20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2013 ÇARŞAMBA 10 HABERLER GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada kadın milletvekillerinin, örtülü başla özgürlüğe kavuştuklarını içeren… …kapalı kadınla evli liderlerine hoş görünmeye çabalayan açıklamalarını izliyor. Dalkavukluğun çeşidi var, böylesi de var. Kadını 2002’den önceki yaşam koşullarına götüren, bugünlere zıt, özlenen dünya geri gelse; şu sıralar ağızları kulaklarında türban özgürlüğü türküleri söyleyen AKP’li üç kadın vekil var ya; ilk önce onların, başlarını açarak, ohh nihayet gerçek özgürlüğe kavuştuk diye nutuklar atacaklarından kuşkunuz olmasın! Önümüzdeki perşembe günü türbanlı başlarıyla Meclis’e geleceklerini ilan eden, sadece başlarını örtmeleri geriye, arş geriye diye Osmanlı tarzında marşlar söyleyen AKP’nin başlarına yeterli gelmez, amaçlarını kesmez! Bayan vekiller: Baş kapalı ama boyundan aşağıya topuğa değin giysiler olmazsa olmazzz!.. Baştan tırnağa nasıl kapalı olacağız diye dert etmesinler: Gün aşırı gazetelerde çıkan fotoğraflara bakabilirler. TV’lerin canlı yayınlarında görünen Çankaya’daki ile mitinglerde eşi Başbakan’ın yanında halka el sallayan, çiçek atan hanım ablalarına bakarak, onları model alabilirler... HHH Benim bir beklentim var: Türban yakındır; bakanlara, doktora, hâkim ve savcılara, hemşireye, memura kadar devletin hemen her kademesine çöreklendiğine göre… …açıklamalarına göre AKP’ye yatkın Ajda Pekkan ile daha mutedil Sezen Aksu; AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in yerden yere vurduğu yarı çıplak giysileri üzerine bir de moda olacak ipekten türban oturttular mı… …RTE demokrasisindeki yarım yamalak yaşam özgürlüğünün yeme de yanında yat gayrı! Kendi hesabıma; mademki türban dinci AKP’nin simgesi değildir de kadına İslamın tanıdığı bir simgedir, dinci bugünkü iktidarın hâşâ alameti farikası da değildir... Öyleyse erkek vekiller de başlarında takke, sırtlarında cüppe, Meclis oturumlarına katılmalarına olanak tanımlanmalı diyorum. Meclis Başkanı Çiçek Cemil açıklamadı mı türbanı Meclis içtüzüğü engellemiyor diye. Türbana olmayan yasağın erkeklerin giyim kuşamlarına uygulamasını... …bakın açıktan söylüyorum işte; dostu düşmanı çatlattığını Başbakan’ın, bakanların açıkladığına göre özgürlük o denli genişmiş ki ülkemizde; toplumun “artık bu kadarı da yeter be” diye sokaklara, meydanlara döküldüğü şu günlerde… …RTE ileri demokrasisine yakıştıramıyorum vesselam! HHH İleri mi gittim acaba böylesi önerilerde bulunarak? Oysa güneşli günler göreceksiniz çocuklar deyip duruyoruz: Yok hayır! 19 Mayıs 1919’da Samsun’da doğan güneşin tutulduğu alacakaranlık günlerdeyiz... Kadınlarımız başında türban, boydan tırnağa dek kapalı. Varsın erkekler de takkeli, cüppeli olsun tartışmaları kapıda. Cumhuriyet’e kurulduğu günden beri düşman o çevrelerin, bugünlere uzanan kuyrukları; ah diyorlardır şimdi içlerinden... Bir de şapka yerine Osmanlımıza özgü fes gelse geri! Hatta çarşafı da özgür kıldı kılacak diye savunuların temel dayanağı olan kılık kıyafet özgürlüğünün içeriğine de ruhuna da rahmet! HHH İlk Meclis’in bir oturumunu yöneten Mustafa Kemal, kürsüdeki “Yahu bir laiklik sözüdür gidiyor, ne menem bir şey bu?” deyince: “Adam olmaktır beyefendi, adam olmaktır” der. Ah Mustafa Kemal ah! Kaldır da başını Anıtkabir’den bak başkentine. Hâlâ adam olamayanların çoğaldığını göreceksin! CUMHURİYET ilanının doksanıncı yıldönümü resmi bayram olarak kutlandı. Resmi bayramlarda genellikle olduğu gibi dün de tatildi; hatta bir bakıma çoğumuz için daha önceki Kurban Bayramı tatiline eklenir gibi olduğu için yaz ya da bahar günlerinin güneşli tatil havasını aratmayan bir yanı da oldu şu son günlerin. Ama hep birlikte itiraf edelim ki, sinsi ve içten içe keyif kaçırıcı bir niteliği vardı bu bayramın: Aslında bir “milli” bayram olmasına karşın pek öyle kutlanmadı. Hatta başka türlü kutlamalarla 90 yıllık bir Cumhuriyet dönemiyle bu halka ve bu ülkeye kazandırılanları ikinci plana itici bir hava estirilmişti. elerdi bu önemli kazançlar? En başta millet kavramı. Hem de önüne “Türk” sıfatını koyarak. Çünkü Cumhuriyetin ilk anayasası Türkiye devletine vatandaşlık bağıyla bağlanmış olanların “Türk sayılacağını” söylüyordu. Dolayısıyla milletin adı Türk özgürlüklerin korunmasını devlet için bir ödev durumuna getiriyordu. Bu birinci ve en önemli kazanç. İkinci kazanç, anayasalarımız ile getirilen bazı niteliklerin değiştirilemezliği belirlenmiştir. Böyle bir hüküm, iddia edildiğinin aksine, zorlayıcı bir engel değil, rejimin cumhuriyetçi kalması için bir engel sayılmalıdır. ynı şeyi, bir başka noktada da görüyoruz. Cumhuriyet ve Cumhuriyeti kuranlar için ileri sürülen çürük bir iddia söz konusu. Çünkü devlet anayasayla getirilen hükümlerle bir hukuk devleti olmak zorundadır. Dolayısıyla hak kavramının anlamı ve nelerin özgürlük sayılacağı konusu anayasanın temel kurallarıyla belirlenmiştir ve Mustafa Kemal başta olmak üzere Cumhuriyeti kuranların ve Cumhuriyet anayasalarının bir çeşit diktatörlük getirdiğini ileri sürmek bir safsatadan ibarettir. Tam tersine Cumhuriyetçi anayasa düzeni özgürlüğe dayalı bir yaşama ortamı oluşturmaya yöneliktir. Yeri değiştirildi Mış Gibi Kutlayış... milletidir. Bu kavram dolayısıyla vatandaşların eşitliği ve etnik köken konusunun hukuk düzenini değiştirici bir unsur olmadığı ortaya konmuştur. Vatandaşların Türkler ve Kürtler olarak ayrılması hem anayasaya da aykırıydı, şimdi de aykırı. Böyle bir ayrımı anayasa kabul etmiyor. Böyle bir ayrımın bulunmaması Türk vatandaşlarının etnik kökenlerinin inkâr edileceği anlamına gelmiyor, tam tersine o kökenden gelen kültür değerlerinin ya da A Çamlıca’daki TV kulesine cami rötuşu ÖZLEM GÜVEMLİ N Marmaray açıldı Asya ve Avrupa’yı İstanbul Boğazı’nın altından birleştiren tüp geçit hizmete girdi. Törende Başbakan Erdoğan’ın 10. yıl vurgusu dikkat çekti ÖZLEM GÜVEMLİ Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan ve yabancı konuklar ilk seferi gerçekleştirdi. Çamlıca Tepesi’nde görsel kirlilik yaratan TV vericilerini bir yerde toplamak için çalışmalarına başlanan TV kulesi projesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “İstanbul’un her yerinden görünecek dev caminin” inşaatına takıldı. 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde oybirliği ile kabul edilen TV kulesi projesi, geçen hafta Büyük Çamlıca Tepesi’nde “özel bir proje” uygulanması nedeniyle Küçük Çamlıca’ya kaydırıldı. Çamlıca Tepesi’ndeki bütün vericilerin bir kulede toplanması için çalışmalar, dönemin İBB Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen döneminde başladı. Üzerinde döner lokanta, içinde Türkiye’nin medya müzesinin de bulunacağı projenin ihalesi Sözen döneminde yapıldı. Ancak ihale, Erdoğan tarafından İBB Başkanı olduğu dönemde iptal edildi. TV kulesi projesi Kadir Topbaş döneminde ikinci kez gündeme geldi. Tüm radyo ve televizyon vericilerinin tek bir kulede birleştirilmesi ve karasalsayısal yayını için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında 10 Aralık 2009’da bir protokol imzalandı. Protokol 19 Mart 2010 tarihli İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile yürürlüğe girdi. Protokol kapsamında düzenlenen “Çamlıca Tepesi TV Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarışması” 5 Eylül 2011’de sonuçlandı. Sonuçlar da 3 Ekim 2011’de Resmi Gazete’de açıklandı. Ancak kulenin boyutları, teknik özellikleri gibi konularda yapılan tartışmalar uzayınca protokol süresi aşıldı ve uygulama projesi zamanında başlatılamadı. Protokolü uygulamaya koyamayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 9 Ağustos 2012’de İBB’ye başvuruda bulunarak Büyük Çamlıca Tepesi’nde özel bir proje uygulanması nedeniyle TV kulesinin Küçük Çamlıca Tepesi’nde yapılması ve bunun için uygun bir alanın belirlenerek tahsisinin yapılmasını talep etti. Ancak söz konusu bölge için hazırlanan imar planı değişiklikleri henüz onanmadığı için yer tahsisi yapılamadı. 12 Nisan 2013’te Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğü tekrar İBB’ye yazı göndererek hem protokolün süresinin aşılması hem de proje alanının değişmesi nedeniyle ek protokolün hazırlanmasını istedi. Geciken ve ertelenen TV kulesi projesi ile ilgili talep 25 Ekim 2013 tarihli İBB Meclis toplantısında yeniden gündeme geldi. Talep tartışılırken söz alan İBB CHP Grup Sözcüsü Mehmet Yıldız “Ankara’dan hoyrat bir el sürekli İstanbul’a müdahale ediyor. Bu hoyrat el kanun, nizam dinlemiyor. Bu el kâbus gibi İstanbul’un üzerinde. İstanbul’u yönetmek için seçilmiş siz AKP’li yerel yöneticiler ağzınızı açamıyorsunuz. Yanlışa yanlış diyemiyorsunuz. Siz bu emrivakilere teslim olabilirsiniz ama biz TV kulesine değil, bu emir komuta düzenine karşı olduğumuz için bu karara hayır oyu vereceğiz” diye konuştu. Yıldız’ın konuşmasından sonra teklif İBB Meclisi’nde oya sunuldu ve AKP’li meclis üyelerinin oyları ile TV kulesi, Küçük Çamlıca’ya kaydırıldı. Yer tahsisi için Topbaş’a “Bakanlıkla protokol yapma yetkisi” verildi. Zamanında başlamadı Asya ve Avrupa kıtasını denizin altından demiryoluyla birbirine bağlayan Marmaray’ın ilk etabı Cumhuriyetin 90. kuruluş yıldönümünde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Japonya Başbakanı Shinzo Abe ve Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın da katıldığı törende dualarla açıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “bayramda ücretsiz olsun” talebi üzerine Marmaray’ın 15 gün boyunca ücretsiz çalışacağını açıkladı. Üsküdar Meydanı’ndaki tören alanını yurttaşlar öğlen saatlerinden itibaren doldurmaya başladı. Tören başlayana kadar denizde Kıyı Emniyeti’nin söndürme ve kurtarma botları su püskürterek gösteri yaptı. Marmaray vagonu maketi haline getirilen bir tekne de gün boyu tören alanının etrafında turladı. Açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla 15.30 sıralarında başlandı. Törene Gürcistan ve Kazakistan’ın başbakan yardımcılarıyla Afganistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Moldova, İspanya, Katar ve Romanya’nın ulaştırma bakanları katıldı. Açılışta konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sahneye “Kâtibim” şarkısı eşliğinde çıktı. Erdoğan Cumhuriyetin 10. kuruluş yıldönümünde ördüğü demir ağlarla gurur duyulduğunu anımsatarak 90. yılında da benzer bir gurur duyduklarını söyledi. Cumhuriyetin ilanına giden süreci hiçbir zaman unutmadıklarını vurgulayan Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal burada İstanbul’dan Samsun’a ulaşmak için kırık dökük bir gemiyle Karadeniz’in meşhur dalgalarıyla mücadele etmiş, günler süren bir yolculuğun ardından Samsun’a ulaşmıştı. Kurtuluş Savaşımızı kağnılar üzerinde taşınan cephane ile zafere ulaştırdık” diye konuştu. Erdoğan, Marmaray’ın sadece bir İstanbul projesi değil aynı zamanda bir insanlık projesi olduğunu belirterek Tokyo, Pekin, Londra ve Üsküdar’ın bu projeyle birleşeceğini kaydetti. Erdoğan, Japonya ile Sinop’taki nükleer enerji projesine imza atacaklarını da ifade etti. 2015 yılında da otomobillerin geçeceği tüp tünelin hizmete gireceğini, aynı yıl 3. köprüyü de açacaklarını dile getirdi. İstanbul’a müdahale 90. yılda benzer gurur 15 gün ücretsiz Konuşmaların ardından protokol, kurdele kesimi için sahneye çıktı. Önce Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez dua etti. Duaya protokoldeki Japonya Başbakanı Abe de ellerini açarak eşlik etti. Kurdeleyi kesmeden önce Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan’a “Böyle bir projeyi sadece açmamalıyız. Bayramlarda köprülere ne yaptığınızı bütün millet biliyor. Hiç değilse böyle asrın projesi için herhalde bir iyilik düşünüyorsunuz” dedi. Erdoğan da “Buranın bereketi bayağı iyi. 5 milyar doları bulan bir yatırım. Sayın Bakanım da bunun hemen notunu alsın. 15 gün burayı ücretsiz yapalım” diye karşılık verdi. Bunun üzerine Gül, “Doğrusu ben de bunu bekliyordum. Çünkü bugün gerçekten bu projenin bayramını yapıyoruz” diyerek protokolle birlikte kurdeleyi kesti. Daha sonra devlet erkânı trene binerek Marmaray’ın ilk seferini yaptı. Makinist koltuğuna oturan Gül, treni Yenikapı’ya kadar kullandı. Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan, Japonya Başbakanı Abe ve Romanya Başbakanı Ponta, makinist dairesinde yolculuk yaptı. Üsküdar’da saat 17.19’da başlayan yolculuk, Asya ve Avrupa kıtalarının tam ortasında 10 dakikalık molanın ardından devam etti. Molada, Gül, Çiçek, Erdoğan ve yabancı konuklar, üzerinde Asya ve Avrupa yazan levhayı duvara sabitledi. İlk yolculuk, Yenikapı İstasyonu’nda saat 17.39’da sona erdi. 9 Kasım’da Turgutlu’da buluşacaklar Çevreciler kurultaya Parkta bulundu hazırlanıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Termik santral ve rüzgâr türbinleri, taş ocakları, balık çiftlikleri, altın ve nikel madeni tehditlerinin her geçen yıl arttığı Ege Bölgesi’ndeki çevreciler, 9 Kasım’da Turgutlu’da buluşarak ortak mücadele yolu arayacak. Ege Çevre Kurultayı, Turgutlu Çevre Platformu’nun önerisiyle Ege Çevre Platformu’nun koordinatörlüğünde gerçekleştirilecek. Organizasyon da ayrıca Manisa Akademik Odalar Birliği, GÖRÇEV (Gördes Çevre, Kültür ve Tarih Derneği), GÜLDER, MAYADER, KOZAK, KOYAP (Karaburun Ortak Yaşam Platformu) ve Ayvalık Tabiat Platformu da yer alıyor. Etkinlikte Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Avukat Fevzi Özlüer, Prof. Dr. Ümit Erdem, Prof. Dr. Ali Osman Karababa’nın konuşmacı olacağı oturumlar da yapılacak. Gülsuyu’nda erkek cesedi İnsanlık projesi Kız Kulesi’nde eylem İstanbul Haber Servisi Marmaray’ın açılış töreninin gerçekleştirildiği saatlerde Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ve Devrimci Liseliler (DEVLİS) üyeleri Kız Kulesi’ni işgal ederek büyük bir “Vaktin doldu Teyyip” pankartı açtı. Kıyıda bekleyen arkadaşları ise kapitalist sistemin hata verdiğini, artık başka bir sistem yüklenmesi gerektiğini” belirterek “ODTÜ yolu, 3. köprü, aceleye getirilen Marmaray projeleri sürdüğü sürece eylemlerimiz sürecek” denildi. Deniz Polisi’nin kuleye gelmesinin ardından grupla polis arasında kısa bir arbede çıktı. Eylemle ilgili iki kişi gözaltına alındı. İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Maltepe ilçesinde birkaç gün sonra askere gideceği öğrenilen Yaşar Toplu (20) ardındaki bir gencin cesedi parkta bulundu. Polis ekipleri ilk incelemede olayın intihar olabileceğini düşünürken, çok yönlü soruşturma başlattı. Maltepe Gülsuyu Mahallesi’ndeki parkta bir ceset gören yurttaşlar polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri parkta kafasından silahla vurulmuş bir erkeğe ait ceset buldu. Cesedin yakınında bir silah olduğu görülürken, polis yaptığı incelemede ölen kişinin 20 yaşındaki Yaşar Toplu olduğunu belirledi. Toplu’nun önceki gün sülüsünü aldığı ve kısa bir süre sonra askere gideceği öğrenildi. Toplu’nun olay yerine gelen yakınları da cesedi görünce gözyaşlarına boğuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle