18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA 10 Ülkenin en büyük sendikalarından Tez Koopİş’te kayyım, işe eski yöneticileri atarak başladı OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Tez Koopİş’te kayyım dönemi Üç kişilik kayyım heyeti 26 Kasım’da Tez Koopİş’te göreve başladı. Sendikaya adım atar atmaz da işçiler tarafından pek çok konuda itham edilen yöneticiler gönderildi. bazı yöneticiler, yöneticiliklerinin devamı için önce İstanbul’da bir şubeyi kapatmış, üyelerini başka bir şubeye aktarmıştı. Daha sonraları aynı durum başka illerde de uygulanmış. Bursa delegesi Ankara’dan, Muğla delgesi İzmir’den gösterilmiş. Bu durum karşısında davalar açılıyor, karşılıklı taktikler geliştiriliyor. Bu arada olan işçilere oluyor. Zira hak kaybı yaşayan işçi oluyor. Konuya ilişkin bilgi veren sendika üyeleri, “Niçin bu kadar hak kaybı varken hiç greve çıkılmıyor” diye soruyor. Verilen bilgiler arasında, başta sendika başkanı, genel sekreter ve mali sekreter olmak üzere birçok yöneticinin, durumun devam için, muhalefet yapacak üyeleri hiç tanımadığı yerlere göndermesi, bu konudaki mahkeme kararlarını tanımamaması da var. Diğer iddialar da özetle şöyle; * Kayyım atanması kesinleştiğinde, yöneticiler tazminatlarını almak için önce kendilerini işten attırdılar. Bir gün sonra da yeniden işe başladılar. * Üniversiteler, zincir marketlerin bir kısım, büro ve ticari işyerlerinde örgütlenmiş sendikanın bazı yöneticileri ya da akrabaları, sözleşme yapılan işyerlerinde taşeron şirket olarak iş aldı. * Taşeronlar üzerinde baskı kuruldu. Sendikaya muhalefet eden işçi, taşerona şikâyet edilerek işten atılması bile sağlandı. * Sendikaya kayyım atanması konusunda yöneticiler derin güçlerden söz ediyor ancak yöneticilerin hiç bir konuda özeleştiri yapmaması manidar. * Dava konusu olan yöneticiler, sendikayı kasasında 1 milyon 800 bin lira ile teslim aldılar 2627 Mart 2011’de... O tarihten sonra 900 bin liraya Ankara Subay Evlerindeki eski genel merkez binası, 300 bin liraya da Balgat’taki misafirhane satıldı. Üstelik alındıkları fiyatın altında. 2627 Mart 2011’den bugüne yaklaşık 2 milyon lira aidat toplandı. Sendika hiç greve gitmediği halde bugün kasasında bulunan miktar 1 milyon lira... EKONOMİ [email protected] Gül, ‘Her şey Rayına Giriyor’ Dedi Ama... Diyelim ki, bir yakınınız kronik böbrek hastası. Organ nakli zorunlu. Böbreğinizi bağışlamak istiyorsunuz; uyumsuzluk saptanıyor. Aynı durumda bir çift daha var. Sizin böbreğiniz öteki hastaya, diğer bağışçının böbreği sizin hastanıza uyuyor. Ama siz bunu bilmiyorsunuz. Bilseniz de bu karmaşık süreci yönetecek koşullara sahip değilsiniz. Prof. Dr. Utku Ünver isimli bir mikroekonomi kuramcısı çıkarak, bu durumdaki hastayakın çiftlerin yaşamsal sorununu çözecek model geliştiriyor: “Böbrek takası.” Çalışma arkadaşlarıyla birlikte New England’da (ABD) doktorlarla temasa geçtiğinde; bir sosyal bilim olan ekonomi ile pozitif bilim tıbbı birleştiren proje, büyük ilgi görüyor. Sistem kuruluyor; “böbrek nakil zinciri”, diyaliz mahkumu hastaların hayatını kurtarmaya başlıyor. Prof. Dr. Ünver, işte bu çalışmasıyla, TÜBİTAK Özel Ödülü’ne layık görüldü. Çankaya Köşkü’nde dün düzenlenen TÜBİTAK Bilim ve Teşvik Ödülleri kalabalıktı. Ödül alan 15 bilim insanının yakınları, bakanlardan Ali Babacan, Egemen Bağış, Nihat Ergün, Veysel Eroğlu, SBF Dekanı Yalçın Karatepe, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de konuklar arasındaydı. Tören için hazırlanan tanıtım filmi, Cumhuriyet’i kuran kadroların bilime verdiği önemi anlatan siyahbeyaz karelerle başladı.. TÜBİTAK Ödülleri’nin bu yıl 7.’sinin Köşk’te düzenlendiğini vurgulayan Gül, İbni Sina’nın “Bilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder” sözünü anımsattı. Ödüle layık görülen bilim adamlarının çocukken yetiştikleri ortamlardan, özverili aile büyüklerinden söz ettiği konuşmalar etkileyiciydi. Tören öncesinde biz gazetecilerin sohbet konusu, doğal olarak “hükümetcemaat” gerilimiydi. Cumhurbaşkanı konuşmasının içinde “Geçen hafta hayatının en mutlu günlerinden birini yaşadığını” belirtip, “Kızlıerkekli altın madalyalı gençleri ağırladım. Gurur duydum” dedi. Ve ülkenin bir önceki gerilim konusunu özetleyen o iki kelime, salonda dalga dalga gülüşmelerin yayılmasına yetti. Tören bitti. Resepsiyonda ödüllü bilim insanlarıyla kısa sohbetler eden Gül’ün, sorularımızı cevaplayıp cevaplamayacağını merak ediyorduk. Cumhurbaşkanı yaklaşıp selam verirken, baktığı yüzlerin hepsinde aynı ifadeyi görünce kendini tutamayıp güldü. İhtimal bu gülüş, haftalar öncesinden planlanmış törenin naif temasıyla çakışan sert gündemin azizliğineydi. Çevresini kuşatan daire daralınca, Gül soru beklemeden söze girdi: “Bugün bunu konuşuyoruz. Geçen hafta başka bir şeyi konuşuyorduk. Kalıcı olan ve bence hepinizin öne çıkarması gereken, bu faaliyetler. Bu tartışmalar gelir geçer. Kalıcı bilimdir. Biraz bunlara önem verelim. Gölgelememek için günlük işlere girmiyoruz. Her şey rayına giriyor gördüğünüz gibi.” Bu sözlerin ardından uzaklaşan Gül, “Her şey rayına giriyor” ifadesiyle, büyük olasılıkla Başbakan Yardımcısı Arınç’ın açıkladığı, dershanelere dönüşüm için süre veren yasa taslağına atıfta bulunuyordu. Bunda, bazı gazetelerin dünkü “ılımlı” manşetlerinin etkisi olabilir. Ne var ki, Cumhurbaşkanı eğer bilmediğimiz başka bir gelişmeyi işaret etmediyse, “her şeyin rayına girdiğini” söylemek hiç kolay değil. İki nedenle: Cemaate yakın medya açısından, dershanelere “dönüşüm” için süre verilmiş olması, “girişim özgürlüğü”ne keyfi darbe vurulduğu argümanını değiştirmiyor. “Dershane” hamlesinde somutlaşan çatışmanın daha geriye uzandığı, asıl hedefin “ötekileştirme” olduğu dile getirilirken “kurban bağışlarının bile fişlenmesi” örnek gösteriliyor. Bir kulis haberiyle tamamlayalım: Yakın gelecekte; yargı organlarının bireysel ve kurumsal düzlemde “dershane” davalarından başını kaldıramaz duruma gelmesi uzak bir olasılık değil. Gül’ün “Bu tartışmalar gelir geçer” sözü, temenni düzeyinde kalacağa benziyor. Üç kişilik kayyım heyeti geçen hafta Tez Koopİş’te göreve başladı. Sendikaya adım atar atmaz da işçiler tarafından pek çok konuda itham edilen yöneticiler gönderildi. İşçiler şimdi, kayyımın sözleşme yapılan yerlerde taşeron şirketi sahibi olan sendikacılar hakkında ne yapacağını, eski yöneticilerin sendikayı 1.800 milyon lira ile devralmasına, 1 milyon 200 bin liralık mülk satışı 2 milyon liraya yakın aidat geliri olmasına karşın kasanın yalnız 1 milyon lira oluşuna nasıl bir yaptırım uygulayacağını merakla bekliyor. Geçmişi yaklışık 10 yıla dayanan bir dizi kötü yönetimi sonucu adım adım kayyıma giden sendikada, 2003 yılından itibaren Moody’s: Cari açık büyük risk Ekonomi Servisi Türkiye’nin notunu değiştirmeyen Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s’in İstanbul’da düzenlenen toplantısında konuşan Moody’s Türkiye Kıdemli Analisti Sarah Carlson , yüksel mekte olan pazarlara oranla Türkiye’nin ekonomik güç puanının yüksek olduğunu, dış risklerin Türkiye açısından göz önünde bulundurulması gereken temel riskler olduğunu ifade etti. Cari hesap açığının nasıl finanse edildiğine bakıldığında, kriz önceki dönemden farklı bir tabloyla karşılaştıklarına değinen Carlson, yabancı doğrudan yatırımın rolünün azaldığını belirtti. Türkiye’nin döviz rezervlerinin GSYH’ye kıyasla diğer ülkelere kıyasla düşük kaldığını bildiren Carlson, krizden önce daha uzun vadeli sermaye akışlarının kı sa vadeye dönüştüğünü dile getirdi. Yurtiçinde siyasi olayların riskini politik kutuplaşmanın belirlediğine değinen Carlson, “Bu yaz yaşanan olaylara rağmen kutuplaşma algımızda değişiklik olmadı. Gösterilerin altında yatan sebepleri siyasi risk olarak değerlendirdik. Hükümetin verdiği tepki, kurumsal gücün değil, siyasi olay riskinin parçasıdır. Jeopolitik gerilimin de orta düzeyde olduğuna inanıyoruz” dedi. Öte yandan dün resmi internet sitesinden bir de açıklama yapan kurum, Fed’in parasal genişlemeyi azaltmasının Türk ekonomisine etkisinin sınırlı ve kısa süreli olacağını öngördü. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ve Endonezya’da aşağı yönlü risklerin arttığını belirtti. Fitch, gelişmekte olan piyasalar bankacılık sistemleri için yayımladığı son raporda, belirli piyasalarda son dönemde görülen hızlı kredi büyümesinin gelişmekte olan piyasa bankaları için birinci risk kaynağı olmaya devam ettiğinin altını çizdi. TAV, Sabiha Gökçen’deki Hintli GMR’ın payına talip Sabiha Gökçen Havalimanı’nın üç ortağından birisi olan Hintli GMR Infrastructure şirketteki yüzde 40 hissesini satmak için görüşmelerini hızlandırdı. GMR’ın hisseleri ile, halen şirkette yüzde 20 paya sahip olan Malezyalı Malaysia Airports Holdings ve TAV Havalimanları Holding ilgileniyor. Sabiha Gökçen’de Limak Yatırım’ın da yüzde 40 hissesi bulunuyor. Reuters’a konuşan bir kaynak, “TAV sürpriz bir biçimde Sabiha Gökçen’deki GMR’ın yüzde 40 payı ile ilgileniyor ve bu konuda görüşmeler yapıyor” dedi. Sürece yakın diğer bir kaynak da GMR’ın uzun zamandır Sabiha Gökçen’deki hisseleri ile ilgili opsiyonları değerlendirdiğini, vergi sonrası hava alanının kârının artması nedeniyle bu sürecin hız kazandığını söyledi. Kaynağa göre, üçüncü bir ortağın şirkete girmesi yerine mevcut ortaklar Limak veya Malaysian Airports da GMR’ın hisselerini satın alabilir. Sabiha Gökçen’in yolcu sayısı ocakekim döneminde yüzde 24 artışla 15.7 milyon oldu. Bu rakamın 10 milyonu iç, 5.7 milyonu da dış hat yolcusu. TAV hisseleri haber öncesi yüzde 2.34 düşüşle işlem görürken haberin ardından gün içi en yüksek seviye olan 15.30 liraya kadar yükseldi. ‘Kızlıerkekli’ deyince... Fitch: Riskler attı ‘Bu tartışmalar gelir geçer’ Bir çocuk daha okusun diye... Ars Longa Vita Brevis Müzisyen ve Eczacı ARDA ÇOBAN 24.10.1982 – 05.12.2006 O bir candı... Dirençli kişiliği bir tek kanserle baş edemedi. Onu yedi yıl önce kaybettik. Henüz 24 yaşındaydı ve hepimizin canı, Arda’sıydı... Sağlıklı, dik ve genç duruşunu ne devirdi Arda’nın? Neler sebep oldu Arda’sız kalmamıza? Dört yanımızı saran baz istasyonları mı? Gün içinde altından belki de birkaç kez geçtiğimiz yüksek gerilim hatları mı? Egzost gazları, delik deşik ozon tabakası ve güneş ışınları mı? Çernobil mi? Yoksa genetiği değiştirilmiş organizmalar mı? Ya da 9 Kasım 2007’de kabul edilerek yasalaşan Nükleer Güç Santralleri’nin kurulması ve işletilmesinin altına imza atanlar mı? Her yıl yeni bir olumsuzluk eklenilen bu ilanla HAK arıyoruz. Bugün ve bundan önce, rant ve politik çıkarlar uğruna bütün bunlara izin vererek, hayatımızın tehdit altında kalmasını umursamayanlara çok ciddi sözümüz var! Arda ve biz, hakkımızı helal etmiyoruz. Bize bir can borçları var! ‘Gidişini sessiz bırakmayacağız’ yeminimizi yarın mezarı başında tekrarlayacağız... Yer: Zekeriyaköy Mezarlığı/Sarıyer Saat: 12.00 Tarih: 05.12.2013Perşembe (Yarın) ÜNALİ YERLİ (25.02.1968 04.12.1994) 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02 0212.213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 Aramızdan ayrılalı 19 yıl oldu. Seni özledik! Annen, Ablan, Abin ve Tüm Arkadaşların... T.C. ANKARA 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2013/349 Esas Davacı GÜRMAK METAL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (100. Yıl Bulvarı 56. Sok No 98100 Ankara) vekili tarafından mahkememize hasımsız olarak açılan İflasın Ertelenmesi davasında duruşma 09/01/2014 günü saat 11.30’a talik edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan işbu ilandan itibaren 15 gün içinde erteleme nedenlerinin bulunmadığını veya erteleme şartlarının gerçekleşmediğini iddia edenlerin delilleri ile birlikte mahkememize müracaat ederek iflasın ertelenmesi talebinin reddini isteyebilecekleri hususu ilan olunur.13.11.2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 74202) Atasay Altın Çadır’ını açıyor Ekonomi Servisi Atasay’ın bu yıl 4.’sünü düzenleyeceği Geleneksel Altın Çadır Günleri, 5 Aralık 2013 tarihinde başlıyor. Atasay’ın Yenibosna’daki fabrikasında yapılacak olan Geleneksel Altın Çadır Günleri bu yıl ilk kez aynı anda 4 ilde birden gerçekleştirilecek. İstanbul dışında Adana’da M1 Adana Merkez AVM, Ankara’da Forum Ankara Outlet, Eskişehir’de ise NEOPLUS Outlet AVM’de özel alanlarda kurulacak çadırlarda altın, pırlanta, gümüş ve pek çok ürün maliyetine fiyatlarla satışa sunulacak. İstanbul’da 10 TL’den 127 bin TL’ye kadar değişen fiyatlarla yüzük, kolye, küpe, broş, bilezik, bileklik, set, mini set olmak üzere binlerce ürün tutkunlarının beğenisine sunulurken, yapılan pırlanta alışveriş tutarının yüzde 25’i kadar hediye para verilecek. Hediye para 131 Ocak 2014 tarihleri arasında tüm Atasay mağazalarında sadece pırlantalı alışverişler için geçerli olacak. Çadır organizasyonu 5678 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. Saint Benoit Lisesi ve Koç Üniversitesi’nden Arkadaşları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle