27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 12 DIŞ HABERLER CUMHURİYET 7 OCAK 2013 PAZARTESİ [email protected] Yedi ay sonra kamuoyu önüne çıkan Suriye Devlet Başkanı, diyalog için muhatap bulamadıklarını savundu Esad ‘geçiş planı’ önerdi Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 7 ay sonra dün halkın karşısına çıkarak bir konuşma yaptı. Esad konuşmasında, muhaliflerin silah bırakması halinde diyaloğa hazır olduklarını, ancak karşılarında muhatap bulamadıklarını söyleyerek siyasi çözüm için aşamalı geçiş planı önerisinde bulundu. Esad, bölgesel ve uluslararası güçlerin muhalifleri desteklemeye son vermesini de talep ederek Türkiye’yi isim vermeden eleştirdi. Başkent Şam’daki Dar el Esad Kültür ve Sanat Merkezi’nde konuşan Esad salona girdiğinde büyük bir alkış koptu. Konuşması alkışlar ve sloganlarla bölünen Esad’a sevgi gösterisinde bulunanlar izdihama ve Suriye liderinin kalabalıkta sıkışmasına da neden oldular. Suriye’de çatışmaların “halkla katiller, Suriye ulusuyla düşmanlar arasında” olduğunu savunan Esad, “Bunun devrimle ilgisi yok. Bunlar bir avuç hayduttan başka bir şey değil” dedi. Esad, “Siyasi diyalog istedik, ama karşımızda muhatap bulamadık. Biz kuklalarla değil, kuklaları oynatanlarla diyalog kurmak istiyoruz. Batı diyalog kapısını kapattı. Ülkelerini yabancılara satmayanlarla diyaloğa devam ederiz” diye konuştu, ancak bunun “teröristlerle” Beşşar Esad sevgi gösterileri arasında yaptığı konuşmada, muhaliflerin silah bırakması şartıyla, ulusal diyalog konferansı toplanması, referandum, geniş katılımlı hükümet gibi önerilerde bulundu. (Fotoğraf: AFP) mücadeleye son verecekleri anlamına gelmediğini vurguladı. Suriye Devlet Başkanı, yabancı üllkelerin “teröristleri” silahlandırmaya son vermesi halinde Suriye ordusunun askeri operasyonları durduracağını belirterek bunun ardından “ulusal diyalog konferansı” toplanmasını önerdi. Konferansın ulusal birliği sağlayacak bir metin kaleme almasını ve bu metnin referanduma götürülmesini isteyen Esad, daha sonra geniş katılımlı bir hükümetle seçimlere hazırlık yapılacağını belirtti. Geçiş döneminin “anayasal” kanallardan gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Esad, siyasi çözüm planı kapsamında genel af da ilan edileceğini bildirdi. Suriye lideri, “Kimi bölgesel güçler, Suriye’nin içinde bulunduğu krizden çıkışının kendi siyasi ikballeri ve istikballerine mal olacağını iyi biliyorlar’’ diye konuştu.Muhaliflerin çoğunun Suriye dışından gelen El Kaide bağlantılı kişiler olduğunu ve Batılı ülkelerin Suriye’de olanları istismar ettiğini söyleyen Esad, Rusya, İran ve Çin’e desteklerinden ötürü teşekkür etti. Esad konuşmasında gelecek yıl iktidarı bırakacağı yolundaki haberleri de “boş hayaller” diye niteledi. Esad’ın konuşması öncesinde hangi şartlarda ve ne zaman iktidardan çekileceğini açıklayacağı iddia edilmişti. Ancak bu yöndeki haberlerler doğru çıkmadı. Suriye Devlet Başkanı son olarak geçen haziran ayında parlamentoda kamuoyunun önüne çıkarak bir konuşma yapmıştı. Bölgemiz, Yığımlı Gelişen Bir Sürecin İçinde mi? 2013’e girdiğimiz şu günlerde Ortadoğu (ve Türkiye) her bakımdan büyük bir değişim ve dönüşüm içine sokulmuş bulunuyor. ABD, AB, Çin ve Rusya arasındaki yeni küresel rekabet ve “sistemi belirleme çabaları” en fazla Ortadoğu ülkelerini etkilemektedir. Türkiye de bunların içinde. Arap ülkelerinin bir kısmı büyük bir değişim içindeler. Bu değişimde “değişenler” neler? Sınırlar değişiyor, yeni özerk ve bağımsız bölgeler kuruluyor. Eski iktidarların yerine yenileri geliyor. Yeni gelenler de demokrasiden yana değiller; sadece o toplumların iktidarları değişim gösteriyor. Yönetimlerde İslami ağırlık öne çıkıyor. Bir boyutunda SünniŞii mezhep çatışmaları güç kazanıyor. Diğer boyutunda İslami düzenle küresel kapitalizm arasındaki bağlar kuvvetleniyor. Arap ülkelerinin yeni küresel sisteme uyumunda, demokrasi hariç bütün araçlar kullanılıyor. Petrol ve doğalgaz üretimi, dağılım yollarının ve rezervlerin denetimi işin odak noktasını oluşturuyor. Hesaplar buna göre yapılıyor. İran, Şanghay İşbirliği Örgütü (Asya Grubu) ile Batı arasında sıkışmış durumda. Ortadoğu’da Irak, Suriye ve Lübnan üzerindeki etkileri sonucu, önemli bir aktör konumunda. AnkaraTahran hükümetlerinin çekişmelerine karşın Türkiye ile İran arasında iktisadi, sosyal, kültürel çok kapsamlı derin etkileşimler var. Ankara da Tahran da bu “birikimi” hiçbir zaman göz ardı edemezler. Köprüleri atma lüksleri yok. Ankara Suriye’ye karşı uyguladığı tutumu Tahran’a (ve İran’a) karşı uygulayamaz. Türkiye ise bölgedeki küresel çatışma yansımalarından en fazla etkilenenlerden biri. İçerdeki değişimi, “küresel entegrasyonla” bütünleştirmeye çalışırken hesapta olmayan başka faturalar da ödemek zorunda bırakılıyor. Örneğin yeni anayasa konusu; çok geniş bir kesim “daha demokratik bir anayasa” ihtiyacını kabul ediyor, ancak herkesin ulaşmak istediği hedef farklı. Araçlar konusunda mutabakat var, ama amaçlar konusunda birliktelik bulunmuyor. Sözgelimi katılımcı demokrasi konusunda bir mutabakat bulunduğunu söylemek imkânsızdır. Türkiye’nin 1990’dan itibaren ilerlemekte olduğu yol “nesnel olarak” ortaya konursa şu sonuçları görebiliriz: Türkiye’nin iç dinamikleri, küresel dinamiklere daha bağımlı hale gelmiştir. Aynı şekilde, küresel sistemle daha çok bütünleşmiştir. İslami yapılanma, piyasa ve küresel sistem arasındaki etkileşim ve tamamlaşmalar yaygınlaşmıştır. 1990 sonrasında bu değişim ve küresel entegrasyonla Türkiye, Batı tarafından Ortadoğu ülkelerinde örnek gösterilmeye başlandı. Ancak Avrupa ve ABD’de kimi çevreler bu konuda son zamanlarda, Ankara’ya daha eleştirel bakıyor. Çin, Hindistan ve Brezilya’nın küresel entegrasyonlarında olduğu gibi acaba Türkiye de oyunbozanlık edebilir mi? Batı’da birçok araştırma kurumu şimdi harıl harıl bu sorunun yanıtını bulmaya çalışıyor. Ama ne olursa olsun 2013’te Türkiye, Cumhuriyet döneminde hiç karşılaşmadığı kadar değişik bir sürecin içine girmiş bulunuyor. Bu süreç, yığımlı olarak belli bir noktaya, kaçınılmaz biçimde götüren bir yol mu? Yoksa “Hiçbir silah sahibine sonuna kadar sadık kalmaz” özdeyişinde olduğu gibi sürprizlere mi gebe? Bekleyip göreceğiz... avutoğlu: Muhalefeti tanımadan yol alınamaz Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Esad’ın yeni bir şey söylemediğini savunarak, “Şimdi 60 bin kişinin öldüğü bu büyük yıkımdan sonra, bu boş vaatlerle ve bütün dünyanın tanıdığı Suriye muhalefetini tanımamak suretiyle yol almak mümkün değil’’ dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de Esad’ı “iki yüzlülükle” suçladı. Bu arada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri’ndeki Suriye sınırına bariyer inşa edileceğini, böylelikle yurtdışından İsrail’e sızmaların önüne geçmeyi amaçladıklarını duyurdu. D DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ MİHMANPEREST ‘Türkiye İran’a operasyona katılmaz’ Dış Haberler Servisi İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, Türkiye’de konuşan Mihmanperest’e göre, Türkiye’ye kısa süre önce yaptığı ziyaret sırasında Türk yetkililer kendisine, “Türkiye ile Suriye arasında askeri bir ihtilafın mümkün olduğunu, füzelerin ülkeyi Suriye’nin olası saldırılarına karşı desteklemeyi amaçladığını” söyledi. Mihmanperest, şöyle konuştu: “Ancak İran, Batılı ülkeler ve NATO’nun, Türkiye’de füzeleri, Siyonist rejimi korumak amacıyla konuşlandırdıklarına, böylece İsrail’in İran’a karşı bir askeri maceraya girmesi ve İran’ın buna yanıt vermesi halinde, Batılı ülkelerin, füze sisteminin yardımıyla İsrail’i koruyabileceklerine inanıyor.” HindistanPakistan çatıştı Keşmir yine ısındı Dış Haberler Servisi Pakistan ve Hindistan askerleri, iki ülke arasında anlaşmazlık konusu olan Keşmir bölgesindeki kontrol hattında çatıştılar. Bir askeri ölen, biri de ağır yaralan Pakistan, olaydan Keşmir’in Pakistan kontrolündeki Hacı Pir geçidine saldırdığını iddia ettiği Hindistan’ı sorumlu tuttu. Hacı Pir geçidi, Keşmir’in Pakistan kontrolündeki şehri Muzafferabad ile Hindistan kontrolündeki şehri Srinagar’ın tam ortasında bulunuyor. Pakistan ordusundan yapılan açıklamada, iki taraf arasında çatışmanın sürdüğü, Hindistan askerlerinin “Savan Patra isimli sınır karakoluna baskın düzenlediği” belirtildi. Açıklamada ayrıca püskürtülen Hindistan askerlerinin kaçarken silahlarını geride bıraktığı ifade edildi. Hindistan ordusundan yapılan açıklamada ise Pakistan’ın Hindistan’a ait askeri karakollar üzerine “kendiliğinden ateş açtığı” belirtildi. Ordu sözcüsü Albay Brijesh Pandey, Pakistan askerlerinin Hindistan askeri birimlerine havan topları ve otomatik silahlarla ateş açtığını söyledi. Pandey, sivillere ait bir konutun yıkıldığını da sözlerine ekleyerek, “Biz sadece hafif silahlar kullandık. Bunun militanların geçişini sağlamayı kolaylaştırmak için bir çaba olduğuna inanıyoruz” dedi. İki ülke arasında yaklaşık 60 yıldan beri sorun olan Keşmir’de 2003 yılında ateşkes ilan edilmişti. Ancak Hindistan, Pakistan destekli olduğunu ve teröristlerin gerçekleştirdiğini iddia ettiği Mumbai AnkaraTahran Hindistan askerlerinin Pakistan topraklarına girerek bir karakola saldırmasıyla başladığı bildirilen çatışmalarda 1 Pakistan askeri öldü. (Fotoğraf: AFP) (AA) Reel politiğin egemenliği konuşlandırılacak Patriot füzelerinin İsrail’i korumaya yönelik olduğunu ileri sürdü. Sözcü, Türkiye’nin ne İran’a karşı herhangi bir askeri operasyonda yer alacağını ne de hava sahasının İran’a karşı kullanılmasına izin vereceğini söyledi. Lübnan’da yayın yapan Al Manar TV kanalına kentine 2008 yılında yapılan saldırının ardından adı geçen ülkeyle barış sürecini sona erdirmişti. İki ülke arasında geçen yılın şubat ayında yeniden başlayan görüşmeleri takiben karşılıklı vize kolaylığı sağlamaya yönelik anlaşma da imzalanmıştı. ABD İHA ile vurdu: 18 ölü Dış Haber Servisi ABD’nin Pakistan’ın Güney Veziristan’da bulunan Taliban mevzilerine insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği saldırıda 18 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi. Pakistan’da ABD insansız hava araçlarının Güney Veziristan’da birkaç Taliban yerleşkesini vurduğu bildirildi. Öte yandan Afganistan’ın Kandahar eyaletinde 2 intihar bombacısının, hükümet yerleşkesi içinde saldırı düzenlediği, olayda 3 kişinin öldüğü, 15 kişinin de yaralandığı belirtildi. Spin Boldak bölgesi polisi Muhammed Haşim, saldırının hedefinin Pakistan’a sınır komşusu olan Kandahar vilayetindeki hükümet yerleşkesinde yaşayan yerel yetkililer olduğunu bildirdi. Haşim, saldırı esnasında bölgede yabancı uyruklu asker veya sivil olmadığını belirtti. ALMANYA: TÜRKİYE KARŞILASIN Patriotlarda ‘masraf’ krizi BARKIN ŞIK ANKARA Suriye’den Türkiye’ye yönelik “kimyasal silah” tehdidine karşı tahsis edilen Patriot bataryalarıyla ilgili yapılan “Mutabakat Muhtırası” (MOU) görüşmelerinde “masraf” krizi patlak verdi. Türkiye, tahsis edilen Patriot bataryalarıyla ilgili masrafların NATO’nun ortak bütçesinden karşılanmasını isterken Almanya, masrafların Türkiye’nin ulusal bütçesinden karşılanmasını talep etti. Krizin aşılması için görüşmelerin devam ettiği ve bu yüzden “Mutabakat Muhtırası”nın imzalanmasının geciktiği öğrenildi. Alman hükümetinin, kendisiyle ilgili masrafları Türkiye’nin karşılamasını istediği, Ankara’nınsa bu masrafların NATO’nun ortak bütçesinden karşılanması için ısrar ettiği bildirildi. Krizin, Patriotlar Türkiye’ye ulaşana kadar aşılması gerekiyor. Türkiye’nin talebi üzerine Suriye tehdidine karşı Türkiye’nin doğusunda 6 Patriot bataryası konuşlandırılacak. Almanya’dan gelen Patriotlar Kahramanmaraş’a, Hollanda’dan gelen Patriotlar Adana’ya, ABD’den gelen Patriotlarsa Gaziantep’e yerleştirilecek. Patriotlarla birlikte bu üç ülkeye ait 1200 kadar yabancı asker de Türkiye’de görev alacak. Operasyonu yürütecek 400 Amerikan askerinin sevkiyatına başlandı. İncirlik Üssü’ne kafileler halinde gelecek olan ABD askerlerinin çoğu Oklahoma’dan yola çıktı. ABD’den gelecek Patriot bataryalarının 20 Ocak’ta İskenderun’a ulaşması bekleniyor. Colorado eyaletinde silahlı bir kişi 3 kişiyi öldürdükten sonra polisle girdiği çatışmada vuruldu. Olay yerine koşan kurbanların yakınları gözyaşlarına boğuldu. Colorado’da geçen yıl da bir sinema salonunda 12 kişi öldürülmüştü. (Fotoğraf: REUTERS) ON GÜNDE İKİ ÖLÜM Domuz gribi Çin’de can aldı Dış Haberler Servisi Çin’in başkenti Pekin’de son 10 gün içinde domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsü yüzünden 2 kadın hayatını kaybetti. Pekin’de 2010’dan bu yana domuz gribinden ölen olmamıştı. Geçen hafta Norveç’te de biri ölümcül 15 vaka görüldü. Filistin’de ise bu yıl domuz gribi sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının 14’e yükseldiği bildirildi. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Tarif Aşur tarafından yapılan açıklamada, Nablus’ta bir çocuk ve bir kadının daha domuz gribinden öldüğü duyuruldu. 2009 yılında ABD ve Meksika kaynaklı H1N1 salgını altı hafta içinde bütün dünyaya yayılmıştı. ABD’de saldırgan dehşeti Dış Haberler Servisi ABD’nin Colorado eyaletinde silahlı bir saldırgan, rehin tuttuğu 3 kişiyi öldürdükten sonra polisle girdiği çatışmada öldürüldü. Saldırganın ve ikisi erkek, biri kadın kurbanların adını açıklamayan yetkililer, olayın Aurora kentinde saldırganın evinde gerçekleştiğini söyledi. Aynı eyalette geçen yılın temmuz ayında da bir sinema salonuna gerçekleştirilen saldırıda 12 kişi ölmüştü. Bir evde silah sesi duyulduğuna dair ihbar üzerine olay yerine giden güvenlik ekibiyle saldırgan arasında çatışma çıktığını açıklayan güvenlik kaynakları, saldırganın intihar edip etmediğinin ya da vurularak öldürülüp öldürülmediğinin henüz tespit edilemediği kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle