Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2013 PERŞEMBE dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Kürdistan Demokratik Partisi ofislerinin bulunduğu bölgedeki saldırı ‘mesaj’ olarak görülüyor Kerkük’te KDP’ye bomba Dış Haberler Servisi Irak’ta önceki gün bir milletvekilinin öldürülmesinin ardından ülkeyi esir alan şiddet sarmalının dünkü kanlı bilançosu en az 26 ölü oldu. Ülkenin kuzeyindeki Kerkük’te, Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) ofislerinin bulunduğu bölgede bomba yerleştirilmiş iki araçla peşi sıra düzenlenen saldırıların ilkinin intihar eylemi olduğu, en az 16 kişinin yaşamını yitirdiği, 190 kişinin de yaralandığı bildirildi. İkinci saldırıda ise 6 güvenlik görevlisinin öldüğü duyuruldu. Kürt Bölgesel Yönetimi saldırıları kınadı. Kerkük’teki saldırının KDP merkezini hedef aldığı ve “siyasi mesaj” içerdiği yorumları yapılıyor. Başkent Bağdat’ın kuzeyindeki Selahaddin kentinin Tuzhurmatu kasabasında ise yine bombalı araçla gerçekleştirilen intihar saldırısında 4 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Yetkililer patlamanın, Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) ile Türkmen Cephesi Partisi’nin yer aldığı caddede meydana geldiğini açıkladı. Felluce’de önceki gün uğradığı suikast BağdatErbil hattında enerji kaynakları ve toprak paylaşımı nedeniyle gerilimin arttığı bir dönemde Kerkük’te KDP ofislerini hedef alan saldırıda en az 16 kişi öldü. liki yönetimine yönelik tepkileri sürüyor. BağdatErbil hattında enerji kaynakları, toprak paylaşımı gibi konular başta olmak üzere iktidar savaşlarının alevlenip iplerin kopmasıyla tarafların çatışma ihtimaline yönelik kaygılar artıyor. Kimi yorumlarda siyasi krizin Irak’ta bir kez daha etnik ve mezhep çatışmalarını körükleme riskine işaret ediliyor. Özellikle Sünni grupların El Maliki yönetimine karşı ayrımcılığa uğradıkları, antiterör yasaları gerekçe gösterilerek binlercesinin tutuklandığı yönündeki protestoları ülke genelinde sürüyor. Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani tepkilere ilişkin dün yaptığı açıklamada ülkede devam eden eylemler ve göstericilerin talebi üzerine tutuklu ve mahkumların sorunlarını çözmede acele ettiklerini savundu. Şehristani, ülke genelinde toplam 30 bin tutuklu ve mahkum bulunduğunu, bunlardan 683’ünün kadın olduğunu kaydetti. Berlusconi’nin Dönüşü Dünyanın en dehşetengiz despotlarından biri olan Korkunç İvan da meğerse vaktiyle çağının “güçler ayrılığına” karşı savaş açmış… Bir İtalyan dostum kütüphanesindeki raflardan birinden, Bizans tarihi ile ilgili bir kitap indiriyor, aradığı sayfayı bulup hemen bana gösteriyor: “Konstantinapol’un düşmesi gibi akıl almaz bir olay nasıl gerçekleşebildi? Bu, hâlâ sorulan bir soru” diyor kısaca işaretli olan sayfa: “Korkunç İvan’ın bu soruya net bir yanıtı vardı. Ona göre Konstantinapol, dini sebeplerden değil, siyasi sebeplerle düşmüştü. Korkunç İvan’a göre Bizans imparatorları, valiler ve senatoya aşırı kulak asarak yönlerini yitirmişti. Korkunç İvan, her kafadan ses çıkmasına sebep olan ve çöküş getiren bu felaket yönetimi modelinin (Rusya’da) önüne geçilmesi gerektiğini söylüyordu.” (Siegmund Ginzberg, “Jüstinyen Bizans’ında Stadyum Kavgaları/Risse da stadio nella Bizanzio di Giustiniano”) “Berlusconi’nin Korkunç İvan’la ilgisi ne” diye sorduğumda dostum yanıtı yapıştırıyor: “Berlusconi de beş asır öncesinde Rus despotun yaptığı gibi şimdi güçler ayrılığına savaş açıyor!” Önümüzdeki ay sandık başına gidecek İtalya’da, eski Başbakan Berlusconi’nin şapkasından çıkardığı son tavşan bu: “Güçler ayrılığını” hedefe oturtmak ve Başbakanlık yetkilerini artırmak için oy istemek! Gönlünde yatan gerçek arslan başkanlık sistemi olsa da parlamenter demokrasi ile yönetilen İtalya’da, milyarder politikacı henüz bu ölçekte köklü bir rejim değişikliğini ağzına almaya cesaret edemiyor ve şimdilik sadece başbakanlık yetkilerinin artırılmasını talep etmekle yetiniyor. Bu “güçler ayrılığı tartışması” Çizme’de durduk yerde nereden çıktı derseniz… Yerle bir olmuş prestiji, yıpranmış adına rağmen, siyaset arenasına sürpriz bir hamleyle geri dönen Berlusconi’ye en sık sorulan soru bir süredir hep şu: “Vaat ettiğiniz konuları niçin iktidarda bulunduğunuz on yılı aşkın sürede halletmediniz?” Bu ısrarlı soruya Berlusconi de şimdi birdenbire piyasaya soktuğu şu yakınmayla yanıt veriyor: “İtalya’da başbakanın eli kolu bağlı. Kabine değişikliği için dahi cumhurbaşkanı onayına ihtiyaç var. Reformlar için gereken yasa değişiklikleri meclisin alt kanadında konuşulup sonra senatoya gidiyor. Bu süreçler aylar alıyor. Yasamanın sınırlamaları yanı sıra komünist yargıçlar ve yargı da bana huzur vermiyor. Başbakanlığım sırasında hakkımda yaklaşık 40 dava açıldı. Gereken icraatları yapabilmek için anayasayı değiştirmemiz şart!” Berlusconi’nin yeni seçim kampanyasının favori konusu işte böyle bir “anayasa değişikliği” oluyor… Art arda katıldığı TV programlarında medya patronukurt siyaset adamı dur durak bilmeden; hükümet ve özellikle de başbakanın elini kolunu serbest bırakacak bir anayasa değişikliği istiyor. İşin ilginç yanı İtalya’nın yaşlı “cavaliere/şövalyesi”, iktidar arayışından başka hiçbir temeli olmayan bu söylemlerle, katıldığı her TV programında oyunu artırıyor. Vaatlerinin gerçekte boş olduğu, hakikatleri çarpıttığı, göz kırpmadan yalan konuştuğu, verdiği sözü tutmadığı, popülizm araçlarını devreye soktuğu tecrübeyle sabit olsa da İtalya’da belli bir seçmen kitlesi rakip tanımayan bir iletişim ustası sayılan “şövalye” lakaplı politikacının hâlâ ağzının içine bakıyor. Başbakan Monti bu sebeple Berlusconi için “Fareli Köyün Kavalcısı” teşbihini kullanıyor. “Fareli Köyün Kavalcısı”nın göz boyamacılığının son örneği, medya patronu politikacının en acımasız düşmanlarından biri sayılan TV programcısı Michele Santoro’nun geçen haftaki yayınında yaşandı. Genelde Berlusconi sistemine muhalefet yapmakla ünlü gazetecileri çatısı altında birleştirmekle tanınan “La 7”de program yapan Santoro, tüm siyasi liderlere birer birer davetiye uzattı. Tüm beklentilerin aksine, Santoro’nun davetini tereddütsüz kabul eden “İtalya’nın kavalcısı”, korkmadan azılı muhalif Santoro ve “La 7” izleyicilerinin karşısına çıktığı gibi, şov tadındaki 3 saatlik gösterisinin sonunda, enkır’ı da tuş etti. 76 yaşında sayısız skandala imza atan politikacının, TV kameraları önünde pes edeceğini bekleyenler yanıldılar. Program ertesinde kamuoyu yoklamaları, bir “iletişim sihirbazı” sayılan işadamı siyasetçinin oy potansiyelinde 2.5 puanlık artış kaydetti. Benzer şekilde yoklamalar, Berlusconi’nin potansiyel oy grafiğindeki artışın son bir ayda 10 puana vardığını gösterdi. Seçmenlerin bugün sandığa gitmesi halinde Berlusconi ile ittifak yapan sağ partiler yüzde 26 oranında oy alacak. Monti listesiyle seçime giren merkezin oyu yaklaşık yüzde 15; halihazırda birinci güç olan Bersani liderliğindeki sol koalisyonunun oyları da yüzde 38 civarında olacak. Protestolar sürüyor (Fotoğraf: AP) sonucu yaşamını yitiren Sünni El Irakiye Blok’undan milletvekili İfan el İsavi’nin cenaze konvoyuna bombalı saldırı düzenlendi. Konvoyun ilerlediği sırada yola yerleştirilen bombanın patladığı, olayda bir kişinin yaralandığı kaydedildi. Alanda ikinci bir bombanın daha bu lunarak etkisiz hale getirildiği de iddialar arasında. El İsavi’nin ABD güçlerine El Kaide ile savaşmalarında destek veren Sahva adlı Sünni oluşumun önde gelen isimlerinden olduğu belirtilmişti. Siyasi krizin giderek derinleştiği Irak’ta Sünni, Kürt grupların Şii El Ma Korkunç İvan refleksi Obama’dan silah kontrolüne onay Haber Merkezi ABD Başkanı Barack Obama, silah kontrolüyle ilgili Kongre’nin onayına gerek olmayan 23 “başkanlık emri”ni imzalayarak yürürlüğe koydu. Obama, Beyaz Saray’da silah şiddeti mağdurları ve ailelerinin de katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Bir ay içinde ABD’de 900 kişinin silahlı şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Obama, bu nedenle şimdi harekete geçme zamanı olduğunu söyledi. Obama, 1 ay süren araştırmalar sonucunda hazırlanan öneriler doğrultusunda, silah kontrolünü sağlamak için 23 ayrı “başkanlık emrini” açıkladı. Obama, bu emirlerinin güvenlik güçleri ve akıl hastalığı merkezlerine ihtiyaç duydukları araçları sağlayacağını kaydetti. “Başkanlık emirleri” arasında, silah alımında kişilerin geçmiş araştırmalarına yönelik mevcut sistemde iyileştirmeler yapılması, silah şiddetine yönelik federal araştırmaların yapılmasının sağlanması ve bu konudaki engellerin kaldırılması, okullara daha fazla danışman atanması, zihin sağlığı merkezlerine erişim imkânlarının güçlendirilmesi gibi maddeler yer alıyor. Söz konusu planın, 500 milyon dolarlık, 20 yıla aşkın süredir silah kontrolü konusunda yapılan en kapsamlı plan olduğu belirtiliyor. Londra’da helikopter faciası Dış Haberler Servisi Bir helikopterin Londra’nın güney bölgesindeki Wandsworth semtinde yüksek bir binanın vincine çarpması sonucu meydana gelen kazada pilot ile yanındaki yolcu hayatını kaybetti, biri ağır 13 kişi de yaralandı. Yoğun siste uçtuğu belirtilen helikopterin İngiliz haber alma teşkilatı MI6’nın binasına yakın bir yere düştüğü belirtildi. Söz konusu bölge Londra’nın en işlek bölgelerinden biri olarak biliniyor. İngiltere Savunma Bakanlığı helikopterin askeri bir helikopter olmadığını açıklarken İngiliz güvenlik servisleri olayın terörle bağlantılı olmadığını belirtti. Helikopter kontrol merkezi, aracın seyir halinde olduğu bölgedeki tüm hava araçlarına vinç uyarısı yapıldığını açıkladı. Çakılma sonucu helikopterin parçalarının yola yayıldığı ve iki otomobile çarptığı ifade edilerek kazaya yakın Thames Nehri’nde arama çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. (Fotoğraflar: REUTERS /AFP) Cezayir’de Mali ateşi ? Fransız güçleri kara harekâtı başlatırken Cezayir’de BP’nin işlettiği tesiste en az 9, bazı kaynaklara göre 41 yabancı uyruklu kişi kaçırıldı. (AFP) ‘Fareli Köyün Kavalcısı’ ? Dış Haberler Servisi Eski ABD Başkanı Bill Clinton, eşi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın üç koca daha eskitecek kadar sağlıklı olduğunu söyledi. Bill Clinton, sağlıkla ilgili katıldığı bir konferansta, eşinin sağlık durumuyla ilgili sorulara şakayla karışık verdiği yanıtlarda, Hillary Clinton’ın 120 yaşına kadar yaşamasını beklediğini belirtti. Hillary Clinton, Noel dönemini sağ kulağının arkasındaki kan pıhtısı nedeniyle hastanede geçirmişti. Hillary Clinton’ın kendisine bazen “ilk eşim” diye seslendiğini kaydeden Bill Clinton, “Size söylüyorum, daha üç koca eskitecek kadar vakti var” dedi. ‘Hillary üç koca daha eskitir’ Washington, konsolosluğunu yalanladı Dış Haberler Servisi ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nun geçen hafta ABD Dışişleri Bakanlığı’na Suriye’de ordunun kimyasal silah kullanmış olabileceği yönünde bir kripto gönderdiği savunuldu. Amerikan Foreign Policy dergisinin yer verdiği kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddialara ise Washington yönetiminden yalanlama geldi. İstanbul Başkonsolosu Scott Frederic Kilner imzalı olduğu savunulan kriptoda aktivist, doktor ve saf değiştirenlerle yapılan görüşmelere dayandırılan raporların geçen ay Humus’ta Suriye ordusunun sivillere karşı kimyasal silah kullanmış olabileceği yönünde yüzde 100 olmasa da güçlü argümanlar ortaya koyduğunun belirtildiği savunuldu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Tommy Vietor ise iddiaların hemen ardından yaptığı açıklamada Suriye’nin kimyasal kullanma yönünde yeni bir adım attığına ilişkin kanıt olmadığını söyledi. Vietor “Medyadaki iddialarla Suriye’nin kimyasal silah programı hakkındaki bildiklerimiz birbirini tutmuyor” diye konuştu. Dış Haberler Servisi Fransa, Cezayir’in güney komşusu Mali’de İslamcı militanlara karşı kara saldırısına hazırlanırken Cezayir’de BP tesisine düzenlenen saldırıda en az 9 yabancı uyruklu kişi kaçırıldı, birisi Fransız vatandaşı iki kişi öldürüldü, aralarında yabancıların da bulunduğu 6 kişi yaralandı. Moritanya’da iki web sitesi ise saldırıda 7’si ABD vatandaşı, 41 yabancının rehin alındığını öne sürdü. Cezayirli rehinelerin akşam saatlerinde serbest bırakıldığı açıklandı. Ülkenin doğusunda Amenas’ta petrol devi British Petroleum, Norveç’in Statoil ve Cezayir’in Sonatrach şirketleriyle birlikte işlettiklere bir tesise saldırı düzenlendiğini duyurdu. İslami Mağrip El Kaide örgütünden kabul etti ancak kaçırılanlar arasında İngiliz vatandaşı olup olmadığı konusunda bilgi vermedi. İrlanda Dışişleri Bakanı Eamon Gilmore, bir vatandaşlarının kaçırıldığını, hükümetinin kaçırılanların kurtarılması için bütün kaynakları kullanmaya hazır olduğunu bildirdi. Tesisteki Japon taşeron firma JGC Corp, bir Japon çalışanın kaçırıldığını duyurdu. Gelen ilk haMali’deki Fransız güçleri berlerde Japon ve FransızMali güçleriyle birlikte, İslamcı ların kaçırıldığı belirtilirken militanların hedeflerine hava Batılı bir diplomat, kaçısaldırılarının ardından şimdi de başkentin kuzeyinde kara operasyonu rılanlar arasında İngiliz ve Norveçlilerin bulunduğubaşlattı. İslam Mağrip El Kaide’nin nu belirtti. Saldırının MaCezayirli yöneticilerinden Ebu Zeyd li’yle bağlantılı olup olmaönderliğindeki militanların ayrılan Kanla İmdığı bilinmiyor. Olayın arpazartesi günü ele geçirdiği za Atanlar Tugayı, dından operasyon başlatan CeDiabali’den çatışma saldırıyı kendilerinin zayir, Fransız uçaklarının Mahaberleri geliyor. düzenlediklerini, yali’deki hedefleri vurması için hava sabancı uyruklu 6 kişiyi kahasını kullanmasına izin vermişti. çırdıklarını öne sürdü. İslamcılar Bölgedeki İslamcı militanların son yıllarda Fransa’nın Mali operasyonuna misilleme başta Mali olmak üzere çeşitli ülkelerde yatehdidinde bulunmuştu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, “terörist bir olayın cereyan et bancıları kaçırdığı ve sekiz Fransızı rehin tuttiği” bölgede vatandaşlarının çalıştığını tuğu biliniyor. Kara harekâtı başladı Rasulayn’da çatışma: 1 ölü Haber Merkezi Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinin karşısında bulunan Rasulayn ilçesinde Özgür Suriye Ordusu üyesi muhalifler ile PKK’nin Suriye’deki kolu PYD üyeleri arasında çatışma çıktı. Zaman zaman patlama seslerinin de duyulduğu çatışmada yaralanan 1 kişi tedavi için getirildiği Ceylanpınar Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Çatışmaların Türkiye sınırına yakın bir noktada olması Ceylanpınar’da tedirginliğe yol açtı. Polisler zırhlı araçlar ile devriye gezerek herkesin sınır hattından uzak durmalarını isteyen anonslar yaptı. Halep yasta Dış Haberler Servisi Suriye’de Halep Üniversitesi’ne düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısı 87’ye ulaşırken İdlib’de araçlara bomba yerleştirilerek gerçekleştirilen çifte saldırıda en az 22 kişi öldü. Saldırının ABD’nin terörist olarak nitelediği İslamcı El Nusra Cephesi’nin izlerini taşıdığı belirtiliyor. Taftanaz hava üssünü ele geçiren militanların şimdi İdlib’e yöneldiği kaydedildi. Halep’te kampusa düzenlenen saldırıda yaralananlardan bazılarının durumunun kritik olduğu, bu yüzden ölü sayısının 100’e çıkabileceği ifade edildi. Kimsenin üstlenmediği saldırı için isyancılar hükümeti, hükümet isyancıları suçluyor. (Fotoğraf: AFP) Filistinliye 80 kurşun Dış Haberler Servisi İsrail güçlerinin geçen kasım ayında Batı Şeria’da bir Filistinli’ye 80 kurşun sıkarak öldürdüğü ortaya çıktı. Haaretz gazetesinin haberinde 31 yaşındaki Rüşdi Tamimi isimli Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden olan İsrail askerlerinin saldırısının İsrail ordusu tarafından yapılan soruşturmada haksız bulunduğu kaydedildi. Ordu raporunda Tamimi’ye karşı gerçek mermi kullanmanın gereksiz olduğuna işaret edildi. Bu arada dün Batı Şeria’da 17 yaşında bir Filistinli, İsrail askerlerinin kurşunlarının hedefi oldu. Bazı kaynaklar gencin okula gitmek üzere serviste olduğu sırada vurulduğunu savunurken kimi kaynaklar da İsrail karşıtı gösteri sırasında öldürüldüğünü duyurdu.