20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.16 Güneş: 5.59 Öğle: 13.17 İkindi: 17.07 Akşam: 20.23 Yatsı: 21.57 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 7 AĞUSTOS 2012 Bantsız çıkmam ‘Metin Erksan Usta Ölmüş’ Diyeler... Hiçbir kuvvet beni, yıllık iznimin bir kısmını kullandığım tatilimde, hele de bu tatilde, bu sıcakta ev taşıyorsam, kitaplar darmadağın ortalıkta duruyorsa yazı yazmaya zorlayamazdı, ama “Usta öldü” dediler ve ben bilgisayarın başına oturdum. Metin Erksan için, bir büyük sinema ustası için, hocalarımdan biri için… Genç kuşaklar Metin Erksan’ın zamanına göre ve benim için şimdilerde de son derece devrimci, yenilikçi sinemasını pek bilmezler, günle fazlasıyla ilgili oldukları için, Metin Erksan’ın, Zeki Ökten, Erden Kral, Ömer Kavur, Ali Özgentürk, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan ve şimdi aklıma gelmeyen kendisinden sonra adam gibi filmler yapan tüm yönetmenleri fazlasıyla etkilediğini bilmezler. Onun sinemasını öğretmek, on yıldır hocalık yaptığım film atölyemde benim boynumun borcudur. Öte yandan Metin Erksan, çekim hikâyeleriyle de ünlüdür. Sinemaya vurgun, Metin Erksan’ın filmlerine daha çok vurgun, onun birkaç filminin yapımcısı Necip Sarıcı, film çekerken adeta başka bir dünyaya giden Erksan’ın tüm isteklerini koşulsuz yerine getirmeye kendini adamıştır; şöyle bir hikâye anlatır: Metin Erksan “Kuyu” filmini çekmektedir. Film son derece şiddet dolu, tutku dolu bir filmdir. Filmin pek çok sahnesi, bir erkeğin, boynuna yağlı urganı tasma gibi geçirdiği bir genç kadını dağlarda sürüklemesini anlatır. Hadi bakalım, şimdilerde öyle radikal bir filme kim soyunacak? Neyse, kadınla erkek o kadar uzun bir yol alırlar ki, şaryo (kameranın üstüne konup hiç kımıldamadan hareket ettiği sistem) yetmez, yönetmen inatçıdır, kahramanlarını hiç kesmeden bütün o yolda takip etmek istemektedir, kısaca kilometrelerce şaryoya ihtiyaç vardır. O zamanlar cep telefonunu bırakın doğru dürüst telefon yok, Erksan hemen birini bir arabaya bindirir, özel ulak yapımcıya ulaşır ve isteklerini söyler; o gece Sarıcı’nın gözüne uyku girmez; ertesi gün güvendiği bir marangozda soluğu alır ve marangozla baş başa verip kilometrelerce şaryo olayını çözerler. Ey genç okuyucu, bu seni şaşırtmasın; Yeşilçam sineması yoktan var edilen bir sinemadır, Tarantino’nun filmlerine o kadar da hayran olmayın. Kilometrelerce şaryoyla çekilen “Kuyu” filmi benim için Türk sinemasının başyapıtlarından biridir, kıyaslarsam anarşist İtalyan sinemacısı Marco Ferrari’nin “Büyük Tıkınma” filmi onunla boy ölçüşür. Metin Erksan, fazlasıyla yenilikçi, anarşist, bir o kadar da gelenekçidir; toplumun belleği onu fazlasıyla ilgilendirir. Her filminde adeta kendini yakarak bu bellekteki anlatım şifrelerine ulaşmaya çalışır. “Sevmek Zamanı” filmi, bu mücadelenin en çarpıcı örneklerinden biridir. Filmde erkek kahraman, bir suretini (fotoğrafını) gördüğü kadına âşık olur. Metin Erksan’da aşk adeta bir karasevdaya dönüşür, bu filmde de erkek, sadece kendi içinde tutkusunu yaşar. Kadının kendisi bile, bu tutkuyla baş edemez. Film zamanına ve bence bütün zamanlara göre son derece cesur bir filmdir ve bu cesaretinden Erksan bile korkmuş, yıllar sonra söylediği gibi filme gereksiz bir müzik döşemiştir. Erksan, toplumun geçmişini eşelerken, günü asla yitirmemiştir. “Acı Hayat”, “Susuz Yaz”, “Suçlular Aramızda” filmleri, toplumun büyük kesiminin yaşadığı sınıfsal eşitsizliği, üstü örtülen, gizlenen cinsel sapmaları büyük bir cesaretle ve İtalya’da doruklarına ulaşan toplumsal gerçekçilik akımının tüm şifrelerini kullanarak anlatmıştır; bu nedenle başı sansürle az belaya girmemiştir. Berlin’de Türkiye’ye ilk uluslararası başarıyı getiren “Susuz Yaz” ancak dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in emriyle sinemalarda oynamıştır. Filmi izlemek için oldukça uzun bir bilet kuyruğunda zaman öldürdüğümü anımsıyorum. Filmdeki yoksulluk ve o zamana kadar hiç anlatılmamış köylü cinselliği, sansür heyetini herhalde şoke etmişti, pek çok seyirciyi şoke etmesi gibi… Onun siyah beyaz televizyon zamanında TRT’ye çektiği Türk edebiyatından beş kısa hikâye ise sinema okullarında okutulması gereken bir ders niteliğindedir. Özgünlük, cesaret ve müthiş bir estetik. Ve inanılmaz bir yazaryönetmen buluşması. Metin Erksan için daha yüzlerce satır yazabilirim. İzninizle kendimden bir hikâye anlatarak ona selam göndermek istiyorum. İlk özgün senaryomu, “At”ı yazmışım, Ali Özgentürk çekmiş, yurtdışında ödüller almış, nihayet Türkiye’de sinemalarda... Bir sabah vakti telefon çalıyor, açıyorum; tanımadığım bir ses beni istiyor; “Buyurun” diyorum, “Ben Metin Erksan” diyor, “seni kutlamak için arıyorum, senaryodaki babanın inanılmaz tutkusu uykumu kaçırdı. Teşekkür ederim.” Donup kalmışım, bu hayatımdaki en güzel anlardan biridir. Huzur içinde yat Metin Erksan Hoca, yönetmenlerin yönetmeni, bu ülke sinemasına, düşünce tarihine en büyük harflerle yazılacaksın, yazıldın bile. Londra 2012 Olimpiyat oyunları ile popülaritesi artan kinesio bantları, Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda pek çok sorunda kullanılıyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Barın Selçuk, kinesio bantlarının boyun, sırt, bel ağrısına neden olan mekanik sorunlar, kas iskelet sisteminde yumuşak doku travmaları, spor yaralanmaları gibi çok geniş kullanım alanı olduğunu belirterek bandın insan derisinin yapısal özellikleri ve esnekliğine benzediğini, eklem hareketlerini kısıtlamadığını söyledi. Kinesio ile bantlama yönteminin cildi yukarı kaldırıp deri ile kasların arasındaki boşluğu arttırdığını ve bölgede yaralanma ya da hastalık sonucu oluşan baskıyı hafiflettiğini belirten Selçuk “Yaralanma bölgesindeki baskının azalması, bölgedeki kan dolaşımının artışı ile sonuçlanmaktadır. Azalan gerginlik ve hassasiyet neticesinde deri altında var olan ağrı alıcılarının uyarılması önlenmiş olur ve ağrısız hareket imkânı sağlanmış olur” diye konuştu. ! Peyzaj mimarları: Yeni rant kapısı aralayacak Çanlar ‘sit’ler için çalıyor başladı” görüşünü dile getirdi. 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin de bakanlığa, “tapulu ve tapusuz tüm alanları dönüştürme yetkisi” verdiğinin altını çizen Kolçak, “Yönetmelik sit alanlarını düzenlemek için 5 kişilik bir araştırma komisyonundan söz ediyor. Kamu denetiminin olmadığı, meslek kuruluşlarının içinde yer almadığı bir komisyonda verilecek kararlar konusunda endişeliyiz” dedi. Kolçak, yönetmeliğin, doğal sit alanlarında, Atatürk Orman Çiftliği’ne “derecesi düşürülerek” inşa edilmeye çalışılan yeni Başbakanlık binası gibi bir etki yaratacağını vurguladı. SELDA GÜNEYSU Meraklıdan ilk görüntü Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nce (NASA) şimdiye kadar üretilmiş en zeki gezegenler arası gezginci robot olan Curiosity (Merak), Mars gezegenine indi. ABD Başkanı Barack Obama, Mars robotu Curiosity’nin Kızıl Gezegen’e inmesinin, “benzeri olmayan teknolojik bir başarı” olduğunu belirtti. Curiosity, Mars’a inişini, dünyadan hiçbir yardım almadan gerçekleştirdi. ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral üssünden 26 Kasım 2011’de fırlatılan Curiosity, daha önce gönderilen uzay araçlarının aksine, hava yastıklarıyla inmek için fazla ağır olduğu için özel bir frenleme mekanizmasıyla iniş yaptı. Curiosity Mars’tan ilk görüntüsünü de yolladı. Curiosity’nin inişiyle 2004’ten beri gezegende görev yapan Opportunity ile birlikte Mars’ta araştırma görevi yapan uzay araçlarının sayısı 2’ye çıktı. (AA) ANKARA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca çıkarılan yeni yönetmeliğe göre, mevcut doğal sit alanlarının tamamı “bilimsel kriterlere” göre yeniden ele alınacak. Sit alanları; “kesin korunacak hassas alanlar”, “nitelikli doğal koruma alanları” ve “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları” olmak üzere üç kategoride belirlenecek. “Kesin korunacak hassas alanlar”, Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilecek ve bu alanlara yapı yasağı getirilecek. Peyzaj mimarlarına göre bundan böyle doğal sit alanları “daha kolay ranta açılacak.” Oda Genel Sekreteri Redife Kolçak, “Ne yazık ki artık doğal sit alanları sermayeye hitap edecek. Yani doğal sit alanları için artık tehlike çanları çalmaya ‘Sihirli Flüt Kutluer’ Palanga’da ? Dünya çapında ünlü flüt solistimiz Şefika Kutluer yarın Litvanya’nın sahil kenti Palanga’da Litvanya Oda Orkestrası eşliğinde bir konser verecek. Palanga Festivali çerçevesinde “Night Serenades” (Gece Serenatları) serisinde düzenlenecek konser Şefika Kutluer’in Avrupa Festivalleri turnesinden bir halka. Şefika Kutluer 29 Ağustos 2012’de de Slovenya Ljubljana’da “Ljubljana City Museum”da bir konser verecek. Chavez’e destek Dış Haberler Servisi Amerikalı ünlü aktör ve yönetmen Sean Penn Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in seçim kampanyasına destek vermek amacıyla Venezüella’ya gitti. İki ay sonra yapılacak olan seçimler için kampanyaya başlayan Chavez’in Caracas’daki mitingine katılan Penn, ABD yönetimine muhalefetiyle tanınıyor. Bir süredir kanser tedavisi gören Hugo Chavez’e kürsüde, Penn’in yanı sıra ünlü Arjantinli yönetmen Fernando Sulichin de eşlik etti. Kürsüden halka seslenen Hugo Chavez “Hepimiz Amerikalıyız, kuzeyinden, ortasından, güneyinden. Amerika kıtası sen çok yaşa” şeklinde konuştu. 14 yıldır iktidarda olan Chavez 7 Ekim’de yapılacak olan seçimleri kazanarak devlet başkanlığı koltuğunda 6 yıl daha oturmayı amaçlıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle