Katalog

1 EYLÜL 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ECONOMIST DERGİSİ AKP LİDERİNİN GİTTİKÇE OTORİTERLEŞTİĞİNİ BELİRTİP ‘AŞIRI SAĞA SESLENİYOR’ DEDİ 5 Türkiye yönünü çoktan belli etmiş, demokrasiyi, özgürlükleri, sivil demokratik anayasayı bir çırpıda silip atmıştı. Bir süre “darbeciler ordudan ayıklandı, demokrasi geldi” masallarıyla oyalanan toplum, TSK’deki 362 general ve amiralden 68’inin tutuklu, Balyoz davasının kanıtlarının “faso fiso” olduğunu bilmiyordu. Çünkü sözlü kültürden yazılı kültüre geçmemiş toplumlarda bu böyleydi... Bu arada denizci yüzbaşılar, binbaşılar, yarbaylar ve albaylar... Bunların suçu neydi? Öteden beri askeri darbelere karşı çıktım... Bunu yapmaya yeltenenler varsa somut kanıtlarla yargılanıp cezalandırılmalı. Öyle çürük kanıtlarla değil... ??? Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ tutuklu. Yöneltilen suç ne Başbuğ’a: “Bir terör örgütünü yönetmek!” Peki terörist(!) Başbuğ’u o koltuğa oturtanlar kimler? Başbakan ve Cumhurbaşkanı! Fotoğraf ortada... Darbe savları ne zaman gündeme geliyor? 20032005 yılları arası... Eski Genelkurmay Başkanı dışarıda, Kara Kuvvetleri Komutanı dışarıda, Jandarma Genel Komutanı tutuksuz yargılanıyor. İçeride Hava ve Deniz kuvvetleri komutanları, ordu komutanları ve subaylar var. Bir askeri darbe denizcilerle, havacılarla, jandarmayla yapılmaz... Yakın tarihi okuyanlar bilir... Darbe karacılarla yapılır... Ancak darbe olmamış! Ergenekon çuvalına önüne gelen doldurulmuş, dava içinden çıkılmaz hale gelmiş, Balyoz’da ise iddianame çürütülmüş. ??? 30 Ağustos kutlamaları iptal edildi geçen yıl olduğu gibi. Kurtuluş Savaşımız unutturulmak isteniyor... Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Ah bu akşam İzmir’de Deniz Restoran’da oturup balık yemek vardı... Yanında bir kadeh beyaz şarap... Roka, fava, çoban salatası, patlıcan ezme, peynir ve kavun... Belki yan masada Hilmi Paşa’yla 2007 seçimleri öncesi emuhtıra verip AKP’ye oy patlaması yaptıran Büyükanıt Paşa olurdu. Hayal bu ya, olsun! ‘Erdoğan’ın popülaritesi düştü’ Dış Haberler Servisi İngiltere’de yayımlanan Economist dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı planlarına öncelik verdiğini belirterek “Erdoğan halkın nabzını tutmada usta olsa da popülaritesi düşüşe geçti” diye yazdı. Makalede, “Recep Tayyip Erdoğan, son olarak, Atatürk’ün giydiklerine benzer bir kalpakla görüntülendi. Kemalistler dehşete düştü. Gerçi kimse, Erdoğan’ın 1938’de ölen o büyük insandan sonra gelen en etkileyici lider olduğuna itiraz edemez” denildi. Yazıda daha sonra şu görüşlere yer verildi: “AKP’nin 2011’de üçüncü kez seçim kazanması sürpriz olmadı. Ama Erdoğan daha önce hiç olmadığı kadar sınandığı bir sene geçirdi. Kanserle mücadele ettiği iddiaları, güçlü bir Müslüman cemaati olan Gülencilerle kavga, artan Kürt şiddeti ve Suriye’deki savaş... Erdoğan bu süreçte gitgide otoriterleşti, 2014’te Abdullah Gül’ün yerine cumhurbaşkanı olma hırsı, muhakeme yeteneğini bulanıklaştırdı.” Başbakanlık dönemi sona erdikten sonra da ülkeyi yönetebilmek için Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yetkilerini artıran bir anayasa taslağı hazırlamak istediğinden şüphe edildiğini belirten dergi, “Erdoğan geçen yıl boyunca, PKK ile yaptığı gizli müzakereleri bir yana atarak Kürtlere karşı savaş yanlısı oldu. Binlerce Kürt eylemci tutuklandı” diye yazdı. İhaleleri kaybetmekten korkan medya patronlarının bazı muhalif gazetecileri işten çıkardığını, en az 80 gazetecinin hapiste olduğunu belirten dergi, hapisteki 2 bin 824 öğrencinin yaklaşık dörtte birinin, parasız eğitim istedikleri için “terör örgütü mensubu” olmakla ve diğer “kabahatlerle” suçlandığını vurguladı. Erdoğan’ın, kürtajı sınırlandırmayı önerdiğini ve imam hatip okullarını yeniden açtığını hatırlatan dergi, seçmeli Kuran ve Arapça dersleriyle Başbakan’ın aşırı sağa seslendiğini, ama “fazla ileri gidiyor olabileceğini” belirtti. Mezarlıkta Uygulamalı Din Dersi!.. Yazı masamın başına geçip “ne yazmalıyım” diyorum kendi kendime. Elbet yazılacak çok konu var. Suriye’deki iç savaşı, Şemdinli’yi, Gaziantep kıyımını, çocuklarımızı, hayatın sayfalarında yazılıp çizilenleri, gün batımında bir kıyı kasabasını, şafağın söküşünü... Gecenin yıldızlarını yazabilirim, gizli kahramanları, bağımsız Türkiye’nin ve devrimlerinin önünü açan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sönük geçtiğini... Ulusal kimliğimizi yitirdiğimizi. Türkiye’nin yanlış bir dış politika izlediğini, komşularımızla aramızın bozulduğunu, ABD emperyalizminin Ortadoğu’da kurduğu tezgâha girdiğimizi... Hepsini ama hepsini! ??? Oturup düşünmenin tam zamanıdır aslında... Yapılmamış bir darbenin hesabının sorulduğu bir ülkede verilmiş muhtıranın hesabı sorulmuyor... Bugün baktığımızda 362 generalin bulunduğu TSK’de 68 general tutuklu. Can Dündar, “İki yenik ordu” derken toplumun gözünden kaçan bir konuya değiniyordu önceki gün... Dediği şuydu: “Bürokrasinin ‘milli’ sıfatını yakıştırdığı iki bakanlığı vardı: Milli Savunma ve Milli Eğitim... Bu ikisi, iki büyük orduyu yönetir: Silahlı kuvvetler ile eğitim ordusu... Ne yazık ki ikisi de ‘Büyük Zafer’i iki yenik ordu gibi kutladı, bu 30 Ağustos’ta...” Milli savunma ve milli eğitim... Yani ulusal savunma ve ulusal eğitim, badem bıyıklıların elinde yerle bir olmuş, dinsel öğelerin ağır bastığı birer kuruma dönüşmüştü. ??? Din derslerinde çocuklar toplu halde cuma namazına götürülüyor, mezarlıklarda uygulamalı din dersi veriliyordu. Bu yıl yeni bir eğitim sistemi getiriliyordu ki dostlar başına. Veliler şaşkın, ne yapacaklarını bilmiyordu. Tüm bunlar benim için şaşırtıcı değildi... Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin krizden önceki hükümetin programı sayesinde kurtulduğunu belirtti ‘AKP’nin şansı Ecevit’ ? Sosyalist Enternasyonal toplantısında küresel ekonomik kriz ve dünyanın önemli sorunları konusundaki önerileri dinlediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu önerilerin yaşama geçirilmesinin yolunun “iktidar olmaktan geçtiğini” söyledi. AYŞE SAYIN CAPE TOWN CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan yardımcılığına seçilmesini tamtamlar ve yerel danslar eşliğinde Afrika kıtasının yerel yemeklerinin servis edildiği bir otantik Afrika restoranında kutladı. Yerel giysili dansçıların renkli görüntüler oluşturduğu restoranda konuklara, Güney Afrika’nın yanı sıra tüm kıta ülkelerinin mutfağından örnekler sunuldu. Yemeğe, Sosyalist Enternasyonal toplantısına KKTC’den katılan CTP lideri Özkan Yorgancıoğlu da katıldı.Yemekte kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin bağımsızlığını kazanmasındaki en önemli adım” olarak nitelendirdiği 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bu kez Türkiye’den çok uzakta kutlamak durumunda kaldığını, ancak teknoloji sayesinde ülkedeki gelişmeleri yakından izleyebildiğini söyledi. Sosyalist Enternasyonal toplantısında küresel ekonomik kriz ve dünyanın önemli sorunları konusundaki güzel önerileri dinlediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu önerilerin yaşama geçirilmesinini yolununun da “iktidar olmaktan geçtiğini” söyledi. AKP hükümetinin Bülent Ecevit hükümetinin uygulamaya koyduğu “Güçlü ekonomiye geçiş programı” nedeniyle şanslı olduğunu ve Türkiye’nin program sayesinde ekonomik krizden fazlaca etkilenmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos’ta Sosyalist Enternasyonal duyarlılığıyla sorunları ele aldıklarını vurguladı. CHP lideri “Kadehimi bağımsız ve özgür Türkiye’nin şerefine kaldırıyorum” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 82 delegeden 72’sinin desteğini alarak Sosyalist Enternasyonal’de AB dışı Avrupa bölgesiyle ilgili 4 başkan yardımcısından biri oldu. Kılıçdaroğlu, aynı grupta başkan yardımcılığına seçilen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile birlikte görev yapacak. CHP lideri, başkan yardımcısı seçilmesi nedeniyle yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyetini dile getirerek “CHP sosyal demokrasinin yükselen bir değeri olarak kabul gördü. CHP bu alanda öncü ve önemli bir rol oynama fırsatı elde etti. Oylamada en yüksek oylardan birini aldık. Bu sadece CHP’ye değil Türkiye’ye verilen önemdir, duyulan güvenin de göstergesi olarak algılanmalıdır” dedi. Georges Papandreu’nun yeniden başkanlığa seçildiği toplantının yapıldığı kongre salonunun önünde az sayıdaki bir grup “Öcalan’a özgürlük” istemiyle imza topladı. Grubun “Kürtlere insan hakları hareketi” üyesi oldukları belirtildi. Toplantı boyunca CHP ve BDP’lilerin bir araya gelmemeye özen göstermesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Sosyalist Enternasyonal’de AB dışı Avrupa bölgesiyle ilgili 4 başkan yardımcısından biri oldu. ‘O fotoğraf realite’ BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ‘PKK’lilerle kucaklaşma’ görüntülerini savundu, ‘Bu ülke PKK ile de barışacak’ dedi AYŞE SAYIN Talabani ile aynı grupta CAPE TOWN BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Şemdinli’de PKK’lilerle kucaklaşmasıyla ilgili görüntülerin bir “realiteyi” yansıttığını belirterek “Bu ülke Kürt sorununu çözecekse, barışı istiyorsa PKK ile de barışacak. ‘PKK dağda kalsın’, ‘Ömür billah onlarla savaşalım, öldürelim’ mi deniliyor?” sözleriyle savundu. BDP’li Gültan Kışanak ve Van Milletvekili Nazmi Gür, Sosyalist Enternasyonal (SE) toplantısı için geldiği Cape Town’da bu toplantıyı izleyen gazetecilerle sohbet etti. Kışanak, BDP’nin SE üyeliğini hızlandırmak için bu toplantıda çok çaba harcadıklarını ancak bir sonraki toplantıda üyelik sözü aldıklarını bildirdi. CHP’nin BDP’nin tam üyeliğine karşı çıkacağını düşünmediklerini ifade eden Kışanak, bu toplantıda tam üyeliğin ele alınmamasını SE’nin bürokrasisine bağladı. Kılıçdaroğlu’nun başkan yardımcılığına getirilmesini de değerlendiren Kışanak, “Türkiye’nin prestiji için önemlidir. CHP’nin başkan yardımcılığı bizim için diğer üyelerle eştir. Burada politik ittifaklar önemlidir, ulusal ittifaklar değil. Talabani de 4 başkan yardımcısından biri olacak. Kılıçdaroğlu ile beraber 2 Kürt olacak başkan yardımcılıklarında” görüşünü dile getirdi. Koster esprisi Mandela’nın yıllarca hapis yattığı Robin Adası’nı ziyaret etmek istediklerini belirten Kışanak, “Koster bozuk demezler umarım. Gerçi şimdi koster bozuk olmuyormuş, ama Mandela’nın yattığı yıllarda da ‘koster bozuk’ gerekçeleri onlara da gösterilmiş” diye espri yaptı. Şemdinli’de PKK’lilerle kucaklaşma ve Gaziantep saldırısı da dikkate alındığında üyelerinden kendi lerine tepki gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Kışanak, herhangi bir tepki almadıklarını ileri sürdü. Zamanlama da dikkate alınarak kucaklaşma görüntülerinden pişman olup olmadığı yönündeki soru üzerine de Kışanak, şunları söyledi: “Onu biz organize etmedik. O bölgenin bir realitesi. İstersek ortaya çıkan realite üzerinden bu realiteyi görüp çözüm olanağı çıkarmak için çözüm çabası sarf ederiz... Açıkça bu realite doğru okunmalı. Çözüme doğru bir çaba yürütülmelidir. Bu ülke Kürt sorununu çözecekse, eğer bu ülke barışı gerçekten istiyorsa PKK ile de barışacak. ‘PKK dağda kalsın’, ‘Gerilla dağda kalsın’, ‘Ömür billah onlarla savaşalım, öldürelim’ mi deniliyor? Peki kimle barışacağız. PKK yıllardır yol kesiyor, o bölgede defalarca yol kesmiş, bu biliniyor, Türkiye’nin dört bir yanında bunlar yaşanıyor.” Gazeteciler Suriye’de tutuklu meslektaşları için yürüdü Çağdaş Gazeteciler Derneği ile Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Suriye’de tutuklu bulunan kameraman Cüneyt Ünal ve Bashar Fehmi Kadumi’nin serbest bırakılması için Suriye Büyükelçiliği’ne yürüdü. Çankaya’daki Anayasa Parkı’nda gerçekleştirilen eylemde konuşan Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, “Gazetecileri tutsak etmek bundan önce kimsenin işine yaramamıştır, bundan sonra da yaramayacaktır” dedi. Cüneyt Ünal’ın eşi Nuran Ünal, “Çocuğumun babasını ve eşimi geri istiyorum” derken, Kadumi’nin eşi Merve Kadumi ise “Günlerdir çocuklarım babalarının nerede olduğunu soruyorlar, verecek cevap bulamıyorum” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) MHP’de liderlik yarışı MAHMUT LICALI ERDOĞAN, BDP, CHP VE MEDYAYA SERT ELEŞTİRİLER YÖNELTTİ ANKARA MHP’nin 4 Kasım 2012’de gerçekleşecek 10. olağan büyük kurultayına 2 ay kala uzun süredir genel başkanlık için adı geçen MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, bugün resmen genel başkanlık için adaylığını açıklayacak. Ağustos ayı sürecince nabız yoklayan Aydın, bugün Anadolu Gösteri Merkezi’nde Türkiye’nin dört bir yanından gelen partililer eşliğinde saat 13.00’te projelerini anlatacak. Aydın’ın gövde gösterisine dönüştüreceği adaylık açıklaması için pek çok ilden otobüsler ve özel araçlar aracılığıyla muhalif partililerin Ankara’ya gelmesi beklenirken Aydın’a yakın olan delegeler de bugün yapılacak adaylık açıklamasında salonda hazır bulunacak. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli karşısında en güçlü adaylardan biri olarak gösterilen Aydın’ın başkanlık adaylığı açıklaması için Ankara’ya parti tabanından 150 otobüs ve 2 bin özel araçtan oluşan bir konvoyun gelmesi bekleniyor. Aydın’ın gövde gösterisine dönüşmesi beklenen adaylık açıklamasında “Yönetimde değişim, fikirde öze dönüş” sloganıyla MHP yönetimine eleştiriler yönelteceği belirtiliyor. MHP’den ihraç edilen Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç ve eski Aksaray Milletvekili Ahmet Çakar, daha önce yaptıkları açıklamalarla genel başkan adaylıklarını açıklamışlardı. 4 Kasım yaklaştıkça yeni isimlerin de adaylıklarını açıklaması beklenirken Bahçeli, Aydın’ın adaylığını “Aday olmaları en tabii hakkıdır. Yeter ki MHP’ye yakışır bir üslup ve güzellik içinde çalışmalarını sürdürmelerinde yarar var. Kim aday olacaksa hepsine başarılar diliyorum. Ama yarışın içinde benim de olacağımı kimse unutmasın” diye değerlendirmişti. Aygün’ün kaçırılışı şüpheli Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması konusunda şüpheleri olduğunu belirterek “Kamuoyu araştırması yaptırdık. Halkın yüzde 54’ü kaçırıldığına inanmıyor” dedi. Katıldığı bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, terör haberleri konusunda medyayı sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, bir gazetecinin şehit haberlerinin küçük verilmesi üzerine kamuoyunun “Şehitleri önemsemiyor munuz?” diyerek baskı yaptığını söylemesi üzerine “Küçük değil hiç görmemek lazım. Terör örgütü bunları gündemde kalmak için yapıyor. Medya terör propagandasına alet olmamalıdır” dedi. Kürt sorunuyla ilgili BDP’yi siyasi muhattap kabul etmeyeceğini belirten Erdoğan BDPPKK kucaklaşması konusunda “Bu 9 milletvekilinin gösterdiği tablo, yenilir yutulur bir tablo değildir. Bunlarla neyin müzakeresini yapacağız. Teröristle kucaklaşanla ben nasıl siyaset yaparım?” dedi. Erdoğan, CHP’li Aygün’ün kaçırılmasını konusunda ise “Kaçırılan milletvekili, ‘Bunlar terörist’ falan diyemiyor. Kamuoyu araştırması yaptık. Kamuoyu kaçırılmaya inanmıyor. Halkın yüzde 54’ü ‘karşılıklı planlanmış bir eylem’ olarak görüyor. Benimde kaçırılmayla ilgili şüphelerim var” diye konuştu. Erdoğan terör karşısında medyanın ve entelektüellerin akil adamlar projesi için hükümeti beklemeden start vermesini ve kendilerinin de destek vereceğini ifade etti. Erdoğan çocukların okullara başlama yaşına ilişkin bir soruya ise, “Gidip rapor alanları öncelikle ben evlatlarına ihanetle vasıflıyorum. Niye? ‘Benim evladım gerizekalı mıdır?’ diyor 2 ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek? Bizde çocuklarımızı yaşı gelmeden okula başlattık” dedi. KÜRKÇÜ: ALEVİLER HEDEF GÖSTERİLİYOR ABİDİN YAĞMUR MERSİN BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Halkların Demokratik Kongresi üyeleriyle birlikte Dünya Barış Günü kapsamındaki etkinlikler için bildiri dağıttı. Özgür Çocuk Parkı’ndaki basın açıklaması öncesi binlerce polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Kürkçü, Türkiye’nin hem Kürt sorunu nedeniyle hem de Suriye’deki olaylar nedeniyle savaş tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olduklarını vurguladı. Kürkçü, “Hükümetin ve medyanın, Suriye’deki yönetici kliğin mezhebi üzerinden yaptığı açıklamalar, kullandığı söylemler tüm Türkiye’deki Alevi yurttaşlarımızı, özellikle Hatay’daki Nusayri yurttaşlarımızı hedef gösteriyor” dedi. KOMİSYON SALI GÜNÜ APAYDIN’A GİDİYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 4 Eylül Salı günü, Suriyeli sığınmacıların kaldığı ve Apaydın kampının da aralarında bulunduğu bazı kamplarda incelemelerde bulunacak. AA’nın haberine göre İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Apaydın kampına gidişle ilgili hazırlıkların devam ettiğini kaydetti. Üstün, 3 Eylül’de Ankara’dan yola çıkılacağını belirterek başta Apaydın olmak üzere kararlaştırılan diğer kampları da ziyaret edeceklerini dile getirdi. Hatay’a, komisyon bünyesinde daha önce kurulmuş ve yetkilendirilmiş alt komisyon olan “Mülteciler Alt Komisyonu” üyesi milletvekilleri ile gideceklerini ifade ederen Üstün, ziyaretin en az 2 gün süreceğini bildirdi. C MY B C MY B