Katalog

18 AĞUSTOS 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Tüketiciler Birliği Başkanı kart ücreti ve komisyonu için bankalarla değil bizimle pazarlık yapılması gerekir dedi Bakan hedefi şaşırdı Ekonomi Servisi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın aidat, ücret ve komisyonlar hakkında bankalarla pazarlık yaptığını açıklamasını değerlendiren Tüketiciler Birliği Kurucu Genel Başkanı ve Tüketici Hakları Uzmanı Mehmet Bülent Deniz, “Aynı zamanda tüketicinin de bakanı olan Yazıcı, bankalarla değil tüketici ile pazarlık yapmalı” dedi. Deniz, konu ile ilgili olarak şu unsurlara dikkat çekti: Yapılacak değişiklikler ile tüketici haklarında devrim yapılacağına ilişkin söylemleri de; ‘4 Artılar’da Çuvallama Bilişim teknolojisi sayesinde kayıtlar ailelerin içine sinmese de yapıldı bitti.. Yapılmış ön kayıtlar kesin olmasa da milyonlarla çocuğun aileleri, “4+4...” yasası sonrasının çıkması kaçınılmaz sorunlarının kaygıları içlerinde, en azından çocuklarının oturdukları bölgelere uygun okullarda, olabildiğince uygun koşullarda yeni ders yılına girmelerinin güvence altında olduğunu sanıyorlar. Çünkü sorumlu bakandan başlayarak bakanlık yetkilileri, il müdürlükleri kaygılara yönelik soruları yanıtlarken, ailelerin yapmış oldukları ön kayıtların verileriyle titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda ülke çapında olabildiğince adil okul, sınıf dağıtımı yapılacağı, adaletsizlikler, çarpıklıkların yaşanmayacağı güvencesini veriyorlar. Uzmanlıkları sorgulanamaz İstanbul Milli Eğitim Müdürü’nün canlı yayında yaptığı açıklamaları, sorulara yanıtlarını dikkatle izliyordum. 6672 ay arasındaki çocuklar için yapılmış ön kayıtların 373 bini bulduğu, 6066 ay arasındaki var olan okulların tuvalet ve musluklarını bile kullanamayacak, diğerleri arasında ezilmeye mahkum çocukların ise ön kaydı yaptırılmış olanlarının 114 bine ulaştığı bilgisini veriyordu. Büyükçe çocukların ön kayıt yaptırılmış olanlarındaki artış bile tek başına dudak uçuklatıcı. Okulların var olan maddi koşullarında, öğretmen, dershane kapasitelerinde sözü edilen sağlıklı bir sonuca ulaşılmasına maddi olanak yok. Yönetimin elinde sihirli asa olsa bile nitelikli eğitim koşullarını yaratmak olanaksız. Bu yıl oralarda olmamaları gereken bebeciklerin sayısı daha da dudak uçuklatıcı; neredeyse ön kayıt yaptırmış her 4 öğrenciden birisini onlar oluşturuyorlar. Baktım da, nasıl yerleştirilecekleri sorusunu yanıtlarken sorumluluğu ailelere, çocuklara yıkmak, yasada verilmiş sözden siyaseten geri dönmüş olmamak üzere kıvırtma taktiği, karara sığınılıyor. Kaç ailenin doktor raporuna başvurup çocuklarını okula kesin verip vermeyeceklerini bilemedikleri için, çocukların okullara, sınıflara dağılımları, sınıflardaki ortalama öğrenci sayıları üzerinden kesin hiçbir şey söyleyemeyeceklerinin altını çiziyor. Eylülün ilk hafta sonu, okulların açılış tarihine kadar, dahası sonrasında bile hangi çocuğun hangi okul, hangi sınıfta, hangi koşullarda okumaya çalışacağı tümden belirsiz. Belirsizlik aslında aynen öğretmenler, 4. sınıf sonrası çocuklar için daha çarpıcı sorunlarla üçlüye çevrilmiş her kademe öğrenimin, her türü için dudak uçuklatabilecek olumsuz sonuçları ile tümden ortada. ??? Kestirmeden yemin etsem günaha girmem; zaten yerlerde eğitim maddi koşulları kalitesinin, var olan, dökülen hallerinin standartlarının korunabilmesi düş. Kanıtlayamayacağım bir ciddi dedikoduyu sizlerle de paylaşmak istiyorum. Hani ortaya çıkmış devasa sorunları en aza indirgemek, en adil bir dengeleme yapabilmek üzere üst düzey uzmanlardan oluşan merkez organizasyonu çalışmaları var ya.. Sanırım 40 kişilik uzman heyetinin yarısı ortadaki tabloyu görünce, panikleyip sorumluluk almamak üzere görevlerinden ayrılmışlar. Dedikoduyu elbette kolayca yalanlayabilirler, ancak İstanbul Milli Eğitim Müdürü’nün İstanbul’a ilişkin bilgilendirmeleri çok ustaca olumlu havalarda yapılsa da, yeni ders yılına haftalar kala hiçbir somut gerçeklik, gerçekleşebilir veri, tablo ortada yok.. Dahası satır arası cümleler akışında, padişahlarının sözünden, inadından dönmemesi uğruna ailelerin okulda olmaması gereken yaştaki çocuklar için doktor raporu almaları ya da bir biçimde çocuklarını okula göndermemelerine bel bağlanmış.. Ne sınıf, ne öğretmen, ne dershane dağılımlarına, okul dağılımlarına ilişkin bile hiçbir bilgi verilemiyor olunmasının sizin çocuğunuz açısından ne anlama geldiğini birkaç örnekleme ile anlatmaya çalışmalıyım.. Kabaca, oturduğunuz semtte çocuğunuzun götürebileceğiniz bir okula kesin kaydının yapılacağını umuyorsunuz değil mi? Asla gerçek istatistiğini bizlere vermeyecekler, ancak yüz binler için çocukların ilk ayları unutun, yıllar sonrasında bile yürüyerek okullarına gidemeyecekleri zorunluluklar ortaya çıkacak. Annebabanın, bir büyüğün araçla götürmesi gereken durumlar da yetmeyecek, önemli sayılarda çocuğun taşımalı okutulması zorunluluğu ile yüzleşilmiş olunacak. Şekilde görüldüğü üzere “dindar ve kindar” gençlik yetiştirilmesi uğruna padişahlarının vahiy gelmişçesine, yasal yolların tümü atlanarak Meclis’ten, elbette muhalefet karşı duruşu yok sayılarak, son dakikada, parmak işareti ile kalkan oylarla gerçekleştirlen yasa değişikliğinin çocuklarımızın geleceğini asıl karartacak çok yönlü vahim boyutlarına, sonuçlarına giremedik bile. İlk patlak verecek sorun, okulların açıldığı gün çocukların sığabildikleri sıraları, girebilecekleri sınıfları, ellerini yıkamaya boylarının yetişebileceği muslukları, kullanabilecekleri tuvaletleri olan okulları, öğretmenleri de var olarak bulamamalarından çıkacak.. Dar gelirli aileler bile can parçalarını harcamama uğruna her bedeli ödemeyi göze alarak, pıtrak gibi açılan, sorunları bilinmeyen özel okullara kaydırma yarışındalar.. ? Bakan Yazıcı’nın kart aidatı başta olmak üzere Tüketici Yasası’nda yapmayı planladıkları değişikliklerin “devrim” sayılmasının yanlış olduğunu söyleyen Deniz, ‘Mahkemeler kart parası alınmasın diyor. Bakan bankalarla neyi tartışacak’ diye sordu. iyi niyetli olduğuna inanarak, gülümseyerek karşılıyoruz. Çünkü 1995’ten bu yana yürürlükte bulunan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa; düzenlemeleri itibarıyla dünyadaki birçok tüketici yasasından daha yüksek profilde, koruma mekanizmaları daha fazla olan bir yasadır. Bakanın getireceklerini söylediği düzenlemelerin birçoğu zaten mevcut yasada var. Yani ortada yeni bir devrim falan yoktur. Açıklamadaki en önemli bölüm ise, dosya masrafı, kart aidatı gibi ücretler nedeniyle bankalarla pazarlık içinde olduklarını belirttiği bölümdür. Bakanın bu açıklaması talihsiz bir açıklamadır. 50 kadar banka, 75 milyon tüketici var, pazarlık tüketici ile yapılmalı. TBB: Sözleşme ile belirlensin 2007’den bu yana yüz binlerce tüketici hukuka başvurdu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), bankacılık Yargıtay kararı, yüzlerce tüürün ve hizmetlerinden ücret alınmasına ilişketici mahkemesi ve binlerkin yapılan yazılı açıklamada, birliğin, bankace tüketici sorunları hakem ların, sundukları ürün ve hizmetler karşılığında heyeti aidatın alınamayaücret ve komisyon almasının, ürün ve hizmetler cağı söyler. Şimdi pazarlık için yapılan yatırım harcamalarının maliyeti ve söylemi aidatı, yasa eliyle masrafların karşılığı gereği olması sebebiyle, dümeşrulaştırma gayretinin zenlemelere uygun olduğu görüşünü savundu. ifadesidir. TBB açıklamasında “Diğer taraftan, müşterile Yapılması gereken yarin ürün ve hizmet seçimlerini bilinçli olarak saya “bankalar, faiz dıve kendi tercihlerine göre yapmaları, ücret şında tüketiciyi yükümlüve komisyonların da tarafların sözleşme lük altına sokacak işlemler hürriyeti içinde belirlenmesi daha doğru yapamazlar” hükmü eklenolacaktır” dedi. mesi. BağKur emeklisine maaş yok MUSTAFA ÇAKIR İlk 6 ayda yüzde 30 büyüdü şimdi kahve zinciri kuruyor Ekonomi Servisi Genel Müdür Dilek Başarır yönetiminde ürün yelpazesini sürekli geliştirip yenileyen ve ilk 6 ayda ciro bazında yüzde 30 büyüme sağlayan Mc Donald’s, bu kez de yıl sonuna kadar 3 milyon dolarlık yatırımla bir “kahve zinciri”nin temellerini atmaya hazırlanıyor. İlki Sabiha Gökçen Havaalanı’nda hizmet vermeye başlayan “McD Cafe”lerin sayısı ilk etapta 10’a çıkarılacak. McD Cafe’lerde, espresso’dan cappuccino’ya birçok sıcak ve soğuk içeceğin yanında kek ve kurabiye seçenekleri sunuluyor. Başarır, 2012’nin ilk 6 ayını değerlendirdiği basın toplantısında, “Geçen yıla göre ilk 6 ayda satışlarda yüzde 30 oranında büyüdük. Tarihimizde ilk defa ilk 6 ayda tam 17 açılış yaptık ve restoran sayımızı 193’e çıkardık. Bu yılı toplamda yüzde 30’luk bir büyüme ile kapatmayı planlıyoruz. 2013 için ciroda yüzde 2025 arasında bir büyüme öngörüyor ve 30 yeni McD Cafe açılmasını hedefliyoruz” dedi. Ülkemizde 26 yıllık geçmişi olan McDonald’s Türkiye, 200’e yakın restoranı ve 4 bin 500’ün üzerinde çalışanı ile Anadolu Endüstri Holding çatısı altında faaliyet gösteriyor. Kuruluş, girdilerinin yüzde 98’ini Pınar Et, Konya Şeker, Danone gibi Türkiye’deki tedarikçilerden sağlıyor. Türkiye’de McD Cafe adıyla hizmet verecek zincir, McDonald’s işinin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. ANKARA Sosyal güvenliği tek çatı altında birleştirmekle övünen hükümet, Emekli Sandığı ve BağKur emeklilerini üzdü. Bayram öncesinde sadece Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) emeklilerinin maaşlarının ödenmesi, kendilerine de ödeme yapılacağını düşünen milyonlarca Emekli Sandığı ve BağKur emeklisini hayal kırıklığına uğrattı. Maaşlarının yatacağı beklentisiyle bankalara giden Emekli Sandığı ve BağKur emeklileri saatlerce sıra bekledikten sonra maaşlarının yatmadığını öğrenerek eli boş döndü. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hafta başında Bakanlar Kurulu’nun SSK emekli maaşlarının bayram öncesinde ödeneceğini duyurmuştu. BağKur ve Emekli Sandığı emeklilerinin yaşadığı mağduriyet CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından soru önergesi ile Meclis gündemine de taşındı. Özel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e yönelttiği önergesinde, “Her platformda 3 kurumu birleştirdik ve artık BağKur, SSK ve Emekli Sandığı ayrımı ortadan kaldırıldı diyen hükümet, bu düzenlemede SSK emeklileri dışındaki emeklilerimizi unutmuştur. Kurumların birleşmesinden sonra yapılan düzenleme ve uygulamalarda hangi kriterler baz alınmaktadır” diye sordu. Dilek Başarır Haribo Şeker Bayramı’na grevle giriyor Ekonomi Servisi Haribo Şekerleri’ni üreten Pamir Gıda, Şeker Bayramı’na grevle giriyor. Tekgıdaİş Sendikası’nın örgütlü olduğu ve toplu iş sözleşmesi müzakere süreci içinde uzlaşma sağlanamayan Pamir Gıda’da 15 Ağustos’ta grev uygulaması başlatıldı. Almanya merkezli şirket, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek sendika üyelerini tehdit ederek fabrikaya getirdiği noterle üyelikten istifaya zorlamıştı. Sendika açıklamasında, “Müzakerelerde sendikanın, işçilerin 12 saat çalıştırılmalarına karşı çıkması, düşük ücret seviyesinin yükseltilmesi için ısrarcı olması nedeniyle, işveren uzlaşmaya yanaşmadı. İşçiler, sendikalarından zorla istifa ettirilmeye çalışıldı. Böylesi bir hukuksuzluğu ve zorbalığı sessiz ve tepkisiz kabullenecek değiliz” denildi. Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker, programa katıldı. Şeker, Ülker International Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. Şok Marketler ve Yıldız Holding İnsan Kaynakları Genel Müdürü Ege Karapınar da program sonucunda Ülker International Yönetim Kurulu üyesi oldu. Programa katılan isimlerden biri de TAV Yatırımcı İlişkileri Uzmanı Pelin Akın. Akın, Akfen Holding Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. Şirketlerarası Mentorluk Programı’yla, Akfen Holding bir, Yıldız Holding ise iki kadın yönetim kurulu üyesi atadı Kadınlar zirveye tırmanıyor ? ‘Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın Şirketlerarası Mentorluk Programı’ kadınların başarılarını, yönetim kurullarına taşıdı. Program kapsamında 3 ay içinde 3 kadın yönetim kurullarına girdi. Ekonomi Servisi Praesta Türkiye tarafından Forbes Türkiye işbirliği ile başlatılan “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk Programı” ilk üç ayda üç kadın yönetim kurulu üyesi atanmasına katkıda bulundu. Akfen Holding bir, Yıldız Holding ise iki kadın yönetim kurulu üyesi atadı. TAV Yatırımcı İlişkileri Uzmanı Pelin Akın’ın Akfen Holding, Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker’in Şok Marketler ve Yıldız Holding İnsan Kaynakları Genel Müdürü Ege Karapınar’ın ise Ülker International Yönetim Kurulu üyesi olarak atandıkları duyuruldu. Praesta Türkiye ve Forbes Türkiye işbirliği ile başlatılan program kapsamında Türk iş dünyasının önde gelen 39 iş lideri, farklı şirketlerden kadın yöneticilere yönetim kurulları koltuklarına hazırlanmaları için mentorluk yapıyor. Çikolata ve şeker alırken kaliteye dikkat C MY B Ekonomi Servisi Bayramda şeker, çikolata ve lokum gibi geleneksel hediyelikleri alacak olanları uyaran Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, piyasada çok sayıda marka ve şekilde ürünün satışa sunulduğunu belirterek “Ürünlerde mutlaka TSE markası arayın, son kullanma tarihlerini kontrol edin. Unutmayın ki kalitenin bir maliyeti vardır ancak kalitesizliğin maliyeti daha yüksektir” dedi. Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık da, özellikle bayram dönemlerinde güvenli olmayan sağlıksız şeker ve çikolata üretimi yapan firma sayısının arttığına dikkati çekti. Merdiven altı üretimlerin şeker fiyatını düşürdüğünü belirten Artık, “Piyasada şekerin kilosu 45 liraya, çikolatanın kilosu ise 10 liraya kadar iniyor. Markalı şeker fiyatları 10 liradan başlarken çikolata fiyatları ise yaklaşık 20 lira. Ucuz diye satın alınan çikolata ve şeker ağzımızın tadını da bayramın tadını da bozar. Gıda zehirlenmesi sonucu, tedavi masrafları size daha pahalıya mal olabilir” diye uyardı. Bu arada Türkiye’nin belirli markaları da bu bayramda tüketicinin karşısına yeniliklerle çıkıyor; örneğin Ülker bu sene Şeker Bayramı için Ülker Lokumcuk ürününü piyasaya tanıtırken Şölen ise Karim Rashid’e tasarlattığı Milango adlı ürünü ile raflarda yerini aldı. Elit Çikolata Gourmet Drajeleri, Konya Şeker’in sahibi olduğu Torku Çikolata da Selçuklu ve Osmanlı motiflerine sahip Seraser ve Buse adlı ürünleri ile bayramda ağızları tatlandırmaya hazır. C MY B