28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP lideri Kılıçdaroğlu, Silivri’deki yargılamaları eleştirdi: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin İmralı müzakereleri çerçevesinde Meclis’e verdiği “çözüm sürecini değerlendirme komisyonu” kurulmasına destek vermelerinin söz konusu olmadığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: TBMM örgüte muhatap ediliyor: Önümüze şimdi bir önerge getirdiler. Olay ilk ortaya çıktığında Sayın Başbakan, “Bu işin muhatabı hükümettir” demişti. Sayın Cemil Çiçek de “Bunun TBMM’de görüşülmesi, Meclis’in sürece dahil edilmesi doğru bir yaklaşım değil” dedi. Önergeden bir cümle okuyorum; “TBMM’nin süreçle sağlıklı şekilde irtibatı kurulabilecek” diyor. Bizim tarihimizde ilk kez TBMM bir terör örgütüyle muhatap kılınmak isteniyor. Bu hukukun, sağlıklı çalışan bir demokrasinin kaldırabileceği bir şey değildir. Zorla sokmak istiyorlar: Son günlerde bir şey var, moda “CHP neden konuşmuyor?” Aslında söylenmek istenen “CHP bizim duymak istediklerimizi niye söylemiyor?” Sizin duymak istediklerinizi değil, bu ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa biz ancak onu söyleriz, onun arkasında dururuz. “CHP sürece niye destek vermiyor?” Sürecin ne olduğunu bilen var mı? Bir kitap düşünün; kitabın üzerinde “İmralı Süreci” yazıyor, üstü çizilmiş, arkasından “çözüm süreci”, üstü çizilmiş, sonra “barış süreci”. Kitabın yazarına bakıyorsunuz; Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan, kaleme alanlar. Kitabı önünüze koyuyorlar, “Kitap hakkında yorum yap” diyorlar. Bir okuyayım diyorsunuz, “Ha ‘ŞİKÂYET ETTİ, 15 DAKİKA SONRA SAVCI HAREKETE GEÇTİ’ “CHP milletvekillerini suçluyor, “Oraya niye gittiler” diyor. Yasak mı getireceksin, senin gücün yetmez. Milletvekilleri gidecek oraya, duruşmayı da izleyecekler. “Yargı gereğini yapacaktır” diyor. 15 dakika sonra savcı harekete geçiyor, şu bağımsız yargıya bakın siz. Neymiş milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıracaklarmış. Biz CHP olarak hiçbir zaman dokunulmazlıkların arkasına saklanmadık. Senin dokunulmazlığın sende kalsın. Bizim dokunulmazlarımızı kaldırmazsan namertsin!” yır okumayacaksın.” Çözüm önerilerini geçmişte kamuoyuyla paylaşan tek parti biziz. Zorla bize “gelin siz de bu işin içine girin” ama çözüm önerini açıklamıyorsun. Fatura 76 milyona: Sorun, milyonlarca yurttaşın umuduyla oynamaktır. Eğer bu sürecin sonunda bir başarısızlık çıkarsa bunun faturasını 76 milyon yurttaş ödeyecektir. Büyük öfkeler, büyük hayal kırıklıkları sonunda çıkar. Bu Türkiye’ye yapılacak en büyük ihanettir. Aklını kiraya veren akil olmaz: Erdoğan, 63 kişilik akil insanlar komisyonunda isimleri partisinin milletvekillerini belirler gibi seçti. Akil insanlar ne yapacak? Memlekete gidecekler, ağırlanacaklar. Bu ülkede barışa ihtiyaç var diyecekler herkes haklısınız diyecek. Konuyu, çözümü bilmiyorsun ne anlatacaksın? Gidecekler PKK Türkiye’yi terk etsin, nasıl terk etsin? Silahlı mı silahsız mı? Böyle bir ikna metodu mu var? Bunların görevi akil insanlar reklam bölümü. Bunu yapacaklar. Kendine akil insan deyip siyasi iktidarın propagandasını yapan adamdan akil adam olmaz. Aklını kiraya ve Kılıçdaroğlu, CHP’ye katılan Yalova Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ’a parti rozetini taktı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) renden akil adam olmaz. Aşk mektubu mu?: Erdoğan pazarlık yok diyor. Bu mektuplar aşk mektubu değil herhalde. Pazarlık yapmamış. Oslo’da görüşen kimdi? Ne pazarlık yaptığı belli. Canlı yayında eyaletlerden, federasyondan söz ediyor. Çiçek’e, metni oku önerisi: Adı araştırma önergesi, metni oku Sayın Cemil Çiçek, önce metni oku. TBMM’nin başkanı olarak bu süreçte TBMM’nin irtibatının kurulmasını doğru buluyor musun, bulmuyor musun, bu da benim sana bir sorum. Çık milletin önünde söyle bakalım. Böyle bir şeyi bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Doğru da bulmuyoruz böyle bir şeyi. Hangi çağda yaşıyoruz: Hukuk eğitimi alan hiçbir kişi Silivri’de sağlıklı bir yargılama yapıldığını kabul etmiyor. Türkiye’nin her tarafından insanlar duruşmayı izlemeye gidiyorlar. İnancı ne olursa olsun hiçbir kişi orada sağlıklı bir yargılama olduğunu kabul etmiyor. Anayasaya göre duruşmalar aleni mi, aleni. O duruşmayı izlemek için Türkiye’nin her tarafından yurttaşlar gitmişler. Sen misin gelen, bu doğru değil. Biber gazı, cop, o soğukta su, hangi çağda yaşıyoruz. Türkiye’yi dünyaya rezil ettiniz. İŞARET Erdoğan’dan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Silivri’deki Ergenekon davası sırasında yaşanan protestoları, “Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez bağımsız yargı, duruşma sırasında saldırıya uğramıştır” diye değerlendirdi ve yargıyı CHP’ye karşı harekete geçmeye çağırdı. Erdoğan, partisinin grup toplantısında şunları söyledi: CHP marjinal örgütlerin peşinde: CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takılıp Silivri’de mahkemenin önünü savaş alanına çevirmeye çalıştı. Nerede marjinal, karanlık örgüt varsa CHP onun arkasına takılıyor. Malum milletvekilleri, salon içerisinde oturmaları gereken yerde değil, kendileriyle ilgisi, alakası olmayan, avukatların oturduğu yere oturmak gibi bir şeye cüret etmeye kalktılar. Düşünebiliyor musunuz, bunlar milletvekili. Bu nasıl milletvekilliği? Yargı da biz de gereğini yapacağız: Anayasanın, TCK’nin amir hükümleri ortadadır. Öyle zannediyorum ki bu konuda da yargı zaten gereğini yapacaktır. Bize de ne düşüyorsa, ondan sonra biz de gereğini yaparız. Çünkü bunlar aynı şeyleri parlamentonun içinde de yapıyor. Bunlar için yasama, yürütme, yargı bu ülkede böyle bir şey zaten, söz konusu değil. Her yerde bakıyorsunuz aynı güç, değişmiyor. Bu saldırı bir ilk: Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez bağımsız yargı, duruşma sırasında saldırıya uğramıştır. Danıştay saldırısıyla yüksek yargıya saldıranların yargılandığı bir mahkeme, bu sefer de CHP’liler tarafından saldırıya maruz kalmıştır. Bağımsız yargıya yönelik bu saldırıyı şiddetle kınadığımızı burada ifade ediyorum. Güvenlik güçlerimiz, yargının rahat çalışabilmesi, bağımsız, tarafsız şekilde tecelli edebilmesi için her tür tedbiri almaya devam edecektir. Çözüm sürecine karşı çıkan, yargıya saldıran bu CHP’yi tarih mutlaka kayıtları altında yargılamaya devam edecektir. 63 kişinin cesareti: O 63 ismin bir masa etrafında toplanması, aynı karede fotoğraf vermesi bile tek başına, başlı ba ‘Yargı zaten gereğini yapacaktır. Biz de yapacağız’ Bozdağ’dan eşkıyalık suçlaması A dalet Bakanı Sadullah Ergin, Silivri’de yaşananları, “zorbalık” diye niteleyerek CHP’yi “esefle” kınadı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise “Hiç kimse mahkemeleri basmaya, Türkiye’nin hukuk düzenini sabote etmeye kalkmamalıdır. Bu eşkıyalık olur, buna kimse müsaade etmez. Herkes hukuka uyacak. Türkiye’de 76 milyon insan var. Bunların içinde oradakiler gibi düşünmeyen milyonlarca insan var” dedi. CHP’de Ergenekon kavgası AYŞE SAYIN ANKARA CHP’nin basına kapalı grup toplantısında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile “ulusalcı” olarak adlandırılan grup arasında yaşanan tartışmada kavganın eşiğinden dönüldü. CHP’nin basına kapalı grup toplantısında söz alan Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Sezgin Tanrıkulu’nun Ergenekon’dan yargılananları “çete üyesi” olarak nitelendirip davanın desteklenmesi yönündeki sözlerini içeren 2008’de verdiği bir röportajdaki sözlerini okudu. Tanrıkulu’nun Ergenekon davasının “müdahili” olduğuna dikkat çeken Kulkuloğlu, “Bu tertibin başındaki isim. ABD’nin planlarının uygulayıcısı” görüşünü savundu. 40 milletvekiliyle Silivri’ye gittiklerini anımsatan Kulkuloğlu, “Ergenekon’un müdahili parti yöneticimiz. O halde biz Haberal’ı, Balbay’ı neden vekil yaptık?” diye konuştu. Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da “Milletvekili arkadaşlarımız destek için Silivri’ye gidiyorlar. Orada haksızlığa uğrayanlara destek olmak için çaba gösteriyorlar ama Genel Başkan Yardımcısı arkadaşımız davayla ilgili farklı sözler söylüyor” dedi. Kendini savunmak üzere kürsüye çıkan Sezgin Tanrıkulu ise 10 Ekim 2008’de Ergenekon davasının ilk duruşmasına katıldığını anımsatarak “O zaman Diyarbakır Barosu başkanıydım. Fırat’ın ötesindeki faili meçhuller araştırılması amacıyla müdahil olduk. Bugünkü Ergenekon denen yapı ile ilk dönem bir değildir. Davada Veli Küçük, Levent Ersöz vardı. Müdahillik başvurumuz kabul edilmedi. O günkü duruşumuzun yine arkasındayım. CHP’nin üyesi olmaktan da her zaman gurur duydum.” Balbay, Haberal ve Sinan Aygün’ün Ergenekon değil, kişisel yetenekleri nedeniyle aday yapıldığını ve kimsenin de sorgulayamayacağını belirten Tanrıkulu, kendisinin şimdiye kadar gizli işler yapmadığını ifade etti. Tanrıkulu’nun kürsüde konuştuğu sırada Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Dün CHP’ye gelip bugün CHP’yi yönetmeye kalkıyorsunuz. Partiyi siz mi yönetiyorsunuz” diye bağırarak Tanrıkulu’nun üstüne yürümeye çalıştı. Ortamın gerginleşeceği anlaşılınca kapalı oturuma hemen son verildi. Kulkuloğlu, Yılmaz ve Gürkut Acar, yeni anayasa çalışmalarına değinerek CHP’nin mevcut anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesinde değişiklik yapılmasına izin vermemesi gerektiğini ifade etti. İlk 3 madde şına son derece olumlu, umut verici, birleştirici bir hadisedir. Ne Devlet Bahçeli’nin ne de onun muavini Kemal Kılıçdaroğlu’nun o 63 ismin aklını, samimiyetini, içtenliğini sorgulayacak kalitesi de birikimi de kalibresi de yoktur. Tam tersine 63 kişide var olan yürek, cesaret ne Devlet Bahçeli’de ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nda mevcut değildir. Bahçeli emekli olsun: Tabii bu süreçte bakıyorum Bahçeli, son derece öfkeli, son derece gergin. Ve belki de terör biteceği için olsa gerek son derece mutsuz. Allah korusun, bu hararetle, bu gerilimle kayışın kopması, contaların yanması, motorun su kaynatması durumunda ciddi şekilde üzülürüz. Siyasette ortaya zaten hiçbir başarı koyamadı, daha fazla gerilmeden daha fazla hararet yapmadan emekliye ayrılmasını kendisine samimiyetle tavsiye ediyoruz. Biz, Bahçeli’yi, gerçekten edepten, adaptan yoksun; bugüne kadar ciddiye almadık. Bundan sonra da ciddiye almak niyetinde değilim. Susuyorsak sabrımızdan: Susuyorsak, ciddiye almadığımızdan susuyoruz, susuyorsak sabrımızdan susuyoruz. Ama sabrımızın da bir sınırı var. ‘Vur de vuralım, öl de ölelim’ diyenlere ‘Onun da zamanı gelecek’ diyen bir genel başkanın ne bize, ne kendi tabanına, ne ülkücü gençlere söyleyecek tek bir sözü vardır. Edep yahu! CHP’Lİ MUHARREM İNCE ‘Silivri’den öte mapushane yok’ Haber Merkezi CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, hakkında soruşturma başlatılmasına sert tepki gösterdi. Dokunulmazlıklarının kaldırılmasından çekinmediklerini vurgulayan İnce, “Vız gelir tırıs gider. Ölümden öte köy, Silivri’den öte mapushane yok. Onlardan mı korkacağız. Söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu. İstanbul Milletvekili Nur Serter, asıl suç işleyenlerin, kendilerini mazur göstermek için mağdur durumda olanları suçlamalarının ilk defa karşı karşıya kaldıkları bir durum olmadığını kaydetti ve “İktidar fırsat kollamaktadır CHP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırıp onları da gözaltına almak için. İşte bu fırsatı böyle yapay gerekçelerle yaratma çabasıdır bu” ifadelerini kullandı. Barikatın üzerine çıkarak göstericileri yönlendirildiği iddia edilen CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz de suçlamalara tepki göstererek “Benim grubu yönlendirip barikatları yıktırdığım iddiası tamamen yalan, düzmecedir. O aşamada, zaten barikatlar yıkılmıştı. Ben araya sıkışan insanların, güvenli bölgeye geçmesi için orada bir yol arıyorum” dedi. “Vatandaşa karşı uygulanan şiddet, baskı, orantısız gücün, daha vahim olaylara yol açmasını önlediklerini” kaydeden Özgündüz, vatandaşı teskin ettiğini, bunların kamera kayıtlarında da bulunduğunu ifade etti. Silivri Cumhuriyet Savcılığı, tahrikle suçladı TGB: Polisin provokasyonu vardı ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri, Silivri’de yaşananları protesto etti. Genel Başkan Çağdaş Cengiz, “Uygulanan devlet terörüdür. 250300 gaz bombası atıldı. Özellikle polisin kışkırtmasına, provokasyonuna tanık olduk. İşin olumsuz tarafı budur” dedi. CHP’li vekillere soruşturma İstanbul Haber Servisi Silivri Cumhuriyet Savcılığı, önceki gün Ergenekon davasında iddia makamının esas hakkındaki mütalaasını vermesinden sonraki ilk duruşmasını izlemek üzere Silivri’ye giden CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP milletvekilleri Ali Özgündüz, Nur Serter ve Mahmut Tanal’ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri hakkında “Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs”, “Suç işlemeye tahrik” ve “Halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe kışkırtmak” iddiasıyla soruşturma başlattı. CHP’li 40’ı aşkın milletvekili, Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nin bitişiğindeki duruşma salonuna gitmeye çalışan ve önleri demir bariyerler, jandarmanın tazyikli su ve gazlı müdahalesi ile kesilen binlerce kişiye destek olmaya çalışmıştı. Silivri Cumhuriyet Savcılığı, bariyerlerin yıkıldığı ve jandarmanın Raci Tetik’in ifadesi alındı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 12 Eylül dönemindeki işkencelerle ilgili soruşturması kapsamında dönemin Mamak Askeri Cezaevi Müdürü emekli Albay Raci Tetik, İstanbul’da ifade verdi. 12 Eylül darbesine ilişkin Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında hazırlanan iddianamede, “Tetik’in, Mamak Askeri Cezaevi’ndeki işkencenin emirlerini verdiği” belirtiliyordu. su ve gazla müdahale ettiği olaylara ilişkin İşçi Partisi (İP) yöneticileri, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) yöneticileri ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yöneticileri hakkında da soruşturma açtı. Savcılık soruşturmayı, sivil toplum kuruluşları yöneticileri hakkında “Görevli memura etkin direnme”, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek ve yönetmek”, “Halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe kışkırtmak”, “Suç işlemeye tahrik”, “Yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs”, “Mahkeme heyetine hakaret”, “Mahkeme heyetine tehdit”, “Kamu malına zarar vermek” gibi suçlamalarıyla yürütüyor. Silivri Savcılığı, Ergenekon davasında esas hakkında mütalaanın açıklanacağı beklentisi üzerine 13 Aralık 2012 tarihindeki olaylara ilişkin de soruşturmasını sürdürdüyor. ‘Keneral’ yazan astsubaya hapis ? AĞRI (AA) Eleşkirt ilçesinde görev yapan Astsubay M.A.B. Twitter’da mesajında ‘General’ yerine ‘Keneral’ yazdığı iddiasıyla Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından tutuklandı. M.A.B’nin avukatı Mehmet Ali Gültekin, “Dürümcü” koduyla açılan hesabın müvekkiline ait olmadığını savundu. İki ilin milletvekili sayısı değişti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanlığı, nüfus sayımı sonuçlarına göre illerin çıkarabileceği milletvekili sayısını belirledi. Buna göre, Edirne’nin milletvekili sayısı 3’e düşerken büyükşehir olan Ordu’nun milletvekili sayısı 6’ya yükseldi. 3 bölgeye ayrılan İstanbul 87, 2’şer bölgeye ayrılan Ankara 32 ve İzmir 26 milletvekili çıkaracak. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Rezil ettiniz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle