23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL 9 GÖRÜŞ OKTAY KUBAN YARGIÇ ‘Castrol 2014’te büyümeyi sürdürecek’ Castrol Türkiye ve Hazar Bölge Direktörü Kerim Kermen. Londra yakınlarındaki Castrol Pangbourne Teknoloji ve ArGe Merkezi’nde Türkiye hakkında bilgiler veren Castrol Türkiye ve Hazar Bölge Direktörü Kerim Kermen, Türkiye pazarında beklenen büyümeyi yakaladıklarını vurgulayarak “Tüm kategorilerde dişli yağları olsun, şanzıman yağları olsun, özellikle motor yağlarında beklediğimizin de üzerinde büyümeler yakaladık. Binek motor yağlarında ilk 9 ayda pazar yüzde 12 büyürken biz pazarın oldukça üzerinde yüzde 20’lik bir büyüme yakaladık. Rakiplerimize göre de en fazla büyümeyi biz gerçekleştirdik. Üretimimizin yüzde 15’ini ihraç ediyoruz. Fabrikamızın 150 milyon litre kapasitesi var ve bunun yaklaşık yarısını kullanıyoruz. Rusya, Yunanistan, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hazar etrafındaki Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz” dedi. 2014 yılı hakkında da bilgi veren Kermen, “2014 yılında neler yapacaksınız diye sorarsanız Castrol EDGE’de bir yeniliğimiz olacak. Magnatec’de yeni bir ürünün lansmanını geçten günlerde yaptık. 2014’te bu ürüne odaklanacağız. Önümüzdeki günlerde piyasada görülmeye başlayacak olan Enduron’da da ciddi bir yeniliğimiz söz konusu. Dolayısı ile 2014 yılı önemli değişiklikleri, yenilikleri piyasaya sunduğumuz bir yıl olacak” dedi. Mahkeme İhlali Ortadan Kaldırmalıdır Castrol’ün global ArGE ve teknoloji üssü olan Pangbourne Technology Center’da, Castrol’ü madeni yağ sektörünün teknoloji lideri yapan formülasyonlar, önde gelen motor üreticileri ile birlikte yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucu geliştiriliyor. Pangbourne; otomobil yakıtları, otomotiv, denizcilik ve enerji sektörüne yönelik madeni yağlar formüle ediyor ve madeni yağ alanında teknik destek sunuyor. 350’den fazla kimyager, mühendis ve diğer uzman personelin çalıştığını merkezde Castrol’ün Castrol Magnatec ve GTX gibi en ünlü ürünlerinden bazıları geliştirilmiş. Merkezde ayrıca grup çapında Küresel Ürün Yönetimi faaliyetleri yürütülüyor. 100 farklı test yöntemi kullanarak her yıl 70.000 bağımsız test gerçekleştirilen tesiste katkı maddeleri ile kirleticilerin miktarını belirlemeye yönelik element analizi, yoğunluk, reoloji ve diğer özelliklere ilişkin fizik testleri, ıslak kimya, termal analiz, oksidasyon ve korozyon testleri de yapılıyor. Testler robot Flossie’ye emanet Castrol, motosikletler için geliştirdiği ürünlerde, İngiltere Pangbourne’de kurulu ArGe tesislerinde Motosiklet Test Robotu Flossie’ye güveniyor. Castrol, Power1 markası ile piyasaya sürdüğü Trizone teknolojisine sahip motosiklet yağının tüm temel işlevlerini en iyi şekilde yapıp yapmadığını Flossie’nin yardımıyla test ediyor. Her yıl 70 bin bağımsız test Opel’in Adam modeli her zevke göre farklı kombinasyonlar yaratabiliyor Oyak Renault Fabrikası’nda 4.5 milyonuncu araç üretildi 2013 yılında da sektörde otomobil üretiminde ve ihracatında liderliğini sürdüren Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 4.5 milyonuncu otomobilini üretti. 1969’da kurulan ve iki yıl sonrasında faaliyete geçen Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, bugün Renault’nun Batı Avrupa dışındaki en büyük iştiraki konumunda bulunuyor. Karoserimontaj ve mekanikşasi fabrikaları, ArGe Merkezi ile bir uluslararası lojistik merkezinden oluşan Oyak Renault, Renault Grubu’nun dünya çapındaki 38 üretim merkezinden biri. Küçük ama yakışıklı pel “Bir Otomobil Birçok Kişilik” sloganıyla yarattığı Adam’ı Jam Glam Slam olmak üzere üç farklı model seçeneğiyle satışa çıkardı. Bu farklı otomobilin 1.2 litre 70 beygir güç üreten motorla donatılmış Jam sürümünü test etme olanağı bulduk. Giriş seviyesi bir donanımda bile iç ve dış mekânda yapılabilen çeşitli kişiselleştirmeler sayesinde binlerce kombinasyonla üretilebilen eğlenceli bir araç. Otomobilin içerisine geçtiğimizde kendine has bir iç mekân tasarımı bizleri karşılıyor. Adam’ın daha şık gözüken metal kaplamalı 3 kollu direksiyonu, parlak ve dilenen renklerle tercih edilebilen iç mekân plastik kaplamaları ve IntelliLink dokunmatik medya/radyo sistemi size sıradan O bir AB segmenti otomobilden farklı, stil sahibi bir otomobile bindiğinizi hissettiriyor. Koltukların vücudu kavrayan çizgileri sportif ve şık bir görünüme sahip. Tüm donanım paketlerinde yer alan 7 inç dokunmatik ekranlı IntelliLink sisteminde Bluetooth bağlantısı üzerinden Android ve iOS işletim sistemli cihazlarla bağlanıp örneğin iOS üzerinde sesli komutlar yardımıyla Siri asistanına ulaşabiliyorsunuz. IntelliLink’in hemen yanında yer alan City tuşuna bastığınızda, direksiyon daha da hafifleyerek, dar sokak ve park manevralarınızı oldukça kolaylaştırıyor. Yıldız aydınlatmalı tavan Adam’ı farklı kılan özelliklerden bir diğeri. Gösterge ve orta konsoldaki tüm düğmeleri kırmızı arka plan aydınlatmasına sahip olan iç mekan geceleri de oldukça şık gözüküyor. Opel Adam gücünü Corsa modelinden tanıdığımız 1.2 litre benzinli motordan alıyor. 0100 kilometre hızlanmasını 14.9 saniyede tamamlayan Adam, saatte maksimum 165 kilometrelik hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma yakıt tüketim değeri ise 5.3 litre olarak belirlenmiş. Adam’da orta sertlikte süspansiyonlara yer verilmiş. Bu süspansiyonlar irili ufaklı çukurları size hissettirmiyor. Infiniti Q50’e 2.0 litre benzinli turbo motor Modern premium: Hyundai Genesis Hyundai’nin arkadan itişli ilk premium sedan otomobili Genesis, 2014 yılına yepyeni özellikler ve üst düzey teknolojik donanımlarla giriyor. Eskisine göre artık daha sportif, daha elit ve daha kaliteli bir görünüme kavuşan Yeni Genesis, geliştirilmiş gövdesiyle üstün konfor sunuyor. Hyundai, 2014 yılında global olarak toplam 62.000 adet Genesis satmayı planlıyor. Infiniti’nin Premium sportif sedan modeli Q50, yeni 2.0 litrelik dört silindirli turbo benzinli motorlu versiyonunu tanıttı. Güçlü, ekonomik ve hafif motoru ile cazibesini artıran Q50 modelinin, 2014’ün üçüncü çeyreğinde Türkiye’de bu motor seçeneğiyle satışa sunulması planlanıyor. Infiniti, portföyüne yeni eklediği 2 litrelik benzinli turbo motorun yanı sıra, 3.7 litre benzinli, 3.5 litre hibrid ve dört silindirli 2.2 litre turbodizel motorlara sahip. Toyota kalitesine 4’üncü TÜV onayı Toyota’nın kalitesi ve güvenirliliği Alman denetleme ajansı TÜV tarafından üst üste 4’üncü kez tescil edildi. Temmuz 2012 Haziran 2013 tarihleri arasında 8 milyon aracın incelenmesiyle hazırlanan 2014 TÜV raporunda en başarılı marka olarak dikkat çeken Toyota, 15 modeliyle ilk 10 listesindeki en güvenilir otomobiller arasındaki yerini aldı. Hibrit teknolojisinin öncüsü Prius 45 yaş ve 67 yaş kategorisinde 1 numara olurken Avensis, Auris, Verso, Corolla, Yaris, iQ ve RAV4 modelleri de Toyota’yı üst sıralara taşıyarak büyük bir başarının mimarı oldular. 2007 yılında Fran Fuarı’nda konsep kfurt Otomobil t sergilenen ve bü bir otomobil olarak yük ilgi gören Pe ot RCZ, 2,5 yıl ka ugeda ra seri bir model r kısa bir süre sonol du. Pazara sunu arak pazara sunullduğu günden bu gü ne kadar 55.000 adetlik satış raka mına ulaşan Peugeot RCZ şimdi 270 be gücü ile ön plan ygir a çıkan Peugeo t RCZ R versiyonunu sunuyor. RCZ R: Peugeot Sp ort imzası ile yüksek performans T.C. SAKARYA 1. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/23 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Sakarya İl, Adapazarı İlçe, 133 Ada No, 14 Parsel No, Tığcıyar mah. (Her ne kadar tapu kaydında apartman olarak gözükmekte ise de, apartmanın depremde yıkılması sonucunda boş bir arsa niteliğindedir.) Yüzölçümü: 709.04 m2 Kıymeti : 3.545.200,00 TL KDV Oranı : %18 İmar Durumu: Ticaret sahasında kalmakta olup, A2 yapı nizamına tabidir. Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 30/01/2014 günü 15.00 15.10 arası 2. Satış Günü: 24/02/2014 günü 15.00 15.10 arası Satış Yeri: Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu Satış şartları : 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/23 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 30/11/2013 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 75437) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Herkes anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Anayasa Mahkemesi esas inceleme sonucunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine karar vermesi halinde, ihlalin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere de hükmeder. Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Hukuk devletinde anayasa hükümlerinin ve Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı kuralı temel hukuk kuralıdır. Anayasamızdaki bu emredici hükümlerden, Anayasa Mahkemesi’nin temel hak ve özgürlüklere ilişkin bireysel başvurularda ihlal kararı verebileceği ve bu kararın yargı dahil herkesi bağlayacağı tartışmasızdır. HHH Hükümle birlikte verilen tutukluluğun devamı kararı, Ceza Muhakemesi Kanunumuzdaki hüküm çeşitlerinden değildir. Uygulamada yerel mahkemeler, temyiz edilmiş olan hüküm bozulmadıkça veya kanunun özel olarak verdiği bir müdahale yetkisi bulunmadıkça kural olarak önceki hükmüne el atmaz, onu değiştirmez, yeniden hüküm kurmaz. Bu kural Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinde sayılan beraat, mahkumiyet, düşme gibi hüküm niteliğindeki kararlar için geçerlidir. Bir mahkemenin dosyada hüküm verdikten sonra, dosyayı yeniden ele alıp hüküm niteliğinde farklı veya aynı kararı vermesi mümkün değildir. Hükümle birlikte verilen tutukluluğun devamı kararı, Ceza Muhakemesi Kanunumuzdaki hüküm çeşitlerinden değildir. Hüküm kesinleşmedikçe tutuklu kişinin sıfatı sanık olduğundan tutukluluğunun devamı da bir tedbir kararıdır. Tedbir kararları da yargılamanın her aşamasında incelenip değerlendirilecek kararlardandır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluk konusunda ihlal kararı vermesi, yerel mahkemeye el çektiği kararına anayasanın 148/3 maddesi ve Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş ve Yargılama Kanunu’nun 45 ve 50’nci maddeleri gereğince özel bir müdahale yetkisi vermektedir. Bu nedenle yerel mahkeme, dosyadan el çektiğini, tutukluluk konusunda karar veremeyeceğini ileri süremez. HHH Ceza Muhakemesi Kanunumuzda hükmen tutukluluk sıfatı bulunmamaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunumuza göre iddianamenin kabulünden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre, kovuşturma evresidir. Kovuşturma evresinde kişinin sıfatı sanıktır ve hakkında tutuklama kararı varsa sıfatı tutuklu sanıktır. Sanığın hakkındaki mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden hükmün infaz edildiği tarihe kadar geçen evredeki sıfatı ise hükümlüdür. Uygulamada yerel mahkeme tarafından hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın aynı zamanda tutukluluk halinin devamına karar vermesi halinde, tutukluluğun dayanağı mahkumiyet hükmü olduğu gerekçesiyle, bu evredeki sanığın sıfatına hükmen tutuklu denilmektedir. Hüküm kesinleşene kadar tutuklu olan kişinin sıfatı sanık olduğundan hükmen tutukluluğu adeta peşin bir infaz olarak yorumlamak, sanığı, hakkındaki hüküm kesinleşmeden hükümlü olarak kabul etmek olur. HHH Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hükmen tutukluluğa ilişkin kararları anayasaya aykırı yorumlanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Wemhoff v. Almanya davasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci maddesi kapsamında verdiği kararda, tutukluluğa ilişkin makul sürenin hesabında, ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmünden sonra geçen tutukluluk süresini dikkate almamıştır. Bazı hukukçular tarafından bu karar örnek gösterilerek hükümden sonra temyiz aşamasında geçen hükmen tutukluluk süresinin makul süre dışında kaldığı savunulmaktadır. AİHM’nin bu kararının örnek alınması ve üstünlük verilerek uygulanması anayasanın 90/son maddesine aykırılık oluşturacaktır. Anayasanın 90/son maddesinde sözleşme hükümleri ile iç hukukun çatışmasında sözleşme hükümlerine üstünlük tanınırken, iç hukuk hükümlerinin aleyhe olması hali dikkate alınmıştır. İç hukukumuzda tutukluluk süresi, tutukluluk ve hükmen tutukluluk diye bir ayrıma tabi tutulmadığından yargılama makamları da böyle bir ayrım yapamaz. Çünkü, anayasamıza göre, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Hüküm kesinleşene kadar sanığın sıfatı tutuklu olduğundan Ceza Muhakemesi Kanunumuzun bu konudaki hükümleri AİHS’ye göre daha lehedir. Bu sebeple anayasanın 90/ son maddesine göre anılan karara üstünlük ve öncelik tanınamaz. Bir başka anlatımla AİHM’ nin hükmen tutukluluğu tutukluluk süresinden saymayan kararları iç hukukumuza göre daha geridedir. AİHS’nin 53’üncü maddesine göre, sözleşmeye taraf olan devletler, kendi kanunlarında sanığın özgürlüğünü daha fazla koruyucu hükümlere yer verebilir. İç hukuktaki bu nitelikteki kanun ve uygulamaların AİHS’ye aykırılığı ileriye sürülemez. Ayrıca ceza muhakemesi hukukunda kıyas olanaklı ise de temel hak ve özgürlükler konusunda bu hakların kanuniliği ilkesi gereği kıyas olanaksızdır. Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı vermesi halinde, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğundan ve mahkemeler görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamayacağından, ilk derece mahkemeleri dosyadan el çekmiş olsalar bile ek bir kararla ihlalin giderilmesi yönünde karar vermek zorundadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle