18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ 8 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir B Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y PB Ankara 31 31 31 31 32 33 35 26 28 27 28 28 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B PB B A A B B B B B B PB 28 31 32 33 37 36 38 39 35 38 33 30 30 Oslo B Helsinki B Stockholm B Londra Y AmsterdamB Brüksel PB Paris PB Bonn B Münih B Berlin B Budapeşte B Madrid B Viyana B HABERLER 20 17 19 22 24 22 24 23 28 21 26 34 23 Belgrad PB 27 Sofya A 26 Roma A 28 Atina PB 29 Zürih PB 26 Moskova Y 24 Aşkabat A 39 Taşkent A 38 Baku A 36 Bişkek Y 35 Tiflis B 33 Kahire A 40 Şam A 36 Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Karadeniz ile Marmara’nın doğusu yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Doğu Karadeniz kıyılarında kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığının Karadeniz ile İç Anadolu’da 2 ila 4 derece azalacağı, Marmara’da 2 ila 4 derece artacağı bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Ağustos Balyoz davası avukatlarından emekli Orgeneral Hilmi Özkök’e çağrı: GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bu oyunu bozalım ‘Köle değil emekçiyiz’ İstanbul Haber Servisi Maaş ve kıdem tazminatlarını alamadıkları için 187 gündür direnişte olan Hey Tekstil işçileri, önceki gün yine Bakırköy Meydanı’nda bir araya geldi. İşçiler adına açıklamayı okuyan Mehmet Zeki Gördeğir, patronları Süreyya Bektaş’ın devletten aldığı primlerle fabrikalar açtığını ve daha sonra iflas etti gibi göstererek 3 bin 600 işçiyi işten çıkardığını söyledi. Firmayı çalışarak uluslararası ihracat yapan bir konuma getirdiklerini belirten Gördeğir, “Bizler köle değil işçiyiz, alın terimizin emeğimizin karşılığını istiyoruz” dedi. Öte yandan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde işten çıkarılan, çoğu kadın 382 Roseteks işçisi de her hafta sonu olduğu gibi dün Levent ve Nişantaşı’ndaki Köşebaşı Restaurant’ların önünde oturma eylemi yaptı. İstanbul Haber Servisi ? Avukatlar, açık mektuplarında Özkök’e, “Silah arkadaşlarınıza olası bir darbeyi siz iki komutanımızın önlediği yazılmaktadır. Balyoz davasında yargılanan atılan bu çirkin ve asılsız suçlamaların temelsiz olduğunu Buna karşın ısrarla ifadenize sanıkların avukatları, eski Gegöstermenizi istiyoruz” diye seslendi. başvurulmamaktadır.” nelkurmay Başkanı emekli Or“Balyoz adı verilen davada general Hilmi Özkök’e davanın gerçek bir darbe teşebbüsü değil, 16 Ağustos Perşembe günü yabir yol bulamadığımızı bilmenizi isteriz” tüm sanıklara isnat edilen fikri ve üretilpılacak duruşmasında tanık olarak ifade ver şeklinde açıklama yapıldı. miş bir darbe teşebbüsü bulunmaktadır” mesi çağrısında bulundu. Tanık dinletme ve ‘Bir suçlu bile yok’ açıklamasını yapan avukatlar mektupta, “Çok bilirkişi atanması talepleri kabul edilmediği için duruşmalara girmeyen avukatlar, açık Özkök’ün, Ergenekon davasında tanıklığı geç olmadan, pişmanlıklar anaforuna düşmektuplarında Özkök’e, “Silah arkadaşla sırasında YAŞ’ta emekliye ayrılan ve her iki meden, hayıflanmalar kasırgasına kapılrınıza atılan bu çirkin ve asılsız suçlama davada da tutuklu bulunan Koramiral Meh madan silah arkadaşlarınıza karşı girişilen ların temelsiz olduğunu göstermenizi isti met Otuzbiroğlu’nun sorusu üzerine, “Bu se bu oyunu birlikte bozalım. Orada olmanız yoruz” diye seslendi. Balyoz darbe planı ya miner icra edilmiş, fakat en tehlikeli se halinde mahkemeye verilecek bir dilekçe pıldığı iddialarına ilişkin davada tutuklu bu naryo amacını biraz aşkın şekilde oynan ile tanık olarak dinlenmeniz mümkün olalunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orge mış” şeklindeki ifadesini anımsatan avukat caktır. Unutmayalım; orada yargılananlar neral Çetin Doğan’ın avukatları Celal Ülgen lar, “Yoğunluğunuz olmasaydı sizin de arasında tek bir suçlu yoktur. Bize güveve Hüseyin Ersöz, dönemin Genelkurmay katılacağınız öngörülen bir plan semine nin” ifadesine yer verdi. Açık mektup şu açıkBaşkanı emekli Orgeneral Özkök’e açık rinde, ‘Balyoz Harekât Planı’ diye bir gizli lama ile tamamladı: “Balyoz, Ergenekon, mektup yazarak davada tanıklık etmesi çağ darbe planının görüşülmesi hayatın olağan Kafes, Amirallere Suikast, Askeri CasuslukFuhuşŞantaj, Odatv adı verilen darısında bulundu. akışına uygun mudur?” diye sordu. Avukatlar Ülgen ve Ersöz ile “Bir Kısım Avukatlar mektuplarında şu ifadelere yer vaların açılmasına değin geçirdiği süreç ve Balyoz Sanıkları Avukatları” imzalı mek verdiler: “Duruşmalara girmeme nedenle kovuşturma aşaması uygulamaları birtubun girişinde, “Bu mektubu kamuya açık rinden biri sizin ve Aytaç Yalman komu birlerinin birebir aynıdır. Türkiye’nin yazmak zorunda kalmamız nedeniyle uma tanımızın çağrılarak tanık olarak dinlen hukuk tarihine yazık edilmektedir. Sizden rım bizi bağışlarsınız. Bu mektubun size kı mesi yolundaki taleplerimize karşı mah doğruyu yansıtmaktan başka bir isteğimiz sa zamanda ulaşmasını sağlayacak başka kemenin olumsuz tavrıdır. İddianamede yoktur. Saygılarımızla.” ALEVİLERE HAKARETE DAVA Kordon’da bir araya gelen binlerce İzmirli, Foça’daki saldırıyı kınadı Ayrımcılığa hapis cezası ABİDİN YAĞMUR Teröre lanet yağdırdılar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmirliler, terörü lanetledi. Foça’daki terör saldırısının ardından sosyal ağlarda örgütlenen binlerce İzmirli, dün Kordon’da bir araya gelerek terörü kınadı. Yaklaşık 10 bin İzmirli, ellerinde Türk bayraklarıyla Gündoğdu Meydanı’nda toplandı. Alandaki kalabalığın arasında, çocuklarını da yanına alıp gelen pek çok aile olduğu görüldü. Çeşitli marşlar okuyup, sloganlar atan İzmirliler, daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na doğru Kordon’dan yürüyüşe geçti. Yürüyüşte “Mehmetçiğin katili Amerika”, Başbakan Erdoğan’a yönelik “İşte gâvur İzmir” pankartları taşındı. İzmirliler yol boyunca sık sık “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP” sloganları attı. Katılımcı FOÇA’DA YARALANMIŞTI MERSİN Bir çalışanın “Alevilere hakaret etti” şikâyeti üzerine hakkında dava açılan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MİP) İnsan Kaynakları Müdürü Hüseyin Yılmaz, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme cezayı erteledi, MİP, Yılmaz’ın limandaki görevine son verdi. Alevi Kültür Dernekleri kararı “Türkiye’de bir ilk” olarak yorumladı. Davaya konu olan olay, 28 Aralık 2011 tarihinde yaşandı. Ofistekilere yönelik bir konuşma yapan Yılmaz “Limanda çok Alevi çalışıyor. Bunlar beni hiç sevmezler. Tehlikeli insanlardır. Onlardan her türlü kötülük beklenir” ifadelerini kullandı. Konuşmayı duyan Muzaffer Çakmak, konuyu MİP Genel Müdürlüğü’ne taşıdı. Ancak eski MİP Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan, Yılmaz hakkında somut delil olmadığını, eğer somut delil getirilirse gerekli incelemenin yapılacağını bildirdi. Çakmak, MİP Genel Müdürlüğü’ne başvurdu ve olaya tanık olan kişilerin listesini de ekledi. Ancak Tezkan, “somut delil olmadığı” görüşünde ısrar etti. Bunun üzerine Çakmak, konuyu savcılığa taşıdı. Tanıkların polis ifadesinde verdikleri beyanları mahkemede de tekrarlamaları dikkate alındı ve sanık Yılmaz hakkında 5 ay hapis cezasına hükmedildi. Ancak mahkeme, hükmün açıklanmasını erteledi. Y aklaşık 10 bin İzmirli, ellerinde Türk bayraklarıyla Gündoğdu Meydanı’nda toplandı. Meydandakilere denizden de teknelerle destek verildi. (Fotoğraf: HAKAN DİRİK) ların büyük bölümü Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde yürüyüşü sonlandırırken bazı gruplar Konak’a doğru terör protestosuna devam etti. Foça ilçesinde 9 Ağustos günü yaşanan menfur saldırıya karşı tepkiler Karşıyaka’da pankartlara da yansıdı. Karşıyaka Belediyesi kentin çeşitli yerlerine astığı dev pankartlarla saldırıyı kınadı. Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’a baş sağlığı ziyaretinde bulunan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Karşıyaka’da asılan pankartların verdiği mesajlara dikkat çekti. Karşıyaka Belediye Hizmet Binası, çarşı, Bahçelievler katlı pazaryeri, vapur iskelesi ile cadde ve köprülere asılan dev pankartlarla Karşıyakalılar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetimize her ne koşulda olursa olsun sahip çıkılacağı mesajı verildi. Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelen saldırılara birlik ve bütünlük duygumuzu kaybetmeden göğüs gerilmesi gerektiğini belirten Başkan Durak, “Umarım bu son olur” diyerek saldırıda hayatını kaybeden şehidimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi. Uzman çavuşun Marmara’da uçak düştü Haber Merkezi İstanbul Büyükçekmece’deki Hezarfen Havaalanı’ndan kalkan tek motorlu uçak Marmara Ereğlisi açıklarında düştü. Kazada Pilot Hikmet Aral ile öğrenci pilot Lisa Şener yaşamını yitirdi. Edremit’e gitmek üzere dün öğleden sonra Hezarfen Havaalanı’ndan kalkan TCCAS tescilli SR22 tescilli ‘Cirrus’ tipi pervaneli uçakla, Tekirdağ Marmara Ereğlisi’nin 2.5 mil açığındayken radar teması kesildi. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki hava trafik kontrol merkezi uçağa çağrı yapmasının ardından cevap alamayınca arama kurtarma ekipleri harekete geçirildi. Öğretmen pilot Aral ve öğrenci pilot Şener’in bulunduğu uçağın düştüğü belirlendi. Sahil Güvenlik ekipleri, Marmara Ereğlisi’nin 2.5 mil açığında uçağa ait parçaları buldu. Aral ile Şener’in cesetleri arama çalışmaları sonucunda bulundu. beyin ölümü gerçekleşti İZMİR (Cumhuriyet Ege İlleri Bürosu) Foça’da, askeri aracın geçişi sırasında düzenlenen bombalı terör saldırısında yaralanan Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen’in beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, üniversite hastanesi anesteziyoloji ve reanimasyon servisinde tedavi altındaki Uzman Çavuş Özmen’in, yapılan tüm girişimlere rağmen dün sabaha karşı beyin ölümünün gerçekleştiğini söyledi. Kumanlıoğlu, Özmen’in, yaşam destek ünitesine bağlı olarak tutulduğunu ve durumun ailesine bildirildiğini belirtti. İzmir’in Foça ilçesinde 9 Ağustos Perşembe günü askeri aracın geçişi sırasında meydana gelen patlama sonucu, bir asker şehit olmuş, 11 asker ile bir itfaiye eri de yaralanmıştı. Öteyandan Foça’daki saldırıyı PKK’ye bağlı TAK üstlendi. iktidara oturuş süreci açısından ele alalım. Özkök, siyasal gerilimin, devletin tepesindeki bunalımın AKP’den önceki hükümet döneminde başladığını, kısaca mahkeme heyetiyle de paylaştı. O döneme ilişkin meslektaşlarımızın yazdığı kitaplar, değişik açılardan gerilimin aydınlatılmasını sağladı. Gerilimin tarafları ise henüz anılarını kaleme almadı. AKP’ye gelelim... 3 Kasım 2002 seçimleri sonuçlandığında, AB’den Kıbrıs’a, Irak’tan terör örgütünün bitirilmesi için atılacak yeni adımlara kadar, acil karar noktasına gelmiş pek çok konu var. AKP bunlara kendi gündemini ve siyaset yapma yöntemini de ekleyince, Özkök’ün mahkeme huzurunda net bir şekilde ifade ettiği “tedirginlik” bütün kesimlere yayıldı. ??? Konunun pek çok boyutu var. Sadece dava kapsamındaki askersivil ilişkilerinde yaşananlara odaklanırsak, şöyle bir benzetme yapmak uygun olur: O günlerde Ankara’da metrekareye 4 dedikodu düşüyordu. Peki, gerçek neydi? Yargı süreçleri bir yana, bunu gerilimin tarafları netleştirecek. Yani askerler ve siviller. Özkök, kendi kurumunda olanları kendi üslubu içinde anlattı. Anlatımlarını da sıklıkla şöyle bağladı: “Bunları Başbakan’a anlattım...” Özkök sorunları, “içerideki” havayı doğrudan Başbakan’la paylaşmasının nedenini de şöyle özetledi: “Ben aracılarla ya da medya üzerinden konuşmayı sevmem...” Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman da 4 Ağustos’ta Hürriyet’ten Tufan Türenç’e verdiği demeçte, “Rahatsızlığı Başbakan’a anlattık” dedi. Bu noktada kısa bir anımsatma yapalım. Ergenekon iddianamelerinin gündeme gelmesinden sonra Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Abdülkadir Aksu, Mir Dengir Mehmet Fırat değişik tarihlerde içinde şu cümlenin geçtiği açıklamalar yaptılar: “Bize de kimi duyumlar geldi, Başbakan’a ilettik.” Başbakan da bütün bunlarla ilgili düşüncesini en net Ocak 2011’de TRT’de katıldığı programda dile getirdi. Şöyle dedi: “Hükümeti doğrudan etkileyecek düzeyde bir şey yoktu. Olsaydı gereğini yapardık...” O dönemin tam göbeğinde yaşayan bir gazeteci olarak benim tanıklığımın özeti de şuydu: “Devletin akla gelen bütün katları, genel durumu, gerilimi, sancıyı iliklerine kadar hissediyordu. Bütün sağduyulu kesimlerin hassasiyeti, her şeyin anayasal sınırlar içinde yürümesiydi...” ??? Bu genel fotoğrafı aktardıktan sonra, dava konusuna gelelim; darbe iddialarına... Özkök, “Ben bu kelimenin dile getirilmesine dahi karşı çıktım” diyerek bu iddiaları reddetti. Ergenekon iddianamesinde yer alan kimi planların kendi önüne de geldiğini, meşru belge olmadığı için işlem yapmadığını açıkladı. Başlıca muhatabın bu değerlendirmeyi yapmasıyla, aslında iddialar da çökmüş oluyor. Diyelim ki, çökmedi. Savcıların iddia ettiği gibi “deliller sağlam”. Bu durumda yapılması gereken; darbe iddialarının en önemli tanığı Özkök’ün ifadesinin ardından, varsa başka tanıkların da dinlenmesi, “delillerin” masaya yatırılıp bir sonuca varılmasıdır. Oysa dava öyle yürümüyor. Özkök’ten önce yeraltı dünyasının adamları tanık olarak dinlenmiş, “Ergenekonmafya” ilişkileri araştırılmıştı. Özkök’ün ifadesi 4 Ağustos’ta, saat 15.00’te bitti. Hemen sonra, daha önce “gizli tanık” olarak dinlenen eski bir DHKPC’li, bu kez açık tanık olarak dinlendi. Sabancı cinayetinin Ergenekon’la bağlantısı araştırıldı. 67 Ağustos’ta ise ErgenekonPKK bağlantısı arandı. Denizanası gibi tuttuğunuz yerden şekillenen bu davada ne aydınlatılabilir? İÜ ile bir banka arasındaki protokolle üniversite girişine kontrol sistemi kurulacak Bilimsel özgürlüğe turnike engeli İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) ile bir banka arasında yapılan protokole göre, üniversitenin tüm yerleşkelerine bariyer, turnike ve Personel Devam Kontrol Sistemi (PDKS) kurulacak. Turnikelerin bilimsel özgürlüğün önüne konulmuş bir engel olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. İbrahim Keleş, “Daha da vahimi akademik özgürlüğü her şeyi olan öğretim elemanlarının üniversiteye giriş çıkış saatleri kayıt altında tutulacak. Bu daha sonra bir bas Alevi örgütlerinden ‘ucube’ protestosu MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de Alevi örgütleri, Başbakan Erdoğan’ın Karacaahmet Sultan Dergâhı Cemevi’nden söz ederken “ucube” sözcüğünü kullanmasını protesto etti. Alevi Kültür Dernekleri Mersin, Toroslar ve Mezitli şubesi ile Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı üyeleri Mersin Cemevi’nde bir araya geldi. Dernekler adına açıklamalarda bulunan Mersin Şube Başkanı Suat Yıldız, “Ucube denilerek cemevini yıkmak amaçlanıyorsa hiç kimse kusura bakmasın, Kars’ta heykel yıkmaya benzemez cemevi yıkmak. 20 milyon Alevinin gözü kulağı Karacaahmet Sultan Dergâhı’nda. Ucube denilerek dış görünüş kastediliyorsa, düzeltmek için yetkililere talimat vermek de Başbakan’a düşer” dedi. ? Uygulamayla, öğrenci ve akademik personelin ledi. Keleş, özetle şunları söyledi: kredi kartı almaya zorlanmasının mümkün “Banka ile yapılan protokol adeta bir sır küpü. Muhtemel kullanıcı sayıolabileceğine dikkat çekildi. kı unsuru olarak mı kullanılacak?” dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (CTF) Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. İbrahim Keleş, turnikenin bilimsel özgürlüğün sı 100 bini aşacak Kampuskart uygulaması ile öğrenci akademik ve idari personel kredi kartı özelliği olan bir kartı almaya mı zorlanacak? Daha da vahimi akademik özgürlüğü her şeyi olan öğretim elemanlarının üniversiteye giriş çıkış saatleri kayıt altında tutularak bir baskı unsuru olarak mı kullanılacak?” önüne konmuş bir engel olduğunu söy C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle