19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK CUMHURİYET 26 OCAK 2013 CUMARTESİ GÜNCEL ? Baştarafı 1. Sayfada geçirdikten sonra yaşamı boyunca dinci amaçlarına engel gördüğü, konuşmalarında, açıklamalarında üstünü örtmesine karşın, olumsuz duygular beslediği TSK komuta heyetini tasfiyeyi, yerlerine kendi anlayışlarına yatkın, laiklik karşıtı uygulamalarına karşı çıkmayacak komuta heyeti getirmeyi planladığını 2003’lerden bu yana Güncel’de birçok kez yazdık. Bu saptamadan kuşku duyanlar, internetteki Cumhuriyet arşivine başvurabilirler. Bu amacını gerçekleştirmek için önce komuta heyetinde aradığı ilk müttefik AKP iktidarı dönemlerinde Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenen Org. Hilmi Özkök oldu. Onu Yaşar Büyükanıt izledi. Son merhalede komuta heyetinde dilediği temizlik sonuçlanmıştı ve komuta heyetinin başına, Başbakan karşısında şak diye hazır ola geçen, ülke sorunları karşısında dut yemiş bülbül misali, özel mi özel bir komutan getirdi. Ne var ki, RTE’nin TSK ile bağlantılı amaçları komuta heyetiyle kısıtlı değildi... ??? Her şeyden önce, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine, Atatürk devrimlerine gönülden bağlı, ulusal çıkarlarımızın inatçı savunucuları olan Türk ordusunun her kademedeki değerli subaylarından da kurtulmak gerekiyordu. Balyoz davası ile Deniz Kuvvetleri’ni oramiralsiz bırakan son aşamaya değin, TSK’de Cumhuriyet’in temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı üst rütbeli subaylardan yargı yoluyla kurtulmayı tetikledi. Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner; tutuklu subaylara komuta etmeye, ordu bünyesindeki iktidara hoş görünmeyen subayların içeriye alınmalarına dayanamadı istifa etti. Hasdal’da yatan, Balyoz davası mağduru, içeri alınmazdan önce Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Tümamiral Semih Çetin; “Bir İhanetin Öyküsü” adını verdiği ilginç kitabında, oramiralin istifasıyla doğrudan bağlantılı olduğu yorumları yapılan bir olay anlatıyor. Kadere bakın: Oramiral Güner istifasını; Gölcük’e kimliği belirsiz bir ihbar mektubuyla gelen “bir gece yarısı donanma karargâhını yerle bir eden savcılara o günün anısı olarak deniz motifi taşıyan kravat hediye eden”, (olayı isimlendiren tek gazete Sözcü’deki habere göre) zamanın donanma komutanı, elbette hükümetin onayı ile şimdinin Deniz Kuvvetleri Komutanı Murat Bilget’e gönderiyor. Medya istifaya kravat olayının neden olup olmadığı üzerinde durmuyor. ??? Deniz Kuvvetleri’nde çoğu amiral albay 112 muvazzaf subay tutuklu. Oramiral Güner’in eşi Fatma Güner’le konuşan Saygı Öztürk’ün yazdığına göre; Bayan Güner; “kocasının bu koşullarda çalışmaktan rahatsız olduğundan istifa ettiğini...” ...Oramiralin “salı günü istifadan önce Ankara’da kimi görüşmeler yaptığını ve hatta rahatsızlığının nedenlerini Başbakan RTE’ye de anlattığını” söylüyor. Oysa, kuvvetlerdeki tasfiyeyi canı gönülden destekleyen, üstü örtülü konuşmalarıyla tasfiyeyi kışkırtan bu Başbakan ile derde çare aramak... ...balığın kavağa çıkması gibi olanaksız bir beklenti! ??? Yadsınamaz gerçek ortada: Yaşanan bu süreç; dinci içerikteki amaçlarını gerçekleştirmeye tek engel gördüğü, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine, Atatürk devrimlerine gönülden bağlı, ulusal çıkarlarımızın savunucusu olan TSK’deki general ve subaylardan kurtulmayı amaçlayan intikam sürecidir. Bu süreç; şişirilmiş, düzmece, çürük çarık belgelerle içeride yatan Balyoz davası tutuklularının, şimdi de donanmada casusluk ve cinsel ilişkileriyle suçlanarak içeriye alınanların ortak kanısı; askeri vesayetin sona erdirildiği, darbeleri yargılıyoruz şemsiyesi altında, TSK’nin tasfiye edildiği bir süreçtir. Devam edeceğe benziyor. ??? “Orduyu yedek subaylarla da yönetirim” diyen; ha Adnan Menderes kafası, ha RTE kafası. Nereden bakarsan bak; ha Ali ha Veli! Laik eğitimi Halkevleri düzenliyor tasfiye etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Öğretmen sendikalarının 4+4+4 eğitim sisteminin 1. dönemine ilişkin rapor ve değerlendirmeleri, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu devreden Ömer Dinçer’in karnesine dönüştü. Eğitim Sen raporunda “Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim sistemini AKP’nin siyasalideolojik hedeflerine resmen feda etmiştir” değerlendirmesini yaparken, Eğitim İş ise açıklamasında “Cumhuriyetimizin en köklü kurumlarından olan Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyeti tasfiye aracı haline getirilmiştir” ifadelerini kullandı. Eğitim Sen ve Eğitim İş’in eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in karnesi niteliğindeki 4+4+4 sisteminin ilk dönemine ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Eğitim Sen: Yılın ilk yarısı, geçmişten gelen sorunların derinleşerek arttığı, bilimsel gerçeklere gözlerin kapatılarak ideolojik kaygılarla bütün bir eğitim sisteminin dönüştürüldüğü bir dönem olmuştur. Türkiye’nin en büyük ve en çok öğrencisine sahip ili olan İstanbul genelinde 1. sınıfların ortalama mevcudu 57’dir. Okula mamasıyla gelen, sınıf arkadaşına “abi” diye seslenen, tuvalet alışkanlıklarında aksaklıklar yaşayan, yoğun tempo ve ders saatleri nedeniyle sınıflarda uyuyakalan öğrenciler olduğu bildirilmiştir. Seçmeli derslerin tercihinde öğrencilerin istekleri yerine idarenin tercihine göre ders seçimi yapılmıştır. Öğrenci ve veliler okul idarelerince belirlenen paket dersleri seçmek zorunda bırakılmışlar ve “Niye seçmiyorsunuz, siz dinsiz misiniz?” diyerek rencide edilmişlerdir. Türkiye’de 6066 aylık çocuklara eğitim verecek sınıf öğretmeni yoktur. Laiklik, devlet yönetiminin, eğitimin, hukuk kurallarının ve bir bütün olarak toplumsal yaşamın dini kurallara göre değil, akla ve bilime dayandırılması anlamına gelirken, AKP hükümetinin eğitimde ve birçok alanda toplumsal yaşamı dini kurallara göre yorumlamak istemesi toplumda yeni gerginlik ve çalışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eğitim hakkı için buluşuyorlar İstanbul Haber Servisi Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından bugün ve yarın İstanbul’da tüm Türkiye’den velilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin, bilim insanlarının katılımıyla 4+4+4 eğitim sisteminin aksaklıkları ve sakıncalarının tartışılacağı “Büyük Eğitim Hakkı Buluşması” çalıştayı gerçekleştirilecek. Etkinliğin ilk günü bugün saat 12.00’de Şişli Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti Kampusu’nda atölye çalışmaları ile başlayacak. İlk günde eğitimin metalaştırılması, emek ve güvencesizleştirme, gericilik, cinsiyetçilik, anadilde eğitim, üniversitelerde dönüşüm, YÖK yasa tasarısı ve eğitim hakları konusunda bilgilendirmeler yapılacak. Etkinlikte yarın ise Şişli Kent Kültür Merkezi’nde öğrenci, öğretmen, veli ve bilim insanlarının katılımıyla 4+4+4 tüm yönleriyle masaya yatırılacak. Öte yandan Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi 4+4+4 eğitim sisteminin ilk dönem değerlendirme raporunu da açıkladı. Raporda 4+4+4 ile birlikte 136 bin öğrencinin örgün öğretimin dışına itildiği, öğrencilerin okulda dini baskı ile karşılaştığı, kalabalık sınıflarda derslerin devam ettiği ve okullardaki fiziki yetersizliğin giderilmesi için hiçbir adımın atılmadığı vurgulandı. KOLTUĞUNU DEVREDEN ÖMER DİNÇER’E İLK VE SON KARNE MEB’den yine ‘sorun yok’ açıklaması Sendikaların sisteme ilişkin tüm eleştirilerine karşın Milli Eğitim Bakanlığı Temel Öğretim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, 66 aylık 448 bin 517 öğrencinin kayıt yaptırdığını belirterek “Bu sene 66 aylık 448 bin 517 öğrencimiz kayıt yaptırdı. Okullar açılırken ‘66 aylık olup da başlayıp okula uyum sağlayamayan çocuklarımız okulöncesine yönlendirilecekler’ dedik. Ama böyle bir geri dönüş olmadı. 66 aylık olup okula başlayan bütün çocuklarımız devam etti. Bakanlık olarak bizim alandan aldığımız bilgiler hep iyi yönde. Ciddi bir sorun yaşanmadı” açıklamasını yaptı. İlk yarıyılın raporu Eğitim İş: Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim çalışanlarının yıllardır karşı karşıya kaldığı sorunlar, bu dönemde artarak devam etmiştir. Cumhuriyetimizin en köklü kurumlarından olan Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyeti tasfiye aracı haline getirilmiştir. Cumhuriyetle hesaplaşma içerisinde bulunan siyasal iktidar, Cumhuriyetin, çağdaşlaşmanın temeli olan eğitimi dolayısıyla öğretim birliğini ortadan kaldırma girişimini 4+4+4 eğitim sistemi ile fiilen başlatmıştır. İlk ve ortaöğretimde seçmeli olan din içerikli dersler, siyasi iktidarın “dindar ve kindar nesil yetiştirme” hedefine bağlı olarak, baskıyla zorunlu hale getirilmektedir. Kıyafet serbestliği adı altında türbana serbestlik getirilmiştir. Eğitim yılının ilk yarısı eğitim bakımından kaybedilmiş bir yıldır. Başbakan Erdoğan’a mektup MESA: Devran özgürlük için tehdit İstanbul Haber Servisi Kuzey Amerika Ortadoğu Araştırmaları Derneği, (MESA) Başbakan Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ı eleştirdi. Mektupta “Devran, hükümetçe atanan üniversite yönetimlerinin akademik özgürlüklere yönelik ihlallerine dair endişelerimizin somut örneğidir” denildi. MESA Başkanı Prof. Peter Sluglet tarafından kaleme alınan mektupta Erdoğan’a “yönetimini hükümetin atadığı üniversitelerde sansürü engelleme ve tüm üniversitelerde akademik özgürlükleri sağlama” çağrısı yapıldı. Mektupta, Devran’ın göreve geldiğinden beri “fakültenin gözetim altına alındığı, fiziksel ve sözlü tacizler, hükümete ya da dekana karşı eleştirel etkinliklere katılan öğrencilerin ‘potansiyel PKK’li olarak’ fişlenmesine varan veya sadece Kürt olmasından kaynaklanan etnik ve siyasi ayrım” yaptığının çokça dile getirildiği belirtilirken, Devran’ın üniversitede özgür düşünce ve özgür araştırmaya yönelik tehdit oluşturduğu söylendi. Tedavi gördükleri Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nin sınıfında ve onkoloji servisindeki yataklarında eğitim alan öğrenciler karne sevinci yaşıyor. ? BURSA (Cumhuriyet) Yıldırım ilçesinde 9 yaşındaki ilkokul öğrencisi Zeynep Balıkçı, öğretmeninin verdiği ödev üzerine Mustafa Kemal Atatürk’e mektup yazdı. Babası ile birlikte mektubu Anıtkabir’e yollayan Zeynep’e mektubu okuyup duygulanan Müze Komutanı Öğretmen Yüzbaşı Kasım Mehmet Teke, yanıt gönderdi. Yanıtta, “Mektubunu Atatürk’ün mezarı başında ona okudum. Eminim ki Atatürk yaşasaydı senin gibi bilinçli ve akıllı bir Cumhuriyet kızını gözlerinden öperdi. Anıtkabir’i ziyarete geldiğinde yüce Atamızın kabrini görme ayrıcalığına sahip olacaksın” dedi. diye Başkanı İsmail Kavuncu’nun katılımı ile Rami İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirildi. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Zekeriyaköy İlk ve Ortaokulu’nda, Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci de Avcılar Denizköşkler Mahallesi Güngör Tekiner İlköğretim Okulu’nda karne dağıttı. Ata’ya mektup Fatih Atatürk İlköğretim Okulu Normal öğretime imam hatip karnesi İstanbul Haber Servisi Fatih Atatürk İlköğretim Okulu’nun sene başında imam hatip okuluna dönüştürülmesinin ardından normal eğitim gören öğrencilere de “Fatih Atatürk İmam Hatip Ortaokulu” yazılı karne verilmesi veli ve eğitimcilerin tepkisini çekti. Veliler,“Biz çocuklarımızı normal eğitim verildiği için bu okula kayıt yaptırdık. Şimdi çocuklarımıza imam hatip karnesi veriyorlar. Yarın mezun olduklarında ise ‘imam hatip mezunu’ olduğunu belirten diploma verecekler. 90 kişinin imam hatipte okuduğu okulda 450 öğrenci için imam hatip yazılı karne verilmesini kabul etmiyoruz” dedi. Eğitim Sen İstanbul 8 No’lu Şube Başkanı Mustafa Turgut da “Fatih Atatürk İmam Hatip Ortaokulu’nda 90 öğrenci kayıtlı olmasına rağmen mevcudu 450 gösterilmiştir” diye konuştu. Karne sevinci 20122013 EğitimÖğretim Yılı’nın ilk dönemi dün tamamlandı. Okulöncesi, ilkokul, ortaokul ve lisedeki yaklaşık 17 milyon öğrenci karne aldı. 2 milyon 600 bin öğrencinin yarıyıl karnesini aldığı İstanbul’da resmi tören İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Eyüp Kaymakamı Osman Kaymak ve Eyüp Bele ‘Peygamberimizin Hayatı’ kitabı imza karşılığı dağıtıldı Karnesine tepki gösterdi Oktay Yenal yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Gazetemiz Bilim Teknik eki yazarlarından, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti eski üyesi ve Dünya Bankası Asya Bölümü Başekonomisti Prof. Oktay Yenal hayatını kaybetti. Ekonomi alanında sayısız çalışmalara imza atan Yenal için yarın Büyükada Hamidiye Camisi’nde öğle vakti cenaze töreni düzenlenecek.Yenal, törenin ardından Büyükada Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Öğrenciler fişlendi ALİ AÇAR Öğretmenini dövdü MUŞ (Cumhuriyet) Muş Anadolu Öğretmen Lisesi 12/B sınıfında okuyan F.A.K. karnesini aldı. Matematik ders notunun 2 olduğunu görünce eve giden F.A.K, babası Uzman Çavuş H.K’yi de yanına alıp okula döndü. Babaoğul, haksızlık yaptığını söyledikleri matematik öğretmeni Süphan Ateş’e saldırıp dövdü. Ateş, öğrenci ile babadan şikâyetçi oldu. Bunun üzerine babaoğul da polis merkezine götürüldü. H.K’nin ifadesini Merkez Komutanlığı’ndan gelen bir subay aldı. Eğitim sendikaları saldırıyı kınadı. Eğitimcinin acı sonu KAHRAMANMARAŞ (AA) Kahramanmaraş’ta bir apartmanda oturan beden eğitimi öğretmeni Nesimi Tayyar Canpolat, anahtarını evinde unutan komşusuna yardım etmek istedi. Komşusuna, 2. kattaki dairenin balkonundan 3. katın balkonuna tırmanarak eve girebileceğini söyleyen Canpolat, halatla üst kata çıkmak isterken beton zemine düştü. Ağır yaralanan Canpolat, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Üsküdar Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilere imza karşılığında vermek üzere “Peygamberimizin Hayatı” isimli kitaplar dağıttı. Üsküdar Kaymakamlığı ve Üsküdar İlçe Milli Müdürlüğü, 21 Ocak günü ilçedeki tüm resmi ve özel okullara “Acele” başlıklı bir yazı göndererek bir yetkili ve iki hizmetli ile birlikte İrfan Yücel tarafından yazılan “Peygamberimizin Hayatı” isimli kitabın öğrencilere imza karşılığında dağıtılmasını istedi. Yazıda imza sirkülerinin bir nüshasının da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Din Öğretimi Bölümü’ne gönderilmesi talep edildi. Bunun üzerine ilçedeki okullarda görev yapan EğitimSen’li öğretmenler bunun öğrencileri fişleme anlamı taşıdığını belirterek dağıtım yapmayacaklarını belirttiler. Üsküdar Cumhuriyet Ticaret Meslek Lisesi’nde ise öğretmenlerle okul idaresi arasında kitap dağıtımı konusunda sert tartışmalar yaşandı. EğitimSen işyeri temsilcisi İlknur Birol, kararın kendilerine yazılı olarak verilmesini, kendisinin de dağıtmama gerekçesini idareye yazılı olarak vereceğini söyledi. Öğretmenlerin kitabı dağıtmamakta direnmesi üzerine müdür yardımcısı ve hizmetliler sınıflara girerek imza karşılığında kitapları çocuklara dağıttı. İlknur Birol ise gazetemize yaptığı açıklamada, “Ben siyasete alet olmak istemiyorum. Kararın bana yazılı olarak iletilmesini istedim ancak verilmedi. Bunu din karşıtlığı gibi göstermek isteyebilirler ancak ben bu tartışmalara girmem. Okul yönetimi din polisliği yapıyor. Okullarda bu tür şeyler kamu aracılığıyla yapılırsa başka anlamlar ortaya çıkar ve okullar bölünür” dedi. EğitimSen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık da öğrencilere imza karşılığında dağıtılan kitabın Milli Eğitim’de dinselleştirmeye yönelik bir adımdan öte anayasal suç olduğunu söyledi. Kitapların dağıtımında EğitimSen’li hiçbir öğretmenin görev almadığını belirten Çalık, “Kaymakamlık ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü açıkça suç işlemektedir. Çünkü öğrenciler kitabı almadıklarında fiili olarak dinsel inancını veya din karşısındaki görüşünü açıklamaya zorlanmış olacak ve bu onların fişlenmesine neden olacak. Bunu imza karşılığında dağıtmalarının altındaki gerçek neden bu. Biz EğitimSen’li öğretmenler olarak bu hukuksuzluğa alet olmayacağız ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulanacağız” diye konuştu. Bakan adına Twitter hesabı Tebrik ettiler ama... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı adına Twitter’da sahte bir hesap açıldı. Hesapta, “Veliler, çocukların üzerine gitmeyin. Sizin de ne olduğunuzu biliyoruz. 2. dönemde karnelerin yanında velilerinin eski karnelerinin fotokopisini de vereceğiz. Okul sütü dağıtımına devam edeceğiz. Muzlu mu kakaolu mu dağıtılacağı konusunda karar veremedik. Akıllı tahtalarda oyun yok. Müsteşarım derhal eksiği giderelim” gibi açıklamalar yapıldı. Sahte hesaba AKP’li vekiller Edibe Sözen, Şamil Tayyar ile Trabzon İl Başkan Yardımcısı Cihan Bıyıkoğlu, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ve gazetecilerin tebrik mesajı dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle