18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Washington yolunda ErdoğanCemaat çatışmasını değerlendirdi 5 UTKU ÇAKIRÖZER Daha çok belge çıkar TAN’DAN ONURUNA YEMEK Kılıçdaroğlu’na eşlik eden CHP heyetinde genel başkan yardımcıları Faruk Loğoğlu, Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Faik Öztrak, Grup Başkanvekili Engin Altay ile milletvekilleri Ayşe Eser Danışoğlu, Aykan Erdemir, Osman Korutürk, Kamer Genç ve Aydın Ayaydın yer aldı. Genç’e ABD’de ki CHP’lilerin ilgisi büyüktü. CHP’liler tarafından karşılanan heyet onuruna Washington Büyükelçisi Namık Tan bir akşam yemeği verdi. ledik. Bu da eminim pek çok ülkenin dikkatini çekmiştir. WASHINGTON CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dört günlük ABD seyahatinin başlangıcında dış politikaya ilişkin önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin üyesi olmak istediği AB’yi “dış dünya” olarak görmediklerini vurgulayan CHP lideri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girme isteğini de “Çağdaş dünyadan kopup otoriter bir oluşum içinde olunmasına karşıyız” diye değerlendirdi. Başta Suriye, Irak ve Mısır olmak üzere CHP’nin AKP’den farklı yaklaşımlarının dış dünyada dikkat çektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Biz komşularla barış içinde, içişlerine müdahale etmeden yaşamak istiyoruz. Biz olsak Suriye’de bu tabloya izin vermezdik” dedi. CHP lideri uçakta gazetecilerin sorularına şu yanıtları verdi: ‘AB dış dünya değil’ Başbakan “CHP ülkeyi şikâyet ediyor” eleştirisi yapıyor? Mısır’a, Irak’a, Suriye’ye, Çin’e gittik, hiçbir zaman iktidarı eleştirmedik oralarda. Ama Brüksel farklı. O alanın içine girmek istiyoruz. Bizim için İlerleme Raporları yazıyorlar. AB, bizim için dış dünya değil. Obama’nın danışmanı ile bir görüşmeniz var, ne söyleyeceksiniz? Bizden çok onların bizden ne öğrenmek istediği önemli. CHP’de ABD karşıtlığı var mı? Hayır. Hiçbir ülkeye karşı özel bir karşıtlığımız yok. Biz tüm ülkelerin karşılıklı saygı içinde ve eşitlik anlayışıyla bir arada olmasından yanayız. ABD hangi cepheden bakarsanız bakın dünyanın en etkili gücü. Onun Kongresi’nin, ana muhalefet liderini davet etmesi, dinlemesi, sorular sorması gayet doğaldır. Sonuçta düşünce kuruluşlarının bu konuda merak içinde olmaları da bizim açımızdan olumlu bir gelişmedir. ‘Derin’ CHP’liler Mart 2014’te yapılacak yerel seçimler için bütün partilerde aday kulisleri “tam gaz” sürüyor. Ancak en yoğun kulis her zamanki gibi CHP’de. CHP yönetimi bu kez yerel seçimler için farklı bir yöntemi uygulamaya koydu. Yaz aylarından itibaren seçim çalışmasını başlatan CHP, Parti Meclisi kararıyla MYK üyelerinden oluşturulan bir “seçim komisyonu” kurdu. Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin, Gökhan Günaydın, Umut Oran ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’den oluşan komisyon, şu sıralar gece gündüz yoğun bir çalışma yürütüyor. Aday belirleme yönteminde tek söz sahibi olan komisyon üyeleri aday adaylarının da yoğun baskısı altında. Genel Merkez’in kapısını aşındıran aday adayları, “aday gösterilir miyim” umuduyla tek tek üyelerin kapısını çalıyor. Ancak kimi yerlerde eğilim yoklaması, kimi yerlerde anket yapan, kimi yerleri de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun takdirine bırakan komisyon üyeleri ser verip sır vermiyor. O nedenle parti içinde komisyona “5’li çete” diyen de var, “politbüro” diyen de... Ancak komisyonla ilgili ilginç bir yakıştırma ise bizzat Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Geçen hafta gittiği Balıkesir’de bir grup gazeteciyle sohbet eden Kılıçdaroğlu’na, önce Ankara adayı soruldu. Kılıçdaroğlu, müstehzi bir ifadeyle, “o devlet sırrı...” karşılığını vermekle yetindi. Bunun üzerine gazeteciler, “büyükşehirlerde aday açıklama takvimini” sordu. Kılıçdaroğlu, “5’li komisyonu” işaret etti: “Biliyorsunuz parti içinde 5 kişilik komisyonumuz var, biz onlara takılıyoruz bazen, ‘derin CHP’liler’ diye... Onlar belediye başkanlarının olmadığı yerlere ağırlık verdiler, aralık ayında 350 yeni yeri belirleyecek, kamuoyuna açıklayacağız.” Şimdi CHP’de gözler, “Derin CHP’nin” belirleyeceği yeni isimlere çevrilmiş durumda. Fotoğraf: AA ‘Davet Kongre’den’ ABD gezinizde hangi mesajları vereceksiniz? Biz daha önce pek çok yere gittik. Kongre’den ve üç düşünce kuruluşundan davet gelince “olur” dedik. Üç farklı yerde üç farklı konuda konuşacağım. Biri ekonomi, biri dış politika ve üniversitede de Gezi Parkı ağırlıklı konuşacağım. CHP’yi merak ediyorlar. Sizinle ilgili neyi merak ediyorlar? CHP nasıl bir parti? Ekonomi politikası, dış politikası ne? Yönetimle ilgili düşüncesi, kuralları ne? Doğrudan doğruya Genel Başkan’ın ağzından CHP politikalarını anlatmak en doğrusu diye düşündük. Bu çerçevede kendimizi anlatacağız. Gezi Türkiye’nin prestijini nasıl etkiledi? Gezi’nin, Türkiye’nin prestijini yükselten bir olay olduğu kesin. Gençlerin, özgürlük ve demokrasi talebini bütün dünyaya duyuran bir eylem. Biz baştan böyle söylüyorduk, AKP inkâr ediyordu. Ama her ABD’yi ziyaret edip Türkiye’ye dönen, “Gezicilerle onur duyduklarını” ifade ettiler. Demek ki Gezi bu kadar önemli. KP’den farkımız dikkat çekti’ CHP’ye ABD’den davetin gelmesini neye bağlıyorsunuz? AKP’nin izlediği politikaların çağdaş dünyayı rahatsız ettiğini hepimiz biliyoruz. Pek çok ülke iktidarın bu baskıcı yönünü görüyor. İktidarın baskıcı yönü var ama Türkiye’de özgürlükleri, demokrasiyi savunan, bireysel hak ve özgürlükleri genişletmeye çalışan başka bir siyasal oluşum var mı? Bu soru akla geliyor. Herhalde CHP’ye ilgi duyulması biraz da bu nedenden. Sadece Gezi olayları değil, Suriye politikası, Mısır, Irak politikası konusunda da iktidardan farklı bir politika iz ‘A ‘Gezi prestij getirdi’ bama ile hikâyemiz benzeşebilir’ Başkan Obama ile bir empati kurabiliyor musunuz? Hayat hikâyemiz benzeşebilir. Ben sıradan, halktan birisiyim. Aristokrat bir aileden gelmiyorum. Obama da öyle bir aileden geliyor. İyi bir eğitim almış, kabul etmek lazım. Sonuçta bir kıyaslama yapmak ne kadar doğru olur, onu bilmem ama işin özü şu; siyaseti ahlaki değerler üzerine kurup, ileriye taşıdığımızda bence Türkiye’de görevimizi yapmış oluruz. 20 yıl önce deseler ki siyahi bir başkan olacak, herhalde kimse inanmazdı. Bugün geldiğimiz noktada ABD toplumu onu aştı. Güzel bir şey. Türkiye de bunu aşmak zorunda. Aynı dokudan geliyoruz denebilir mi? Evet öyle. Cumhurbaşkanlığı adaylığınızla ilgili Washington kaynaklı bir haber çıkmıştı? Ben de gazeteden okudum. Okuyunca şaşırdım. Şimdi sorarım Tolga (Tanış) Bey’e, “Ya Allah aşkına nereden aldın bu haberi, kaynağı nedir?” diye... ‘O BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN MUĞLA’DA KREDİ KARTI UYARISI YAPTI Yine faiz lobisine çattı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Yüksek cari açık nedeniyle hükümetten gelen “harcamaları kısın” uyarılarına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Yine “faiz lobisi” ifadesini kullanan Erdoğan, Muğla’da yaptığı açıklamada “Kredi kartları, faiz lobisinin en büyük kaynağıdır. Paranız kadar, yorganınız kadar ayağınızı uzatın. Evinizde ne var ne yok alıp götürürler” dedi. Fethiye Cumhuriyet Meydanı’nda konuşan Erdoğan, dış politikada “büyük devlet” olmanın gereklerini yaptıklarını savundu. Erdoğan, “Türkiye’nin büyümesinden, güçlenmesinden, atkif dış politikasından rahatsız olanlar da olabilir, ama Türkiye vicdanlarda haklının yanında olan, hakkın mücadelesini veren bir ülke olarak biliniyor” diye konuştu. Erdoğan, Milas’ta yaptığı konuşmada, 3. köprüyü eleştirenleri Boğaz’ı sandalla geçmeye çağırdı. Erdoğan, Meclis’e yal nızca milletin hesap soracağını dile getirerek “Karanlık güç odaklarının, sermayenin, medyanın Türkiye’ye rota çizme devirleri geri de kalmıştır. Cezayı da mükafatı da millet keser” dedi. Erdoğan, muhalefeti yine Sivas’tan öteye gidememekle suçlarken, “Tek bayrağımız var. Başka bayrak mümkün değil. Parlamentoda olup bayrağımıza saygısızlık yapanlar, bu ülkede saygı göremezler” diye konuştu. Erdoğan, kendisini protesto etmemeleri için Muğla’da neredeyse OHAL ilan edilmesine yol açan termik santral işçilerini temsil eden sendikacılarla bir araya geldi. Önceki gece Marmaris’te gerçekleşen buluşmaya Tesİş ve Madenİş sendiları şube başkanları Süleyman Girgin ile Fatih Erçelik katıldı. Sendikacılar, “Başbakan alınan karardan vazgeçmenin mümkün olmadığını söyledi. Ancak yeterli teklif gelmezse ihalenin erteleyebileceklerini belirttiler. Biz de anayasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğimizi söyledik” dedi. 1. Bütçe Muharebesi! Sayıştay raporlarının TBMM’ye eksik gönderilmesi, birçok yolsuzluk dosyasının raporlarda yer almaması çok tartışıldı, uzun süre daha tartışılacak gibi görünüyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2014 yılı bütçe görüşmeleri ağırlıklı olarak Sayıştay raporları üzerinden yürüdü, sık sık tartışmalar yaşandı. Belki de bu yıl ilk kez muhalefet, bütçenin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında farklı bir tavır sergileyecek. Bugüne kadar hep Meclis gelenekleri işledi, bütçe görüşmeleri belirlenen takvim içinde gerçekleşti, muhalefet partileri engelleme yapmadı. Ama CHP, bu yıl Sayıştay raporları nedeniyle farklı bir taktik izlemeyi planlıyor. Kulislere sızan bilgilere göre CHP, içtüzükten kaynaklanan tüm engelleme haklarını kullanacak, gerekirse önceki yıllardan farklı olarak toplantı ve karar yeter sayısı isteyecek, grup önerileri ve önergelerle görüşmeleri tıkayacak. CHP’nin bu taktik hazırlıklarına karşı AKP de boş durmuyor. CHP’nin böyle bir tavır izlemesi durumunda soru sürelerinin kısaltılması, genellikle her yıl 11 gün olarak uygulanan görüşme takvimini 34 güne sığdırma gibi karşı taktiklere hazırlanıyor. Eğer her iki parti de geri adım atmazsa bu yılki bütçe görüşmeleri tartışmanın ötesinde, sıkı taktik savaşlarına gebe gibi gözüküyor... ‘TERMİK’ BULUŞMASI PROTESTO İHTİMALİNE GÖZALTI Erdoğan’ın katıldığı tören öncesinde adeta sıkıyönetim ilan edilen ilçede dün de geniş güvenlik önlemleri sürdü. Sivil polis ekipleri, Muğla ve ilçesi Bodrum ile Aydın’da yaptığı çevre ve doğa eylemlerinin yanı sıra Ağustos 2011’de ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’yi sahneye çıkarak protesto etmesiyle tanınan Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Kurucusu ve Sözcüsü Ayhan Karahan’ı Atapark yakınlarında yürürken gözaltına aldı. Karahan’ın üzerinde “Padişah Defol” yazılı pankart bulundu. Karahan, “Bir arkadaşı ziyaret için Milas’a gelmiştim. Başbakanın mitingini de merak ediyordum, kaç kişi gelir diye. Tek başımaydım. Üzerimde de ‘Padişah Defol’ yazılı pankart vardı. Gözaltına alındım. Sanırım, Başbakan Muğla’dan ayrılana kadar beni bırakmayacaklar” dedi. anghay Beşlisi otoriter oluşum’ AB yerine Şanghay Beşlisi’ne girme gibi yeni arayışları nasıl değerlendiriyorsunuz? Doğru değil. AB, NATO, AGİT, pek çok uluslararası kuruluşun içerisindeyiz. Çağdaş dünyadan kopup, daha otoriter bir yönetimin veya oluşumun içinde olmasını kabul etmiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Dolayısıyla Şanghay Beşlisi bizim dışımızda bir oluşum. ‘Ş Yılmaz Gezi’deki Darbe Planını Deşifre Etti(!) Gezi eylemleri sırasında TV ekranlarında “penguen belgeselleri” seyrettiğimiz eylemlerin başında bu toplumsal olay hakkında asılsız pek çok mesaj paylaşıldı. Önce gaz ve tazyikli suyla müdahale edilen gençler, eylemlerin ardından başlatılan cadı avıyla tek tek gözaltına alındı. Sosyal medya üzerinden atılan mesajlar suç unsuru sayıldı. Neredeyse yapılan “retweetler” suçu övme, “beğenme” ise suça ortak olma diye işlem gördü. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda sosyal medya mesajları üzerinden hükümetin darbe girişimi çıkarma çabasını gündeme getirdi. Atıcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a Gezi Direnişi’nde atılan tweet ve Facebook’taki paylaşımlardan gerçektenbir darbe girişimi çı karıldığını belirterek “Bu doğru mu Allah aşkına, çok merak ediyorum” diye sordu. Atıcı’nın sorusunu yanıtlayan Yılmaz, Gezi’de hükümete karşı darbe planını direniş sırasında atılan şu tweetlere bağladı: “24 saat böyle devam edersek, hükümeti düşüreceğiz, biraz daha sabredin.” “AB kurallarına göre 48 saat daha böyle devam ederse hükümet otomatikman düşmüş oluyor.” Darbe girişimini deşifre eden(!) Yılmaz, ilköğretim mezunu olan herhangi birinin dikkate almayacağı bu tweetler hakkında şunları da söyledi: “Basını takip eden bilir, o ‘twitter’leri herkes gördü. Ha, doğruluğu gerçekliği ne kadardır? Onu işte herkes, milletimiz gördü.” ATALAY: MGK’DE YOKTUM 17 İLÇEDE ADAYLIK İÇİN EĞİLİM YOKLAMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, demokratikleşme paketinde bakanların imzalarının tamamlandığını söyledi. Bu hafta içinde paketin Meclis’e geleceğini söyleyen Atalay, “Pakette seçim barajı yok. Ayrıca Alevi vatandaşlarımızla ve cemevleriyle ilgili konuları olgunlaştıramadık” dedi. Atalay cemaatin okul ve dersanelerinin fişlenmesine ilişkin olarak da “Fişlemelerin olmadığını arkadaşlar açıkladı. Ben de onlara katılıyorum. Ben MGK’de değildim ayrıntıları bilemem” dedi. Atalay, CNN Türk’te konuk olduğu “Ankara Günlüğü” programında özetle şu açıklamaları yaptı: Demokratikleşme Paketi: Orada yasa gerektirmeyen, yönetmelik gerektirenler Kurban Bayramı’ndan önce yerine getirildi. Yasa gerektirenler ise Meclis’e gönderiliyor. Bu paketin içinde seçim barajı yok. Aleviler için çalışmamız sürüyor. Olgunlaştıramadık ama çıkacak. Takvim öngöremiyorum ama seçimlere kalmayabilir. MGK’de değildim: Cemaate ilişkin olarak MGK imzalarıyla diğer konuların iltibatı olmadığını arkadaşlar açıkladı. Ayrıntılara girmek istemiyorum. Ben MGK’de değildim, teknik olarak bilemem. Genel anlamda söylüyorum ki AKP özgürlük alanlarını genişletti. Özellikle Kuran kurslarında belli yaşlara kadar gidilmemesi gibi durumlarda büyük destek sağlandı. AKP, tüm kesimleri rahatlatan bir politika izledi. Hepsi de büyük gelişme kaydetti. Fotoğraf: ALİ AÇAR Paket bu hafta Meclis’e geliyor uriye’de bu tabloya izin vermezdik’ Suriye’deki gelişmeler ve PYD’nin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir diyalogları var zaten. Şimdi koptu. Biz iktidarda olsaydık zaten böyle bir tabloya izin vermezdik. Suriye’de bu olaylar olmazdı zaten. Ne radikal grupları, Suriye’den Türkiye’ye çağrılıp silah verildiği, gönderildiği, silahlı kampların oluşturulması bunların hiçbirisi olmazdı. Türkiye’nin Suriye politikası bunu ortaya çıkardı. İlk kez bizim başbakanımız Suriye’nin kuzeyi diye bir deyim kullandı. Daha PYD ortaya çıkmadan. Şimdi gelinen noktada orada özel bir Kürt yapılanması var. Önce uzlaşmak istediler, o gerçekleşmedi. Duvar örmek istediler. Onu eleştirdik. Doğru değil, dedik. MGK’nin Gülen’i bitirme kararı hakkında ‘Ergenekon çöktü’ dediniz. Evet, Ergenekon da Balyoz da çöktü. Bu da bir cins 28 Şubat mı? Evet, öyle. Başbakan yargılansın mı diyorsunuz? Hayır, tabii ki öyle demiyoruz. Ergenekon, Balyoz davaları çöktü, onun için o ifadeyi kullandım. Yoksa yargılansın anlamında kullanmadım. Sonuçta biz ayrıntıları bilmiyoruz. Bu kavga nereye kadar gider? Daha çok belge çıkar. Bu kavganın nereye gideceğini kimse bilmiyor. ‘S Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı [email protected] sandığa gitti ‘Bu da bir 28 Şubat’ DEMİRTAŞ CHP İstanbul’da İstanbul Haber Servisi CHP’de İstanbul’un 17 ilçesinde belediye başkan adayının belirlenmesi için eğilim yoklaması yapıldı, ilçelerdeki aday sayıları düşürüldü. 77 bin 345 üyenin oy kullandığı seçimlerde CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da Üsküdar Halil Rüştü İlköğretim Okulu’nda oyunu kullandı. Seçimlerde partililer oylarını kullanarak 1987’den bu yana ilk kez aday belirleme sürecinde yer aldı. Oyunu kullandıktan sonra açıklama yapan Salıcı, İstanbul’da 111 belediye başkanlığı aday adayının ön eğilim yoklamasına girdiğini belirterek halkın iradesinin sandığa yansıması gerektiğini ve bunun parti içi demokrasinin gereği olduğunu söyledi. Salıcı sonuçların www.demokrasisoleni.org isimli internet sitesinden açıklanacağını belirtti. CHP Beykoz, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Üsküdar, Bayrampaşa, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kâğıthane, Zeytinburnu, Bahçelievler, Başakşehir, Beylikdüzü, Küçükçekmece’de ön eğilim yoklaması yapıldı. İlçelerde 1 ila 5 arasında olan aday adayı sayısı 2’ye düşürülecek. 6 ile 10 arasında olanlarda 3, 11 ile 15 arasında olanlan da 4, 15 ve üzeri aday adayı olan ilçelerde ise aday sayısı 5’e inecek. Sonra ya yeni bir seçim ya da atama yapılacak. ‘Nevruz’da açıklanan mutabakat metnidir’ Nevruz’da yaptığı ilan.’ Oysa bu ilan sadece Öcalan’ın ilanı değildir, o bir ortak mutabakat metnidir” dedi. Başbakan Tayip Erdoğan’ın süreci sahiplenmesinin ve gittiği her yerde destek istemesinin anlamlı olduğuna değinen Demirtaş, “Başbakan, ‘yapacağız, edeceğiz, gerçekleştireceğiz’ diyor ama ne yapacağını, hangi adımı atacağını kimse bilmiyor. Müzakerenin bir tarafı olarak Sayın Başbakan’ın basın yoluyla vaat ettiği mesajlarla yetinerek, süreci ilerletmenin doğru olduğunu düşünmüyoruz” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Hiç kimse hükümete, ‘İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştü’ diye eleştiri yapamaz, vicdansızlık yapamaz” dedi. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nce (DİTAM) Green Park Otel’de düzenlenen “TİGRİS Diyalogları Çözüm Süreci Takip” toplantısında konuşan Demirtaş, Kürt sorununun tespit aşamasını geçmiş durumda bulunduğunu, diyalog sürecinin başladığını söyledi. Demirtaş, “Nevruz bildirisi hep şöyle yazılıp çiziliyor: ‘Abdullah Öcalan’ın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle