18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2013 PAZAR 6 HABERLER Hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 kişi ölümlerinin ikinci yılında anıldı Büyük Hayalin Çöküşü Türkiye’yi bir başka açıdan ikiye ayırabilirsiniz. İlki siyasetçilerin “büyük Türkiye” hayali, ikincisi ise 12 yıldır inşa edilmeye çalışına “Büyük RTE” hayali. İlk hayali başta Süleyman Demirel olmak üzere pek çok politikacı paylaştı. İkinci hayal, bu ülke üzerinde bir Tayyibistan Cumhuriyeti kurmak hayaliydi. İlk hayal yerinde duruyor, herkesin paylaşımına açık! İkinci hayal ise yerle bir olmuş durumda! Tayyibistan’ın 12 yıllık pratikte ne demek olduğunu üç kalemde özetleyebiliriz: Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiyesi İkinci Cumhuriyet değildir, Üçüncü Cumhuriyet denemesidir. İlk Cumhuriyeti, kurucusu Atatürk ile sonlandırmak gerekir. Atatürk’ün hedefi, bu ülkenin yaratıcı bütün unsurlarını ayaklandırarak bilime, araştırmaya, uçak fabrikalarına, sanayiyi kurmaya, demiryollarıyla bütün ülkeyi sarmaya ve bütünleştirmeye, çağın insanını, evet bir ülke zenginliğinin ve mutluluğunun en büyük kaynağı olan kaliteli, yetenekli çağdaş insanı yaratmaya yönelikti. Yani ayakları üzerinde duran, dünyaya durduğu çıktığı yükseklerden bakan ve bu temel üzerinde özgürce büyüyen bir ülke. HHH Bu büyük insandan sonra Cumhuriyeti devralanlar farklı bir cumhuriyet politikası izlediler. Atatürk’ün temellerini attığı her şeyi adeta tersine çevirdiler. Sadece bir noktayı söyleyeceğim: Uçak fabrikalarını kapattılar.. Yeter mi derdimi anlatmaya! Daha neler neler.. Bu konuda o kadar eser var ki ortada! Sonuçta, Batı’nın ileri karakolu olarak savaş cephesi bir ülkeye dönüştük. Özeti şudur Atatürk sonrasının: Size para veriyoruz, yardım ediyoruz, siz bu parayla ihtiyacınız olan her şeyi bizden satın alırsınız. Sizin üretmenize gerek yok. İşte İkinci Cumhuriyet budur... Şüphesiz 1960’tan sonra, Türkiye yeniden, kuruluş genlerinde yatan “üretici olmayı” yer yer keşfetmedi değil ama iç savaş ortamları yaratıldı, Hazine’yi talan ortamları hiç eksik olmadı, darbe ortamları oluşturuldu, Türkiye ABD ve Batı’nın ihtiyaçlarına göre tasarlanan ve güdülen bir ülke oldu. Özet şudur: 60 yılda 20 kadar ekonomik kriz ve yoksulluğun bir türlü aşılamaması. 2001 krizi adeta bu İkinci Cumhuriyet’in de sonunu hazırladı. HHH Çünkü İkinci Cumhuriyet’in Türkiye’yi yöneten tüm partileri, son büyük krizle birlikte iflas etti, dağıldı çöktü kapandı. RTE, farklı bir kökenden gelen siyasi anlayışın temsilcisiydi. İkinci Cumhuriyet’in neredeyse bütün sağ partileri CHP’den üremişti. Erbakan hareketini bunlardan ayırmak gerekir. Hele hele RTE’nin anlayışını neredeyse tamamen ayırmak gerekir. Bu anlayışı Cumhuriyet’ten çok Cumhuriyet öncesi dini akımlardan da alıyordu. RTE, Üçüncü Cumhuriyet’in temellerini attı. Nasıl ve nelerle? 1) Doğrudan İslamcı siyasi parti niteliği ve buna uygun içeride örneğin eğitim ve toplumsal hayatı onun anlayışına göre yeniden tasarlamaları ve dış politikalarıyla... 2) Cumhuriyet’i yaratan ve kuranları, Atatürk ve arkadaşlarını (iki ayyaş!) ve Cumhuriyet’in kuruluş aşamalarını (1938’e kadar) reddeden politikalarıyla! (Sahte ve reddiyeci uyduruk yeni bir tarih yaratma çabası.) 3) Uluslaşmayı reddeden, ulusu, ulusalcılığı reddeden, millet yerine ümmeti (İslami temelde birleşme.) geçirmeye yönelik politikalarıyla. 4) Sanayileşmeyi gerileten, bunun yerine inşaatçılığı geçiren ve el parası ve milletin varlıklarıyla bir tüketim cenneti vaat eden politikalarıyla. 5) RTE “ekonomik cenneti” iki ayak üzerinde kuruldu: Biri dışarıdan 400 milyar dolar borçla içeride tüketimi pompalaması. Bu milletin varlığı olan malı, mülkü, sanayisini satıp savurarak 60 milyar liralık bir de ek kaynak yaratması. Dahası var ama burada bu kadar! Roboski’de yara hep taze Haber Merkezi Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınırında düzenlenen hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 kişi, ölümlerinin ikinci yılında gözyaşlarıyla anıldı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak’ta katıldığı anmada yaptığı konuşmada, Kürt’ün tek eksiğinin Kürdistan olduğunu söyleyerek “Kürdistan olsaydı Roboski yaşanmazdı” dedi. Uludere’nin Irak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda 34 kişi yaşamını yitirdi. 34 kişi ölümlerinin ikinci yılında ailelerinin yaşadıkları Uludere’nin Gülyazı ile Ortasu (Roboski) köylerinde mezarları başında anıldı. Anma törenine BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, HDP Eş Genel Başkanları Ertuğrul Kürkçü ile Sebahat Tuncel, Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Esat Canan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, MazlumDer Genel Başkanı Ahmet Faruk, BDP’li belediye başkanları ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Ölen 34 kişinin mezarları başında yapılan anmada, aileler gözyaşlarına boğulup dualar okudu. BDP Parti Meclisi üyesi Ferhat Encü, İmralı’da Abdullah Öcalan’ın aileler için gönderdiği mesajı okudu. Van Bağımsız Milletvekili Tuğluk ise “Roboski yüreğimizde derin bir yara açtı. Acılarımız dinmedi artarak devam ediyor. Çünkü bu 34 yurttaşımız, canımız savaş uçakları ile katledildi ve buna rağmen failler yargılanmıyor. Bunu 33 kurşun katliamında, Maraş katliamında, Sivas katliamında iyi tanıyorlar. Bunların hesabını Roboski’de soracağız” diye konuştu. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Roboski halkına katliamı unutturmayacakları konusunda söz verdiklerini belirterek “Bu sözümüzün 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde, Kürdistan’daki inkâr ve imha politikası çerçe 34 canın hesabını veremiyorlar Ankara Güvenpark’ta düzenlenen bir etkinlikte ilk olarak Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener basın açıklamasını yaptı. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna da değinilen açıklamada, Roboski için 2 yıldır adalet beklendiği vurgulandı. Güvenpark’ta yapılan basın açıklamasında, “Bugün iktidar içi çatışma rejimin tüm yolsuzluk, rüşvet pisliklerini ortaya saçarken tek gecede Emniyet teşkilatını değiştirenler, 2 yıldır 34 canın hesabını vermiyor” denildi. Basın açıklamasının ardından DİSK Genelİş Sendikası Genel Sekreteri Remzi Çalışkan bir konuşma yaptı. Roboski’de yaşanan katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine karşın hâlâ adalet aradıklarını belirten Çalışkan, “Roboski’de insanlık katledildi. Çocuklar katledildi. Halkların barış talebi katledildi. Emekçilerin cebinden çıkan paralar bomba olarak Roboski’de halkın üzerine yağdırıldı” diye konuştu. Açıklamanın ardından Uludere’de öldürülen 34 yurttaş için oturma eylemi gerçekleştirildi. Oturma eyleminden sonra etkinlik sonlandırıldı. vesinde yaratmak istediğini biliyoruz. İşte Roboski ile acısını hissettiğimizde anlıyoruz. Bütün Kürt’ün gücü vardır, onuru şerefi, şehitleri vardır. Kürt’ün tek eksiği vardır o da Kürdistan’dır. Kürdistan olsaydı Roboski olmazdı. İki yıldır mazot kokusu içinde parçalanmış halkımızın aileleri ve halk olarak yaşadığımız sürece unutmayacağız” dedi. Adana’da ise İnönü Parkı’nda bir araya gelen KESK, DİSK, TMMOB, ATO ve destek veren bazı STÖ temsilcileri adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel de Uludere anmasında yaptığı konuşmada, “2 yıldır ne yaşananların katliam olduğu gerçeği kabul edildi, ne sorumluları ve failleri yargı önüne çıkarıldı, ne de yetkililerce vicdanları rahatlatacak bir özür dilendi. Bu insanlık suçu faili meçhul kalamaz. 2 yıl, olayın ardındaki tüm sorumluların ortaya çıkarılması için uzun bir zaman, ikinci bir insanlık suçudur. AKP hükümeti derhal görevini yerine getirmeli, bu suçu peşi peşine işlemekten vazgeçmelidir” şeklinde konuştu. Öte yandan, anma töreninde kalp krizi geçiren 45 yaşındaki Miran Encü, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Evli ve 1 çocuk annesi olduğu belirtilen Encü’nün, hava operasyonunda yakınları ölmüştü. Kalbi dayanmadı Unutmadık unutturmayız İstanbul Haber Servisi KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği, TMMOB İKK, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve İstanbul Tabip Odası üyeleri, Şırnak’ın Roboski (Uludere) ilçesinin Irak sınırında düzenlenen hava operasyonunda yaşamını yitiren 34 kişinin 2. ölüm yıldönümünde 34 dakikalık oturma eylemi yaptı. Galatasaray Meydanı’nda dün bir araya gelen üyeler “Maraş’tan Roboski’ye katliamların hesabı sorulacak” yazılı pankartı açarak “Her yer Roboski, her yer Taksim” sloganını attı. Sanatçı Şiar, Roboski’de yaşamını yitirenler için ağıt söyledi. Grup adına basın açıklaması yapan TTB Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk “Roboski katliamının üzerinden 2 yıl geçti. Sorumluların ortaya çıkmasını talep eden demokratik kurum ve kuruluşlar baskı ve zor yolu ile engellenmeye çalışıldı. Roboski katliamının üzeri örtülüyor” dedi. “Bu insanlık suçu faali meçhul kalamaz” diyen Öztürk “Devleti failleri yargılamak için üzerine düşüen görevi yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu. Yaşamını yitirenler için Galatasaray Lisesi önünde yaktıkları mumlarla 34 yazan İHD üyeleri de “Roboski katliamını unutmadık, unutturmayacağız” pankartını açtı. 34 dakika oturdular Geçmiş Olsun Ülkem! Tayyibistan Cumhuriyeti, sadece Birinci değil, önemli ölçüde İkinci Cumhuriyet’in de reddine dayanıyordu. Bu nedenle Üçüncü Cumhuriyet denemesi sıfatını tam anlamıyla hak ediyordu. Şimdi bütün bunlar bitti. RTE hâlâ iktidarda görünse de sona erdi. Geçmiş olsun, sevgili ülkem! 12 yılda bu tarihin akışını tersine çevirmeye yönelen bu girişim sona erdi. 2023, Tayyibistan Cumhuriyeti’nin tam ilanının tasarlandığı tarihti! Cumhuriyetin 100 yılı! Atatürk ve Cumhuriyeti’nin bütününe yönelik bütün bu toplam politikaların hesabı, Recep Tayyip Erdoğan’ı Atatürk’ün yerine, yeni büyük kurucu olarak geçirmeyi hedefliyordu. Suriye Savaşı ile göğsüne bir savaş kahramanı madalyası takabilseydi, kurucu görüntüsü tamamlanacaktı! Atatürk’ü ve yaptıklarını aşmak boy bos meselesi değildir. Bu hayal, Bakanlar Kurulu’nun istifa enkazlarının altında kaldı. O fotoğraf yani oğlunun, babasının yanı başında, millete tweet atarak hakarete yeltendiği o fotoğraf da tükenişin ve bitişin görüntüsüydü. Hele hele o vakıf var ya o vakıf! Ona enkazın ta kendisi olarak bakınız lütfen! DÜNYA ÇİÇEKÇİLİK LTD. ŞTİ. Abidei Hürriyet Cad. No: 36 Şişli / İSTANBUL Tel : 0212. 231 24 85 0212. 241 65 43 Faks : 0212. 232 61 24 GSM : 0532.264 31 59 Gazi Mahallesi’nde Roboski katliamı ve yolsuzluk protestosuna polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli su kullanılan müdahale sırasında evlerin ve işyerlerinin içerisine de gaz bombası atıldığı görüldü. Eylemciler taş, molotof ve havai fişeklerle polise karşılık verdi. Eve atılan gaz bombası, balkonda duran bir anne ve 7 yaşındaki çocuğu yaraladı. Kafalarından yaralanan anne ve çocuk ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bir genç de ayak bileğine gelen biber gazı kapsülü nedeniyle yaralandı. 7 yaşındaki çocuk yaralandı n İstanbul Haber Servisi Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP), dün Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaparak cezaevlerindeki hak ihlallerini protesto etti. Eylemde aralık ayı hak ihlalleri raporu açıklandı. “Tecride son” yazılı pankartlarını açan tutuklu yakını kadınlardan oluşan grup “İçerde, dışarda hücreleri parçala”, “Tecrit işkencesine son” sloganları attı. TKMP adına basın açıklamasını okuyan Münevver İltemur, 1922 Aralık 2000 tarihinde Hayata Dönüş adı altında cezaevlerinde katliam gerçekleştirildiğini belirterek “Devletin tecrit içinde tecrit politikasını sürdürüyor. Ağır hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor” dedi. Cezaevlerindeki halk ihlallerine protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle