarlığı gizlemek için didindin durdun be yavrum. E ne yapacaktın, yalanlayacaktın tabii mecbur... Görüşen şerefsizdir de dedin. Şimdi şerefsiz kim oldu be çocuğum? Sonunda Pinokyo oldun tabii yazık... Ne çektin be!” yazılı pankart dikkat çekti. İZMİR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP’nin iktidarda olduğu dönemle ilgili araştırma komisyonu kurulacağını açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “İktidara gelmeden önce banka batıranlarla Bozüyük’te ne görüştüğünü, hükümet yıllarında dünürlere, yandaşlara kamu bankalarını nasıl peşkeş çektiğini itiraf et” diye seslendi. Bahçeli’nın konuşmasının satır başları şöyle: Ayağını denk almalıdır: (Bahçeli’nin Türk tarihinin önemli kişilerini sayarak “Nerede?” sorusuna alandakilerin “Burada” diye yanıt vermesi üzerine) BOP eşbaşkanı bu sese kulak vermelidir. Bu milli çığlığı duymalıdır. Bu milli iradeden korkmalı ve ayağını denk, aklını da başına almalıdır. İşbirlikçiler, hainler, yersiz ve yurtsuzlar bu sesten irkilmelidir. PKK elçileri, yarım aydınlar, terör işportacıları, kan baronları, silah meraklıları, ölüm tacirleri, çözüm ve barış fitnesini ağızlarına dolayan ahlaksızlar bu sesten kendilerine lazım gelen payı çıkarmalıdır. 63’lükler acilen vazgeçmeli: 63 aklı karışık bu sesten ürkmelidir. Bu 63’lükler nifak dağıtımından, PKK sözcülüğünden acilen vazgeçmelidir. Bayrağı lekeleyen şerefsizler: Bu ses kendisinin, himaye ettiği teröristlerin, ruhunu teslim ettiği İmralı canisinin kâbusudur. Bayrağı lekelemeye çalışan şerefsizler, milleti bölmeye çabalayan utanmazlar, vatanı ayırmaya yeltenen aşağılık yüzler bu sesle yerin dibine batmalıdır ve inşallah da batacaktır. Sizin sesiniz, Cumhuriyetin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir “Çılgın Türkler” kuşağının meydan okuyuşudur. Bunların hepsi yalan: Neymiş efendim, analar ağlamayacakmış, kan duracakmış, ülke huzur ve istikrar kazanacakmış, Türkiye güçlenecekmiş ve ekonomik olarak sıçrayacakmış. Bunların hepsi yalandır, al datmadır, hayaldir ve asılsızdır. AKP hükümeti, bu iddiaları İmralı canisine ve PKK’ye boyun eğmenin bahaneleri olarak kullanmaktadır. Başbakan’a göre bayrak tahriktir: Başbakan ve İmralı canisinin içinde bulunduğu şirk ve günah cephesine göre; Türklük, bölücü ve ırkçıdır. Türk olmak ayıp ve sakıncalıdır. Bayrak tahriktir. Milli bayramların inkârı sivilleşmedir. Ne mutlu Türk’üm diyene seslenişi şeytanın icadıdır. Türkiye Cumhuriyeti ibaresi her yerden sökülürse sorunlar bitecektir. Anketler asıl maksadı gizliyor: AKP’ye yardım ve yataklık yapan yandaş anket kuruluşları, asıl maksadı gizlemeden doğrudan soru sormuş olsalardı, mesela “İmralı canisiyle görümelere ne diyorsunuz?” deselerdi biliniz ki milletimizin bu rezil süreci tamamıyla reddettiği ortaya çıkacaktı. Bunun için Türk milleti kandırılmaktadır. Fezlekeyle gömlek değiştireceğimizi sandı: Zimmet ve kalpazanlıktan sicil almış birisi, geçmişteki hükümet yıllarımızla ilgili bizden hesap sormaya çalışmaktadır. Herhalde bizim korkacağımızı zannetmektedir. Banka batıranlarla Bözüyük’te ne görüş tün: Başbakan, sen yalanı, dolanı bırak da PKK’ye nasıl teslim olduğunu, bölücülüğün ağına nasıl düştüğünü ve canilere neleri vaat ettiğini açıkla? Kayıktan gemi filosuna ulaşmanın sırrını ve talihini gel de bu meydanda izah et. İktidara gelmeden önce banka batıranlarla Bozüyük’te ne görüştüğünü, hükümet yıllarında dünürlere, yandaşlara kamu bankalarını nasıl peşkeş çektiğini itiraf et. Öger’lere, Ofer’lere, Arap şeyhlerine, mısırcılara, yumurtacılara, doğalgazcılara, arazi mafyalarına, ihalecilere millet hazinesini nasıl yağma ettirdiğini onurluysan ifade et. SEMPOZYUMLA DESTEK Selek’in müebbetine alışmayacağız İstanbul Haber Servisi Mısır Çarşısı davasında 3 kez beraat etmesine karşın Yargıtay’ın bozma kararı ile müebbet hapse mahkum edilen sosyolog Pınar Selek ile dayanışma için “Hâlâ Tanığız” platformu tarafından “Pınar Selek’in müebbetine alışmayacağız” söylemiyle uluslararası bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma katılan Strasbourg Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Francis Kern, “Bir hükümetin araştırma özgürlüğünü kısıtlaması ülke geleceğini önemli bir riske atması demektir” diye konuştu. Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu’dan Prof. Dr. Neşe Özgen, Türkiye’de 850 kadar öğrencinin hapiste, kötü şartlar altında olduğunu belirterek “Yani yeni Pınar’lar geliyor” dedi. ‘Üniter yapının pazarlığı olmadı’ NEVŞEHİR AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecinde hiçbir şekilde Türkiye’nin üniter yapısının pazarlık konusu yapılmadığını söyledi. Çelik, AKP Genel Merkezi Teşkilat Başkanlığı tarafından Nevşehir ve Kırşehir il örgütlerinin yönetim kademesindeki yöneticilerinin Kozaklı ilçesinde düzenlenen hizmet içi eğitim proğramına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin birtakım güçleri rahatsız ettiğini belirten Çelik, özellikle muhalefetin bu süreçte “Neler verildiği” şeklinde bir kara propagandanın yürütüğünü ifade ederek “Açık yürekliliğim ile ifade etmek istiyorum ki bu görüşmelerde ülkemizin üniter yapısı hiçbir şekilde, hiçbir kişi ile pazarlık konusu yapılmamıştır” dedi. Yazarımız Oktay Akbal 90. doğum gününü, aralarında gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun’un da katıldığı törenle, Muğla’nın Akyaka beldesindeki Yücelen Otel’de kutladı. Törende Akbal’ın eşi Ayla Akbal’la birlikte 60’a yakın dostu yer aldı. Dostlarına teşekkür eden Akbal yaptığı konuşmada, “Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum Oktay Akbal 90 ya şın da yeni ama bu güzel yurdumuza sahip çıkalım. Mutlu yarınları yaratmak savaşımında önde olalım. Önümüze dikilen engelleri de olanca gücümüzle yıkalım” dedi. Türk Devrimi’nin Yayınevi www.kaynakyayinlari.com 0212 252 21 5699
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle