22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2013 CUMARTESİ dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Yine kaçak Türk silahı u Yemen’de yine Türkiye’den gönderilen 3 binden fazla silah ele geçirildi. Silahların 115’i Türk yapımı Dış Haberler Servisi Yemen’de yine Türkiye’den giden kaçak silahlar ele geçirildi. Yetkililer, ülkenin güneyindeki Aden liman kentinde 3 bin 780 otomatik tüfek ele geçirildiğini, bunlardan 115’inin Türk yapımı T14 tipi tüfek olduğunu duyurdular. Resmi haber ajansı Saba’nın haberine göre, Aden gümrük müdürü Muhammed Zumam, silahların, üzerinde plastik ev eşyası yazan bir konteynırda bulunduğunu söyledi. Zumam, silahların 16 Kasım’da Aden’e vardığının tespit edildiğini de bildirdi ancak yükün alıcısı ya da göndereni hakkında bilgi vermedi. Aden limanında, geçen kasım ayının başlarında da yine Türkiye’den gönderilen, bisküvi kutularına saklanmış silahlar bulunmuştu. Bunun üzerine Ankara’dan yapılan açıklamada, Yemen’e silah gönderilmesine izin verilmesinin söz konusu olmadığı, “çatışma riskinin yüksek olduğu ülkelere böyle bir sevkıyatın onaylanmasının düşünülemeyeceği” belirtilmişti. Ankara konunun soruşturulduğunu duyururken, silahların ABD tarafından Yemen’e gönderilmeye çalışıldığı öne sürülmüştü. Yemen’in doğusunda ve güneyinde Arap Yarımadası’ndaki El Kaide örgütü tarafından saldırılar düzenleniyor. Saldırılar, 2011’de eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in devrilmesine yol açan ayaklanmanın ardından arttı. Bu arada, Saba ajansı, geçen yıl Amerikan insansız hava aracıyla düzenlenen bir saldırıda yaralanan El Kaide’nin Yemen’deki 2 numaralı adamı Said el Şihri’nin dün öldüğünü duyurdu. Suudi Arabistanlı olan El Şihri, Afganistan’da savaşmış ve ABD’nin Guantanamo esir kampında 6 yıl kalmıştı. Madrid Mektupları(4) Katalanların Bağımsızlık Ruleti Katalan parlamentosu bu hafta ortası yarıdan fazla oyla, bağımsızlık kapısı aralayan bir “egemenlik bildirisi” onayladı. Ülkenin en gelişmiş yörelerinden biri olan Katalonya’nın attığı bu kritik adım, İspanya’da nicedir yaşanan ayrılıkçılık gerilimini ve huzursuzluğunu artırdı. Muhafazakâr ABC gazetesi, “Yasadışı, anayasa karşıtı ve gülünç!” başlığıyla Katalan parlamentosundan geçen bildiriyi eleştirdi. Katalonya’da çıkan, İspanya’nın en büyük 3. gazetesi olan “La Vanguardia” buna karşın; “Egemenlik bildirisine Katalonya parlamentosundan geniş destek” başlığını kullandı. Etkili “El Pais” ise, “Kopuş rüzgârları” başlığıyla yayımlanan başyazısında, “Egemenlik bildirisinin kurumsal bağlamda hukuki bir sonucu yok. Ancak siyasi sonuçlar; İspanya ve Katalonya açısından olumsuzdur. Öncelik ekonomik krizden çıkmak olması gerekirken; bu konu şimdi siyaseti yoracak. Süreçten iki çıkış yolu var: Ya karşıtlaşma ya da müzakere. Karşıtlaşma kabul edilemez!” yorumunu yaptı. Katalan krizinin tırmanışı özetle genel bir şaşkınlık havası yaratıyor. Kimileri Katalan milliyetçilerinin giriştiği bu bilek güreşinin sadece retorikten ibaret, asıl muradın merkezi hükümetten özellikle mali politikalar alanında ayrıcalıklar ve tavizler kopartmak olduğunu söylerken; kimileri de durumun ciddileştiğini ve her sürprize açık bir dejenerasyon içine girildiğini iddia ediyor. Örneğin, İspanyol parlamentosu “Cortes”te görüştüğüm Bask milletvekillerinden Juan Moscoso del Prado Hernandez, Katalanlarla merkezi hükümetin karşılıklı rulet oynadığını düşünüyor. Sosyalist muhalefet milletvekili Moscoso çok sayıda gözlemcinin aksine, Katalonya’nın İspanya’dan ayrılması olasılığının bundan böyle somut bir tehdide dönüştüğünü belirtiyor. Bask kökenli olması hasebiyle “ayrılıkçılık” üzerinde karşılaştırmalı temeller üzerinden değerlendirme yapabilen Moscoso’nun anlattıkları şöyle: “Son birkaç ayda (Katalan ayrılıkçılığında) 30 yıl geri gittik. Katalonya ve Bask ülkesinde ‘egemenlik’ yanlısı duygular hep olageldi. Ancak bu azınlıktaydı. (Katalonya’nın hâkim siyasi gücü, merkez sağdaki) CiU partisinin, yerel milliyetçiliği hep güçlü olmuştu. İspanyol anayasasının kurucuları arasında bu partinin liderleri de vardı. CiU’lu Katalan milliyetçileri İspanyol anayasasına kısaca angajeydiler. Öyle ki İspanya’nın demokratik anayasası Katalonya bölgesinde başlangıçta yüzde 91 çoğunlukla kabul edildi. Ancak son dönemde bir kısırdöngüye girildi. (Ödedikleri vergilerle merkezi devlet hazinesine aşırı katkı yaptıklarını düşünen) Katalan halkı, istismar edildiğini düşünüyor…” “Ekonomik kriz bu olumsuz duyguları biledi ve bir katalizör oldu. Refah devleti kısıntıları en çok Katalonya’da hayata geçti. Sağlıkta en büyük tasarruf, Katalonya’da yapıldı. Katalanlar buna çok öfkelendi. Ancak yerel düzeyde yapılan kendi yerel hükümetlerinin hatalarını eleştireceklerine, Madrid’i günah keçisi yaptılar. Endülüs’e bakıp misal! ‘(görece olarak azgelişmiş) Endülüs hastaneleri ya da okulları (Katalanların vergileri sayesinde) daha iyi durumda’ demeye başladılar.” Çeçen komutanlar öldürüldü Dış Haberler Servisi Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan özerk bölgesinde önceki gün Rus güçleriyle militanlar arasında çıkan çatışmalarda aralarında en çok aranlar listesinde yer alan 2 köktendinci militanın da olduğu 14 kişinin öldüğü bildirildi. Rus Interfaks ajansının haberine göre başkent Grozni’nin güneyindeki dağlık bölgede Rus güçlerinin operasyonunda Çeçenistan’da geçen yıl düzenlenen birçok saldırıdan sorumlu tutulan Hüseyin ve Müslüm Gakayev kardeşler öldürüldü. Haklarındaki terör suçlamaları nedeniyle arananlar listesinde yer alan Gakayev’lerin 2010 yılında Çeçenistan parlamentosunun hedef alındığı, 6 kişinin öldüğü saldırıdan sorumlu tutuldukları ve Çeçen lider Ramazan Kadirov’a suikast girişiminde bulundukları savunuldu. Çatışmada 12 militanın yanı sıra 2 güvenlik görevlisi öldü. İçişleri Bakanlığı’nın militanların yeni bir saldırı hazırlığı içinde olduklarını gösteren istihbarat bulunduğunu bildirdiği kaydedildi. Öfkenin nedenleri Mısır’da Hüsnü Mübarek’in görevi bırakmasıyla sonuçlanan ayaklanmanın ikinci yıldönümünde Mısırlılar yine değişim talebiyle Tahrir Meydanı’ndaydı. Polis, taş ve molotofkokteyli atan eylemcilere göz yaşartıcı gazla karşılık verdi. Meydanda Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler’e tepki gösteren protestocular “Ekmek, özgürlük, sosyal adalet” sloganları attı. İsmailiye kentinde de Müslüman Kardeşler teşkilatının binası ateşe verildi. (Fotoğraf: EPA) TAHRİR’DE İSYAN BİTMİYOR İsrail heyetinden gizli ziyaret Dış Haberler Servisi İngiltere, Almanya, Hollanda, Avustralya ve Kanada, “Batılılara yönelik bir tehdit” nedeniyle Libya’nın Bingazi şehrinde bulunan vatandaşlarından şehri terk etmelerini istedi. Libya, başını İngiltere’nin çektiği uyarı konusunda bu kaygıları haklı çıkaracak bir istihbarat bulunmadığını bildirdi. Tehdidin tam olarak ne olduğu bilinmemekle beraber İngiltere’nin, Fransa’nın Mali operasyonuna verdiği desteğe misilleme olabileceği düşünülüyor. Avustralya’dan gelen açıklamada da “Bütün Avustralyalılar acilen Bingazi’yi terk etmelidir” denildi. Radikal İslamcıların, Mali’deki Fransız operasyonuna misilleme olarak geçen hafta Cezayir’de bir doğalgaz tesisine düzenlediği saldırıda, 37 yabancı uyruklu rehine hayatını kaybetmişti. Bingazi şehrinde eylül ayında, ABD konsolosluğunu hedef alan saldırıda, büyükelçi dahil 4 kişi öldürülmüştü. Dış Haberler Servisi Bir İsrailli heyetin geçen pazar günü İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “özel temsilcisi” olarak hareket eden eski bir dışişleri bakanı ile buluştuğu, görüşmelerin İsrail Başbakanlığı’nın onayı ile gerçekleştiği ileri sürüldü. İsrailli Yeshiva World sitesi, parlamento (Knesset) üyesi Nissin Ze’ev ve Prof. Dr. Şimon Şeetrit’in başkanlığındaki bir İsrail heyetinin görüşmelerde bulunmak üzere geçen pazar günü İstanbul’a gittiğini ve aynı gün İsrail’e döndüğünü yazdı. Haberde, ziyaretin, İsrail Başbakanlığı’nın bilgisi dahilinde ve Başbakan Erdoğan’ın onayı ile yapıldığı belirtilerek, “Heyet, Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak hareket eden eski bir dışişleri bakanı ile buluştu. Görüşme, birçok ticari ve diğer çıkarları paylaşan iki ülke arasındaki bağların onarılması için sahne arkasında devam eden çabaların bir parçasıydı” denildi. ‘Bingazi’yi El Cezire’ye baskı Meclis’te hemen ‘Davutoğlu terk edin’ Rusya’da Duma “eşcinsel propagandaya” yasak getiren tasarıyı görüşürken dışarıda da tasarı yandaşları ve karşıtları eylem yaptı. (Fotoğraf: AP) REUTERS ne istedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Aykan Erdemir, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Katar Veliaht Prensi Tamim bin Hamad ile yaptığı gizli Suriye pazarlıklarına ilişkin Syrian Electronic Army grubunun yayımladığı tutanakları Meclis gündemine taşıdı. Erdemir, Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, şu sorulara yanıt istedi: l Dışişleri Bakanı olarak göreve başladığınız günden bugüne değin Katar yetkilileriyle yaptığınız görüşmelerde El Cezire kanalının yayınlarına ilişkin olarak hangi şikâyet ve talepleri dile getirdiniz? l Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı görevini sürdüren bir kişinin bir başka ülke yetkililerini bir medya kuruluşunun yayınları üzerinde baskı kurmaya yönlendiren şikâyet ve taleplerini doğru buluyor musunuz? l Dünyanın farklı ülkelerinde yürüttüğünüz temaslarınız sırasında medya kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak benzeri şikâyet ve talepleri yönelttiğiniz, medya üzerinde baskı kurmaya yönlendirdiğiniz başka devlet yetkilileri bulunmakta mıdır? l Farklı ülke yetkilileriyle yaptığınız görüşmelerde size Türkiye’deki medya kuruluşlarının yayınlarına ilişkin şikâyet ve talepler gelmiş midir? Eğer bu tarz şikâyet ve talepler geldiyse, yanıtınız ne olmuştur? Göstericilere ateş açıldı Dış Haberler Servisi Irak’ın çeşitli kentlerinde dün El Maliki yönetimine karşı protestolar düzenlenirken Felluce’de güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu en az 5 kişi yaşamını yitirdi. El Anbar vilayetine bağlı Felluce’de cuma namazı öncesi başlayan “Dönüş yok” adı altında düzenlenen gösterilerde 61 kişinin yaralandığı duyuruldu. Bazı görgü tanıkları güvenlik güçlerinin göstericileri dağıtmak için önce havaya ateş açtığını ancak kimi eylemcinin araçları ateşe vermeleri üzerine bazı askerlerin doğrudan protestocuları hedef aldığını anlattı. Yaralananlar arasında El Sumariya televizyonu kameramanının da bulunduğu kaydedildi. Şii başbakanı protesto gösterilerine kan bulaştı. Felluce’de AA Patriotlar konuşlandırıldı ADANA (Cumhuriyet) İskenderun Limanı’na 21 Ocak’ta ulaşan 2 adet Patriot bataryası, merkez Sarıçam ilçesindeki İncirlik Üssü’ne nakledildi. 360 Hollanda askeri, Patriotların montajını tamamladı. Kullanıma hazır hale gelen Patriot bataryaları önceki gece Seyhan ilçesindeki Şakirpaşa Havaalanı yanındaki Recai Engin Kışlası’na götürüldü. Burada daha önce iş makineleriyle tesviye edilen arazide uygun görülen yerlere Patriot füzeleri dağınık vaziyette konuşlandırıldı. Patriot bataryalarının güvenliği için kışla çevresi ile Şakirpaşa, Uçak, Gülbahçe mahallelerinde geniş güvenlik önlemleri alındı. l Maliki başarısız oldu’ Cuma hutbesini okuyan Şeyh İdris Elİsavi, Maliki’nin başarısız olduğunu söyleyerek bu tutumundan Şiilerin de zarar gördüğünü belirtti. Kendilerine saldırgan bir tutumla yaklaşanları sert bir şekilde püskürteceklerini savunan İsavi, AA’nın haberine göre, Irak’ta yaşanan geliş ‘E meler karşısında başta BM olmak üzere uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. İsavi şu ifadeleri kullandı: “BM’nin suskunluğunu bozması gerekir, mazlumların yanında durması gerekir. İslam Çalışma Konferansı bir an önce toplanmalı. Biz Irak’taki Sünni Araplar zulme uğradık. Yanımızda durun.” Felluce’nin yanı sıra Ramadi, Samarra, Bağdat ve Kerkük’ün de aralarında olduğu çeşitli kentlerde gerçekleşen protestolara binlerce kişinin katıldığı belirtildi. “İlişkilerin yozlaşmasında tek unsur yalnız ekonomik kriz değil. Kriz, geçmiş yaraları deşti. Bu yaraların en ağırı, on yıl önce Katalonya bölgesi başkanlığına gelen (yerel) sosyalist Pasqual Maragall’ın hazırladığı bir reform oldu. Maragall, Katalonya’nın (yerel anayasası sayılan) tüzüğünü, milliyetçi çizgide değiştirmek istedi. Madrid’de de o dönemde sosyalistler işbaşındaydı; (Katalan halkını bir ‘ulus’ olarak tanımlayan) milliyetçi tüzüğe, dönemin gene sosyalist partiden olan Başbakanı Zapatero arka çıkmıştı. Ancak Maragall’ın milliyetçi projesi, Madrid parlamentosunda bir kuşa çevrildi. Ardından o dönem muhalefette bulunan muhafazakârların konuyu anayasa mahkemesine götürmesiyle, paramparça oldu. Bu, Katalonya’da infial yarattı. Katanlar bu konuya çok içerlediler!” “Egemenlik bildirisi bir tuzak. Katalan halkının çoğunluğu bu bildiriyle, ‘kararları biz alırız’ diyor. Bu bir otodeterminasyon/kendi kaderini kendi tayin etmek hakkından başka şey değildir ki, bu ‘bağımsızlık’ olur. Bu spirale bir kez girildi mi, buradan çıkmak zordur. ‘Bağımsız olmaya karar verdik’ derlerse, ne yapacaksınız? Katalonya’ya tankları mı yollayacaksınız? Ben Katalanların sınırları zorlamak istediklerini ve bu yolda kararlı olduklarını düşünüyorum. Ancak Madrid’le karşıtlaşmayı tam nereye kadar götürebileceklerinden emin değiller. Aslında Madrid de bilek güreşini nereye dek götüreceğini bilmiyor. O yüzden iş biraz rulete dönüştü.” Sürecek. ‘Egemenlik bildirisi tuzak’ Tlass: Türklere bağımlı olmak istemiyorum Dış Haberler Servisi Geçen yıl Suriye’den kaçan Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın çocukluk arkadaşı General Manaf Tlass, “Kaos Beşşar’ı düşürürse sonrasında Suriye’ye kaos hâkim olacak” dedi. Suriye’de gerçek bir geçiş dönemi yaşanabilmesi için bütün taraflardan ılımlı unsurların bir araya getirilmesini içeren bir çalışma içinde olduğunu söyleyen Tlass, neden Paris’te kaldığını anlatırken “Paris’te olmak bana hareket ve konuşma özgürlüğünü koruma imkânı sağlıyor. Ne Türklere ne Ürdünlülere ne de başkalarına bağımlı olmak istiyorum” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle