22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2013 PAZAR ‘Seçilmiş krallık’ TBB, başkanlık sistemi modelinin olağanüstü yetkilerle donatılmış olduğunu vurguladı. Yüksek yargı düzenlemesine ise ‘hiçbir demokratik ülkede yok’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği’nce (TBB), “yüksek yargının tek çatı altında toplanması” önerisiyle ilgili, “Modelin dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde mevcut olmadığı, AKP’nin ‘ileri demokrasiye geçiş’, ‘yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına devrim’ olarak sunduğu modelin çok gerisinde olduğu” değerlendirmesinde bulunuldu. TBB ayrıca, getirilmesi düşünülen “başkanlık sistemi” modelinin özünde “seçilmiş bir krallık” modeli olduğunu da belirtti. TBB Yönetim Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, AKP’nin yeni anayasa çalışmaları kapsamında hazırladığı ve basın aracılığı ile kamuoyuna yansıyan, yüksek yargı organlarının yeniden yapılandırılmasını konu alan teklifin, anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen yasama, yürütme erklerinin yapılanmasına, yetki ve görevlerine, yargı erkinin bağımsızlığına, yüksek mahkemelerin oluşumuna ilişkin hükümlere aykırı olduğu ileri sürüldü. Teklifin aynı zamanda Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Komisyonu’nun anayasal danışma organı olan Venedik Komisyonu’nun ölçütlerine de aykırı olduğu belirtildi. AKP tarafından başkanlık sistemi esas alınarak hazırlanan öneriye göre, halen 15’i yargı içindeki değişik kademelerden seçilen 20 üyeden oluşan HSYK’nin, adalet bakanı ve müsteşarının doğal üye olarak yer alacağı 22 üyeden oluşacağı, üyelerin 16’sının siyasi erk sahibi olan başkan ve Meclis çoğunluğu, 6’sının ise hâkim ve savcılar tarafından seçileceğine dikkat çekilen açıklamada, teklifte aynı zamanda Yargıtay ve Danıştay’ın birleşmesi sonucu oluşacak temyiz mahkemesi üyelerinin dörtte üçünün HSYK’nin, dörtte birini ise başkanın seçmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Aynı şekilde, halen üç üyesi Meclis çoğunluğu, geriye kalan 14 üyesi yargı organları ve YÖK’ün gösterdiği adaylar arasından tarafsız cumhurbaşkanı makamı tarafından seçilen 17 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin 9 üyesinin Meclis çoğunluğu, 8’inin ise siyasi bir kişilik olan başkan tarafından seçilmesinin önerildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Teklifte öngörülen bu model, dünyanın hiçbir demokrasinin evrensel standartlarına, hepimizin ortak güvencesi olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine, ‘demokratik ülkeleri demokratik olmayan ülkelerden ayıran en önemli ölçü olan’ kuvvetler ayrılığı öğretisine aykırıdır.” Açıklamada, taslakta öngörülen ve olağanüstü yetkilerle donatılan “başkanlık sistemi” modelinin, özünde “seçilmiş bir krallık” modeli olduğu da belirtilerek “bunun farkında olan Amerikan Anayasası’nı yapanların, yürütme yetkisini başkana verirken güç temerküzünü, iktidarın/yetkinin kötüye kullanılmasını engellemek için yasama, yürütme ve yargı arasında bir çeşit fren/denetleme/dengeleme işlevi görmek üzere kuvvetler ayrılığı ilkesini vazettikleri, yasama organını çift meclis olarak kurdukları” belirtildi. 4 HABERLER Cumhuriyet Okuru Macide Tanır Sevgili, Geçen ay 93 yaşında yitirdiğim annemin, Macide Tanır ile ilgili anıları 1930’lu yıllara kadar uzanırdı. Erenköy Kız Lisesi’nde öğrenciydi her ikisi de o yıllarda ve Macide’nin cevheri daha o zamanlarda kendisini belli etmiş olmalı ki, büyük sınıftaki Rahşan onu net bir şekilde anımsamaktaydı. Erenköy Kız Lisesi genç Cumhuriyetin sağlam Aydınlanmacı eğitim odaklarından biriydi. Azimleri karanlığı yenmek olan genç kızların ordusu içinde genç bir Erenköy Liseli idi, Cumhuriyet Aydınlanması’nın ürünü Macide. Mine Sirmen’in Macide Tanır anıları 1950’ler Bursası’na Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’ne kadar varır. Macide, eğitimini çoktan tamamlamış, Türk Rönesansı’nın yıldızlarından biri olarak parlamıştı. 1950’li Türk Rönesansının etkilerinin hissedildiği dönemdi. Macide artık Cumhuriyet Rönesansı’nın sahnesindeydi. HHH Benim, Macide Tanır ile ilgili her anıyla hâlâ gözümün önünde olan en canlı anım, 1990’lı yıllarda Çankaya Köşkü’ndedir. Turgut Özakman’ın yazıp Ziya Öztan’ın yönettiği Cumhuriyet filminin çekimleri için Çankaya Köşkü’ndeydik. Kendi sahnemizin gelmesini beklerken Ziya, Rutkay Aziz’in canlandırdığı Mustafa Kemal ile Macide Tanır’ın oynadığı annesinin sahnesini çekiyordu. Pek görünmeden, kimseye çaktırmadan usulca yaklaştım, sahneyi görebiliyordum. Orada karşımda Mustafa Kemal ile Zübeyde Hanım duruyorlardı. O gün Zübeyde Hanım, orada yirmi adım ötemde etiyle, canıyla, kanıyla karşımdaydı. Ben o gün orada, Zübeyde Hanım’ı gördüm. Şimdi o olayın, Macide Hanım’ı Neil Simon’un “Müziksiz Evin İnsanları”nda izlememden önce mi sonra mı olduğunu anımsamıyorum. “Müziksiz Evin İnsanları”nda büyük oyuncu Macide Tanır, bir şeyi açıkça gösterdi: Oyuncunun emekliliği olmazdı. O her yaşta her yerde dimdik ayaktaydı. Macide Hanım’ı Başkent Hastanesi’nde son gördüğümde, artık iyi dostum, Cumhuriyet’ten yazar arkadaşım, çok sevdiğim hep çekindiğim bir okurumdu. HHH Türk Rönesansı’nın hem ürünü hem aktörü Cumhuriyet kızı Macide Tanır’ın yolunun Cumhuriyet gazetesi ile kesişmemesi düşünülemezdi. O, çok uzun yıllar, Cumhuriyet ailesinin bir bireyi iyi ve tipik bir Cumhuriyet okuru oldu. Tipik Cumhuriyet okuru derken yalnızca olayları yakından izlemeyi, okunanları özümsemeyi kastetmiyorum. Macide Hanım, tipik bir Cumhuriyet okuruydu, gazeteyi dikkatle okur ama katılmadığı bir görüş oldu mu onu sineye çekmez, hemen telefona sarılır, yazara ne demek istediğini sorar, görüşünün neresine neden katılmadığını anlatır, karşısındakinin yakasını kolay kolay bırakmazdı. Bir sabah, telefondaki uzun konuşmamızı hiç unutmuyorum. Bir noktaya takılmıştı, anlatmak istediğimi açmaya, anlatmaya çalışıyordum. Dinliyor, tam ikna ettiğimi sandığım anda “evet ama” diye yeniden başlıyordu. Bir süre sonra ısrar etmeyi bıraktı. Telefonu kapatırken “Evet ama tam olarak ikna olmadığımı söylemeliyim” dedi. Macide Hanım gerçek Cumhuriyet okurları gibi aynı zamanda bir Cumhuriyet yazarıydı. Her önüne konanı kabul etmeyen, tartışan, başkaldıran, yolunda yürümeye azimli, müstesna bir Cumhuriyet yazarı ve Cumhuriyet kızı... Böyle bir insanın okuru olduğunu bilmek, kimi onurlandırıp mutlu etmez ki? Macide Hanım’ın okurum olduğunu bilmek içimi ısıtırdı, o beni hem mutlu eder, onurlandırır hem de çekindirir, korkuturdu. Yazar ve Cumhuriyet okuru dostum Macide Tanır sayesinde öğrendim: Yazar okurundan çekinmelidir. O korku olmaz ise eğer v yazma cesareti de olmaz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANI KOCASAKAL AKP’Yİ ELEŞTİRDİ Panele gazetemiz yazarı Ali Sirmen, Yakın Doğu Üniversitesi’nden Prof. Fazlı Sağlam ve eski CHP Milletvekili Hakkı Süha Okay da katıldı. (SERCAN MERİÇ) ‘Cuntanın bile aklına gelmeyenleri yapıyorlar’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, baroya yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin, “Bizi yemeyi kafalarına koymuşlar ancak biz büyük lokmayız boğazınızda kalırız” dedi. Maltepe Belediyesi ve Türk Hukuk Kurumu dün Prof. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde “Başkanlık Sistemi” konulu panel düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını yapan THK Başkanı Sabih Kanadoğlu, başkanlık sisteminin anayasal olmasına karşın belirli koşullar altında oluşabileceğini ve bu koşulların Türkiye’de bulunmadığını belirtti. Kanadoğlu, Anayasa Komisyonu’na katılan muhalefet vekillerine de seslenerek “Hukuki meşruiyeti olmayan komisyona katılmak halka hizmet değildir” dedi. Baro yönetiminin düştüğüne dair söylentilere değinen Kocasakal da “12 Eylül döneminde bile cuntanın aklına gelmeyenler bu iktidarın aklına geliyor. Yönetimden düşmek için iki yıl üzerinde ceza almak gerekiyor. Bizim için hazırlanan iddianamede ise iki ile dört yıl arasında ceza isteniyor. Nereden biliyorlar iki yıldan fazla ceza alacağımızı?” diye konuştu. ANAYASA Turkcell’liler bu indirime aşık olacak! BDP’de gündem AKP’nin mesajı AYŞE SAYIN SMS ücreti 0,40 TL’dir. *Kampanya 214 Şubat 2013 tarihleri arasında tüm parfümlerde ve seçili markalarda geçerlidir. Kampanya, Tekin Acar Cosmetics mağazalarından yapılacak alışverişlerde tüm Turkcell’liler için geçerlidir. Kampanya kapsamında tüm parfümlerde ve seçili markalarda %30’a varan indirim fırsatı sunulmaktadır. Bu kampanya diğer Tekin Acar Cosmetics kampanyaları ile birleştirilemez. Kampanya şifresi almak için AVANTAJ yazıp 2222'ye kısa mesaj gönderilmelidir. Avantaj şifresinin alışveriş esnasında, hat numarasıyla birlikte kasiyere / satış görevlisine bildirilmesi gerekmektedir. Avantaj Şifresi alma talebi 1 SMS / 0,4 TL (KDV ve ÖİV dahil) ile ücretlendirilir. Şifre tek kullanımlıktır. Kullanılmayan şifreler 24 saat içinde geçerliliğini yitirir. Kampanya kapsamında satın alınan ürünlerden marka sahibi firma ve mağaza sorumludur. Ürünlerle ilgili iade, değiştirme, tamirat gibi taleplerden Turkcell hiçbir şekilde sorumlu değildir. Turkcell kampanya şifresini değiştirme, kapsamını sınırlama ve / veya genişletme hakkını saklı tutar. Detaylar: www.turkcell.com.tr ANKARA İmralı’ya gidecek 2. heyet için 3 Ocak’tan bu yana hükümetten “vize” bekleyen BDP, sürecin uzaması ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “yeni anayasa konusunda BDP ile işbirliği yapılabileceği” yönündeki mesajını değerlendirmek için yarın basına kapalı olarak Meclis grubunu topluyor. Bazı milletvekili ve parti yöneticileri, “Sadece medya üzerinden yürütülen bir süreç var. Bu anlayışı doğru bulmuyoruz ve süreci de olumsuz etkilediğini düşünüyoruz” görüşünü dile getiriyor. Erdoğan, birkaç gün önce “Kimin gidip gitmeyeceği konusunda hassasiyetimiz vardır. Çünkü bir çözüm sürecini biz başlatmış bulunuyoruz. Bu çözüm sürecine söylemleriyle, fiilleriyle gölge düşürecek olanlarla kaybedecek vaktimiz yok” sözleri nedeniyle Diyarbakır’da Kandil operasyonunu eleştiren Ahmet Türk, PKK’lilerle “kucaklaşan” isimler arasında yer alan Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk’a veto olarak yorumlandı. Erdoğan’ın bu açıklamalarından rahatsızlığını dile getiren bazı BDP’liler, hükümetin İmralı sürecini kendilerine karşı “koz ve susturma aracı” olarak kullandığı görüşünü savunuyor. BDP kaynakları, “Sürecin muhataplarından biri biziz. AKP bize hiçbir şey söylemiyor ama işbirliği olabileceği mesajını yine basın üzerinden veriyor. Elbette bu öneriye olumlu bakarız ama AKP yine dayatmacı bir anlayış sergilerse çözüm çıkmaz” görüşünü dile getiriyor. YÖNETMELİK DEĞİŞECEK MEB’den serbest kıyafette geri adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), serbest kıyafet düzenlenmesinde değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Tartışılan yönetmeliğe eklenecek maddeyle, serbest kıyafet için özel okullara tanınan “velilerin yüzde 60’ının onayı koşulunun” devlet okullarında da geçerli olacağı belirtiliyor. Yönetmeliğin, “temel eğitimde türbana serbestlik” olarak değerlendirilen düzenlemelerinde ise değişiklik yapılması öngörülmüyor. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın veli, eğitim sendikası, okul forması imal eden firmalar ve özel okulların görüşleri doğrultusunda yönetmeliğin tekrar incelenmesi için talimat verdiği öğrenildi. Kasım 2012’de yayımlanan kılık kıyafet yönetmeliği, temel eğitimde türbanın kapısını açması yönüylü çok tartışılmıştı. Yeni Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın, yönetmelik değişikliği talimatının türbana ilişkin düzenlemeleri kapsamadığı anlaşıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle