20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2012 PAZAR 22 SPOR SARIKIRMIZILILAR, SÜPER FİNAL’DE F.BAHÇE’YLE BERABERE KALIP KUPAYI KADIKÖY’DE KALDIRDI ŞAMPİYON G.SARAY CİMBOM KASAYI DOLDURDU ? Spor Toto Süper Lig’de mücadele ettiği için 11 milyon TL’ye yakın ‘ayak bastı’ parası alan G.Saray, toplamda 24 milyon TL’yi bulan performans primini de servetine ekledi. SarıKırmızılılar şampiyonluk primi olarak 15 milyon TL, şampiyonluk sayısı nedeniyle de 17 milyon TL geliri hak etti. CimBom, Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacağı için UEFA’dan gelecek 20 milyon TL’ye yakın geliri de kasasına koyacak. Şampiyonluk nedeniyle lisanslı ürün satışı ve kombine kartların sayısının artmasıyla da G.Saray’ın alacağı para da 100 milyon TL’yi aşacak. ‘F.BAHÇE’Yİ TEBRİK EDERİM’ KADIKÖY’DE ASLAN SEVİNCİ ? 90 dakikanın bitmesiyle şampiyon olan G.Saraylı futbolcular ve teknik heyet hem sahada hem de soyunma odasında büyük coşku yaşadı. Sahada toplanan Sarı Kırmızılı oyuncular “Şampiyon Cim Bom” tezahüratı yaparken, futbolcular birbirine sarılıp doyasıya kutlama yaptı. Sabri Sarıoğlu sahada G.Saray bayrağı açtı. Takımdan ayrılacak Ayhan Akman’ı omuzlara alan G.Saraylı futbolcular teknik direktör Fatih Terim’i kucaklayıp havaya attı. Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU SÜPER FİNAL PUAN DURUMU TAKIM O G.SARAY 6 F.BAHÇE 6 TRABZON 6 BEŞİKTAŞ 6 G 2 4 1 1 B 3 1 2 2 M 1 1 3 3 A 9 9 5 5 Y 6 4 10 8 P AV 48 3 47 5 33 5 33 3 18. KEZ MUTLU SON ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ ? Semih Kaya: Bütün sezon boyunca bana küfreden F.Bahçeliler bu kupa size gelsin. ? Ayhan Akman: 2 defa şampiyonluğu hak ettik. Beni şampiyonlukla uğurlayan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. ? Sabri Sarıoğlu: Anamızın ak sütü gibi helal olan bir şampiyonluk kazandık. ? Necati Ateş: Tüm şampiyonluklarımı G.Saray’da yaşadım. Ama bu şampiyonluk en özeli. ? Engin Baytar: Biz zaten birinciydik. Şampiyonluğu daha önceden hak ettiğimizi düşünüyorduk. Hem F.Bahçe taraftarını hem de futbolcularını tebrik ediyorum. Onlar için de üzülüyorum. ? Gökhan Zan: Tüm annelerin ve şehit annelerinin anneler gününü kutluyorum. FENERBAHÇE: 0 GALATASARAY: 0 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Cüneyt Çakır (8), Bahattin Duran (8), Tarık Ongun (8) F.BAHÇE: Volkan (7), Orhan (7) (dk. 88 Mehmet Topuz), Bekir (7), Yobo (7), Ziegler (7), Dia (6), Selçuk Şahin (6), Emre (6), Stoch (7), Cristian (7) (dk. 75 Alex 6), Semih (6) (dk. 75 Bienvenu 7) G.SARAY: Muslera (8), Eboue (8), Semih Kaya (8), Ujfalusi (7), Hakan Balta (8), Engin Baytar (8), Selçuk İnan (8), Melo (8), Riera (7), Necati (6)(dk. 63 Aydın 7), Elmander (7) (dk. 27 Baros 7) (dk. 82 Gökhan Zan) SARI KARTLAR: Yobo, Selçuk, Emre, Volkan, Ziegler (F.Bahçe), Melo, Emre, Baros KIRMIZI KARTLAR: Dk 66 Dia, dk 81 Ujfalusi 90 DAKİKA HİLMİ TÜRKAY F.Bahçe’nin Üçüncü Hüsranı BAŞBAKAN İSTEDİ, KUPA SAHADA VERİLDİ ERSİN ÖZTEKİN 3 SAATLİK DEV KRİZ Kazananın Hakkını Vermeli Dün 12 Mayıs’tı. Takvim yaprağının açıklama bölümünde bir şey yazmıyordu, sanırım bundan böyle şampiyon takımın adı yer alabilir. Ne vardı bu dünün hem gündüzünde hem de gecesinde? Bunu sadece yaşayanlar bilir, yaşamayanlara da anlatmak uzun zaman alır. Çünkü anlatmak için neresinden başlayayım diye bir süre düşünmek durumunda kalırsınız. Öncelikle şunu söylemeliyim ki dün çok şanslıydım, böyle bir finale tanıklık ediyordum, şanslıydım gazeteci olduğum için, şanslıydım stattaki koltuğum belli olduğu için, gördüm bilet arayışındaki o çaresiz insanları. Şanslı olduğum kadar şanssızlığım da vardı; sahaya uzaktım, defalarca serzenişim olmuştu, isterdim ki olup biteni yakından göreyim. Ayağa kalksam arkamdakilere saygısızlık etmiş olacağım, neyse yarı görerek yarı görmeyerek zaman zaman önümdeki monitöre bakarak geçirdim geceyi. Sabahın erken saatlerinden itibaren hayat durdu, herkes bu karşılaşmaya odaklanmıştı. Beni takip edenler bilirler, maç yazılarımın ön bölümüne devamlı olmasa da zaman zaman o hafta gündemde yaşananları aktararak başlardım. Bugün yazı ağırlığını sadece bu 90 dakikaya ayırdım. Gazeteye uğramadan soluğu saatler öncesinden Kadıköy’de aldım. İnsan seli, adım atmanız mümkün değil. Bir de “Anneler Günü arifesi”.. Aman.. aman... Altıyol’u, Bahariye Caddesi’ni, Moda’yı dolaştım. Sonra bir kafeye girdim soluklandım. Gelen geçeni izledim. Renkler hep aynı, “Sarı Lacivert”.. Buradan Yoğurtçu Parkı’na yöneldim. Mekân arkadaşlarla buluşma, sohbet etmek için çok iyi bir yer. Park dolup taşmış. Sahili bir baştan bir başa yürüdük. Keyifli bir gündü bizler için. Bazen defterime notlar düştüm. Son durağım Saracoğlu’nun giriş kapısı. Kartımı alıp ‘basın’ tribününe çıkıyorum. Heyencanlıyım, böyle bir yere giriş yaptıktan sonra kim heyecanlı olmaz ki? Hoca olsaydım taktik falan vermezdim. Sadece, “Bu son maç, bu bir şampiyonluk maçı” hatırlatmasını yapardım hepsi o kadar. Taktik, neyin taktiği? Ayakta duran, motivasyonu iyi olan ikili mücadelelerden yenik ayrılmayan, pozisyona giren, golü bulan maçı kazanır. Öyle değil mi? Teknik direktörlere, “Oyundaki katkınız nedir” diye sormuşlar. Hemen hepsi “Yüzde 15 20” demiş. Yani iş futbolcularda. Bir ara kendi kendime düşünürken aklıma F.Bahçe’nin son maçlarda kaçırdığı (Denizli, Saracoğlu) şampiyonluklar geldi. Ancak üzerinde fazla durmadım. Ama şaka gibiydi!.. Alın teri ve emek var Koca bir sezonda alın teri, emek, akıtılan milyonlarca Avro’ların bir çırpıda boşa gitmesini kim ister. Ama dün gece iki güzide kulüpten birisi kazanacak birisi kaybedecekti. Bu işin başka bir alternatifi yok çünkü. F.Bahçe ve G.Saray ligin en iyisiydi. Finalde karşılaşmaları bunun ispatı. Ben ne yapıyorum; hakem Cüneyt Çakır başlama düdüğünü ağzına götürmeden önce iki takımı futbolcusundan yönetisine, tribünlerdeki taraftarına, malzemecisine, bilmediğim, isimlerini duymadığım görmediğim o gizli kahramanlarına kadar kutluyorum. Ve maç başlıyor. 55 bin Sarı Lacivertli ayakta, belki de fazla... G.Saray şanssız. Keşke geçmişteki gibi birlikte maç izleme olsa, çekirdekler çıtlatılıp kızdırmalar, şakalaşmalar yapılsaydı!.. Çok acıdır ama günümüz futbolu için bu mümkün değil. Sahada top oynamak isteyen F.Bahçe, oynatmak istemeyen G.Saray vardı. Sürekli kapanan Sarı Kırmızılılar karşısında ev sahibinden tek kale bir futbol izledim. Sarı Lacivertlilerin kaçırdıklarının sayısı hayli fazla ama atılmalıydı. Uzaktan yakından, nereden olursa olsun böyle maçlarda fırsatlar iyi değerlendirilmeli. G.Saray dakikalara oynadı, yere yatan kalkmıyordu. Kaleci Muslera neredeyse oyundan 23 dakika çaldı. Futbolun içinde olağan şeyler. Selçuk Şahin’in olur olmadık yerde 4 çok önemli top kaybının hepsinin affediliri yok. Semih’in golü nizami değildi. İlk bölüm noktalandığında G.Saray soyunma odasına istediğini alan takım olarak gidiyordu. Elmandar’in erken ayrılışı Cim Bom adına şanssızlıktı. İkinci bölüme girilirken Kadıköy’de seyirci ayakta. G.Saray’ın yine zamandan çalma taktiği. Dia kırmızı kartla oyun dışı kalıyor, Semih’in pozisyonunda Ujfalusi kendini yere atıyor, Semih üzerine yürüyor. Diğerleri katılıyor, kulübeden gelenlerle kavga büyüyor. Cüneyt Çakır kartlarına devam ediyor. Maç maçlıktan çıkmış durumda. Kalan bölümler itiş kakışla geçiyor. Top ayaklarda dolaşıyor olsa da ‘futbol kayboluyor’. Sonuç G.Saray şampiyon. F.Bahçe’nin üçüncü hüsranı. G.Saray’ın sezonu şampiyon tamamlamasının ardından Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yaklaşık 3 saat ‘kupa’ krizi yaşandı. TFF’nin önceki gün yaptığı açıklamada şampiyon olacak takıma kupasının statta verileceği belirtilmesine karşın karşılaşma sonrası saha içinde ve dışında yaşanan olaylar nedeniyle durum gözden geçirildi. TFF Başkanı Yıldırım Demirören, G.Saray Başkanı Ünal Aysal, F.Bahçe Başkanvekili Nihat Özdemir ve emniyet yetkilileri stat koridorunda mini bir zirve yaptı. TFF yönetimi ve emniyet güçleriyle İstanbul Valiliği’nden yetkililer saha içindeki gerginlik nedeniyle G.Saray’a şampiyonluk kupasının soyunma odasında verilmesini teklif etti. Kupa ve madalyalar soyunma odasına doğru gönderildi. Ancak bu duruma Sarı Kırmızılı yöneticiler, teknik heyet ve futbolcular büyük tepki gösterdi. Yönetici Ali Dürüst, “Kupayı sahada almadan asla stattan ayrılmayacağız, gerekirse sabaha kadar bekleyeceğiz” derken; Abdurrahim Albayrak, “Biz bütün sezon şampiyonluğu sahada verdiğimiz mücadeleyle kazandık. Kupamızı sahada alacağız” diye konuştu. TERİM: 17 MAYIS’A KADAR BEKLERİZ! G Sarı Kırmızılı futbolcular soyunma odasında duvarlara “Şampiyonluk hatırası 20112012 sezonu şampiyonu G.Saray” yazdı. .Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, “Hak ettiğimiz kupayı alacağız. 1 sene bekliyorsunuz. Kupamızı alıp seyircilerimize getireceğiz. Soyunma odasında kupa alınmaz. Kupanın alınacağı yer açıktır. Gerekirse 17 Mayıs’a kadar burada kalırız ama kupayı almadan gitmeyiz” dedi. G.Saray cephesi soyunma odasında beklerken Şükrü Saracoğlu Stadı’nın ışıklarının yakılmaması, sahanın fıskiyelerle sulanması ve F.Bahçe marşlarının çalması dikkat çekti. Kupanın halen verilmemesi üzerine G.saray yöneticisi Abdurrahim Albayrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı. Durumu aktaran Albayrak’a Erdoğan, “Gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için valiliğe ve emniyete talimat veriyorum. Kupayı saha içinde alacaksınız” dedi. G.Saray yönetiminin ısrarları ve Başbakan Erdoğan’ın talimatı sonrası stat içinde oluşturulan yoğun güvenlik önlemleriyle birlikte Sarı Kırmızılı futbolculara şampiyonluk kupası ve madalyaları Şükrü Saracoğlu Stadı’nda verildi. G.Saray Kulübü’nün internet sitesinin açılış sayfasında Spor Toto Süper Lig’de normal sezonu lider olarak tamamladıktan sonra, ilk kez uygulanan Süper Final’de de Sarı Kırmızılıların lider olması nedeniyle “İki kere şampiyon” ibaresi kullanıldı. Kulüpten yapılan açıklamada şampiyonluk kutlamalarının yarın saat 19.30’da Türk Telekom Arena’da gerçekleştirileceği ve biletlerin 10 ile 20 liradan satışa sunulduğu duyuruldu. Bu arada G.Saraylı Eboue’nin maç sonrası Trabzonsporlu Zokora’yı arayıp, “Bu şampiyonluk senin için” dediği öğrenildi. Yüz yılın derbisi olarak nitelendirilen karşılaşmada futbol oynamak için değil de öncelikli olarak ayakta kalmak ve düşünsel açıdan sağlıklı bir duruş amaçlanmıştı. Kendileri istemese de dış baskı tarafından gerilen ortamda düşünsel kontrolsüzlük iki takımın da başına iş açabilirdi. Bu nedenle futbolcular zaman zaman ölçüyü kaçırsalar da kartlık pozisyonlardan kaçınmak için özen gösterdi. Taktik açıdan aynı kurguyla mücadeleyi götüren iki takım da zaman zaman savunmanın önünde özgür oynayan futbolcularını (Selçuk Şahin Melo) defansın ortasına çekip kesicilerini beklerin yerine kaydıran ve kanat ataklarını savunmadan başlatarak gol aramayı amaçladı. F.Bahçe son maçlarda Stoch ile rakiplerine üstünlük kurarken dün sağdan Dia ve onun arkasından kanat bindirmesi yapan Orhan Şam ile etkin göründü. Özellikle Dia’nın topu hızlı sürüp, rakip aldatan hamleleri G.Saray’ın sol tarafını epey zorladı. Sarı Lacivertlilerin ilkyarıdaki iki gol girişimi de bu kanattan Dia’nın hazırladığı pozisyonlardan geldi. Ne var ki, Dia’nın hakem tarafından ikinci sarı kartla haklı olarak oyundan atması maçın gidişatını değiştirdiği gibi F.Bahçe’nin etkili oyununu da ortadan kaldırdı. Oyunun yapısı Dia’dan önce ve sonra şeklinde anlam kazandı. Zaten Semih Şentürk’ün düşük başarımgücü (performansı) nedeniyle eksik oynayan F.Bahçe en etkin forvetinden yoksun kalınca oyunu gerilime taşıdı. Gerilimin G.Saray’ın işine yarayacağını içinde bulundukları koşullarda düşünemediler. Maçını ikinci yarısı tam bir gerilim filmi havasında geçti. Kimin ne zaman birbirine kuraldışı girişimde bulunacağı an meselesi oldu. Oyun bir futbol maçından çok kan davasını andırır girişimlerle doldu.Hakem Cüneyt Çakır maçta ipin ucunu kaçırmamak için aşırı özen gösterdi. Zaten bu maçın altından başka bir hakem zor kalkardı. Sonuçta F.Bahçe Ali Sami Yen Arena’da eline aldığı şampiyonluk ipini Saraçoğlu’nda bıraktı. F.Bahçe’nin mücadeleyi buralara değin taşıması büyük bir başarıdır. G.Saray ligin şampiyonuydu, üst kümenin de kazanı oldu. Hiçbir şampiyonluk rastlantıyla kazanılmaz. Kazananı kutlayıp hakkını teslim etmek sporcunun da sportmenin de erdemlisinin de savunacağı en temel gerçek olmalıdır. ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN Zaten Şampiyondu! .Saray Başkanı Ünal Aysal, “G.Saray hak ettiği 2 şampiyonluğu aldı, biri normal lig biri de Süper Final. Kupayı sahada almak adına büyük zorluklar yaşadık. Sayın Başbakan’ın gayretleriyle kupamızı almak için sahaya çıktık. Tüm yorgunlukların acısı bir gecede çıkıyor. Kupamız tüm G.Saray camiasına armağan olsun” dedi. Lig tarihindeki 18. şampiyonluğunu elde eden SarıKırmızılılar, 3 sezon sonra mutlu sona ulaşarak F.Bahçe’yle şampiyonluk sayısını eşitledi. Cim Bom ‘ilk kez’ düzenlenen ‘Süper G AYSAL: 2 KEZ ŞAMPİYONUZ Final’in ilk şampiyonu olarak tarihe ismini yazdırdı. G.Saray, Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacak. F.Bahçe ise bu kupada gruplar için ön eleme turunda mücadele edecek. G.Saray’ın başında 5. kez lig şampiyonluğu yaşayarak Süper Lig’de rekor kıran teknik direktör Fatih Terim, 11 sezon sonra bu başarıya ulaştı. Terim, 4 şampiyonluğu bulunan Ahmet Suat Özyazıcı’yı (Trabzonspor) geçerek tek başına zirveye çıktı. Fatih Terim’in yardımcıları Hasan Şaş, Ümit Davala ve Taffarel de teknik adamlık kariyerlerinde bir ilke imza attı. Aslında G.Saray, 31. haftadaki 22’lik F.Bahçe derbisi sonrası şampiyonluğunu ilan etmişti. Çünkü koca maratonun haklı galibi Sarı Kırmızılılardı. Tonla gol atıp normal sezonu en yakın rakibinin 9, diğerlerinin 20 25 puan önünde tamamlamıştı. ‘Playoff’ ya da ‘Süper Final’ ismi her neyse uydurma bir organizasyonla rötar yaptı Cim Bom o kadar... Belki terledi, belki 97. dakikada bir top sekse bütün sezonun emeği ‘çöpe’ gidecekti ama ‘adalet yerini buldu’ bu kez yeşil sahalarda. Yazgıya bak ki yine Kadıköy’de ilan ediyordu şampiyonluğunu 107 yıllık ‘Koca Çınar.’ Tebrikler G.Saray... Ebette bir kutlama da F.Bahçe’ye çünkü şampiyonluk umudunu 40. maçın 97 dakikasına kadar taşıdılar. Onlar da kendi camialarının şampiyonu bence. Neden mi? 3 Temmuz’dan bu yana yaşadıkları başka bir takımın başına gelse çoktan dağılırdı... Final maçına değinirsek; gerçekten ayaklara ‘pranga’ vurulmuştu. Bir taraf kaptan Alex’le Gökhan’ı aradı. Öteki taraf oyuna erken veda eden Elmander’in yokluğunu hissetti. Karşılıklı pozisyonlar yok muydu? Vardı elbet... Ama stres, üretkenliği ikinci plana bırakmıştı. Elmander oyundayken G.Saray etkindi. Çünkü İsveçli topu ileride tutuyordu. O çıktıktan sonra F.Bahçe sazı eline aldı. Semih, Baroni karambol topları buldular ama savunma kalabalığı pozisyonları eritti. İkinci 45 dakika gerçek final haline dönüştü. Futbol kısırdı ama heyecan tavan yapmıştı. F.Bahçe tam üstünlüğü alacakken Dia’nın acemice atılışı hakimiyeti G.Saray’a getirdi. O kırmızı kart öncesi Semih Şentürk’ün kafası kaleci Muslera’nın göğsünden dönmese lig biterdi. Senegalli atılınca Sarı Kırmızılılar kontratak pozisyonlar buldu, ‘gol geliyorum’ derken bir acemilik de Ujfalusi’den gelecekti. Çek libero da kırmızı kartla oyun dışı kalınca maç dengelendi ama vakit de tükeniyordu. 5 dakikalık uzatma, 2 dakika ekstra vakit... Ama o da bitti. Çünkü yüreğini koydu Sarı Kırmızılılar Şükrü Saracoğlu’nun ortasına. O zaman diliminde Selçuk Şahin’in vuruşu girse ya da F.Bahçe’yi ayakta tutan Volkan kafayı vursa ölü topta, her şey silbaştan olacaktı... Ama olmadı. Çünkü hak eden G.Saray’dı... ...Ve son düdük mü? Onun karşılığı, gaz bombaları, biber gazları, korku, endişe ve yıllar sonra Kadıköy’de kalkan bir kupa... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle