Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2013 PAZARTESİ 4 Erdoğan’dan Uslu ve Taraf’a tazminat davası HABERLER Adıyaman’da evleri ikinci kez işaretlenen Aleviler büyük tepki gösterdi ANKARA (AA) Başbakan Tayyip Erdoğan, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesini konu alan “Toptan Kapatın” başlıklı yazıda, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle, yazar Emre Uslu ve Taraf gazetesine 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Davanın dilekçesinde, Uslu’nun, 21 Kasım 2013’teki köşe yazısına yer verildi. Dilekçede, Uslu’nun, söz konusu yazısında, “Çakal, ahlaksız, yalancı, hain, perde önünde farklı, perde arkasında farklı” gibi ifadeler kullandığı belirtildi. Öte yandan, söz konusu yazıyla ilgili Uslu hakkında, ayrıca suç duyurusunda bulunuldu. Alevi evlerine işaret MEHMET MENEKŞE AKP il başkanı istifa etti BURSA (Cumhuriyet) AKP Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için görevinden istifa ettiğini açıkladı. Yalçın’ın istifa etmesi, yeniden aday gösterileceği öne sürülen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin adaylığını zora soktuğu bildiriliyor. ADIYAMAN Adıyaman’da, Alevi vatandaşların yaşadığı Yeni Mahalle’de on üç evin kapısı, bir otomobil ile bir sokak lambası direği kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce işaretlenirken Alevi yurttaşlar evlerinin ikinci kez işaretlenmesine tepki gösterdi. Keçeli kalemle çarpı işareti ile işaretlenen 1690 sokaktaki evlerde bulunan ev sahipleri durumu fark edince olayı polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri inceleme ve araştırmalarda bulunurken mahalle sakinleri ikinci kez evlerinin işaretlenmesinden dolayı tepki gösterdi. 29 Aralık 2012’de de aynı mahallede elli Alevi vatandaşın evine çeşitli şekiller çizerek işaretlendiğini belirten Alevi vatandaşlar geçen sürede hiç olayın faillerinin tespit edilemediğini belirterek işaretlemeden dolayı tedirgin olduklarını, yetkililerin gerçek fa OTURMA EYLEMİ Evleri ikinci kez işaretlenen Alevi vatandaşlar valilik önüne yürümek istedi ancak güvenlik güçleri buna izin vermedi. Mahalle gençleri oturma eylemi yaptı. Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş oturma eylemi yapan yurttaşlarla konuşarak faillerin bulunacağı konusunda söz verdi. Alevi dedesi Ali Büyükşahin de “Devletin ve hükümetin duyarlı olmasını istiyoruz. Evlerimizi işaretleyenleri ortaya çıkarsınlar. Adıyaman’da huzurlu bir hava vardır, bu havayı kimsenin bozmasına izin vermeyiz ve buna da kimsenin hakkı yoktur” dedi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de evlerin işaretlenmesine tepki göstererek faillerin bulunmasını istedi. İnci İnci İnciyim Güzellikte Birinciyim... Evin küçük kızı konukların önüne çıkar, eteğinin iki ucunu tutup bu sözleri söylerdi: İnci inci inciyim, güzellikte birinciyim. Konuklar da gülerek izledikleri küçük kızı alkışlarlar, sonra da sevip öperlerdi. Küçük kız da mutlu olurdu. Keşke hayat böyle geçseydi. Güzellikte birinci olan küçük kız büyüyüp mutlu olsaydı. Umalım öyle de olsun. Ama hayatın gerçekleri pek de öyle olmuyor. Güzellik için de, mutluluk için de koşulların uygun olması gerekiyor, çaba harcamak gerekiyor, ne istediğini bilmek gerekiyor. Değerli kardeşim Orhan Bursalı tam da bu noktaya parmak basan bir kitap yazdı: HEY TüRKİYE NASILSIN? ‘Valla nasıl olalım Orhan Abi, yuvarlanıp gidiyoruz işte’ diyenleri duyar gibiyim. Geçenlerde bir akademisyen de bana sormuştu: ‘Ne diyorsunuz Erdal Bey? Memleket nereye gidiyor?’ Yanıtım şu oldu: ‘Memleket oraya geldi, bu soru da gerilerde kaldı.’ Nerede olduğunu görmek için büyük resme bakmak gerekiyor. Dünyaya bakmak. Dünyanın neresinde olduğumuza bakmak. Uygarlık ölçütlerinin içindeki yerimize bakmak. Orhan Bursalı’nın yaptığı tam da bu. Türkiye’nin nerede olduğu, nereden nereye geldiği rakamların gerçekçi diliyle ortaya konuyor. Şu dilimize pelesenk olmuş, ‘ne olacak bu memleketin hali?’ sorusuna en net yanıt burada. Ne olduğunu görüyorsunuz. Eğer değişmezse ne olacağını da anlıyorsunuz. Ortalama eğitim görme süresine bakalım: 1980 yılında ortalama üç yıl. 2012 yılında ortalama 6.5 yıla çıkabilmiş. 187 ülke arasında 127. sırada. En altlarda. 30 yılda bu kadarcık yol aldığımıza göre bir 30 yıl sonrasında 2050’lere doğru lise bire geçme olasılığımız var. O da herhalde imam hatip liseleri doğrultusunda olacak. Ya varsıllıkyoksulluk terazisi ne gösteriyor? HHH Televizyonlarda, yazılı basında üç tür reklam bitmek bilmiyor. Birincisi, durmadan yükselen konutlar. ‘Koş, evini al’. İkincisi, cep telefonları, tabletler. ‘Koşen yenisini al’. Üçüncüsü, gofretler, benzerleri. ‘Koş çikolatalısını ye’. Gören de insanların başka işi yok sanır. Ama bu rüya bulutlarından ülke gerçeklerine inince bakın ne görünüyor: ‘ 12.225.000 yoksul+12.000.000 yoksul olma tehlikesi altında= 24.224.000 kişi. Türkiye içinde Sahra Altı Afrika’nın yoksul ülkelerinin ortalama geliriyle yaşayan bir Afrika var. Türkiye’de günde 5 dolara kadar bir gelirle yaşayan nüfus sayısı 20 milyonu aşıyor. OECD ülkelerinde yoksulluk oranı en yüksek beş ülkeden biriyiz.’ Buyrun, burdan yakın. Konutlar, cep telefonları, gofretler arasında yoksulluk diz boyu. AKP bu durumu değiştirmek yerine ‘sadaka politikası’ uygulayarak yoksulluğu da politik başarısı için kullanıyor. Peki kardeş, birinci olduğumuz bir şey de yok mu? Varmış. HHH Hukuk ihlallerinde birinciyiz. Bu ‘hukuk ihlali’ sözüne de bayılırım. Ne olduğu pek de belli değildir de, iyi bir şey olmadığı anlaşılıyor. Yani, hukuk pek dikkate alınmıyor, uygulanmıyor demek. Bunu biliyoruz. Hukuk herkes için değildir ki. Hukuk güçlüler içindir, iktidarın yandaşları içindir, işini bilenler içindir. Geri kalanı yandı gülüm keten helva. Halk bunu çok iyi bilir. Onun için de kendi hakkını kendi bildiği usullerle almaya girişir. Neyse, birinciliğimiz buymuş. Bir de ikinciliğimiz varmış. Polis sayısında dünya ikincisi olmuşuz. Bu sevindirici olmalı. Güvenliğimiz sağlama alınıyor demek. Orhan Bursalı yazmış. Bize okumak düşüyor. Her konu, her alan taranmış. Özgürlük, mutluluk, yaşanır kentler, İnsani Gelişmişlik İndeksi, kölelik, silah harcamaları, yolsuzluk ve rüşvet, kadınların durumu vb. pek çok konu rakamlarla işlenmiş, yorumlarla açıklanmış. Tam bir baş ucu kitabı. Benim işim de kolaylaştı. ‘Nedir bu memleketin hali?’ diyene, ‘bak kardeşim, Orhan Bursalı yazmış, sen de oku da öğren’ diyeceğim. Okuyan öğrenir… Fotoğraf: AA illeri bulmasını istedi. Olay yerinde inceleme yapan İl Emniyet Müdürü Fikret Salmaner’e Alevi yurttaşlar işaretlemeden dolayı İl Emniyet Müdürü Salmaner’e korku ve endişe içinde olduklarını belirterek “Bu işaretlemeleri yapan çocuklar kim ise bulun, bize gösterin. Sürekli çocuk işidir diyorlar, o zaman bu çocukları buraya kim gönderiyor, bunu bulun” diye tepki gösterdi. Alevi Kültür Derneği Adıyaman Şube Başkanı Rıza Tanrıverdi devlet yetkililerinin Alevi evlerinin işaretlenmesini hiçbir zaman ciddiye almadığını, gereken araştırmanın yapılmadığını ve tüm Türkiye’de yaşanan işaretlemelere rağmen hiçbir kişinin yakalanmamasına dikkat çekti. İktidarın ‘MGK kararları yok hükmünde’ açıklaması sonrası fişleme belgeleri yayımlandı Dersim için 2 kurul TBMM (AA) TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Mehmet Daniş, Dersim’de yaşanan olaylara ilişkin belgelerin tasnifi için iki akademik kurul oluşturulmasına yönelik çalıştıklarını söyledi. Daniş, komisyonda Dersim’de yaşanan olaylara ilişkin 150 bin belgenin mevcut olduğunu anımsatarak bu belgelerin tasnifi için kurulacak akademik kurulların nasıl oluşması ve ilkelerinin ne olması gerektiği konusunda bir akademik ekip ve Meclis Başkanlığı ile çalıştıklarını bildirdi. Cemaat ile kavga kızışıyor İstanbul Haber Servisi AKP hükümeti ile cemaat arasında dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmalarla tırmanan kavga Taraf gazetesinin yayınlarına yansıyor. “Gülen cemaatine karşı mücadeleyi” öneren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarını yayımlayan Taraf gazetesi, bazı hükümet üyelerinin “kararlar uygulanmadı” açıklamasına karşı dün de dershanelere ilişkin 2010 ve önceki tarihleri taşıyan fişleme belgelerini ortaya çıkardı. Balyoz davasında hükme dayanak olan belgeleri bir bavul içerisinde 30 Ocak 2010 günü İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na veren Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, dershane tartışmalarının ardından bu kez de hükümet aleyhine belgeleri ortaya çıkarmaya başladı. Milli Güvenlik Kurulu’nun “Nurcular ve Fethullah Gülen cemaati ile mücadele” kararlarını yayımlayan Baransu, dün de Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’e bağlı Başbakanlık Takip Koordinasyon Kurulu’nun cemaat dershaneleri, yurtları, okulları, dernekleri ile tüm kurumlarını fişlediğine ilişkin yazışmaları yayımladı. Taraf gazetesinin dünkü sayısında, Ağustos 2004 tarihli MGK kararının hemen ardından konuyla ilgili görevlendirilen dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in yazışmaları ve fişleme belgeleri yer aldı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’nın 12 Ocak 2010 tarihli “Gizli” ibareli yazısında “İrtica faaliyetlerine karşı yürütülecek mücadele stratejisi” gereğince hazırlanan 10 sayfalık “tedbir uygulamaları raporu” sunuluyor. Taraf gazetesinde yer alan belgelere göre Başbakanlık Takip Koordinasyon Kurulu, her ay ayrı bir fişleme raporu oluşturarak Başbakanlık’a sunmuş. Fişlemelere ilişkin Taraf’ta 5 belge yayımlandı. “İrticai Gruplarla İlişkili Olduğu Duyumu Olan ve 131 Aralık 2004 Tarihleri Arasında Denetlenen Özel Öğretim Kurumları” başlık ‘4+4+4 dershane ihtiyacını bitirdi’ Konuşma öğrenmeden Kuran kursu Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından başlatılan ve İzmir’in pilot illerden olduğu “Kuran Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi” kapsamında Bayraklı Beş Kubbeli Camisi ve Alpaslan Kuran Kursu’nda 46 yaş arasındaki çocuklara Kuran eğitimi veriliyor. Beş Kubbeli Camisi Müezzin Kayyımı Yasin Güngör, AA’ya yaptığı açıklamada, kursa 36 çocuğun geldiğini, kursun yasal mevzuata uygun olarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıldığını ve “çocuk gelişimi” konusunda iki kadın öğretmenin görevlendirildiğini anlattı. (Fotoğraf: AA) MANİSA (Cumhuriyet) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa’da yerel bir TV kanalında “Dershaneleri bugüne kadarki eğitim sistemimizin ihtiyacı olarak görüyoruz. Ama 4+4+4 sistemiyle eğitimde çok iyi bir noktaya geldik” dedi. Arınç, dershanelerin okul ihtiyacını karşılayacak şekilde dönüştürülmesi projesi olduğunu kaydederken bundan kimsenin zarar görmeyeceğini savundu. Dershane Düzenlemesi Bakanlar kurulu’nDa görüşülecek Taslak için toplanıyorlar lı belgede, Bursa, Sivas, Manisa ve Bitlis’teki cemaat dershaneleri ve bazı özel okullar sıralanıyor. İrticai gruplarla ilişkisi olduğu duyumu üzerine 130 Kasım 2006’ya ait iki belgede, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Kocaeli’ndeki bazı okulların denetlendiği rapor ediliyor. İrticai gruplara ilişkin duyum üzerine 130 Eylül 2008 tarihlerinde de İstanbul’da Maltepe, Pendik, Sultanbeyli, Bursa, Kahramanmaraş, Konya, Hatay, Gaziantep’te birçok okul “genel” adı altında müfettişler tarafından denetlenmiş. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cemaat ile hükümet arasındaki kavganın en önemli ayağını oluşturan dershaneler düzenlemesi için en kritik gün bugün. Başbakan Tayyip Erdoğan, cemaate karşı geri adım atmayacağını belirtirken taslağın 2 Aralık’ta Bakanlar Kurulu’nda görüşülüp Meclis’e gönderileceğini açıklamıştı. Zaman gazetesinin 14 Kasım tarihli “Eğitime Büyük Darbe” manşetinden bu yana Türkiye’nin en önemli gündemi olmayı sürdüren dershanelerin kapatılmasına ilişkin yasa taslağı bugün Bakanlar Kurulu’nda son kez değerlendirilecek. Düzenleme hazırlığı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından iki kere AKP milletvekillerine anlatıldı, vekillerin erteleme talep etmesine karşın süreç durdurulmadı. Avcı ve bakanlık bürokratları, dershane sektörü temsilcileri ile birçok kez bir araya geldi, taslağın özüne dokunmayan rötuşlar yapıldı. Düzenlemelerin başlıkları şöyle: Özel Eğitim Kurumları Yasası’nda düzenleme yapılacak. Buna göre, dershane ifadesi yasadan çıkarılacak. Yaklaşık 3 bin 600 dershane, özel okula dönüştürülecek. Ancak bunların beşte biri, dönüşümünü hemen tamamlayabileceğinden, kalan dershanelere arsa ve vergi kolaylıkları ile birlikte, öğrenci desteği de sağlanacak. Bu dershanelere dönüşümünü tamamlamaları için 4 yıl süre verilecek. 4 yıl içinde bu dershaneler akademik lise adı altında, hem okuyan hem de lise mezunu öğrencilere eğitim verecek. Akademik lise olmak istemeyenler ise Halk Eğitim Merkezi olarak eğitim vermeye devam edebilecek. Dershaneler 1 Ocak 2014’ten itibaren yeni öğrenci alamayacak. Taslağın Bakanlar Kurulu onayının ardından aralık sonuna kadar TBMM Eğitim Komisyonu’nun gündemine gelmesinin ardından da ocak ayının sonuna kadar da yasalaşması bekleniyor. Koruma partiliye ateş etti İstanbul Haber Servisi Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’nın ardından partililer, genel merkez bahçesindeki camide namaz kıldı. Genel İdare Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Fatih Erbakan’ın özel koruması olduğu belirtilen Orhan T, caminin önünde ilçe yönetiminde bulunduğu bildirilen Sabri Ülker ile tartıştı. Orhan T, Ülker’in ayaklarına silahla 56 el ateş etti ve kaçtı. Ülker hastaneye kaldırıldı.