22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayramlaşma ziyaretlerine PKK’lilerle BDP’lilerin görüşmesi damga vurdu 5 Sivas’ı bir an olsun anımsayın... ??? Gerçekten nerede bizim sevinçlerimiz, özlemlerimiz, aşklarımız, kayıp çocuklarımız? Eşitlik! Özgürlük! Bakın yer sarsılıyor sanki... Bu ülkeyi salt dağlarıyla, ormanlarıyla, akarsularıyla, ovalarıyla değil insanıyla sevin. Görün oynanan kirli oyunları, emperyalizmi, vahşi kapitalizmi güler yüzü küreselleşmeyi, emeğin nasıl çiğnendiğini, yoksulluğu, işsizliği... Sevin çocukları Türk, Kürt, Laz, Çerkez demeden... Terörün nereden kaynaklandığını, bu ayrışmanın, duygusal kopuşun nedenlerini sorgulayın. Ölümler, acılar, hüzün... Bunların hiçbirisi birkaç Mehmet, Ahmet, Ali değil... Birkaç Ayşe, Ceren, Aslı hiç değil... Kimi zaman deprem, kimi zaman gökdelen inşaatında, kimi zaman adına “töre cinayeti” denilen vahşette. Bu bir kalleş oyun! Tuzak! Olan yoksulun çocuklarına oluyor... Dağda, bayırda, çatışmada... ??? Mavi bir göğün altında yürürken İlhan Selçuk’un bir sözünü anımsıyorum: “Bu ülkede faşistler kadar tehlikeli olanlar, Atatürkçülük kisvesi altında dolaşan gizli faşistlerdir.” Ardından Nadir Nadi’nin bir başyazısını, 12 Eylül döneminde: “Ben Atatürkçü değilim!” Yaşadığımız toprakların altında tarih vardır, uygarlık ve kültür. O topraklara kin ve nefret tohumları ekildi... Yaşananlar canımı acıtıyor... Ortadoğu kan gölü, Arap halkları birbirini boğazlıyor... Emperyalizm bu! Farkında mısınız ey ırkçılık tohumları ekenler, kim olursanız olun! Yobazlar, candaşlar, yandaşlar, Kenanistler, faşistler... Kimseyi kimseden ayırmadan, terörü lanetleyerek, umuda yolculuğa var mısınız? Bu duygusal kopuş, ayrışma yıkıma götürür hepimizi... Kurtuluş “üniter devlet” çatısı altında demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştürmektir. Bu işin sonu yok. Dün eli kanlı PKK yine mayınlı tuzak kurdu: 2 askerimiz şehit... ??? Bu kez de Gaziantep’te caniler bomba yüklü bir aracı uzaktan kumandayla patlattı. Çok sayıda ölü ve yaralı var. Yüreğimiz yandı... Yeter artık!.. ‘Habur’un bir sonucu’ ? AKP ile MHP heyetlerinin CHP’ye yaptığı bayramlaşma ziyaretlerinde karşılıklı eleştiriler ve sitemler açık açık dile getirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi partilerin bayramlaşma ziyaretlerinin ana gündemini, “PKK’lilerle BDP’liler arasında görüşme”, artan saldırılar karşısında hükümetin izlediği politikalarla CHP’nin çağrısına karşın TBMM’nin olağanüstü toplanmayışı konuları oluşturdu. İktidar partisi AKP ile MHP heyetlerinin CHP’ye yaptığı ziyaretlerde karşılıklı eleştiriler ve sitemler açık açık dile getirildi. Ziyaretçi heyetleri karşılayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ın kardeşi Ramazan Dindar’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi nedeniyle AKP’ye başsağlığı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Zelkif Kazdal da CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması nedeniyle CHP’ye geçmiş olsun dileklerini iletti. Türkiye’ye ‘HİKMETYAR’IN DİZİNE OTURAN ERDOĞAN’ Haber Merkezi AKP heyetinin SP’yi ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Milli Görüş çizgisinden ayrıldığı” eleştirisinde bulunarak “Bizim bir delikanlımız vardı. İnandığı davası için düz duvara çıkardı, bayraklarını asardı. Rabbani geldiği zaman sağ dizine, Hikmetyar geldiği zaman sol dizine otururdu. Böyle bir delikanlımız vardı. Sonra bu delikanlımız gençlik kolları başkanı oldu, il başkanı oldu, belediye başkanı oldu. Şimdi AKP’nin genel başkanı. Parti kurdu, ayrıldı. Bu bizim delikanlımızdı ve bu çizginin adamıydı. Bu çizgiden hiç taviz vermezdi. Bu gerçekti işte, hayal oldu. Ne zaman hayal oldu? Obama ile kol kola girdikten, D8’e sırtını döndükten sonra” dedi. Kazan’ın bu sözlerine AKP heyetinin başkanı Zelkif Kazdal ses çıkarmadı. yönelik bir savaş tehdidi ve içeride de bir “terör belası” olduğunu belirten Oran, “Bu ortamda bayramların maalesef adı var tadı yok” ifadesini kullandı. Oran, yeniden bayram havasının yakalanması için iktidar ile ana muhalefetin bir araya gelerek çözüm üretmeleri gerektiğini kaydetti. Kazdal ise Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesini anımsatarak “O sürecin aslında genel başkanımız devamını arzu etmişti. İki parti arasında ziyarete katılanlardan olu şan bir komisyonun çalışmaya hemen başlayabileceğini ifade etmişti. Ben sizin bu temennilerinizden bu çalışmanın başlayabileceğini mi anlamalıyım?” sorusunu yöneltti. Oran, bu ziyaretle Kılıçdaroğlu’nun aslında bir el uzattığını, sorunun çözüm adresinin parlamento olduğu vurgusunu yaptı. MHP’nin CHP’yi ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, PKK’lilerle BDP’liler arasındaki görüşmeyi gündeme getirerek “Gerçekten uygulanan politikaların nihai olarak Bayram tatilini geçirmek üzere Rize’nin Ayder Yaylası’na giden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eşi ve kızıyla ormanda yürüyüş yaptı. Kılıçdaroğlu, hem partililerle hem de kent merkezinde esnafla bayramlaştı. ‘Barışı sağlayacağız’ İşsizlik ve terörün halkın kaygılarını artırdığını vurgulayan CHP lideri ‘Bu ülkede huzuru mutlaka sağlayacağız’ dedi ÖMER ŞAN RİZE Şeker Bayramı tatilini eşi ve kızıyla birlikte geçirmek üzere Rize’nin Ayder Yaylası’na giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partililerle bayramlaştı. Kılıçdaroğlu, “Etrafımız kan gölüne dönmüş durumda. Bizim bu coğrafyada barışı egemen kılan, insanları kucaklayan yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Biz, onuruyla ayakta duran güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak istiyoruz” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partililerle bayramlaştıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Şeker Bayramı’nın dünyaya huzur ve barış getirmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ söylemi her geçen gün daha da önem kazanan bir söylem haline geldi. Etrafımız kan gölüne dönmüş durumda. Büyük bir huzursuzluk var. Suriye’de huzursuzluk var, İran ile ilişkilerimiz bozuk, Irak ile bozuk, Rusya ile bozuk. Bizim bu coğrafyada barışı egemen kı lan, insanları kucaklayan yeni bir anlayışa ihtiyacımız var” diye konuştu. Yurttaşların, geleceğinden kaygı duyduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir taraftan işsizlik var. Bir taraftan terör var. Vatandaşlar geleceğe kaygıyla bakıyor. ‘Ne olacak bu ülkenin hali’ diye ciddi bir kaygı var. Buradan bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Hiçbir kaygıya kapılmayın. CHP olduğu sürece bu ülkede barışı, huzuru mutlaka sağlayacağız. Türkiye’nin çağdaşlaşmasına katkı yapmak isteyen bütün yurttaşlarımı CHP şemsiyesi altına bekliyorum” dedi. Daha sonra esnafla bayramlaşan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı’ndaki bayramlaşma çadırını ziyaret ederen Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı ve mülki yetkililerle bayramlaştı. Eski DYP ve Anavatan partililere de çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokratik, laik, sosyal, hukuk devletini destekleyen ve Türkiye’nin çağdaşlaşmasına katkı yapmak isteyen bütün yurttaşları partisine davet etti. ‘Hangi AKP’li vekil PKK’lilerle arkadaş‘ FARUK KIRTAY Milletvekili YALOVA CHP Yalova dağdakier, ’lil Muharrem İnce, “PKK Onlar benim . ler benim arkadaşlarım P milletveAK en diy m, eri ciğ nım ca soruya cevap kili kim? Başbakan bu P İl BaşkanCH versin” dedi. Yalova yapan İnce, ı tıs lan top sın lığı’nda ba ndi. İnce, sle se Başbakan Erdoğan’a nim arkabe r ile ak ğd da ‘PKK’liler, canım ciğedaşlarım. Onlar benim kili kim? tve lle mi P AK rim’ diyen vap versin. ce a Başbakan bu soruy vap vermezce a ruy so bu Başbakan azsa ben lam bu se ve kim olduğunu nderirim” gö te lik bir ile i ler ona belge türk’e Ata ’ın an diye konuştu. Erdoğ e, İnc en ed de ifa ni iği hakaret ett ıp ak bır i ey etm “Atatürk’e hakaret hiç n se an ak şb Ba yın şükret. Sa di. utanmıyor musun? ” de getirdiği nokta bugünkü noktadır. Eğer Habur olmasaydı Oslo olmazdı. Oslo olmasaydı birkaç gün önce meydana gelen olaylar olmazdı. Bunlar milletimiz açısından üzüntü verici olaylar. Teröre karşı ciddi önlem alınmalı. Dimdik, hep birlikte ayakta durmamız gerekiyor. Ben açık ve net söyledim daha önce. Habur olmasaydı, Oslo olmasaydı, bu hadise olmazdı” diye konuştu. CHP’li Oran da, iktidar partisinin neredeyse “PKK’ye teslim olduğunu” terörle mücadele yerine müzakere edildiğini belirterek “Bu gerek Oslo’da gerek Habur’da terör örgütü ile mücadele yerine müzakereyi tercih etmenin bir sonucudur. PKK ile BDP’nin oradaki görüntüleri kabul edilecek görüntüler değildir” dedi. Oran, Erdoğan ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Güneydoğu’da “ordu ile gezdiklerini” de belirtti. Oran, Meclis’in olağanüstü toplanmasına destek vermemesi nedeniyle MHP’yi de eleştirerek “MHP’den bize destek vermesini bekledik. Bu tablonun tek suçlusu AKP. Bu noktada ben gerçekten MHP olarak bizim bu anlayışımızı, iyi niyetli yaklaşımımızı desteklememiş olmanız bizi üzdü” diye konuştu. Ayhan ise MHP’nin terör konusundaki duruşunun bilindiğini, güvenlik güçlerinin güvenlerini sarsmamak için Meclis’in toplanmasını istemediklerini söyledi. AKP’nin MHP’yi ziyaretinde de MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Bakan Şahin’in Hakkâri’de protestolardan bir kafeye sığınmasını anımsatarak “Sayın bakanın, kendi coğrafyamızda böyle bir muameleye tabi olması bizi derinden yaraladı” dedi. Durmaz, yakında hükümetin OHAL benzeri bir önlemi almak zorunda kalabileceğini söyleyince AKP Ankara Milletvekili Nurdan Şanlı da, “Size aynen katılıyorum, Türkiye sınırları içerisinde böyle bir tablo görmek gerçekten hiç hoş değil. Zaten yıllardır söylüyoruz, onlarla kucaklaşan malum parti onların Meclis’teki uzantısı. Bunu da orada o görüntülerle çok güzel bir şekilde kanıtlamış oldular” dedi. AKP’ye gelen heyetleri karşılayan Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da, BBP heyetinin BDP’lilerle PKK’lilerin görüşmesini gündeme getirmesi üzerine, “İnsanlıktan nasibini almamış, eli kanlı caniler maalesef hiçbir kutsalı olmadığı için bu milletin değerlerine de saygısızlık gösteriyorlar. Cahiliye dönemlerinde bile mukaddes sayılan aylarda bile o cahil insanlar savaşmaz o dönemi pas geçerlerdi. Ama üzülerek ifade ederim ki bu devrin cahilleri, canileri bu konuda ise maalesef o duyarlıklardan fersah fersah uzak ve insanlıktan nasibini almamış güruh olarak yollarına devam ediyor, kan ve gözyaşına fırsat veriyor. Bunları milletimiz de biz de ibretle takip ediyor ve kaydediyoruz. Açıkçası bu milletin sabrını, tahammülünü, hoşgörüsünü zorlamak isteyenler bir sonuca ulaşabileceklerini ümit ediyorlarsa nafile, boş bir hayal peşindeler” diye konuştu. Duygusal Kopuş ve Ayrışma... Bir çocuğun yüreğinin ağır ağır atışını dinlerken bir ağacın dallarına kuşlar konuyor. Sessizliğin sesini bozuyor kuşların cıvıltısı... Umutla umutsuzluğu... Nâzım Hikmet’in, Dağlarca’nın, Hasan Hüseyin’in, Ahmed Arif’in dizelerinde aşka, sevdaya, barışa, kardeşliğe, özgürlüğe ilişkin tüm sözcükleri topluyorum... Yaşama sımsıkı sarılmak! Dört yanımız kuşatılmış bu güzelim ülkemde... Bir yanda kendini Kemalist sanan Kenanistler, öte yandan yobazlar, emperyalizmin uşakları. Güzelliği, sevgiyi, yaşamı paylaşmak! Yaşamla kucaklaşmak! Gülümsemek! Kaygılardan uzakta karanlık kapıları açmak, bir şafak vakti çoğalmak... İçimizdeki savaş alanlarını yok etmek, terörü lanetlemek, insanca yaşamak... Söyleyin hakkımız değil mi bizim! Sonra bir fırtınanın ardından avaz avaz bağırmak: “Akan kan dursun, analar ağlamasın!” ??? Zor mu yaşama geçirmek Sümbül Dağları’ndan Toroslar’a; Fırat’tan, Dicle’den Meriç, Gediz ırmağına dek el ele, omuz omuza yürümek, türküler söyleyerek. Zor mu kör terörü lanetlemek! Sevgi bağlarını sımsıkı örmek, yoksulun, ezilenin yanında olmak... Dokunmak yıldızlara, bir gece uzun yolculuklara çıkmak, özlemlerimizi içimizde saklayarak, Kaz Dağları’nda çokuluslu şirketlerin yağmalarına karşı direnmek. Bir ağıt neyi anlatır size? Çocukların gözlerindeki hüzün, yalnızlık, bombalar, vızıldayan kurşunlar, ölüm korkusu... Dağlarımızı, ovalarımızı, akarsularımızı, koylarımızı ellerimizden alan hoyratlık, HES eylemleri, Kaz Dağları’nın yok oluşu... Vicdanınız sızlamaz mı sizin? Bir şehit haberi, gözyaşı, acı nedir? Biraz olsun düşünün... Öldürülen aydınlarımızı, yazarlarımızı... Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, Süryani demeden nasıl alçakça vurulduklarını anımsayın... Anımsayın Balgat, Bahçelievler katliamını, Kahramanmaraş’ı, BDP EŞBAŞKANI GÜLTAN KIŞANAK ‘Bu ülkeyi kanla satışa çıkarırsanız alıcısı çok olur’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Hakkâri’de PKK’lilerin yollarını kesmesiyle ilgili tepkiler üzerine “Siz bu ülkeyi kanla satışa çıkarırsanız alıcısı çok olur” dedi. DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ise herkesin Şemdinli gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Kışanak ile Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi. BDP Diyarbakır İl Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıya milletvekilleri Emine Ayna ve Nursel Aydoğan da katıldı. Gültan Kışanak, “Şemdinli çıkışında en yüksek teknolojiyle donatılmış tanklar, askerlerle kurulmuş barikatı ve o barikattan birkaç kilometre ötede gerillanın olduğunu gördük. Ancak bunlar bugün tartışılmıyor. Gerçeğin ta kendisi budur” dedi. Kışanak, kimlik kontrolü yapılan PKK’nin kontrol noktalarının olduğu bir bölgeye gittiklerini bildiklerini ifade ederek, “Fakat böyle bir gerçekle karşılaşıp karşılaşmayacağımızı bilmiyorduk. Hatta belki biz gittiğimiz için, medya orada olduğu için görünmeyecekler zannediyorduk. Fakat gördük ki onların böyle bir kaygısı yok. Duygular hâkim oldu. İnsanlar, analar, halk, hepimiz duygu seli yaşadık” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı sert dille eleştiren Kışanak, “Bunlar şuurlarını yitirmişler. Din ticaretini bıraktılar, kan ticaretine başladılar. Hükümetin bir bakanı ülkeyi kanla satmaktan bahsediyor. Siz bu ülkeyi kanla satışa çıkarırsanız alıcısı çok olur. Irak, Suriye, Afganistan’ın nasıl bir kan gölüne döndüğünü herkes biliyor” dedi. altyapısı hazırlanıyor Türker: Federal devletin ULUDERE DSP Genel Başkanı Masum Türker de DSP Genel Merkezi’nde yapılan bayramlaşmada, Türkiye’de BDP milletvekillerinin PKK’lilerle buluşması, CHP’li Hüseyin Aygün’ün PKK’liler tarafından kaçırılması gibi olayların federal yapıya zemin hazırladığını belirterek, “Bu tartışmalar, AKP’nin federal devlet yapısına zemin hazırlama amacı güdüyor. İktidar ve muhalefet el ele vermiş, sözde tartışıyorlar ama aslında üniter devlet yapısını değiştirmenin altyapısını hazırlıyorlar” dedi. ‘Adalet’ nöbeti DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ta 28 Aralık gecesi sınırdan geçen 34 köylünün bombalanarak öldürüldüğü Gülyazı köyünde ilk bayram buruk geçti. Aileler, “adalet nöbeti”ne başladı. BDP Şırnak ve Hakkâri il örgütleri ile çevre köylerden gelen yüzlerce kişi katliamda yakınlarını yitirenleri ziyaret etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren katledilen yakınlarının mezarlarını ziyaret eden aileler ve BDP’liler, çadır kurdu. Okunan duaların ardından aileler adına açıklamayı, katliamda yaşamını yitiren 17 yaşındaki Cemal Encü’nün abisi Vahit Encü yaptı. Hükümetin olayın aydınlatılması için adım atmadığını belirten Encü, “Katledilenler için aylardır işletilmeyen adalet, Uludere Kaymakamı için hızlıca işlemiş, köyümüz yapılan tutuklamalar ve baskılarla açık bir cezaevine dönüştürülmüştür” dedi. MHP Genel Merkezi’nde partililere seslenen Bahçeli’den BDP’ye sert eleştiri ‘Dokunulmazlıkları kaldırılsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “TBMM’ye gelmiş olanların hangileri millet iradesi ile gelmiştir, hangileri PKK iradesi ile gelmiştir bunun net olarak ortaya konması gerekmektedir” diyerek BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi. Bahçeli, MHP Genel Merkezi’ndeki bayramlaşma sonrası partililere seslenirken artık Türk milleti ve onu temsil eden siyasi iktidarlar ve siyasi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve milletin her ferdinin bir karar arifesinde olması, bu gidişin kabul edilemeyeceğini artık görmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “TBMM’ye gelmiş olanların hangileri millet iradesi ile gelmiştir, hangileri PKK iradesi ile gelmiştir bunun net olarak ortaya konması gerekmektedir. Bunun yolu TBMM’de bulunan milletvekillerinin özü korunmak kaydıyla etnik bölücülüğe yardım eden tahrik eden, hizmet eden ve Türkiye’nin bölünmesine katkı sağlayan kim var ise bunun ayırt edilmesi ve netleşmesi için anayasamızda dokunulmazlığın kaldırılması gerektiğinde artık buluşmalıyız.” Bahçeli, açılımın üzerinden 3 yıl 20 gün geçtiğini belirtirken de, “Açılım Türkiye’yi nereye götürmüştür, açılımı başlatan değerli bakan bunu bir vicdan muhasebesi yaparak bir kararı kendisi başlatmalı. Vereceği karar da milleti tatmin etmek için istifa olmalıdır diye düşünüyorum” dedi. Bahçeli, bir gazetecinin sorusu üzerine, “Bayram öncesi buluşmada PKKBDP muhabbeti Sayın Başbakan’ın ifadesi ile 5 günden beri devam ediyor. Bu nasıl muhabbettir; buna da Sayın Başbakan bir cevap versin” şeklinde yanıt verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle