19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Beni de bulamazsınız’ Balyoz tutuklularının istifa çağrılarına yanıt veren Genelkurmay Başkanı Özel, ‘AhmetMehmet istedi diye istifa etmem. Milletin güvenine bakarım’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Köşkü’ndeki Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’nunda Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Balyoz tutuklularının istifa çağrılarına net yanıt verdi. Özel, “Marjinal grupların istifa çağrılarına bakmam. Beni kişisel olarak hedef tahtasına oturtursanız, ben de insanım, bir süre sonra beni de bulamayabilirsiniz. İstifa onurlu ve kişisel bir iştir. Öyle Ahmet, Mehmet istedi diye istifa etmem. Ben milletin güvenine bakarım” dedi. Resepsiyon’a Başbakan katılmadı. Başbakan İstanbul’da Japonya Başbakanı Abe ile görüştü. Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün evsahipliğinde Çankaya Köşkü’nde düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez Gül’ün davetlisi olarak Köşk’e geldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları da eşler ile birlikte davetliler arasındaydı. Resepsiyonda yapılan açıklamalar ve dikkati çeken ayrıntılar şöyle: ABD rahatsızlık bildirmedi: Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Rus uçaklarının hava sahamızı ihlal etmediğni F16’ların tedbir amaçlı kaldırıldığını belirtti. Özel, Çin’den füze alınması ile ilgili de “ABD’den bize rahatsızlık bildirilmedi” açıklamasını yaparken, Resulayn’ın Türk uçaklarınca bombalanması haberlerini de yalanladı. Özel, “Sınırdaki misillemeler yasal” dedi. Özel, Balyoz davası tutukluları ve Engin Alan’ın “Balyoz’un bir kelimesi doğruysa 100 yıl yemeye razıyım. 237 tane Türk subayını koyun gibi boğazladılar” açıklamaları ile ilgili “Ben silahlı kuvvetlerin siyasallaştırılmaması için çabalıyorum. Her türlü siyasi akımdan uzak durmasına inanıyorum. Çünkü TSK mutlak itaat ve disiplen dayalı yapısında zaafiyet olursa bu Türkiye’nin bekaasını etkiler. Beni kişisel olarak hedef tahtasına oturtursanız, ben de insanım, bir süre sonra beni de bulamayabilirsiniz” diye konuştu. Kendisine yapılanr istifa çağrıları ile ilgili de Özel, “Öyle Ahmet, Mehmet istedi diye istifa etmem. Ben buraya elimi taşın altına sokarak geldim. Çok zor bir dönemde geldim. Ben milletin güvenine bakarım, onu kaybedip kaybetmediğime bakarım öncelikle. Ben millete hizmet için buradayım, herhangi bir kaygım yok. Başkaları gibi oraya buraya gelmek gibi bir beklenti içinde değilim” dedi. ‘Diren Cumhuriyet’ Dünkü Cumhuriyet’in manşeti 90. yılını kutlanan bir cumhuriyetin halini anlatıyordu. “Diren Cumhuriyet” diye yazdı arkadaşlar. Kim direnir? Varlığı tehlikede olan, tehdit altında olan direnir. Bugün öyle bir durum var mı? Ne yazık ki var. Bu tehlike, bu tehdit, Cumhuriyetin demokratikleşme konusunda başlangıç yıllarındaki kararlılığını koruyamaması, daha doğrusu “demokratikleşiyoruz” demagojisinin gerçeğin tersine giderek egemen olması ile ortaya çıktı. Kurtuluş Savaşı’nın temsil gücü yüksek, Anadolu ve Trakya’yı kapsayan, demokratik bir şekilde örgütlenmiş 30’u aşkın kongre ile başladığını, yerel kongrelerin ulusal kongreye, Heyeti Temsiliye’ye ve Ankara’daki Meclis’e dönüştüğünü bilenler, kurtuluştaki bu demokratik karakterin adım adım nasıl kemirildiğini, darbelerle, demokratik olmayan seçim sistemleriyle nasıl yozlaştırıldığını da bileceklerdir. HHH Bu kemirme eyleminin özellikle laiklik üzerinden ilerlediğini de bilmeyen artık herhalde kalmamıştır. Eylemin sahipleri başarılarını açıkça kutladıkları için duymayanlar, ihtimal vermeyenler, demokratikleştiklerini sananlar da yakında öğreneceklerdir. Şaşırtıcı olan kadınların hak ve özgürlüklerinin yok edilmesinin kapılarını açan eylem ve kararların hâlâ kadınların özgürlüğü olarak tanıtılabilmesi ve kimi liberallerin de bu gelişmeye alkış tutabilmeleridir. Kimi liberaller teokrasi ile demokrasiyi birbirine karıştırıyorlar; bu nedenle demokraside hiçbir engel olmaksızın korunması gereken inanç özgürlüğünün, dinin kurallarının hemen her alanı kapsaması olarak algılanması ve benimsetilmesindeki tuhaflığı göremiyor; kadınların kapanması özgürlüğünün, kadınların özgürlüğünün kapanmasına dönüşmeye başladığında ne diyeceklerini bilemiyorlar. Kadınlar, şimdi çok küçümsense, sıradan bir hakmış gibi görünse de seçme ve seçilme hakkını Cumhuriyetle aldılar. Bu hak onların toplumun hemen her alanında var olmalarının kapısını açtı. Şimdi ise onlara yeniden evlerinin yolu gösteriliyor. 90. yılında Cumhuriyet kadınına söylenen “evinizde oturun, çocuk yapın ve dışarı çıkarsanız da kapanın”dır. Bu yeni durumun inanç özgürlüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. İnancı nedeniyle kapanan kadınlar arasında bu durumu fark edenler de var ve onlar toplumsal hayatın dışına sürülme girişimlerine karşı koyuyorlar, direniyorlar. HHH Laikliğin bugün sorgulanıyor olması genç Cumhuriyetin kendini koruma güdüsüyle dinsel hayatı denetim altına alma çabasının bir sonucudur. Devletin siyaseti dinden ayırma işini doğrudan denetim altına alması, bugün devleti denetim altına alanlara bulunmaz bir hazine gibi geliyor. Onlar bu örgütlenme ile artık istediklerini yapabileceklerini yani devleti, Cumhuriyeti dinselleştirebileceklerini düşünüyorlar. Toplumsal hayatın her alanı için bir fetva makamına dönüştürülen Diyanet İşleri bu işi pek güzel yerine getiriyor. Çok yakında her türlü eleştiriden yasa yoluyla korunması da gündeme gelirse şaşırmamak gerekecektir. HHH İki konu bize Cumhuriyetin direnmesi gerektiğini çok açık bir şekilde gösteriyor: Birincisi, kadınların yeniden eve kapatılmasının, çalışma hayatından uzaklaştırılmasının yolunu döşeyen adımlarda kendini gösteren laikliğin kemirilmesidir; ikincisi, her türlü ranta sıkı sıkıya bağlı olarak çevre hareketine, bu hareketin toplumsal düzen değişikliği istemine dönüşmesine karşı girişilen sistematik saldırıdır. Cumhuriyet direnecekse işe bu alanlardan başlamalı, kapitalizmin bu yeni siyasilerinin ölümcül adımlarına karşı direnenler de yeni bir Cumhuriyet için 90 yılın derslerini bir kere daha gözden geçirmelidirler. l Bahçeli’den CHP’ye türban mesajı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’e türban ile girilmesi ile ilgili olarak “Gelenler saygıyla karşılacak. CHP’nin anlayışlı olmasında yarar var” mesajını verdi. Çankaya Köşkü’nün Ahmet Kaya’ya ödül vermesi ile ilgili olarak da Bahçeli, “Uygun bulmuyorum” dedi. Siyasetçi yeni sorun çıkarmamalı: TBMM Başkanı Cemil Çiçek de türbanla ilgili olarak “Parlamento, seçim ve davranışında halkın gerisine düşmemeli. Halk bir sorunu çözdüyse biz siyasetçi olarak yeni bir sorun çıkarmamalıyız” dedi. GÜL: tÜrkiye’nin en önemLi meseLeLeri LaikLik ve kÜrt meseLesi Kılıçdaroğlu: Protesto yok CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise gazetecilerin “ilk kez mi geliyorsunuz” sorusuna, “Hayır bu ikinci olacak. Sayın Sezer, döneminde birkez gelmiştim. Şimdi ikinci kez oluyor” yanıtını verdi. Gazetecilerin “türban tartışması nedeniyle mi gelmiyordunuz” sorusuna ise Kılıçdaroğlu, “Hayır, aslında ben resepsiyonlardan hoşlanmam, sırf o lafları etmesinler diye geldim. Biz kimsenin kılığıyla kıyafetiyle ilgili değiliz” karşılığı verdi. Kılıçdaroğu CHP Genel Başkan Yardımcı Faruk Loğoğlu’nun “Meclis AKP’nin arka bahçesi olmadığını göstreceğiz ” şeklindeki değerlendirmesi ile ilgili gazetecilerin “Protesto mu edceksiniz” sorusuna “Hayır protesto yok. Faruk Bey de bunu yasama ve yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığı ilkesini vurgulamak için söyledi” dedi. CHP’nin müspet katkısı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de türban ile ilgili “Türkiye’nin önemli meselelerinden biri Kürt meselesi diğeri laiklik meselesidir. Lakilik meselesinde çok daha sağduyulu bir noktaya gelindi. Temel hak ve özgrülüklerin bir parçası olan inanç hürriyeti, inandığı gibi giyinmeyi de kapsar. Geçmişte yaşananların nelere mal olduğunu hepimiz biliriz. Bu korkulara hiç gerek yok. Laiklik anlayışımızın artık Amerika’da, İnglitere’de gördüğümüz anlayışa benziyor oluşu memnuyiet vericidir. Milletvekillerinin başörtülü olarak Meclis’e girmeleri konusunda Meclis Başkanı ‘bir engel yok’ diyor. Siyasetin bileceği bir konu” dedi. CHP’nin buna tepki göstereceği şeklindeki haberlerin anımsatılması üzerine ise Gül, “Doğrusu buna çok girmek istemem. Ancak Türkiye’de üniversitelerde eğitimde eski anlaşını değişmesinde CHP’nin de çok müspet katkıları oldu” diye konuştu. Antalya Adana Fethiye Halk, Cumhuriyetine sahip çıktı Yurt Haberleri Servisi Cumhuriyetin 90. yılı yurt genelinde coşkuyla kutlandı. Bursa’da gerilim yaşanırken, Kahramanmaraş’ta polis dernek ve STK’lerin toplu olarak değil tek tek yürümesini istedi. Trabzon’da bir kolejin öğrencileri, resmi geçite türbanlarıyla katılırken, Hatay’da resmi geçit sırasında 6 kadın yanma tehlikesi geçirdi. Eskişehir’deki yürüyüşe 60 bin kişi katıldı. l BURSA: Andımız’ın yazılı olduğu dev pankartla Atatürk Caddesi’nde toplanan TGB üyelerinin resmi geçit alanına girişinde polis önlerini kesti ve kalabalığı dağıtmak istedi. Bu sırada kısa süreli gergnlik yaşandı. 7 yıl önce Hakkâri’de şehit düşen Asteğmen Burak Okay’ın babası Sezai Okay, “Şehit babasıyım. Bana terörist diyemezsiniz” polise tepki gösterdi. Eylemciler, protokol aracının geçişi sırasında, yuh çekti ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attı. l KAHRAMANMARAŞ: CHP, ADD, Cumhuriyet Kadınları Derneği, TGB ve İP üyeleri, Türk bayrağı ve Atatürk posterleriyle Trabzon Caddesi’nde toplanarak Atatürk Anıtı’na yürümek istedi. Ancak polis buna izin vermedi. Polisin, “Toplu halde yürümeyin tek tek yürüyün” demesi üzerine katılımcılar tek tek giderek anıtıa karanfil bıraktı. l İSKENDERUN: Polis, verilen talimat üzerine Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılmaması için anıt önünde adeta etten duvar ördü. CHP, dilekçeyle yaptığı başvuru üzerine Atatürk Anıtı’na çelenk Trabzon İmam hatipliler resmi geçitte... TRABZON’da Gülbahar Hatun Anadolu Kız İHL’nin öğrencileri resmi geçit törenlerine türbanla katıldı. Vali Abdil Celil Öz, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Asım Kocaoğlu, türbanlı öğrencileri selamladı. BALIKESİR’de de Anadolu İHL’nin türbanlı kız öğrencileri Atatürk’ün bir resminin ve “Gençler cumhuriyeti biz kurduk. Onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz” sözlerinin yer aldığı pankartla yürüdü. koydu, açıklamayı ise polis barikatının önünde yapabildi. l ANTAKYA: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ait kamyonet resmi geçitte tam protokolün önünden geçtiği sırada kasasındaki helyum gazı ile şişirilmiş balonlar patladı, ardından da kamyonetteki gazeteler alev aldı. Kamyonetin kasasından törene katılanlara çiçek atan görevli 6 kadın yaralandı. l ESKİŞEHİR Atatürk Bulvarı’ndaki törenlerde bu yıl geçen yıllara göre rekor katılım yaşandı. ADD öncüğünde gerçekleştirilen yürüyüşe de yaklaşık 60 bin kişi katıldı. l DİYARBAKIR: Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği törenlerde bu yıl F 16 uçakları ile helikopterler geçiş yapmazken yurttaşın alana geçişini engelleyen demir bariyerler de kaldırıldı. l ADANA: Türk Bayraklı rozet nedeniyle tartışan Vali Hüseyin Avni Coş ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, törenler nedeniyle yine yan yana geldi. İkili birbiriyle hiç konuşmadı. Törenlere, çöp kamyonu, vidanjör, golf araçları ve sokak temizlik araçları katıldı. l ANTALYA: Binlerce Antalyalı, alanlara akın etti. l MERSİN: Binlerce kişi, alanlara akın ederken “Her yer Taksim her yer direniş” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı, hep bir ağızdan Andımız okundu. Bazı yurttaşlar Gezi eylemlerinde öldürülen yurttaşların isimlerinin yazılı olduğu dövizler taşıdı. l SAMSUN: CHP il örgütü, Atatürk Anıtı’nda alternatif tören düzenledi. ADD tarafından da Cumhuriyet Yürüyüşü gerçekleştirildi. Atakum ilçesinde de belediye tarafından organize edilen “Kurtuluş Yürüyüşü” coşkulu bir şekilde geçti. Yürüyüşe katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, yaptığı konuşmada, “Cumhuriyeti korumak için ne bedel gerekirse ödemeye hazırız. Bugün sergilenen duruş ve tutum da bunun açık bir örneğidir” dedi. l KIRKLARELİ: Nutuk, Babaeski’de kesintisiz 30 saat okundu. ADD Babaeski Şubesi de bir etkinlik düzenledi. l KÜTAHYA: Orman Bölge Müdürlüğü, 90 bin fidan dağıtımı gerçekleştirdi. Zafer Meydanı’nda yapılan dağıtımda yurttaşlar, ceviz ve çam fidanlarını alabilmek için izdiham oluşturdu. Gazi töreni terk etti BARTIN Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma Derneği Başkanı, Güneydoğu gazisi Hayrettin Gencel, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında protokol tribününde oturduğu en ön sıradan kaldırılıp bir arka sıraya oturtulmak istenmesine tepki gösterdi. Gencel, madalyasını cebine koyup tören alanını terk etti. Gencel, “Gazilik madalyamı çıkardım. Çünkü kıymet bilinmediği bir yerde takmanın bir anlamı yok diye düşündüm” dedi. Bayram temizliği! l ZONGULDAK: Gazipaşa Caddesi’nde düzenlenen törene halk, geçen yıllara oranla daha büyük ilgi gösterdi. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törende resmi geçit sırasında belediye temizlik işleri müdürlüğünde görevli bir çöpçünün askeri bandonun hemen arkasından yürüyüp protokolün önünden geçmesi ilginç bir görüntü oluşturdu. (DHA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle