18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 İHD ve Mazlumder: Polis sivil halkın üstüne ateş açtı Yargısız infaz mı? l BDP heyeti teslim aldı MAHMUT ORAL 9 Aralık Laiklik Günü Takvimin her günü malum artık parselli: Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü, Öğretmenler Günü, Engelliler Günü, Anneler Günü, Babalar Günü vs. liste uzayıp gidiyor. 9 Aralık da… Laiklik Günü olmuş! Ne yazık ki henüz dünyada değil… Ancak laikliğin anavatanı Fransa’da, iki yıl önce 9 Aralık “laiklik günü” olarak saptanmış. Sosyalist Hollande’ın cumhurbaşkanlığı altında bu anlamlı günün şimdi bir “laiklik bayramına” dönüştürülmesi tartışılıyor. “Laiklik günü”, “9 Aralık” haftasına yayılan çeşitli aktivitelerle kutlanıyor. İnternette “jour de la laicite” yazıp biraz gezindiğinizde… Fransa’nın çeşitli kentlerinde, din ve devlet işlerini ayıran “9 Aralık 1905 yasası” adına birbirinden ilginç toplantılar, konferanslar ve sergiler düzenlendiğini görüyorsunuz: “2013’te laiklik”, “21. yüzyılda cumhuriyetin kurucu ilkesi laiklik”, “Kimlik ve laiklik”, “Geçmişte ve günümüzde laiklik”, “Birlikte yaşamanın anahtarı laiklik”, “Sosyal barış ve laiklik”, “İşyeri ve kamu hizmetinde laiklik”, “Kadın hakları ve laiklik”… Laikliği tüm veçheleriyle masaya yatıran ve güncel perspektif içinde inceleyen temalar böyle uzayıp gidiyor. Fransa’da “laiklik” ilkesinin ölmediğini, geri plana atılıp unutulmadığını açık şekilde anlıyoruz. “Laiklik Günü” inisiyatifi, Hollande devreye girmeden çok önce; Sarkozy’nin merkez sağ “UMP/Halk Hareketi Birliği” partisinin sosyalistlerle birlikte ortaklaşa senatodan geçirdikleri bir kararla ortaya çıkmış. İnisiyatife destek veren sosyalistler; “Laikliğin yıkılmasına izin veremeyiz. Cumhuriyetin kurucu ilkesini yaşatmak amacıyla pedagojik bir gün düzenlemeliyiz!” demişler. Sağ parlamenterler de “cemaatler arasında yükselen duvarlardan” yakınmışlar ve Cumhuriyetin aşınan değerleri için bir bellek tazelemesine gereksinim olduğunu ileri sürmüşler… “Laiklik günü” kararı, böylece merkez sağsol arasında kurulan geniş tabanlı koalisyonla senatodan geçmiş. “9 Aralık”ı şimdi de bir bayram olarak tescilleyecek karar, Mecliste onay bekliyor... Sivil toplum her halükârda “laiklik gününü” şimdiden kutluyor. Müslüman örgütler ve Fransa İslam Konseyi, bu “gün”e, “Müslümanlara karşı olduğu” gerekçesiyle direnç gösteriyor. Ancak sivil toplum içinde laikliği sahiplenen Müslümanlar da beri yandan iki yıldır kendi aktivitelerini düzenliyorlar. Bu eylemler arasında dikkatimi çeken bir afişin adı örneğin; “Laiklik İnşallah!” Tunus’un Arap Baharı sonrası “laik anayasa beklentilerine” atıf yapan bir belgeselin adı olan “Laiklik İnşallah!”; Fransa’nın Müslümanları için gayet sevimli bir slogan örneği sunuyor… 9 Aralık vesilesiyle öne çıkan en önemli kazanımlardan biri de, okullarda hazırlanan öğretici ve bilgilendirici tartışmalar. Bu tartışmalarda sözgelimi; “Küçük çocuklara laikliği nasıl anlatırsınız?”, “Laikliğin resmi nasıl yapılır?” gibi temalar dikkat çekiyor. “Aktif laikliğin modası geçti; postmodern anlayış artık ‘pasif laiklik’tir” diye bizde esip üfürenlere inat, yepyeni bir enerjiyle laikliğe sahip çıkan Fransa’da devlet okullarının hepsinin duvarlarına bu öğrenim yılından itibaren “15 maddelik” bir laiklik şartnamesi asıldı örneğin. “Fransa’nın bölünmez, laik, demokratik ve sosyal cumhuriyet” olduğuna gönderme yapan ilk şartın adından özetle; 1. Laik cumhuriyet dindevlet işlerinin ayrılmasını örgütler, 2. Laiklik herkesin vicdan özgürlüğünü teminat altına alır. Herkes inanmakinanmamak özgürlüğüne sahiptir, 3. Laiklik yurttaşlık haklarının kullanılmasını sağlar, 4. Cumhuriyet, bu ilkelerin tamamının kendi okullarında uygulanmasını öngörür, 5. Laiklik, öğrencilerin paylaşılan ve ortak bir kültür edinmelerini temin eder; 6. Laiklik ifade özgürlüğüne erişilmesine olanak verir; 7. Laiklik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı yadsır; kızlar ve oğlanlar arasında eşitlik öngörür; 8. Eğitim laiktir. Hiçbir ders/konu; bilimsel, pedagojik tartışmalar dışında tutulamaz. 9. Öğrenciler; düşünceleri ve eylemleriyle laikliğin yaşatılmasına katkıda bulunurlar... maddeleri geliyor. Önemli başlıklarıyla özetlediğim “laiklik şartnamesi”, “Laiklik, insanları kamplaştırarak birbirleriyle savaşmaları için değil; tam tersine tarafları kamplaştırarak karşı karşıya getirmek isteyenlere karşı hep beraber savaşmak adına gereklidir” diyen Eğitim Bakanı Vincent Peillon tarafından hayata geçirildi. Aynı zamanda filozof olan Peillon; “öğrencilerin iyiyi kötüyü, haklarını, ödevlerini bilmesi, toplumsal değerleri kavraması ve evrensel değerleri benimsemesi” için okullarda ayrıca 2015 yılından itibaren uygulanacak bir “laiklik saati” öneriyor! Erdoğan bir ara “kişi laik olmaz, devletler laik olur!” demişti… Fransa “laik devlet” nasıl oluru gösteriyor. Kaçırılan dört asker serbest MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Lice’ye bağlı Fis köyü yakınlarında yol kesen bir grup PKK’li tarafından kaçırılan 2 astsubay ile 2 uzman çavuş sabaha karşı serbest bırakılarak BDP heyetine teslim edildi. BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, “Halk, askerleri PKK’lilerden almıştır ve bölgede operasyon yapılmasını istemediler. Bize teslim ettiler. Biz de alıp yetkililere teslim ettik” dedi. Zümrüt “Bu olay halkın tepkisinin göstergesidir. Roboski’de gerçekleştirilen katliamın failleri açığa çıkartılmadan, Yüksekova’da yeni bir katliam gerçekleştirildi. Halkın bu tepkisi ‘Siz böyle yaparsanız biz de rehin alırız’ demektir” dedi. Yetkililerin büyük bir tedirginlik yaşadığını belirten Zümrüt “Telefonda konuşurken bile dakika belirlemeye kadar getirdiler. ‘Yetiştirmezseniz biz bu gelişmelerden sizleri sorumlu tutarız’ tehdidinde bulundular. Bu bir operasyon tehdidiydi” dedi. DİYARBAKIR İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) Hakkâri şubeleri, Yüksekova’da cuma günü PKK’lilerin mezarlığının tahrip edildiği iddiasıyla yapılan yürüyüşün ardından çıkan olaylarda Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’in öldürülmesinin yargısız infaz olduğunu, güvenlik güçlerinin halkın üzerine ateş açtığını belirtti. Bölgedeki barış havasından bazı çevrelerin rahatsız olduğunun vurgulandığı raporda, olay provokasyon olarak nitelendirildi. Mazlumder Şube Başkanı Cengiz Şen şunları söyledi: “Yetkililerin açıklamaları inandırıcılıktan uzak. Şayet iddia edildiği gibi göstericiler arasında ateşli silah kullanılmışsa resmi makamlar bunu kanıtlamak zorundadır. Olay ile ilgili olarak ulusal medyaya dağıtılan görüntülerden net bir şey anlaşılamamaktadır. Öldürülen şahısların polis ile çatışmaya girdiklerine dair resmi makamlar tarafından hiçbir bilgi ve belge kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Bu durum infaz olduğuna dair kuvvetli şüpheler ortaya çıkarmaktadır.” sürece hizmet etmemektedir. Böylesi açıklamalar öldürülen kişilerin ailelerini daha da yaralamıştır. Ancak süreç samimi bir şekilde devam ediyorsa olayla ilgili bir soruşturma başlatıp olayla ilgili kusuru bulunan kişileri ve öldürülen vatandaşların faillerini yargı önüne çıkarmak zorundadır.” Halka ateş açıldı İHD Şube Başkanı İsmail Akbulut da şöyle konuştu: “Kitleye müdahalesinde orantısız güç kullandığı, sivil halkın üzerine ateşli silahlarla ateş açıldığı ve bunun sonucunda ölümlerin yaşandığı tespit edilmiştir. Hakkâri Valiliği tarafından olayla ilgili bir soruşturma başlatılmadan öldürülen kişilerin PKK militanı olarak lanse edilmesi Polis tahrik etti Polisin cenaze törenindeki tavrının da halkı gerdiğini vurgulayan Akbulut “Törenler öncesi ve sonrasında güvenlik güçleri provokasyon için sürekli halkı tahrik etmiştir. Cenaze töreninden sonra dağılan kitleye yine güvenlik güçlerince orantısız güç kullanılmış, halka ateş açılmış ve olay esnasında kafasından ağır yaralanan Bermal Topçu adlı şahıs Van Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştır” dedi. Yüksek gerilim l Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 2 kişinin öldüğü 1 kişinin ağır yaralandığı olayların ardından bölgede kepenk açılmazken Yüksekova’da dün de gerginlik çıktı. Taziyeden dönen yaklaşık 300 kişi yolu barikatlarla kapatınca, bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polis zırhlı araçlarla barikatları kaldırıp göstericileri basınçlı su, gözyaşartıcı bomba ve plastik mermi kullanarak dağıtmaya çalışırken, göstericiler de taş ve molotofkokteylleri atarak karşılık verdi. İlçenin bazı yerlerinde bulunan mobese ve elektrik direkleri de devrilerek tahrip edildi. ‘Laiklik İnşallah!’ l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, PKK tarafından kaçırılan 4 askerin kendilerinin kararlı tutumu sonucunda serbest bırakıldığını, sağlık durumlarının iyi olduğunu açıkladı. Genelkurmay: Biz bıraktırdık BDP ilçe başkanı gözaltına alındı Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’in taziyesine katılmak üzere yola çıkan BDP Şemdinli ilçe Başkanı Cabbar Taş, Başkale Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla ifadesine başvurulmak üzere Güzelkonak köyündeki Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Taş, daha sonra ifadesi alınmak üzere Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı’na götürüldü. Yüksekova’daki olayları protesto için Kars’ta dün düzenlenen gösterilerde gözaltına alınan 29 kişiden 8’i serbest bırakıldı. Gözaltındaki 21 kişinin işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. AİHM’ye gidiyor Utanç duvarı Geride hamile eşi kaldı cenazelerini görmek istedik. Orada bile cenazelerimize saygı gösterilmedi. Gaz Olaylar sırasında yaşamını yitiren Reşit bombalarıyla hastaneye saldırdılar” İşbilir’in geçen yıl 4 Temmuz’da zırhlı dedi. polis aracının aracına çarpması Veysel İşbilir’in 6 aylık sonucu yaralandığı iddia edildi. hamile olan eşi Namide İşbilir Reşit İşbilir’in ağabeyi İhsan ise, “Allah bu çocukların İşbilir, o dönem kazanın planlı hakkını onların yanlarına olduğunu, kardeşinin kaza süsü bırakmasın” diye konuştu. verilmiş bir cinayete kurban Mehmet Reşit İşbilir’in edilmek istendiğini söyledi. eşi Aycan İşbilir de, “Bize Veysel İşbilir’iin annesi insan muamelesi bile Güzel İşbilir, “Polisler çok görüldü. Oğlum beni oğlumu katlettiler. Oğlum teselli etmek için bana Namide İşbilir’i işten çıkmıştı her tarafı makine ‘Ben avukat olacağım ve Demirtaş teselli yağı, elleri yüzü simsiyahtı. babamın katillerini bulacağım’ etmeye çalıştı. Çocuklarımız günahsız bir şekilde diyor. Sonuna kadar bu olayın katledildi. Hastanede çocuklarımızın peşindeyiz” dedi. l Geçen yıl panzer çarpmış l Vali görevden alınmalı Hakkâri Valiliği’nden yapılan açıklamada ise Tokçu’nun üzerinden M.T. adına düzenlenmiş sahte kimlik çıktığı, daha sonra kimliğinin tespit edildiği ve “bölücü terör örgütü kırsal alan faaliyetlerinde bulunmak” suçundan arandığı bildirildi. Hakkari Barosu Başkanı Muhittin Güngör “İlk günden itibaren olayların bu seviyeye varmasına neden olan Hakkâri Valisi, Yüksekova Kaymakamı ve Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü derhal görevlerinden alınmalıdır” dedi. l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Nusaybin ile Kamışlı arasında örülen 1 metre 50 santimetre yüksekliğinde ve 32 kilometre uzunluğundaki duvar, yetkililerin duvarın durdurulduğu açıklamasına karşın tamamlanma aşamasına geldi. Duvar, üst kısmına yerleştirilen jiletli ve dikenli tellerle güçlendirildi. Duvarın durdurulması için sınırın sıfır noktasında, mayınlı tarlanın ortasında 9 gün süren ölüm orucu eylemi gerçekleştiren BDP’li Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) konuştu. Bu duvarın Kürtleri ayırmak için örüldüğünü belirten Gökhan, “Nusaybin Belediye Meclisi olarak utanç duvarını yıkma kararı aldık. Yasal işlemin başlatılması için bölge mahkemesine başvurduk. İç hukuk yolu tükendiğinde ise AİHM’ye başvuracağız” dedi. ‘Aktif laiklik’ ve laiklik şartı Öcalan’dan Yüksekova yorumu l İstanbul Haber Servisi PKK’nin üst yapılanması KCK’de faaliyet gösterdikleri iddiasıyla çoğu BDP il ve ilçe yöneticisi 83’ü tutuklu 205 sanığın yargılandığı İstanbul Ana KCK davasına devam edildi. Savunmasını Türkçe yapan tutuklu sanık eski BDP İstanbul İl Kadın Meclisi üyesi Ayşe Güney, Nelson Mandela’nın ölümüne değinerek “Kürt halkının dostu Mandela’nın ölümü bizleri derinden üzmüştür” dedi. Güney 6 Aralık’ta Hakkâri’de 2 kişinin katledildiğini ifade ederek “Barışı istemeyenler böyle bir katliamı gerçekleştirdi. Bu durum barış sürecine karşı bir provokasyondur. Bu durumu kınıyoruz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, davanın yakalamalı sanığı Ergin Çelik’in Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir başka dava ile dosyasının birleştirildiğini açıkladı. Davada sanık sayısı 204’e düştü. Davaya bugün devam edilecek. Yüksekova provokasyon devletin ‘Paralel parmağı var’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İmralı’da yaptıkları görüşmede Abdullah Öcalan’ın Yüksekova’da 2 kişinin öldürülmesiyle ilgili “paralel devletin parmağı var” dediğini belirterek Öcalan’ın provokasyon uyarısı yaptığını ifade etti. Buldan, “Katliam tamamen provokatörlük kokuyor, dolayısıyla içinde paralel devlet, onun parmağı var. Bu tür süreçlerde böyle oyunlar, katliamlar yaşanabilir’ dedi. ‘Büyükşehirlerde de bu tür provokasyonlar olabilir’ dedi ve bizleri, halkı uyardı” dedi. Çözüm süreciyle ilgili Öcalan’ın “Umutluyum, umudumu koruyorum, süreç gelişebilir” dediğini anlatan Buldan şöyle konuştu: “Beklentilerini üç maddeyle sıraladı. Birinci olarak, yasal bir temelin olması gerektiğini ifade etti. ‘Burada yaptığımız toplantı bile korsan bir yöntemde yapılıyor. Çünkü ne kadrosu, ne belgesi var. Şimdi siz de, biz de, heyet de suç işliyoruz’ dedi. İkinci olarak ‘8 komisyonun mutlaka projelendirilmesi gerekiyor. Sizin de bu konuda hükümetle görüşme yapmanız gerekiyor’ dedi. Üçüncü madde olarak ise izleme ya da hakem kurulunun oluşturulması gerektiğini ifade etti. Kendisine ilişkin olarak İmralı adasına bir basın grubunun gitmesini istedi.” Demirtaş: Doğu’da da Batı’da da tansiyon düşmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgedeki gerginliğin kısa sürede durulmasını beklemediğini belirterek “Ne Doğu’da ne de Batı’da halk artık sokaktan çekilmez. İmralı ile yürütülen çözüm süreci kesilmese bile dışarıdaki tansiyon düşmeyecektir” dedi. Demirtaş “Bir gösteride polis uzun namlulu silahla iki esnafı öldürüp sonra da ‘terörist’ diyorsa, hükümetin, sürecin tüm hassasiyetine rağmen demokrasiden nasibini almadığını gösterir” dedi. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşananların Gezi’den hiç farkı Gezi’den farksız yok. Sokağa çıkan herkesi bir anda orantısız güçle bastırmak, sindirmek istiyorlar. Evlere gaz bombası atıyor, tekmeyle kapıları kırıyorlar. Sadece Yüksekova’da değil; Diyarbakır’da, Kars’ta da hükümet panik içinde hareket ederek şiddet kullanıyor.” “Çözüm süreci İmralı ile görüşmeler sürdükçe bozulmaz. Ama bu dışarıda tansiyon yükselmeyecek anlamına gelmez. Halk çok öfkeli ve bu öfkesini her an ortaya koymak istiyor. Biz ateşkes süreci bozulmasın istiyoruz. Ama bu politikalar nedeniyle gelgitler olacak.” “AKP seçimlere kadar sokaklar sütliman olsun istiyor. Bu istediği olmayacak. Sütliman olmasını istiyorsa o zaman kimseyi öldürmeyecek. Yaptıklarının hesabını verecek. Bu süreçte şiddet kullanamayacağını bilecek. Bu noktadan sonra insanlar evine çekilmez artık. Korku duvarı aşıldı.” AKP binasına ses bombası l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’daki AKP Diyarbakır İl Başkanlığı’na yüzleri kapalı dört kişi tarafından el yapımı bomba atıldı. Patlama saatinde işyerlerinin kapalı olması ve olay yerinde kimsenin olmaması faciayı önledi. Patlamada parti binası ise zarar görmedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle