14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2090’A KADAR ACI FELAKET BEKLENİYOR 7 17 Ağustos depremi törenlerine katılım geçen yıllara göre az Büyük acı Deprem kaçınılmaz İstanbul Haber Servisi Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 13. yıldönümü nedeniyle büyük depremi bekleyen İstanbul’da bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliklerde İstanbul’u etkilemesi beklenen 7 ve üzeri büyüklükteki bir depremin 2090 yılına kadar gerçekleşeceğinin altı çizilerek yapıların depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarının ağır aksak ilerlemesi eleştirildi. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe önceki gün düzenlediği basın toplantısında, 13 yıl geçmesine karşın deprem tehlikesi altındaki mevcut yapı stokunun halen aynı riski taşıdığına dikkat çekerek, “Bu sürede yılda 11.5 milyar dolar ayırarak yapıların üçte biri güvenli hale getirilebilirdi” dedi. İstanbul’daki yapı stokunun yüzde 25’inin beklenen büyük depremde hasar alacağını ifade eden Gökçe, “Yani deprem sonrası boş alanlara ve çadır yerlerine ihtiyaç olacak. En az 400 bin ailenin acil barınma ihtiyacı ortaya çıkacak. Ancak kentte belirlenen 470 çadır ve toplanma yerinin büyük kısmı yapılaşmaya açıldı” diye konuştu. Gökçe, beklenen deprem sonrası 160200 bin yaralı insanın hastaneye ihtiyacı olacağını, 70150 bin insan yaşamını yitireceğini, elektrik santrallarının hasar göreceğini vurgulayarak kentin birçok noktasında da yangınlar çıkacağı uyarısında bulundu. Jeofizik Mühendisleri Odası’nın dün İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği panelde konuşan Doç. Dr. Özdoğan Yılmaz, Marmara’nın tektonik yapısının yeteri kadar bilinmediğini, yapılan sismik analizlerin hatalı olduğunu kaydetti. Orta Marmara’da 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem beklenemeyeceğini savunan Yılmaz, İstanbul’u yine 1999’daki uzak bir noktada meydana gelecek depremin etkileyeceğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat İstanbul’da 8 büyüklüğündeki deprem olasılığının “sıfır” olduğunu 2090 yılına kadar 7 ve üzeri bir büyüklükteki bir depremin kaçınılmaz söyledi. Kalafat, “Depreme hazırlıklı olmamız gerek. Deniz tabanına 5 istasyon yerleştirdik. Tsunamileri 810 dakika öncesinden haber verebilecek durumdayız” dedi. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Küçük, İstanbul’da olası bir depremde binlerce kişinin kimyasallardan zarar görme ve ölme tehlikesi bulunduğuna dikkat çekerek, kimya sanayinin yarattığı risklerin yönetilebilmesi için organize kimya sanayi bölgelerinin kurulması gerektiğini vurguladı. unutuluyor MURAT UYGUN AHMET KURT FARUK KIRTAY Bayram Gelmiş Neyime... Yarın, 12 Eylül öncesindeki yasalarımıza göre Şeker, 12 Eylül darbecilerinin değiştirdiği adıyla da Ramazan Bayramı. Dine ağırlık veren bir yöntem izleyen Demokrat Parti’nin değiştirmeye niyetlenmek bir yana, 5953 sayılı yasa ile vurguladığı Şeker Bayramı adını, 12 Eylül generallerinin değiştirmesinin laikten verilen ilk ödün olduğu, izleyen değişiklikleri de dikkate alınca ortaya çıkıyor. İnsanı her açıdan temizlediği ve aklını başına toplamasına katkı sağladığına inanılan ramazanın 2012’de neredeyse bir kavga ayına dönüştürüldüğünü görüp yaşamak da son talihsizliklerimiz arasına katıldı. Kapalı salon siyaset toplantılarına dönüşen iftarları da ağırlıklı olarak bu yıl yaşadık. Bana sorarsanız, kimi oruç tutanların “orucu başına vurmuş” diye tanımlanan kızgınlıklarına tanık olmak alışkanlığını da yitirmişiz. Çünkü kızgınlık yansıtan sözler, nedense iftardan sonra dillerden dökülmeye başladı. Böyle bir ortamın bayramı da kuşkusuz böyle olacaktı. ??? İçeriyi düzeltmeyi başaramayanların dışarıyı düzeltmeye kalkışmaları da ülkemizin bir başka talihsizliği. Suriye’deki insanlık dışı olayları önlemenin uluslararası diplomasi aracılığıyla gerçekleştirilmesi için çaba harcanmasına, kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama izlediğimiz girişimler, dikkatleri oraya çekerek, içerideki sorunları gözlerden kaçırma niyetine bağlı olabilir mi, sorusu ister istemez insanın aklına takılıyor. ??? “Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime” demiş ozanımız yıllar önce. Sanki yıllar öncesinden bugünü anlatıvermiş. Hapishane denince akla ilk gelen “kader mahkumları” olurdu. Uzunca bir süredir başka mahkumlar (?) akla gelir oldu. Onlar için ne mahkumları denilmesi gerektiğini bilemiyorum. Çünkü sahte, düzmece, kurgulanmış olduğu ileri sürülen deliller ve ceza hukukunun reddettiği kıyas yoluyla örselenen onurlarına da sahip çıkmak gerekiyor. Aslında onlar mahkum değil. Ancak ceza infazına dönüşen uzun tutukluluk süreleri nedeniyle mahkum gibi muamele görüyorlar. “Masumiyet karinesi” uluslararası sözleşmelerde ve anayasada kalmış bir söylenceye dönüştü. İktidar ve yakınları kesin kararlarını çoktan vermişler. “Teröristler” diyerek bunu da açık açık kanıtlıyorlar. İçeride 100’e yakın gazeteci, yüzlerce asker, yüzlerce öğrenci bayrama bu koşullarda giriyor. Eşleri, çocukları, yakınları, meslektaşları ve arkadaşlarının bayram yapmasını beklemek gibi bir yaklaşım da yeni bir işkence türü olarak kol geziyor. Kimileri “Yarın bayram, bir kaşık ayran / Sana da yeter, bana da yeter” diye başlayan çocuk tekerlemesine tempo tutarcasına ramazanın ödülü bayramın, gerçekten bayram olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Evet, yarın bayram ama o da zamanın cilvesi olarak, takvim yapraklarında yazılı olarak kalan öteki bayramlara benziyor. SAKARYA/GÖLCÜK/ YALOVA Marmara Bölgesi’nde 17 Ağustos 1999’da meydana gelen depremde yaşamını yitiren binlerce kişi 13. yıldönümünde depremin meydana geldiği saat olan 03.02’de düzenlenen törenlerle anıldı. Törenlerde katılımın geçen yıllara göre az olması dikkat çekti. GÖLCÜK Saat 03.02’de Deprem Anıtı önünde yapılan saygı duruşuna Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, Gölcük Arama Kurtarma Derneği Başkanı Necmi Kocaman, Gölcük Engelliler Derneği Başkanı Emine Cebeci ile yurttaşlar katıldı. Başkan Ellibeş, “Büyük bir felaket yaşadık. 6 bin insan şehit oldu. Yaralı olanlar, engelli kalan vatandaşlarımız oldu. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah bir daha böyle bir felaketi yaşamamayı temenni ediyorum. Bu gerçekten yola çıkarak da depreme hazırlıklı bir toplumu inşallah hepimiz oluşturacağımıza inanıyorum” dedi. Ardından denize çelenek ve karanfiller bırakıldı. YALOVA Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) ve Yalova Çevre Platformu, Cumhuriyet Meydanı’ndan Deprem Anıtı’na kadar yürüdü. Yalova Çevre Platformu da “Depremi de Depremde yakınlarını kaybedenlerin acı hatıraları tazeliğini koruyor. Depremde eşini kaybeden Abdullah Kılıç, 5 saat boyunca enkazda kurtarılmayı beklediğini anlattı. (Fotoğraf: AA ÖMER ÜRER) SAKARYA Kent Meydanı’nda felaketin meydana geldiği 03.02’de saygı duruşu yapıldı. Anma etkinliğine katılımın az olması dikkat çekti. AKP Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, “O gün 03.02’de büyük bir depremle uyandık. Binlerce insan aramızdan ayrıldı, binlerce insan şehit düştü, binlerce insan yaralandı. Aynı acıları yaşamamak için duyarlı olunmalı” dedi. Depremde kızını kaybeden Firdevs Akgül, anmaya katılımın az olmasının çok üzücü olduğunu vurgulayarak, “Neden bu kadar duyarsız olduğumuzu bilmiyorum. Biz halk olarak mı öldük? Yaşayan ölüler miyiz acaba? Buraya gelmek bazılarına göre saçma bulunabilir ama burada ölmüşlerimizi, yakınlarımızı ve sevdiklerimizi anmak bana daha mantıklı geliyor” diye konuştu. Aksa’nın gazını da unutmadık”, “Çocuklarımızın geleceği için termik santrala hayır” pankartları dikkat çekti. Yüzlerce kişi meşalelerle Deprem Anıtı’na doğru ilerlerken Yalova Belediyesi’nin Feshane’de düzenlediği halk konserine yurttaşlar tepki gösterdi. Yalova Belediyesi gece saat 02.30’da mevlit okuttu ve helva dağıttı. Kimyasal tehlike Şişli’de deprem gibi tatbikat Şişli Belediyesi’nin oluşturduğu Mahalle Afet Gönüllüleri, 17 Ağustos depreminin yıldönümü nedeniyle Kuştepe Mahallesi’nde deprem tatbikatı yaptı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yönettiği tatbikatta, beton kesme makineleriyle enkaz altındaki yaralıları çıkaran ekipler, apartmanlardaki yurttaşları da ip merdivenle kurtardı. 80 kişilik ekibin 4 yıldır eğitim gördüğünü belirten Sarıgül, “Her hafta farklı yerde tatbikat yapıp yurttaşları bilinçlendiriyoruz” dedi. UYGULAMA MAMAK’TA BAŞLADI Askeri alanlara da kentsel dönüşüm MERT TAŞÇILAR Mamak’ta Alevilere sabotaj ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mamak Kartaltepe Mahallesi’nde önceki gün çıkan yangınlarda sabotaj şüphesi olduğu belirtildi. Aynı gün belli aralıklarla çıkan yangınlarda tamamen yanan 5 evde Alevi kökenli yurttaşların oturduğu ortaya çıktı. Yangınlarda ölen ve yaralanan olmadı. Barınma Hakkı Meclisi adına açıklama yapan Candaş Türkyılmaz, “Savcıları göreve davet ediyoruz. Karakolun 15 metre yakınında bulunan bir ev gündüz vakti yakılıyor” dedi. Türkyılmaz, Mamak Belediyesi’nin mahalle halkını, kentsel dönüşüm kapsamında evlerinden çıkartmak istediğini de belirtti. ANKARA AKP hükümeti, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin yasa tasarısıyla getirdiği “askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinin” de kentsel dönüşüm kapsamına alınmasına ilişkin hükmü uygulamaya koydu. Mamak Derbent Mahallesi’nde kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılan yurttaşlardan işgalci oldukları gerekçesiyle “ecrimisil” cezası kesildi. Cezaya itiraz eden Ahmet Arat, Milli Emlak’tan aldığı yanıtla şaşkınlık yaşadı. İhbarnamede “Tapu tahsis belgesi alınan 3018 ada 1 parselin ‘Milli Savunma Bakanlığı’na tahsisli’ olduğundan, ecrimisilin bedelinin iptalini gerektirir bir durum bulunmamaktadır” denilerek gerekli görülen 4 bin 566 liranın ödenmesi istendi. Milli Emlak’ın yaptığı açıklamanın devamında, “Yasanın yürürlüğe giriş tarihinden itibaren 1 yıl içinde askeri makamlardan muhafazası için izin almamanız nedeniyle hak sahibi olmadığınızdan, istenilen ecrimisilin ödenmesi gerekmektedir” denildi. Arat’a verilen bu cevapla birlikte TSK arazileriyle ilgili kentsel dönüşüm için ilk kamulaştırma yapılmış oldu. Arat, “ev yapıldığı için fuzulen işgalden” cezaya mahkum edildi. Ancak Derbent bölgesindeki kamulaştırma planı, Ankara Anakent Belediyesi’nin kendi sitesindeki verilerine göre 2005 yılında yapıldı. Buna göre 31 Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe giren kentsel dönüşüm yasasının izin verdiği askeri alanların bu kapsama dahil edilmesi ise 2005 yılında planlandı. Mahalleli, Anakent Belediyesi’nin bölgede bulunan yurttaşları evlerinden çıkartamamasından sonra ilk önce yıkılan evlerin molozlarının kaldırılmadığını ve kanalizasyon kapaklarının söküldüğünü şmdi de ecrimisil cezaları gönderildiğini söylediler. Emekçinin zaferi İşçilerin ‘genel grev’ uyarısı ve yerel seçim öncesinde oluşacak tepkilerden çekinen hükümet, kıdem tazminatında geri adım attı. MUSTAFA ÇAKIR ‘Deprem vergisi duble yol oldu’ ? Haber Merkezi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 17 Ağustos depreminin yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “İktidar partisi, Türkiye’nin deprem kuşağında olduğu gerçeğini algılayamıyor” dedi. Tekin, AKP’nin “Deprem Vergisi”ni başka alanlarda kullandığını iddia ederek “Deprem Vergisi adı altında toplanan paralar, AKP’nin o çok övündüğü duble yollara harcandı” dedi. ANKARA Gelecek yıl yapılması planlanan yerel seçimler öncesinde yeni bir tartışma istemeyen hükümet, emekçilerin ve işçi konfederasyonlarının “genel grev” nedeni kabul ettikleri kıdem tazminatı değişikliğinde geri adım attı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar kurulu toplantısında kıdem tazminatının gündemden çıkarılmasını istedi. Türkİş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, “Direncimiz ve kararlı mücadelemiz sonuç verdi” dedi. Emekçilerin aylardır birinci gündem maddesi olan kıdem tazminatında yapılacak değişiklik konusunda sürpriz bir gelişme yaşandı. Türkİş ve DİSK’in “genel grev” nedeni saydıkları kıdem tazminatı değişikliğinde hükümet geri adım attı. Gelişme, Türkİş Genel Sek reteri, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığı görüşmede ortaya çıktı. Görüşmeyi gazetemize anlatan Kavlak, önceki gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile bir araya geldiğini belirtti. İşkolu istatistiklerinin yayımlanmaması nedeniyle sıkıntı yaşandığını, yeni bir gelişme olup olmadığını öğrenmek için Çelik ile görüşmeye gittiğini belirten Kavlak, şunları söyledi: “Sayın Bakan görüşmemizde son bakanlar kurulu toplantısında bu konularla ilgili sunum yaptığını anlattı. Bakanlar kurulu toplantısında Sayın Başbakan’ın ‘Kıdem tazminatı konusunun gündemlerinde olmadığını, bu konunun artık kapatılması gerektiğini söylediğini, kıdem tazminatı konusunun gündemden çıkarılmasını istediğini’ ifade etti. Ben de bunu bayram öncesinde işçilerlerle paylaşacağımı belirttim. Bir mahsuru olmadığını söyledi.” Kavlak, bakanların bu konuda ikiye ayrıldığını, Başbakan’ın ise Türkİş ile daha önceki görüşmelerinde de hep “Kıdem tazminatının taraflarla görüşülmeden, mutabakat sağlanmadan gündeme getirilmeyeceğini” söylediğine işaret etti. Gelişmenin çalışanları ciddi anlamda rahatlattığını dile getiren Kavlak, “Kıdem tazminatı gündeme geldiği günden bu yana bütün toplantılarımızda birinci önceliğimizdi” dedi. Kavlak, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemenin bu yasama döneminde gündeme geleceğini zannetmediğini belirtirken Türkiye’nin gündeminin yoğun ve dolu olduğuna dikkat çekti. Camideki kavga ölümle bitti ? SİVAS (AA) Suşehri ilçesine bağlı bir köyde cuma namazını kılan Bayram Yıldırım (54), daha önceden aralarında alacak verecek meselesi nedeniyle husumet bulunduğu iddia edilen Ü.K’nin (42) silahlı saldırısına uğradı. Şüphelinin tabancayla açtığı ateş sonucu, Yıldırım ile camide namaz kılan yurttaşlardan 5 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Ağır yaralanan Yıldırım, yaşamını yitirirken, diğer 5 yaralı hastanede tedavi altına alındı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle