17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2012 CUMA 18 SPOR BEŞİKTAŞ İNÖNÜ’DEKİ DERBİDE RAKİBİNİ DEVİREREK ZİRVE YARIŞINI YENİDEN ŞEKİLLENDİRDİ F.Bahçe’ye Kartal freni 90 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY Fırsat Tepti BEŞİKTAŞ: 1 F.BAHÇE: 0 STAT: İnönü HAKEMLER: Fırat Aydınus (6), Alex Taşçıoğlu (6), Kemal Yılmaz (6) BEŞİKTAŞ: Cenk (6), Hilbert (6), İbrahim Toraman (6), Egemen (6), İsmail (6), Quaresma (7), Fernandes (8) (dk 86 Aurelio), Ernst (9), Veli (6), Simao (6) (dk 62 Ekrem 6), Almeida (7) (dk 73 Holosko 6) F.BAHÇE: Volkan (7), Gökhan (7)(dk 60 Özer 3), Bekir (4), Yobo (4), Ziegler (4), Mehmet Topuz (4), Cristian (5), Alex (4), Selçuk (4)(dk 61 Emre 5), Stoch (6) (dk 80 Bienvenu), Semih (3) GOL: Dk 45 Almeida SARI KARTLAR: Yobo (F.Bahçe) Egemen, Veli ELEŞTİRİ ADNAN DİNÇER Özel Derbi Karmaşık duygular içerisindeyim. Nasıl olmayayım ki? Baksanıza futbolumuzun düştüğü şu duruma. Halimiz içler acısı. Dizimizi dövmeye ramak kaldı. UEFA’nın kapısından ‘erteleme’ kararıyla döndüğümüzde çocuklar gibi seviniyoruz! Kafalarda çok sayıda soru işaretleri... Kulüplerimiz birbirleriyle söz düellosu yarışında. Kavgaları neredeyse ‘ayyuka’ çıktı. En büyük dileğim Süper Final’in ‘kan’ dökülmeden bitmesi... Maçlarda sahaya girenleri görüyorum, mazallah birinin elinde kesici alet olsa, sorumlular kim olacak o zaman. Düne kadar Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in dışında medyada ön plana çıkan ne bir başkan ne de yönetici vardı. Şu birkaç gündür G.Saray, Beşiktaş, F.Bahçe, Bursa, Kayseri kanadı da konuşmaya başladı. Ne yazıktır ki konuştukları hiç yapıcı değil, hep yıkıcı ağırlıktaydı. Bu bir talihsizlik mi acaba? Ah şu eğitimsizlik ah.. Birileri sahaya giriyor, birileri koltukları kırıyor, birileri, birileri... O birileri yok mu? Sonuçları hep ağır oluyor. Kulüpler katlamalı cezalar alıyorlar. Hâlâ da öyle. Tıpkı dün gece olduğu gibi. Ama cezalar kadınlarımıza özellikle ‘ilaç’ oldu, tribünler rengarenk çiçek açtı. Basketbol yazarımız Ahmet Kurt yazı günü olduğundan gazetedeydi. Bir önerisinin olduğunu iletmek istedi. Ne diye sordum söyledi: “Süper Final bitiminde birinciyle ikinci tekrar arasında 3 maç daha yapsın, şampiyon öyle belirlensin. Madem basketboldan kopya çekiyorsunuz tam çekin.” Ben her görüşe saygı duyarım. Sayın Kurt’un bu görüşüne de saygılıyım. Bugün için olmasa da ileride belki düşünülebilir. Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU İnönü Stadı’nda ürkek oynayan ve an azından 1 puanı planlayan F.Bahçe yenilirken Beşiktaş çok net pozisyonları da gole çeviremedi. Dünyanın en farklı derbisi bu olsa gerek... Çocuk ve kadınların tribünlerdeki çığlıklarıyla süslenen İnönü Stadı adeta bayram yeri gibiydi. 90 dakika sonunda Beşiktaş’ın kazanması şampiyonluk mücadelesine yeni bir yol haritası açarken Avrupa’ya çıkma ışıklarını da yaktı. Bu yeni yönetiminin ve Tayfur hocanın galibiyetle tanıştığı mutluluk olurken Almeida’nın da ilk yarının son saniyesindeki müthiş kafa golü Quaresma’nın ortasını boşa çıkarmadı. Savunmada Semih ve Alex’e şans tanımayan defans kurgusu kaleci Cenk’in de önemli kurtarışlarıyla tamamlanınca Beşiktaş ilk kez özlediğimiz takım olma görüntüsü verdi. Klasik 4231 dizilişiyle oynayan SiyahBeyazlılar, F.Bahçe’nin 4411 klasik dizilişini çürüttü. Aykut Kocaman’ın 2. yarıdaki Emre hamlesi istenilen sonucu vermezken Beşiktaş son 15 dakikada Holosko ve Ekrem’le belki de skoru arttıracak şansı tepti. Buna Almeida’nın kaçırdığı net pozisyonu da eklersek F.Bahçe belki de korktuğunu daha da farklı bir bedelle ödeyecekti. Hepimizin futbolseverler olarak sahadaki oyunun dışına taşındığı bir akıl tutulması sürecinde Beşiktaş’ın aylar sonra kazandığı bu galibiyetin özellikle tribünlerin coşkusuyla süslenmesini kolay kolay unutamayacağız herhalde... Bir başka unutulmaz da Quaresma’nın belki de son aylarda en çok çalım attığı ve topla oynadığı rahatlığı F.Bahçe’nin ona veren kontrolsüzlüğü... İnönü’de maç izlemek keyif İnönü Stadı’nda maçları büyük keyifle izliyorum. Bunu daha önceleri de ifade etmiştim. Yerimiz ne sahaya uzak ne de çok yakın. Her yeri çok net görebiliyoruz. Şükrü Saracoğlu ve Türk Telekom Arena olağanüstü güzellikte, ancak bu statlarda bize sunulan yerlerden rahat maç izlediğimi söyleyemem. Çoğu zaman oluyor önümdeki monitöre bakmak durumunda kalıyorum. G.Saray, Trabzon ile berabere kalınca F.Bahçe için maçın önemi bir kat daha fazlalaştı. Karşılaşmadan 1 gün önce Emre’nin tedbirinin kalkmasının ardından Sarı Lacivertlilerde iki önemli gelişme kaydedildi. Birincisi Alex’in maç kadrosuna girmesi, ikincisi de kaleci Volkan’ın özel dizlikle oynayacak olmasıydı. İlk yarıdaki futboldan hiçbir şey anlamadım. Top iki kale arasında gitti geldi. Pozisyon üretkenliği açısından F.Bahçe’nin daha zengin bir görüntü çizdiğini söyleyebilirim. Ancak bu kazanmak için yeterli olmuyor. Gol ya da goller atmalısınız. İşte Beşiktaş bunu yapan taraftı. Siyah Beyazlılar iki kez göründükleri F.Bahçe kalesinde bir pozisyonu golle sonuçlandırdılar. Alex durgundu. Topları yeterince ileriye gönderemedi. Hep bulunduğu yerde kalmayı yeğeledi. Stoch’un kanadı iyi işledi ancak her zaman kaleye sırtı dönük oynayan ve dün gece yine etkisiz görünün bir Semih vardı. Gökhan, F.Bahçe’nin en çalışkan ismiydi. Beşiktaş’ta ise öne çıkanların başında Fernandes geliyordu. Zaten bu Portekizli’nin haftalardır çizdiği grafik mükemmel. Almeida’nın golünde Quaresma büyük pay sahibiydi. 60. dakikada Aykut Hoca hamlede bulunarak GökhanSelçuk ikilisini oyundan alarak yerlerine Özer ve Emre’yi sürdü. Akabinde Almeida’nın Volkan’la karşı karşıya kaldığı net bir gol pozisyonu vardı. Volkan ayakla yaptığı müdahalesiyle tehlikeyi önledi. Almeida bu golü atmış olsaydı belki de 61. dakikada maç bitecekti. Çünkü Beşiktaş’ı daha iştahlı görüyordum. 10 yenik durumda oyunu götürmek futbolcu için kolay değil. Dakikalar ilerledikçe strese giriyor, hata yapmaya başlıyorsunuz. F.Bahçe’de bunu çok gördüm. Zaman zaman zor durumlara düştüler. Alex yok, Selçuk yok, Topuz yok, Özer bal yapmayan arı, Semih hiç yok. Soruyorum bu durumdaki F.Bahçe 90 dakikadan nasıl galip çıkacaktı? Bir Volkan, bir Gökhan ve bir de Stoch yeri gelir ne kadar iyi de olsalar yeterli olmayabilirler. Tıpkı dün gece olduğu gibi. Bana göre F.Bahçe bu yenilgiyle çok önemli fırsatı tepmiş oldu. ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ Kocaman Kayıp RAKAMLARLA DERBİ ? Beşiktaş 45 gün sonra galibiyetle tanıştı. SiyahBeyazlılar F.Bahçe’yi yenerek bu sezon ilk kez bir derbi kazandı. ? F.Bahçe bu sezon hafta içi oynadığı 8 maçta 4’er yenilgi ve beraberlik aldı. ? Beşiktaş ligde 18 maç sonra kalesinde gol görmedi. ? Beşiktaş, F.Bahçe’yi 6 maç sonra yendi. ? Fenerbahçe, 2012’de ilk kez bir maçı gol atamadan bitirdi. ? F.Bahçe, Spor Toto Süper Lig’de 9 maç sonra yenildi. SÜPER FİNAL PUAN DURUMU TAKIM O G.SARAY 4 F.BAHÇE 4 TRABZON 4 BEŞİKTAŞ 4 G 2 3 1 1 B 1 1 M 1 1 2 3 A 7 6 3 2 Y 4 3 6 5 P AV 46 3 43 3 32 3 31 3 Kadınlardan küfür korosu SAMİ GÜREL G.Saray karşılaşmasında çıkan olaylar nedeniyle iki maç seyircisiz oynama cezası alan Beşiktaş’ın F.Bahçe mücadelesinde tribünleri kadın ve çocuklar doldururken küfür yine eksik olmadı. Bu sezon 4. kez Fiyapı İnönü Stadı’nda kadın ve çocukların önüne çıkan Siyah Beyazlıların kritik karşılaşmasında F.Bahçe aleyhine kötü tezahürat yapıldı. Kadın ve çocukların küfürleri şaşırtırken statta 20 bini aşkın seyirci yer aldı. Karşılaşmanın TFF temsilcisinin triünlerden 6 dakika boyunca küfürlü tezahürat yapıldığını raporuna yazdığı öğrenildi. aldı. Aynı şekilde Alex de özel tedavisinin ardından Beşiktaş karşısına çıkabildi. Avrupa Şampiyonluğu’na ulaşan Beşiktaş Bedensel Engelli Basketbol Takımı, karşılaşma öncesinde tribünleri dolaştı. Ancak alınan karar gereği erkeklerden oluşan sporcuların maçı izlemesine izin verilmedi. Yönetici Cem Bilge sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan durumu açıklarken taraftarlar tepki gösterdi. Bir garip iddia KISA...KISA...KISA... ? 5. ULUSLARARASI Dünya Bedensel Engelliler Atıcılık Kupası’nda (Antalya) bayanlarda Suzan Çevik, 10 metre havalı tüfek düşen hedefte dünya şampiyonu oldu. ? SPOR TOTO Süper Final hakemleri (6 Mayıs): TrabzonF.Bahçe: Kâmil Abitoğlu, G.SarayBeşiktaş: Bülent Yıldırım, Eskişehirİstanbul B.Ş.Bld.: Cüneyt Çakır, BursaSivas: Yunus Yıldırım. ? SPOR TOTO Süper Final Avrupa Ligi Grubu: BursasporEskişehirspor: 32, Spor Toto Kupası (A) Grubu: SamsunK.Karabük: 12, OrdusporMKE A.Gücü: 21. ? AVRUPA Büyükler Tekvando Şampiyonası’nda bayanlar 46 kiloda son Avrupa şampiyonu Rukiye Yıldırım, bronz madalya kazandı. ? AVRUPA Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyon Kulüpler Kupası Finalleri bugün G.Saray’ın ev sahipliğinde İstanbul’da başlayacak. ? BEŞİKTAŞ Milangaz’ın kazandığı FIBA EuroChallenge Kupası, Bahçelievler Belediyesi’nce anıtlaştırılacak. ? GÜNÜN PROGRAMI BASKETBOL Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Finalleri (S.Erdem/13.30) G.SarayCapital Aces WBC VOLEYBOL Kadınlar Olimpiyat Elemesi (Başkent/14.00) SırbistanPolonya, (16.30) AlmanyaBulgaristan, (19.00) HollandaRusya. ? TV’DE SPOR GS TV/13.30 G.SarayCapital Aces WBC, (18.00) G.SarayRSC Rollis Zwickau, Sportstv/14.00 SırbistanPolonya, (16.30) AlmanyaBulgaristan, (19.00) HollandaRusya. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, dünkü derbi öncesi F.Bahçeli yöneticilere yemek verdi. Oldukça sıcak bir havada geçen yemekte Orman’ın Sarı Lacivertli idarecilere üzücü bir haber verdiği iddia edildi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüğünü belirten Beşiktaş başkanının, “Size kötü bir haberim var. Yarın (bugün) 12 puanınız silinecek. Orman’ın yüzü güldü Maalesef bu sezon şampiyon olamayacaksınız. Gönlüm sizden Beşiktaş’a çok zor bir zamanda başkan olan Fikret yanaydı. Başkanımız Demirören Orman’ın yüzü nihayet güldü. UEFA Disiplin de böyle istiyordu. Ancak işler Komitesi’ne verdiği savunmayla Siyah bu aşamaya geldi. Üzgünüz” Beyazlıların men cezası almamasını sağlayan dediği öne sürüldü Orman, Beşiktaş’ın F.Bahçe’yi mağlup ? F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut etmesiyle başkanlık koltuğunda ilk kez Gökhan Gönül şoku Kocaman, G.Saray çalıştırıcısı Fatih galibiyet sevinci yaşadı. Terim ile Trabzonspor’un patronu Şenol F.Bahçe’de Gökhan Gönül Rüştü yok, Cenk var Güneş’in yaptığı sert açıklamalar için, “Fatih şoku yaşanıyor. Beşiktaş Terim’in söylediklerine imzamı atarım. Saygı ve maçında sakatlanan Gönül’ün F.Bahçe ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda benzeri şeylerle ilgili, aynı şeyleri düşünüyorum. arka adelesinden sıkıntı yaşadığı oynanan maçtan sonra sportmenliğe Şenol Güneş’in söylediklerini çok anlayamadım, ve durumunun ciddi olduğu aykırı açıklamaları nedeniyle 1 maç ceza kavrayamadım. Geçen sezon da buna benzer şeyler öğrenildi. Gönül, bugün kontrolden alan Rüştü Reçber, Fiyapı İnönü söylemişti; yine oraya doğru götürdü işi. Benim geçecek. Stadı’ndaki derbide takımdaki yerini vurgum şu, anlamayanlar için hatırlatmakta fayda alamadı. Rüştü’nün yerine kaleyi Cenk var; bu haftaki Süper Final maçları Süper Final’e Havutçu: İnandık Gönen korudu. Hafta içinde boyun spazmı yakışır şekilde oldu. Beşiktaş’ı tebrik ediyorum. Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur geçiren genç kaleci, yoğun bir tedavinin Çok doğru bir şekilde iyi bir şekilde Havutçu, “Takımımı oyun taktiği ve ardından forma giydi. Beşiktaş ile oynadılar. Böyle olmalı işler. Bunu disiplinine sağdık kaldıkları için tebrik Kadıköy’de yapılan maçta sol dizinden söylüyorum. Kalan iki maçımızı da ediyorum. İnanılmaz bir mücadele verdiler. sakatlanan Volkan Demirel, büyük fedakârlık kazanırsak şampiyon olacağımızı Yeni bir başlangıç yapmak istemiştik. yaparak takımını yalnız bırakmadı. Siyah biliyoruz” dedi. 60.dakikadan sonra oyun farklı olabilirdi. Biz Beyazlılar karşısında rakibinin müdahalesiyle sol dizi hiç inancımızı yitirmedik. Camia olarak daha delinen ve yarasına 9 dikiş atılan Volkan, sakatlığı iyi şeylere layığız” dedi. geçmemesine karşın özel bir dizlikle sahada yer Anlaşılan hem G.Saray hem de F.Bahçe üst öbek (play off) maçlarının sonuncusuna değin maçlarını az kayıpla atlatmanın yollarını arıyor. Öyle ya, bir gün önce G.Saray, bir gün sonra ise F.Bahçe futbol oynamaya niyetli bile değildi. Bu denli çok pas yapıp da hiçbir yaratıcı hareket yapmamanın karşılığına denk düşen deyim ‘boşa kürek çekmek’ olsa gerek. Beşiktaş üç maçını da yitirmiş. F.Bahçe kazansa lider olacak. Beş puan geriden gelip bu avantajı yakalamak takımda bir itici güç yaratmış olmalı diye düşünüyoruz. Ama F.Bahçe antrenmanlarda yapılan ‘çok pas çalışması’nın ötesine gidemiyor, üçüncü bölgede Alex’in yaratıcılığına karşın topu gol konumuna bir türlü getiremiyor. Beşiktaş ise yenmek veya yenilmek duygusundan öte eğlenmek, oyun süresince hoşca zaman harcamak için zorunlu bir mücadelenin içinde oluyor. İlk yarıda tek pozisyonu Beşiktaş hazırlıyor, santrası yapılmayan bir gol ile Kartal devreyi önde kapatıyor. Bu gol tüm sezon boyunca Beşiktaş’ın ne yapması gerektiğini belleklerimize adeta işliyor. İyi ve zamanında orta yapıldığı anlarda Almeida’nın golcülüğünün devreye girdiği somut bir şekilde belgeleniyor. G.Saray’ın aldığı beraberlikten sonra liderlik mücadelesinin içine giren F.Bahçe’de puan cetvelinin en üstüne çıkmayı hak edecek denli bir başarım gücü (performans) sergileyen tek bir futbolcu bile yoktu dersek Sarı Lacivertli takımın kötü futboluna ilişkin abartılı bir saptama yapmamış oluruz. Futbolcular kadar Aykut Kocaman’ın da kıvamında olmadığını söyleyebilirim. Kulübede Bienvenu ve Dia varken hiçbir varlık gösteremeyen Semih Şentürk’ü oyunda tutmak kocaman bir kayıp olarak F.Bahçe’ye yazıldı kanımca. Ayrıca sakatlanan Gökhan Gönül’ün oyundan alınması anlaşılabilir. Peki görev aldığı bütün karşılaşmalarda başarılı olan Selçuk Şahin’i oyundan alıp ırkçılıkla suçlanan Emre Belözoğlu’na bel bağlamak nasıl bir teknik adamlık uygulaması? Dün akşam F.Bahçeli futbolculardan daha çok Aykut Kocaman kıvamında değildi. Bunun bir sonucu olarak ‘Kocaman’ bir kayıp yazıldı F.Bahçe’ye. ELEŞTİRİ ALİ İSMET URAL Burdan Yakın! ‘ŞENOL GÜNEŞ’İ ANLAMADIM’ 7 2 1 2 6 1 1 5 4 10 6 6 8 98 910 ? 6’LI: İzmir (10/49373/66: 613.61 TL), Ankara (676259: 7 bin 561.19 TL). 1 3 2 C MY B C MY B ALTILI GANYAN İSTANBUL Bir önceki gün Galatasaray, şimdi de Fenerbahçe... Kimin nerede puan yitireceği belli olmuyor. SarıLacivertliler belki dün kazansa lider olacak, şampiyonluk ateşini yakacaktı ama sezonun en etkisiz Beşiktaş’ına boyun eğdiler. Hem de sadece kadın ve çocukların izlediği maçta... Gerçi kadın ve çocuk derken şöyle bir parantez açmak gerek; maçı beraber izlediğim sunucu meslektaşım Nebil Evren, “Galiba sezonun en çok küfür edilen maçını izliyoruz” dedi. Bir diğer meslektaşım Bener Onar da “Bu kadar ağır ve uzun süreli küfür gerçekten edilmiyordu statlarımızda” diye ekledi. Bakalım federasyonun çok ‘bilmiş’ temsilcileri kadınların ettiği uzun süreli küfür için, “120 saniyeyi aştı” diye rapor tutabilecekler mi? Çünkü bu organizasyon TFF’nin ve bir ceza çıkarsa bu faturanın TFF’ce ödenmesi gerek. Maça dönersek; gerçekten ilginç bir 90 dakikaydı. ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN Sihirli Gol!.. Beşiktaş zaten sezonu kapamış ama Fenerbahçe’nin de üzerinde sanki ölü toprağı vardı. Skor 00 giderken biraz daha derli toplu gözüktüler ama devre biterken Almeida’nın arka direk organizasyonundan attığı gol maçın tüm dengesini bozdu. O ana kadar ‘öylesine’ oynayan ve sadece Egemen’le Toraman’ın çabasıyla ayakta duran Beşiktaş diriliverdi. Yorulana kadar Fernandes, Ernst hatta futbolculuğunu tartışacağım Veli inanılmaz mücadele ettiler. Q7 bile, ‘Neredeydin be adam‘ dedirtti tribündeki kadın izleyicilere!.. Goldeki adam eksiltişi ve final pası müthişti. Maçın genel yapısına bakarsak; 10 sonrası Fenerbahçe toparlanacağına Beşiktaş aldığı her topla rakibinin üzerine gitti. Sakat Volkan; Fernandes, Veli ve Almeida’nın şutlarını çıkarmasa belki de sezonun en farklı yenilgisini alırdı Fenerbahçe. Fenerbahçe demişken; iyi oynayan var mıydı? ‘Hayır...’ Hele Almeida’nın ‘sihirli’ golü sonrası sanki maçı bıraktılar. Topa koşmadılar, Baroni’nin dışında ki Cenk inanılmaz kurtardı pozisyon bulamadılar. Mehmet Topuz, Selçuk, Semih bir daha o formayı nasıl isteyecekler Aykut hocadan, bilemiyorum. Elbette sahanın en iyisi Stoch’un çıkarılışı da futbolcular kadar kenar yönetiminin de formsuz olduğunun kanıtı... Sonuçta bu kayıptan sonra lig pazar günü bitecek gibi duruyor; çünkü bu Fenerbahçe, bir gün önceki Galatasaray’dan inanın çok daha güçsüz, isteksiz ve inançsızdı... Pazar akşamı oynanan maçın yazısında son paragrafım aynen şunlardan ibaretti: “Son üç maça bakarsak, Trabzonspor maçında mücadele ve iyi futbol vardı, galibiyet geldi. G.Saray maçında mücadele vardı futbol kötüydü Volkan ne istediyse o oldu. Dün gece de (geçen pazar akşamı) Egemen ne istediyse o oldu. Önce attı stadı susturdu, sonra bir daha attı stadı yıktı. Ama perşembe (dün) akşamı F.Bahçe’nin galibiyet formülünü kendisinin üretmesi şart. Papaz pilav durumları yani.” Aynen de öyle; papaz pilav yemedi dün gece. Peki Kadıköy ile Dolmabahçe arasında ne farklar vardı bakalım. 1 Kadıköy’deki o taraftar baskısını Beşiktaş kullanamadı gibi görünse de tam tersi Siyah Beyazlılar bundan yararlandı. Haftalardır kazanamayan takım sahaya stressiz çıktı ve sönük atmosfer işlerine yaradı. 2 Kadıköy’de neredeyse evsahibi gibi atak oynayıp rakibini bozan Beşiktaş bu kez oyunu kendi yarı alanında kabullenip F.Bahçe’nin hareket alanlarını daraltmaya çalıştı. Hem de Quaresma, Almeida, Fernandes ve Simao’lu kadrosu ile farklı bir resim çizdiler. F.Bahçe ise kanatları daha çok kullanması gerekirken bunu bir türlü beceremedi. 3 SelçukAlex ve Semih üçlüsü çok ağır kaldılar. Selçuk tüm enerjisini Kadıköy’de tüketmiş olacak ki dün gece çok ağır ve alan kapatmakta etkisiz kaldı. Alex, Kadıköy’de yoktu ama sakatlık sonrası toparlayamamış olacak ki dün gece de yoktu. Aykut hoca da her an bir hareket, bir şut, bir pas ile iş bitirir diye bekledi durdu. Semih için de önceki yorumlarım geçerli. Dün gece forvet hattından geriye dönüp bir geri pas verişi var ya hani Beşiktaş’a tek pasta gol pozisyonu oldu. Bu kadar kopuktu işte. Bienvenu’ye muhtaç etti takımı. 4 Aslında iki maçta da F.Bahçe’nin dikkat çeken en önemli yönü neydi biliyor musunuz? Her ikisinde de üretken olamadılar. Yalandan bol yan paslar yerine topu 3. bölgeye taşıyacak ve rakip ceza alanında çoğalacak hiç bir formülleri yoktu. 5 Kadıköy’de kazanmak şart kafası ile sahaya bütün hücumcuları sürmüştü Aykut hoca. Ama İnönü’ye sanki ‘Kazanırsak lideriz’ havası ile çıkarmış takımı. Oysa en azından sakatlıktan çıkmış Alex’i kulübede oturtup yerine hazır dinamik Emre ile başlasa ve ‘Usta‘yı 2. yarı sahaya sürse daha iyi olmaz mıydı? Sonuçta bu turda G.Saray bir puan daha kazanmış oldu. Trabzon deplasmanı ‘kazanmak zorundayız’ maçı olup çıkıverdi. Buyrun buradan yakın...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle